Tumgik
#göztansiyonu
findikhikyeleri · 11 months
Link
0 notes
hekimbulnet · 2 years
Text
Göz Tansiyonu
Tumblr media
Glokom, halk arasında kullanılan adıyla göz tansiyonu, göz sinirlerinin hasar görmesiyle oluşan ilerleme olasılığı çok olan bir göz rahatsızlığıdır. Genellikle gözün içinde bulunan sıvı basıncının görmeyi sağlayan göz sinirlerine zarar verecek derece yüksek olması sebebiyle ortaya çıkar. Tedavi edilmezse sinirlerde oluşan hasar görme kaybına yol açabilir. Glokom dünya üzerinde görülen en sık görme kaybı nedenidir. 40 yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülebilir. Göz tansiyonu ortalama olarak 4 kişiden 1’inde bir tek gözde, 10 kişiden 1’nde ise her iki gözde birden kalıcı görme kaybına neden olabilir. Dünya üzerinde 2010 yılında tahmini olarak 64 milyon kişide olduğu düşünülen Glokom hastalığının 2021 yılında 76 milyon, 2040 yılında ise 111 milyon kişide görülebileceği öngörülmektedir. 2010 yılında tahmini olarak 8.4 milyon kişide olan Glokom hastalığına bağlı her iki gözdeki görme kaybının, 2021 yılında 11.1 milyon kişiye ulaşabileceği düşünülmektedir. Göz tansiyonu hastalığının dünya üzerindeki yaygınlığı ve insan sağlığı üzerindeki etkileri sebebiyle bu hastalık konusunda daha bilinçli olunmasını sağlamak amacı güdülerek her yıl 12 mart “Dünya Glokom Günü” olarak kabul edilmektedir ve bir hafta boyunca bütün dünyada göz tansiyonu (Glokom) belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmektedir. Göz tansiyonunun oluşması, göz içinde bulunan sıvının yeterli olarak boşalmamasına bağlı olarak basınç yükselmesi ve yükselen göz içi basıncının görmeyi sağlayan göz sinirlerine zarar vermesiyle gerçekleşir. Göz sinirini oluşturan sinir lifleri yükselmiş olan göz içi basıncı sebebiyle hasar görerek ağır ağır ölmeye başlar ve çevreden başlayarak göz merkezine doğru görme kaybı ortaya çıkar. Göz içindeki göz sinirinin damarsal dolaşım bozukluğu sebebiyle veya kafa içi basıncı gibi yapısal sebeplerle, göz içi basıncına karşı aşırı derecede hassas olan gözlerde aynı olayın basınçta belirgin bir artış olmadan da gerçekleşmesi olasılık dahilindedir. Sinir liflerinin zaman içerisinde tamamının hasar gördüğü ve öldüğü durumlarda kalıcı görme kaybı oluşur.
