Tumgik
markosunsessizruhu · 14 days
Text
Ben gülünce dünyası güzelleşiyormuş…
0 notes
markosunsessizruhu · 1 month
Text
Ben de bilmiyorum bana sorduğun soruların cevaplarını. Ya da soruların cevapları olmalı mı? Beni gerçekten anlamak ister miydin sevgilim? Gerçekten ne hissetiğimle ilgilenmek... İçimdeki o hisle başa çıkamam bazen kendi içimdeki gerçeklerden kaçarım. Ama nereye kadar kaçabilirim bilmem. Belki de beklemediğim bir anda onlar beni sıkıştırana dek.
0 notes
markosunsessizruhu · 1 month
Text
elimden tutmak ister misin?
Korkuyorum çünkü. Her ne kadar adım atmış olsam bile biraz daha adım atmaktan korkuyorum. Çünkü attığım adımdan pişman olmaya çok korkuyorum. Kalbimin kırılmasından deli gibi korkuyorum. Hem bir şeyleri paylaşmak istiyorum seinle ama bu paylaşımcı hissim aynı zamanda korkutuyor beni. Keşke korkularımı da rahatça dile getirebilseydim sana. Ya da bir şekilde sen bunları okuyor olabilseydin. O zaman belki daha kolay olurdu her şey. Ama bir yandan da her şeyi kendine zehir eden de benim. İşte bu noktada karmaşa içinde buluyorum kendimi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Aslında tek bir doğru olmadığının farkındayım ama bilmiyorum. Üzerimde baskı hissetmek istemiyorum ya da benzeri bir şey. Etrafımın parmaklıklarla çevrilmiş olmasına alışkınım ama o gardiyanın değişmesini istemiyorum. Çünkü bunu kaldırabilecek bir kalbim olduğunu düşünmüyorum ya da bununla başa çıkabilecek gücüm. Bazen böyle hayat tamam doğru yolsayım dediğinde bile yanlış hissedebilirsin. Her doğru o kadar da doğru olmayabilir. Tıpkı her yanlışın o kadar da yanlış olmayacağı gibi. Ama benim için hangisi doğru bilmiyorum hala. Aslında benim daha iyi bilmem gerekmez mi? Belkide ama bir şekilde ben hiçbir şey bilmiyorum galiba. Öğrenir miyim bir gün kendimi? Ya da ben de seninle birlikte öğrenirim kendimi, öyle keşfederim. Ne dersin sevgilim, elimden tutmak ister misin?
0 notes
markosunsessizruhu · 1 month
Text
Kendimi Bulma Hikayesi
Merhaba gelecekteki ben. Hayatının yeni bir sayfasına hoşgeldin. Umarım bu sayfaya atacağın çizgiler istediğin gibi olur. Çizgileri silemezsin ama onları daha güzellerine dönüştürebilirsin. O yüzden silgin yok diye üzülme kalemin var diye sevin.
*
Aklım o kadar dağınık ki... Ne istediğimi bile bilmiyorum. Kitap okuyamıyorum, resim çizemiyorum, yazı yazamıyorum, dizi izleyemiyorum, film izleyemiyorum. Hiçbir şeye odaklanamıyorum. Aklımı tek yerde toplayamıyorum. Ne ara bu kadar dağıldım farkında bile değilim. Eskiden olduğum kişiyi kaybetmiş gibiyim. Ama nerede, nasıl? Onu bulmalı mıyım? Eğer onu kaybettiysem aynada baktığım kişi kim? Ne istiyor bu hayattan, hedefi amacı ne?
Eğer kendinizi kaybettiğinizin farkına varırsanız bir an önce de bulmak istersiniz. Kendimi bulmaya çalışırken belki de daha çok kaybediyorum. Şuan geriye dönüp baktığımda kendimi nasıl bulduğumu hatırlıyorum. Ne kadar derin düşünen bir insan olduğumu. Kendime, düşüncelerime, hissettiklerime ne istediğime zaman ayıran biriydim. Şimdiyse bir akıntının içinde nereye gitiiğimi bilmeden sürükleniyorum. 
