SPORDEPOR - DEVASA+ (2)
SporDepor.com: Türkiye Futbolu ve Transfer Haberlerinin Güncel Adresi!
SporDepor.com, Türk futboluyla ilgili güncel transfer haberleri, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ilk 11 kadroları gibi önemli bilgileri içeren bir spor portalıdır. Futbolseverlere en güncel ve kapsamlı içerikleri sunan Spordepor.com, Türkiye'nin önde gelen spor haber kaynaklarından biridir.
Spordepor.com ile Futbol Heyecanını Yakından Takip Edin!
1. Transfer Haberleri: Spordepor.com, futbol tutkunlarına Türkiye ve dünya futbolundan en güncel transfer haberleri sunar. Kulüpler arası transfer dedikoduları, resmi duyurular ve futbol dünyasındaki en son gelişmeler, Spordepor.com'un transfer haberleri kategorisinde yer alır.
2. Galatasaray Transfermarkt: Spordepor.com, Galatasaray taraftarlarına özel olarak hazırlanan Transfermarkt sayfası ile sarı-kırmızılıların transfer stratejilerini, gerçekleşen transferleri ve gelecekteki hedefleri hakkında detaylı bilgiler sunar.
3. Galatasaray İlk 11: Galatasaray'ın maçlara çıkacak ilk 11 kadrosunu merak eden taraftarlar, Spordepor.com'un Galatasaray İlk 11 kategorisinde güncel kadro bilgilerini bulabilirler. Takımın form durumu, oyuncu performansları ve teknik direktörün tercihleriyle ilgili detaylı analizlere ulaşabilirsiniz.
4. Fenerbahçe İlk 11: Fenerbahçe taraftarları da Spordepor.com'un sunduğu ayrıcalıklardan yararlanır. Fenerbahçe İlk 11 kategorisi, sarı-lacivertli takımın maçlara çıkacak kadrosuyla ilgili detaylı bilgileri içerir. Takımın form durumu, oyuncu istatistikleri ve teknik direktörün tercihleriyle ilgili güncel içeriklere ulaşabilirsiniz.
Spordepor.com: Türkiye Futboluyla İlgili Her Şey Burada!
Spordepor.com, Türkiye futboluyla ilgili en güncel ve detaylı içerikleriyle sporseverlere hizmet veren bir platformdur. Galatasaray transfermarkt, Transfer haberleri, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ilk 11 kadroları gibi konularda bilgi sahibi olmak için Spordepor.com adresini ziyaret edin!
1K notes
·
View notes
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında İmamoğlu ayrıntısı
0 notes
Son dakika: Fenerbahçe'nin yeni transferleri 20 dakikada şov yaptı! Edin Dzeko, Dusan Tadic ve Ryan Kent, taraftarları mest etti...
Son dakika haberleri: Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi 2. ön eleme turu ilk maçında Moldova ekibi Zimbru ile karşı karşıya geldi. Yeni transferleri ilk kez resmi bir maçta sahne alan sarı – lacivertliler, müsabakaya fırtına gibi başladı. İlk 15 dakikada rakibine karşı 2-0’lık üstünlük yakalayan Fenerbahçe’de Edin Dzeko, Ryan Kent ve Dusan Tadic’in performansları dikkat çekti. İşte detaylar…
View On WordPress
0 notes
Süper Lig’in “yaz transfer dönemi” raporu Ligde mücadele eden 19 kulübün 18'i kadrolarına toplamda 237 futbolcuyla sözleşme imzaladı. #spor #haberleri #Futbol #besiktas #fenerbahçe #galatasaray #trabzonspor https://www.instagram.com/p/CiRxFO9qGL8/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
https://www.yazargazetesi.com.tr/ - Devasa+ (2)
Haber takibi internet ortamında yapan kişilerin sayısı milyonlara ulaştı. Birçok kişi hızlı ve doğru bilgi paylaşımı yapan platformlar üzerinden son dakika haber takibi yapıyor. Epey bir süredir hizmet veren ve doğru bilgi paylaşımıyla ön plana çıkan yazargazetesi.com.tr platformu bu alanda güvenileceğiniz kaynaklar arasında yer almaktadır. İstanbul son dakika haberlerine ulaşabileceğiniz siteye hem masaüstü hem de mobil cihazlarla giriş yapmanız mümkündür. Gündem haberleri sayfası üzerinden son dakika içeriklerini anlık olarak takip edebilirsiniz.
Birçok kişi tarafından merak edilen haber türlerinden biri olan sağlık haberleri platformda yer alan kategoriler üzerinden takip edilebiliyor. Her gün düzenli olarak haberlerin eklendiği platformun bu alanda tercih sebebi haline geldiğini söylemek mümkündür. Galatasaray transferli kadro araması yapan birçok kişi soluğu internet aramalarında alıyor. En çok tercih edilen platformlardan olan Yazar Gazetesi, bu alanda spor içerikli haberleri anlık olarak girmektedir. Fenerbahçe transferli kadro takibi yapmayı isteyen kişilerde platformda yer alan spor kategorisi üzerinden tüm kadro detaylarına tek bir tıkla ulaşabilir.
2K notes
·
View notes
https://www.sporx.com/ - Devasa+ (2)
Transfer sezonu açıldığından bu yana spor haberi sitelerinde ve televizyonlarda birçok transfer haberini duyuyoruz. Özelikle büyük takımlar ile ilgili transfer haberleri bitmek bilmiyor. Bazen çok abartılı haberler olsa da; genel anlamda bu haberler neticesinde transfer sezonu kapanıyor ve ideal takım kadroları oluşturulmaya çalışılıyor. Sizde desteklediğiniz takım için ideal bir kadro oluşturabilirsiniz.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve diğer spor kulüplerimiz ile ilgili televizyonlarda birçok haber görüyoruz. Bu nedenle tv'de bugün ile spor kanallarındaki programları takip etmek ve transfer haberlerini özel spor tv programı ve yorumcular ile öğrenmek isteyebilirsiniz. Tabi ki bunların yanında kendi kafanızdaki transfer kadrosunu ve ideal 11’i düşünebilirsiniz.
Yeni sezon başlamadan önce sürekli olarak Galatasaray Transferli Kadro veya Fenerbahçe Transferli Kadro nasıl olacak soruları günceme geliyor. Sizler kendi kafanızdaki Fenerbahçe Transfer Kadrosu oluşturarak ideal 1 için güçlü bir kadro oluşturabilirsiniz. İdeal kadronuzu yayınlayabilirsiniz.
Futbol spor programlarında ve spor kanallarında futbol dışı gündemlerde sık sık karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Gazi Koşusu'nun yeni tamamlandığında bu günlerde at yarışı severlerde bu programları yakından takip etmektedir. Atlara ve at yarışlarına ilgi duyanların en ilgilendikleri konuların başında ise at yarışı tahminleri gelmektedir. At yarışlarındaki heyecan, ganyanlar ve yarışları hangi jokey ve atın kazanacağı ile ilgili tahminler her zaman at yarışı sevenlerin yoğun ilgisini görmüştür. Bu nedenle tahminleri takip etmek ve yorumları öğrenmek at yarışları için önemli konulardan birisidir.
2K notes
·
View notes
Televizyon izleyicileri, 27 Şubat Salı TV yayın akışını merakla araştırmaya başladı. Bugün kanallarda ne var soruların yanı sıra, izleyicilerin takip ettiği dizilerin yeni bölümleri de büyük bir merakla bekleniyor. Akşam kuşağında reyting rekorları kıran birçok dizi yeni bölümleriyle ekranlarda olacakken, gişe rekorları kıran filmler de izleyicilerle buluşacak.
