Neden bilmiyorum , gerçekten birinin beni sevebileceğini düşünmüyorum. Kusurlarım var, takıntılıyım , travmalarım var , kimse için en değilim , yeterli değilim , sevilecek birir değilim , hatalarım var , aşamadığım sözler var , kaldıramadığım yükler var , çürüyen bir ruhum var , kim sevsin beni...
Çay içmesini bilmiyen, çay demlemesini bilmez. Sohbet etmesini bilmiyen, sohbete tat katmasını bilmez. Yaşamasını bilmiyen, başkasına renk katmasını bilmez, sevmesini bilmiyen, insana değer vermesini bilmez!
Bazı şeyleri anlayamazsınız. Sadece yaşarsınız. "İnsanlar uykudadır öldükleri zaman uyanırlar" hadisi buna tekabül ediyor. İşte o yüzden 'tevekkül" diye bir azığımız var bizim. Bazı şeyleri anlayabilseydik eğer aklımızı da yitirirdik. İnsanın aklının nakıs yaratılması da bu hikmete binaen. Kalbî mertebesi artanların anlayışları da artıyor. Anlayışlarına paralel teslimiyetleri de arttığı için dağılmıyorlar yalpalamıyorlar.
Bazı şeyleri anlayamayız evet ama anlamlandırabiliriz. O zaman hayat yaşanılabilir olur.
Insan dediğin konuşmasınıda bilecek, susmasını da, gülmesinide bilecek, ağlamasını da, sevmesinide bilecek, sevdirmesini de, anlatmasınıda bilecek, anlamasını da....