Tumgik
#cesur ademoğlu
onlyalperend · 11 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
yavuzbay-fan · 5 years
Text
Tumblr media
ANLAYANA (1/1)
SIR: BÜYÜK ADAM
ATATÜRK
BİR UFUKTUR;
Ademoğlu (insan) dediğimiz devasa devler görülür. Bu insanlar efsana ile hakikat arası bir gerçekte yaşarlar...
İşte böylesine Büyük insanları anlatmanın çok güçlüğün yanısıra..
Anlatmak ve Anlamak daha güçtür.
Ancak hareket ve tavır resimlerini çeker veya söylediklerini ve söylenenleri kopya ederiz ama?
Dünya 'Var' Olduğundan Bu Yanadır;
Tarihler boyu imparatorluklar, devletler her milletlerin mozaiğidir.
Toplam dünya tarihinin ruhu, bu mozaik üstünde bulunan..
Devasa, heybetli insanların tarihidir.
Cengiz Han'ı
Büyük İskender’i
Alparslan'ı
Fatih'i
Kanuni’yi
Napolyon’u
Atatürk'ü...
Bu kayıtlı tarihten çıkardığınızda, bilinen tarih masal (Boş) haline gelir.
Onun İçindir ki;
Kayıtlı gerçekleri bilerek tetkik birtakım kulak malzemesinden (Nakli) bir süzme yaparak (Akli) süzülmeleri icap eder.
Büyük Türk Tarihinin bizlere gösterdiği yol ve SIR gerçekleri.?
Büyük Kadim Devlet anlayışının gereğinde
Beka ve SIR nedenleri.?
Görünmeyen Bu Perdeyi Aralayıp..
Büyük Bir İnsanı Anlatacağım.. Şimdi...
Buna ne şekilde yaklaşırsak yaklaşalım!
Muhakkak bir şey kazanırsınız.
Bu perdenin arkasındaki büyük insan,
Allah vergisi sezgileri ile kahraman bir cömertlik ve asaletle dolup taşan bir
Devasa ışık çeşmesidir.
Doğan güneşin ışıkları arasında görülen karlı dağlarda nasıl bir güzellik varsa, bir kahramanın yaptığı fedakarlıkta da aynı derecede cazip güzellik vardır.
Koskoca dağların içinden fışkıran demirin erimiş olduğu gibi burada beşeri zevkin ve emniyetin en büyüğü duyulur.
Hiçbir şeyde yanılmayan, basit görünen boş şeylerde her şeyi bulanlar bunlardır.
Nil'i, Mısır'dan,
Dicle ve Fırat'ı Mazepotamya'dan,
Seyhan ve Ceyhan'ı yerlerinden kaldırın.
Her şey çorak ve bomboş kalır.
Bu, büyük insanları milletlerin içinden tarihinden kaldırınız, dünya bomboş olur.
Meselâ, Türk neslini savaş meydanlarından hayali olarak kaldırınız, dünya savaş tarihleri enteresanlığını kaybeder.
Çıplak, boş ve yavan bir grupların kavgası manzarasını alır.
Büyük ve cesur insanlar unutulmaz.
Bazen unutulmayacak kadar çok yaşarlar.
Batı Tarihçilerinden İspatlanan;
“Dünyada iki meçhul ama azametli vardır..
Kutuplar ve Türkler.
Yine etkileyen Üç Tarih vardır..
Yunan, Roma, Türk. Diğerleri hikâyedir."
'Mustafa'
En güzel isim. Bilen bilir manasını.
Babası koydu bu ismi.
'Kemal'
Hocası bunu ilâve etti ismine (.!.?)
Bir şey gördü.?
Onda da, ondan…
İsmi; Mustafa Kemal oldu.
'Gazi'
Değişmeyen Mukadderat Onu;
Nihayet 'Gazi' yaptı..
Gazi Mustafa Kemal oldu..
Bütün bunlar tesadüf değil,
Takdir.. Taktiri Elzem.. Taktiren..
Tesadüf! İlahi! Kudsi! Kudsiyet!
Bilemediğimizin manevi kanunun bir (.!.?) halkasıdır. Bilemediğimiz o halka..
Türk Millet ve Türkiye Vatan'mış meğer..
Bütün. Hepsi. Geneli..
İşte bu isimleri vatan, millet feda uğrunda tüm ömrünü sarf etti...
Her Mana Yönü İle;
(Gazi) (Mustafa) (Kemal)…
Kendi, kendisini uğruna Milleti içinde. Çelikleşti, Tunçlaştı, Celalleşti.
Milletiyle bu üç isim…
Bütün her şeyini millete verdi. (Vermedi!) Bu Has Millet kendinden zaten aldı.
Bilerek. İsteyerek. Kabullenerek.
Bunları millet gönlünde sessizce derince,
harmanladı, yoğurdu, anlayıp..
Buldu fakat bir şey, söylemedi!
İçine gömdü! Halkına döndü! Hedefinde.!
Sadece Egemenlik, sadece Vatan bildi.
Öğretmeni;
Sessiz, sözsüz duygularıyla bir isim buldu.
Rica ettiler, O'na... Kim ne dedi.?
Duygular, sevgiler, gönüller yaptı bu işi!
Ne dediler.?
Sessiz, sözsüz..
Tarihlerde; (Mustafa Kemal) İsmi;
Kazınıp kalacak.
Tarihlerde; (Gazi) İsmi;
Manevî âlemde olacak.
Bu Asil Milletin Yaşadığı Ülkeye;
(Türkiye) ismini koydu.
Millet de Gönlünde Yoğurdu Ona;
(Atatürk) ismini koydu.
Bu ismi kendisine söyledikleri zaman.. Gözleri dolu dolu oldu.
Yutkundu içini çekti...
Onun için EbediYyen;
Türk Milletinin kalbinde, gönlünde o asil kanda (Atatürk) olarak kalacak bu dünya durdukça…
Onun İçindir ki;
Kem ağızlardan ne çıkarsa çıksın..