Ne sorunum var benim, neyi halledemiyorum içimde neyden korkuyorum ben. Önceden uzaklaşmanın beni eskisine döndüreceğini düşünürdüm ama şimdi döndürmez biliyorum ve uzaklaşmak istemiyorum. Sadece korkularımı, endişelerimi biraz olsun yenmek istiyorum. Biraz olsun azalsınlar...
Ne yapacağımı ya da ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Nereye gitmeliyim, nereye bakmalıyım, kimden yardım almalıyım bir fikrim dahi yok aslında. Yardım almalı mıyım mesela? O kadar süredir bazı şeylerin üzerinden tek başıma geliyorum ki... Bir döngü gibi... Her şeyi kendime yük ediyorum aslında. Niye olduğunu da bilmeden.
Sadece zamanın çarkında kendimi bulmayı umuyorum. Çünkü bu sadece benim yapabileceğim bir şey gibi duruyor.
En azından bunu yapmalıyım. Zihnimdeki karmaşayı toplamalıyım.  Kendimi biraz da ols abulmaya ihtiyacım var. Dinlenmeye, kendime zaman ayırmaya... Zaman o hızlı akışında yavaşlamaya ihtiyacım var. Zaman bana bu imkanı sağlar mı bilmem ama ben kendime bunu sağlamalıyım. Kendi iç sesime kulak vermeliyim.
Bu kendimi bulma hikayesi. Hem kendimden hem kendime kaçışımın hikayesi. Hayatımın defterine çizgiler atıp onları çiçek yapmalıyım. Çünkü olumsuzlukların içinde kayboldum. Umutlara yeni şeylere ihtiyacım var. 
Yeni bir düzen belki de... Alında çoğu şeyin benim elimde olduğunu da unutmamam gerek. Eğer istersem yapabilrim. Yter ki gerçekten ve içten isteyebileyim. 
Bu kendimi bulma hikayesi. Kendimi milyon kere de kaybedebilirim ama milyon kere de bulabilirim. Pes etmemeliyim. Karanlıklar, fırtınalar gelebilir. Kötülükler gölgem olabilir. Ben çukura düşebilirim. Ama gün ışığı çıkar, çiçekler açıp baharlar gelir. Gölgemi kandırabilirim ve o çukurdan çıkabilirim.
Bu kendimi bulma hikayesi. Bin parçaya ayrılsam da kendimi yapıştırıp ne kadar çok benden var deyip hayatıma devam edebilirim. 
Çünkü bu benim hikayem.
16.03.2024
0 notes
markosunsessizruhu · 1 month
Text
Uzun zaman olmuş buraya gelmeyeli. Halbuki her umutsuzluğumda her kırılışımda, her göz yaşımda buraya gelirdim ben. Evim gibiydi; sıcak, içten, sığınabileceğim o güvenli yerdi. Ama bakıyorum ki önünden bile geçmez omuşum. Terk edilmiş şehirden gidişim gibi burdan da gitmişim ben. Nasıl ve neden gittiğimi bile hatırlamıyorum oysaki. Nedendir bilinmez yollar bir şekilde yine beni buraya getirdi. Halbuki buraya gelmek için çabalamamıştım. Sadece tanıdık bir yer aramıştı gözlerim. Yabancılık hissinden uzakta, yol üstü dinlenebileceğim bir yer. Ama ben terk ettiğim yere