Göz Tansiyonu Belirtileri
Glokom, göz tansiyonu ya da halk arasında “Karasu Hastalığı” hastalığı olarak da bilinir. Göz içi basıncının yükselmesi sonucunda ortaya çıkan göz siniri harabiyeti olarak tanımlanır. Çok sık görülen, erken fark edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına neden olan bir göz hastalığıdır. Glokom hastalığının maalesef erken evrelerinde herhangi bir belirti ve bulgu yoktur. Gözümüzün içerisinde bulunan ve “Aköz Sıvı” olarak da bilinen bir sıvı vardır. Bu göz içi sıvısı eş zamanlı olarak farklı yollarla gözü terk eder. Glokom hastalığında ise, göz içi sıvısının dışarı çıkış yolunda çıplak göz ile görülemeyecek boyutta bir tıkanıklık oluşur. Buna bağlı olarak artan göz içi sıvısı göz içi basıncında artışa sebep olur. Artmış olan bu göz içi basıncı optik sinir olarak bilinen görme sinirine zarar vererek, bu sinirin geriye dönüşüm olanağı olmayacak bir şekilde zarar görmesine sebep olur. Daha çok 40 yaşın üzerinde sıklıkla görülen bu sinsi hastalığın en fazla görülen tipi “Primer Açık Açılı Glokom” olup, görme kaybı oluşmaya başladıktan sonra geri dönüşü olmamasından dolayı erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Göz tansiyonu riski olan kişiler, ileri yaştakiler, aile içerisinde göz tansiyonu hastalığı bulunanlar, sigara kullananlar, şeker hastalığı olanlar, miyop hastaları, uzun süre kortizon tedavisi görmüş olanlar ve göz yaralanması geçirmiş olanlar olarak sıralanabilir. Göz tansiyonunun belirtileri nelerdir diye sorduğumuzda, erken safhalarda belirgin belirtilerinin olmadığı cevabına rastlarız. Çünkü hastaların büyük çoğunluğunda herhangi bir belirti görülmez. Bazı hastaların aktardıkları belirtiler, sabahları daha çok belirginleşen baş ağrıları, zaman zaman görmede bulanıklık, geceleri ışıkların çevresinde halka halka görülen ışıklar, televizyon izlerken göz çevresinde ağrı olması şeklindedir. Glokom hastalar tarafından ileri döneme geçtiğinde ve belirgin görme kaybı başladığında fark edilmektedir. Diğer bir göz tansiyonu hastalığı tipi ise, ilerlemiş yaşlarda aniden bir kriz şeklinde ortaya çıkan glokomdur. Aşırı şiddetli göz ağrısı, görmede azalma, göz içinde kızarıklık, mide bulantısı ve kusma şeklinde ortaya çıkar. Acil müdahale gerektirmektedir. Bebek ve çocukluk çağında ise gözlerde sulanma şikayeti, ışığa duyulan hassasiyet ve gözde büyüme olarak kendini gösterir.
Göz Tansiyonu Nedir
Halk arasında “Karasu” olarak da adı geçen Glokom yani bu rahatsızlığın genel olarak belirti göstermeden gizli bir şekilde ilerleyen çok yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi uygulanmadığı takdirde kalıcı görme kaybına neden olmaktadır. Hastalığında göz içerisinde bulunan sıvı basıncı görme yetisi için gerekli olan göz sinirine zarar verebilecek düzeyde yükselir. Göz tansiyonu (Glokom) her yaş düzeyinde görülebilmektedir. Fakat 40 yaşın üzerine gelmiş kişilerde daha sık görülmesinden dolayı, bu yaştan itibaren kişilerin yılda en az bir defa kontrolünden geçmeleri tavsiye edilmektedir. Eğer aile içerisindeki bireylerde görülmüş olanlar var ise daha sık kontrolden geçilmesi gerekebilir. Bu rahatsızlığın kişiye tanı koyulduktan sonra ne yazık ki tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılması mümkün değildir. Ancak uygun bir tedavi uygulanarak başarılı bir şekilde kontrol altına almak mümkün olabilir ve görme kaybının ilerlemesinin önüne geçilebilir. Göz tansiyonu (Glokom) öncelikle, göz içi basıncını düşürmeye yarayan çeşitli ilaçlarla tedavi edilir. Direnç gösteren vakalarda veya göz tansiyonu tipine göre cerrahi tedaviler de uygulanabilmektedir. Bazı hastalarda ise birden fazla cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Ani bir kriz ile ortaya çıkan dar açılı bu rahatsızlığın tipinde ise tedavinin çok acil uygulanması gerekir. Lazer tedavileri, kontrol altına alınmakta zorlanılan glokomda veya kapalı açılı glokomda uygulanabilmektedir. Sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için her yıl düzenli olarak kontrole gidip bu rahatsızlığı ölçtürmek erken teşhis açısından çok önemlidir. Şeker hastalığı (diyabet) ve guatr rahatsızlığı bulunan hastalarda bu rahatsızlığın oluşma riski çok daha fazladır. Ciddi göz yaralanması geçirmiş olan kişilerin göz içi basıncının yükselme olasılığı bulunmaktadır. Diğer risk faktörleri ise, göz içi tümörleri, retina dekolmanı, kronik üveit ya da iritis gibi göz iltihaplanmalarıdır. Bazı göz cerrahi operasyonları da göz tansiyonu gelişimini tetikleyebilmektedir. Uzağı iyi görememek olarak da bilinen miyopi rahatsızlığında bu rahatsızlığın sıklığı yaklaşık olarak iki kat artmıştır. Uzun süre, damla şeklinde ağızdan veya pomat yoluyla deriden kortizon tedavisi alınması da göz tansiyonu gelişimine neden olabilmektedir. Bu özellikleri bünyelerinde barındıran kişilerin erken tanı açısından düzenli göz muayenesi olmaları önem taşımaktadır.
