Tumgik
#yaşlı çocuk
hypnogaja · 1 year
Text
ayyayayyaya 🧿
#sabah kalktım rahat rahat hazırlandım babam durağa kadar bıraktı beni hemen otobüs geldi peşine bindim bi yandan da podcast dinliyorum#neyse çorba içmeyi planladığım bölgenin yakınındaki durakta indim ama anksiyetem ağır bastı ve çorba içmeye gidemedim#okula doğru gitmeye başladım sonra okulun 15 20 metre uzağında bi lokanta gördüm minik bi yerdi yemekleri karıştıran yaşlı bi adam gördüm#ve çok samimi geldi saçları beyaz bi adam kibar kibar yemek koyuyor falan. neyse ilk başta yok yok gitmiyim falan diyordum ama bi şekilde#iç sesimi ikna ettim ve içeri girdim. dedim çorba var mı işkembeyle tavuk var dedi. tavuk alabilir miyim dedim. az mı dedi olur dedim.#neyse geçtim bi yere çorbayı getirdi küçük bi çocuk. arkada kısık sesle haberler açık hava çok soğuk ama içerisi sıcacık..#çorba güzel ortam samimi.. gözlüğüm buharlaştı çıkarıp koydum köşeye. 15 liraydı. mutlu çıktım. şoka gittim sonra. poşet çay aldım 20li#bi de 1.5 litrelik su aldım dedim melek bu şişe bitecek. okula gittim sonra. bizimkilerle sohbet ettik. teneffüste kek ve sıcak su aldım#çay içtim derste. öğle arası voleybol oynadık bi yandan da eski türkçe pop söyledik. bir öküz top atarak bardağımı kırdı#ama kendi kendime söylendim sadece mala bi şey anlatsan da anlamaz sonuçta#neyse gayet chill devam ediyordu. son derse girdik. öğretmenler kurs binasında yılbaşını kutlamak için pasta falan almışlar#bizimkiler de yalandan trip atıyor hocaya bizle neden yapmadınız yapabilirdiniz falan diye. hoca bi ara çıktı sınıftan. vicdan azabı#ile doldu bizimkiler. ya pasta almaya gitmişse diye. hoca beş dakika sonra geldi. derse başladı. biz dersin sonlarındayken de irfan abi#elinde bi kutuyla girdi içeri. ekler almış hoca bize 🥹🥹 sırayla döndürdük sınıfta herkese üç tane küçük düşüyordu. sona iki tane kaldı#bi tanesini aldım sonuncusunu da hocaya getiriyordum hoca dedi ki sen al ağzım doluydu ama ben aldım demeye çalıştım ve o an çok komikti#başladım gülmeye. yere oturdum en son. çiğneyemedim ağzımdakini nefessiz kalcam hani öyle gülüyorum hckwhdkwk ve tüm sınıf aynı şekil.#dedim hocam ben aldım dördüncüyü. sonra hoca da gülmeye başladı. sonuncusunu da o yedi. ay öyle iştee.#şakamatik gibi bir gün geçirdim bugün baya güldük. mutluydum da. diyom kesin haftanın kalanı bok gibi olacak#sınıf arkadaşlarım bardağın kırılmasını nazar çıktı olarak yorumladı. oladabilir idkk
10 notes · View notes
mersinbakicistarlife · 3 months
Text
StarLife Danışmanlık Bakıcı Hizmetleri
0542 218 1699
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
starlifebakici · 3 months
Text
STARLİFE BAKICI DANIŞMANLIK 0542 218 1699
STARLİFE YATILI HASTA YAŞLI ÇOCUK BEBEK BAKICI EV YARDIMCI HİZMETLERİ
Tumblr media Tumblr media
0 notes
starlifedanismanlik · 4 months
Text
MERSİN BAKICI YATILI YAŞLI HASTA BAKICISI GÜVEN DANIŞMANLIK 0542 218 1699
MERSİN BAKICI GÜVEN DANIŞMANLIK 0542 218 1699 HİZMETLERİ
Mersin Bakıcı,Mersin Bakıcı Yatılı Hasta Yaşlı Çocuk Bebek Bakıcısı Ev Yardımcısı Hizmetleri Türkiye Geneline Bakıcı Temin Edilir
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
bakicimersinn · 4 months
Text
Güven Bakıcı Şirketi 0542 218 1699
Tumblr media Tumblr media
0 notes
turkudostu61 · 1 year
Text
Tumblr media
0 notes
havadaber · 5 months
Text
HAVAALANİTRANSFERİZMİR - GOLD
Tumblr media
