Tumgik
#avukatizmir
Photo
Tumblr media
Avukat Ne İş Yapar?
Av. Deniz Kekik  İzmir Avukat Yargı önünde gerçek ve tüzel şahısların haklarını savunmak, yasal ve hukuki açıdan yol gösterici bir çalışma yapmak İzmir avukatın yaptığı işlerdir. Aynı zamanda anlaşmazlıklar konusunda orta yolu sağlamak, gerektiği zaman hukuki görüş beyan etmek gibi pek çok görevi mevcuttur.
Avukat Nasıl Olunur?
Av. Deniz Kekik İzmir Avukat olmak isteyen kişilerin öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması zorunludur. Aynı zamanda 4 yıllık Hukuk Fakültesi bünyesinde mezun olunması gerekmektedir. Ardından İzmir avukatlık stajını bitirmiş ve staj belgesini almış kişiler İzmir avukatlık yapabilmektedir. Aynı zamanda mesleğe kabulü engelleyen durumların bulunmaması gereklidir. Bu kapsamda suç üzerinden pek çok unsur bulunmaktadır. Ayrıca aranan niteliklere sahip olunması da çok önemlidir.
İzmir Avukat | Ceza Avukatı | Boşanma Avukatı
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Yargıtay 16. Ceza Dairesince Belirlenen 14 "Fetö-Ankesörlü Telefon-Ardışık Arama" Kriteri
Tumblr media
.............. "Somut olayda, ayrıntıları ilgili bölümde açıklanan FETÖ/PDY terör örgütünün iletişim yöntemi olarak ankesörlü/sabit hatlardan periyodik veya ardışık aramalar yaptıkları yönündeki tespitlerden sonra, soruşturma makamlarınca başlangıç soruşturması kapsamında ve CMK’nın 160/1 maddesinin verdiği yetkiye dayanarak yapılan araştırmalar sonucunda; FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının “sohbet” olarak adlandırdıkları örgütsel toplantılara devam etmek için kamuya açık market büfe vb. yerlerde kurulu bulunan ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatları özel yöntemlerle kullandıklarının tespit edilmeleri üzerine, CMK. 135/6 maddesi gereğince sabit hat ve ankesörlü hatlara yönelik iletişimin tespiti kararları alınarak uygulamaya konulması, bu cümleden olarak şüpheli kişilerin hatlarıyla kamuya açık, birbirinden bağımsız büfe, market vb. yerlerde kurulu bulunan sabit veya ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesi, üçüncü kişilere ait verilerin ayıklanması ile yapılan analizler sonucunda şüphelilere ulaşılmasında hukuka aykırı yöntemlerin kullanıldığı ileri sürülemeyeceği gibi, ihlal edildiği iddia edilen hakka nazaran kamu güvenliğinin korunması ve suçla mücadele için sağlanan yararın üstünlüğünden de kuşku duyulmaması gerekecektir. Şüphelinin/sanığın Askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu delillerin teyidi açısından; -Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telefon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen; (1) Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi, (2)Bazı Mahrem İmamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları, (3)Aramalar tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, (4)Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları, (5)Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması, (6)Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası, (7)Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması, (8) Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi, (9)Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları, (10) Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması, (11)-Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi, (12) Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi, (13) Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, (14) Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir. Read the full article
0 notes
Text
Kesinleşmeden İcraya Konulamayan Mahkeme Kararları
Tumblr media
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. 6100 S. HMK 367 : Temyizin icraya etkisi (1) Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. (2) Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4-) Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi),Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde) Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1,)Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.İstihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulu aranmaz. Yine, HGK'nun 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararında da belirtildiği gibi ilamın yargılama giderine (vekalet ücretine)ilişkin bölümü, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemez. İİK'nun 277. ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin bir ilamların icra edilebilmesi için kesinleşme şartı aranmaz. İcra edilebilmesi ilamın kesinleşmesine bağlı ilamdaki hakka dayalı diğer hakların icrası içinde öncelikle ana hakka ilişkin ilam veya ilamın kısmı kesinleşmelidir. Örneğin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet bakımından verilen hükmün bozma kararı dışında bırakılarak onanması halinde tazminata ilişkin bozma kararı sonrası kurulan hüküm kesinleşmeden icra edilebilecektir. Boşanma ile birlikte verilen maddi ve manevi tazminatın tahsili için takibe konu olan ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmesi gerekir. Yoksulluk ve iştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi zorunludur Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri ise, ilamdaki hükmün dayanağını iyi tespit edebilmektir. Örneğin hüküm altına alınan hak, marka hakkına tecavüzden değil de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karara bağlanmış ise ilamın kesinleşmesi gerekmez. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin ürün benzerliği yoluyla tescili tasarımına haksız müdahalenin önlenmesine yönelik olarak oluşan hüküm, HUMK’un 443/4. maddesi kapsamında şahsın hukukuna ilişkin tescilli hakka tecavüz niteliğindedir ve bu nitelikteki ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin bir çok özel düzenleme mevcuttur. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Haklar, Markaların Korunması Hakkındaki Kanunlarındaki  eserin izinsiz kopyalanması....marka tecavüzünün tespiti, men'i ve ref'i gibi... İlam, Medeni Kanun’un 227 ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, bu nevi ilamlar kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür. İlamı evlilik birliği içinde edinilen gayrimenkulün katkı payına ilişkin olup davacı gayrimenkulden kendisine düşen payının adına tescili (olmazsa bedelini) istiyor ise,ilam gayrimenkulün aynına ilişkindir ve kesinleşmesi gerekir. Ortaklığın giderilmesi ilamı gayrimenkulün aynına ilişkindir ve kesinleşmesi gerekir. Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Borçlu olmadığının tespiti ilamı kesinleşmesi gereken ilamlardandır. İcra Mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır. İmzaya itirazın kabulü kararı ile icra takibi durur (m. 170,III c.2)... icra takibi durmaya devam edeceğinden, dolayısıyla bu aşamada takibin iptali söz konusu olamayacağından imzaya itirazın kabulüne dair karara istinaden hacizlerin kaldırılması da mümkün değildir. Önalım hakkına dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasında taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan takip konusu ilamın infaza konulabilmesi için kesinleşmesi zorunludur. Elatmanın ve Muarazanın Önlenmesi ve Kal davasında taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmamış olsa bile Hukuk Dairesinin yerleşik görüşü gereği kal ile telafisi mümkün olmayacak zararın doğma ihtimali bulunduğundan kal'e ilişkin ilamların da uygulanması için kesinleşmesi gerekir. Ancak örneğin takip konusu ilamda, sabit telekominikasyon cihazı ve ekipmanlarının kaldırılmasına karar verilmiş ise,anılan cihaz ve ekipmanlarının bir yerden bir yere nakli ya da sökülüp takılması, mümkün olduğundan, telafisi mümkün olmayacak zarardan söz edilemez. Bu nedenle dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmez. Taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılı olan şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi halinde (Örneğin H...oğlu A...B.....) ilam taşınmazın aynı ile ilgili bulunmaktadır ve kesinleşmeden infazının istenmesi mümkün bulunmamaktadır. Taşınmazın mülkiyetinin idareye bırakılması karşılığında tazminat talebi (kamulaştırmasız el atma) ilamı kesinleşmeden icraya konulabilir. İcraya konabilmesi için kesinleşmesi gereken ilamlarda ilamın fer'isi de ( yargı gideri ve vekalet ücreti...), ilam kesinleşmeden icraya konamaz. Kira tespitine ilişkin ilamların icraya konabilmesi için kesinleşmesi gerekir Aile ve şahsın hukukuna (örneğin ad, soyad, yaş tashihi, velayetin nez’i, babalık davası, nesep tashihi, boşanma ve bunun fer’i niteliğindeki hükümler gibi…) kesinleşmeden icraya konamaz Velayetin anneye bırakıldığına dair olan ilam, çocuk teslimini de içerir. bu tür ilamlar kesinleşmeden icraya konulamazlar. Tüzel kişilerin organları ile ilgili ilamlar da kesinleşmeden icra edilemez Nafaka hükümlerinin icrasını isteyebilmek için bunların kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır.
Özel Hakem kararları kesinleşmeden icra edilebilir.(HMK 439/4. Madde  
İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.
WhatsApp üzerinden Av.Mehmet CANSIZ’a mesaj göndermek veya aramak için bu bağlantıyı TIKLAYIN
Read the full article
0 notes
ozelkartvizit-blog · 6 years
Photo
Tumblr media
#luxkartvizit #avukatlogokartvizittasarimi #avukatantetlikağit #lawyerbusiness card #lawyerletterhead #lawyerlogo businesscards #avukatistanbul #avukatizmir #avukatankara #istanbulkartvizit #ankarakartvizit #bursakartvizit #davadosyası #dosya #avukatolinekartvizittasarimiyapilir #avukatonlinelogotasarimiyapilir #branding #graphicdesigner #lawyer #graphic #freelancer #istanbuladliyesi #bakırköyadliyesi #izmiradliyesi #ankaraadliyesi #istanbuladliyesarayi #istanbulbarosu #ankarabarosu #izmirbarosu #bursakartvizit #özelokulkartvizit #kolejkartvizit https://www.instagram.com/p/Bm3NwsthTDE/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=lpny7ucwhx8e
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years
Text
İcra Takibine İtiraz, Dilekçe Örneği
Tumblr media
İcra takibine itiraz dilekçesi nasıl yazılır, icra takibi itiraz dilekçe örneği, icra takibi itiraz süresi,icra takibine itiraz nasıl yapılır, icra takibine itiraz etme, izmir icra takibi avukatı, ödeme emrine itiraz dilekçesi örneği gibi çok merak edilen kavramları sizler için yanıtladık.
İcra takibi nedir?
İcra Avukatı Ali Berkin Denizaslanı sizler için yanıtladı. Borçlunun borcunu herhangi bir nedenle ödeyememesi durumunda alacaklı bu borcu devlet gücü ile alır. İşte bu aşamada devreye giren devlet gücü, İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibidir. İcra takibi ilamlı ve ilamsız olarak iki şekilde yapılır. İlamlı icra için mahkeme kararı gerekliyken ilamsız icra, mahkeme kararı olmadan da başlatılabilir. Para ya da teminat özelliği taşımasa da, İcra Müdürlüğü tarafından ilamsız icra yolu ile kiralanan bir taşınmazın tahliyesi de talep edilebilir. İcra takibinin detaylarını öğrenmek istiyorsan icra takibi nasıl yapılır? sayfamıza göz atmanda fayda olabilir.
Borçlu olmadığını düşünüyorsan icradan gelen ödeme emrini alınca ne yapmalısın?