Göz Tansiyonu Neden Olur?
Daha çok ilerlemiş yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bu rahatsızlık erken yaşlarda da görülebilmektedir. Bu rahatsızlığın gelişmesine sebep olan faktörler, genetik yatkınlık yani ailede daha önce başka kişilerde bu hastalığının görülmüş olması, ince kornea tabakası, diyabet (şeker hastalığı), ileri yaş, kansızlık, miyop ya da hipermetrop rahatsızlığının bulunması olarak sıralanabilir. Belirtileri arasında ise, görme duyusunda azalma, gözlerde kızarıklık, aşırı göz ağrısı, görmede bulanıklık, mide bulantısı ve kusma bulunmaktadır. Hastalığı göz içi sıvısının basıncının yükselmesi ve göz sinirine zarar vermesi durumudur. Sağlıklı bir gözde göz sıvısı sürekli olarak üretilir ve üretim sonrasında düzenli ve dengeli bir biçimde boşaltılır. Bu sayede göz içi basıncı yükselmez ve olması gereken seviyede kalmaya devam eder. Göz tansiyonu hastalığında bu olay gerçekleşmez ve göz içi basıncı artarak görmeye yarayan göz sinirleri ve damarları üzerinde baskı artar. Bu sebeple göz siniri zaman içerisinde zayıflar ve kalıcı görme kaybına yol açar. Hastalığı erken teşhis edildiğinde ilaç tedavisi uygulanması mümkün olmaktadır. Göz içi sinirlerinin ileri derecede zarar görmediği durumlarda bu sinirleri korumak için damla tedavisi uygulanabilmektedir. Bu damlalar hem bu rahatsızlığı düşürür hem de göz içerisinde üretilmekte olan sıvının yeniden dengelenmesini sağlar. Damla tedavisinin yeterli gelmediği durumlarda ise, lazer tedavisine yönelinmektedir. Bu tedavi ile tansiyonu dengelenmekte ve göz içerisindeki fazla sıvı boşaltılmaktadır. Ancak her iki tedavinin de yetmediği durumlar bulunabilmektedir. Böyle vakalarda cerrahi müdahalelere başvurmak gerekebilmektedir. Gözde birikmiş olan sıvının boşaltılabilmesi için yeni bir kanal açılmaktadır. Eğer göz sinirleri fazlaca zarar görüp tahriş olmuş durumda ise bu yöntem uygulanmaktadır. hastalığına sahip kişiler aşırıya kaçmamak şartı ile, düzenli bir şekilde karabaş otu, domates, bakla, havuç ve çörekotu tüketirlerse tansiyonlarının dengede kalmasını ve göz sağlıklarını korumayı sağlayabilirler. Bir çok hastalığın tedavisinde olduğu gibi göz tansiyonu hastalığında da erken tanı hayatımızı olumsuz etkilenmekten kurtarabilir. Düzenli olarak göz sağlığı kontrolü ve göz tansiyonunun ölçülmesi bu hastalığın tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Göz