O bir güneşti, var olan.
Onun İçin Sonsuza Kadar;
Türkiye Cumhuriyeti Devlet'i Varlığında..
Gaziler, Mustafalar, Kemaller..
Her daima olacak... 1/2..
1 note · View note
dogumgunumesajlari · 7 years
Text
Güzel sözler-özlü sözler A harfli
Güzel sözler-özlü sözler
-A-
Acaba dünyada başkalarının tecrübelerinden istifade edecek kadar akıllı bir insan var mıdır? Voltaire Acele işe, şeytan karışır. Acı kısadır, neşe ise sonsuzdur. Schıller Acı ve çirkin sözlerin sebep olduğu dil yarası asla kapanmaz. Pançatantra Acıların en büyüğü kendini suçlu görme duygusudur. Jane Austen Acının ve hastalığın erişmediği ölümlü yoktur. Euripides Aczini ayaklar altına alan insan yükselir. Hölderlın Aç insan kolay kandırılır. Katherıne Mansfıeld Açıkça nefret etmek, asıl düşüncesini gizlemekten daha asil bir harekettir. Cicero Açıklamasını istemediğim, bana emanet edilen bir sırrı göğsüme yerleştiririm de göğsüm ona mezar olur!. İbn-i Muftez Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. A. Gıde Açlık ile gurur, hiçbir zaman bağdaşamaz. Jonathan Swıft Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir. Goethe Açlıktan öleni bir sandık altın diriltemez. Vergilius Açmamak olmaz, ölüm kapıyı çalınca. La Fontaıne Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir. Anatole France Adalet hissi insanlarda doğuştan mevcuttur. Çiçero Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner. Konfüçyus Adalet mülkün temelidir. Hz. Ömer Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder. Refik Halid Karay Adalet olmadan düzen olmaz. Albert Camus Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz. Anonim Adalet önce devletten gelir. Aristo Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ergeç ulaşır. Mirabeau Adalet yorumlarımız saatlerimiz benzer: çoğu başka başka yerler gösterir ve herkes kendininkine itimat eder. Fransız Atasözü Adalet, evrenin ruhudur. Ömer Hayyam Adalet, ulusların sürekli yiyeceğidir. Chateubrıand Adaleti seven bir insan için her yer emindir. Epıktetos Adaleti, aklın yardımı olmadan yerine getirmek imkansızdır. J. A. Froude Adaletin gecikmesi adaletsizliktir. W. S. Landor Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur. Amyot Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır. İhering Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir. Pascal Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır. Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez. Montaıgne Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Gandhı Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. Herakleıtos Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir. Eflatun Ademin payesi arttıkça hicabı azalır. Eşref Ademoğlu ne kadar mesut olurdu, kötülüğü tanımamış olsaydı. Andre Gide Adettir; babanın topladığını oğlu saçar. Goethe Af dileyen, kendi kendini itham eder. Tolstoy Af, insanlık dilinin en tatlı kelimesidir. Victor Hugo Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır. Schıller Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor. Ağaca dayanma çürür, insana dayanma ölür. Ağaç yaş iken eğilir. Ağaçlar yaşadıkça meyve verir, insanlar da meyve verdikçe yaşar. Ağızdan çıkan söz bil ki, yaydan fırlayan ok gibidir. O Ok gittiği yerden geri dönmez. Seli başkan bağlamak gerek. Mevlana Ağlamak da bir zevktir. Ovıdıus Ağlamak, kadının tuzağıdır. Mevlana Ağlamamak için her şeye gülerim. Beaumarchais Ağlamanın elbet gülmesi vardır. Katibi Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Ah gençlik! İnsan yalnız bir zaman sahip olur ona, ömrünün gerisinde de onu çağırıp durur. Andre Gıde Ahenksiz şiir, şiir değildir. Gerald Gould Ahlak bakımından düşmüş olanlara manevi bir hayat bağışlamak. Ölüleri diriltmekten daha iyidir. Channıng Ahlak güzelliği bedenden daha güzel ve daha devamlıdır. Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alırlar. Tolstoy Ahlak olmayan yerde kanun bir şey yapamaz. Napoleon Ahlak özel ve pahalı bir lükstür. Henry B. Adams Ahlak ve hukukun ilk kaynağı dindir. Leibniz Ahlak ve karakter sağlam olmadıkça, cemiyette esaslı bir hizmet görmeğe imkan yoktur. İsmet İnönü Ahlak, insanın kendi kendisini mağlup etmesidir. Ahlak, insanları burunlarından sürüklemek için yaratılan bir araçtır. Nıetszche Ahlakın ana temeli iyi niyettir ki, o da tabiatı gereği yalnızca doğruya yönelik olabilir. Goethe Ahlakın çoğaldığı yerde devletin masrafı azalır. Corci Zeydan Ahlakın olmadığı yerde kanun bir şey yapamaz. Napoleon Ahlaksız bir adama karşı minnet yükü altına girmek tahammül edilmez bir beladır. La Rochefoucauld Ahmak konuk ev sahibini ağırlar. Kaşgarlı Mahmud Ahmak olan kimse övünmekten hoşlanır. Ahmed bin Hanbel Ahmaklar zamanı nasıl öldüreceğini, akıllılar ise nasıl kazanacağını düşünür. Alain Ahmakların en baş belalısı irfan sahibi olanıdır. La Rochefoucauld Ahmaklık, hatada ısrar etmektir. Abdulhakim Arvasi Aile hayatının güzelliği gibi hiç bir şey yoktur. Oscar Wilde Aile toplumun özüdür. Onu tahribe yönelen her şey toplumun tahribine yönelmiş demektir. Butler Aile, kralların bile giremediği bir kaledir. Emerson Ak akçe kara gün içindir. Akan suda nasıl tortu bulunabilir. Akıl ahıreti, göz dünyayı