- Eğer genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinden gelen ödeme emrine bir hak düşürücü süre olan 7 gün içinde itiraz ederse takip durdurulur, etmezse emir ve icra takibi kesinleşir. Bu süre borçluya gönderilen tebliğ tarihinden itibaren başlar. - Borçlu olmadığını düşünüyorsan emre itiraz edebilirsin. Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icraya emri gönderen icra dairesine giderek itiraz edebileceğin gibi başka bir ilde isen nöbetçi icra dairesi vasıtasıyla da itirazda bulunabilirsin. Nöbetçi icra dairesi, itiraz dilekçesini alıp asıl icra dairesine gönderecektir. - Tek dilekçede icra dairesinin yetkisizliğine de borca da itiraz edilebilirsin. Yetki itirazı işlemini borca itiraz ile birlikte yapmalısın. - İtirazı tutanağa bağlanmak şartıyla sözlü de yapabilirsin. Fakat yazılı itiraz senin için daima daha faydalı olacaktır. - İşletmen için yaptığın itirazlarda şirketini bir avukat temsil etmiyorsa dilekçeyi imza sirkülerindeki yetki kurallarına uyarak imzalamalısın. - İfadenden icra takibine itiraz ettiğin net şekilde anlaşılmalıdır. - Borcun tamamına veya bir kısmına itiraz edebilirsin. Bir kısmına itiraz ediyorsan bu miktarı bildirmelisin. Kısmi itirazlarda itiraz etmediğin kısım için takip kesinleşir. - Borca dayanak gösterilen evraktaki imzaya itiraz ediyorsan imzanın sana ait olmadığını bildirmelisin. Borca, yetkiye veya imzaya itiraz etmezsen 7 gün içinde gerçeğe uygun şekilde mal beyanında bulunmak mecburiyetindesin.
İZMİR İCRA AVUKATI
ARAYIN.
Borca itiraz ettiğinde neler olur?
- Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazda, borçlunun haklılığı veya haksızlığı aranmaz. İtiraz, takibi durdurmak için yeterlidir. - Alacaklı borçlunun itirazını bertaraf etmek için 6 ay içinde İcra Mahkemesi’nde itirazın bertarafı veya 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali için dava açar. - Düzenlenen itiraz bertaraf davası, itirazın kesin ya da geçici olarak kaldırılması olarak ikiye ayrılarak incelenir. Bu ayrım borçlunun yaptığı itirazın türüne göre yapılır. - Yalnızca senetteki imzaya itiraz ettiysen alacaklı itirazın geçici olarak kaldırılması için dava açar. Borca itiraz edersen ise itirazın kesin olarak kaldırılmasına yönelik dava açılır. - İtirazı kaldırmak isteyen alacaklı, talebini İİK 68. maddede belirtilen evraklardan birini dayanak göstererek ispatlamalıdır. Bu evraklar sınırlıdır; genişletilemez ve değiştirilemez, kıyas yolu ile uygulanamaz. İtiraz bertarafı ve iptali davaları için belirlenen süre, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği gün başlar. - Dava sonucunda itirazın doğru olmadığına karar verilirse takip devam eder. Eğer diğer koşullar da bulunuyorsa borçlu aleyhine yüzde 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatı kararı verilir.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
TC …………… İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NE Dosya No: 201    /…Esas BORCA İTİRAZ EDEN (BORÇLU ADI-SOYADI )          : ……………….……………. (TCK. No: ………………………….) ADRESİ             : ……………………………………………………………………… ALACAKLI          : …………………………………………………………….. ADRESİ             : …………………………………………………………….   TEBELLÜĞ TARİHİ: …../…./201… (ilgili yazının size tebliğ edildiği tarih) KONU               : Ödeme emrine itiraz ettiğimizin bildirilmesidir. AÇIKLAMALAR Yukarıda esas numarası yazılı dosyadan tarafıma ilamsız takip, mahsus yolla takip yapılmış ve ödeme emri gönderilmiştir. Yasal süresi içinde itirazlarımı sunuyorum. Şöyle ki; 1)Alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcum yoktur, alacaklıyla aramda herhangi bir hukuki ilişki olmamış, kendisiyle aramda bir sözleşme de imzalanmamıştır. 2) Bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve borcun tüm fer’ilerine açıkça itiraz ediyorum. Sonuç ve Talep: Yukarıda açıklanan nedenlerle; icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm fer’ilerine itiraz etmiş olduğumdan bahisle işbu icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini saygıyla talep ederim. TARİH Ödeme Emrine İtiraz Eden (Borçlu) Adı ve Soyad/ İmza EKİ: Nüfus Cüzdan Fotokopisi
İZMİR İCRA AVUKATI
ARAYIN.