Kuşadası'na gidiş-dönüş ulaşım için profesyonel bir havaalanı transfer hizmeti kullanmak, seyahat edenlere rahatlık ve seyahat kolaylığı dahil olmak üzere çeşitli avantajlar sağlayabilir. Özel bir sürücü ve kişiye özel hizmet sayesinde yolcular, toplu taşıma araçlarını kullanmanın veya taksi çağırmanın getirdiği stres ve zorluklardan kurtulabilir. Bu, özellikle bölgeye aşina olmayan veya çok fazla bagajla seyahat eden kişiler için faydalı olabilir. Profesyonel havaalanı transfer hizmetleri aynı zamanda kapıdan kapıya ulaşım da sağlayabilir, yolcuları konaklama yerlerinden alıp doğrudan havaalanına bırakabilir. Profesyonel bir havaalanı transfer hizmeti kullanmanın bir diğer avantajı da zamandan ve paradan tasarruf etme potansiyelidir. Önceden rezervasyon yaptırılmış bir transferle seyahat edenler, kaybolma veya gecikme riskinden kaçınarak, havaalanına bol miktarda boş zaman ayırarak varmalarını sağlayabilirler. Bu, özellikle sabahın erken saatlerinde uçuşları olan veya programları sıkışık olanlar için önemli olabilir. Ek olarak, birçok havaalanı transfer hizmeti rekabetçi fiyatlar ve sabit fiyatlar sunarak beklenmeyen ücretler veya aşırı ücretlendirme riskini ortadan kaldırır. Profesyonel havalimanı transfer hizmetleri aynı zamanda güvenilir ve emniyetli bir ulaşım da sağlar. Eğitimli ve lisanslı sürücüler sayesinde yolcular emin ellerde olduklarından emin olabilirler. Bu özellikle alışılmadık yolların veya zorlu sürüş koşullarının olduğu bölgelerde önemlidir. Ayrıca birçok havaalanı transfer hizmetinde modern ve bakımlı araçlar kullanılmakta, konforlu ve güvenli bir yolculuk sağlanmaktadır. Bu özellikle çocuk veya yaşlı yolcularla seyahat edenler için önemli olabilir. Firmamız ile profesyonel Kuşadası havalimanı transfer ve Kuşadası transfer hizmetlerinden yararlanan gezginler, stressiz ve güvenli bir ulaşım deneyimi yaşayabilir ve Kuşadası seyahatlerinin tadını çıkarmaya odaklanabilirler.
670 notes · View notes
bayrotate1 · 2 years
Text
Bursa Yaşlı Bakıcı Hizmet Çeşitleri
Bursa yaşlı bakıcı hizmetleri son yıllarda ön planda yer almaktadır. Genel olarak firma her zaman için Bursa bölgesinde bakıcılık hizmetlerini profesyonel ekipler ile sunmaktadır. Günümüz koşullarında bakıcılık hizmet alanları sıklıkla gelişim göstermektedir. Genellikle Bursa yaşlı bakıcı hizmetlerine olan ilgi sürekli artış halindedir. Bu durumun temel sebebi ise profesyonel hizmet sunumlarının Bursa bölgesinde güçlü olarak sunulmasıdır. Yaşlı bakım hizmet çeşitleri hem fiziki hem de psikolojik olarak hizmetler yer alır. Yaşlılar için temel ihtiyaç olan ilgi deneyim ekipler ile tedavi süreçlerinde sıklıkla sunulur. Yaşlı hizmet çeşitlerinin sürekli gelişim göstermesi ile refakatçi hizmetleri de günümüzde sürekli tercih edilir haline geldi. Bursa bölgesinde refakatçi hizmetleri firma tarafından sıklıkla sunuluyor. Bursa refakatçi hizmet alanlarında firma her zaman deneyimleri ile ön planda yer alır. Bursa Hasta Bakıcı Hizmetleri Hastalık süreçlerinde profesyonel tedavi içinde bakıcı hizmetleri yer alır. Bursa hasta bakıcı hizmetleri son yıllarda daha yoğun bir şekilde sunuluyor. Bursa bölgesinde hastalık süreçlerinde profesyonel tedavi hizmetleri almak isteyenler hasta bakıcı hizmetlerine yönelmektedir. Genel olarak son yıllarda hasta bakıcı hizmet alanlarında deneyimli ekipler ile sunulmaktadır. Hasta bakıcı hizmetleri ile günümüzde çocuk bakıcı hizmetlerinde de gelişimler sağlanmıştır. Gündelik yaşamda zaman yetersizliğinden kaynaklanan çocuklarda ilgisizlik çocuk bakıcı hizmetleri ile tamamlanıyor. Bursa çocuk bakıcı hizmet çeşitleri firma ile deneyimli ekipler ile profesyonel bir şekilde sunulmaktadır.
