Tumgik
#hatıralarım
gunduzungecesii · 8 days
Text
Bir fırtına düşün bütün dünyayı birbirine katsın sonra bir ölüm sessizliği ve gökyüzünde görüp göre bileceğiniz en parlak hilal ve yıldızlar çıksın işten tam o an bizim fırtınamız bütün dünyayı birbirine katıcak.
2 notes · View notes
luxuriadekatlon · 8 months
Text
"Kelimeler siliniyor kendiliğinden Artık yalnız kalamıyorum Korkuyorum, aklımı kaybediyorum Daha fazla şarkı yazamıyorum"
1 note · View note
avalonunezgisi · 12 days
Text
udum ile caddelerde rüzgar çalabilyorum
4 notes · View notes
ay-misali · 2 years
Text
Ortaya çıkardığınız bir güzelliği, elinizdeki bir kıymeti, anlamayana gösterir, bilmeyenle paylaşırsanız hevesiniz kırılabilir. Bakmayı bilmek ve sahiden anlamak da marifet istiyor.
Vâkıa sûresinin altmış sekizinci ayetinde, "hiç içtiğiniz suyu düşündünüz mü" diye soruluyor.
Parmak izleri gibi, suların hepsi birbirinden farklıdır. Her kaynağın bir dili, bir özelliği vardır.
İbrahim Tenekeci
86 notes · View notes
proofhead · 3 days
Text
Jules Verne’nin Atlas Tarih’teki Yolculuğu
Ülkemizin yayımlandığı günden beri kalitesini hiç bozmayan, pek çok konuyu ülkemizde tarihi belgeler ışığında ilk kez dile getiren ve özellikle yayımlandığı ilk dönemlerde ciltli olarak yayımlanması sayesinde her sayısı ayrı bir kıymetli olan Atlas Tarih Dergisi’nde elbette dünyanın gördüğü en büyük fantezi bilim ve coğrafya yazarı Jules Verne de kendisine yer bulmuştur. Blogda önceki yıllarda…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
lemonsherbett · 2 years
Text
Nilay hocaya kızıyorum ama aynı zamanda çok iyi ezber yapmaya başladım Yahya Kemal'in en ünlü eserlerini sayim mi
1 note · View note
fikret-i · 7 months
Text
Maddi ve manevi anlamda iç açıcı olmayan çocukluk dönemi geçirdim. Gerçi gençlik dönemimin de pek sağlıklı bir dönem olduğu da söylenemez. Doksanlı yılların ortası, ilkokul yıllarımdı. Cadde üstünde kıraathane tarzında çay ocağımız vardı. Dükkânın kazancı iyi, işler yolundaydı. İşyeri amcamın, işletmesi babama aitti. Seçim senesiydi. Amcamla babam farklı siyasi görüştelerdi. Eskiden beri öyleydi ama bu sefer amcam, kendisinin dediği yönde oy vermesi noktasında çok ısrarcı oldu. Seçim oldu. Babamın oy verdiği kişi belediye başkanı oldu. Amcam ve çocukları bu durumu hazmedemedi iş yerinin boşaltılmasını istediler. Babam, bunun üzerine bir üst sokakta satılık olan arsayı aldı, büyükçe bir iş yeri yaptırdı. Kıraathaneyi buraya açtı. Tabi bu inşaat sürecinde çok zorlandı. Borçlandı. Kıraathane de beklenilen kazancın yarısını dahi kazandırmadı. Borçları ödemeye gücü yetemeyecek duruma geldi. İnşaat malzemelerini aldığı esnaf, ödeme tarihinde anlaşmalarına rağmen çok zam geliyor diye babamın borcunu faizlendirmek istedi. Borcuna karşılık faiz uygulamamak için babamın kiralayarak ticaret için diktiği yaklaşık yedi yüz kök kadar kavak ağacı vardı. Onu istedi. Birkaç seneye büyüdüklerinde yüklüce getirisi olacak o ağaçları babam vermek zorunda kaldı. Annemin öyle zoruna gitmişti ki. Ağlayıp duruyor, babama kızıyordu. Bu esnaf sadece bize değil birçok kişiye aynı gaddar yöntemi uyguluyordu. Çok sürmedi birkaç ay sonra bir trafik kazasında paramparça olarak can verdi. Ne diyelim. Azap çok zor. Ohh diyemiyor insan, Allah taksiratını affetsin. Bu esnaf evliydi çocuğu yoktu. Serveti, kardeşlerine yarısı da borç defterleriyle birlikte karısına kaldı. Adam öldü. Ödemeyi biraz daha geciktirebiliriz ümidindeyken. Kadın, ödeme günü kardeşleriyle kapımıza