İLK BAKIŞTA SANA GÜZEL GÖRÜNEN KEDİYİ SEÇ!
Kediler görünen ve gözle göremediğimiz dünyalar arasında koruyuculuk görevi yaparlar. Öte alemi de görür ve hissederler. SANA İLK BAKIŞTA EN ŞİRİN GÖRÜNEN KEDİ SANA BİR MESAJ VERECEK.
1. KEDİ:
Ruhunun renkleri dünyayı güzelleştiriyor. Değişik deneyimler yaşamak ve her yaşanılanın tadını çıkarmak istiyorsun. Yaşamın anlamı senin için kendi bariyerlerini aşıp cesaretle hayata atılmak. Yüksek titreşiminle bulunduğun ortamda aranılan bir insansın. Karanlıkları aydınlatan renklerin, esprili ve zeki olman, inancını kaybetmeden hayata sarılman seni farklı kılıyor. Hep böyle enerjini yüksek ve zihnini güzel konulara odaklı tut.
1.KEDİNİN SANA MESAJI: YENİLENMEYE KENDİNİ AÇIK TUT. DEĞİŞİM GÜZELDİR. ENDİŞELERİNDEN SIYRIL.
2.KEDİ:
İçindeki yaratıcılık ortaya çıkmak için doğru kanallar arıyor. Kendindeki bu potansiyeli açığa çıkarmak için harekete geçmelisin. Her gün mutlaka kendine vakit ayırmalı ve yaratıcılığını herkesle paylaşmalısın. Anlatımındaki açıklık, kendini ifade ederken kullandığın kelimeler ve zihninin kıvraklığı seni farklı kılıyor. Enerji alanın manyetik olarak güçlü ve kendine niyetlerini hızla çekiyorsun.
2.KEDİNİN SANA MESAJI: SEVDİĞİN İŞTEN PARA KAZANABİLİRSİN. YETENEKLERİNİ DÜNYAYLA PAYLAŞ.
3.KEDİ:
Görünenin ötesini fark etmek, içindeki hislerin rehberliğinde doğru adımlar atmak ve gizemleri çözmek için dünyaya geldin. Senden bir şeyler saklanamaz çünkü izleri takip ederek her şeyi ortaya çıkarırsın. Seni yönlendirmeye çalışanları, yalan söyleyenleri, arkandan iş çevirenleri hemen anlarsın. Negatif enerjili ve karanlık kalplileri hemen fark edersin. Bu anlama yeteneğini yaratıcı bir işte değerlendirirsen çok başarılı olacaksın.
3.KEDİNİN SANA MESAJI: HİSLERİNİ TAKİP ET. SEZGİ YETENEĞİNLE
HEM KENDİNE HEM DE İNSANLIĞA YARDIM EDEBİLİRSİN.
4.KEDİ:
Sendeki özel enerjiyi fark etmek ilk bakışta zor olabilir. İçinde öyle derin hisler barındırıyorsun ki bunları kelimelere dökmelisin. Şiirler yazarak ve gizemli hikayeler anlatarak herkesi büyüleyecek yeteneğe sahipsin. Yaşadıklarından çıkardığın hayat dersleri ruhunun olgunlaşmasını sağlıyor. Kendi titreşimindeki insanlarla buluşarak daha mutlu olacaksın. Aksi takdirde kendini yalnız hissedebilirsin.
4.KEDİNİN SANA MESAJI: SÖZLERİNLE DÜNYAYI BÜYÜLEMEK İÇİN YAZILAR YAZ. ÖZEL ENERJİNİ HAK EDEN KİŞİLERLE PAYLAŞ.
5.KEDİ:
İçindeki sevgi ve şefkatle yaşamına dokunduğun herkese ışık ve mutluluk getiriyor. Varlığından çevreye yayılan güzel enerjilere çevrendeki herkesin ihtiyacı var. Onlar belki bunun farkında değil ve belki de sana yeterince değer vermiyor olabilirler. Verdiğin güzelliklerin anlaşılmaması ve takdir edilmemesi seni üzmesin. Sen tüm bu yaptıklarının karşılığını evrenden bolluk, bereket ve rahat bir hayat olarak alacaksın.
