Tumgik
banasorarsan · 1 year
Text
Bu aralar deli gibi izlediğim bir çizgi dizi ile ilgili konuşmak/yazmak için buradayım. Arkada oynasın da beni oyalasın diye açtığım bu çizgi dizi ilk bir kaç bölümden sonra anıra anıra gülmeme sebep olmuş, dünyevi dertleri bir süreliğine unutturmuştur.
Bahsi geçen çizgi dizimiz; Bob's Burgers
Tumblr media
Belcher ailesi 3 çocuklu, küçük işletmesi olan bir aile. Ailecek bu işletmede burger yapıp satıyorlar fakat öyle büyük bir işletme gibi düşünmeyin. Kazandıkları parayla kirayı bile zor ödüyorlar. Nasıl geçindikleri hakkında hiç bir fikrim yok. Daha çok zaman geçirdikleri bir mekan gibi bu işletme. Ara ara akıllarına satış stratejisi için muhteşem zekice! fikirler gelse de her zaman kaybeden taraftalar. En azından şimdiye kadar izlediğim 4 sezon 21 bölümde böyle oldu. Büyük çocuk Tina'yı ve anne Linda'yı erkek seslendiriyor ki bence güzel bir etki bırakıyor. Fakat bazen Linda'yı seslendiren abimizin yan karakterleri de seslendirdiği oluyor işte bu, durumu biraz çiğleştiriyor. Olsun, yine de kalbimizde yer edinmiş bir çizgi dizidir çok da şeetmeyelim o konuyu.
Karakterlere gelirsek;
Tumblr media
Bu ablamız Linda. Evin annesi. Şarkı söylemeye ve dans etmeye bayılır. Sesi karga gibi olmasına rağmen en güzel ses onun sanarsınız. O havayla, o hisle söyler şarkılarını. Ailesine düşkün, öz güveni tavan bir karakter.
Tumblr media
Bu da evin saftirik babası, Bob. İnanın bana, çoğu şeyde kötüdür. Babalıkta ise en iyilerindendir. Okul yıllarında dışlanmıştır. Evde pek hükmü geçmez. Genelde en mantıklı fikirler ondan çıkar fakar aynı zamanda en mantıksızları da onun fikirleridir. İşine, eşine ve çocuklarına çok bağlıdır. Güzel karakterdir, severiz.
Tumblr media
Yukarıda gördüğünüz bu muhteşem cazibe! Tina. Kendisi garip garip sesler çıkarmaktan hoşlanır. Yaşayan, yaşamayan her şeye aşık olma eğilimindedir. Tam bir popo düşkünü ağır ergenimizdir. Her zaman doğrudan yanadır. Hayran kurgusu yazdığı bir sürü defteri vardır. En sevdiği hayran kurgusu zombilerle yaşadığı aşk hikayeleridir. Zombi poposunu da eklemek gerekir. Gerildiğinde "aaaaaaaagggghhh" diye garip kalın bir ses çıkarır. Favorilerim listesinde 2. karakterimdir. İyi davranınız.
Tumblr media
Ortanca çocuğumuz Gene. Osuruk sesinden hoşlanır. Hatta osurukla ilgili şarkı yazdığı bir sahne bile vardır. En mide bulandırıcı şeyler bu bebenin eseridir. Salak bir karakterdir ama hayatla ilgili en iyi tespitleri bu bebemiz yapar. Çok sakin geçen bir sahnede söylediği herhangi bir söz anında yarılmanıza sebep olabilir.
Tumblr media
Vee gelelim benim en sevdiğim Bob's Burgers karakterine. Louise!!! 👏👏👏Evin en küçük çocuğu. Her zaman aklında şeytani bir fikir vardır. Pembe kulaklı bu şapkasını asla çıkarmaz. Hatta şapkasının çalındığı bir bölümde o pembe kulaklarına olan bağlılığını çok net bir şekilde görmekteyiz. Aile üyeleriyle uğraşmaktan asla bıkmaz ve hiç acıması yoktur.
Dizinin 12 sezonu Disney+'ta mevcut. Netflix zam üstüne zam yapınca daha ucuz olan başka platformlara yönelerek bu muhteşem çizgi diziyi keşfettim. Hoşçakal Netflix zaten bokun çıkmıştı artık. Merhaba Disney+, senin de dibini görene kadar beraberiz.
İyi günler.
Tumblr media
10 notes · View notes
banasorarsan · 2 years
Text
Merhaba ıssız adaya düşmüş insanlar. Yanınızda kimler var bakem?
Çok güzel bir anime izledim geçenlerde. Normalde en sevdiğim anime "Elfen Lied"di artık değil! Birazdan bahsedeceğim anime ilk olarak 99 yılında çekildi daha sonra 2011 yılında tekrar çekildi. Mangasının çıkış senesini bilmiyorum. Google ablaya sorarsınız o kısmı. Bu mangayı yazan abimiz yazarken çok uzun aralar veriyormuş. Bu nedenle son sezonu 2014 yılında yayınlanmış. Ben daha yeni izledim. Yeni bölümlerin mangası çıkacak diyorlar. Umarım animesi de çekilir.
Bu uzun girizgahtan sonra diyeceğim o ki; bahsi geçen anime: HUNTER X HUNTER
Tumblr media
Ahhh Gon'um, taş kağıt makasım. Çok üzdüler bu bebeyi.
Uzun zamandır yazmadığımdan mı nedir yazan yerlerim tutmuyor. Nasıl anlatsam bilemedim. Neyse sudan çıkmış balık gibi dalıyorum ortaya. Eşlik edin de mal gibi görünmeyeyim.
Tumblr media
Bu manga/anime evreninde Hunter diye bir olay var. Bu hunterlık yüksek bi' mevki. Öyle kafasına göre herkes çıkıp olamıyor. Çok zor bir sınavdan geçip bu lisansı alman lazım. Her sene yüzlerce kişiden sadece 3-5 kişi alabiliyor lisansı.
Baş kahramanımız Gon (yukarıda başını kaşıyan velet), bu veletin babası bir avcı. Hunter yani. Fakat Gon babasıyla hiç tanışmamış, halasının yanında büyümüş küçük bir çocuk. Diyor "Ben de babam gibi avcı olacağım, onunla tanışacağım." Sınava girmek için yola çıkıyor. Böylece anime Gon'un avcılık lisansını alıp babasıyla tanışabilme ihtimalinin etrafında şekilleniyor.
