Tumgik
#afrikalıjaponbalığı
ucargiderhepsii · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
324 notes · View notes
kimbupezevenk · 3 years
Text
Tumblr media
249 notes · View notes
Text
Çocukluğumdan gelen kırgınlıklarla ve kaygılarla, *her açmazda insanın içini kurutan gurura sığınmayı, kurallı ve yanlışsız olmak için fazladan çabalamayı, arzulanan her şeyi hak etmeyi, kendime ve başkalarına karşı yargılayıcı olup her savruluşu ve esrimeyi düşkünlükten saymayı* ruhuma kazıdığımı fark ediyorum.
16 notes · View notes
aysisii · 4 years
Text
Ya az bile kalıyorsa?
Efsaneye göre; Nuh Peygamber zamanında,insanlar doğru yoldan sapmış,düzen bozulmuş,Tanrı’ya isyan etmişlerdi.Tanrı,bunları cezalandırmayı kararlaştırmış ve Nuh Peygamber’e bir gemi yapmasını emretmiş.Herkes onunla alay ediyor,başlarına gelecek felakete bir türlü inanmıyorlamış.Derken geminin yapımı bitmiş,tufan kopmuş.İlahi emir gereğince yer yüzünde bulunan bütün canlılardan, erkek-dişi birer çift gemisine alan Nuh Peygamber ile ailesi ve iman eden bazı yakınları kurtulurken,“tufan olursa, ben bir dağa sığınırım” diyerek gemiye binmeyen bir oğlu ve Tanrı’nın gazabına uğrayan insanlar yok olmuş. Bu hikayeden herkesin aynı dersi çıkardığına eminim ama bilirsiniz biz “ileride bunlar nerede işimize yarıyacak ki yaa?” diyerek derslerden kaçan bir nesiliz..Bak gördün mü ne oldu şimdi?!  Her insanın içinde yaptığı bir eylemin mutlaka cezasının da olacağı bilinci taşıdığını biliyor muydunuz? “Bugün çok güldüm yarın kesin ağlayacağım”,”keyfim çok yerinde kesin kötü bir şeyler olacak”,”fırtına öncesi sessizlik bu her şey daha beter olacak!” gibi niceleri bunun bir kanıtı niteliğinde.Peki bu kadar küçük olaylarda bile cezalandırılacağını düşünen insanoğlu asıl ayıplarının cezasından neden çekinmiyor? Başımıza gelen felaketlerin sorumluluğunu bir insana yakışır şekilde kendi üstümüze değil “2020″nin üzerine yüklemek elbette işin kolay kısmıydı.Ancak içten içe bunu hakketiğimizi biliyorduk.İçimizden bir ses “Belki de olması gereken bu.İnsanoğlu yüzyıllardır kendisini tanrılaştırıp dünyanın hakimi olmaya,insanlara hükmetmeye çalıştı.Doğayı emrine sunulmuş köleden başka bir sey olarak görmedi.Bunu hakettik!” diyordu.Aslına bakarsanız doğal seleksoyunu bu zamana kadar fazlaca gördük,duyduk.Nuh Tufanı Efsanesi günümüze kadar ulaşmıs en iyi örneklerden biridir.Bu nadide yaşamı haketmeyecek kadar vahşiydik ve elbette ki bir “reset” gerekliydi, bunu zaten biliyorduk..     “Dünya oluşalı 46,İsa doğalı 5 saniye geçti.” diyor Carl Sagan.Neredeyse mikrosaniyelik ömrünüzü doğaya ve kendinize sevgi ve saygıyla geçirmeniz;mutlak bir döngü içerisinde olduğumuzu unutmamanız dileklerimle bir sonraki yazıda görüşmek üzere dostlarım esen kalın..🍀❤
71 notes · View notes
stuckinnmybrainn · 4 years
Text
Bazen hayatımı dışarıdan izleyen üçüncü bir kişiymiş gibi hissediyorum. Hiçbir şeye müdahale edemiyorum. Tek yapabildiğim başrolün trajedisine birkaç gözyaşı dökmek.