dayandı. Babam borcun bir kısmını daha ödeyememişti. Kadına, kardeşlerine biraz daha süre vermeleri noktasında talebini ne dediyse kabul ettiremedi. Elimde bir şey kalmadı, evde televizyon, buzdolabı var değerli olarak isterseniz onları alın dedi. Merhamete gelirler diye beklerken tamam deyip televizyonu ve dolabı sırtlayıp götürdüler. Yaşadığımız kâbusu izah edemem. Evde ablalarımın ve benim akşamları izleyerek eğlenip vakit geçirdiğimiz televizyonumuz gitmişti. Annemin eli ayağı sayılacak buzdolabımız gitmişti. Oracıkta hepimiz çöküverdik. Babam dirayetli durmaya gayret ediyor, yenisini, daha iyisini alacağım diye bizlere teselli vermeye çalışıyordu. Akrabalarımız, tanıdıklarımız mı? Ne demişler: “Düşmeye gör.” ‘Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini, akrabanın akrabaya kimse bilmez nettiğini’ diye söz var ya! Herkes sen iyiysen iyi, sen güzelsen güzel. Kıraathanede işler yolunda gitmeyince babam, iş yerini başkalarına kiraladı. Onlar da düzgün kira vermedi zaten. Borçları ödemek için ailecek sonbaharlarda Çukurova’ya pamuk toplamaya, kışları Kıbrıs’a fidan dikimi ve portakal işlerine, ilkbaharlarda Maraşaltı dediğimiz Narlı Ovasına çapa yapmaya. Benim üniversite yıllarıma kadar gidip geldik. İşler düzeldi ama. Bize kocaman kâbus dolu hatıralar bıraktı. Çok şükür sıhhatimiz yerinde, işler yolunda artık. O iş yeri eve çevrildi. Üst katını da tayinim memleketime çıktığı sene kendim daire yaptırdım orada oturuyorum şimdi. Arada hatıralarım canlanıyor, duygusallaşıyorum. O yılları düşünüp şimdiki halime de baktıkça çok çok şükrediyorum. Kader cihetiyle olması gerekiyordu, yaşamamız gerekiyordu o zorlukları. Bize çok şeyler kattı o zorlu günler. Hastalıkların, vücudu daha büyük illetlere karşı idmanlaştırdığı gibi bu zorluklar da bizi pişirdi. Ben mesela o zorluklar olmasaydı okumayacaktım. Faizin f sine, borcun b sine yaklaşmaktan korkuyorum. Ablalarımın da durumları iyi, onlar da iktisadı öğrendiler bir nevi. Anne babam da sağ ve sıhhatliler, kendi evleri, emekli gelirleri de var. Yaşayış itibariyle zor yıllar geçirsek de netice itibariyle güzel meyveler bıraktı o zorluklar elhamdülillah. Hülasa: İnşirâh Suresi 5. ve 6. Ayetlerinde belirtildiği gibi. Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.
Tumblr media
64 notes · View notes
1blogibi · 7 months
Text
kader benden her şeyi çalmadı. henüz seninle ilgili hatıralarım var.
58 notes · View notes
ruhumunizii · 8 months
Text
nereye gidersem gideyim, kiminle olursam olayım aklıma geldiği an darmadağın edecek beni bazı hatıralarım. dünya kendimden kaçabileceğim kadar büyük bir yer değil."
66 notes · View notes
gunduzungecesii · 1 year
Text
Zaman her şeyin ilacı derler. Eğer sevdiğin insanla arana zaman giriyorsa zaman; hiçbir şeyin ilacı olamaz.
11 notes · View notes
istiihza · 2 months
Text
daha üç beş ay önceki hatıralarım bile senelerce uzak bir maziye ait gibi görünüyorlardı.
32 notes · View notes
paraspandaras · 3 months
Text
“… Büyüdüm ve belirsiz beklentilerime cevap verecek bir şey bulamadım; aksine, etrafım daraldı ve karardı, geçmişe dair belirsiz hatıralarım silikleşti, önümdeki ufuklar yavaşça kapandı ve gri bir karanlıkla doldu. Yakında zamanım gelip sonsuz dinlenmeye dönecek ve bu dünyayı çocukluğumun gizemli seraplarının sebebini hiç anlamadan terk edeceğim; beraberimde, bulamadığım kayıp bir yuvanın ve maalesef hiç kucaklayamadığım, özlemle beklediğim bilinmeyen varlıkların hüsran dolu bir özlemini taşıyacağım.”