Gon bu yolda bir kaç dost ediniyor. Gon ile karşılaşan herkes onun saflığıyla ve temizliğiyle mest oluyor falan. Klasik baş karakter.
Tumblr media
Başlangıçta ponçiklikler dolu anime daha sonra çaktırmadan karanlık bir tarafa evriliyor.
İçinde bir çok şahsına münhasır karakterlerin olduğu anime bazen çok durgun bölümlerden oluşuyor. Yine de bir sonraki bölümü izleme hevesiyle yanıp tutuşuyorsunuz.
Tumblr media
Ahh Killua'm üzümlü kekim. En has karakterlerden biridir. Gon'un en has dostu. Her eve lazım türden. Kendisi hakkında çok fazla bilgi vermeyeceğim. Güzel bir karakterdir. Kusursuz başrolün yanında kendimize daha yakın hissettiğimiz kusurları olan bizden biri. Yani çok da bizden biri değil düşününce ama öyle gibi de...
Hızlı tüketim içeriklerin içinde kaliteli ürünlerden. İzlerseniz pişman olmazsınız izlemezseniz de hayatınızda bir şey değişmez. Öyle "Aaaaa nasıl izlemeezssiiiinnn kankaaaa" cılardan değilim ama yine de sorarım "İzledin mi?" diye.
İzledin mi?
Kanka izledin mi?
Hala izlemedin mi?
İzledin mi?
İzlesene...
Niye izlemedin?
İzle!!!
İzledin mi kanka?
İzle ha tamam mı?
Tumblr media
3 notes · View notes
banasorarsan · 3 years
Text
Merhaba hacı cavcavlar. Yine aylar sonra bir şeyler yazmaya geldim bu bloğa. Çoğunuzun izlediği, izlemediyse izlemesi gerektiği bir Türk filmi. Hazır Haluk Bilginer bugünlerde pek bir popülerken size bu filmi önereyim de izleyesiniz gelsin.
Tumblr media
2005 yapımı Ezel Akay filmi. Beyaz'ın bile oyunculukta döktürdüğü bir filmdir. İzlediğim "Tarih Obası" youtube kanalında konuşulanlara göre tüm set çalışanlarına, figüranlar dahil, o dönemin tarih kitapları okutulmuştur. Set ekibi dersine sağlam hazırlanmış, her bir sahnesinde ince ayrıntılara yer verilmiştir. Yani büyük bir emek söz konusudur bu filmde.
İzleyin bence. Güzel yabancı filmlerinden daha çok heyecanlandırıyor beni güzel Türk filmleri. Kısaca şimdi ki tayfanın demesiyle; underrated bir filmdir.
Ha bu arada kurgusal film. Hacivat ve Karagöz'ün gerçek hikayesi tam olarak bilinmiyor. Varlıkları bile kesin değil bildiğim kadarıyla. Yanlış da biliyor olabilirim.
Tumblr media
Diyelim ki açtınız "Tenet" veya "Predestination" izlediniz, beyninizi yaktınız. Hemen n'apıyorsunuz? "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?" yü izleyip normal hayatınıza geri dönüyorsunuz.
Tumblr media
4 notes · View notes
banasorarsan · 3 years
Text
Hello darkness my old friend...
Napıyorsunuz bu kuş uçmaz kervan geçmez yerde? 3-5 insan toplaşmışız birbirimizden haberimiz yok. Arada aylar sonra bir gönderime beğeni geliyor da bu bloğumu hatırlıyorum. Madem hatırladım size yeni bitirdiğim bir diziden bahsedeyim. Başlıyorum...
Yayın hayatına 2009 da başlamış bu dizi. Tam tamına 11 sezon. Ben ise 2019'un sonlarında izlemeye başladım. Final sezonu sanırım 2020 de yayınlandı. Sahte belgesel türünde. Yani aslında her şey kurgu ama karakterler arada kameraya karşı konuşuyor.
Kimse bu diziyi abartmamış ama siz abartın. Çoğunuz biliyordur bilmeyenler için yazıyorum;
Modern Family
Tumblr media
Akraba olan 3 aile söz konusu. Homofobik bir baba ve kızı yaşında karısı var. Karısının da önceki evliliğinden bir oğlu. Bu birinci ailemiz.
Tumblr media
Bu homofobik babanın maskülen bir kızı var şapşal ama sempatik bir adamla evli ve o adamdan 3 çocuğu var. Evinde her daim kaos hakim. Bu ikinci ailemiz.
Tumblr media
Üçünlü ailemiz ise homofobik babanın gay oğlu ve oğlunun partneriyle evlatlık edindikleri uzak doğulu minik bir bebek.
Tumblr media
11 sene boyunca karakterlerin evrimleri harika. 20 dakikalık bölümleri olduğu için 1 sezon gözünü kapayıp açıncaya kadar bitiyor.
Claire ve Phill Dunphy çiftini Batuhan ile bana o kadar çok benzetiyorum ki anlatamam. Batuhan tam bir Phill Dunphy. 😻
Neyse bu dizi bu üç ailenin günlük hayatlarını konu alıyor. Hafif absürt komedi tarzındaki bu yapımı izlemenizi şiddetle ama çok büyük şiddetle tavsiye ediyorum.
Tumblr media
5 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
Merhaba
Uzun zamandır film önerisi yapmıyorum. Az önce bilim kurgu filmi izledim ve size taze taze yazıyorum. Hakkı yenilmiş bir bilimkurgu/macera filmi. İmdb'den 6.3 almış. Kim oyluyor bunları bilmiyorum ama bok gibi oyluyorlar. Senaryo çok iyi düşünülmüş, mantık hataları minimum düzeyde, oyunculuk eehh işte! Çok iyi bir oyunculuk olmayabilir fakat sırıtan bir oyunculuk da yok. 2017 yapımı, dolu dolu 95 dk olan bu film;
Time Trap / Zaman Kapanı
Tumblr media
Film Netflix'te mevcut. Kısa bir yazı olması için hemen konusunu anlatıp olayı kapatıyorum. Arkeoloji bölümünde profesör olan Hooper, Teksas'ta 1970 yılında kaybolan hippi aileyi aramaya çıkar ve bir mağaraya girerek kendisi de kaybolur. Bu sefer Profesörü aramak için 5 genç mağaraya girer böylece gizemli olaylar cereyan etmeye başlar.