1 note · View note
huzur-un · 3 months
Text
Tumblr media
“Annemin dokunuşu gibi dokun bana hayat! İncitme.!
Babama duyduğum güveni sende de bulayım!
Sevdiğim gibi bak bana!
Onlarla uyandır beni!..”
Merdivenlerinden çıkarken, bir yaşlı hürmeti göster.
Ellerimden tut.! Yorma beni.
Yarı yolda bırakma ümitlerimi.
Kıyıpta alma çocuk neşemi,
Umutlarımı savurma rüzgarlarınla.
Söyle insanlarına yıkmasınlar hayallerimi!.
Kuş seslerini eksik etme sabahlarımdan!
-Seçil OĞUZ
203 notes · View notes
aynodndr · 2 months
Text
Tumblr media
Annemin dokunuşu gibi dokun bana hayat!
İncitme.!
Babama duyduğum güveni sende de bulayım!
Sevdiğim gibi bak bana!
Merdivenlerinden çıkarken, bir yaşlı hürmeti göster.
Ellerimden tut.!
Yorma beni.
Yarı yolda bırakma ümitlerimi.
Kıyıpta alma çocuk neşemi,
Umutlarımı savurma rüzgarlarınla.
Söyle insanlarına yıkmasınlar hayallerimi!.
Kuş seslerini eksik etme sabahlarımdan!
Onlarla uyandır beni...
Seçil Oğuz.
109 notes · View notes
nebez · 1 month
Text
Kadın, çocuk, yaşlı 5 bin Kürdü, kimyasal gazlarla katlettiği, 15 bin Kürdü yaralı/sakat bıraktı kanı bozuk saddam.
Ve Allah'ın intikamı o kadar büyüktür ki soysuz lağım çukurunda yakalandı.
Tumblr media
79 notes · View notes
yalnizligincisi · 3 months
Text
Hâlâ çocuktu; inanılmaz derecede yaşlı bir çocuk.
106 notes · View notes
selenisvorldsblok · 5 months
Text
Tumblr media
Nerde gözleri yaşlı mahzun bir anne görsem
Bir köşede boynu bükük, günlerce ağlamış
Küsmüş dünyaya yüreği evlat acısıyla dağlanmış
Kahır ediyorum kadere onunla ağlıyorum.
Nerde bir dilim ekmeğe muhtaç
Bir çocuk görsem eli yüzü kirli, gözleri yaşlı
Burkulur yüreğimin can duvarları,
İsyanı diner mi yüreğimin, eğilip elini öpsem
Duygularıma gem vuramıyor yine ağlıyorum.
Nerde ele muhtaç bir insan görsem
Rengi sararmış gözleri çukurlaşmış,
Bakışları ürkek muhtaçlığından utanmış.
Nerde boynu bükük bir çocuk,
Bir kaleme, bir papuça muhtaç kalmış,
Yada bir kadın tutunmak için yaşama
Çalışmış çabalamış yorulmuş
Avuç avuç vermek istiyorum veremiyorum
Acizliğime yanıyor utanıyorum.
