Tumgik
#blog yazıları
birruhkanseri · 7 months
Text
Tumblr media
124 notes · View notes
geceyehayranbirsuna · 18 days
Text
Tumblr media
22 notes · View notes
sudeninmavisi · 3 months
Text
iyi mi geceler tumblr halki
Tumblr media
hadi "artik uyu"yalim
22 notes · View notes
Text
Çok gülen insanlar var ya, onları gece bi kontrol edin ..
255 notes · View notes
payasrn · 6 months
Text
“Manzaralar bazen sıkıntılarımızın elbiselerini giyer.”
36 notes · View notes
Text
Sen kalpsiz bir insansın. Sana güven olmayacağını anlamalıydım.
13 notes · View notes
kkayipgezegen · 1 year
Text
Sonra şehirler girecek aramıza, bir daha tesadüfler bile bir araya getiremeyecek bizi. Sayarak bitirebilir miyiz kavuşacağımız günleri? Saklayabilir miyim yokluğunun izlerini? Kanlanmış gözlerimi titreyen dizlerimi? Alışır mıyım bu acıya unutmadan o masum gülüşlerini?
155 notes · View notes
emirhaneren · 8 days
Text
Tumblr media
Bazı hikâyeler vardır, bittiklerinde ardında cümleler bırakır. Devamında sadece üzerine konuşur, düşünür veya bir uygulamada yazı yazarsınız. Konumuz daha önce de üzerine yazdığım "Berserk" olacak (Büyük ihtimalle bu yazım da sonuncu olmaz.) Üzerine konuşulması gereken onca konu varken hakkını vermemek zalimlik olur.
Edebiyata düşkün biri olarak bu manga boyunca bir akıntıya kapılıp gittim. Muhteşem diyaloglar, sahneler ve özellikle karakterler... Konuşulması gereken çok fazla konu var, hele bir başlayalım da.
Kentaro Miura'nın zamansız ölümü ile seri yarıda kalmıştı. Ardından da arkadaşı (yeni mangakanın ismini bulamadım) önderliğinde çizilmeye devam edildi. Bu yeni mangaka ise hikâyenin genel hatlarına sahip olduğundan ve bunları direkt Kentaro Miura'dan dinlediği için ilerleyeceği yol belliydi fakat diyaloglar zor kısımdı. Bu yüzden son bölümlerde diyaloglardan tasarruf edilmeye başlanıyor. Gerçi bizim konuşmamız gereken kısım daha hâlâ Kentaro Miura'nın kısmı, hatta en başından başlamak istiyorum bu sefer.
Daha önceki yazımda Guts'ın canavarlardan daha canavar (hikâyede yaratıklara "iblis" kelimesini kullansalar da köylüler Guts hakkında "canavar" demeyi tercih ediyorlar) olduğunu yazmıştım. Bu söylemimin hedefi ise "Golden Age" arc'ı ve sonrasıydı fakat konuşmamız gereken bir yer daha var, "Black Swordsman" arc'ı.
Bu kısım ("arc" kelimesi yerine "kısım" desek daha anlaşılır olabilir) Kentaro Miura'nın biraz daha gençlik yıllarında kaleme aldığı bir kısım. Bu yüzden Guts'ın eylemleri farklı fakat özünde aynı Guts. Burada hikâyemize Puck giriyor ve mangaka bu derin kuyuyu biraz daha eşeliyor.
Guts'ın hep söylediğim: "canavar" yönü ise burada kelimelerin arasında anlatılıyor. Kısaca anlatayım: Guts, Puck ile konuşur ve ona karşı sert davranır fakat Puck gittiğinde de "Dur, nereye gidiyorsun?" der. Bir takım aksiyonlardan sonra yoluna devam ederken köylüler ile karşılaşır. Onların aracına biner. Köylünün kızı biraz şarap ikram eder. Boynundaki damga yüzünden iblisler gelir ve Guts herkesi öldürmek zorunda kalır. Burada köylü kızı öldürdükten sonra canavar olarak canlanır ve Guts'a saldırır.
Guts canavardı fakat bu "canavar olma" durumu başkalarına karşı bir tavır değildi, kendini ikna çabasıydı. Kız saldırdığı zaman Guts bir saniye durup kızın ona şarap ikram ettiğini hatırlıyor fakat şu anki konumunda onu öldürmesi gerek. Bu bir saniyelik düşünce sırasında kız kılıcı, Guts'ın karnına savuruyor fakat kızın iki parça olması hızlı oluyor.