Tumblr media Tumblr media
Film izlerken kesinlikle imdb puanlarına göre seçmeyin. Bugüne kadar izleyip de beğendiğim tüm filmler imdb'de düşük puan almışlardı. Filmin olay örgüsü çok iyi ilerliyor ve 95 dk boyunca sıkılmıyorsun. Kesinlikle değeri bilinmemiş. Kıyasla daha ünlü yönetmenlerin, daha ünlü oyuncuların bulunduğu bir film olsaydı övüle övüle bitirilmezdi. Filme benim puanım 10 üzerinden 7.8. Normalde 8 verirdim de bir yerlerde hakkını yediğim filmler olabilir diye emin olamadım. 🙄
Haydi iyi seyirler...
Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
Bok gibi final sezonuydu. Netflix'te 5 sezonu var sadece. Eğer olur da izlemediyseniz ve bir gün denk gelip izlemek isterseniz Netflix'te olan kadarını izleyin. O bile fazla bu diziye. 4. Sezonda final yapmalıydı. Az önce son sezonunu da izledim ve düşündüğüm tek şey "Sonunu getiremiyorsanız yapmayın şu dizileri."
Wattpad'de rastgele bir yazar seçilse 4. Sezondan sonrasını eminim daha iyi yazardı. O derece yani!
Neyse Game of Thrones, How I Met Your Mother ve The 70s Show'un final sezonları daha çok yıkmıştı beni. En azından bu dizinin kalite seviyesinin çok da yüksek olmadığı ortadaydı. O yüzden final sezonunun son 3 sezondan daha da tırt olması koymuyor. Bana koyan şey, inat edip de neden dizinin finaline kadar izlemem.
Spoiler istemeyen buradan sonrasını okumasın. Bana kalırsa okuyup izlememesi daha iyi olur ama ben yinede uyarayım.
Spoiler
Bir sonraki sahnede ne olacağını tahmin edebilmek izleyici açısından hiç de hoş şeyler değil. Ayrıca bir karakteri ölü göstermek istiyorsanız introdan da adını silerseniz inandırıcılık açısından daha iyi olur. Herifin adı introdan eşek kadar yazılı kaç bölüm öldü diye dolanıyor. Sonra yaşadığı çıkıyor bu sefer gerçekten öldürüyorlar. İntrodan isminin silindiğini görene kadar ben şahsen inanmadım öldüğüne. Bu olayı en son Kavak Yelleri, Efe olayında yaptı. Biz bile aştık bu durumu eeyy Amerika! Sen hala herifleri öldürüp öldürüp diriltiyorsun.
Spoiler
Neyse dizi her sezon aynı olayların farklı karakter üzerinde işlenmesini anlattı. Yani aynı bokun laciverti sezonlar...
Tekrar uyarıyorum, sadece ilk 4 sezonu, - çok istiyorsanız Netflix'te ki 5 sezonu- izleyin ve gerisine asla bakmayın.
📽️📺
Merhabalar...
2013 yılında serinin ilk kitabı çıkmış, 2014'te dizisi başlamıştır. Kitapla, dizi arasındaki aynı olan noktalar, karakterlerin isimleri, ana konu. Bu kadar! Hikayenin ilerlemesiyle falan dizinin hiç bir alakası yok. Gerçi ben ilk 3 kitabı okudum, bıraktım. Çünkü, dizi kesinlikle kitaptan daha güzel. Genelde kitaplar daha güzel olur fakat bu sefer tersi olmuş.
Aslında bayağı bilindik bir dizi. 6 sezon yayınlandı, 7. sezonu yolda. Final sezonu olacak diyorlardı geçen sene, doğruluğundan emin değilim.
Türü; Kıyamet sonrası bilim kurgu, aksiyon, dram, ara ara romantik.
Bahsi geçen dizimiz; The 100
Tumblr media
Kardeşim izlerken, göz ucundan bakarak başladım diziye. Mezun olduğum ilk sene, boşluktan bayağı sarmıştım. Dizi başlarken ergen dizisi gibi başlıyor, bir anda coşuyor, bir yerden sonra fooosss diye sönmeye başlıyor. Artık konular tekerrür etmeye başladı. Hep aynı muhabbetler sıkıyor insanı. İlk 4 sezon harikaydı, 5. sezon idare ederdi, 6. sezon çok kötüydü. Bence 7. sezon en berbatları olacak ama izleyeceğim artık.
Tumblr media
Nükleer savaş dünyayı yok ederken, bazı akıllı insanlar, 12 istasyonlu bir uzay aracına atlayıp, uzayda koloni kurmuşlar. 97 yıl boyunca o uzay aracında yaşamışlar. Kısacası uzay boşluğunda ufak bir medeniyet kurulmuş. Kendilerine ait yasaları, cezaları falan var. Çin gibi aileler sadece 1 tane çocuk sahibi olabilir fakat 2. çocuk olursa öyle Çin gibi vergi almıyorlar çocuktan. Anasını babasını, uzay boşluğuna atmak suretiyle idam ediyorlar. 18 yaşından sonra işlenen çoğu suç, uzay boşluğunda sonlanıyor. Eğer kişi 18 yaşından küçükse 18 yaşına kadar bir hücreye hapsediliyor. 97 yıl boyunca bu şekilde hayatlarına devam ederken, hapsedilmiş 100 gencin kollarına bir bileklik bağlayıp, onları dünyaya salmaya karar verirler. Amaç, 'dünya yaşanacak bir yer mi?' diye çocuklara kontrol ettirmek. Onlar ölmezse tüm koloni dünyaya, inip tekrar bir hayat kuracaklar. Olaylar pek de planlandığı gibi gitmiyor ayrıca pek de yansıtıldığı gibi değil.