Yer yarılsa da girsem diyor yüreğim
Yüzlerindeki çaresizliği saplanıyor içime
Unutmak istesem de unutamıyorum
Gözlerindeki mahcupluk çekiyor beni
Utancımdan dönüp bakamıyorum.
Hesap soruyor yüreğim nefsime
Onlarsız yaşadıklarıma bakıyorum,
Kızarıyor yüzüm, dönüp aynaya bakamıyorum
Bu nasıl adalet bu nasıl vicdan bu nasıl insaniyet
İsyan ediyor aklım beynim her bir uzvum
Uzanamayan elimden, insanlığımdan utanıyorum.
Nerde bir adam görsem donmuş yüreği
Sevgiyi muhabbeti şişelerde aramış
Kalan ömrünü meyhanelere sarhoşluğa adamış
Sokaklarda kalmış sokaklarda sabahlamış
Çekip alasım gelir oradan çekip alamıyorum
Çaresiz kalır elim, çaresizliğime kahırlanıyorum.
Nerde bir kadın görsem horlanmış hırpalanmış
Küsmüş kaderine talihsizliğine ölesiye bağlanmış
Nerde bir baba görsem ömrünü vermiş itilmiş kalkılmış
Nerde bir bebek duysam, anne sıcağına hasret
Kucaklanmamış, sokağın bir köşesine atılmış
Ne oldu bize, bu nasıl insanlık diye isyan ediyor aklım
Eğiliyor başım, insan olmaktan utanıyorum.
Nerede taşlaşmış bir yürek görsem
Anadan babadan evlattan sevgisini esirgemiş
Nefsine esir olmuş İnsanlıktan nasiplenmemiş
Koparıp yüreğimden bütün sevgileri
Veresim gelir yüreğine, veremiyorum
Her seferinde yapamadıklarıma hayıflanıyor
Kendimden, acizliğim den utanıyorum.
Nerde gözü yaşlı bir çocuk resmi görsem
Göğsünde şarapnel parçaları, yüzü kanlı
Onun için imkansız bir hayal olmuş
Yatakta uyku, oyun parkları, okul sıraları
Susmuş para baronları, insanlığını unutmuş
Belli ki çoktan patlamış ar damarları,
Tutamıyorum gözyaşlarımı yine ağlıyorum
Çaresizliğimden, insanlığımdan utanıyorum.!
İdris Akmetin
Tumblr media Tumblr media
123 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 7 months
Text
Tumblr media
OKUYANA HELAL OLSUN OKUMAYANDA ÇOK ŞEYİ KAÇIRIR DEMESİ BENDEN .
5 DAKİNANI ALIR
~CEHENNEM~
Artık sokağa çıkacak takati kalmamıştı İhsan beyin... Her sabah mutlaka gittiği çorbacıya gidecek gücü dahi yoktu ayaklarının sancısından... Uzun uzun aradı masanın çekmecelerini... Nihayet bulmuştu lokantanın kartını...Yakın gözlüklerini takıp numarayı çevirdi...
-"On kere çaldı telefon. Ağaç olduk burda.Hadi uzatmada bir kase çorba gönder benim eve... Hadi hadi söylenme... Senin o ekşi kokan çorbalarını bir ben alıyorum zaten. Soğuk gönderirsen geri gönderirim.Para filanda vermem-"
Lokantacı Hüseyin sinirle kapattı o an telefonu.Ve,
-"Şu yaşlı bunak deli eder adamı. Hem cimri. Hem huysuz... Hemde lanet herifin teki.Birtek zavallı eşi katlanabilirdi buna. ALLAH rahmet eylesin... Çocukları bile terketti bunu... Hadi Safderun al şu çorbayı da Yeşil sokak, Hanzade apartmanı 7 nunaraya götür. Yoksa bu huysuz ihtiyar mahalleyi başımıza yıkar... - "demişti yeni çırağına... On dakika sonra kapı çalınmış İhsan bey söylene söylene açmıştı kapıyı... Sonrada,
-" Aptal çocuk. Açlıktan öldük burda. Bir saat oldu neredeyse.Şeytan diyor dök şu çorbayı kafasından aşağıya-"demişti. Tam çocuğun koluna asılı poşeti alırken kolunun yarıdan aşağıya çolak olduğunu görmüş, fakat yine yüzünü ekşiterek parayı uzatmıştı... Tam kapıyı kapatırken ise ayaklarındaki acıyla yere yuvarlanmıştı biranda... Çocuk hemen yardımına koşmuş ve içeriye kadar yürümesine yardımcı olmuştu yaşlı adamın... İhsan bey dikkatlice bakınca çocuğun sağ ayağının da protez olduğunu görmüştü...