geri dönmüşüm. Ben kendime gelmişim geri. Çünkü o ev aslında kendimim. Ben meğerse kendimi terk edip gitmişim. Her zaman büyümeyi hayal ederken büyümenin bu kadar acı verdiğini tahmin dahi edememişim. Şimdi tekrar ararken evimi, kendimi buldum. En azından hangi yolu kullanmam gerektigini buldum. Merhaba, kendim. Merhaba 20'nci yaşım. Her zaman 18 yaşın büyüklüğünden etkilenirdim. Çünkü asıl o zaman kabuğumu kırıp çıkacağımı, esen bir rüzgar kadar özgür olabileceğimi düşünürdüm. Parmakllıklar arasında esir tutulduğumu ve iki tane yan yana gelen sayı sayesinde oradan çıkacağımı düşünürdüm. Şimfi ise öyle değilmiş diyorum. Özgürlüğün ne yaşla ne de zamanla ilgisi varmış. Bizi esir edende, parmaklıklar arasına koyanda, rüzgar gibi esmemizi engelleyende kendimizmişiz. Eğer içimizdeki o korkuları büyütüp bizi yönetmesine izin veriyorsak işte bu bizi tutsak yapıyor. Bizi bizden başka kimse esir etmiyor, bizi biz esir ediyoruz. Korkabiliriz, kaybolabiliriz, evimizin yolunu unutabilirz, kendimizi arıyor olabiliriz, kendimize karşı öfkeli olabiliriz ama bizim bizden başka kimsemiz yok. Günün sonunda, fırtınalardan sağ çıkıp gelsekte, çatışmalardan yaralı dönsekte o çıktığımız yolda kendimizi buluyoruz. Çünkü ne kadar kaybolsakta, yaralı olsak hala hayallerimiz var. Hayallerimiz var ise umudumuz da var. Yollar karışabilir ama rehberimiz hep bizimle. Kalbimizin sesi daima doğru yolu bulmamızı sağlayacak. O sesin solmasına hiç izin verme.
09.03.2024
0 notes
markosunsessizruhu · 7 months
Text
Ben evimi özledim.
0 notes
markosunsessizruhu · 11 months
Text
garip bir his bu. sürekli seni düşünmek, seninle mutlu olduğumu düşünmek. aşka ya da biriyle mutlu olabileceğime inancım var en azından. ama sanırım ben bi şeylerin kötü yönünü düşünmeye alıştım.
4 notes · View notes
markosunsessizruhu · 1 year
Text
Bilemezsin acının ne zaman geleceğini, seni ne zaman yakalayıp parmaklarını boğazına saracağını, bilemezsin. Güvendiğin liman yıkılırken hemde sen içindeyken o zaman anlarsın çaresizliğin ne demek olduğunu, o zaman anlarsın yapılan tanımların yetersizliğini. Bilirsin, öğrenirsin ama anlatamazsın. Çünkü kelimelerin ötesidir bu. Dahası yoktur.
1 note · View note
markosunsessizruhu · 1 year
Text
Kendimi kaybolmuş hissediyorum. Yürüdğüm tüm yollar bir anda değişti yön değiştirdi sanki. Bir anda her şey alt üst oldu tüm dikkatim, tüm odağım dağıldı. Düşüncelerim buğulandı, gözlerim ileriyi göremez oldu. Aklımı karıştırdın öylesine hiç beklemediğim bir anda.