Tumblr media
İzlerken bazı karakterlerden nefret ederken, bazı karakterleri çok seveceksiniz. "Lan zaten her dizi-film de olay bu değil midir?" diyecek olursanız belirteyim ki ne zaman kimi sevip ne zaman kimden nefret edeceğiniz hiç belli olmuyor. Başrol başrol gibi değil, yan rol yan rol gibi değil, iyi-kötü birbirine girmiş, ne zaman ne olacağı belli değil, hiç bir şey göründüğü gibi değil.
İmdb puanı 7.8, fakat bence biraz fazla. Ben olsam 6.8 verirdim belki düz 7. Ergenler oyladıysa demek ki. 🙄
Zaman geçirmelik, çerez niyetine bir dizi.
Tumblr media
7 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
youtube
Gecenin bu saatinde uyuyamayıp, izlediğim müzikallerin beğendiğim sahnelerine tekrar izlerken buldum kendimi. Müzikallerle ilgili yazımda "The Greatest Showman" den kısaca bahsetmiştim. O filmden "This is me!" sahnesini sizlerle de paylaşmak istedim.
Birbirinden farklı insanların "ben de varım, ben buyum, olduğum kişi yüzünden sizden özür dileyecek değilim." Yani Celal Hocanın demesiyle "Haydi leyn oradan tereyağları!" savaşından ufak bir sahne.
Kimseye acımayın, saygı duyun. Gözlerinizi dikip bön bön bakmayın ya da gözlerinizi kaçırmayın. Sadece kabullenin.
Bu yazımın ardından size bir YouTube kanalı da önermek isterim. Çoğu videosunda maalesef Türkçe altyazı yok. Zaten bazı bölümlerde altyazıya da gerek yok. Kanalın ismi "Special Books by Special Kids" Adı üstünde speşıl! Özel insanlarla bir takım röportaj yapıp, onlar da bizden biri diyen bir abimiz tarafından çekiliyor videolar. Bence çok zarif, çok düşünceli bir kanal.
Özel insanlar derken, geniş düşünün. Bir çok farklı sorunlara sahip bir çok insan... Bence bir göz atın. Güzel farkındalıklara sebep olan bir kanal. Benim - şahsen- ufkumu genişletti.
Sizin için ahan da buraya linkini bırakıyorum.
https://www.youtube.com/c/SpecialBooksbySpecialKids
Çok bilmiş bi' dipnot: Önce kendinizi sevin. Tüm kusurlarınızla birlikte sevin ama. Öyle güzel özelliklerinizi sayıp "ne kadan da mıhteşem bir insanım." demeyin. En çok kusurlarınızı, yara izlerinizi sevin, saygı duyun. Daha sonra diğer insanları da tüm farklılıklarıyla sevdiğinizi sevmeseniz de saygı duyduğunuzu fark edeceksiniz zaten.
🌻
10 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
📽️📺🇹🇷
Size Türk TV dizisiyle geldim. Böyle diyince aklınıza belli başlı, toplumun çok kıyak bir dizi diye şişire şişire size itelediği diziler geliyor, biliyorum. Gerçi çoğu güzel diziler ama "Aaa nasıl izlemezsin, seninle arkadaşlığımı kesiyorum, cahil cühela, hayatın tadına varmamış köpek!" boyutunda tepki vermelik dizi daha izlemedim. İzlersem haber veririm. Bu dizi bence kült sayılabilir.
Ekranlarda sadece 11 bölüm boyunca kalabildi. 2012 yılında yayın hayatına, gece kuşağıyla başladı. Yani gece kuşağı dizisi. Yani -özellikle- bazı bölümler normalden biraz daha iyi bir psikoloji gerektirir.
Acayip Hikayeler
Tumblr media
Galip Tekin abimiz "Gırgır" ile karikatür dünyasına dalış yapıyor, çoğumuzun portakalda vitamin olduğu yıllarda. Ben kendisini "Uykusuz" okuduğum dönemlerde tanıdım. Çizgi hikayeleri bilimkurgu, fantastik tarzında yazıyordu. Akıl almayacak yaratıklar, akıl almayacak karakterler, akıl almayacak olaylar yaşıyordu. "Gırgır" dergisinde başlarda bilimkurgu, fantastik mizah tarzında yazıp çizse de ilerledikçe daha karanlık öykülere dönüştürmüş hikayelerini.
2012 yılında öykülerini televizyona aktarmaya çalışıyor fakat RTÜK denen bir gerçek var. Asıl hikayeyi bilmiyorum tabii ki fakat 11 bölüm sürmesinin nedeni RTÜK olabilir. Zaten çizimlerine göre daha yavan bir hikaye ile karşı karşıya kalıyorduk. Black Mirror'mış American Horror Story'miş salın bunları. Özellikle ilk 2 bölüm Turkish Horror Story'den başka bir şey değildir. Sonradan hikayeler daha yumuşatılsa da etkilerini yine de korumaktadır.
Her bölüm farklı bir hikaye anlatılıyor ve ortalama 35 dakikadan oluşuyor. Haluk Bilginer, Irmak Ünal, Şevval Sam, Bülent Polat, Tamer Karadağlı, Levent Üzümcü ve şu an hatırlayamadığım bir sürü ünlü oyuncuları görmeniz mümkün. Hayko Cepkin de her bölüm anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor.
Bazı bölümlerin ortalarına doğru sıkmasına sakın aldanmayın. Bölümün ve hikayenin güzelliğini her zaman sonu belirliyor. Sonunun nasıl bittiğine göre bölümün güzelliğini anlayabilirsiniz.
11 Bölümün tamamını Puhu'da ve YouTube'da bulabilirsiniz. Dizi televizyona çekildiği için boş boş biplemeler içeriyor ben sansürsüz şeklini bulamadım. Kanlı sahneleri de blurlamak ya da siyah-beyaz göstermek yerine çizgi sahne olarak gösteriyorlar. Fena fikir değil bence.
Tumblr media
Son olarak bu ikiliyi de bırakıyorum çoğu bölümde ufak ufak antipatik sahneleri mevcut. Alternatif, değişik bir Türk dizisi arıyorsanız buyurun efendiler. Kısa ama güzel.
İyi seyirler 🌻
9 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🎬
Netflix'in çocuk profilinin müdavimiyim artık. Oradaki bazı filmlere yetişkin profillerde rast gelme olasılığı biraz daha düşük oluyor. O yüzden artık tarafım bellidir. Beni ararsanız çocuk profilinde bulabilirsiniz.