-"Ne oldu koluna ve ayağına? -" diye sorunca çocuk içtenlikle gülümseyerek,
-"Köyde küçükken döver biçere kaptırdım. Kolumda, bacağımda çolak kaldı. Ama şükürki diğerleri var işimi görebiliyorum-" demişti... Yaşlı adam tekrar,
-"Adın ne? -" diye sordu yüzünü herzamanki gibi olabildiğince ekşiterek.
-"Safderun dur adım...-"
-"Ne aptal bir isim. İlk defa duydum. Hadi hadi çık evimden. Patronun olacak adamada söyle hergün aynı saatte çorbayı kapımda isterim.İnsanın elinde azıcık lezzet olur.Yakınlarda başka biri şu çorbayı yapmış olsa. Yemin billah almam şu bulaşık suyu gibi çorbayı.Bak hala duruyor aptal çocuk. Hadi kış kış-"dediğinde çocuk adamın söylediklerine aldırmamış bir halde sızladığı için elleriyle ovuşturduğu ayaklarına, dizlerine bakıyordu...
Ertesi sabah Safderun beş dakika önce kapıdaydı. Ve kapıyı çalınca bağıra çağıra kapıya yaklaşan İhsan beyin sesini duymuştu...
-" Patlama be... Geldik işte... Saf bilmemnemiydi adın? Sağır değilim bir kere çal kapıyı yeter. Anladınmı? Aptal aptal bakma? -" demiş ve çolak koluna asılı olan çorba kasesinin olduğu poşeti almıştı yine.
-"Diğeri de senin İhsan emmi. Zor oldu ama. Bir aktardan hatmi çiçeği buldum. Sana çayını yaptım.Babam köyde biryerimiz ağrıdığı zaman hep bunu içirirdi bize. Bak bunu iç ayaklarında ağrı kalmayacak-" demişti ışıl ışıl gözleriyle gülümseyerek.
-"Doktor musun sen? Hem sana ne benim ayağımın ağrısından. Hem kolun hem bacağın yok.Kendi derdine yanacağına milletin işine burnunu sokuyorsun... -" Yaşlı adam böyle karşılık verince gözlerini yere çevirmişti çocuk.
-"Ustam doğru demiş. Çocukları bile gitmez ziyaretine. Huysuz aksi ihtiyarın tekidir. Bu adam yalnız ölecek diye. Şimdi anladım sebebini. -"
-"Hadi be ordan aptal çocuk. Sen ne biliyorsun da konuşuyorsun. Ben cehennem hayatı yaşıyorum. Herkes kendi derdini bilir.Ustan halt etmiş. Fazla uzatma da yarın sabah aynı saatte getir çorbamı-"
-"Rahmetli dedem hep derdi cehennemin neresi olduğunu...-"
-"Başlatma dedenden. Hadi yoluna...Kış kış-"
Çocuk kapıyı kapattıktan sonra çorbasını içmişti İhsan bey. Ayaklarının ağrısı dayanılmaz olduğunda ise çocuğun getirdiği bitki çayını içti biraz sonra söylene söylene... Bir saat sonra ayaklarında ağrı kalmayınca şaşırmış, uzun zamandır ilk defa rahat bir öğlen uykusu çekmişti. Ertesi sabah kapısı çalınınca. Bu defa söylenmeden aldı çorbayı.Çocuğun bir önceki gün söylediklerine hiç aldırmamış gibi yine aynı bitki çayından getirdiğini görünce şaşırmıştı. Usulca içeri buyur etti ve bir çay getirdi ışıl ışıl gözleriyle kendisine gülümser gibi bakan çocuğa...