görür. Akıl başka yerde olunca gözler kör olur. Publilius Syrus Akıl daima gönlün oyuncağıdır. La Rochefoucauld Akıl göze, Şeriat da ışığa benzer; ışık olmazsa göz görmez. Yalnız ışıkla da görmek mümkün değildir. Gazali Akıl tam olunca, söz azalır. Hz. Ali Akıl ve dirayetin ak saçlılarınki gibi, ama yüreğin mâsum çocukluk yüreği olsun. Schiller Akıl yaşta değil baştadır. Fakat aklı başa yaş getirir. Cenap Şahabettin Akıllı adam başkalarının kusurunu görerek, kendininkini düzeltir. Syrus Akıllı adam için bir kelime yeter. B. Franklın Akıllı adam, yatışmış olsa da, kini, küllenen ve eşelenmeyen ateş gibi sayar. Beydeba Akıllı adamlar istedikleri şeyi öğrenirler. Aklı kıt olanlar ise başkalarının gerekli gördüklerini. Akıllı bir kimse kazandığı paranın birazını. Aldığı öğüdün ise büyük bir kısmını bir kenara koyar. Akıllı bir kimse, düşmanından da akıl öğrenmeyi ihmal etmez. Beydeba Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. Hz. Ali Akıllı erkek haksız olduğu zaman erkeklerden, haklı olduğu zaman ise kadınlardan özür diler. H. L. Mencken Akıllı insan aklını kullanır; daha akıllı insan, başkalarının aklını da kullanır. Akıllı insan bütün yumurtalarını aynı sepete koymaz. Cervantes Akıllı insan, düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söyleyeceği her şeyi düşünerek söyler. Aristoteles Akıllı insana danış; o nefsine hakim olup ilmiyle meşgul olduğu için zamanla uyum içindedir. Socrates Akıllı insanlar kendilerini gereğinden çok övenlerden nefret ederler. Pasteur Akıllı insanlar, oturup kayıplarına hayıflanmazlar, keyifle zararlarını nasıl karşılayabileceklerini düşünürler. Shakspeare Akıllı liderler toplumun temel yapısını ve değerlerini zaafa uğratmaktan kaçınmalıdır. Zira bu türlü davranışlar önce toplumu, sonra da devleti zaafa ve yıkıma götürür. J. G. Seume Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. Descartes Akıllı olup dünyanın kahrını çekmektense, deli ol dünya senin kahrını çeksin. Akıllı ve cesur bir işadamının her sabah masasının başına otururken çekeceği besmele şudur; "bakalım bugün karşımıza ne gibi zorluklar çıkacak! Gassıon Akıllı ve uyanık olun; sizi ümitsizliğe götüren hadiseler, saadete de götürebilir. Delaunay Akıllı, seçme insanlar, mütevazı olurlar. Meyveleri olgunlaşmış ağaçların başlarını yere eğdiği gibi. Şeyh Sadi Akıllılar nedenler üzerine tartışır, aptallarsa karar verir. Anarchasis Akılsız adam mutluluğu uzakta arar; akıllı ise, onu ayaklarının altında bulur. Akılsız güç, yıkabilir ama yapamaz. Cenap Şahabettin Akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi de söylese o şey yine akılsızcadır. B. Russell Akılsızlara, zenginliğin iyiliği yerine kötülüğü dokunur. Ostrovski Aklen halledilemeyen nice güç şeyler vardır ki ancak kalben çözülebilir. A. Vient Aklı kıt olan dilini tutamaz. Chaucer Aklın bağlamadığı dostluğu, akılsızlık kolayca çözebilir. Shakespeare Aklın binlerce gözü, kalbin ise bir tek gözü vardır. Bordilon Akşama karşı gitme, tan'a karşı yatma. Atasözü Alçak gönüllü ol. Mütevazı insan, meyve ağacına benzer. Meyve dalının yere eğilmesi meyvesinin çokluğundandır. Ali Fuat Başgil Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. Ostrovski Alçak yerde tecik, kendini dağ sanır. Şinâsî Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibine onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verirler. Hz. Ali Alçakgönüllü olmakla ilacı olmayan dertlerinize derman bulabilirsiniz. Socrates Alçakgönüllülük gururun perhizidir. Voltaire Alçakgönüllülük, yeteneklerini gizlemek değil, bu yetenekleri tamamlamak ve uygulamaktır. Jean La Cordaıre Alçakgönüllülükle beraber gider suskunluk, yarenliği kolaylaştırır. Montaıgne Alçakgönüllüye alçakgönüllü, kibirli insan ada kibirli davranın. George Dıllon Alçaklara bir arpa kadar bile minnet etmek, iki yüz batman altına değmez. Hafız Alçalmak, yükselmekten çok daha kolaydır. Albert Camus Alem, nimetlerle dolu bir bağ olsa, fare ve yılan, yine toprak yer. Mevlana Alemde, alimlerin yağcılığı olmasaydı, zalimlerin zulme cesaretleri olamazdı. Dağıstanlı Abdulfettah Efendi Alın teriyle kazanılan ekmek, başıboşluğun getirdiği ekmekten daha tatlıdır. Crowquill Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir. Amos Parrish Alışkanlık, bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda, onu koparamayacak kadar güçlü yaparız. Horace Mann Alışkanlıklar zıt alışkanlıklarla önlenir. Epıktetos Alışkanlıklar, bırakılmazlarsa, zamanla ihtiyaç haline gelirler. St. Augustine Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olur. Benjamin Disraeli Alışkanlıktan daha büyük bir şey yoktur. Ovidius Alim olmayınca insan muttaki olamaz, bir alim amil olmadığı halde ilim sahibi sayılamaz. Ebu'd- Derda Alkış isteyen ıslığa da katlanır. Allah (cc) dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir. Hazreti Ali Allah bile insanlar hakkındaki hükmünü ömürleri sona erdikten sonra veriyor da, biz aciz insanlar kim oluyoruz ki onları, bir kaç kez görmekle, haklarında iki-üç yazı okumakla, birkaç dedikodu dinlemekle haklarında hüküm verebiliyoruz. Dale Carnegie Allah bir ağız, iki de kulak yaratmış. O halde siz de bir