5. KEDİNİN SANA MESAJI: VERDİĞİN ENERJİNİN OLUMLU GERİ DÖNÜŞLERİNİ KARŞILAMAYA HAZIR OL. İYİ ŞANS SENİNLE OLACAK.
6.KEDİ:
Doğuştan gelen bir özelliğin olarak ilgi çeken ve kalabalıkların arasından sıyrılan bir parıltın var. Bunun bazen faydasını gördün ve bazen de kıskançlık ve olumsuz enerjilere maruz kaldın. Artık ruhsal olgunlaşmaya erişerek bu manyetik gücünü niyetlerini kendine çekmek için kullanmalısın. Bunun için istikrarla çalışarak ve kalbindeki isteğine odaklanarak enerjini toplamalısın. Dikkatinin ve enerjinin kıskanç enerjilerle dağılmasına izin verme.
6.KEDİNİN SANA MESAJI: KALBİNDEN NE GEÇİYORSA ONU HAYATINA ÇEKMEYE ODAKLAN.
7.KEDİ:
Kendi haline bırakıldığında huzurlu ve sakinsin. Ne yapman gerektiğini ve atman gereken adımları biliyorsun. Ne zaman başkalarının enerjilerini kendi yoluna karıştırırsan o zaman sorunlar çıkıyor. Kararlarını kendi başına ve kendine güveninden ödün vermeden vermelisin. Seni kendi korunaklı alanlarında tutsak etmek isteyenlere kulak asma. Özgürlüğünün duygu sömürüsüyle kısıtlanmasına izin verme. Gitmen gereken yolda kendine güvenerek ilerle.
7. KEDİNİN SANA MESAJI: KARARINI VER VE YOLUNDA İLERLE. MELEKLER VE EVREN SANA YARDIM EDECEK.
8.KEDİ:
Şifa verene enerjinle insanların karanlıklarında sakladıkları sorunları ortaya çıkarıp çözebilen bir insansın. Doğal bir ruhsal danışmansın. Kendi içindeki bazı sorunlara ulaşamasan da çevrene büyük yardımların dokunuyor. Artık kendi içindeki düğümleri de çözme zamanı. Bu düğümleri çözmek için önceliği kendine vermeyi öğrenmelisin. Kendi değerinin farkında ol ve hayatına bunu görecek insanları çekmeye başla. Sen fark ettikçe gelecekler.
8.KEDİNİN SANA MESAJI: DÜĞÜMLER ÇÖZÜLÜYOR VE RAHATLIYORSUN. MELEKLERİN YARDIMLARI VE MUCİZELER SENİNLE.
#mistikyolyoutube #mistikyol #mistikyoltest #kedilerdenbiriniseç #kişiliktesti #kedilerinmesajı #mistikyolmesaj #ruhsalfarkındalık #farkındalık #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #didemçiloğlu #cemçiloğlu
2 notes
·
View notes
KADINLARIN SOSYAL MEDYADA PROFİL RESMİ KULLANMASI CAİZ Mİ?