-"Kaç para bu çayın karşılığı-"
-"Ben onu para için getirmedim emmi.Sen iyi ol diye-"
-"Hadi hadi uzatmada söyle-"
-"İyiliğin karşılığı beklenmez-"
-"Yani para istemiyormusun? Harbiden aptal bir çocuksun-" demişti ilk defa gülümseyerek. O gün öyle sıcak bir sohbet etmişlerdiki Safderun la.Çocuk köyündeki kırlardan, okulundan,komşularından, arkadaşlarından, köydeki köpeği Boncuktan bahsettikçe gerçekten ne kadar saf kalpli olduğunu anlamıştı... Hergün Safderun aynı saatte çorbasını getiriyor, sanki onun ellerinden çorba dahada lezzetli bir hal alıyordu....Bir gün yine ona çay ikram ettiğinde,
-"Bilirmisin oğul şu kapıdan içeri belki on beş yıldır tek çocuk girmedi.Kendi evlatlarım bile bana düşman.Neymiş efendim cimriymişim.Katı yüreli, şirret bir adammışım... Cehennemi yaşıyorum Safderun.Hani ustan demişya yalnız ölecek bu adam diye. Korkuyorum... Ben yalnız ölmek istemiyorum. Cehennem neresi bilirmisin? Şu sessiz sedasız evimin ortasıdır cehennem. -"demişti gözyaşlarını çocuğa göstermek istemeyerek...
O an çocuk heyecanla yerinden kalkmıştı...
-" Sende biten şeyleri geri almamız gerek İhsan emmi-"
-" Ne bitmişki? Ne diyorsun sen çocuk? Ben anlamadım birşey? -"diye sorduğunda masanın üzerinde duran boş kağıt ve kalemlerden birini getirmişti. Ben senin çocukların olsam. Şunca boşa geçen zamandan sonra neler demek isterdin bana. Onca kavgadan sonra. Onca küskünlükten sonra. Hadi beni oğulların ve kızlarının yerine koy. Torunlarında varmış bak. Hayal et bunları. Hergün yaz olurmu? Ve yazdıklarını bana ver. Ha birde para lazım. Eğer bana güveniyorsan birazcıkta para ver-"
İhsan bey yine çelişkiye düşmüş," acaba bana para içinmi iyi davranıyor? - "hissine kapılmıştı. Fakat yinede bir miktar para verdi Safderun'a... Her gece oğullarına kızlarına hissettiği şeyleri yazıyor. Onca senenin pişmanlıklarını onlara söyleyemediği biçimde, gururunu yenerek kağıda döküyor ertesi sabah çorbasını getiren Safderun'a veriyordu. İçindekileri kağıda dökmek, onca senenin suskunluğunu bozmak öyle huzurlu hissettirmiştiki İhsan bey'e.Yaşlı adamın huysuzluğu günden güne geçiyordu. Safderunla her sabah yaptığı güzel sohbetler, aralarında oluşan güzel dostluk sanki yeniden hayata bağlamıştı onu... Bir sabah penceresinden bir ses işitti. Başını pencereden dışarıya uzattığında yirmi kadar çocuğun sevinçle kendisine el salladığını görmüş ve çok şaşırmıştı.
-"İhsan dede... İhsan dede... -" diyede bağırışıyorlardı üstelik...
Ertesi sabah Safderun babasının şehirdeki işinden ayrıldığını ve tekrar köylerine döneceklerini söylediğinde içine ılık ılık birşeyler akmıştı İhsan beyin. Küçük dostuna sarıldı sarıldı. Adresini alıp her ay mutlaka mektup göndereceğini söyledi... Çok zor vedalaştılar...
-"İhsan emmi ben seni unutmayacağım. Sende beni unutma emi? -" derken ikisininde gözlerinden yaşlar akıyordu...
İki gün sonra kapısı çalınmış oğullarını ve kızlarını torunlarıyla birlikte kapıda gördüğünde öyle tarif edilmez mutluluk duymuştuki...