Read the full article
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years
Text
İzmir Boşanma Avukatı, Divorce Lawyer
Tumblr media
İZMİR BOŞANMA AVUKATINI ARAYIN Anlaşmalı Boşanma Ne Demektir? Anlaşmalı boşanma davası, Boşanma davalarının bir türüdür.En hızlı ve kısa sürede boşanmak istiyorsanız anlaşmalı boşanma davası açmanız gerekmektedir. Ancak tabi, anlaşmalı boşanmanın da bazı şartları mevcuttur. Taraflar boşanma konusunda verecekleri ortak bir karar ile evliliklerini sonlandırmak isteyebilirler. Bu durumda boşanma dışında, diğer tüm hususlarda da (nafaka, çocuk velayeti, maddi-manevi tazminat, eşyaların paylaşımı vb gibi) anlaşma sağlarlarsa, hazırlayacakları bir anlaşma protokolü ve anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ile mahkemeye başvurmaları gerekecektir. Anlaşmalı boşanma evlilik birlikteliğinin tarafların ortak bir karar sonucu evliliği bitirmesi anlamına gelmektedir. Anlaşmalı boşanma davası ile her iki tarafta  boşanmak ister ve boşanmanın maddi, manevi tüm yasal sonuçları konusunda anlaşırlar. Anlaşmalı Boşanma Nasıl Yapılır? Boşanma davaları biçim ve yöntem yönünden farklılık gösterir. Boşanma boyunca bireyler anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açabilirler. Anlaşmalı boşanma nasıl yapılır?  diyen bireyler bakımından anlaşmalı boşanabilmek için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda hükmedilen “anlaşmalı boşanma şartları” yerine getirilmiş olmalıdır. Kanunun gerektirdiği  anlaşmalı boşanma koşullarına  sahip olmayan kişiler bakımından  anlaşmalı boşanmak imkanı olmamaktadır. Açılacak olan boşanma davası taraflar için çekişmeli boşanma davası olarak açılacaktır. Read the full article
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years
Text
İcra Takibine İtiraz, Dilekçe Örneği
Tumblr media
İcra takibine itiraz dilekçesi nasıl yazılır, icra takibi itiraz dilekçe örneği, icra takibi itiraz süresi,icra takibine itiraz nasıl yapılır, icra takibine itiraz etme, izmir icra takibi avukatı, ödeme emrine itiraz dilekçesi örneği gibi çok merak edilen kavramları sizler için yanıtladık. İcra takibi nedir? İcra Avukatı Ali Berkin Denizaslanı sizler için yanıtladı. Borçlunun borcunu herhangi bir nedenle ödeyememesi durumunda alacaklı bu borcu devlet gücü ile alır. İşte bu aşamada devreye giren devlet gücü, İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibidir. İcra takibi ilamlı ve ilamsız olarak iki şekilde yapılır. İlamlı icra için mahkeme kararı gerekliyken ilamsız icra, mahkeme kararı olmadan da başlatılabilir. Para ya da teminat özelliği taşımasa da, İcra Müdürlüğü tarafından ilamsız icra yolu ile kiralanan bir taşınmazın tahliyesi de talep edilebilir. İcra takibinin detaylarını öğrenmek istiyorsan icra takibi nasıl yapılır? sayfamıza göz atmanda fayda olabilir. Borçlu olmadığını düşünüyorsan icradan gelen ödeme emrini alınca ne yapmalısın? - Eğer genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinden gelen ödeme emrine bir hak düşürücü süre olan 7 gün içinde itiraz ederse takip durdurulur, etmezse emir ve icra takibi kesinleşir. Bu süre borçluya gönderilen tebliğ tarihinden itibaren başlar. - Borçlu olmadığını düşünüyorsan emre itiraz edebilirsin. Read the full article
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years
Text
Boşanma Sebeplerine Genel Bakış
Tumblr media
Divorce Lawyer Izmir, Boşanma Avukatı İzmir, İzmir Aile Hukuku Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Hukuk Bürosu, İzmir Avukat BOŞANMA SEBEPLERİNE GENEL BAKIŞ TR Evlilik ile bir erkek ve bir kadın, mutlu ve sağlıklı bir aile yuvası kurmayı hedeflerler. Ancak her zaman bu hedef gerçekleşemez. Taraflardan kaynaklanan ya da kaynaklanmayan bazı sebepler evliliğin devam etmesini imkânsız kılabilir. Bu durum, evliliğin eşler henüz hayattayken ortadan kaldırılmasını gerektirmektedir. Boşanma kurumu da bu gereklilikten doğmuştur. Boşanma sebepleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161 ila 166. maddeleri arasında düzenlenmektedir. Bu sebepler sınırlı sayıdadır. Her sebebin kendine özgü koşulları vardır. Bu çalışmamızda yargı kararları ve doktrindeki görüşler ışığında boşanma sebepleri genel hatlarıyla inceleme konusu yapılmaktadır. İZMİR BOŞANMA AVUKATI ARAYIN. ARAYIN. CALL. APPELEZ NOUS TR / EN / FR  EN A man and a woman aim to establish a happy and healthy family home with marriage. However, this goal cannot always be realized. Some reasons that are or are not related to the aspects may make it impossible for the marriage to continue. This situation that the marriage be eliminated while the aspects are still alive. The divorce institution was born of this requirement. The reasons for the divorce are regulated between the articles 161 and 166 of the Turkish civil code No. 4721. These reasons are limited. Every reason has its own conditions. Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Yeni C.M.K. Değişikliğinden Sonra "Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı Halinde Tutuklama Nedeninin Varsayıldığı" Suçlar
Tumblr media
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (YÜR. TAR.: 01.06.2005) Kanun No:5271 Kabul Tarihi:04.12.2004 R.G. Tarihi:17.12.2004 R.G. No:25673 Tutuklama nedenleri MADDE 100 - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 06.03.2014 RG NO: 28933 MÜKERRER KANUN NO: 6526/8) (KOD 3) somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa. (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir: a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan; 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 24.12.2019 RG NO: 30988 KANUN NO: 7196/58) 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) 3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 4. Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87), 5. İşkence (madde 94, 95), 6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102), 7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149), 9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), 12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315), b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu. d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 05.07.2012 RG NO: 28344 KANUN NO: 6352/96) (KOD 2) (KOD 1) (4) Sadece adli para cezasını gerektiren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 02.12.2016 RG NO: 29906 KANUN NO: 6763/22) (KOD 4) suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Yeni C.M.K. Değişikliğinden Sonra "Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı Halinde Tutuklama Nedeninin Varsayıldığı" Suçlar
Tumblr media
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (YÜR. TAR.: 01.06.2005) Kanun No:5271 Kabul Tarihi:04.12.2004 R.G. Tarihi:17.12.2004 R.G. No:25673 Tutuklama nedenleri MADDE 100 - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 06.03.2014 RG NO: 28933 MÜKERRER KANUN NO: 6526/8) (KOD 3) somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa. (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir: a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan; 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 24.12.2019 RG NO: 30988 KANUN NO: 7196/58) 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) 3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 4. Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87), 5. İşkence (madde 94, 95), 6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102), 7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149), 9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), 12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315), b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu. d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 05.07.2012 RG NO: 28344 KANUN NO: 6352/96) (KOD 2) (KOD 1) (4) Sadece adli para cezasını gerektiren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 02.12.2016 RG NO: 29906 KANUN NO: 6763/22) (KOD 4) suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Anlaşmalı Boşanma Nasıl Yapılır? Şartları Nelerdir?