Pierre Loti - Madama Chrysanthéme
Tumblr media
24 notes · View notes
mentra · 5 months
Text
Bin seneden fazla yaşamışım gibi hatıralarım var
33 notes · View notes
ruhumbipolar · 11 months
Text
aklıma geldikçe dişlerimi kasan anılar var hiç gitmeyi bilmeyen beni kıvrandırmaktan zevk duyan hatıralarım var.
#b
53 notes · View notes
gercekhikayem · 2 years
Text
Evliliğimi bitiren güçler
Evlilik hayatımda hiç bir şey istediğim gibi gitmedi. Kurduğum iş battı, ailem söz verdiği desteği yapamadı, ben depresyona girdim, borç aldığım karanlık tiplere yıllarca borç ödedim. Karım da zaten varlıklı bir ailenin kızı idi. Başlarda hep sana destek olurum derken, artan tartışmalar sonunda bir gün bir anda dayanamıyorum artık dedi ve anlaşarak ayrıldık. Şimdi onun da benim de farklı hayatlarımız var. Evlilik sürecimin sona ermesindeki tüm gerçekleri ise yıllardır görmediğim eski karımın, iki hafta önce evleniyorum haberi ile birlikte onda olduğunu bile unuttuğum bazı eşyaları göndermesi ile öğrendim.
Eski eşimin, geri gönderdiği kutudan evi terk ederken kendi eşyalarına karışan bir kaç kitabım, süs eşyaları, fotoğraflar, ona aldığım ufak hediyeler ve hediye ettiğim eski tablet bilgisayar da çıktı. Açtım içinde tek bir dosya yok. Herhalde bırakırken her şeyi silmiş. Pek anlamaz bilgisayar işlerinden yine de silip bana tek bir fotoğraf bile bırakmamasına acı acı güldüm. Evde film izlemek için kullanırım diye açtım ve tekrardan kurulum yapmaya başladım, eşim ile düğün işleri için ortak aldığımız mail adresinin şifresini istedi. İlk denemede buldum, düğün tarihimiz yapalım demiştik çünkü. Bir anda buluttaki yedekten dosyalar tekrar inmeye başladı, sadece hafızasındakileri silip mailinden çıkış yapmış demek ki. Onlarca sayfa yazı hatıralarım başlığı altında, eski fotoğraflarımız ve bir kaç tane daha önce hiç görmediğim adam ile sıradan fotoğraf. Gidip bir bira açıp ilk sayfadan okumaya başladım. Yazılar biz evli iken başlıyor ve boşandıktan sonraki dönemi de kapsıyordu. Şimdiden söyleyeyim başlangıç kısmı buraya seks hikayesi okumak için gelmişler için sıkıcı olabilir ama sonrasında aradığınızı bulacaksınız. Tarihli başlıklar karımın aldığı notlar, aynı tarihte benim yaşadıklarımı bilmeniz önemli ise kendi notlarımı da ekledim. Karımın notları bir anı defteri gibi uzundu ben birçok alakasız gün ve sayfaları eklemedim, diğerlerini de kısaltıp ve sadece isim ile geçtiği kişilerin kim olduğunu ekleyip size aktardım.
06.10.2015
Annem ve kardeşim Figen’in tavsiyesine uyup sonunda günlerdir bahsettiği psikoloğa gitmeye karar verdim. Ertan’ın haberi yok. Annemin ayrıl o hödükten lafları başka türlü bitmeyecekti. Biraz sesi kesildi en azından. İlk dört seansta da hep ben anlattım. Bu evliliği kurtarmak istiyorum. Annemin gönderdiği psikolog annemden de bir çok boş laf dinlemiş gibi ve lafları annem ile aynı kafada. Galiba sadece evli kalmamı savunan tek kişi benim. Zor aylardan geçtik ama Ertan’ı seviyorum hala.
