nefisseaybuke

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

Ski In, Stroll Out: Reiulf Ramstad Designs a House for all Seasons in Norway

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

888 Brannan Street 

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

Bu hayatta oynanan ahmakça bir oyun ve bir oğlan çocuğu daha veda eder hayata erken bir oğlan çocuğu bir sokak köşesinde yüzükoyun. (çünkü biz biraz da ölümden bahsediyorduk bu daha başlangıç derken) kardeşliğin kokusunu özgürlüğün dokusunu paylaşabilmeklerden. belki bir iki güzel evlat severdi öyle büyürdü onlar da diye hayat sen öyle bir yerlere savurdun ki ahlaklı olmaları en iyilerinin en mutsuz olduğu en mutlu sonlar da bile sonra bir kara karanfili kopartırken son sözlerinden oğlan çocuğu. unutulamayacak kadar görkemli allah'ın belası bir uçurumun ağzında. sırtında dedesinden kalma yamalı ince gocuğu düşüverir evlerimizin önündeki taşlara (çünkü biz biraz da sokaklarımızı korumak için dizmiştik o taşları) bu hayatta verilen ahmakça bir karar ve bir oğlan çocuğu daha veda eder hayata erken bir anne gözyaşları içinde polisi arar ve daha ne kadar çaresiz olabileceğini düşünür ararken sonra sevdiği bir türkü söylerken içinden çocuk en önemli çiçekleri birer birer uzatır gökyüzüne seçerek. iki üç evlat hayallerinin en az bir tanesinden vazgeçerek. sonra savaş biter ve taraflarca ölüşülür. sokaklar temizlenir ganimetler bölüşülür. iyi kalpli ahmet lerle yeni doğmuş ahmet lerle hepimiz ahmet lerle son bir defa görüşülür. son bir defa gülüşülür. yaşamak ne kadar masum bir günahtı derken. ve bir oğlan çocuğu daha veda eder... kapatır gözlerini hayata erken...

#canbonomo statusquo

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

[nefisseaybuke]

Baby elephant falls asleep.

[nefisseaybuke]