defa konuşun iki defa dinleyin. Allah için ateşe atılmak vardır. Lakin ateşe atılmadan önce kendinde İbrahimlik olup olmadığını araştır. Çünkü ateş seni değil İbrahimleri tanır ve yakmaz. Mevlana Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur. Mevlana Allah katında en büyük hata, yalan konuşmak ve en büyük pişmanlık kıyamet günündeki pişmanlıktır. Hz. Ali Allah size bir yüz vermiş, bir de siz eklemeyin. Allah, dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir. Hz. Ali Allah'a mülaki olan, neden mahrumdur. Allah'tan mahrum olan, neye maliktir ki ! Abdulhakim Arvasi Allah'ım bana iman ver, ve onu bulmaları için başkalarına yardım etmeme müsade et. Tolstoy Allah'ım bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver. Konfüçyüs Allah'ım sen ki, bize hayatta o kadar çok şey verdin, merhamet et de bir şey daha ver, bize bütün bu nimetlere karşı nimet ve şükran duygusu taşıyan bir kalp ihsan et. George Herbert Allah'ım! İnsanlar seni verdiğin nimetler yüzünden severler; bense seni verdiğin belalar yüzünden severim. Hallac-ı Mansur Allah'ım. Ömrümün en hayırlısı ömrümün sonu, amelimin en hayırlısı amelimin sonu, günlerimin en hayırlısı sana ulaşacağım gün olsun. Hz. Ebubekir Allah'ın gülü dikenli olarak yarattığından şikayet edeceğinize, dikenler arasında bir gül yarattığına şükredin. Allah'a giden yol; gökteki yıldızların sayısı kadardır. Ali Müzeyyen Allah'a, emrine teslim olmakla yaklaşılabilir. Düşünmekle, hayal ile değil. İmamı Rabbani Allah'ın olayları yönettiğine ve benim önerilerime ihtiyaç duymadığına inanıyorum. Allah iş başında olunca, sonuçta her şeyin en iyi şekilde biteceğine inanıyorum. Henry Ford Allah'ın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik teorilerden daha hakikidir. Descartes Allahu Teala'ya hiç isyan etmediğiniz bir dille dua ediniz ki, duanız kabul olsun. Ali Ramiteni Altın çöpe düşse değerini kaybeder mi? Tenekeyi parlatsan çeyrek altın eder mi? Barış Manço Altın eşik gümüş eşiğe muhtaçtır. Atasözü Altın prangalar, demir olanlardan çok daha kötüdür. M. Gandhi Altının ne olduğunu mihenk, cimrinin kim olduğunu dilenci bilir. Sadi Altının, gümüşün zenginliği gider ama, edebin zenginliği hep baki kalır. Sızıntı Amaç, sevgi uğruna ölmek değil, uğrunda ölünecek sevgi bulmaktır. Shakespeare Âmir öyle olmalı ki, maiyetindeki herkes (âmir beni herkesten daha çok seviyor) diyebilmeli. An belki geçicidir, fakat anı ebediyen kalıcıdır. Bud Meyer Ana babanın sevinci, üzüntü ve korkuları gibi gizli kalır. Bacon Ana rahminden geldik pazara bir kefen aldık döndük mezara. Yunus Emre Analık sanatının ilk şartı çocuk uyuduktan sonra uyumaktır. Anatole France Ancak Allah'a inandığım zaman yaşadığımı anladım. Tolstoy Ancak aptallar suyun derinliğini iki ayağıyla birden kontrol eder. Afrika atasözü Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır. Andre Gide Anladığımız varlığa karşı artık nefret duymayız. M. Guyau Anladım isi, sanat Allah'ı aramakmış; marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış. N. F. Kısakürek Anne kalbi, çocuğun okuludur. Henry Ford Becher Anne ve babanın yaşamı, çocuğun örnek kitabıdır. Anneler çocuklarının aklından tutacakları yerde ellerinden tutarlar. Duponloup Anneler, her şeyi görmeseler bile kalpleriyle duyarlar. Ostrovski Aptal görünmeğe cesaret etmek büyük bir akıllılıktır. Andre Gide Aptal ve cahil olsalar da herkesi dinle; çünkü onların da hayatlarında ders alınacak noktalar vardır. Aptalların cenneti akıllılar için cehennemdir. Thomas Fuller Arada bir kendi düdüğünüzü çalın, bakarsınız paslanmıştır. Aralarında yaşayabileceğin samimi arkadaşlar edin; çünkü onlar iyi günlerde gönül şenliği, kötü günlerde yardımcıdırlar. Araştırma, düşünmesini bilenlerin ilk ve son isteğidir. Samuel Johnson Arefe, bayramdan daha mutlu gündür. Aleksis Kivi Arı su içer, bal akıtır; yılan su içer, zehir akıtır. Bediuzzaman Arkada bıraktıklarımızın yüreklerinde yaşamak, ölmemektir. Campbell Arkadaş edinmenin tek yolu, arkadaş olmaktır.Emerson Arkadaş seçmekte gösterdiğiniz titizliği, yazar seçmekte de gösterin. Wentworth Dıllon Arkadaş uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek arkadaşı bulmak zordur. Cervantes Arkadaş, insanın kendisine verdiği hediyedir. Stevenson Arkadaşına borç para verirken ihtiyatlı davran, ikisini de yitirebilirsin. Arkadaşına öfkeni söyle, geçsin; düşmanına öfkeni söyle artsın. William Blake Arkadaşınızın evinize sık sık gidin, çünkü kullanılmayan yolu çalılar bürür. Emerson Arkadaşlık aşktan daha zordur. Çünkü daha uzun sürer. Harry Truman Arkadaşlık her zaman gölge veren bir ağaçtır. Coleridge Arkadaşlık kavun gibidir. Neden mi? Bir tane iyisini bulmak için yüzlercesini yoklarsanız da ondan. Claude Mermet Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer. Mark Twain Arkadaşlık, kanatsız Sevgi'dir. Lord Byron Arkamıza veya sağımıza, solumuza bakarsak geleceği kaçırırız. W. Churchill Artık önemli olan bir şeyler bilmek değil, bilgiye nasıl ulaşacağını bilmektir. Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanların hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer. Aristoteles Arzudan daha kudretli, daha amansız mıknatıs olamaz. Fronçaois De Curel Arzular ve hınçlar aklın sesini duymazlar. Shakespeare Arzularımız bizden, asıl istediğimiz şeyi bile gizlerler. Goethe Arzularını ve korkularını ortadan kaldır. Artık senin için hiç bir zalim kalmaz. Epiktetos Asıl hüner ve afiyet, bollukta sabretmesini bilmektir. İmam-I Gazali Asıl yalnızken yalnız değilim! Schiller Asıl yetimler anadan babadan değil ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır. Hz. Ali Asılan hırsız değil, yakalanandır. Çek Atasözü Asker olmak, sonra asker olmak, yine de asker olmak gerek. Napoleon Askerler için barut kokusu, lavanta kokusundan üstündür. Cervantes Asla birilerinin umudunu kırma, belki de sahip oldukları tek şey odur. Aslanı tilki haline getiren ihtiyaçtır. Şair İşki Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkları sürece, avcı hikayelerine inanmak zorundayız. Aslında hiçbir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır. Shakespeare Aslında parayı sevmiyorum, ama sinirlerimi yatıştırıyor. Joe Louis Aşağıda olan düşmekten korkmaz. Aşağılık insanlara iyilik etmek, denize su taşımaya benzer. Cervantes Aşık olmadıktan sonra, kalbimiz ne işe yarar ki? Goethe Aşıklar, sevgililerinin kusurlarını ancak tesiri altında bulundukları sihir çözüldüğünde fark eder. La Rochefoucauld Aşırı tevazuun da gurur gibi kendisine mahsus tehlikeleri vardır. Jean Jacques Rousseau Aşırı umutsuzluk, düşünce ve korkuyu ortadan kaldırır. Joseph Kohler Aşk ancak ondan kaçmakla yenilebilir. Fenelon Aşk aşı gibidir, insanın ikinci kez ağır hastalanmasını önler. Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir. Montaigne Aşk gibi, kin de insanı aptallaştırır. Rousseau Aşk hiç bir zaman pişman olmamaktır. Aşk meyinden içen aşık ayrılmaz. Aşık Veysel Aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içinde ol. Peyami Safa Aşk öyle bir saltanattır ki, zevali yoktur. Mevlana Aşk, akıllı, aptal demeden, bütün insanlara bulaşan bir hastalıktır. Albert Camus Aşk, bıkmakla ölür, unutmakla gömülür. La Bruyere Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki. Mevlana Aşk, değişmeyince ölür. Ahmet Haşim Aşk, gülü dikenle avuçlamak demektir. Aşk, insana vakar, ağırbaşlılık, hatta güzellik verir. Bernard Shaw Aşk, insanda bulunan değerlerin en ulvi ve ilahi olanıdır. Oscar Wilde Aşk, insanı sürükleyip götüren eşi bulunmaz bir taşıt aracıdır. Balzac Aşk, kalbimin saygısız misafiridir. Sormadan gelir sormadan gider. Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır. Tolstoy Aşka delilik diyen insan, hayatın sırrına ebediyen bigane kalsın. Muhammed İkbal Aşkın dili, gözlerdedir. Phineas Fletcher At, sahibine göre kişner. Cervantes Atalarınızı değiştiremezsiniz, fakat torunlarınızla ilgili olarak bir şeyler yapabilirsiniz. Wes Izzard Ateş düştüğü yeri yakar. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Ateşin üstüne bir iki damla su serpersen, ateş eskisinden daha parlak yanar. Oliver Goldsmith Ateşten insana serinlik gelir mi hiç? Firdevsi Avukatlar terzi gibidir, kendilerini kesmezler, araya gireni keserler. Ayağını yorganına göre uzat. Ayağının altındaki karıncanın halini bilmiyorsan, unutma ki, filin ayağı altında sen de öylesin. Ayakkabım yok diye üzülüyordum, ayakları olmayan bir çocuk görene kadar. Anatole France Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan daha iyidir. F. D. Roosevelt Ayıp olan, bir düşünceyi gizlemek değil, o çeşit bir düşünceyi edinmektir. Alain Ayna, kendilerine güvenmeyen kadınlar içindir. Plautus Aynaya baktığın zaman yüzün kızarmasın. G. Gardony Aynaya pek çok bakan, kusurlarını pek az görür. Cenap Şahabettin Ayrı ayrı bakınca değer vermediğimiz kimselere bir araya geldikleri zaman değer vermekten daha büyük budalalık olur mu? Cicero Ayrılık gibi dert olmaz. Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman bir yıl gibi gelir. Mevlana Ayrılık sevdanın merhemi olduğu gibi, öfkeyi de kini de azaltır. La Fontaıne Ayrılık, küçük ihtirasları unutturur, büyükleri kuvvetlendirir. Napoleon Ayrılık, küçük sevgileri yok eder, büyük sevgileri daha da yüceltir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi ise daha da alevlendirdiği gibi. Ayrılmanın gökteki yıldızlar kadar çeşidi vardır. Shakespeare Az anlamak ters anlamaktan iyidir. Anatole France Az bilmek için çok okumak gereklidir. Montesquieu Az felsefe insanı tanrı tanımazlığa, derinlemesine felsefe de tanrıya götürür. Bacon Az iş gören el daha hassas olur. Shakespeare Az konuşup anlaşılmamayı, çok konuşup hiçbir şey anlatmamaya yeğlerim. Az ye, az söyle, az incit. Nizami Azınlık bazen yanılabilir, çoğunluk her zaman yanılır. H.İbsen Azimle tek kişi dünyayı değiştirebilir. Kore Atasözü Azla mutluluk, çokla didişmekten iyidir. Benjamin Franklin Kapak-sozler.blogspot.com
1 note · View note
sosyalmedyablog · 7 years
Text
New Post has been published on Edebiyat Kulübü
New Post has been published on http://edebiyatkulup.com/bu-sene-okumadiginiza-pisman-olacaginiz-2016nin-en-iyi-20-romani/
Bu Sene Okumadığınıza Pişman Olacağınız 2016'nın En İyi 20 Romanı
2016’da Türkiye’de kitapseverler ile buluşan birbirinden kıymetli romanları sizler için derledik dostlar. 