İslamda kadınlar mahremdir. Allah'ın emrettiği şekilde tam olarak giyinmeli ve Allah'ın çizdiği sınırı aşmamalı. Kadın zaruri olmadığı sürece dışarı çıkmamalı özellikle bu fitne zamanı olan ahir zamanda. Şimdilerde ise müslüman hanımlar bunu yapmadığı gibi Google, Facebook, İnstagram gibi sosyal ağlarda kendilerini haram bakışlara sunar gibi resimlerini paylaşıyorlar ve insanlara beğendirmek için rekabet içine giriyorlar. İşin en garibi ise çarşaflı ve yarıçıplak tesettürlü kardeşlerimizde bunu yapıyor. Ya tesettürün ve örtünmenin bilincinde değiller yada bunu bile bile yapıyorlar. Bu şekilde davranan hanım kardeşlerimiz islam'a girmek isteyen veya Allah'ın Örtün! emrini uygulamak isteyen kardeşlerimize de yanlış örnek oluyorlar. Erkekleride yalnış duygulara ve şehvetlere sevk ediyorlar, çarşaflı kardeşimiz sadece gözüm görünüyor zanneder ama erkeğin nefsi kötüdür çarşafın ve örtünün altındada seni hayal eder ve böylelikle o erkeğide harama sevk ederek iki günah birden işler. Hakiki takva sahibi bir mü'mine bunu yapmak yakışmaz. İslam dini çok hasas ve güzel bir dindir Allah örtüyüde korunman ve incinmemen için sana emretti bundaki hikmeti biz tam olarak anlayamayız fakat şunu biliyoruz ki Rabbimizin bu emrinde nice güzellikler vardır. Bu yüzden kuranın emrettiği şekilde örtünüp hem iç tesettürü (Gözünü harama bakmaktan korumak, zinadan uzak durmak, islam adap ve emirlerine uymak yani içini temiz tutmak.) hem de dış tesettürü koruyalım inşallah. Bu konuda Allah'ın emirleri ve hadisler:
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59).
"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız." (Nûr, 24/31).
“Ümmetimin son dönemlerinde bir takım adamlar olacaktır. Erkekler gibi eğerlerin (bineklerin) üzerine binip cami kapılarına ineceklerdir. Hanımları ise giyinik uryandır, (giyinik çıplaktır), başları üzerinde arık deve hörgücü gibisi vardır. Onlara lanet edin. Zira onlar lanet olunmuşlardır.” (Ahmet b.Hambel - müsned nr.6786, Ibn-i Hibban sahih nr:5655-7347)
“Resulüllah (s.a.v) kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklereden de kadınlara benzeyenlere lanet etti.” (Buhari nr:5751, ebu Davut nr:4098, Ahmet b.Hambel nr:3149, Nesei nr:9161)
"Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebu Davûd, Libâs, 31). "Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez" (İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259).
"Ateşlik iki sınıf insan ki ben onları henüz görmedim. Yanlarında sığır kuyruğu gibi kamcılar olup insanları onlarla döven topluluk ve biri de bir takım kadınlar topluluğudur ki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremiyecekler. Kokusu şu kadar, şu kadar yürüme mesafesinden alındığı halde, bunlar cennetin kokusunu da bulup alamıyacaklardır." (Müslim - sahih bab: libas ve’l- zineh hadis nr.3971)
"Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker." (Tirmizî, Radâ, 18).
"Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah'a yemin olsun ki, Allah'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nûr sûresinde "Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar..." ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı." (Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; İbn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II/600).HURİLER HAKKINDA AYET VE YAZILAR
Gözleri iri ve siyahı çok siyah, beyaz kısmı da çok beyaz olan, Cenâb-ı Allah'ın, cennetliklere vadetmiş olduğu güzel kızlardan her biridir.
Kur'ân-ı Kerim'de Huriler
"Müttakiler güvenli bir yerde; bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar. Böylece biz onları, siyah iri gözlü hûrîlerle evlendirmişizdir."
(Duhan,51-54).
"Müttakilere kurtuluş, başarıya ulaşma, bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıtlar ve dolu dolu kadehler vardır."
(Nebe, 31-34)
"Onlar koltuklara yaslanıp kurularak, birçok meyveler ve içecekler isterler. Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (utangaç bakışlı) yaşıt dilberler vardır."
(Sâd,51, 52)
"Biz ceylan gözlüleri defterleri sağdan verilenler için inşa etmişiz (yeniden yaratmışız)dır. Onları bâkire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır."
(Vâkıa, 35-38) 
"Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır"
(Rahmân, 70)
"Orada utangaç bakışlı öyle kadınlar vardır ki, bundan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmamıştır."
