M: Sevgili hanımım.. Benim, Mogrul!
Mogrul size sarılarak veda etmek isterdi fakat kendisini ikna edebileceğinizi bildiği için buna kalkışmıyor. Hayatını sizi korumak için feda edebileceğini söylemişti fakat şimdi gidiyor, çünkü kendinizi koruyabileceğinizi biliyor. Bu yazıları okurken çok kızdığınızı ve üzüldüğünüzü hissedebiliyor ama lütfen Mogrul'a kızmayın. Sizin gibi güzel, iyi niyetli, arkadaş canlısı ve anlayışlı biriyle yıllarını geçirdiği için çok ama çok mutlu Mogrul. Dört göz faninin ise yanınızda güvende olduğundan emin bir şekilde gidiyor. O faninin gözlüklerini ödünç aldığını söylemekten çekinse de, Mogrul size yalan söyleyemeyeceği için gerçekleri söylüyor. Biliyor fani çok kızacak ama siz kızmayın. Mogrul mektubunun yavaş yavaş sonuna gelirken sizi her şeyden çok sevdiğini ve her zaman sizi hatırlayacağını unutmayın. Mogrul'un bir de kısa bir özrü var. Mogrul çok çirkin olduğu için sizden özür diliyor. Fani dalga geçip, gülüp eğlenirken siz çok zor zamanlar geçirdiniz ve çok üzüldünüz. Fakat her şeye rağmen faniye karşı Morgul'u savundunuz ve hiçbir zaman tek başına ağlayabilecek bir refakatçı olarak bırakmadınız. Mogrul çirkin olmasaydı fani bunları yapamayacaktı. Bu Mogrul'un hatası ve hatasının çok farkında. Bir daha geri gelirse Mogrul'un tek dileği birazcık daha yakışıklı olabilmek. Eğer daha yakışıklı olursa fani dalga geçemez ve sizde üzülmezsiniz. Mogrul'un bir de isteği var. Haddine değil sizden bir şey istemek ama onca senenin ardından bunu istemeye hak ettiğine inanıyor. Mogrul faniye sizin isteğinizle onlarca kez eziyet etti, canını yaktı ve en sonunda gözlüklerini çaldı ama bunlar için üzgün. Gözlükleri için değil ama diğerleri için çok üzgün. Mogrul'un tek isteği faninin Mogrul'u cehennemden gelen çirkin bir refakatçı olarak hatırlamaması. Mogrul'u yıllarca size hizmet eden ve tek övüneceği şey bu olan bir melek olarak hatırlamasını istiyor Mogrul. Eğer bunu sağlarsanız çok mutlu ve bir o kadar da huzurlu olabilir.
Artık gitme vakti..
Mogrul sizi çok seviyor ve faniyi de ne kadar çok sevdiğinizi biliyor. Birbirinize sıkı sıkı sarıldıktan sonra sizi kimsenin yenemeyeceğinin de farkında.
Mogrul faninin gözlüklerini hiç çıkarmayacak ve bu yüzden daha yakışıklı olabilecek. Bir ümit belki de ufak çocukların kendisinden korkmamasını sağlayabilecek.
Kendinize ve faniye çok iyi bakın hanımım.
Sizi hayatından bile daha çok seven Mogrul.
bu sokaklar bir parçanı taşıyor artık. içinde tarifi olmayan bir hisle dışarı atıyorsun kendini. vardığın yer hep aynı. aynı sokak, aynı sokak lambası. aynı acı. kapıların yüzüne çarpılmasına alışıksın aslında ama bu kez çok canın yandı. dedin kendine "geç git kızım, burası sana cehennem olacak. burası ev denen bir mezar oldu sana. git kızım. kaç git." kaçıp gittin. o sokakta paket bitirdin. köşede göz yaşlarına boğuldun. o sokak lambası altına bir çizik daha attın. gittin işte kızım. yolun sonu aynı yere vardı ama artık sen sende değildin. gözlerin kan çanağı, yanağında hâlâ hissiyatını taşıdığın o tokat izi. adımların hızlı değil. kaçmak ister gibi yavaşça yürüdün o sokağı. aradığın kimse açmadı telefonu. tamam, dedin geçtin. tamam, yine yapayalnız kaldın. alışıksın kızım. neden doluyor gözlerin. iyisin, sus ve gülümse. tekrar geç o sokaktan. tekrar ama bu sefer koşarak. bırak kesilsin nefesin. bırak geçsin günler. güneş doğsun ama sen aynı acıya ebelik yap. o acı büyüyor koynunda. bağrın yanıyor ama sesin çıkmıyor. sözler de bir yere kadar. eskisi gibi değilsin sen. bir gecede büyümeyi öğrendin. bir günde ise acının iliklerine işlemesini. sesin bir fısıltıdan ibaret. için kan revan. boğazında bir yumru. gözlerin dolu ama akacak yaş kalmadı. şimdi ne vakti bilmiyorsun. kaçtığın her saniye yakalanıyorsun. koştuğun her an düşüyorsun. şimdi ölme vakti. buna gücün yetecek mi? hayır. çekmeye devam et aynı karın ağrısını. acı bedenini mâbed bellesin. sen sus ve alış. başka yolu yok bunun. alış ve öl. duyguların yok artık. hislerin yok. anlamazlar seni. konuşma daha fazla. eyvallah çek, git. şimdi gitme zamanı.