Peki, 27 Şubat Salı kanalların yayın akışında neler var? 27 Şubat Salı Kanal D, ATV, TV8, TRT1, STAR TV, NOW yayın akışında ne var? İşte TV yayın akışı tüm kanallar
BUGÜN KANALLARDA NE VAR?
Yepyeni bir sezonla birlikte televizyon kanalları, izleyicilere birbirinden eğlenceli programlar, merakla beklenen diziler ve gişe rekorları kıran filmler sunmaya devam ediyor. Bugün hangi diziler var diye merak edip dizilerinin yeni bölümlerini kaçırmak istemeyen seyirciler, 27 Şubat Salı günü TV yayın akışını titizlikle takip ediyor.
Sabahın erken saatlerinden itibaren izlenmeye başlanan keyifli programlarla başlayan gün, akşam kuşağında da izleyicileri heyecan dolu yarışma programları, sürükleyici diziler ve keyifli filmlerle karşılıyor. Peki, bu akşam hangi diziler izleyicilerle buluşacak? İşte 27 Şubat Salı TV yayın akışı ile ilgili tüm detaylar…
TV YAYIN AKIŞI
27 ŞUBAT 2024 SALI TV YAYIN AKIŞI TÜM KANALLAR
SHOW TV YAYIN AKIŞI
08:00 Bu Sabah
10:00 Kuzey Yıldızı İlk Aşk
12:30 Aslı Hünel İle Gelin Evi
15:00 Didem Arslan Yılmazla Vazgeçme
18:45 Show Ana Haber
20:00 Bahar
23:15 Bahar
02:15 Sandık Kokusu
05:30 Yeni Gelin
ATV YAYIN AKIŞI
08:00 Kahvaltı Haberleri
10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert
13:00 atv Gün Ortası
14:00 Mutfak Bahane
16:00 Esra Erol’da
19:00 ATV Ana Haber
19:45 Kupa Günlüğü
20:00 Maça Doğru
20:45 MKE Ankaragücü-Fenerbahçe Türkiye Kupası
23:15 Ben Bu Cihana Sığmazam
02:15 Safir
04:50 Mutfak Bahane
KANAL D YAYIN AKIŞI
06:45 Küçük Ağa
09:00 Neler Oluyor Hayatta?
11:00 Camdaki Kız
13:00 Gelinim Mutfakta
16:00 Aşk ve Umut
17:30 Arka Sokaklar
18:40 Kanal D Ana Haber
20:00 Senden Önce
23:15 Arka Sokaklar
02:15 Gelinim Mutfakta
04:30 Afili Aşk
STAR TV YAYIN AKIŞI
07:00 Erkenci Kuş
09:45 Sabahın Sultanı Seda Sayan
13:30 Zahide Yetiş İle Yeniden Başlasak
16:15 Söz
18:15 Star Haber
19:00 Çok Güzel Hareketler 2
20:00 Uçak (Yabancı Sinema)
22:15 Uçak (Yabancı Sinema)
00:15 Yerli Dizi Tekrarı
03:00 Erkenci Kuş
05:00 Söz
TV8 YAYIN AKIŞI
06:00 Dizi
07:15 8'de Sağlık
08:30 Aramızda Kalmasın
11:15 Survivor All Star 2024
12:00 Demet ve Jess'le Gel Konuşalım
14:00 Survivor Ekstra
16:00 Zuhal Topal’la Yemekteyiz
20:00 Survivor All Star 2024
00:15 Cevap Ver Türkiye
02:30 Zuhal Topal'la Yemekteyiz
04:00 Aramızda Kalmasın
TRT 1 YAYIN AKIŞI
05:20 İstiklal Marşı ve Günün Programı Akışı
05:30 İncir Ağacı
06:40 Benim Adım Melek
10:30 Alişan İle Hayata Gülümse
13:10 Seksenler
14:40 Bir Sevdadır
17:40 Lingo Türkiye
18:50 İddiaların Aksine
19:00 Ana Haber
19:55 İddiaların Aksine
20:00 Mehmed: Fetihler Sultanı
04:20 Seksenler
05:40 Kapanış
NOW YAYIN AKIŞI
08:00 İlker Karagöz İle Çalar Saat
10:30 Çağla İle Yeni Bir Gün
12:00 Yasak Elma
13:30 En Hamarat Benim
16:30 Yabani
19:00 Selçuk Tepeli İle Now Ana Haber
20:00 Yabani
00:00 Şahane Hayatım
02:30 Bay Yanlış
04:30 Adım Farah
06:00 İnadına Aşk
0 notes
LACIVERT BUYU
FUTBOL'UN PSİKODİNAMİKLERİ
”Türkiye'de, Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı başarılı ve ilkse bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler, perakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur. Stadlar Türkiye'nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür, i...ler diye uğurlanmasına rağmen.
Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte,adı konamaz... "
İslam ÇUPİ, 19 Eylül 1985
“Hürriyet Gazetesi, Türkiye’de son dönem seçim araştırmalarının en başarılı ismi Adil Gür yönetimindeki A&G Araştırma Şirketi’ne oldukça kapsamlı ve ilginç sonuçlar elde edilen bir futbol araştırması yaptırdı. Ortaya en ateşli, en çok taraftara sahip, en çok kızılan, en çok para harcayan, en erkek taraftarı olan takımlar çıktı.
En çok taraftar yüzde 33.8 ile Galatasaray’ın. Ardından yüzde 26.6 ile Fenerbahçe geliyor. Beşiktaş 18.4 ile üçüncü. Yüzde 10.1 ile dördüncü Trabzonspor’u yüzde 2.9 oranla Bursaspor izliyor. En ateşli taraftar yüzde 44.8 ile Çarşı taraftarı. Bunu Fenerbahçe, Galatasaray ve Bursaspor takip ediyor. Takımına en bağlı taraftar Cimbombom’un. Aynı şekilde en sıkı seyirci ve izleyici kitlesi de sarı-kırmızılı. Futbol için en çok taraftarı bulunan Galatasaraylılar futbola en çok vakti de harcıyor. Ama iş paraya gelince cimriler. En az harcamayı onlar yapıyor. Fenerbahçe taraftarı spora en çok parayı harcıyor. “
“Türkiye'de Fenerbahçe Amerika'dır,öbür kulüpler bütün dünya...Bütün dünyada darbeler bir kelle düşürüp yerine başka kelle koyabilir, sosyalizm, komünizm beklenmeyen yumuşama resitalinin tuşlarına doğru parmak uzatabilir, utanç duvarı, özgürlük kuleleri, yıldızı tek ve kırmızı saraylar yerle bir edilebilir, dünya döner, yaşam bir başka biçimde çığlıklar atar sabahlara...Ama paranın tek sahibi giderse, hayat biter. O zaman dünya rekabeti değil, dünya mezarlığı kurulur bu yaşı başı belirsiz yuvarlak kürede...”
İslam ÇUPİ, 05-09-2000
http://www.galatasaray.org/index.php
“Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte,adı konamaz... "
İslam ÇUPİ
”According to Kant, the world outside ourselves causes only the matter of our sensation. Our brains order this matter and supply the concepts of which we understand experience”.
"Kant'a göre dışımızdaki dünya yalnızca duyumlarımızın maddesine neden olur. Beynimiz bu maddeyi düzenler ve deneyimden anladığımız kavramları sağlar."
Systems Thinking, Systems Practice, Peter Checkland, Wiley
“Doğa yasalarını andıran ona sığmayan birtakım sanılardan oluşan çerçevelere paradigma denir.”
“Mayıs: Galatasaray, UEFA Kupası’nı kazandı 2000 yılı Mayıs ayında Galatasaray, UEFA kupasını kazanan ilk Türk takımı oldu.”
“Yalnız, aykırı tek bir örnekten ötürü paradigma yanlışlandı diye kenara bırakılamaz.”
