Bazı kişilerin hayatında onları gerçekten üzecek anlar olabilir ve çoğu kişiler bu olayları küçümseye bilir "Üff buna mı üzulüyosun gerçekten çok saçma " diye bilirler. Ama şunu bilmelisiniz karşınızdaki de bir insan ve herkes de siz değilsiniz yani bir insan için az gelen veya saçma gelen bir acı o acıyı yaşayan için gerçekten çok zor olabilir . Burda anlamanız gereken şey şu eğer karşınızdaki insanlarla konuşurken empati kurmaya çalışın eğer empati kurma seviyeniz de düşükse gerekmedikçe konuşmayın aga çünkü karşınızdakinin neler çektiğini hissetmeden acısını küçümsüyor çoğu kişi ve karşısındakinin daha çok canı yanıyor bu yüzden susun ve bir köşede sesizce empati kurmaya çalışın.
Selam. Yeni önerim Moon Lovers tarihi bir kore dizisi. Bu diziyi Kore hakkında bilgiye sahip olan neredeyse herkes bilir. Daha fazla uzatmadan konusuna geçelim. Hayatı berbat giden bir kızın denize düşen bir çocuğu kurtardıktan sonra geçmişe gitmesini konu alıyor. O zamanın korkulan prensine aşık oluyor tabi prensimiz de boş değil. Bu ikilinin birlikte olma mücadelesini konu alıyor. Baya entrika içeren bir dizi bu diziyi izlerken kore geçmişiyle alakalı garip bir şeyi fark ettim. Eski zamanlarda yüzünde kesik veya bıçak yarası leke falan varsa canavar olarak kabul görüyorlarmış. Bence çok saçma. Baştan uyarıyım dizi aşırı duygusal ben ağladım. Duygusal bir şey izlemek istiyorsanız izleyin bence. Dizide sevip de kavuşamayan çok. Sevmeyip de kavuşan çok. Her iki türlüde dizide hiç kimse mutlu olmuyor. Dizinin gerçekçiliği güzeldi oyuncularda bence rollerinin hakkını vermişler. Konusuda güzeldi. İşleyişte biraz emin olamıyorum bana göre fazla duygusaldı. Bu günlük bende bu kadar umarım beğenmişsinizdir. :)
Sessizliğin altın kadar kıymetli olduğu mahallelerden birinde, bütün gün pencerenin önünde oturup çeyiz işlermiş ana kız. 'Hayallerin iğne deliğinden geçecek kadar küçük olmalı' dermiş kadın kızına. 'Baktın ki bir hayalin geçemedi iğnenin deliğinden, boşver onu. Unut gitsin. iğne deliğinden geçemeyen hayaller boş hayallerdir. 🍂 🍁
Savaşı da tıpkı onu gördüğüm gibi görüyorum, her yana yayılır, her yana sızar, çalar, tutsak eder, her yerde hazır bulunur, her şeye karışır, bedenlere, düşüncelere, uykulara, uyanıklara, her zaman,her yere girer, çocuğun bedeninin,zayıf kişilerin, yenik halkların, güzelim toprağını ele geçirmenin sarhoş edici tutkusunun pençesindedir, nedeni de kötülüğün orada, kapılarda, tenin üzerinde olmasıdır...