Tumblr media
Anlaşmalı boşanma davası
Anlaşmalı Boşanma Nasıl Yapılır?
Boşanma davaları şekil ve usul yönünden farklılık gösterir. Boşanma sürecinde bireyler anlaşmalı veya çekişmeli boşanma yoluna gidebilirler. Anlaşmalı boşanma nasıl yapılır diyen bireyler açısından anlaşmalı boşanabilmek için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda hükmedilen “anlaşmalı boşanma şartları” yerine getirilmiş olmalıdır. Kanunun hükmettiği anlaşmalı boşanma şartlarına sahip olmayan kişiler açısından anlaşmalı boşanmak mümkün olmamaktadır. Açılacak olan boşanma davası onlar için çekişmeli olarak yürütülecektir.
Anlaşmalı Boşanma Davası
Şartları Nelerdir?
Medeni Kanun anlaşmalı boşanabilmek için hükmettiği anlaşmalı boşanma şartları; 1- Evliliğin anlaşmalı boşanma yolu ile sonlandırılmak istenmesi durumunda eşlerin öncelikle en az bir yıl evli kalmış olmaları gerekir. Bir yıldan daha kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma davası açılamamaktadır. 2- Anlaşmalı boşanmak için eşler, maddi ve manevi tüm hukuki sonuçlar üzerinde uzlaşma içerisinde olduklarını hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde beyan etmelidirler. Boşanma protokolü anlaşmalı boşanmaların omurgasını oluşturur. 3- Anlaşmalı boşanmalarda tarafların davaya katılmaları zorunludur. Bu zorunluluğun sebebi eşlerin,anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde verdikleri beyanları hakimin teyit etmesidir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma davası, tarafların en kısa süre içerisinde boşanmalarına olanak sağlayan boşanma şeklidir. Anlaşmalı boşanma davası açılırken, hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma dilekçesi ile birlikte yetkili mahkemeye başvuru yapılmalıdır. Boşanma davalarında görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise boşanma davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmalıdır. Anlaşmalı boşanmaları davası nasıl açılır diyen kişiler, eşleri ile birlikte son altı ay içerisinde ikamet ettikleri yerde bulunan Aile Mahkemesine boşanma istemiyle dava açmalıdırlar. Eşlerin altı aydan daha uzun bir süredir farklı yerlerde ikamet etmeleri durumunda boşanma davası davalının bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Boşanma dilekçesi, boşanma sürecinde açılacak davanın iskeletini oluşturur. Boşanma zor bir süreçtir ve bu sürecin mutlaka hukuki altyapısının doğru bir şekilde oluşturulması gerekir. Bu noktada anlaşmalı boşanma dilekçesi hazırlarken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Anlaşmalı Boşanma davası dilekçe örneği üzerinden bireylerin kendi dava dilekçelerini hazırlamak yerine uzman bir boşanma avukatı ile birlikte bu dilekçenin hazırlanması önerilir. İnternetten bulunabilecek olan anlaşmalı boşanma dilekçe örneği gelişi güzel hazırlandığı için boşanma sürecinde taraflara yarardan çok zarar getirecektir. Her evlilik içerisinde boşanmayı getiren olayların dinamiği farklı olacağından her boşanma için de kişiye özel boşanma dilekçesi hazırlanması gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Yazılır?