“KADIKÖY'DEKİ MAÇLAR
Fenerbahçe ile Galatasaray'ın Kadıköy'de yaptığı son 11 resmi maç şöyle:
Tarih Organizasyon Sonuç (FB-GS) ---------- -------------- ------------- 07.02.2001 Türkiye Kupası 4 – 4 06.05.2001 Lig 2 – 1 16.02.2002 Lig 1 – 0 06.11.2002 Lig 6 – 0 29.02.2004 Lig 2 – 1 22.05.2005 Lig 1 – 0 08.03.2006 Türkiye Kupası 2 – 1 22.04.2006 Lig 4 – 0 03.12.2006 Lig 2 – 1 08.12.2007 Lig 2 - 0
1. juninho fenerbahçe türkiyenin en büyük kulübü ve galatasarayayla kadiköyde yaptığı maçlara bakınca çoğunu fenerbahçe yenmiş yani bu haber fenerbahçe için çok önemli değil fenerbahçe her zaman galatasaraydan üztündür
http://magazinhaberi.com/magazin-haberleri/37961/buyu-bozuldu
http://yeni.beykent.edu.tr/WebProjects/Uploads/METIN%20INCEOGLU_Tutum-algi-iletisim.pdf
Üç büyük klübümüz arasında Fenerbahçe, medya ve kitle iletişim araçları arasında, uzun zamandan beri, yönetici, yazar, muhabir düzeyinde en çok temsile sahip olanıdır. Bu yüzden kitle iletişim araçları, gazete, televizyon, radyo ve dergilerin yayınlarında Fenerbahçe haberleri daha ağırlıklı yer tutar, Fenerbahçe daha başarılı ve büyük bir takım olarak tanıtılır. Sürekli olarak bu mesajlara (propagandalara) maruz kalan Fenerbahçe taraftarı, spor yazarı, yöneticisinin zihninde Fenerbahçe’nin gerçekten en büyük takım olduğuna ilişkin kalıplar, yargılar oluşur. Bu kalıp ve yargılar ise dış dünyadan gelen uyarılardan bağımsız bir algılama yaratarak bu büyüklük inancını ve kalıplarını besler. Üç büyük klüp arasında (bugüne kadar) sportif alandaki başarılar açısından büyük bir fark olmamasına rağmen Fenerbahçe camiasının üyeleri arasında kendilerinin en başarılı, en büyük, en çok taraftarı olan klüp olduğu inancı yaygındır.
Bu inancın oluşması ise mesleklerinin zirvesinde yer alan bazı Fenerbahçe taraftarlarının medya içinde önemli mevkilere tırmanması, kendi benliklerine ilişkin özgüven, başarı ve mükemmellik duygularıyla inançlarını seçtikleri varlıklara atfetmeleri, kendi benliklerinden pay alan kusursuz ve en büyük Fenerbahçe kalıbının oluşması, ellerindeki medya gücüyle bu doğrultuda yapılan yoğun bir “EN Büyük Fenerbahçe” bombardımanına girişmeleri ve Muzaffer Şerif’in grup içi uyum mekanizmalarına ilişkin deneylerinde elde ettiği bulgulara uygun olarak diğer Fenerbahçe taraftarlarının da grup içinde ağırlığı olan bu ağır abilerin oluşturduğu grup ortalamasına uymasıyla gerçekleşmiştir.
Bu süreç sonunda Fenerbahçe taraftarlarının zihinlerinde “Büyük Fenerbahçe” kalıbı oluşmuş, dış dünyadan alınan duyu verileri bu kalıbın süzgecinden geçtikten sonra bilince ulaşır hale gelmiş ve Fenerbahçe taraftarları, zihinlerinde bulunanı dış dünyada da bulur olmuşlardır. Zihinlerindeki kalıba uyan veriler abartılmış, uymayanlar ise ego ve savunma mekanizmalarıyla rasyonalizasyon süzgeçlerinden geçirilerek elenmiş, önemsiz hale getirilmiştir. Bu sanal büyüklük inancı fazlasıyla abartılmış, yazılara, tavırlara, davranışlara yansıyan kibir halesi yaygınlaşmıştır. Bu kabından taşan kibirli hal ve davranışlara karşı gösterilen tepkiler de yine aynı mekanizmalar sonucunda Fenerbahçe’nin büyüklüğü inancını beslemiş, Fenerbahçe camiasi, kendi kendini onaylayan, dış dünyadaki tepkileri de onaylama vesilesine dönüştüren kapalı bir inanç grubuna dönüşmüştür.
Oysa zihinlerdeki büyük Fenerbahçe ile fani dünyadaki kanlı canlı Fenerbahçe arasında dağlar kadar fark vardır. Zihinlerdeki Fenerbahçe’nin büyüklüğü camia mensuplarında beklentilerin de yüksek olması sonucunu doğurur. Beklentilerle doğru orantılı başarı olmadığı için de klüp yöneticileri, teknik direktörler, oyuncular sürekli değiştirilir. Sürekli transfer yapılır, sürekli hoca değiştirilir, sürekli yönetimler değişir. Bu yüzden, klüp yönetimine yıllarca kaos ve kargaşa hakim olmuştur.
Fenerbahçe taraftarı, Fenerbahçe söz konusu olduğunda rüyalar aleminde uçuşa geçer, çünkü zihninde bir masal dünyası yaratmıştır. Bu masal dünyasının sırça köşkü ise kitle iletişim araçlarının yoğun bombardımanı sonucunda inşa edilmiştir. Aynı taraftar, gerçekliğin başka herhangi bir alanı söz konusu olduğunda her fani gibi, her fani kadar nesnel, tarafsız olabilmektedir.
Türk futbol dünyasının, yaklaşık yüz yıllık tarihinde, üç büyük klüp arasında maddi ve manevi açıdan büyük farklar olmamıştır. Buna karşılık Fenerbahçe’de, camia üyeleri arasında var olan yüksek beklentiler nedeniyle oluşan kaos, kargaşa ve istikrarsızlık diğer iki büyük klübe göre daha fazla yer tutmuştur. İmkanların eşit, yönetim ve istikrarsızlığın dengesiz olduğu bu koşullarda diğer iki büyük takımın Fenerbahçe’ye göre az da olsa daha başarılı olması gerekirken her üç klübün de başarı açısından kabaca aynı düzeylerde bulunması futbol dünyamızın loş kalmış köşelerinin ağırlıklı olarak sarı lacivert renklerle bezenmiş olmasıyla açıklanabilir ancak.
Fenerbahçe ve diğer iki büyük klüp arasındaki arzu, istek ve beklenti farkı klüplerin başarı çizgisinden de izlenebilir. Galatasaray ve Beşiktaş takımları 14-15 yıl gibi uzun süreler şampiyonluk hasreti çekmişken bu süre Fenerbahçe camiasında 5-6 yıldan öteye gitmemiştir. Beşiktaş ve Galatasaray takımları istikrarlı şampiyonluk serilerini daha kolay yakalarken, Fenerbahçe aynı istikrarı yakalayamamıştır. Beşiktaş ve Galatasaray daha huzurlu ve sakin yönetilirken Fenerbahçe bir türlü kargaşadan kurtulamamıştır.
Fenerbahçe taraftarlarının zihninde yaratılan büyük Fenerbahçe imgesinin altı yıllarca doldurulamamıştır. İslam Çupi’nin, “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte,adı konamaz... " ibaresinde görüldüğü gibi zihinlerde ve gönüllerde olan büyüklük bir türlü tanımlanamamaktadır çünkü dış dünyada bu imgeye tekabül eden bir büyüklük bulunmamaktadır.