Tansiyonu Kaç Olmalı Erken tanı konmadığı ve tedaviye başlanmadığı takdirde kalıcı görme kaybına neden olan göz tansiyonu (Glokom) hastalığı en yaygın görülen göz hastalığıdır. İleri yaşlarda görülme sıklığı daha fazla olsa da, her yaş grubunda olma olasılığı vardır. Aile bireylerinde daha önce görüldüyse, şeker hastalığı, kansızlık, miyop ya da hipermetrop rahatsızlıkları bulunuyorsa göz tansiyonunu düzenli olarak ölçtürmek oldukça gereklidir. Göz tansiyonunun, göz içi sıvı basıncındaki yükselme ile göz sinirlerinin tahrip olma durumudur. Eğer bu (Glokom) hastalığı tanısı almışsanız, hastalığın tedavisi ve doktorunuzun belirteceği aralıklar ile takip edilmesi hayatınızın geriye kalan bölümünde de sürekli bir şekilde devam edecektir. Bu sebepten ötürü, göz doktorunuzun size tavsiye ettiği takip programına düzenli bir şekilde uymanız ve önerilmiş olan tedaviye dikkatli bir şekilde devam etmeniz çok önemlidir. Göz tansiyonu (Glokom) hastalığının maalesef erken evrelerinde hastalarda herhangi bir belirti veya bulguya rastlanılmamaktadır. Göz içinde bulunan göz içi sıvısının gün içinde oluşan farklılığından kaynaklanan baş ağrısı, gözün çevresinde oluşan ağrı, göz içi basıncının artması sebebiyle gelip geçen görme bulanıklığı, ışıkların çevresinde halkalar görülmesi, gözde sertlik hissedilmesi ve sadece göze dokunulduğu zaman oluşan ağrı başlıca belirtiler olarak düşünülebilir. Fakat “açı kapanması glokomu”  denilen alt tür bir hipermetrop karma rahatsızlığına sahip bireylerde göz tansiyonunun ağrılı kırmızı bir göze neden olabilmektedir. Bu belirtiyi gösteren kişiler hiç vakit kaybetmeden, acil bir şekilde göz doktoruna başvurmalıdırlar. Doğuştan gelen bir glokomda (göz tansiyonu) ise, gözlerde irilik, iki göz arasındaki boyut farkı dikkatli ebeveynler tarafından aktarılmış belirtilerdir. Göz tansiyonunun kabul edilmiş normal değeri 10-20 mmHg arasındadır. Eğer göz tansiyonunun sınırı 20’yi aşmış ise hastalığa ilişkin belirtiler de ortaya çıkmaya başlayabilir. Belirtilmiş olan en ideal göz tansiyonunun değeri ise 17 mHGg olarak kabul edilmektedir. Yaşam kalitemizin düşmemesi ve göz sağlığımızın bozulup, görme kaybı yaşamamamız için düzenli bir şekilde göz doktoru kontrolüne gitmemiz oldukça önem arz etmektedir.   Read the full article
0 notes
saglamsayfa · 4 years
Text
Göz Tansiyonu Nedir?