21.10.2015
Ertan’ın ağzını bıçak açmadı bütün gün. Kurdan dolayı zarar etmişler, bir de ödedikleri avans yanmış. Bağırdı çağırdı bana da. Sevdiğim evlendiğim adamdan git gide uzaklaşıyor. Biz aşıktık evlendiğimizde, üç kuruşa da geçiniriz. Anneme söyleyince, gittin kendini bir çulsuza patlattın. Zengin bir koca bulamadın, uğraşma dedi. Hala niye, yıllarca peşimden koşan çocukluk arkadaşının oğlu Tolga ile evlenmedim laflarında. O yapışkan adamdan kurtulmak için iş değiştirdim. Oturdum ben de ağladım. Tüm altınları Ertan’a verdiğimi duysa daha da çıldırır.
30.10.2015
Bugün kız kardeşimin hem sözü hem nişanı vardı. Damat ile Erasmusta tanışmıştı, orada üniversite okuyan bir çocuktu. Çocuk yarı Alman ve işi orada olduğundan Almanya’ya taşınacaklar diye tüm süreç hızlandı. Düğün yazın olacaktı şimdi Aralık Ocak gibi olacak. Ailesi zengin diye annem gün boyu Ertan’a ve bana laf soktu. Ertan cevap vermedi ama bahane bulup erken döndü. Damadın kayınpederi beni sormuş, gelinin ablası olmasa onu da bana isterdik demiş. Evli olduğumu duyunca özür dilemiş. Anneme kalsa beni adama vermeye hazır. Büyük bir şirketin yönetim kurulu başkanı imiş, karısını iki sene önce kaybetmiş. Yok artık anne diye kardeşim ile kızdık. 50 yaşında adama mı verecektin beni. Kardeşime kaynana olurum :)
07.11.2015
Ertan iki haftadır işi kapamak ile uğraşıyor ve üç yıllık evliliğimizde ilk defa beni bu kadar ihmal etti. Bu gece beraber oluruz diye hazırlanmıştım geldi, çok terliyim dedi yemek yedi, sızdı. İnternette dolaştım, bir kaç aşk filmine baktım, grinin elli tonu diye erotik bir filme takıldım. Bunu psikoloğa anlatmalı mıyım bilmiyorum. Evlendikten beri ilk defa kendimi okşayarak boşaldım. Kocama ihanet etmiş gibi hissettim ve bütün gece uyuyamadım. Ertesi gece o istedi ama adetim başlamıştı bir şey yapamadık. Eskiden olsa adet dönemlerinde onu bir şekilde boşaltmanın yolunu bulurdum. İçimden ağzıma almak bile gelmedi.
12.11.2015
Geçen seansta anlatmadım ama bugün dayanamayıp kocam ile azalan cinsel hayatımız ve kendimi tatmin sonrası yaşadığım duyguları anlattım. Yaşadığım sıkıntıların kaynağının evliliğimiz olduğunu, yatak bitti ise evliliğinde bittiğini söyledi. Kocamı seviyorum dememe, bir sürü psikolojik terim ile karşı çıktı. Kendimi okşarken kimi düşündüğümü sorguladı. Kimseyi dedim. Mutlaka biri vardır diye ısrar etti. Sinirimi bozuyor bu kadın. Adetim bitmiş bu gece kocam ile olmak istiyordum. Kardeşimin kınasında ne giyeceğim konusu kıyafet alacak param mı var kavgasına döndü. Sırtımızı dönüp uyuduk.
26.11.2015
Uzun süredir yazamadım, tablet evde kalmış. Önce Ertan ile benden sakladığı bir konu için kavga ettik. İş kurarken borç aldığı eski bir arkadaşı eve haciz gönderdi. Ailesi borç bulup kapattı. Eve birilerinin eşya götürmek için girmesi ikimizin de sinirini bozdu. Kavga etmedik ama sen bunları yaşamamalıydın biraz annenlerde kal istersen ben de İstanbul’daki eski arkadaşlara gideyim bir şeyler çıkar belki dedi. Beraber mücadele edelim dememe aldırış etmedi. İki hafta annemde kaldıktan sonra tekrar evimdeyim.
Psikolog kadın evden ayrılmanın beni güçlendirdiğini söyledi. Seks konusunu çok deşiyor veya aylardır sevişmiyor olmamız yüzünden o konu bana da cazip geliyor. Yaklaşık iki ay aradan sonra evde tekrar beraber olduğumuz gece içime girer girmez boşaldı. İlk zamanlarda çok azdığında böyle erken boşalır sonra ikincide kendini affettirirdi. İkinci olmadı uyuduk sarılarak.  Gece aklıma geldi. İstanbul’daki en yakın arkadaşı çok içerdi. Sabah kabul etti hem içkiye başlamış hem de anti depresan kullanmaya. Yine kavga ettik.
