"Kefensiz kalacak ölümüz bizim.."
bir tütün ki ciğerini söküyor insanın, ne için içeceğini bilmiyor insan yerde sürüklenen ölülerimize mi , aklımızdan çıkmayan düşlerimize mi . nasıl aldıysa topraktan suyunu ciğerini yakıyor insanın...
0 notes
usss
Bira'yı sigarayla içen içerken türkü dinleyen. sonunda hep sarhoş olan bir adamdı... Türlü hayalleri vardı herkes gibi, herkes gibiydi işte ve dünyanın en farklı insanı...
Çok severdi sevince, sevinince kararında, azar azardı hep içinde ümitleri ne zaman vira dediyse düşlerine orada bir fırtına ve alabora...
Dedim ya çok severdi her defasında kimisi istanbuluydu vefasız, kimisi vatan haini coğrafyasında. Ve kimileri hiç uğramadı mısralarına..
Hep kederliydi yazdıklarında, hep bir mülteci tedirginliği vardı sözlerinde yakıştırmadı mısralarını anmadı adını, kız oğlan kız duygusunu katmadı şiirinin kötü yoluna...
0 notes
ölü bir bedeni avuçluyor, göğsüne bastırıyordu "beni bırakma" diyordu, hiç onun olmamıştı birkez elini tutmamış kalp atışlarını dinlememişti kulağını dayayıp...
0 notes
Eşik
istemiyorum kapat dedi ışıkları, karanlıkta görmek istiyorum gözlerini...düşlerinin karanlığında gördüğü gözler onunmuydu...
ışık açılmıştı bir kez ve kadın kapatıyordu gözlerini düşleri karanlıkta kalanın hayali virane olurmuş öyle dedi...
öyle dedi ve açtı kapıyı çıktı odadan, kapı kapanmadı kadın gidemedi kalamazdı da peki hala ne bekliyordu, kimi bekliyordu, aslında beklediğini bile unuttu bir zaman sonra öylece duruyor eşikte içerden gelen sesle konuşuyor fakat bakmıyordu yüzüne bile...
bir can sıkıntısından başka bir şey değildi yaşamak, derin bir iç çekiş şairin dediğini hatılıyor du şairin yaşama dair...
korkmuyordu adam düşeceği kuyudan sesini duyan olmaz diye, çıktığı kuyulardan daha derin olmasını önemsemeden konuşuyor konuşuyor konuşuyordu susacağı güne küserek...
hayallerine ütopya denmesinden hiç hazzetmemesi, yenilgilerinin sonundaki ışıktan geliyordu her aşk bir zaferdi aslında bir sonrakine kadar..!
ve gidemeyen kadına bakıyordu adam hayali başucunda... ve kalmayacak olan kadına bakıyordu uçurum koynunda...
sonra ne mi oldu ...
"Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? "
0 notes
“emri kim verecek tabii ki ben verdim" diyen Berkin’in, Abdocan’ın, Ali İsmail’in, Ethem abinin, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın, Medeni Yıldırım’ın, İrfan Tuna’nın, Hasan Ferit Gedik’in, İbrahim Aras’ın katili cumhurbaşkanı adaylığını açıklayacak.
14 notes
·
View notes
Kiraz Mevsimi
çıplak heykeller yapmalıyım, çırılçıplak heykeller nefis rüyalarınız için ey önünden geçen ak sakallı kasketli, yırtık mintanından adaleleri gözüken dilenci sana önce şiirlerin tadını aşkların tadını kitaplardan tattırmalıyım resimlerden duyurmalıyım, resimlerden... şu oğlan çocuğuna bak fırça sallıyor kokmuş manifaturacının ayağına dörtyüzbin tekliğinden on kuruş verecek seni satmam çocuğum dörtyüzbin tekliğe, ne güzel kaslarin var ne güzel bileklerin hele ne ellerin var, ne ellerin. söylemeliyim, yok yok... meydanlarda bağırmalıyım. bu küçük güllerin buram buram tüttüğü anadolu şehri kahvesinde kiraz mevsiminin sevişme vakti olduğunu. resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım baygınlık getiren şiirler kiraz mevsimi, kiraz küfelerle dolu pazar. zambaklar geçiriyor bir kadın. bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor sallıyor boyacı çocuğu fırçasını belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı o biçimsiz bizans şarkısı. sana nasıl bulsam, nasıl bilsem, nasıl etsem nasıl yapsam da meydanlarda bağırsam sokak başlarında sazımı çalsam anlatsam şu kiraz mevsiminin para kazanmak mevsimi değil sevişme vakti olduğunu... bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını, sonra oturup hüngür hüngür ağlasam boş geçirdiğim, bağırmadığım sustuğum günlere mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun oğlu bir şiir okusa karacaoğlan'dan orhan veli'den yunus'tan, yunus'tan... Sait Faik Abasıyanık
0 notes
M
“Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadeh var bak elimde…”
Oturmuş yazmış yine aynı gecelere yakışan bir efkarla
Sana sana diye başlayan satırlardan…
İnsan hiç görmeden sevebilirmi sesini bile duymadan bir kez sıcaklığını hissetmeden,
Bilmeden neye üzülür, neye sevinir, nasıl düşünür…
Sevmek ne ağır bir yıkımdır, oysa nasılda hoş geliyor kulağa “sevmek”!
İnsan görmeden sevebilirmi ?
Bazen kendi yaratır birini o gün üzerinde deri ceketi vardır, sahilde durmuş yağmuru izliyordur, ıslanıyordur, sigarası ıslanmasın diye avcunun içinde bi sıcaklık hisseder..
Bazen kendi yarattığı bile sevmez insanı saçları uzun dalgalanıyordur, gözlerini bile görmemişsindir
Sahi insan gözleri görmeden sevebilirmi ?
Ve bir insanı tanımak hani nedir bunun anlamı, nsıl tanırsın ki bir insanı tüm sırlarını bilerek mi ?
Yada her konuda aynı fikirde olarakmı, aynı şeye sevinip aynı şeye üzüldüğün insanı tanıyormusun gerçekten?
Peki inanmak diye bir şey yokmu
Hani hissetmek 1000 kilometre öteden olmuyormu
İnsan uzaktan sevince lanet bir sayı değilmidir uzaklık
Bahanesi olurmu sevmenin , gerekçesi olurmu
Karşılıklı da sevemezmi insan ?
Uyuduğunu bile bile gecenin bir vakti telefonuna bakarmı insan
Neden bakar insan uzaktan sevemezse
Gelen bir mesajda eli ayağı neden titrer mesela
Niye ne haber diye sorduğunda ne yazacağını şaşırır ?
Ve neden olmaz’ı düşününce susar
Bir sigara daha yakar
Neden sarhoşken saçmalar insan
İnsan severken hep sonunumu düşünmeli
Sonsuz da sevemezmi ?
Neyden korkmalı insan sevince
Onun seni sevmesini bekleyemez belki ama inandıramazmı
Sahi inanmazmı?
Belki erkendir
Belki geç
Kim verebilir bunun cevabını
Bunu kim telafi edebilir ?
haziran 14'
0 notes
Yalnız yaşayanların kaderidir sabah çayın yanına akşam rakının yanına muhabbet aramak.
Öyle yaşanırki yalnızlık dediğin şey sigaranın dumanında bütün bir geçmişi gizler her seferinde başka bir anı yakılır.
Yolda gördüğün her bebeği sevmek istersin de gülümser geçersin, bu tebessüm bile bir sigara yaktırır. hani yabancısındır sokağa ki yalnız insan her sokağa bir ayrı yabancıdır, her mahallede bir yoksunluk bulur ilişir ceketinin iç cebinde saklı durur sol tarafında…
Sevdiği bir kız vardır erken kaybettiği bir akrabası ama herşeyden önce elinden bir şey gelmiyordur işte çaresizlik en derin boyutudur yalnızlığın sadece yazmak rahatlatır, yazarsında yalnızken okutacak kimsen olmasa bile bir kağıt konuşur seninle. Belki çayı belki rakıyı dökersin kağıda bu memnun eder aslında içli bir küfür geçirsende kağıdı kurutup tekrar devam edersin kaldığın yerden.
Yalnızlar denizleri sevmezler dağ başlarını da sevmezler sadece bir özlemdir içlerinde kalan fazla duramazlar böyle yerlerde çaresizlikleri gelir durmadan bir şeyler konuşur ve son sigara içilince kalabalıklara karışır ki en çok orada iyi hissederler kendilerini farkedilmemek ancak orada güzeldir belki bir işçiye belki bir dilenciye iyi günler der bir karşılık bulursa o yeterdir işte avuntu en büyük tesellisidir yalnızın.
Aslında dünyanın en geveze insanlarıdırlar o kadar çok konuşurlar ki hep konuşurlar bu yüzden hafızaları hep tazedir yeni eklenecek anı bulamaz da hep geçmişi konuşur kalemle, kalem yazar düşlerini döktüğü kağıda, kağıt bir köşede durur sonra, sonra oda kaybolur. Belki bir sigara düşer üzerinde bir yangın çıkar kavuşur insan kendi boşluğuna…
Nisan 14'
0 notes
..!
ay erken cıktı gün bitmeden
gün bitmeden geç kalmislara inat gibi
inat gibi yasamak ,
yasayamadiklarini beklemek yıl gibi,
dündü sıyrıldım hain düşlerimden
sırtımda bıçakti, hüzündü
erken doğdu gün inat gibi
inat gibi beklemedi ay yıldızını
özlemdi geçmese bile gün
çiçek gibi
gazeteye sarılı
ekmek gibi…
0 notes
Huzursuz Seyirler Dilerim...
güzel manzaralar da var hayatta o kadar abartmaya gerek yok ,
her ne kadar defolu ruhlarla çalsakta gecenin kapısını
ahengi bozsada polis sireni
viskinin en kalitelisinide içmek nasip oluyor bazen
insan kendinden bile sıkılır bazen diyor sevmeye yakın olduğum kadın.
bir diğeri arkadaşımla aldatıyor sevgilisini
sokaktan iki kişi yürüyor
balkon püfür püfür
güzel manzaralarda var hayatta eski sevgili kendinden bile sıkılmıyor ,
ve ne kadar rahat uyuyor insanlar
haneke'yi daha iyi anlıyorum
'de' ayrı yazılırmış bende ayrı yazılmaya tahamül edecek harf kaldımı diye soruyorum
kedi uyukluyor.
izmiri düşünüyordum yazıya başlamadan önce
izmir ve birileri
bir yerlerde yürek tüketmece ..!
ağustos 2012
0 notes
Dur geç..!
dişim kırıldı , arabanın arka camı patladı , ağzım dişimin kırılan sivri yeri ile kanıyor acıyor bira bile yakıyor yani.
ve dilimi de kesiyor boktan çağrışımların uzak düşlerin saçma anıları .
belkide her boku açıklamak
belkide sıkıntı olmak
ah kimse yokken konuşmak ...
ağustos 13'
0 notes
Piç fantezi
Siyah beyaz fotoğrafların sarhoşluğundayım ,
başarısız suikast girişimleri ruhumda.
belli olmazlar ,
zar atmalar ,
yol seçmeler,
hep uçurumlar.
yalnızlığın uçuk ve biçimsiz yenilgisindeyim.
belki de hep ve herzaman birlikteyiz
hepimiz ;
hayatın piçliğinde..!
ağustos 2012
0 notes
Oyunlar ördüm kendime..!
ve sonra yatarsın , en huzunlu geceye
uyanırsın, cok saat sonra yeni gune
artık ne acı duydugun ask vardır aklında
nede ümid edip beklediğin azrail..
günaydın de dostuna sadece
güneş yeni dogdu senin için
taze günahlara....
ağustos 2012
0 notes
Sarhoş konuşmalar
biz mutlu olamayacağız çocuk , bunu biliyorsun . sende olamayacaksın bunu ben biliyorum beni bu kadar iyi anlayabilmen buna işaret buna kanıt .
bak çocuk herşey bir yana gereksiz muhabbetler çekiyoruz saçma sapan bizle alakası olmayan sırf laf olsun diye
bu biraz sırf yaşamak olsuın diye yaşadığımızın göstergesi değilmi
hani dünya eriyecekti avuçlarımızda
biz peki hangi avuçta çizglieri yol ettik şimdi kendimize
hani ezgi yolladın ya geçen yıktın geceyi kaç gündür üzerime
ironiler içinde yine bir sabahı bekliyorum bilirsin tam yakalamışken kaçar ya fırsat bende öyle hala tam doğacakken yeni gün yatarım uyurum işte
sırtımızın kamburu diyor ya şair o misal kurtulmalı şimdi o evlerden gidip tinerci olmalı , sigara istemeli geçenlerden cehennemin dibidir bizi paklayan rızacı olan zebanidir bizden başkası değil.
temmuz 12'
0 notes
Şiir cenazesi..!
Acılarım emanettir bir şairden , bir gözün esaretinden ihanetle kurtuldum , kaşımı gözümü patlattım , sendeliyorum şimdi hayalimdeki gülüşün yük sırtıma sesin boynumdaki urgan , çaldım gecenden bir kaçamak öpücük kondurdum, taburemi o şair çekti altımdan .
haziran 2012
0 notes
Yalanda olsa haklılar...
Ölürsem tanış biriyle sev onu demiştim oysa , tanış biriyle sev onu öldür beni değil !
Bir resmini bıraksa idim diyorum şimdi
benimleyken gülen herhangi bir resmini ,
özlemenin bile utanç verdiği bu saatte bir resmin keşke...
mayıs 2013
0 notes
Sarı yüzlü çocuğun gidişi
Ölülerin gözleri basamak oluyor yüreğime,
Siyah adımlarıyla yürüyor gece.
Gündüzü parçalayan bir aydınlık var.
Renk seçme erdemi bitti,
Çığlıklar sessiz sığınaklar arıyor kalplerine…
mart 2012
1 note
·
View note