Tumblr media
Gözümüzün içinde dolaşan sıvı buradaki canlı dokular için gerekli oksijen ve gıda alıp beslenebilmesini sağlar. Bu sıvı göz içinde gözün kenarında yer alan bir yapıdan sürekli olarak salgılanır. Bu göz sıvısı göz içini dolaştıktan bir süre sonra vücut tarafından geri emilir. İşte bu sıvının geri emilmesinde bir direnç veya zorluk olduğunda kapalı bir küre şeklinde olan gözümüzün içerisine sürekli salgılanan bu sıvı göz içerisindeki basıncı artırır. Göz içindeki basınç artmaya başlar. İşte biz Göz içindeki basıncın artmasına ‘göz tansiyonu’ diyoruz. Göz içi basıncı aynı koldan ölçülen sistemik kan basıncı gibi belli bir değerin üzerinde veya altında olursa göz için bazı riskler oluşturabilir. Artan basınç nedeniyle görme siniri üzerinde baskı oluşur ve görme sinirinin beslenmesi olumsuz etkilenir. Göz tansiyonunu göze dokunarak bir mavi ışıkla veya göze dokunmadan göze hava üfleyen özel bazı cihazlar ile ölçeriz Göz içi basıncı normalde 6-21 mmHg değerleri arasındadır. Göz içindeki basıncın 21 mmHg nın üzerinde olmasına göz tansiyonu yüksek diyoruz. Göz basıncınını doğru ölçebilmek için kornea dediğimiz saydam tabakanın kalınlığını da hesaba katmamız  gerekir. Eğer kornea kalınlığına göre bu düzeltmeyi uygulamazsak, göz içi normal olduğu halde yanlış olarak yüksek veya yüksek olduğu halde yanlış olarak düşük ölçüm yapılabilir. Günümüzde ileri teknolojik cihazlar ölçüm alırken bu düzeltmeyi otomatik olarak hesaba katar.   Göz tansiyonu yüksekliği Glokom dediğimiz gözdeki sinirleri kurutan hastalık için en büyük risk faktörünü oluşturur.  Bazı durumlarda da göz tansiyonu yüksek olduğu halde Glokom oluşmaz. Biz buna oküler hipertansiyon diyoruz.  Göz tansiyonu yüksekliğinin glokom oluşturup oluşturmadığını anlamak için konusunda uzman ve deneyimli bir göz doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir.  Her zaman olduğu gibi ‘Doğru Teşhis ve Doğru Tedavi’ ile göz tansiyonu takibi ve glokom tedavisi mümkündür.  Not: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Herhangi bir teşhis veya tedavi önerisi değildir. Durumunuzla ilgili önerileri muayenenizi yaptırdığınızda tarafımızdan veya kendi doktorunuzdan alabilirsiniz.   Read the full article
0 notes
haberihbarhatti · 6 years
Text
Bilgisayar başında 20 dakika kuralı!
http://www.haberihbarhatti.com/2018/bilgisayar-basinda-20-dakika-kurali/12748/
Bilgisayar başında 20 dakika kuralı!
Gözlerde enfeksiyon, glokom, kırma kusuru, katarakt, sarı nokta hastalığı… Pek çok kişinin ortak sorunu olan göz hastalıkları yaşam kalitemizi alt üst etmekle kalmıyor, tedavide geç kalındığında kalıcı görme kaybına bile yol açabiliyorlar. Aslında alacağımız basit önlemlerle gözlerimizde oluşabil...
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Son Dakika Haberleri - En Son Haber - Yerel Haberler - Haber ihbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce haberihbarhatti.com #GörmeBulanıklığı, #GözMuayenesi, #GözTansiyonu, #GüneşGözlüğü, #Ispanak, #Kalp, #Kaşıntı, #Kızarıklık, #KontaktLens, #MakyajMalzemeleri, #Pazı, #Portakal, #Roka, #Sigara, #TamÇavdar
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Kenevir, Hanf, Cannabis sativa Familyasi: Kenevirgilerllerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae Druglari: Esrar:Cannabis sumitates Meyvesi: Cannabis sativae fructus Kenervirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır. Giriş: Kenervirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar: a) Hintkeneviri (Esrarkenrviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica), b) Bio-Kenevir (İpkenerviri= Cannabis sativa ssp. Sativa) ve Yabani Kenervir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardir. Bitkiye almanca Haschisch (arapca Hasis`ten gelme) denmesi Türkcede haşaşla karıştırılmamalıdır. Türkiyede haşaş deyince Afyonçiceği kastedilir. Bu isimlerin türkiyede başka, Almanyada başka anlama gelmesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adamları tarafindan 1990 yılında üretilen Bio-Kenvir (Kültür Kenerviri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kulanılmaz. İkinci bir özeliği ise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boy yağ vb. madde eldeetmek için Esrar kenervirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çifçilere AB (Avruoa Birligi) hekar başına 1000? teşvik pirimi vermektedir. Kenevirden tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500 yıllarında Hinliterin, MS 400 yüzyılda Flistinler tarafindan ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kulanılmıştır. Botanik; Esrarkeneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatalaşmaya başlayan bitki yabani olarakta yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7 parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yesil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çiçekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Dişi çiçekleri oldukca sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı recineli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4 