The BFG
Tumblr media
The BFG aslında Roald Dahl'a ait bir çocuk kitabı. 2016 yılında beyaz perdeye uyarlanmış. Yönetmeni de Spielberg abimiz. Kendisini, Dawson's Creek'de Dawson'un her bölüm ismini 125378 kere söylemesiyle tanıdım. Neyse konumuz bu değil. Konumuz The BFG.
Tumblr media Tumblr media
The BFG, "The Big Friendly Giant" tan geliyor. Yani büyük dost dev, büyük dev dost, dost büyük dev, devler büyük dosttur...
Anladınız siz🙄
Tumblr media Tumblr media
Filmin ya da kitabın konusuna gelirsek, devler küçük çocukları geceleri kaçırıp yiyorlar. Yetişkinler de çocukları tembihliyor sürekli. Gece yatağından çıkma, cama bakma cart curt. Klasik çocuk hikayesi gibi, dışlanmış bir çocuk - yetim olursa tadından yenmez- kendi hayal dünyasındadır. Hiç bir şeye yaramadığını düşünürken bir anda bütün maceralar bunu bulur. Bu da öyle bir hikaye. Yetim bir kız fotoğraftaki dev abi tarafından kaçırılır. Fakat bu dev abimiz hem vejetaryen hem de aslında bir cücedir. Yetim kızımızın da en iyi arkadaşı olur, sonrası olaylar olaylar...
Tumblr media
The Never Ending Story / Hiç Bitmeyen Öykü
Ya bu başlığın burada olmaması gerek ama tumblr silmiyor. Yazı yazmama izin veriyor ama silmiyor. Çoookk saçmaaaaaa!!! 🙄
2 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🎬
Batu bizde karantinadayken, "Bir tane film vardı. Böyle trende geçiyordu. İsmi de 'Tünel'di. Çok güzeldi, hadi izleyelim." dedi. Filmi aradık taradık meğerse ismi Tünel değilmiş. İzledikten sonra "ilk izlediğimde daha güzel gelmişti." diye yorumladığı mantık hataları olsa da kıyamet sonrasına farklı bir bakış açısı sunan film
Snowpiercer
Tumblr media
2013 yapımı bir bilimkurgu filmidir. İçerisinde çokça distopya mevcuttur. Fransızların Le Transperceneige isimli çizgi romanından uyarlanmıştır.
Konusuna gelirsek, küresel ısınma nedeniyle Dünya'da iklim değişiklikleri meydana gelir. İnsanların akıllarına harika bir fikir gelir. (her zaman ki gibi🙄) Derler ki zekiler, "laa ogliiimmm, biz bu küresel ısınmaya savaş açah. Kimyasallarla saldırak da kurtulak." Böylece atmosfere küresel ısınmayı durduracak kimyasallar salgılarlar. Isınmayı durdurmak açısından başarılı olurlar ama ve lakin soğuma öyle boyutlara ulaşır ki dışarıda her hangi bir insan kişisinin canlı kalması mümkün olmaz.
Nasıl oluyorsa bir tren aşığı insanın aklına çoh da zekice 🙄 bir fikir! gelir. "Yav benim tüm dünyayı tek bir demiryoluyla dolaşan trenim var. Tren dünyayı 365 günde tamamlıyor. Tren çalıştığı süre boyunca içindekilerin donması mümkün değil (nasıl oluyorsa o???) Haydi gelin." diyor.
Tumblr media Tumblr media
Bu muhabbetler 2014 yılında geçerken film 2031 yılında başlıyor. Trende yaklaşık bin insan var. Bu hikaye trenin en arka vagonundaki dışlanmış, fakir insanların, diğer vagonlardaki özellikle en ön vagondaki trenin sahibine karşı yapılan baş kaldırıyı anlatıyor. İsyan ilerledikçe farklı farklı diğer vagonları görüyorsunuz. Ben kendi açımdan görsel olarak sevdim filmi. Görüntüler, vagon değiştikçe renklerin de değişimi hoşuma gitti fakat çok fazla mantık hatası var. Yine de 'ay layk dis muvi may fırends'
Bir kere izlerken sıkılmadım. Trenin akıp gidişi gibi film de akıp gitti. Kesinlikle daha güzel filmler var ama ben çirkin severim. Teşekkürler!
Tumblr media
8 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎬🎥
Şimdi yazacağım filmi, son zamanlarda çoğunuz izlemiştir, izlemeyenler ise duymuştur. Ben de instagramda ve burada birinin önermesiyle başladım. 2019 yapımı olmasına rağmen bizde 2020'de popülerleşti. Gerçi Netflix Türkiye'ye yeni gelmiş olabilir. Bilemicem. 🙄
Dıd-dırı dıııııııııııııı dırı dırı dıd-dırı dıııııııııııııı
İzlerken "nimet o, nimeett!" çıkışları yapacağınız film;
The Platform
Tumblr media
Beğenmeyeni yok gibi de ben nötr kaldım. Güzel bir film fakat öyle muhteşem değil. Bu filmin amacını zerre anlamadım. Bir şeyler anlatmak istediği apaçık ortada. Aslında anlatmak istediğini anlıyorsun da "eeee?" diye kalıyorsun. Bence biraz zorlama. Midemiz kalksın diye özellikle zorlamışlar da sınavda ilk aklına geleni yazan tembel öğrenciler gibi olmuş biraz. Öyle bi' tezatlık. Zaten Netflix filmlerinin sonlarını hiç sevmiyorum, bütçeleri bitmiş de filmi yarıda bırakmış gibi son yapıyorlar. Bkz. Kemiklerine Kadar
Yine de filmi izlemiş olmayı, izlememiş olmaya tercih ederdim. Dediğim gibi hem zorlama hem ilk akla gelen bir arada olmasına rağmen ortaya çok da kötü bir şey çıkmamış. Ortalamanın 1 tık üstü.