(Rahmân, 56)

"Ve sedeflerinde saklı inciler gibi iri siyah gözlü eşler"
(Vâkıa, 22, 23)
HADISLERDE HURİLER
Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür. Ehl-i Cennet arasında ne ihtilaf vardır ne de düşmanlık; gönüller sanki bir gönül, sabah akşam Allah'ı tesbih ederler" (1)
Ümmü Seleme, Peygamber (s.a.s)'e bir gün,
-Ya Rasûlüllah! dünyada ki kadınları mı, yoksa Cennetteki hûrîler mi daha iyidir? diye sorar.
Rasûlüllah (sav);
-Dünyadaki kadınların üstünlüğü, yüzün astara üstünlüğü gibidir" diye cevap verir.
Ümmü Seleme;
-Niçin, deyince
O, şöyle cevap verir;
-Dünyadaki kadınlar namaz kıldıkları, oruç tuttukları ve birçok ibadetlerde bulundukları için. (2)
CENNET HURİLERİ
Peygamber (SAV) buyurdu:
– Allahü teâlâ, hurileri dört türlü nesneden yarattı. Ayak parmaklarından dizlerine kadar zağferandan, dizlerinden göbeklerine kadar miskden, göbeğinden boyunlarına kadar amberden, boyun ile başları kâfurdan, saçları karanfildendir. Şayet o hurilerin birinin ağzından bir damla su damlasaydı dünyada tuzlu su bulunmazdı. Hurilerin göğüslerinde ait oldukları mü’minin ismi yazılmış olacaktır. Parmakları, kulakları, boyunlarında çeşit çeşit akla hayale gelmedik mücevherleri vardır.
İbni Abbas (RA) rivayet eder:
– Cennette bir erkeğe verilen hurilerin başında hepsinden daha ziynetli ve güzel bir baş huri vardır. Ona, güzel mânâsına “Hûbân” derler. Güldüğü zaman dişlerinden nur çıkar. Diğer huriler ona âşık olurlar. Şayet ağzından bir damla su, acı denizlere düşmüş olsaydı şeker şerbeti gibi tatlı olurdu.
İbni Mes’ud’un (RA) rivayetine göre Peygamber Efendimiz anlatıyor:
-Cebrail kardeşim anlatıyor: “Cennette, meleklerin altın, gümüş madenlerinden köşkler, saraylar yaptıklarını gördüm. Bazen inşaatı tatil edip birbirlerine:
– Durun, durun! Tasarrufumuz, harcımız kesildi, derler
– Sizin tasarrufunuz, harcınız nedir? diye sorduğumda, bana:
– Bu yaptığımız köşkler, sarayların harcı, mü’minlerin hayır amelleridir. Bir mü’min hayır işlerinden uzaklaşırsa biz de inşaatı durdurur, dinleniriz,
"Muhakkak ki kişi (cennette) bir ayda, yani bir ay miktarı kadar zamanda bin huri ile evlenir ve bunlardan her biri ile dünyadaki ömrü kadar aşk hayatı yaşar." (İmam Şa'rânî, Ölüm-Kıyâmet- Ahiret, s. 355, Hadîs No: 645) (İşte zamanın uzaması, zamanın mekana, mekanın zamana tâbi olması)
Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde azametiyle Cennet nimetlerinin özünü ve bu nimete kavuşanı şöyle bildirdi: "Ey Âdemoğlu! Sen dünyâya ne kadar rağbet ve iltifat ediyorsun. O fânidir. Nimetleri ve hayâtı geçicidir. Bana itaat eden kullarım için sekiz Cennet hazırladım. Kapıları da sekiz tanedir. Her bir Cennet'te za'ferândan yetmiş bin bahçe; her bir bahçede inci ve mercandan yetmiş bin belde; her belde içinde kırmızı yakuttan yetmiş bin kasr (köşk); her köşkte zebercedden yetmiş bin dar (ev); her evde sarı altından yetmiş bin oda vardır ve her odanın içinde ipekli kumaştan yetmiş bin yatak döşenmiştir. Her yatak üzerinde bir huri kızı ve her hurinin önünde sarı altından bir sini; her sinide renkli cevherlerden yetmiş bin tabak; her tabakta ayrı bir yemek bulunmaktadır. Biri su, biri süt, biri şarap ve biri bal olmak üzere her köşk altından da dört nehir akar. Her bir nehrin kenarında yetmiş bin çeşit meyvesi ve yetmiş bin renkte yaprağı olan yetmiş bin ağaç vardır. Her ağaç üzerinde yetmiş bin cins kuş olup, her kuş, beni yetmiş bin çeşit ses ile tesbih eder. Benim itaatli kullarıma bunlardan başka her bir saatte gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, kimsenin hatırına gelmediği yetmiş bin hediye bahş ederim. Cennet'imde bulunanların elbiseleri yetmiş kat hülledir. Çok ince ve nâzik olan bu elbiseler birbirlerine engel olmayıp, altındaki elbiselerin renkleri ile karışıp görünürler.