Bu durum bize bir çok şeyi anlatıyor. Anlıyoruz ki kahramanımız yalnızlığı sonuna kadar yaşıyor fakat buna mahkûm. Puck ile konuşurken kaba fakat o gidince de onunla konuşmaya devam etmek istiyor, onu geri çağırıyor. Puck ise duyguları hissedebildiğini söylüyor. Guts kötü biri olsa neden onun için geri gelsin ki? Karakterimiz birine bağlanırsa, bağlandığı kişiyi öldürmekten korkuyor.
Berserker zırhını kullandığı zaman da bu durumu gözlemleyebilmekteyiz. Kendini kaptırdığı için grubundakilere zarar verebilir. Bu yüzden de zırhın gücünü kullandığı zaman herkesten uzaklaşmaya çalışıyor. Yani karakterimiz isteğiyle canavar olmadı, canavar olmaya zorlandı.
Böyle bir eseri hızlıca yorumlayamayız tabii. Elimden geldiğince Berserk heyecanımı sizinle paylaşmaya çalışıyorum.
Önceki berserk yazımı okumak isterseniz:
8 notes · View notes
mania-kolektifdergi · 8 months
Text
ACI GERÇEKLERE SAĞIR KULAKLAR
Hareket halindeki bir trenin içinde düşmekten kaçınıyorsun. Sürekli meşgul olman lazım. Boşluktan, boşluğu dolduracak zaaflardan korkuyorsun. Özgür olduğunu sanıyorsun ama ağa düşmüş balık gibi çırpınıyorsun “normal” hissetmeye. Stabil olmak için ne zamandır efor harcıyorsun? Beyninde kötümser solucanlar, yeni konmuş amaçlar, hep yürümek zorunda olmak hırpalar. Kork! Saçma şeylerden değil, seni tetikte tutacaklardan kork. Korku güçlü kılmaz ama tetikteki bir insanın kontrolü güçten daha kıymetlidir. Farkında olursan zaaflarının, zayıf noktalarını birleştirir doğrularını oluşturursun. En büyük hata, doğrularının değişmeyeceğini sanmaktır. Dönüştürdükte geliştirirsin. Neden hep daha iyisi? Şu anda olduğun kişiyle yetinmez daha nitelikli olmayı hedeflersin. Çünkü ne kadar kültürlü olsan da, hayvansal bir egoya sahipsin. “Mükemmel” olmak için kusurlarından utanırsın. Kusurlarını kabul etmiyorsan onlar senden utansınlar.
-Shaggy
23 notes · View notes
birruhkanseri · 15 days
Text
Tumblr media
22 notes · View notes
geceyehayranbirsuna · 28 days
Text
Özlemeyi bilmeli insan, kızmalı ağlamalı kalbindekini duygularına akıtmalı. Susmak neye çare olmuş ki bu zamana kadar? Korkmalı kaybetmekten. Haykırmalı tüm sevgisini, içinde yaşamak kime kimi kazandırmış ki?
Aramalı seven sevdiğini. Bir ömür kadar uzun bir nefes kadar doyumsuz. Hesabını yapmalı üç beş saniyenin. Zaman ayırmalı kalbine dokunabilmek için emek vermeli ruhuna baharı getirebilmek için.
Demir atmalı aşkın limanına yürek. Batsa da aynı denizde yol alsa da. Aşka aşık olmalı diyor şair, güzellik gözlerin görebildiği kadar değil midir? Peki ya aşk? Aşk öyle mi, görmeden de içinde patlar o volkan. Gözünün gördüğü değil kalbinin attığı kadardır aşk. Nefesinin kesildiği ruhunun titrediği yerdedir aşk. Ne bedenler aşk sandı tutkuyu, şehveti. Oysa aşk kül olup dokunamamaktı. Kavuşamamaktı aşk, aldığın nefesi ciğerlerinde hissedememekti. Dünyanın en tatlı acısıydı aşk.
Hissedebilene...
9 notes · View notes
bosverdim · 2 years
Text
Acilen şöyle bir alışverişe ihtiyacım var
Tumblr media
148 notes · View notes
Text
Bir çırpıda silemezsin bazı şeyleri, çırpınarak silersin ..
Ama silersin.
358 notes · View notes
payasrn · 7 months
Text
“İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı.”
31 notes · View notes
mevann · 2 months
Text
Bazı melekler iki ayaklıdır. Varlığı karşında ruhu senin içindedir.
11 notes · View notes
bayanena · 1 year
Text
Ve yemin ettim, beni küçümsedikleri her konuda başarılı olacaktım. Ağızları açık kalacak, kendilerinden utanacak, kişiliklerini sorgulayacaklardı.
91 notes · View notes