spesifik

[spesifik]

π

[spesifik]

Uzun uzun konuşmak, yazmak ve ağlamak istiyorum ama sadece ağlamayı becerebiliyorum. İçinde bulunduğum durumu anlatmaya gücüm yetmiyor.

[spesifik]

coffe timee

[spesifik]

[spesifik]

African albino girl in Freetown, Sierra Leone

[spesifik]

[spesifik]

[spesifik]

[spesifik]

"milyon kere ölmüşüm ben inanıp bekleyerek. odanın birinde tavandaki çatlaklara bakarak, telefon bekleyerek, bir mektup, bir kapı çalışı, bir ses, bir nefes."

[spesifik]

working on myself, for myself, by myself

[spesifik]

Hayat yapar, izah etmez ve kabul ettirir. Bütün sanatı burada.

[spesifik]

[spesifik]

Anne Lauer

[spesifik]

[spesifik]

[spesifik]

Karina Enever

[spesifik]