Galatasaray’ın 2000 yılının Mayıs ayında UEFA kupasını alması ise Fenerbahçe taraftarlarının gerçek dünyadaki sıradan Fenerbahçe gerçeği ile kendi zihinlerindeki büyük Fenerbahçe sanrısı arasında ördükleri kalın zırhta derin bir delik açarak büyük bir travmaya yol açmıştır. Zihinlerde ve gönüllerde Fenerbahçe en büyüktür ama dış dünyada büyüklüğün en somut göstergesi olan Avrupa başarılarında Galatasaray öndedir. Egoları sarsan, gururları ayaklar altına alan bu gerçeği silmenin yolu olan daha büyük bir başarıyı kısa vadede yakalamak ise hayaldir. Bu durumda zihinlerdeki büyük Fenerbahçe imgesini korumak için , dış dünyadaki büyüğü, en azından kendi evinde sürekli yenmek, yaraları sarmanın en kolay yolu haline gelir.
Yine futbol dünyamızın loş sarı lacivert köşelerinde kalan bir seri sonucunda bir Saraçoğlu efsanesi yaratılmıştır. Dış dünyada en başarılı, en büyük Galatasaray’dır, ama zihinlerdeki en büyük Fenerbahçe, en büyüğü sürekli yenmektedir. Yaralar sarılmış, ego tamir edilmiş, kırılan gurur ayağa kaldırılmıştır. Yaşar Kemal’in “Dağın öte Yüzü” üçlemesinde anlattığı yoksul ve çaresiz köylülerin yaşama tutunmak için ürettiği ermiş köylü Taşbaş efsanesi gibi Saraçoğlu Efsanesi yaratılmış ve ona tutunulmuştur.
İttire, kaktıra yaratılan Saraçoğlu efsanesi giderek kendine doğrulayan bir kehanete dönüşmüş, her iki camianın, oyuncusundan yöneticisine kadar bütün mensuplarının kendilerine biçilen rolleri kanıksamaları ve o rollere (gardiyan ve mahkum) uygun kişilik ve tavırlar sergilemesiyle sonuçlanmıştır. Böylece çok ciddi sonuçlara yol açabilecek bir travma hasarsız olarak atlatılmıştır.
Galatasaray’ın UEFA kupasını kazanması ise benzer tutum, davranış ve tepkilerin Galatasaray camiası mensuplarında da ortaya çıkmasıyla sonuçlanmış, taraftarların zihninde az da olsa maddi bir temeli olan “Büyük Galatasaray” imgesi doğmuştur. Fenerbahçe’nin yıllarca içinde kıvrandığı ortama bu defa Galatasaray yuvarlanmış, istikrarsızlık, sürekli transfer ve hoca değişiklikleri olağan uygulamalar haline gelmiştir. UEFA kupası yolunda, içine düşülen borç tuzağı, yükselen beklentilerle beslenen transferlere, istikrarsız yönetimlere yol açmış ve sonunda takımın ve klübün dibe vurmasıyla sonuçlanmıştır. UEFA kupasıyla başlayan ve Saraçoğlu efsanesiyle sonuçlanan travmanın nedeni olan dış dünyadaki “Büyük Galatasaray” imgesi yerle bir olmuş, Fenerbahçe’nin Aziz Yıldırım yönetimindeki uzun istikrarlı yönetiminde yapılan alt yapı hamleleri en azından futbol dışındaki dallarda meyvelerini vermeye başlamış, gerek Türkiye gerek Avrupa seviyesinde şampiyonluklar teker teker kayıtlara geçmeye başlamış, böylece “Büyük Fenerbahçe” imgesi yeniden kurulmuş, işlevini, var oluş nedenini yitiren Saraçoğlu efsanesinin Saraçoğlu’nun çimlerine gömülmesi bir çıkmayan kırmızı kart hatasına bakmıştır.
0 notes
Valorant Türkiye Birlik Ligi heyecanı başladı - Son Dakika Teknoloji Haberleri
VALORANT Challengers Türkiye Unity League heyecanı Split 1 etabıyla başladı.
Red Bull, Türkiye’nin en iyi VALORANT takımlarının Ascension’a katılma şansı için yarışacağı turnuvanın ana ortağıdır.
FENERBAHÇE VE GALATASARAY ESPOR TAKIMLARI ARASINDA
Geçen yıl turnuvada yarışan ve bu yıl katılma hakkı kazanan takımlar arasında Fenerbahçe Esports ve Galatasaray Esports’un yanı sıra Papara…
View On WordPress
0 notes
30 Aralık'ta Yaşanan Son Dakika Magazin Haberlerini ve Güncel Magazin Olaylarını Anlatıyoruz!
30 Aralık’ta Yaşanan Son Dakika Magazin Haberlerini ve Güncel Magazin Olaylarını Anlatıyoruz!
‘Güncel magazin haberleri neler? Bugün yine magazin dünyasında hangi ünlü isimler çok konuşuldu?’ gibi sorularınıza cevap olacak haberlerin hepsi için sizi içeriğe doğru alabiliriz…👇
1. Dün akşam Galatasaray ve Fenerbahçe arasında oynanması planlanan Suudi Arabistan’daki Süper Kupa maçında büyük bir…
View On WordPress
0 notes
FUTBOLUN KATİLLERİ ve TUTARSIZLARI
Hercule Poirot KRİTERLERİ
“Motives for murder are sometimes very trivial, Madame.” “What are the most usual motives, Monsieur Poirot?” “Most frequent—money. That is to say, gain in its various ramifications. Then there is revenge—and love, and fear, and pure hate, and beneficence—” “Monsieur Poirot!” “Oh, yes, Madame. I have known of—shall we say A?—being removed by B solely in order to benefit C. Political murders often come under the same heading. Someone is considered to be harmful to civilization and is removed on that account. Such people forget that life and death are the affair of the good God.”
― Agatha Christie, Death on the Nile
"Cinayet nedenleri bazen çok önemsizdir, Madam." "En yaygın nedenler nelerdir, Mösyö Poirot?" "En çok - para. Yani, çeşitli sonuçlarından kazanç elde etme. Sonra intikam var - ve sevgi ve korku ve saf nefret ve iyilikseverlik - "Mösyö Poirot!" "Ah, evet, Madam. Sırf C'ye fayda sağlamak için B tarafından görevden alındığımı -A mı diyelim?, biliyorum. Siyasi cinayetler genellikle aynı başlık altında toplanır. Birisi topluma zararlı olarak kabul edilir ve bu nedenle devreden çıkarılır. Böyle insanlar, yaşam ve ölümün iyi Tanrı'nın işi olduğunu unuturlar.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/izmirli-hakem-cetesi-var-leyla-ceylandan-turk-futbolunu-kaosa-goturecek-iddialar-729272h.htm
İzmir 10. Aile Mahkemesi'nde görülen FIFA kokartlı hakem İbrahim Hakan Ceylan ile 14 yıllık eşi Leyla Ceylan arasındaki boşanma davası ve sonrasındaki şok gelişmeler, yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde patlak veren İSKİ skandalını hatırlattı.
"İKİ tane gazeteci arkadaşları var. Sürekli bunlarla beraber, kendi kafalarına göre menfaatlerine gire stedikleri haberleri bunlara yazdırıyor. Bu gazetecileri herkes tanıyor. Bu da biliniyor."
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Hakem camiasında 'İzmir gruplaşması' diye bir şey var. Alper Ulusoy, Hakan Ceylan, Serkan Tokat, Koray Gençerler'in dikkatli takip edilmesi gereken isimler olduğu söyleniyor" demişti.
Yayıncı kuruluşu da suçlayan Ali Koç, "İşin içinde yayıncı kuruluş da var. Her şeyin monitörü bunlarda olduğu için istediği hakemleri ilerletebiliyorlar, geri çekebiliyorlar. Hata yapan hakemlerin pozisyonlarını aklayıcı pozisyonlarla örtebiliyorlar" dedi. Leyla Ceylan, bu iddiaların da doğru olduğunu söyledi.