Tumblr media Tumblr media
Aslında bu paragrafta filmin konusunu anlatmam lazım ama bu film; konusu, özeti okunmadan izlenmesi gerekenlerden. Filmin başından sonuna kadar kafanda bir soru işareti oluyor ve o asla gitmiyor. Bunun sebebi güzel bir dizi konusu olmasına rağmen dizi olamayacak kadar kısa, film olamayacak kadar uzun bir hikaye olması. Her şey bir hışımla olup bitiyor. Yani hiç bir fikriniz olmadan izlerseniz etkileyiciliği artar. En kaba şekilde insanların bencilliğini uzun bir platformla bize anlatıyor diyebilirim ama eksik kalır.
Tumblr media Tumblr media
4 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🔎📽️
Merhaba,
Aa o da ne? Tam da "evde kalıp", izlemelik, eğlenceli yarışma programlaaarıı! Hepsi Netflix'te mevcut.
Evde kalın!!
Skin Wars
Tumblr media
İnsan vücudunu, tablo gibi kullanıp, muhteşem sanat eserlerine dönüştüren yarışma programı. Her bölüm farklı insanlar yarışıyor, 3 farklı performans sergileyip değerlendiriliyorlar. Bir bakın derim.
Next In Fashion
Tumblr media
Yine bir yarışma programı. Günlük reality show dozunuzu bu programdan alabilirsiniz. 'İşte benim stilim'giller, bu programın getir götürünü yapar. Bir grup insan başlangıçta 2 kişilik takımlarla, daha sonra bireysel olarak yarışmaya başlıyor. Yarışmacılar her bölüm eleniyor. Her seferinde de hak eden kazanıyor. Öyle bizimkiler gibi didik didik birbirlerini yemiyorlar. Saygı ve sevgi kazanıyor günün sonunda.
Çoğu stilst olan yarışmacılara, her bölüm farklı tarz görevi veriliyor. Toplam 1,5 gün boyunca yarışmacılar, o tarza ait kıyafetleri hem tasarlamak, hem dikmek hem de modellere giydirip podyumda yürütmek zorunda. En kötü tasarım eleniyor. En şaşırdığım ise; mesela önceki bölümlerde çok güzel şeyler yapmış birini bu bölüm kötü yaptığı için pat diye eliyorlar.
Queer Eye
Tumblr media
Evet queer! 5 tane gay abimiz toplanıp da sanılanın aksine ahlakımızı bozmuyor. Toplumun içinde bir şekilde kendine zaman ayıramamış, ötekileştirilmiş, kim olduğu fark etmeyen insanlara yardım eli uzatıp, kendilerini bulmasına vesile oluyorlar.
Sol baştan abilerimizin görevini sayıyorum. İlk sıradaki abimiz, dizayndan sorumlu. Bir nevi iç mimar. İkinci sıradaki, kültürden sorumlu. Aslında daha çok psikolojik destek veriyor kişilere. Üçüncüsü, yemekten sorumlu. Kişilere yemek yapmayı öğretiyor. Dördüncüsü makyaj ve saçtan sorumlu. Kişilerin dış görünüşlerini, aynaya baktıklarında mutlu olacak şekilde değiştiriyor. Sonuncu abimiz ise, kendisi Next in fashion'un da sunucusu, kıyafetlerden sorumlu. İnsanların dolaplarındaki kıyafetleri, kendileri gibi hissedebilecekleri yenileriyle değiştiriyor.
Programın amacı, kişileri köklü bir değişime sokmak değil aksine o kişiyi karşılarına alıp, azıcık kendine yoğunlaş, "sen kimsin, neleri seversin?" gibi soruları kendine sor demek. Yardım ettikleri insanların çoğu; başkalarına yardım etmek için kendilerini unutan insanlar. İşte o insanlara kendileri hatırlatan bu programı izlerken ağlayacaksınız, güleceksiniz, kızacaksınız... Bu 5 gay adam bize çok şey anlatacak!
Tumblr media
4 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🔎📽️
Esrarengiz Hastalıklar
Tumblr media
Adı üstünde esrarengiz. Bir takım insanlar, değişik semptomlar, acayip tedavi arayışları... Hayatının son 2 yılını yatakta miskin miskin geçirip, hareket bile etmeyen, kronik yorgun adamdan, telefon, TV gibi her türlü elektronik alet ve radyasyon yayan aletlere alerjisi olduğunu iddia eden kadına kadar çeşit çeşit hastalıklar. Doktorlar, bazılarının nedeninin Lyme hastalığı olduğunu söylerken diğer kısmınınsa psikolojik olduğunu dile getiriyorlar. Ulan psikoloji sen nelere kadirsin??! Dürüst olmak gerekirse birazcık sıkıcı...
Sex Explained
Tumblr media
5 bölümlük bu belgesel cinsellik konusunda eğitici bir öneme sahip. Doğum kontrolden, doğuma, fetişizmden, pornolara kadar bir çok konuya değiniyor. Tabii ki biz hayatımızda hiç porno izlememiş, sexle hiç ilgilenmemiş insanlarız. Ne münasebet??!! Ne kadar ayıııııpppp??!! Cık cık cık... Boş ver anaam! İzlemeyin!
Dünyanın En Sıra Dışı Evleri
Tumblr media
Dünyanın her yerinden muhteşem mimarlık ürünlerini gözler önüne seriyor. Bölümler arasında bir devamlılık söz konusu değil o yüzden bölümlere bakıp canınızın çektiğini izleyebiliyorsunuz. "Ah be! İnsanlar ne güzel evlerde yaşıyor." diye düşündüren, nazar değdirecek pis bakışları attıran bir seri.
0 notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🔎📽️
Merhaba...
Son günlerde yoğun zamanlar geçirdiğim için belgesel ve reality showlar'ın devamını getiremedim. Hazır dizimizi kırıp evde oturmak zorunda kaldığımız bu riskli günlerde ilginizi çekebilecek, Netflix'te bulabileceğiniz serime devam edeyim.
Bu belgeselleri çoğunuz izlemiştir, izlememişse bile duymuştur. Başlıyorum...