Cennet'ime girenler bir daha çıkmaz, ölmez ve ihtiyarlamazlar. Üzülme, korkma, ağlamaCennette erkeklere huri verildiği gibi bayanlara da gılman mı verilecek?
Cennette erkeklere şehvani duygularını tatmin etmek için huriler verileceği ayetlerle sabit. Bayanlara da bu manada (dünyadaki eşlerinden başka) şehvani duygularını tatmin için gılman isminde erkek hizmetçiler verilecek mi?
Cevap
Kur'ân-ı Kerim'in sadece bir âyetinde geçen "gılman"tâbiri vardır. 52. Sûre olan, Tûr Sûresi 24. âyetinde:
"Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz gılmanlar dolaşır."
Sözlükte "çocuk, bıyığı yeni terlemiş genç, hizmetçi"anlamına gelen "gulâm" kelimesinin çoğulu olan "gılman", anlaşıldığı kadarıyla, Allah'ın (c.c) mü'min kulları için özel yarattığı ve vazifesi sadece hizmetkârlık olan cennet gençleridir. Onlar cennet ehline yiyecekler ve içecekler sunarlar ve bu vazifeyi görmekten mutluluk duyarlar.
Fani hayatın sona ermesinden sonra ebedî bir saadet başlayacak. Orada Allah'ın rahmeti, lütuf ve ihsanı bütün haşmetiyle tecelli edecektir. İşte bu ebedî saadetin ve sonsuz nimet ve güzelliklerin merkezi cennettir. Cennet hem mü'min erkeklerin, hem de mü'min kadınların nimetler içinde yüzdüğü bir mekândır. Yani cennetin nimetlerinden erkekler kadar kadınlar da istifade edecek, bütün nimet ve ihsanlar her iki cinse de verilecektir.
Cennet ve cennetlikler en güzel ve tatlı bir şekilde Kur'ân'da anlatılır. Çoğu yerde mü'min erkeklerle birlikte, mü'min kadınlar da zikredilir. Meselâ, Tevbe Sûresinin 72. âyetinin meali şöyledir:
"Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara devamlı kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası için en büyük mükâfattır. İşte büyük kurtuluş budur."
Cennetlikler ve cennet nimetleri Kur'ân'da anlatılırken cennet ehli için "müttekiler (Allah'tan hakkıyla korkanlar)" ifadesi geçer. Bu kelime hem erkekler hem de kadınlar için müşterek kullanılır. Biri öbüründen ayırd edilmez, ayrı tutulmaz.
Hadis-i şeriflerde geçen ifadeler de hem erkekler, hem de kadınlar içindir. Bütün müjdeler, taltifler, nimetler, ikramlar herkese aynıdır. Bir hadisin meali şöyle:
"Cennet ehli cennete girdiklerinde bir vazifeli şöyle seslenir: 'Şüphe yok ki, siz cennette ebedî yaşayacak ve hiç ölmeyeceksiniz. Hastalanmayacak ve devamlı sıhhatli bulunacaksınız. Sonsuz nimetlere mazhar olacak ve hiçbir zaman hüzün ve keder görmeyeceksiniz.' "1
Başka bir hadis-i şerifte de cennet ehlinin bir hâli şöyle anlatılır:
"Muhakkak, sizden biriniz cennetin en alt derecesinde bulunsanız bile, ona Allah'ın emri ile melekler tarafından, 'Gönlünden geçenleri iste!' denir. O da devamlı temenni eder durur. Bunun üzerine ona,'Kalbinden geçenleri tamamen temenni ettin mi?' diye sorulur. 'Evet' cevabı verince, 'Muhakkak temenni ettiğin şeyler bir misli fazlasıyla sana verilecek' denir."2
Esas itibariyle cennetin nimetleri hem erkek, hem de kadın mü'minler için müşterek iken, bazı hususlarda her iki cins de birbirlerinden üstünlüklere sahiptirler. Bu üstünlüklerin bir kısmı erkeklere mahsus iken, büyük bir kısmı da kadınlara mahsustur. Kur'ân'da cennetlik kadınlar "Ezvâcün mutahharatün" yani "temiz kadınlar" olarak vasfedilir. Bu ifadenin içinde şu mânâlar saklıdır: Cennet kadınlara mekân ve meskendir. O kadınlar o yüksek cennette lâyıktırlar. Aynı zamanda cennet derecelerinin yüksekliği nisbetinde onların güzellikleri de artar. Ve cennet onlarla güzelleşir ve süslenir.3
Yani cennetlik kadınlar, cennetin güzelliğine güzellik katmakta, Allah'ın ebedî yurdunu süsleyen canlı bir unsur olmaktadır. Bu "mutahharatün (temiz)"ifadelerinden ayrıca şu mânalar çıkıyor: "Dünya kadınları cennete girdikten sonra kötülüklerden, kıskançlık ve benzeri çirkin huylardan arınacaklar, içleri de dışları gibi berrak ve ter temiz olacak. Güzellikte hurileri geçecekler."
Peygamberimiz (asm) cennetlik kadınları şöyle anlatır:
"Onların vücutlarının güzelliği ile letafetinden dolayı her birinin baldırındaki kemiğin iliği etinin üstünden görünür. Onların aralarında ne ihtilâf vardır ne düşmanlık ne de çekememezlik."4
Yani cennet ehli kadınlar güzellikte o kadar ileride bulunuyorlar ki, sadece bir tek tırnağı dünyaya görünse güneşin ışığını kapatacak kadar parlaklıkta olan hurilerden daha güzel olacaklar. Bir kadının bundan daha güzel bir şey tahayyül etmesi mümkün müdür?
Cenab-ı Hak hem erkek, hem de kadın mü'minlere kalblerinden geçenlerin bir misli fazlasını vereceğine göre, nimet ve ihsanın derecesini siz düşünün. Artık bu kadar lütuf ve ikramdan sonra "Allah, cennette bir erkeğe çok sayıda huri veriyor da cennet ehli kadınlara neden böyle bir imkân verilmiyor?" denmez. Cennette "yok yoktur." Allah, insan fıtratına en uygun şekilde her türlü nimet ve ihsanı verecek, kimseyi mahrum bırakmayacaktır.
Esas mesele Allah'ın rızasına nail olmak, ebedî saadete liyakat kazanmak, fâni dünyadan imanlı olarak ayrılıp, cennetin kapısına ulaşabilmektir.
Dipnotlar:
1. Müslim, Cennet 22.
2. Müslim, îman: 301.
3. Bediüzzaman Said Nursî, İşaratü'l-İcaz, s. 175.
4. Müslim, Cennet: 14-17.
(bk. Meh
0 notes