Kitabınız bol olsun!
1. “Kırmızı Saçlı Bayan”, Orhan Pamuk
Özet:
Birincil aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi? Yoksa kaderimizi çizen sadece tarihin ve efsanelerin gücü müdür? 
Orhan Pamuk, yeni romanı Kırmızı Saçlı Bayan’da bizi otuz sene önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor.
2. “Merhume”, Murat Uyurkulak
Özet: 
Kült romanlar Tol ve Har’ın yazarı Murat Uyurkulak’tan güvenli olmayan bir eser: Merhume.
“Bir gün, pek bir an geldi ancak, kötü biri olmaya karar verdim. Taştan bir kalple kurtulurum sandım. Fakat çok geçti artık, bütün vakitlerin sahibi silahına benden önce davranmıştı, fantastik bir tebessümle bastı tetiğe, kurtulamadım, günaha girdiğimle kaldım. Şimdi önümarkamsağımsolumüstümbaşımyüzümgözüm pişmanlık…”
3. “Echo’nun Kemikleri” Samuel Beckett
Özet: 
İnsan tekinin yüreğindeki ve zihnindeki kimi karanlık yerlere dokunuyor Samuel Beckett bu eserinde: Ölüm, yaşam, doğa, varlık, eylem, vakit, manâ… Bu eski lakin hâlâ etkisini sürdüren puslu alanlara elindeki neşterle ince kesikler atıyor Beckett; insani varoşulun gelip geçiciliğine, değersizliğine, anlamsızlığına ilişkin duygu ve görüşler de işte bu neşter kesiklerinden sızıyor. Sızmalara patlatmalar eşlik etmiyor, tersine asude bir sızıntı söz konusu. İniltiyi hatırlatan, kırılıp dağılan kelimelerse defalarca benzer âmâ noktaya, yani ölümün soğuk zaferine ulaşıyor, fakat vefat toprak aşağıda deha ruhlara rahatlık vermiyor: 
Ölüler baskı ölür, öteki dünyaya davetsiz girenlerdir onlar, buldukları yere yerleşmek zorundadırlar, çamurun içine inen kuyulara ve kapaklı deliklere, ta fakat arazinin efendisi çok uzun süren bir kabul sürecinin arkasında onlarla ilgilenme işini yükleninceye kadar. O zaman ölüler arasında şüphesiz ki özgürlük hale gelirler, o zaman dertleri biter, doğal dertleri yani.
Trajik olanın da gülünç olanın da bundan böyle hükmünü yitirdiği, mevcut anlamların ve değerlerin çabuk çözülüp dağıldığı, eylemin olası olmadığı, kara yazgının egemenliğini büsbütün bildiri ettiği bir eşikte; “doğal dertlerinin” yükünden kurtulmaya çalışan insanın çaresizliğini işliyor Beckett, o her zamanki kurucu “gaddarca” tavrıyla…
4. “Yalnızlar İçin Fazla Özel Bir Hizmet”, Murat Gülsoy
Özet:
Yaşamın yazıyla, yalnızlığın ölümle iç içe geçtiği bir dünyadayız. Murat Gülsoy bu güvenli olmayan yakınlığı fantastiğe, bilimkurguya yiğitçe göz kırpan bir anlatımla birleştirerek okurun zihninde canlandırıyor. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen bölümler, ekler, kara sayfalar deliliğin eşiğinde, yalnızlığın derinliklerinde ve ölümün karanlığında birleşiyorlar. Delirmekten ve yalnızlıktan kurtulmanın yolunu ölüme yaklaşmakta bulan karakterler, ölümle kol kola girdikçe deliliğin kaçınılmazlığını deneyimliyorlar. 
Tanpınar’a, Atay’a, Atılgan’a selam veren; ama en çok Borges’le, Nerval’le konuşan, onların metinlerinin ve karakterlerinin aralarında ustalıkla gezinen roman, benzeri yalnızlıktan kurtulmak için edebiyat âleminin büyük ruhlarını içine alıyor. Parçaları birleştirmeyi seven, ipuçlarının peşinden gitmekten tutku duyan meraklı okur değin şahane bir kurgunun büyüsüne kapılmak isteyen maceracı okur da Yalnızlar İçin Fazla Özel Bir Hizmet’ten kullanmak isteyecek…
5. “Ada”, Aldous Huxley
Özet: 
Huxley, ölümünden bir sene önce yayımladığı Anthony Burgess’e göre “En iyi 99 modern romandan biri”; The Times’a göreyse “Gerçekte büyük felsefi romanlardan biri” olan  son romanı Ada ile, Cesur Yeni Dünya’nın karşıtını yarattı. Ademoğlu için daha iyi bir dünya, daha iyi şartlar muhtemel mü? Yanıt, Huxley’in gerçekleşmesi imkansız adası Pala’da rahat. Ada: Dünyaya sunulan panzehir.
6. “Mızraklar, Mızraklar, Tüfekler, Tüfekler”, José Saramago
Özet: 
Nobel ödüllü yazar José Saramago’nun ölümüne dek üzerinde çalıştığı ve yarım kalmış bu son romanı, tabanca endüstrisini sorguluyor. Sonu gelmez savaşların tabanca endüstrisi ve silah fabrikalarıyla ilişkisini irdeleyen roman, ‘Neden tabanca sanayiinde hiç grev olmaz?’ sorusuna da yanıt arıyor.