0 notes
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Gecenin yükü ağırdır her şeyden. Aldığın nefes sigara dumanı gibi yakar ciğerlerini, tıpkı alınan ilk nefesin yakışı gibi. Karlı kaplı bir yolun kıyısında evine nasıl gideceğini düşünürsün. O soğuk günde sıcacık yatağında yatmak ve gecenin sessiz uğultusunda gömülmek istersin. Ama kış ağırdır. Soğukluğuyla bilinir ama yakar geçer yüreğini. Kafanın içinde bir gürültü kendini kemirir durursun saatlerce... Ne sonunda ulaştığın bir cevabın olur ne de çıkardığın bir ders. Dipsiz bir kuyuya atlarsın, bir daha gün görmeyeceğini bilmeden. Bir çukura düşersin, lekesinin hiç silinmeyeceğini bilmeden. Çok uzaklara gidersin geçmişten kurtulacağını düşünerek fakat onun seni takip edeceğini bilmeden. Seversin seni en çok onların inceteceğini bilmeden. Gülersin son gülüşün olduğunu bilmeden. Güvenirsin sanki hiç yıkılmayacağını biliyormuşçasına ama en ufak sallantıda onun enkaz olacağını bilmeden. Her şeyi bilmeden alırsın hayatına sadece ihtiyacın olduğunu bilerek, sadece istediğini bilerek. Sonunda nereden bilebilirsin hayatın hile yapıp ayağına çelme takacağını nereden bilebilirsin seni bir uçurumdan aşağı atacağını veyahut seni ateşe verceğini. Bilemezsin ve işte bu bilinmezlik getirmedi mi seni bu hale? Bu acı, bu yara. Neden şimdi bu kadar güçlü bir kabuğun var? Korkuyorsun çünkü. Düşmekten, aldanmaktan, aldatılmaktan, yıkılmaktan, sevilmekten, gelenlerin gitmesinden, gidenlerin gelişlerinden. Bu yüzden kaçarsın onlardan, gelen tüm güzelliklerinden. Eskiden tedirgin olduğun ne varsa şimdi hepsi elinin tersiyle kenara attığın bir çöp çünkü. Kendini hapsettiğin o kafeste yaşamaya başlarsın birilerinin seni oradan çıkarabileceğini bilmeden. Tıpkı her şeyi bildiğimizi sanarak ama aslında hiçbir şeyi bilmediğiz gibi.
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Kalan mı çeker acıyı giden mi?
Sordunuz mu kalana ne yaşadığını elinde kalan bir tutam anılarla
Ya da sordunuz mu gidene gitmeye kaçıncı kere karar verişindi
Kac kere tekrar döndün de yapamadın yine
Olmayınca olmuyormuş.
Kalmak ya da gitmek gidilen durağı değiştirmiyor
Yolun uzunluğunu değiştiriyor
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Zamansızlığı arardım ben. Bir mevsimde zamanın yok olduğunu ve hep orada yaşayacağım günü düşlerdim. Sonbaharın naif esintisi bedenime değip geçsin ve ben yaprakların yere düştüğü o sokaktan sessizce geçeyim isterdim, ellerim cebimde ve yanaklarım hafif kızarmış şekilde. Hayaller tam o ağacın altında can bulurken mutluluk bizi kurtarır sanmıştım, yanılmışım. Karanlık günler gelmişti çünkü.
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Gözlerime bak bir kere
Kaç kere heceleyebilirim gidişini
Halbuki gelişine kaç geceyi gündüz yapmıştım
Şimdi gündüzleri karartıyorum
Şöyle şimdi nasıl çıkılır bu enkazdan
Bir yol göster derdim, eğer hala yanımda olsaydin
Mistik bir gülümseme, biraz imalı
Kendime gülüyorum, her şeyi her zaman hayal edişime
Biliyorum bebeğim, sorun hiçbir zaman sende olmadı
Ben her zaman çok yer verdim
Çok zaman harcadım
Çünkü inanmak damarlarımda var
Bir kez elveda de bana
Bir daha hiç geleceğini düşündürmesin bana
Tüm umutlarımı yakıp yıksın
Terk ettiğin bu sonbaharda yapraklarımı dökeceğim
Ama yeni yaprak olur mu dallarımda
İşte bunu bilemem sevgilim
Tek bildiğim oturduğum bu loş ışıkta
Hayallerin her seferinde yeniden canlanması
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Hiçbir zaman olmazsın, çünkü hiçbir zaman layık olmam.
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Eskiden güvendiğim limanlar, sıcaklığına sığındığım kollar varmış. Şimdiyse kaybettim hepsini. Hepsine olan güvenimi.
1 note · View note
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Ama sen hiç gelmedin.
Bekliyorum...
2 notes · View notes
markosunsessizruhu · 2 years
Text
Ve hiçbir zaman birbirimizi bulamadık.
Aynı gökyüzünde kaybduk.
2 notes · View notes