BENİM NOTUM : Bu son satırları okurken kafama dank etti. Hızlıca maillerini buldum. Annesi bir gün depoya gelmiş, evliliğimizdeki sorunlara çok üzüldüğünü söylemiş tanıdığı diyerek bu kadının telefonunu vermişti. Ara bir konuş destek olsun, kızım duymasın hayatınıza karışıyorum diye kavga çıkarır demiş, karına kına için kıyafet alırsın benden olduğunu söyleme diyerek para da bırakmıştı. Ah salak kafam. Beni hiç sevmeyen kadından nasıl şüphelenmedim, parasızlık yüzünden. Gitmemiş ama telefon ile konuşmuştum bir iki kere. Karımın aşkını test etmek için evi yatağı ayırmamı önermişti. Verdiği ilaçlar da yarı sarhoş yapıp erkekliğimi bitirmişti neredeyse.  Karımın anılarını bir bitireyim seni de ziyaret edeceğim orospu. Arada eve gitmememin bir diğer nedeni borç aldığım tefecilerin eve gelmesini engellemekti, derdim karımı korumaktı.
02.12.2015
Psikolog haklı galiba. Kocamın zor zamanında yanında olmak için çaba harcamak isteğim çok az ve kocam da beni yanında istemiyor. Çevremde bana hala ilgi gösterenleri veya evlenmeden önceki erkek arkadaşlarımı konuştuk. Kocam dışında cinsel hayatımı sorguladı. Kocamın ilk ve tek olmasına şaştı. Bir liste hazırlamamı ve o erkeklerden hangisi ile evli olsam hayatım nasıl olurdu konuşalım dedi. Zorlanarak bir liste hazırladım.
- Berk: Üniversitede iken bir iki ay çıkmıştık. Bir kaç kere tekrar çıkmayı denedi, kocam ile çıktığım dönemlerden sonra hiç görmedim
- Tolga: İlk patronum, annemin çocukluk arkadaşının oğlu benden dört yaş büyük, 32 yaşında, tam bir çapkındı. Nişanlı iken bile asılmış iş değiştirerek kurtulmuştum.
- Zafer, bürodaki muhasebeci. Evli olmadığımı düşünüp doğrudan annesini göndermek isteyen köylü bir tipti. Çok utanmıştı, kızlar hala sana aşık diye alay ederler. Bir kız arkadaşı var ama benimle konuşurken çocukça kızarır panik yapar. Çok kültürlü çok bilgili sohbetini çok severim.
- Caner, eski komşunun çocuğu. Benden altı yaş küçüktü. Platonik olarak aşıktı bana çocuk
- Melih, gülücük ile ekledim. Kardeşimin kayınpederi söze geldiklerinde beni de istemişti.
09.12.2015
Psikolog ile liste üzerinden geçtik. Beni onlar ile evlensen nasıl bir hayatım olurdu üzerine hayaller kurdurdu. Anlattıklarımdan aradığım erkeğin Tolga olduğu sonucunu çıkarmış. Bir deneme daha fena olmaz diye konuyu deşti. Evliyim ben diye itiraz etmediğimi seanstan çıkınca fark ettim. Bitti mi gerçekten her şey :( Sonra ilginç bir şey söyledi. Son seanslarda kocanın ismini hiç anmıyorsun dedi. Artık ayrılma yoluna girmiş gibisin bence o mastürbasyon günü evliliğin bitmişti ama sana söylemedim dedi. Karşı çıktım. Tekrar beni zayıflatanın kocam olduğunu aslında güçlü bir kadın olduğumu anlattı. Bu saydığın kişiler veya başka birisi ile cinsellik yaşarsam kocama karşı bir suçluluk hissetmeyeceğimi iddia etti. Ne garip bir kadın, psikologlar hep böyle midir? Eve döndüm. Bu işi başkaları ile değil kocam ile konuşarak çözmek istiyorum. Aradım. Yeni projeleri için çok çalışması gerektiğini bir süre eve gelmeyeceğini söyledi.