Anlaşmalı boşanmalarda gerekli belgelerden birisi de boşanma protokolüdür. Anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde taraflar varsa çocuğun velayetini kimin alacağı, velayeti almayan kişinin çocukla nasıl bir ilişki içerisinde olacağı ve ne sıklıkla görebileceği, evlilik içerisinde alınan malların paylaşımının nasıl yapılacağı, boşanma sonrası tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği ödenecekse bunun tutarının ne olacağı gibi bir çok hassas konuda uzlaştıklarını ifade etmektedirler. Boşanma protokolü içerisinde yapılacak hatalar ya da eksiklikler boşanma sürecinin uzamasına hatta açılacak boşanma davasının reddedilmesine neden olacaktır. Boşanma davalarının reddi gibi bir durumda ise tekrar aynı hukuki gerekçe ile boşanma davası açılabilmesi için 3 yıl beklenmesi gerekmektedir. O yüzden boşanma protokolü hazırlanma aşamasında mutlaka uzman bir boşanma avukatı tarafından destek alınması gerekir. Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Kesinleşmeden İcraya Konulamayan Mahkeme Kararları
Tumblr media
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. 6100 S. HMK 367 : Temyizin icraya etkisi (1) Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. (2) Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4-) Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi),Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde) Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1,)Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.İstihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulu aranmaz. Yine, HGK'nun 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararında da belirtildiği gibi ilamın yargılama giderine (vekalet ücretine)ilişkin bölümü, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemez. İİK'nun 277. ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin bir ilamların icra edilebilmesi için kesinleşme şartı aranmaz. İcra edilebilmesi ilamın kesinleşmesine bağlı ilamdaki hakka dayalı diğer hakların icrası içinde öncelikle ana hakka ilişkin ilam veya ilamın kısmı kesinleşmelidir. Örneğin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet bakımından verilen hükmün bozma kararı dışında bırakılarak onanması halinde tazminata ilişkin bozma kararı sonrası kurulan hüküm kesinleşmeden icra edilebilecektir. Boşanma ile birlikte verilen maddi ve manevi tazminatın tahsili için takibe konu olan ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmesi gerekir. Yoksulluk ve iştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi zorunludur Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri ise, ilamdaki hükmün dayanağını iyi tespit edebilmektir. Örneğin hüküm altına alınan hak, marka hakkına tecavüzden değil de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karara bağlanmış ise ilamın kesinleşmesi gerekmez. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin ürün benzerliği yoluyla tescili tasarımına haksız müdahalenin önlenmesine yönelik olarak oluşan hüküm, HUMK’un 443/4. maddesi kapsamında şahsın hukukuna ilişkin tescilli hakka tecavüz niteliğindedir ve bu nitelikteki ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin bir çok özel düzenleme mevcuttur. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Haklar, Markaların Korunması Hakkındaki Kanunlarındaki  eserin izinsiz kopyalanması....marka tecavüzünün tespiti, men'i ve ref'i gibi... İlam, Medeni Kanun’un 227 ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, bu nevi ilamlar kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür. İlamı evlilik birliği içinde edinilen gayrimenkulün katkı payına ilişkin olup davacı gayrimenkulden kendisine düşen payının adına tescili (olmazsa bedelini) istiyor ise,ilam gayrimenkulün aynına ilişkindir ve kesinleşmesi gerekir. Ortaklığın giderilmesi ilamı gayrimenkulün aynına ilişkindir ve kesinleşmesi gerekir. Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Borçlu olmadığının tespiti ilamı kesinleşmesi gereken ilamlardandır. İcra Mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır. İmzaya itirazın kabulü kararı ile icra takibi durur (m. 170,III c.2)... icra takibi durmaya devam edeceğinden, dolayısıyla bu aşamada takibin iptali söz konusu olamayacağından imzaya itirazın kabulüne dair karara istinaden hacizlerin kaldırılması da mümkün değildir. Önalım hakkına dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasında taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan takip konusu ilamın infaza konulabilmesi için kesinleşmesi zorunludur. Elatmanın ve Muarazanın Önlenmesi ve Kal davasında taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmamış olsa bile Hukuk Dairesinin yerleşik görüşü gereği kal ile telafisi mümkün olmayacak zararın doğma ihtimali bulunduğundan kal'e ilişkin ilamların da uygulanması için kesinleşmesi gerekir. Ancak örneğin takip konusu ilamda, sabit telekominikasyon cihazı ve ekipmanlarının kaldırılmasına karar verilmiş ise,anılan cihaz ve ekipmanlarının bir yerden bir yere nakli ya da sökülüp takılması, mümkün olduğundan, telafisi mümkün olmayacak zarardan söz edilemez. Bu nedenle dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmez. Taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılı olan şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi halinde (Örneğin H...oğlu A...B.....) ilam taşınmazın aynı ile ilgili bulunmaktadır ve kesinleşmeden infazının istenmesi mümkün bulunmamaktadır. Taşınmazın mülkiyetinin idareye bırakılması karşılığında tazminat talebi (kamulaştırmasız el atma) ilamı kesinleşmeden icraya konulabilir. İcraya konabilmesi için kesinleşmesi gereken ilamlarda ilamın fer'isi de ( yargı gideri ve vekalet ücreti...), ilam kesinleşmeden icraya konamaz. Kira tespitine ilişkin ilamların icraya konabilmesi için kesinleşmesi gerekir Aile ve şahsın hukukuna (örneğin ad, soyad, yaş tashihi, velayetin nez’i, babalık davası, nesep tashihi, boşanma ve bunun fer’i niteliğindeki hükümler gibi…) kesinleşmeden icraya konamaz Velayetin anneye bırakıldığına dair olan ilam, çocuk teslimini de içerir. bu tür ilamlar kesinleşmeden icraya konulamazlar. Tüzel kişilerin organları ile ilgili ilamlar da kesinleşmeden icra edilemez Nafaka hükümlerinin icrasını isteyebilmek için bunların kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır.
Özel Hakem kararları kesinleşmeden icra edilebilir.(HMK 439/4. Madde  
İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.