mm eninde grimsiesmer, siyahımsıesmer, yesilimsiesmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir. Yetiştirilmesi; Türkiyenin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve yetiştirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültürkenevir´nin Esrar yapımında kulanilmasi mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur. Hasat zamanı ; Çiçek durumları Eylülde toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kulanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş ) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve recinesinin toplanmasi ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafindaki yapraklar kulanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve recine kulanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise % 1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlıklıdır. Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz: A-) Esrar Keneviri:  a-) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunlarin en önemlileri: % 2 ile delta-9?Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiel (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoidtürü keşfedilmiştir ve araştirmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne zarar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir. b-) Eteryağtürevleri % 0,1-0,3 arasinda olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, beta- pinen, alfa-pinen ve myrcen en önemlileridir. c-) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin, d-) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin B-) Kültürkenevirin: birlesimindeki maddeler ayni fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz. C-) Tohumları (Meyversi): a-) %25-35 Yağasitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağasitlerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleiikasit, alfa-Linolenasit ve %10 sabityağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnesiyum, fosfor ve kükürt içerir. Tesirşekli; antibakteriel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedetif (teskinedici), zihne etkiedici ( beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp cözücü), ağırı kesici, sarayı önelyici, göztansiyonunu düşürücü özeliklere sahiptir. Araştırmalar;  1-) Yeni üretilen kütürkenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağasitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin allerjisi nedeni ile ortaya çıkan derihastlığı ) , sinirlilik, metabolizma, hormonbozuklukları, yüksektansiyon gibi rahatsızlıklarda kulanılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenlede meyve ve yağını kulanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153) 2-) Kültürkenevirinin çiçeklerinden eldeedilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kulanılır. (Nhp 10.97.1665) 3-) Yeni üretilen kenevirhapı THC gibi beyini etkileyici değildir ve bu hap başta iskemi (beli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı ), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik serleşmesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyinzedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail?den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hasta üzerinde tedavidenemesi yapmıştır. 4-) Okoloji İmmunoloji Enstitusünde kasrefleksleri ve antiatak rahatsılıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavidenemesi yapılmaktadır. (ZP.2.99.70) 5-) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kasreflekleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deniyerek Kampçözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70) Açıklama;  a-) Esrar Keneviri ; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cannabinoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kulanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yantesir yoktur. b-) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi , multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazi kişilrede görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kulanılabileceği anlaşılmakta isede. Henüz kesin sonuclar yayınlanmamıştır. Bunedenle yantesir olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim. c-) Kültürkenevirotu, teksil, iplik, boya, arabakaroserisi ve içdöşemesi, inşaat dolğumaddesi kağıt, yemeklikyağ, boyayağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kulanılır. Şayet kültürkenevirinden kağıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kağıt yapıla bilmekte ve oramnlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kağıt eldeetmek için her yılda 13 milyon hektar orman yokedilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplnmaktadır. Oysa kültürkeneviri 100 günde enaz 3 metre boyuna erişmekte (Türkiyede daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kağıt birkaç defa tekrar kağıt yapılabilmektedir. d-) Keneviripliği kumaş yapımında pamukipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani otları öldüren herpezitler veya haşerileri öldüren pestizitler) kulanilmaz ve kulanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kulanmaya gerek yoktur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir. Kulanılması; A1-) Araştırmalara göre tohumlarından eldeedilen keneviryağı başta: Nörodermatoz, hormonanormalikleri, yüksektansiyıon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. A2-) Araştırmalara göre kenevirotuekstresinden eldeedilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyinzedelenmesi, multipleskleroz, kaskrampları, antiatak ve tiklere karşıkulanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir. b-) Homöopatide; Keneverden yapılan tentür ve natürelilaçların başta; İdrar yollarıağrı ve iltihapları, konzentrasyonzafiyeti, unutkanlık, kusma, istahsızlık, göziltihaplanması, göztansiyonu ve midekrampı gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Yantesirleri:  Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yantesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesiden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarlada yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kulananlarda: Korku, panik, herseyi olumsuz görme, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, başdönmesi, basağrısı, kalpatışlarının hızlanması, kronaryetmezliği, konsentrasyonzafiyeti, şizofreni, depresyon, halusunasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi hallergörülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefesyolları rahatsızlıkları, bronşit, farinjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kronikleşir. Piskolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özeliklede akcier-, ve bronşkanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çoçuğun zayıf olduğu tesbit edilmiştir.  Yıllardır esrar kulanan başka bir tanıdığım ise şu anda yine klinikte. Doktorların tesbitlerine göre beyindeki kandolaşımı yetersizliği nedeniyle hafıza hücreleri olan gri hücrelerin % 30'u ölmüştür. Daha öncede bir kaç defa beyin ve göz amaliyatı olmuştu ve doktorları esrar kulanmayı yasaklamaıştı. Ama o bu bağımlılıktan kurtulamamıştı. Bu şahıs bir zamanlar Sendikada çok yetkili ve güzel almancası olan bir idi. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç gelerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kurtulamadiğini söyledi. Ben ona Almanyadan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allahı, Ahireti, Aile ve Çoçuklarını düşününce bundan vazğeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saaterlce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanyada bu müptalaya yakalanmış onbinlerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek dinadamları göndermelidir. Dinadamlari için gerçek din adamı diyorum. Çünkü burdaki geleneksel Hocalar bu meseleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30?cu defa 40?cı defa apdest´den, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2 saat camide oyalanarak hizmetediklerini zannederler ve geneliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve icme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin hariçindede her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönülerini kazanmaya bakarlar. Tabiki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camiilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar vermektedir. Hangi hoca ceyaevlerindeki binlerce Türk gnecinden birkacını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi sporkulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadınevleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu, hangi hoca kahvehanelere gidip ordaki insalara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim?i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çoçuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var, dünyalık peşinde koşan tafra yapan değil, yoksa Avrupadaki yüzbinleri kaybedebiliriz. Esrar kulananların zamanla sosyal çevreden koparak topluma yabancılaştıkları ve sadece esrar kulananlardan oluşan yeni bir çevre oluşturdukları bir gerçek. Esrar kulananlar toplum tarafından aşağılandığı ve dışlandığıda ayrı bir gerçek. Esrar kulanan bir tanıdığım çok iyi bir insan ama toplum içinde herhangi bir sohbete karışmaya cesaret edememekte, bunu denediğinde çevredekiler onu alaya almaktadır. Buda bu insanların toplumdan kopmalarına neden olmaktadır. İş yerlerinde molalarda diğer insanlarla birlikte oturup sohbet edememekteler ve esrarlı sigaralrı pis kokulu olduğundan kimsenin görmeyeceği izbe köşelerlerde gizlenerek sigaralarını içmekteler. Toplum tarafından dışlanmak, horlanmak ve insan yerine konmamaktan da önemlimi esrar içmek. İnsanları esrara teşvik edilmemeli aksine bundan kurtulmanın yolları bulunmalıdır. Esrar kulanan insanlar bunu önce problemlerini aşmak için kulanmakta ama sonra bağımlı hale geldikten sonra daha ağır olan başka uyuşturuculara geçmektedirler. Esrar kulananların çoğu ilerleyen zamanla kokaine geçmektedir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksirivücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes