Tumgik
lilsad11 · 3 years
Text
İçimde o kadar çok nefret var ki nereye kusacağım, bilemiyorum.
İçimde o kadar çok öfke var ki kimi kıracağımı seçemiyorum.
İçimde o kadar çok korku var ki kime, nereye saklanacağım, çözemiyorum.
İçimde o kadar çok merhamet var ki kırmalarıma rağmen üzülüyorum.
İçimde o kadar çok vicdan var ki hatalarıma ağlıyorum.
İçimde o kadar çok endişe var ki biriktire biriktire yitiyorum.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, içimde o kadar çok şey var ki sevgiye yer bulamıyorum.
1 note · View note
lilsad11 · 4 years
Text
7 Eylül 2020, Pazartesi
Saat 21.05
Bilgisayarı kucağıma almış kelimelerin dökülmesini bekliyorum. Oysaki içimde öyle bir birikmişler ki nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Bir yerim acımıyor veya ağrımıyor, lakin içimde kocaman bir yük hissediyorum. Ağlamak istiyorum, birisi odama gelecek de ağladığımı görecek diye korkuyorum.
Bakınmakla yetiniyorum. Öylece izliyorum hayatı, sonra merak ediyorum. Acaba ne düşünüyorlar? Ne hissediyorlar? Merak ediyorum ama çekiniyorum.
Bekliyorum öyle. Herkesin omzuma çarpıp yürümesini izliyorum. Yolun ortasında kalmışım ayağıma beton dökülmüş gibi bekliyorum. Çok düşünüyorum, neden hareket etmiyorum diye. Bir sebep bulamıyorum. Ne ilerlememe engel olacak bir sebep ne de ilerlememe yardımcı olacak bir sebep.
Ben buyum işte. Beklerim, izlerim, dinlerim ama asla sesimi çıkaramam. Yanıltmak istemem kimseyi, bağırırım çağırırım oysaki en önemlileri benle kalır. Hislerim…
Öyle değil mi? En önemlisi hislerdir bence. Biriyle konuşurken ne hissettiğin, birine gülümsediğinde ne hissettiğin, birine bağırdığında ne hissettiğin… Bunlar değil midir sonuçta bizi biz yapan?
Bir insan senin hakkında her şeyi bilse ne olur? En sevdiğim rengi, en sevdiğim diziyi, en sevdiğim kitabı bilse ne olur?
En sevdiğim renk mavi derim, bir parçam eksilir ve siyahı severim.
Bunları hislerimiz belirlemez mi? Küçük sandıklarda saklı sırlarımızdır hisler bizim. Ne biz anlatabiliriz, ne onlar anlarlar.
Bilmiyorum, belki de saçmalıyorumdur. Kafamda çok kuruyorumdur.
Sadece paylaşmak istiyorum her şeyi, beni tanımayan, bilmeyen birine. Çünkü çevremdekiler ruhuma ip geçiriyorlarmış gibi hissediyorum. Yalnız hissediyorum, birini istiyorum. Bana gülümseyecek birini, bana içten bir şekilde sarılacak birini, beni sıkıştığım bu dünyadan kurtaracak birini. Ben öleceğimi günü beklemek istemiyorum, ben yaşayacağım günü kucaklamak istiyorum.
0 notes
lilsad11 · 4 years
Text
We would even have to say goodbye...
1 note · View note
lilsad11 · 4 years
Photo
Tumblr media
Uyandığımda her şeyin rüya olmasını diledim.
Her yattığımda gerçekliğe itiraz ettim.
Her nefesimde kendime ihanet ettim.
Kendimi düşünmem gerektiğini söyleyen aklıma aldırış etmedim.
Ve o kadar karışmıştım ki gerçekliğin farkına varamadım.
3 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Verdiğim her nefes yok oluşumdan bir parça gibi; havada süzülüyor ve kayboluyor.
4 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Sabahları sevmezdim.
Öğlenleri sevmezdim.
Akşamları sevmezdim.
Ve geceler korkutucuydu.
4 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Gülümsemenin yetmeyeceği bir yerde, yorulup kalmışım sanki...
4 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Gitmek istiyorum bazen...
Öyle uzaklara gideyim ki olmasın kimse.
Her zaman ben kalmıştım kendimde, bu seferde ben olayım yalnızlığıma çare.
2 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
İzdi, geçti.
Zamandı, doldu.
Vardı ve yoktu.
6 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Anlaşılamayaşım can sıkıcıydı, anlaşılamayaşım üzücüydü, anlaşılamayaşım acıtıcıydı ve anlaşılamayaşım ağlayaşımdı.
4 notes · View notes
lilsad11 · 4 years
Text
Tumblr media
Ve ben, ona bakınca yok oluyordum. Onunla yok olmak isterdim ama onun beni yok etmesi bile çok güzeldi.
3 notes · View notes