-"Baba onca mektupta yazdıkların bizi öyle etkilediki.İnatlarından vazgeçip, huysuzluklarını bir kenarıya bırakmış olman bizi çok mutlu etti.İlk adımı attınya bizi daha hiçbirşey koparamaz. Seni böyle sevecen görmek ne güzel -" demişler ve yüzünü gözünü öpmüşlerdi huysuzluklarını bırakmış pamuk gibi olmuş ihtiyar babalarının... Ve kızları muazzam bir sofra kurdular hemen. Neşe içinde yemeklerini yediler. O anlarda kapı çalmış ve yirmi kadar çocuk içeriye ellerinde çiçeklerle girmişlerdi... Her hallerinden sokak çocukları olduğu belliydi..
İçlerinden biri çiçeği İhsan bey'e uzatarak,
-"Hayatımızda ilk defa senin sayende güzel elbiselerimiz ve oyuncaklarımız oldu. Çorbacı çırağı o elbiseleri ve oyuncakları senin aldığını ve bizi manevi torunların olarak gördüğünü söyleyince ne kadar mutlu olduk bilemezsin İhsan dede. Seni çok seviyoruz-" dediğinde İhsan bey gözyaşlarıyla düşüncelere dalmıştı çocuklara sevgiyle sarılırken... Safderun 'un yazdığı mektupları oğullarının ve kızlarının adresilerine gönderip, kendisinden aldığı paraylada bu kimsesiz çocukları kendi adına sevindirdiğini anlayınca öylesine mutlu olmuştuki... İçi sevgi doluydu... Hayatının en mutlu aynıydı o anlar....
Ertesi gün postacı bir mektup bırakmıştı posta kutusuna. Kucağında torunuyla mektubu açtığında bir demet hatmi çiçeği görmüştü. Gözyaşlarıyla kokladı küçük dostunun gönderdiği bir demet çiçeği... Hemen bir mektupta o yazdı...
İki gün sonra Safderun köyde dere kenarında İhsan emmi sinin yazdığı mektubu okuyordu. Şöyle yazıyordu mektupta:
-"Kendi torunlarımın haricinde yirmi kadar manevi torunum var artık... Biliyormusun sokağa bile çıkmaya başladım.Dizlerimin ağrısı geçti. Ne zaman sokağa çıksam çocuklar etrafımda pervane oluyor ellerimden tutup şarkı söylüyorlar. Bir oyuncak bir elbiseyle bu kadar mutlu olabiliyormuş demek çocuklar. Oğullarım kızlarım eskisindende iyi bana karşı... Anladım çocuk anladım. Bitti dediğin şey benim içimdeki sevgiymiş... Cehennem evimin orta yeri değilmiş meğer.Cehennem insanın yürrğinde sevginin bittiği yermiş... Sayende cenneti yaşıyorum. Bitki çayın sayesinde ayaklarım, sıcacık sevgin sayesinde yüreğim iyileşti... En kısa zamanda seni köyünde ziyaret edeceğim adı gibi saf yürekli çocuk... İHSAN EMMİN"
Emin olun bir hikaye bazen binlerce gönüle dokunabilir. Hikayeyi beğendiyseniz paylaşıp yoruma sevdiklerinizi etiketlerseniz daha çok yüreğe dokunabiliriz....
"YAZAR SUAT ÖZGE"
120 notes · View notes
bakicimersinn · 4 months
Text
MERSİN BAKICI GÜVEN DANIŞMANLIK
0542 218 1699
Tumblr media Tumblr media
0 notes
huzurkosems-blog · 4 months
Text
7 yitik can,
7 ocağı sönen aile,
7 gözü yaşlı anne,baba,eş..
Çoluk çocuk..
Ateş düştüğü yeri yakar deselerde ağlayan binlerce insan,
Ağlayan bir millet..!!
Birkez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet,ailelerine sabır ve başsağlığı,
yaralı askerlerimize Allah'ın Şafi ismi hürmetine acil şifalar diliyorum..
Barış'tan yana,
Sevgi'den yana,
Huzur'dan yana,
Umud'tan yana bir gün olsun..⚘
Tumblr media
97 notes · View notes