22.12.2015
Kocam da ben de annelerimizin evindeyiz. Sanki sevgili olduğumuz günler gibi arada telefon ile konuşuyoruz. Hesabıma gönderdiği para ile kına için kıyafet aldım. Eğlence de sadece kardeşimin arkadaşları ve iki aileden kadınlar davetli. Gelinin ablası olduğumdan kısa dekolteli bir elbise seçtik. Ama fazla kısa ve dekolte oldu galiba. Kardeşim kına çıkışı damadı görünce başka bir eğlence planı yaptılar. Damadın annesi olmayınca, anne görevlerini yapan halası, sizi biz bırakırız gitsin çocuklar diye ısrarcı oldu. Otoparkta önümüzde duran jipe tırmanmaya çalışırken direksiyondaki Melih ile göz göze geldik. Aslında onun gözleri daha çok, oturunca götüme kadar açılan bacaklarım ve derin dekolteli göğüslerimde idi. Acele ile annemin çantasındaki şala sarıldım. Adam göreceğini görmüştür çoktan. Kardeşim kırmızı don giy demişti bir de. Orospu gibi olacaktım iyi ki dinlemedim. Halanın teklifi annemin de hemen atlaması ile rotayı lüks bir kafeye çevirdik. Annem ile damadın halasının kıyafetleri, şık kına kıyafetleri, benim ise sarıldığım şala rağmen süper minim ve sade tül ile kaplı omuzlarım sahne kıyafeti gibi.  Bir saatten fazla süre iki kadın da sadece Melih’i övdü, anneme vurduğum dizler sonrası susmayı başardı. Melih’in gözleri hep bende iki kadın kendini düğün muhabbetine kaptırdığı anlarda da güzelce muhabbet ettik, kalkarken kartını verdi. Düğün alışverişi için İstanbul’a geldiklerinde siz de gelin çocuklara eşlik ederiz dedi. Gece yatarken adamın kartını attım ama telefonunu kardeşin kayınpederi gibi zararsız bir isim ile kayıt ettim. O dev arabaya bindiğimde yanımda kimse olmasaydı, daha ileri gider miydi? Benden 22 yaş büyük erkeğe dur derdim büyük ihtimal. O yaştakilerin siki  kalkıyordur herhalde. Kocamınki 32 yaşında kalkmaz oldu ya. Kalksa da bana ne, aylar oldu neredeyse doğru düzgün sevişmeyeli ama bu gece aklıma kocamın siki değil 50 yaşında adamlarınki kalkıyor mu düşünceleri geliyor. Tolga kardeşine mutluluklar diye mesaj atmış. Haftada bir sudan sebepler ile mesaj atar zaten, cevap yazmam. Buna cevap yazdım. Gece ikiye kadar mesajlaştık. Konuyu yatakta yalnızsın ben de yalnızıma getirince yazmayı kestim.
01.01.2016
Dün kocam ile yılbaşı için evimize geldik. Sanki son üç ayda on yaş yaşlandı. Saçları iyice seyrekleşmiş, biraz da zayıflamış.  İçmiyormış ama sigaraya başlamış. Dolap bomboştu, markete gidip doldurdum. Yemek sonrası sadece bakıştık ve sevişmeye başladık. Göğüslerimi filan öperken yavaş yavaş havaya girmeye başlamıştım ama bir şeyler eksikti sanki. Göğüslerimi yalayan kelleşmiş kafa aşık olduğum adama ait değil gibiydi. Elime aldığım sik de o adama ait değil gibi hissettim. Taşlaşmış olurdu şimdiye kadar, bu ise yarı sarkık duruyordu. Sonraki dakikalar sikini kaldırmak için oral seks, iki kere içimde sönmesi, tekrar oral seks, sonra yarı sert olarak içime boşalması ile geçti. 12 olmadan uyuduk. Ertesi gün tatil olmasına rağmen psikoloğu aradım. Sonunda lafı dün geceye getirdim. Başka bir kadın olabilir mi, yoksa bu yaşta az bir ihtimal stresten olur, normal değil dikkat çekmeden bir yokla istersen dedi. Ayların gerginliği ile doğrudan sordum, beni önce paranoya ile sonra nasıl stresli günler geçirdiğini bilmemekle suçladı. Ben onu ihanet ile. O bana senin aklından geçiyor veya yapıyorsun ki suçu bana atıyorsun diye bağırdı. Ben orospu değilim deyip kapıyı vurup çıktım.
06.01.2016
Dün öğle saatlerinde eve gidip iki bavul eşya alıp çıktım. Yazmak ve akşam film seyretmek rahatlatıyor. Masanın üstüne özür notu bırakmış. Beş gündür aramadı bile. Beş gündür ise her akşam Tolga ile yazışıyoruz.  Nişanlısından ayrılmayı düşünüyormuş kadınları hep seninle karşılaştırıyorum dedi. Her gece konuyu sekse benim ile olma hayallerine getirmeyi başarıyordu. Övgüler duymak önceleri rahatsız etse de kendimi iyi hissettirdi. Gittim alışveriş yapıp cesur kıyafetler aldım. Genç ve güzelim hala kocam değerini bilmese de bilen çıkıyor işte. Tolga ile gece yarılarına kadar yazıştık yine, arabaya atlayıp bizim eve gelip odama girmemek için kendimi zor tutuyorum yazdı. Odama girse ne tepki vereceğimi sordu? Bilmiyorum yazdım. Offf bilmiyorum gerçekten çok şık her gördüğümde, çok güzel kokar daima. Figen odaya aniden dalınca yarım kaldı yazışmalarımız. Damat geçen ayki bir sevişmelerinde içinden çıkmayı becerememiş ya hamileysem paniğinde. Dertlere bak. Ben evliyim erkek yüzü görmüyorum, bunlar iki senedir tavşan gibi sikişiyor. Onlarla alışverişe gitmedim diye kayınpederi beni sormuş, düğün sonrası Almanya’ya gitmeden önce arkadaşlara yemek verilecekmiş seni de çağırıyor dedi. Abla bana kaynana olursan kötü davranmazsın değil mi diye alay etti. Halaları ablan kınada ne güzeldi, Melih yol boyu ondan bahsetti demiş. Bunları psikoloğa anlatmadım. Son bir iki seanstır verdiği tavsiyeler çok daha yapıcı geliştirici, kadının derdi kocam ileymiş galiba. Bunu söylememe çok güldü, en büyük sorunun oydu çözdük dedi.
09.01.2016
Dün öğleden sonra kardeşim düğününü nihayet yaptık. Üç aya sıkıştı ama her şey dört dörtlük oldu. Annemin dediği gibi para her kapıyı açıyor. Kocamı hiç istemediği için bizim düğünde pek destek olmamıştı. Şimdi hem o hem de damadın babası elini cebine atınca güzel bir düğün oldu. Benim için garip bir ortam oldu. Annemin davetlisi olarak Tolga ve babası da düğüne gelmişti. Ben de kocasız gelince Tolga ile yan yana oturduk. Düğün boyu Melih’in gözleri üstümde, Tolga’nın elleri her fırsatta bacağımın üstünde, arada kulağıma beni hemen burada istediği gibi şeyler fısıldamasına ses etmedim. Düğün sonrasındaki yemeğe sadece aile davetli olduğundan Tolga kalamadı. Bu sefer de Melih yanıma oturdu. Gelinden daha güzeldiniz bu gece ile başladı iltifata sonra da Şile tarafında yeni açtıkları otelin kahvaltısını öve öve bitiremedi, bir gün mutlaka gelmem gerektiği ısrarları sonucu haftaya sözleştik. Bahanesi gelinine Almanya’ya gitmeden kalıcı bir hediye almak ve benim yardımcı olmam. İyi dedim güzel bir kahvaltı eşliğinde, ağzımın içine düşen bu kart herifi eğlerim eğlenceli olur. Gece dönerken ısrar etti ve şöförünü verdi. Gebze’ye kadar şöför ile gelmek ne güzel bir şeymiş. Aynı gecede iki erkeğin benim için divane olması da ayrı bir güzellik. Yol boyu Tolga ile yazıştık. Beni düğün kıyafetim ile görünce çarpıldığını annem yanımızda olmasa otelde bir oda tutup oraya çıkartacağını yazdı. Gelmezdim ki yazınca ben de önünde diz çöker gelinin parmağındaki yüzüğü sana takmakla tehdit ederdim. Hangisini seçsem kötüymüş cevabıma odada yarım saat kalsak cevabın bu olmazdı yazdı. O sırada kocamdan soğuk bir kardeşime mutluluklar mesajı geldi. Sanki uzaktan akraba telgrafı. Niye odada ne varmış ki diye cevap verdim. Yarın buluşursak öğrenirsin yazdı. Evin önüne gelene kadar kararsız kaldım. Düğün için ağda yaptırdığım her yerim ağdacı dokunurken bile yanmıştı, kadın dekolteme ağda yaparken ıslanacağım diye utanmıştım. Öğleden sonra bürona uğrarım yazdım. Anında cevap verdi. Beni iki gibi evden alacakmış, Kartepe taraflarında güzel yerler varmış. Otel demenin ne anlama geldiği belli. Geri dönmek için çok mu geç? Bu son cümleyi buraya yazdığımda sabah olmak üzereydi ve hala uyumamıştım. Ertan’a attığım uyudun mu mesajına iki saattir cevap yok. Sabah dokuzda ne var diye öküzce bir cevap yazmış. Ben de odama gittim ve en iyi çamaşır takımımı, mini dar eteğimi ve üzerine dar boğazlı kazağımı giydim. Siyah çoraplar üzerine, diz altı çizmeler ile kendimi aynada çok beğendim.  Göğüslerim daha dikkat çekici böyle. Anneme altımdaki kıyafeti göstermeden uzun palto ile evden erken çıkıp sokağın başındaki kafeye oturdum.