WhatsApp üzerinden Av.Mehmet CANSIZ’a mesaj göndermek veya aramak için bu bağlantıyı TIKLAYIN
Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Yeni C.M.K. Değişikliğinden Sonra "Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı Halinde Tutuklama Nedeninin Varsayıldığı" Suçlar
Tumblr media
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (YÜR. TAR.: 01.06.2005) Kanun No:5271 Kabul Tarihi:04.12.2004 R.G. Tarihi:17.12.2004 R.G. No:25673 Tutuklama nedenleri MADDE 100 - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 06.03.2014 RG NO: 28933 MÜKERRER KANUN NO: 6526/8) (KOD 3) somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa. (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir: a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan; 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 24.12.2019 RG NO: 30988 KANUN NO: 7196/58) 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) 3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 4. Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87), 5. İşkence (madde 94, 95), 6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102), 7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149), 9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), 12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315), b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu. d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 05.07.2012 RG NO: 28344 KANUN NO: 6352/96) (KOD 2) (KOD 1) (4) Sadece adli para cezasını gerektiren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 02.12.2016 RG NO: 29906 KANUN NO: 6763/22) (KOD 4) suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Read the full article
0 notes
mehmetcansiz · 4 years
Text
Yeni C.M.K. Değişikliğinden Sonra "Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı Halinde Tutuklama Nedeninin Varsayıldığı" Suçlar
Tumblr media
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (YÜR. TAR.: 01.06.2005) Kanun No:5271 Kabul Tarihi:04.12.2004 R.G. Tarihi:17.12.2004 R.G. No:25673 Tutuklama nedenleri MADDE 100 - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 06.03.2014 RG NO: 28933 MÜKERRER KANUN NO: 6526/8) (KOD 3) somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa. (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir: a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan; 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 24.12.2019 RG NO: 30988 KANUN NO: 7196/58) 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) 3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 4. Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87), 5. İşkence (madde 94, 95), 6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102), 7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103), (EKLENMİŞ ALT BENT RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/17) 8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149), 9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), 12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315), b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu. d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar. (EKLENMİŞ BENT RGT: 04.04.2015 RG NO: 29316 KANUN NO: 6638/14) h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 05.07.2012 RG NO: 28344 KANUN NO: 6352/96) (KOD 2) (KOD 1) (4) Sadece adli para cezasını gerektiren (DEĞİŞİK İBARE RGT: 02.12.2016 RG NO: 29906 KANUN NO: 6763/22) (KOD 4) suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Read the full article
0 notes
Text
Ceza Avukatı Ararken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Tumblr media
En İyi ceza avukatını ararken nelere dikkat etmelisiniz? Avukat arayışınızda önemli olan Türkiye’nin en iyi ceza avukatını değil, sizin için En iyi Ceza Avukatını bulmaya çalışmaktır. Ceza Avukatı Ararken Nelere Dikkat Etmelisiniz?  1- Sizi temsil edecek Ceza Avukatı yargılandığınız veya şikayetçi olduğunuz konu hakkında uygulama tecrübesi ve güncel bilgiye sahip olmalıdır. Mümkünse yalnızca ceza davaları ile ilgilenmesi, ücreti ve miktarı ne olursa olsun başka alanlarda iş almamayı prensip edinmiş olması gerekir.Çünkü ceza davaları tıpta beyin ameliyatı yapmanın gerektirdiği bilgi ve uygulama tecrübesi ne ise o düzeyde bir hizmet kalitesi gerektirmektedir.Layığı ile ceza avukatlığı yapan bir kişinin bir koltukta iki karpuz taşıması kanaatimce İMKANSIZDIR. Günümüz teknolojisinde bu konuda araştırma yapmanız çok zor değildir. 2- Sizi anlayabilen, cümle kurmakta zorlanmayan, anlatmak istediğini de size dinletebilen, iletişim becerisi yüksek bir ceza avukatı seçmeniz yerinde olur. Size kendisini dinletemeyen bir ceza avukatının mahkemeye, hakime ve savcıya da dinletemeyeceğini, duruşmada da, dilekçelerde de savunmanızı layığı ile ifade edemeyeceğini biliniz. Bu hususta yüz yüze görüşme sırasında net bir fikir sahibi olabilirsiniz. 3-  Ceza avukatının üzerine aldığı sorumluluğun ağırlığının bilincinde olması ve ona göre hareket etmesi, “hallederiz, sıkıntı olmaz, sen merak etme, kesin beraat edersin, basit suçlar bunlar, yargıtay kesin bozar” gibi cümleler kullanmaması veya dosyanıza bir göz atarak duymak istediğiniz şeyleri kolaylıkla söyleyenlerden olmaması gerekir. Sizin için doğru bir ceza avukatı asla davanızın sonucu ile ilgili garantide, taahhütte bulunmaz, “Yarın dışarıdasın, haftaya çıkartırım” (tutukluyu kastederek) gibi cümleler asla kullanmaz. Asla kendi kendine iş almak için vekaleti olmadığı halde cezaevine sizinle görüşmeye gelmez.İş almak için uğraşmaz, zaten pek boş zamanı da yoktur. 4-  Kaliteli ve etkin bir ceza avukatlığı hizmetinin asla düşük ücretler karşılığında verilemeyeceğini bilin.  Başarılı iyi bir ceza avukatının talep göreceğini, dosya yoğunluğu olacağını ve düşük ücretler karşılığında oldukça ağır bir emek ve sorumluluk gerektiren bir ceza dosyasını üstlenmesinin mantıken mümkün olmayacağını bilmeniz gerektiği gibi. 5- Ceza Avukatının akrabanız, komşunuz, tanıdığınız olması, sempatik, güleryüzlü, inançlı olması gibi özelliklerin dosyanızı ve özgürlüğünüzü ona rahatlıkla teslim etmeniz için yeterli olmadığını bilmelisiniz.  6- Ceza avukatı arayışınızda aceleci davranmayın mutlaka yüz yüze görüşmeler yaparak, gözlemleyerek, dinleyerek sizin için en doğru ceza avukatını seçmeye gayret edin. Asla mantığınızı, gözlem gücünüzü hafife almayın. Ben ne anlarım hukuktan demeyin. Sorun, sorgulayın, gerekirse onlarca avukatla görüşün,. Özetle; okuyun, araştırın, dinleyin ve en önemlisi düşünün. Özgürlüğünüz değerlidir. Read the full article
0 notes
Text
Avukata neden danışma ücreti verilir?
Tumblr media
Evet.... Bu konu biz avukatların en önemli sorunlarından biri. Avukata neden danışma ücreti vermek gerekir? Basit bir soru soracağım sadece!... 2 kelime cevap verecek canım!.... Bundan da ücret mi alınırmış!.... Avukatlara selam vermek bile paralı canım!.... Bu kadar da insafsızlık olmaz!.... Yukarıda bahsettiğim tarzda onlarca tepki alırız. Hatta bazı tepkiler var ki, bunları buraya yazmak (+18) olduğu için uygun değil. Tekrar sorumuza dönelim. "Avukata neden danışma ücreti vermek gerekir?" Öncelikle niye AVUKATA SORU SORMA İHTİYACI HİSSEDER VATANDAŞ? Bu soruyu sormalı önce. "Ben bu soruyu, eşime, anneme, babama, bakkal Osman efendiye, kasap Nuri Beye, berber Halil beye niye sormuyorum?" Bu sorunun cevabını iyice düşünen her makul vatandaş şunu anlayacaktır: " ÇÜNKÜ BENİM SORDUĞUM SORU BENİM HUKUKİ BİR SORUNUMLA İLGİLİ. BU SORUNUMUN ÇÖZÜMÜ İÇİN EN DOĞRU, EN SAĞLIKLI, BENİM İÇİN EN İYİ ÇÖZÜM YOLUNU, BU KONUDA EĞİTİMİ, TECRÜBESİ OLAN VE PRATİK ZEKASI OLAN BİRİSİ VEREBİLİR." BU DA AVUKATTIR.. Bu hukuki sorunun çözümü sizin için gerçekten ne kadar değerli? Yani bu sorunu EN DOĞRU ŞEKİLDE ÇÖZERSENİZ NE KAZANIRSINIZ? YANLIŞ ÇÖZÜM YOLUNA GİRERSENİZ NE KAYBEDERSENİZ? Sorununuzun doğru çözümü; Bazen SİZE ÖZGÜRLÜĞÜN KAPILARINI AÇAR, Bazen CEZA SÜRENİZİ AZALTIR!.. Bazen TOPLUM İÇİNE YÜZ AKIYLA ÇIKMANIZI SAĞLAR!... Bazen SİZE YILLARCA EMEK HARCAYARAK KAZANDIĞINIZ İTİBARINIZI KORUMANIZI, YADA GERİ KAZANMANIZI SAĞLAR!... Bazen HAKKINIZ OLAN MAL VARLIĞINA ULAŞMANIZI..... Bazen HAKKINIZ OLAN MAL VARLIĞINI KORUYABİLMENİZİ... Bazen HAKKINIZ OLAN PARANIZI GERİ ALMANIZI, Bazen HAKSIZ YERE ALINAN PARANIZIN GERİ GELMESİNİ, Bazen SEVDİĞİNİZ MESLEĞİNİZE TEKRAR KAVUŞMANIZI, Bazen CANINIZDAN DEĞERLİ OLAN EVLATLARINIZA KAVUŞMANIZI, Bazen de HAYATINIZDAKİ GEREKSİZ İNSANLARDAN, KIMIL ZARARLILARINDAN KURTULMANIZI... EN ÖNEMLİSİ DE "KEŞKE", "AH KEŞKE" DİYEREK KENDİNİZİ YİYİP BİTİRMEKTEN, PİŞMANLIK DUYMAKTAN KURTULMANIZI SAĞLAR.. Bazen.... Bazen... Bazen... yukarıda "bazen"le başlayan çok sayıda cümle kurdum. Şimdi yazımın başında sorduğum soruya dönelim tekrar " Avukata neden danışma ücreti verilir? Önce bu soruyu sonra da cevapları dikkatlice okuyun LÜTFEN!.. ve sonra kendinize şu soruyu sorun: "BEN BU KONUYU EN DOĞRU ŞEKİLDE ÇÖZERSEM NE KAZANIRIM? YANLIŞ ÇÖZERSEM NE KAYBEDERİM? AVUKATA VERDİĞİM DANIŞMA ÜCRETİ İLE ASLINDA BEN NE KAZANDIM? KARŞILIĞINDA NE VERDİM? AVUKATA DANIŞMASAYDIM NE KAYBEDECEKTİM?. ARKADAŞLAR!. ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK YAPMIYORUM. BENDEN ALACAĞINIZ BİLGİNİN SİZİN İÇİN BİR ÖNEMİ YOKSA LÜTFEN BENİM VAKTİMİ ALMAYIN. ALACAĞINIZ BİLGİ ÖNEMLİ İSE; Bu linki tıklayarak DANIŞMA ÜCRETİNİ KREDİ KARTINIZLA GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE ÖDEDİKTEN SONRA 0533 9452494 Nolu Telefonumu arayarak, yada aynı telefon hattından WHATSAPP üzerinden mesajla ya da arayarak, ya da [email protected] mail adresime göndereceğiniz maille sorunuzu sorabilirsiniz. Av. Mehmet Cansız Read the full article
0 notes