AHTAPOT MU KATİL KÖPEK BALIKLARI MI?
İddialardan birisi TFF 1. Lig’de oynayan bir kulüp ve ismi geçen kişilerden Gökhan Çıra arasındaki ticari bağdı. Diğeri ise kulüp başkanı İlhanlı’nın Bulgaristan’da bir sanal bahis sitesine hissedar olması. Hissedar olduğu iddia edilen bahis sitesinin adı Betsat.
Tesadüf bu ya karşıma Keçiören-Tuzlaspor maçına oynanmış bir bahis düştü. Rus bahis sitesinde bahisi yapan kişi 475 bin TL yatırmış, “Tuzlaspor kazanır” demiş. Bahis sitesinin oranı 1’e 10. Yani Tuzlaspor kazanırsa 1 lira yatırdığınız para karşılığında 10 lira kazanacaksınız. Maçı Tuzlaspor kazandığı için bahis oynayan da 4 milyon 750 bin TL kazanmış. Neden böyle yüksek bir oran verdiğine baktığımda ise meğer bahis oynayan kişi “Tuzlaspor kazanır” dememiş. Tuzlaspor “-1 handikap ile kazanır” ihtimaline oynamış. Yani “Tuzlaspor en az 2-0 kazanır” bahsine girmiş. Büyük iddia oynamış ve kazanmış. Büyük bir parayı riske etmiş. Bilet numarası “42356063266”, oynama saati 08.10/09.40.
Acaba bu oynayan nereden oynamış diye baktım. IP adresinden oynanan yerin Bulgaristan Sofya olduğunu gördüm.
KATİL ADAYLARI
Olağan yürüyüşüm sırasında futboldaki İzmir Çetesi konusunu kafamda tartarken aklımdan geçen birkaç düşünce vardı:
Büyük paraların döndüğü endüstriyel futboldan ve aktörlerinden bağımsız çetelerin kendi başlarına hareket edemeyeceği.
Bu organizasyonların oluşma nedenl olarak arka planda yatan büyük maddi çıkarlar.
Bir yandan toplumu boğan, nefessiz bırakan, futbol yayın ihalesi de dahil kuponların olduğu her alana müdahil olan son derece merkezileşmiş bir sivil iktidar ayağı ve bu ayağı da sımsıkı bağlamış değişik iktidar network'lerinden oluşan bir iktidar konfigürasyonu.
Yine bu iktidar konfigürasyonunun toplumu afyonlayan futbol ve aktörlerini kontrol altına alma ve onların aracılığıyla toplumun çeşitli kesimlerine ulufe/rant dağıtarak oy tercihlerini etkileme, yönlendirme arzusu.
Ama her şeye rağmen bu iktidar mengenesinin kontrolünden, dikkatinden kaçan bağımsız adacıkların olma ihtimali.
İktidar konfigürasyonunun kontrolünde olan federasyon, yayın ihalesi, yayıncı kuruluş, yayıncı çalışanları, basındaki işbirlikçisi ve uzantılarından oluşan iç içe geçmiş çıkar ve güç ağının bu çeteleşmenin baş rol oyuncusu olduğu.
Yine de, deney akıldan büyüktür ilkesine göre, böyle bağımsız, başına buyruk çeteleşmelerin çokluğu ve ağırlığını, kanıtlarla gösterilirse, kabul etme.
Somut, nesnel bilgilere sahip olmadığım için deney (gözlem) kısmına hiç hakim değilim ve buzdağının ortalıkta görünen kısmına dayanarak çıkarımlar ve spekülasyonlar yapıyorum.
Ali Koç'un sözünü ettiği hakem çetesinin başına buyruk bağımsız bir oluşum olmadığını, yayıncı kuruluş ve basındaki uzantılarıyla işbirliği içinde olduğunu, maçları da yayıncı kuruluşun çıkarları doğrultusunda manipüle ettiklerini düşünüyorum.
Nedir yayıncı kuruluşun başat çıkarları. Para para para. Yayıncı kuruluş izleyicilerine yapılan satışlar da en büyük gelir kalemini oluşturuyor. İzleyicileri de futbolseverler oluşturuyor. Galatasaray ve Fenerbahçe klübünün taraftar sayısı toplam taraftar sayısının büyük bölümünü oluştururken bu iki klübün ezeli rekabeti de izlenme oranı en yüksek mücadele.
Kabaca çizdiğimiz bu tablo genel çerçeveyi oluşturuyor ama Galatasaray ve/veya Fenerbahçe'den birini daha çok kollamak için bir temel oluşturmuyor. Hakemlerin ve yayıncı kuruluşun ağırlıklı olarak Galatasaray veya Fenerbahçe'i tercih etmesi, kollaması için bir neden yok. Hangisinin şampiyon olduğu onların çıkarları açısından belirleyici değil.
Belirleyici olan iki klüp arasındaki rekabetin sezon sonuna kadar sürmesi. İkisinden birinin geride kalıp diğerinin öne çıkması ve arayı açması çıkarlara aykırı. Bu durumun oluşmaması için hakem çetesiyle birlikte maçları manipüle etmeleri akla yakın.
Maçları manipüle etmenin şeklini ve içeriğini belirleyen de bu iki takımın form ve puan durumları, maçları kazanma kabiliyetleri. Genel ilke güçsüz olanın ve puan kaybetmeye daha yakın olanın daha çok kollanması, güçlü olan ve daha rahat puan kazanıp arayı açma gücü olanın daha çok engellenmesi.
Tabii, Fatih Terim'in gönderildiği, Beşiktaş, Başakşehir ve Trabzon'un şampiyon olduğu sezonlarda olduğu gibi ana aktör olan sivil siyasetin ve spor dünyasındaki uzantılarının isteklerinin öncelikli hale geldiği fragmanlar da izleyebiliyoruz.
BÜYÜK KLÜPLERİN HAREKET ALANI
Büyük klüplerin futbol dünyasını kendi çıkarlarına göre yönlendirmesinin iki kanalı olduğunu düşünüyorum. Birincisi ahtapot metaforunu kullandığım baş aktör siyasi iktidar ve siyasetçiler. Bu açıdan bakıldığında Ali Koç nedeniyle Fenerbahçe daha dezevantajlı duruyor. Tabii arka planı yine de bilmiyoruz.
İkinci kanal ise hakemlere uzanan ilişki ve çıkar ağlarını kullanarak bazı hakemleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdikleri nispeten siyasetten bağımsız mekanizmalar. Yine bilgimiz olmadığı için sadece tahmin ediyoruz.
Bu ikinci kanal konusunda da Fenerbahçe'nin, Ali Koç'un deneyimsizliği ve saygın, rafine bir büyük burjuva olarak bu tür kirli ilişkilere girme isteksizliği nedeniyle yine daha dezevantajlı olduğunu çıkarsayabiliriz.
Aziz Yıldırım da ilk başkanlık dönemlerinde bu konularda tecrübesizdi ama zamanla futbol dünyasının kirli ortamını ve mekanizmalarını öğrendi ve "daha" "kaba" bir burjuva, nato müteahhidi olarak çevreye uyum sağladı, adapte oldu ve oyunu kurallarına göre oynamaya başladı.
Ali Koç ise çok büyük ve girift iktidar, çıkar ilişkilerinin oluşturduğu betonlaşmış büyük bağlamın değiştirme imkanını neredeyse imkansız kıldığı ve hareket alanını büyük ölçüde sınırladığı bir florada yeldeğirmenlerine karşı savaşan donkişot gibi adeta bir Shakespear trajedisinin içinde çırpınıyor.
Ali Koç'un gerçekçi olarak oynayabileceği, etkileyebileceği tek değişken var ama onu da ne kadar, nereye kadar kullanabilir bilemiyoruz.