Jane
Tumblr media
Bu belgeseli izlemediyseniz veya duymadıysanız bile fotoğrafını mutlaka görmüşsünüzdür. Belgesel 2017 yapımı olmasına rağmen görüntüler 1960'a ait. Jane adındaki kadının hiç bir akademik kariyeri yok. Onu farklı kılan tek şey; hayvan sevgisi. O dönemlerde bilim insanları Evrim Teorisi üzerine çalışıp hiç bir gelişme kaydedemiyorlar. Bir bilim insanı, özellikle eğitim görmemiş birini şempanzelerin hayatını gözlemlemesi için Tanzanya'ya yollamak istiyor. Jane bu sebeple pılını pırtını topluyor, kuş uçmaz kervan geçmez bu yere kamp kuruyor. Böylece yıllarca sürecek macerası başlamış oluyor. Evrim hakkında ne düşündüğünüz önemli değil, doğa ve hayvan seviyorsanız tam sizlik bir belgesel.
The Story of Diana
Tumblr media
İngiliz Kraliyet ailesinin gelini Diana... Kraliyet ailesi soğukluğuyla bilindiği dönemlerde güneş gibi doğuyor kadın. Halkın sevgilisi oluyor bir anda. İnsanlarla temas kuruyor, yardıma ihtiyacı olanlara koşuyor, Aids hastalarıyla ilgileniyor... Tüm bu parlak hayatına rağmen özel hayatında mutsuz bir kadın. Paparrazilerin odak noktası, hatta o kadar abartıyorlar ki bildiğiniz taciz ediyorlar. Kamerasız günü geçmiyor. 2 bölümlük bu belgeselde Diana'nın evlenmeden önceki yaşamından ölümüne kadar ki süreç anlatılıyor.
Jim and Andy
Tumblr media
Andy Kaufman'ın hayat hikayesinin anlatıldığı filmde Jim Carrey'nin başrol olarak nasıl harikalar yarattığı anlatılıyor. Bu belgesel, filmin kamera arkasını gözler önüne sermekte ancak ben bir çoğunun aksine Jim'e hayran olamadım. Ortaya çok güzel bir iş çıkarmış olabilir ama kendimi set çalışanlarının yerine koyunca Jim Carrey ile kesinlikle aynı ortamda çalışmak istemem. Belgesel bitene kadar sinirden patlamak üzereydim. "Bu kadar abartmaya gerek var mı gerçekten?" diye düşünmeden edemedim.
0 notes
banasorarsan · 4 years
Text
🎥🔎📽️
Merhaba...
Netflix'te bu aralar belgesellere ve reality showlara takmış durumdayım. Hepimizin de dediği gibi; "Ayyy, ben televizyon falan izlemiyorum, sadece belgesel." İşte ben de artık bu cümleyi kurabilirim.
Netflix orjinal yapımlarının çoğu tek kullanımlık peçete kıvamında olduğundan dolayı bu belgesel ve reality showlar iyi geldi. Şimdilik 2 tanesini buraya bırakıyorum, devamı gelecek.
Last Breath/ Son Nefes
Tumblr media
İçlerinden en beğendiğim. Belgeselin çoğu gerçek görüntülerden oluşmaktadır. Montajı çok iyi yapılmış. Hikaye o kadar akıcı hale gelmiş ki, film izler gibi hissediyorsunuz. Gerilim, dram hepsi mevcut.
Şimdiiiii, anlatması zor bir konu çünkü bu belgeseli izleyene kadar denizin tabanından petrol çıkarıldığını ve bu rezervlerin bakımı için dalgıçların 28 gün boyunca, deniz altı benzeri kabinlerde yaşaması gerektiğini bilmiyordum. Deniz altı, tabana yakın bir yerde - tabiri caizse - asılı kalıyor, dalgıçlar da bakım - onarım gibi şeyler için buradan çıkıp tamamen tabana inip, ayda yürür gibi yürüyorlar, denizin tabanında. Yalnız öyle böyle bir derinlik değil. Her yer zifiri karanlık, ortalığı aydınlatan tek şey kafalarındaki lambalar fakat belgeselin konusu bu değil. Belgeselin konusu, işlerin ters gitmesi sebebiyle bir dalgıcın çok az oksijenle, denizin dibinde tek başına mahsur kalması.
Yok Sayılan Kanıtlar
Tumblr media
Madem denizin dibine indik, şimdi de uzaya çıkma vakti.
UFO uzmanı olarak bilinen Dr. Steven Greer önderliğinde bir belgesel. Belgeselde uzaylılardan, 51. Bölge'den bahsediliyor. Hatta bir ara Marilyn Monroe'nun şüpheli ölümünden bile bahsediliyor. Marilyn Monroe ne alaka değil mi? Ben genel kültür cahili olarak öyle düşünmüştüm. Meğerse Monroe'nun, Kennedy ile gizli bir ilişkisi varmış. Ölmeden 2 gün önce Kennedy ile konuşmuş ve ölüm sebebi olarak gizli bir hükümet sırrını biliyor olabileceğini düşünüyorlar. Bunu da bir şekilde uzaylılara bağlıyorlar.
Belgesel somut kaynaklar sunuyor. Artık inanıp inanmamak bize kalmış. Belki de fotoşoptur, kim bilir??
Tumblr media
2 notes · View notes
banasorarsan · 4 years
Text
📺📽️
Merhaba...
Harika intro müziğine sahip bu dizi, Birleşik Krallık yapımı. 2014'te yayın hayatına başlamış ve 4 sezon boyunca ekranlarda kalmıştır. Okuduğum kadarıyla 5. sezon da gelecekmiş. Bir bestseller kitabın uyarlamasıdır. Fantastik, tarihi türdeki dizimizin ismi;
Outlander
Tumblr media
Henüz 1. sezondayım, o nedenle dizinin gidişatı veya kalitesini koruyup korumaması hakkında pek bir bilgim yok. Merlin dizisi bittiğinde, o boşluğu doldurmak için aynı konuda dizi ararken Outlander ile tanıştım. Kendisine ısınmam biraz zaman aldı açıkçası. Ben özetinde "druid" kelimesini görüp başladım diziye. İlk bölüm dışında druid falan yok. Merlin ile alakası da yok dizinin. Yine de kendi kategorisinde ortalamanın bir kaç tık üstüdür. En azından izlediğim kadarıyla.
Tumblr media
Başroldeki ay tenli kızımız, 2. Dünya savaşında, savaş hekimliği yapmıştır. Kocası da orduya gönderilmiş ve savaş boyunca birbirlerinden ayrı kalmışlardır. Nihayet savaş bitince çift tekrar bir araya gelir ve ikinci baharlarını yaşamaya başlarlar.