7. “Müptezeller”, Emrah Serbes
Özet
“Üzülme baba,” dedim, “daha alçak tarafı bir ev, daha alçak tarafı beton parçası ya. Çalışır ederiz, yeniden alırız. Ben de çalışırım bundan sonra, laf, alırız bir konut daha.” “Ona üzülmüyorum oysa ben,” dedi babam. “Her ay evin taksitini ödedik de ne oldu. Bak, uçup gitti elimizden balon gibi. Keşke seni ağlatmasaydık çocukken. Keşke sana o akülü arabayı alsaydık.” 
Hoş elde etmek isteyen alkolikler, berduşlar, kardeşler… Zembereği boşalmış hayat memat ezberleri, tek gözlü geceler. Yeraltının karın gurultusuna, belalı bir gündüze sarılan cuaralar.
Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor. Yaz biter, sonbahar biter, daima kış kazanç.
8. “Finnegan Uyanması”, James Joyce
Özet
James Joyce, Ulysses’ı yazdıktan sonra on yedi yılı aşan bir uğraş sonucu Finnegan Uyanması’nı edebiyat dünyasına sunduğunda büyük tartışmalara yol açtı. İngilizce yazılı en baskı eserlerden biri kabul edilen, hemen her türlü konu, anlatım ve kişilik kalıbını kırarak deyim yerindeyse çığır açan bu eser, ilk parçası yayınlandığından bu yandan akademisyenlerin ve eleştirmenlerin çalışmalarına konu olmaya, üstüne yazılmış sayısız kitapla edebiyat alanında gündem yaratmaya devam etmektedir.
9. Seyrek Yağmur, Uzlaşma Bıçakçı
Özet
Bir pazar sabahı Rıfat günlerin benzer kaba damlamadığını fark etti. “Günler damlıyor fakat benzer barbar yok,” dedi. Gökyüzüne baktı: Boştu. Hiç bulut yoktu, gerçekte hiçbir şey yoktu. Çağımızın çıplak güneşi her şeyi yok etmişti, enginliği, bulutları ve kuşları… Maviyi bile yok etmişti, sonra da sırasıyla öteki renkleri, bir takım sesleri, kelimeleri ve anlamları. İnsan bu yoklukta yeni bir şey söyleyemez, olsa olsa kendini baştan ederdi.
Rıfat, zamanımızın bir kahramanı gibi, bir niteliksiz adam gibi, bir aylak adam, bir lüzumsuz adam gibi, bir “R.” gibi, geziyor hayatın içinde. Hayat, arada Rıfat’ın dükkânına da uğruyor. Rıfat, filmleri, kitapları, hayalleri, fikirleri, dertleri, mes’eleleri de geziyor. Ortaya sorulmuş soruları üzerine alınıyor, bir takım. Neyin peşinde bu adam?
Rıfat, bir hikâyenin içinde midir, anlamaya çalışıyor, insanın bir hikâyenin içinde olduğunu anlamasının yolunu arıyor… Seyrek yağmura şemsiye açılır mı?
10. “Sputnik Sevgilim”, Haruki Murakami
Özet
“Sen benim bir parçamsın…
Ben âşık oldum. Kararsızlık değil. Buz soğuktur, gül kırmızı. Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; böylece kuvvetli bir akıntı ancak ondan kendimi korumam az kalsın olanaksız. Fakat bundan böyle dönüş yok. 
Kendimi bu akıntıya ele vermek haricen bir şey yapamam. Yanıp kül olsam da, değil olup gitsem de…” 
Japonya’dan bir Yunan adasına uzanan, üç kişiyi birbirine kenetleyen büyüleyici bir aşkın hikâyesi.
11. “Özgürlük Düşüş”, William Golding
Özet
Sammy Mountjoy babasını hiç tanımadan yokluk içinde büyümüşse de, resimlerini Tate Gallery’nin duvarlarında görebilmiş yetenekli bir ressamdır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara tutsak düşer ve zulüm tehdidiyle karanlık bir hücreye kapatılır. Âmâ karanlığın, tecridin ve kendisini bekleyen akıbetin dehşetiyle geçmiş hayatını gözden geçirir. 
Hayatının anlamını bir anda nasıl yitirdiğini, hangi hatasının onu bugün olduğu kişiye dönüştürdüğünü düşünür ve yön duygusunu yitirip kendi varoluşunun labirentine düşüşünü sorgulamaya koyulur. Sorumluluğu ne zaman başlamış, karanlık ne süre çökmüştür? 
Sammy hayatında hür iradesinin elinden bütün olarak kayıp gittiği anı saptama etmeye çalışır. O hatıra hazırlayan olayların izini sürdüğü bu sorgulama, onu insan olmanın ne anlayış geldiğine dair daha derin bir kavrayışa götürür.
12. “Lontano” Jean-Christophe Grange
Özet
Jean-Chrıstophe Grangé’den Kongo-Fransa-Belçika üçgeninde tüyler ürpertici, nefes nefese bir kovalamaca.
Onlar ölümsüzlüğün sırrına vâkıf olanlardı. İntikam hissiyle yanıp tutuşan, kötülüğün öncüleriydi. Zamanın ve mekânın ötesine geçebilenlerdi. Afrika’nın derinliklerinden getirdikleri Kara büyüleriyle aklın sınırlarını aşanlardı.
13. “Çırpınışlar”, Necati Tosuner
Özet:
“Sen yoksun.
Ve ben, bir şeye yaramayı gereksizce bekleyen anlamsız posta kutusu gibi tozlanıp duruyorum burada.
Derhal: Üzünç.
Acilen, geçmiş gitmiş bir trenin hiç de uzaklaşmak istemeyen o doyulmaz kokusu güzel hoş girmiş olsun aramıza.
Evet fakat, niçin bir tren?..