BİR AYI OYNATICISI : ERK
Ali Koç, futbol konusunda deneyimsiz ve cahil olduğu için bu sene haricinde ki bu seneki başarısı da büyük ölçüde Galatasaray'ı taklit ve takip etmesine bağlı gibi görünüyor, başarısız bir başkanlık dönemi geçirdi. Leyla Ceylan'ın açıklamalarını bu başarısızlığa paravan yapma konusunda acemi bir performans sergiliyor.
Yanlış anlaşılmasın, bu açıklamalar son derece önemli ve ciddi bir şekilde üstüne gidilmesi gerekiyor. Tabii her zamanki klişe yine doğru, yapılması gereken ile mevcut iktidar ağları ve konfigürasyonu, iç içe geçmiş çıkar ilişkileri nedeniyle yapılan yine uyumlu olmayacak.
Ama Ali Koç'un başarısız bir başkanlık yaptığı ve Fenerbahçe'yi kötü yönettiği de futbol dünyasındaki kirlilikten az çok bağımsız bir şekilde ayrı bir gerçek.
Ali Koç iri tümevarımlar yaparak bütün başarısızlığını bu kirli ilişkilere bağlayarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor. Bütün lehte hatalar bir takım adına mı yapılır tümevarımı bunlardan biri. Rize'de hep bir takım lehine hatalar yapılıyor tümevarımı bir diğeri.
Rize'de ve birçok maçta Galatasaray lehine hatalar yapıldığı gibi aleyhine hatalar da yapılıyor. Ali Koç'un bir yandan demokratik bir yandan da tehlikeli bulduğum "bunlara nefes aldırmayın, her yerde üstlerine gidin" söylemine paralel olarak Fenerbahçe trolleri de kirli futbol dünyasındaki kaosa benzin döküyor. Sosyal medyadan izliyorum ve insanı futboldan soğutacak ölçüde kötülük içeriyor. Ve bu kötülük fırtınasının Fenerbahçe klübünden, yönetiminden bağımsız olamayacağını düşünüyorum, Ali Koç’un son “nefes aldırmayın” açıklamaları da bu tezi destekliyor ve nefes aldırmama operasyonunun başlangıcının daha gerilere gittiğini düşündürüyor.
Ali Koç'un yeni ortaya çıkan fakat daha eskiye dayandığı anlaşılan "nefes aldırmayın" stratejisi ve bunun uygulamalarından biri olan sosyal medya trol organizasyonu da büyük kapitalist şirketlerin, kendileri işçi haklarını koruyan, yasalara saygılı, çevreyi kirletmeyen temiz şirketler görünümüne sahipken, üretimlerini, çocuk işçi çalıştırmaktan çevre katliamlarına her türlü fenalığı içeren faaliyetlerde bulunan taşeron şirketlere devretmesine benziyor.
Ana şirket son derece temiz, topluma ve çevreye saygılı, duyarlı ama aslında asıl işi yapan taşeronlar her türlü pisliğe batmış durumda. Böylece rafine büyük burjuva imajına toz konmamış oluyor.
Ali Koç'un hep Galatasaray kollanıyor tümevarımını yanlışlayacak örneklerden biri geçen sene mesela. Gerçi Ali Koç geçen sene de Galatasaray'ın daha çok kollandığını söyleyecektir ama ben de Fenerbahçe daha çok kollandı görüşündeyim. Kimin doğru söylediğine kim karar verecek. Ben küçük, Ali Koç büyük burjuva olduğu için onun söylediği mi doğru kabul edilecek.
Bu sonuca varırken Ali Koç'un da benim de algıda seçiciik yaptığım öne sürülebilir. İkimiz de olabildiğince objektif olsak bile insani zaaflarımız nedeniyle kendi tarafımıza yontabiliriz. Ama benim kendi tarafıma yontmak için bir tane sebebim varken Ali Koç'un iki tane sebebi var. Ali Koç Fenerbahçe taraftarı olması dışında başarısız bir başkanlık dönemi geçirmiş olan klüp başkanı da aynı zamanda. Zaaflar yüzünden kendi tarafına yontma dışında başarısızlığını örtmek için manipülasyon da yapabilir. Yani Ali Koç, iri tümevarımlar yaparken içerde başarısız olan politikacıların kullandığı tipik dış güçler masalına başvurmaktadır. Ayrıca Galatasaray klübünün kim daha çok kollanmış konusunu açığa kavuşturmak için sezonun dökümünü yapalım çağrısını da duymazlıktan geldi Ali Koç.
Ayrıca geçen sene Fenerbahçe'nin daha çok kollanması benim tezlerimden birine de uyuyor. Geçen sene Fenerbahçe daha kötüydü, bu durumda, benim maksimum yayın geliri hipotezine göre de rekabeti son ana kadar sürdürmek için Fenerbahçe'nin daha çok kollanması akla uygundur.
Ben bu tür kaotik maçların futboldaki ana hakim güçlerin büyük klüpleri bir ayı gibi oynatmak için kullandığı yöntemlerden biri olduğunu düşünüyorum. Tabii bu bir hipotez. Bir başka hipotez de maçı yöneten hakemin büyük takım aleyhine bariz bir hata yapması sonrasında uğrayacağı baskılardan korktuğu için bunu telafi edecek bariz lehte hata(lar) yapması. Bir başka hipotez de az çok büyük klüp etkisinde/kontrolünde olan hakemin hem lehte hem de aleyhte hatalar yaparak durumu karmaşıklaştırması ve her aktöre söyleyecek, eleştirecek kozlar, yemler vermesi. Bir başka hipotez de, büyük takım lehine sonucu büyük ölçüde etkilemeyecek hatalar yaptıktan sonra sonucu etkileyecek aleyhte bir hata yapması ya da bunun tersi veya simetriği.
İlk tezime gelirsem. hakim güçler büyük takımları kontrol altında tutmak için hem aleyhte hem de lehte hatalar yaptırarak onları diğer büyük klüplerin baskısına maruz bırakmakta ve kendilerine mahkumiyeti pekiştirmektedir. Ayrıca rakip klüplere de istediklerimi yapmazsanız rakibinizi kollar, sizi kösteklerim mesajları vermeyi sağlamaktadır bu hatalar.
Bu teze göre lehte ve aleyhte yapılan hatalar takımların gücünü, maçların sonucunu bulandırarak bilgi kirliliği yaratmakta, rakip takımların yöneticilerinin, algıda seçicilik nedeniyle sadece rakibi lehine yapılan hataları görmelerine, rakiplerinin kollandığına hükmetmelerine ve kendi takımlarının güçlerini abartmalarına yol açmaktadır.
Bu tez ve işleyişine göre algıda seçicilik nedeniyle hep ve daha çok rakiplerinin kollandığını düşünen takım yöneticileri de düzenin avantajlarından yararlanmak ve başarılı olmak için sisteme, aktörlerine ve kurallarına boyun eğip onların istediklerini yapmak zorunda kalmaktadırlar.
Ya da Ali Koç'un şu anda yaptığı gibi isyan bayrağı açıp, başarısızlıklarını da topyekün "dış güçlere" yani bu düzene ve rakiplerinin kollanmasına bağlayarak taraftar baskısından kurtulma yolunu seçmektedir.
FENERBAHÇE'YE OPERASYON ve TUTARSIZLAR
Fenerbahçe Trabzonspor maçında yapılan hatalar yukarda bahsettiğimiz hipotezlerden birine uygundur. Fenerbahçe lehine, sonucu büyük ölçüde değiştirmeyecek hatalar yapıldıktan sonra oynanan maça az etkisi olsa da bir sonraki maça önemli etkisi olabilecek ölçüde aleyhte bir hatanın yapılması.