Kocası sağlam bi' tarihçi ve kendi soyunu araştırıyor sürekli. Bu sırada bir rahibin evinde kalırlarken, orada çalışan bir kadın, ay tenli kızımızın medyumvari bir şekilde falına bakar ve "senin iki farklı hayatın olacak." diye yapıştırır gizemi. Esas kız da "yav he he" modunda takılır fakat hafif de ürpermiştir.
Bir tepede böyle 4-5 tane dikili taş var. Burada bazı druid kadınları, yılın belli tarihlerinde ayinimsi bir şeyler yapıyorlarmış. Bizim ay tenli de başrol ya ille burnunu sokacak her şeye. Gidiyor bu taşlardan birine bir dokunuyor kiii abbooovv! O da ne? Geçmişe, 200 yıl öncesine ışınlanıyor kızımız. Böyle ortalık karışııık, İskoç'lar ile İngiliz'ler arasında geçinmezlik var. Irkçılık hat safhada. Kadınların hor görüldüğü, şifacıların büyücü diye yakıldığı, o iğrenç, karanlık dönemlerin tam ortasına düşüyor kadın. Ondan sonrasını da şeetmiyim artık! Açın izleyin.
Ha bu arada tam bir Birleşik Krallık dizisi haberiniz olsun. Çıplaklık, argo, seks... Game of Thrones gibi. Çoğu bölümde göt var. Adamların tarzı bu. Yapacak bir şey yok.
Tumblr media
Dizinin renkleri, çekim mekanları, dizi müzikleri benim çok hoşuma gitti. Ayrıca tarihi yapımları çok sevdiğim için o kültürün tarihini, kıyafetlerini görmek, zevkli. İskoç'ları oynayan oyuncuların o kabalığı yansıtmaları, gereksiz meşrep halleri falan etkiledi beni. Başroldeki kadın yemek yerken ya da bir şeyler içerken benim de canım çekiyor. O nasıl yemek yemektir be ablacım.
Müzikleri güzel demiştim ya, şuraya introsunu bırakayım da dinleyin bi'. Bu İskoç folk müziği sanırım. Şarkının harika bir sakinliği var. İnsana, dağların sisli çayırlarında uzanıp, gökyüzünü izleyip, o temiz havayı içine çektiğinin hissini veriyor bence.
youtube
1 note · View note
banasorarsan · 4 years
Text
📺📽️
Merhaba...
Nişan hazırlıklarından bunaldığım bu dönemde, karşıma sürekli çıkan bir gif sonucunda size bu diziden birazcık bahsetmek istedim.
Bahsi geçen gif;
Tumblr media
Aslında bildiğimiz bir dizinin, çok azınızın bildiği orjinal yapımı. Dizi, Amerikan gençlik dizisi olmakla birlikte 98 yılında başlayıp, 2003 yılında final yapmış, yani toplam 6 sezon sürmüştür. Yayınlandığı dönemlerde bizim ülke gençleri tarafından da benimsenmiştir. Artık ne kadar sevildiyse, Türk dizi sektörüne 2007'de uyarlanmış ve bizim jenerasyona kimin eli kimin cebindeyi normalleştirmiş dizinin orjinalidir. Bizdeki uyarlaması 'Kavak Yelleri', orijinali ise;
Dawson's Creek
Tumblr media
Gördüğünüz üzere sırasıyla; Mine, Deniz, Efe, Aslı. Orjinal dizideki isimleri ise; Jen, Dawson, Pacey, Joey.
Senaryo ve ana hikaye bizimkiyle neredeyse tamamen aynı. Bir kaç ufak tefek farklılıklar var. Farklılıkları da az çok tahmin edersiniz. Gay karakterler... Mesela Pacey'in (Efe) abisi gay.
Tumblr media
Kavak Yelleri'nden daha beter bir arap saçılık, daha beter "abi yabancıya gitmesin, aramızda dönelim." algısı hakimdir diziye. Yine de orijinali bizdeki versiyonundan kat kat daha güzel olmasına rağmen öyle efsane dizi falan değildir. İzlemeyin yani... Ben ergendim, izledim. Siz de ergenseniz, 'ille de izleyeceğim.' diyorsanız tutan yok.
Katie Holmes'ın ilk dizisidir. Sonra işte Tom Cruise ile tanışıp, bir takım tarikat işlerine bulaştı biliyorsunuz. Katie Holmes'ın fare gibi vik vik sesi kulaklarınızı tırmalayabilir.
James Van Der Beek abimizin pek bi oyunculuğu yok fakat bu rol üstüne o kadar yapışmıştır ki, kendisini oynadığı "Apartment 23" dizisinde sürekli bu abimizle, Dawson diye dalga geçiyorlar.
Tumblr media Tumblr media
Joshua Jackson ise ismi ayrı yakışıklı, kendisi ayrı yakışıklı. Ne yazık ki bu diziden sonra ışığı sönüp, çok fazla ses getiren yapımlarda yer almamıştır. Tabii Fringe'da Peter rolüyle birazcık parlasa da tekrardan sönmüştür.
Gelelim Michelle Williams ablamıza. Kendisi Hollywood'a bu diziyle güzel giriş yapıp, sağlam yapımlarda yer almıştır. Bir kaç kez de Oscar'a aday olup bildiğim kadarıyla hiç alamamıştır. Efsane Joker oyuncusu Heath Ledger ile evliydi, bir de çocukları vardı. Çocukları hala var ama Heath Ledger ise sonsuzluğa uğurlandı. (aa Heath Ledger demişken, onun ölümü sebebiyle yarım kalmış filmi bir ara yazayım. Unutmazsam tabii.)
Tumblr media Tumblr media
Yuhh ya! Diziden çok size magazinsel bilgiler verdim. Dediğim gibi ergenliğimde izlediğim için oyuncuları hakkında bir takım araştırmalar yaptığım doğrudur. Zaten dizi hakkında da verilecek pek bi' bilgi yok. Kavak Yelleri'nin aynısı ama daha katlanılabilir versiyonu. Öyle ölüp dirilmeler falan yok.
Aklıma geldi, aklımda duracağına yazımda dursun dedim.
Sağlıcakla...
Tumblr media
7 notes · View notes