417 notes · View notes
jupiterdekihelyum · 4 years
Text
Yapmak istediğim şey hayat tarafından engellenir ve ben:
Tumblr media
188 notes · View notes
insanhaltlari · 4 years
Text
Tumblr media
69 notes · View notes
forkendricknd · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media
4K notes · View notes
kadehler-sana · 5 years
Text
Bazen cem Karaca'nın ne olur tut ellerimi dediği kadar çaresiz hissettiğim oldu.
96 notes · View notes
unluckygirls · 5 years
Text
Başkalarının ifadesiz yüzü ifadesiz görünürken benimki neden üzgün görünüyor
66 notes · View notes
yikiklarinefendisi · 5 years
Text
Tumblr media
2K notes · View notes
ucargiderhepsii · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
435 notes · View notes
kimbupezevenk · 3 years
Text
Tumblr media
145 notes · View notes
Text
Ama soluk aldığım, düşünüp hissettiğim sürece onu sevmemek de elimde değil.
-Jane Eyre-
35 notes · View notes
aysisii · 4 years
Text
1 Paragraf farkla büyük boy değişim ister misiniz?
Merhaba dostlarım! Bugün sizlerle beni üzen bir olay üzerine dertleşelim istedim.Bu olay her ne kadar bireysel bir sıkıntı gibi dursa da yakın ölçekte baktığımızda toplumsal bir tabloyla karşılaşıyor olacağız.    Yazılarımı yayınlamaya başlayalı 1 hafta olmasına rağmen sizlerden yazılarımı beğendiğinize dair büyük bir ilgi görmek beni gerçekten çok mutlu ediyor ve buna minnettarım.Bunun yanında çok güzel mesajlar alıyorum.Ancak bu mesajların bir çoğunda ortak bir istek dikkatimi çekti.Büyük bir çoğunluk yazılarımı çok uzun bulduğunu,biraz kısa tutmam gerektiğini söylüyordu.Ve evet bunun bende farkındaydım.Böyle bir mecrada yazılarımı kısa tutmalıyım diye yazmaya başlarken her seferinde bunu bende kendime hatırlatsam da yazı bir şekilde uzuyor,3 paragraf ve belki daha fazla oluyordu.Günümüz yazarları bile (Kendimi hiç biriyle kıyaslamak kesinlikle haddime değil) dertlerini bazen 1 kitap boyunca anlatamıyorken,ben nasıl 2 paragrafta anlatabilirdim ki?      Evet artık hız çağındayız ve “kimselerin vakti yok,durup ince şeyleri anlamaya”.Evet,farkındayım.Ancak artık bir başka meselenin daha farkındaydım.Bundan bir kaç yıl öncesine kadar “milletimiz kitap okumuyor” dedikleri zaman insanların yazarları beğenmedikleri için okumadıklarını ve bir nevi protesto ettiklerini,toplumu ilgilendiren bir sanat beklediklerini ve düzelmesini umduklarını;belki de kitap fiyatlarını çok pahalı bulduklarını ve aslında okumak istediklerini ancak kitaplara ulaşamadıklarını düşünürdüm.Ancak meğerse sorun neymiş biliyor musunuz? Kitaplar çok uzunmuş! Bu duruma gülmekten kendimi alıkoyamıyorum bir türlü.Ancak benim Polyanna’lığıma mı gülüyorum yoksa yazılı eserlere karşı ağlanacak tutumumuza mı gülüyorum hala bir çözüme varabilmiş değilim.       “Kitap okuyun” diye öğüt verecek halim yok zira her kitabın bir şeyler kazandırdığına inanmıyorum.Ancak olur ya “hepimiz yalnızız bu dünyada” diye bir düşünceye kapıldığınızda,”mutluluğumu paylaşabileceğim bir tek dostum yok” diye düşündüğünüzde,ağlayacak bir omuz aradığınızda ya da dayanacak bir duvara ihtiyacınız olduğunda sırtınızı kitaplara yaslamaktan çekinmeyin dostlarım,düşmezsiniz.Başka bir yazıda görüşene dek esen kalın..🌸
35 notes · View notes
stuckinnmybrainn · 5 years
Text
En arka sıra gamsızlığı diye bir şey var, dünyanın en iyi hissi olabilir
305 notes · View notes