Trabzonspor Fenerbahçe'yi bileğinin hakkıyla ve Abdullah Avcı'nın sakin, temkinli ve haddini bilen taktiğiyle yendi. Orta saha ve hücumda ciddi pres yapan, orta sahadan derinlemesine ara paslarla çok sayıda forvetini gol pozisyonuna sokan Fenerbahçe ancak defansında ve orta sahasında durdurulabilirdi. Öyle de oldu.
Volkan Demirel henüz nispeten toy bir teknik direktör olduğu için bunu akıl edemedi. Hoş görülebilir. Ama İlhan Palut gibi deneyimli bir hocanın akıl edememesi akıl alır gibi değil ki Palut Galatasaray maçında dersini aldığını da gösterdi. Hepsinden daha deneyimli olan ve görece olarak daha güçlü bir takımı olan ve sakatlıklar nedeniyle eksik olan Fenerbahçe'ye karşı oynayan, oynatan Abdullah Avcı ise başarılı oldu.
Hakemlerin son derece kurnaz olduğu, kendilerini riske atmadan çaldıkları ve çalmadıkları sinsi düdüklerle maçları manipüle ettiklerini birçok yorumcu, eski futbolcu ve hakem dillendirmiştir. Ama bir yandan da futbol dünyasının iplerini ellerinde tutan aktörler, bir klübe ve yöneticilerine göze batacak şekilde mesaj vermek istediklerinde maçlarda kör gözüm parmağına denecek ölçüde bariz hatalar da yapılabilmektedir.
Son Fenerbahçe Trabzonspor maçında yapılan hataların yine hassas dengelere dayanarak bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum. Önemli pozisyonlar üstünden tek tek inceleyelim:
POZİSYON 1
Maç 1-0 iken Onuachu'nun İsmail'e yaptığı hareket faulle cezalandırıldı ve gol iptal edildi. Bu pozisyonda Onuachu İsmail'i formasından çekip bıraktı ve dengesi bozulan İsmail yere düştü. Çok sert çekme olmasa da bu pozisyon bence fauldü ve karar doğruydu.
POZİSYON 2
Banayi'nin Symanzski'nin kesmek istediği topu önlemesi, top kornere çıkarken hareketi devam eden Banayi'nin Symanszki'nin ayağını süpürmesi ve yere düşürmesi.
Önce kendi düşüncem: Bence bu pozisyon penaltı değil. Banayi,önce topa müdahale ediyor ve güvenli bölgeye (korner) uzaklaştırıyor. Çarpıp yere düşürdüğü sırada Symanzski'nin topu alıp pozisyonu devam ettirme imkanı, zamanı yok. Pozisyon sonlanmış durumda. Ayrıca Symanzski ayağını çekip süpürmeden kurtulamayacak kadar pozisyonun içine gömülmüş, aynı şey Banayi için de geçerli. Birine hak olan ötekine de hak. Dolayısıyla pozisyon penaltı değil. Elbette bana göre.
Bu pozisyonla bağlantılı bir düşünce deneyi yapalım. Diyelimki bir köşe atışı veya taç atışı öncesindeyiz. Ceza sahası içinde rakip futbolcular birbirini kollar, kovalar, birbirinden kaçmaya çalışırken savunma oyuncusu rakip oyuncuya faul yaptı. Bu harekete çalınacak düdük ne olmalı?
Bence penaltı. İncelediğimiz pozisyonla çok benzer olsa da bu pozisyon farklı. İncelediğimiz pozisyonda aksiyon sonlanıyor ve tehlike, atak bitiyor, yani perde kapanıyor. Bu pozisyonda ise tam tersine atak ve olası potansiyel tehlike yeni başlıyor, yani yeni perde açılmak üzere. Faul yapılmasa, korner veya taç atışı belki de o anda yapılacak ve faul yapılan oyuncu tehlike yaratacaktı.
Gelelim hakem yorumcularının görüşlerine. Erman Toroğlu ne dedi kaçırdım, bilmiyorum. Fırat Aydınus penaltı olduğunu söyledi. Bünyamin Gezer ise penaltı değil dedi. Bünyamin Hoca için Fenerbahçe sempatizanı, Galatasaray düşmanı yorumları yapıldığını gördüm. Ama bence hoca son derece objektif ve ince ince analiz yapıyor. Zaman zaman farklı düşündüğüm oluyor ama çoğu zaman gayet güzel analiz yapıyor.
Diyelim ve hakemliğin ne kadar zorlu bir meslek olduğuna parmak basalım. Hem futbolcu kadar belki daha fazla koşacaksın, hem pür dikkat maçı izleyeceksin, hem seyirci ve klüplerin baskısı altında olacaksın, hem son derece kısa bir sürede karar vereceksin (neyse ki VAR mekanizması ile epey rahatladılar) hem de ciddi analitik becerilere sahip olacaksın. Bence çok zorlu bir uğraş.
POZİSYON 3
Yine bir Banayi-Symanzski pozisyonu. Symanzski ceza sahası içinde topa hakim olmaya çalışırken Banayi ile birlikte hemen hemen aynı anda ama saliseler önce topa müdahale ediyor. Symanzski dengesini kaybetmek üzereyken topa vuramıyor ya da küçük bir fiske vuruyor, bu arada ayakta sağlam bir şekilde gelen Banayi'nin ayağı da onun ayağına çarpıyor.
Bence penaltı değil. Ve bu pozisyon Galatasaray-Antalyaspor maçındaki Kazımcan-Jehezkel pozisyonunun neredeyse kopyası. Yalnız hücum ve savunma oyuncularının durumları yer değiştirmiş. O pozisyonda ayağını önce atan ve topa dokunan Kazımcan savunma oyuncusu. Ayağı ona takılıp düşen Jehezkel de hücum oyuncusu.
Bu pozisyonda ise ayağını saliseler önce de olsa önce uzatan ve topa çok zayıf bir şekilde dokunan Symanzski hücum oyuncusu, onun ayağına takılan Banayi de savunma oyuncusu. Tutarlılık açısından bu iki pozisyondaki kararların benzer olması gerekiyor.
Kazımcan'ın hareketine penaltı veriliyorsa Symanzski'nin hareketine de faul verilmesi lazım. Tam tersine Kazımcan'ın hareketine faul (penaltı) verilmiyorsa Symanzski'nin pozisyonuna da faul verilmemesi lazım. İşin ilginci iki maçın hakemi de, iki kararı veren de Zorbay Küçük.
Bünyamin Hoca bu iki pozisyona farklı kararlar verdi. Kazımcan'ınkine penaltı derken, Symanzski'ye yapılana da penaltı dedi ki, tutarlı olması için bu pozisyona Trabzon lehine faul demesi gerekiyordu.
Bildiğim kadarıyla Bünyamin Hoca dışındaki diğer hakem hocaları bu pozisyon için penaltı olmalı yargısında bulunmadı. Yani hakem hocaları hem kendileriyle hem de birbiriyle çelişebiliyor.
Bu tutarsız yorumlarda bulunan eski hakemlerin zamanının kalbur üstü hakemleri oldukları ve bu yorumları yapmadan önce pozisyonları defalarca farklı açılardan, yavaşlatarak ve masa başında izledikleri düşünüldüğünde maçta pozisyonu sadece bir kere gören ve sürekli koşan, yorulmuş, fiziksel ve psikolojik olarak hırpalanmış, seyirci baskısı altındaki hakemlerin tutarsız ve hatalı kararlar vermesi de son derece doğal geliyor bana.
POZİSYON 4
Crespo-Mehmet Can Aydın mücadelesinde Crespo için verilen penaltı kararı. Bünyamin Hoca bu pozisyonu da gayet güzel analiz etti ve Crespo'nun kendini attığını, penaltı kararının yanlış olduğunu söyledi ki aynı fikirdeyim. Erman Hoca ise penaltı dedi. Bu görüşde de haklılık payı var. Çünkü Mehmet Can, oyuncu geçtikten sonra ayağını uzatıp çekiyor. Büyük olasılıkla bir kendini yere atma olsa da penaltı kararı için yeterince gerekçe var.