Akasya ile tren kokusuna benziyor çünkü mahrumiyet. Kalmış akasya. Gitmiş tren kokusu…”
14. “Mary Stuart”, Stefan Zweig
Özet
Stefan Zweig meşhur İskoç kraliçesi Mary Stuart’tan bahsederken, “Dünya tarihinde belki de başka hiçbir kadın edebiyata bu değin fazla konu olmamış, dramlarda, romanlarda, biyografilerde ve tartışmalarda böylesine fazla İŞLENMEMİŞTİR,” der.
Kraliçenin entrikalar, ittifaklar ve politik hesaplarla geçen, ihanetlerle yolundan saptırılan kısa yaşamını Stefan Zweig ilk olarak 1935’te anlattı. O günden bu yana Mary Stuart, yazarın en favori biyografilerinden biri. 
Toplumsal rollerin arkasından insana, olayların ardından duygulara yoğunlaşan Zweig’ın Mary Stuart’ı, düşmeyen temposuyla gerilim romanlarını aratmayacak türden…
15. “Güneşin Altın Elmaları”, Ray Bradbury
Özet
“Baştan yaşamın tersliğinin, garipliğinin ve hüznünün şarkılarını haykıran ağızlar. Tekrar gölgeler ve ahali, baştan ahali ve gölgeler…” 
Ray Bradbury, Güneşin Altın Elmaları’nda banal yaşamın olağandışı, esrarengiz ve büyülü yanlarını, bilimkurgu ve olağanüstü kurgunun sınırlarıyla oynayarak anlatıyor. Aile, iktidar, düş gücü, yalnızlık ve uygarlık gibi temaları kendine has dili ve üslubuyla işleyen Bradbury’nin öyküleri, insanlık tarihinin dramatik bir özetine dönüşüyor hemen hemen. 
Dün, bugün ve yarın… Dünya, Ay ve Güneş… Yakındakiler, uzaktakiler ve var olmayanlar… Bradbury’nin kaleminde mesafeler giderek kısalıyor. Gölgeler ise uzuyor.
16. “Elveda Güzel Vatanım”, Ahmet Ümit
Özet
1926 yılının o hazin sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu harap, genç cumhuriyet ayaklarının üstünde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami’nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir süre yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel mağlubiyet… Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında defalarca aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? 
“Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne eyvah ki içten… Içten, fakat beceriksiz. Vefat, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir.
Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, tüm bunların ötesinde bir amaç taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan…
Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Derhal bilmiyorum…
17. “Kuşlar Yasına Gider”, Hasan Ali Toptaş
Özet
“Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir akaryakıt kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzaktan bir motor sesiydi ve eksik evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü.”
18. ��Lizbon Kuşatmasının Tarihi”, Jose Saramago
Özet
Düzeltmen Raimundo Silva, üstünde çalıştığı tarih kitabının bir cümlesini değiştirir. Olumsuzluk takısı eklediği fiil, 1147 yılında gerçekleşen Lizbon Kuşatması’nın tarihini baştan sona altüst eder. Metinde bile isteye yaptığı bu kusur, göreve yeni atanan yayınlama koordinatörü Maria Epilepsi’nın dikkatini çeker. Merakı kamçılanan Epilepsi, düzeltmene alternatif bir tarihsel roman yazmasını önerir. 
Raimundo Silva sonu muhakkak bu tarihsel olayı ayrı gözlerle anlatan kurmaca bir metin inşa ederken, yayın koordinatörü Maria Epilepsi’yla başlayan tutkulu ilişkisi roman kahramanlarının öyküsüne yansır. José Saramago’nun kaleminden bir kuşatmanın, kuşatmaya dönüşen bir aşkın hikâyesinin anlatıldığı, Lizbon’un dünüyle bugününün iç içe geçtiği esrarengiz bir roman.
Tarih yazımı, yaratıcılık ve “tarihin içine yerleştirilmiş öyküler” üstüne derin bir düşünüşün ürünü olan Lizbon Kuşatmasının Tarihi, ilk önce Portekizce benzersiz metinden yapılan özenli çevirisiyle okurlarla buluşuyor.
19. “Bir Aşk”, Dino Buzzati
Özet
Kurguladığı gerçeküstü, büyülü, kimi zaman tekinsiz dünyalarda kendine özgü espri anlayışıyla çağımız insanının huzursuzluğunun fazla tabakalı izlerini süren Dino Buzzati, Bir Aşk romanıyla aynı izleğe öbür bir rota üzerinden yöneliyor. 
Yazar, çağdaş insanın içsel karmaşasını ve çaresizliğini bu kez aşk boyutunda, orta yaşlı bir kentsoylunun genç bir fahişeye takıntı derecesinde duyduğu heves ekseninde öykülüyor.
20. “Gizemler”, Knut Hamsun
Özet
1920 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Knut Hamsun’dan Dostoyevski’nin Budala’sı ile benzer değerde görülen mükemmel bir roman. “Gizemler”, esrarengiz kurgusuyla ve yalın biçimiyle okuyanı kendine hayran bırakıyor.
0 notes
onlyalperend · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
onlyalperend · 2 years
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
onlyalperend · 1 month
Text
0 notes
onlyalperend · 5 months
Text
1 note · View note
onlyalperend · 7 months
Text
0 notes
onlyalperend · 8 months
Text
Alperen`s captivating mimics, gaze and voice 🔥💙 .
0 notes
onlyalperend · 9 months
Text
0 notes
onlyalperend · 10 months
Text
8 yil once bugun cicek gibi girdi ekranlarimiza, Alperen.Ilk rolunden itibaren ne cevher oldugunu gosterdi.Ilk rolu olmasina ragmen cast arasinda ilk secilen de oydu, bundan sonraki bircok projelerinde de oldugu gibi.Muhtesem bir kariyerin ve bize sunulan sonsuz duygu resitalinin basladigi gun. .IYI KI TANIMISIZ♥️ alperenduymaz
0 notes
onlyalperend · 1 year
Text
Tumblr media
1 note · View note