POZİSYON 5
İsmail Yüksek'e ikinci sarı kartın ve dolayısıyla kırmızı kartın verildiği pozisyonu da Fırat Aydınus çok güzel analiz etti ve açıkladı. Ben de onunla aynı görüşteyim. Bu hareket kesinlikle sarı kartlık bir hareket değildi ve Fenerbahçe'ye operasyon çekiliyor kuşkusuna neden oldu. Erman Hoca ise yine tutarsız ve yüzeysel bir şekilde sarı kart dedi. Oysa geçen haftaki Abdülkerim'in pozisyonuna faul bile vermem demişti.
Zaten eksik olan Fenerbahçe'nin zorlu Adanademirspor deplasmanına son zamanların formda ve çalışkan oyuncusu İsmail Yüksek'den de mahrum çıkacak olmasına neden oldu bu sinsi hata. Zorbay Küçük'ün Jehezkel-Kazımcan pozisyonundaki ikircikli kararıyla ve Ahmet Çakar'ın Galatasaray kollanıyor demeçleriyle de uyuşan bir durum bu.
SİNSİ CİNAYET
Fenerbahçe, maç 3-0 olduktan sonra büyük olasılıkla maçı kesin olarak kaybetmişti. Bu aşamadan sonra Zorbay Küçük'ün Fenerbahçe'nin muvazzalı iki penaltısına göz yumması ve Symanzski için penaltı verilebilecek iki pozisyonu da doğru yorumlaması ve penaltı vermemesi iki amaca hizmet ediyordu.
Muvazzalı penaltılara göz yumması daha sonra vereceği ağır çift sarıdan kırmızı kart cinayetini sinsi bir şekilde kamufle etmeye yarıyordu. Symanzski penaltılarını vermemesi ise Fenerbahçe'nin Trabzon maçından puan çıkarmaması anlamına geliyordu. Böylece hem oynanan maçta hem de bir sonraki maçta Fenerbahçe'nin yüksek olasılıkla kayıp yaşaması sağlanmış oluyordu.
0 notes
Fenerbahçe Ludogorets maçı CANLI İZLE | Exxen canlı izle ekranı ile UEFA Konferans LigiFenerbahçe Ludogorets maçı canlı yayın izle
Fenerbahçe Ludogorets maçı CANLI İZLE | Exxen canlı izle ekranı ile UEFA Konferans LigiFenerbahçe Ludogorets maçı canlı yayın izle
Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı izle ekranı araştırmaları başladı. UEFA Konferans Ligi H Grubu’nda mücadele eden temsilcimiz Fenerbahçe, 3. maçında Bulgaristan temsilcisi Ludogorets ile karşı karşıya geliyor. Bu sezon hem Süper Lig’de hem de Avrupa arenasında kayıpsız ilerleyen İsmail Kartal yönetimindeki Sarı Lacivertliler, 3’te 3 yapmak için sahada olacak. Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı izle linki kritik mücadeleyi ekran başından takip etmek isteyen futbolseverler tarafından araştırılıyor. FB maçı Exxen platformundan canlı ve şifresiz olarak takip edilebilecek. İşte, Exxen canlı izle ekranı ile UEFA Konferans Ligi Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı yayın izle linki ve tüm detaylar.
Fenerbahçe Ludogorets Maçı Hakkında Bilgiler
Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı izle ekranı karşılaşmaya kısa süre kala araştırılmaya başlandı. UEFA Konferans Ligi’ndeki temsilcimiz Fenerbahçe, H Grubu üçüncü maçında Bulgaristan ekibi Ludogorets bu akşam kozlarını paylaşacak. Grubunda 6 puanla lider durumda bulunan İsmail Kartal’ın öğrencileri, rakibini geçmesi durumunda grup liderliği yolunda büyük avantaja sahip olacak. Zorlu mücadeleyi İspanyol hakem Guillermo Cuadra yönetecek. Heyecan dolu karşılaşmayı Exxen canlı yayın ekranı aracılığıyla izlemek isteyen futbolseverler ise ”Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı izle” araştırmasına çıktı. İşte, Exxen canlı izle ekranı ile UEFA Konferans Ligi Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı yayın izle linki…
Yapi10.com.tr
Güncel Spor Haberleri ile Güncel kalın.
Canlı maç izle
EXXEN MAÇI İZLE
android uygulamayı indir
FENERBAHÇE LUDOGORETS MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA VE HANGİ KANALDA CANLI YAYINLANACAK?
UEFA Avrupa Konferans Ligi’ndeki temsilcilerimizden Fenerbahçe, H Grubu ilk maçında Danimarka temsilcisi Nordsjaelland’ı 3-1 yenmişti.
İsmail Kartal yönetimindeki Sarı Lacivertliler, ikinci maçında ise deplasmanda Spartak Trnava’yı 2-1 mağlup etmişti.
Grubunda 6 puanla lider durumda bulunan Kanarya, üçüncü maçında bugün Bulgaristan’ın Ludogorets takımını konuk ediyor.
İşte, Fenerbahçe Ludogorets maçı canlı yayın kanalı, tarihi ve saat bilgileri şöyle;
FENERBAHÇE LUDOGORETS MAÇI NE ZAMAN VE SAAT KAÇTA?
Fenerbahçe Ludogorets maçı, 26 Ekim 2023 Perşembe günü yani bu akşam saat 19.45’te başlayacak. Heyecan dolu müsabaka, Ülker Stadyumu’nda oynanacak.
FENERBAHÇE LUDOGORETS MAÇI HANGİ KANALDA?
İspanyol hakem Guillermo Cuadra’nın yöneteceği Fenerbahçe Ludogorets maçı, Exxen platformundan canlı olarak yayınlanacak.
Cuadra’nın yardımcılıklarını İspanyol Futbol Federasyonundan Guadalupe Porras Ayuso ve Alejandro Estevez Iglesias yapacak. Miguel Angel Ortiz Arias ise karşılaşmada dördüncü hakem olarak görev alacak.
0 notes
PFDK'dan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a ceza - Son Dakika Spor Haberleri
PFDK, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç‘a 210 bin lira para ve 45 gün hak mahrumiyeti cezaları verdi.
TFF’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“1- FENERBAHÇE A.Ş. hakkında, 01.10.2023 tarihinde kulüp resmi internet sitesinde yayınlanan beyanlarda yer alan Hakem ve Diğer Müsabaka Görevlileri Hakkındaki açıklamalar nedeniyle Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin…
View On WordPress
0 notes
Hande Yener'den Simge Sağın'a gönderme: Başka takımın maçına gitmezdim - Son Dakika Magazin Haberleri
Hande Yener'den Simge Sağın'a gönderme: Başka takımın maçına gitmezdim - Son Dakika Magazin Haberleri
"ONLARIN STADINA MAÇA GİTMEZDİM"
YouTube’da Sibel Arna'nın kanalına konuk olan şarkıcı, "Fenerbahçeli iki futbolcu iki şarkımı sahiplendi. Maçta ya Beni Sev çalıyor ya da Sebastian. Dedim stad beni çağırıyor. Hem maça gittim, hem de sağolsun başkanımız Ali Koç beni özel bir geceye davet etti, formamı imzaladı. Şarkılarımı Beşiktaş ya da Galatasataylı bir futbolcu sahiplenseydi onların stadına maça gitmezdim" dedi.
Hande Yener'den Simge Sağın'a gönderme: Başka takımın maçına gitmezdim - Son Dakika Magazin Haberleri
Magazine X Haberler
Read the full article
0 notes