BENİM NOTUM
Baldızın düğün gecesi kendi düğünümü hatırlayıp sabaha kadar içmiştim. Mesajını sabah gördüğümde gece benim attığım öküz gibi tebrik mesajını da ayık kafa ile görüp kendimden utanmıştım. Yine kavga ederiz korkusu ile bir şeyler yazmaya korkup geçiştirmiştim. Eski karımın yazdıklarını okudukça konunun nereye gideceği belli olmuştu. Tolga orospu çocuğunun altına yatmak için evden çıktığı yerde sinirle masadan kalktım ve bir bira daha açtım. Korkum orada olanları da anlatması idi. Aynı zamanda da ertesi gün yazdığı uzun sayfayı görünce o günün ayrıntılarını ne kadar bilmek istediğimi fark ettim.
devamı için takip edeceğiniz adres aşağıda.
https://gercekhikayeciniz.blogspot.com/2022/10/evliligimi-bitiren-gucler.html
268 notes · View notes
sairruhlubimuptela · 1 month
Text
Tumblr media
Karanlığı vardı yüzünün
Öptüğüm sanrılarla
Rutubetli bir yalnızlık vardı
Üşürdüm
Çekinik davranırdın
Dudaklarıma ölüm kalım emri
Verilmişti nedense teninden
Sakince uzaklaşmamı beklemiştin
Öteki tarafta uzanamadığım
Yarım yüzyıldan kalma hislerimle
Göçerdim kentinden bir diğerine
Gözlerimi gör ki
Yarım bakıyor aydınlığına
Şafak sayılı hatıralarım
Kokun tedavülden kaldırılmış
Yakılıp yıkılmış parfümeri dükkanı
Sayıklıyorum ardından
Sürünerek attığın adıma
Adımı katarak
Bir kez daha diyorum adını
Şiirlerim sana gelmiyor mu
Yollarda kamyonlarda
Posta kutularında mı
Kaldı ki ben intihar ediyorum
Her bir kelimeye karşılık
Sayıklayışlı ruhumu
Biliyor musun
Buraların havası yetmiyor
Sen gibi içime çektiğim
Hülasalı serzenişlerim
Senden sonra çok kelime geldi geçti
Kimi dertli kimi kisveli
Ne derlerdi bilinmezdi
Ahındır üzerime çöken
Kalemimi sivrilten
Her gece ama her gece
Yüreğime bir bıçak gibi saplamalı
Aşklar akıyor damlıyor
Öksürüp ölmek gibi yaşıyor
Kahırlı kaderini silmekten
Tayin süreçlerini kemirmekten
Defolup memleketine gelmekten
Çaresi kalmamış
Yakarışlı terminaller görmekten
Sana sığınmıştı
Aşkına kul köle olmadan anlamamıştı
Kazanın dibini boylamamıştı
Hasretlik kaynayan çorbasından
Bir kaşık almamıştı
Anladı kapladı içini
Adım attı her yerine dünyanın
Bulamadı zehr-i mekanını
Kendimle
Üçüncü tekil şahış kipiyle
Konuşma şanına yükselmiştim
Anne ben iyi biri miyim
Yoksa rüyalarım benimle
Kabuslu tiyatrolar mı oynuyor
Gece karanlığında
Hastalığın koynunda sana sarılışım
Yaşatacaktı beni hasılı aşklarında
Tükenmeli ömrüm
Karalamadan defteri kağıdı
Silmeyi bilmeden yırtığım
Kalbine çivi çakmışım
Üstünde kirli paslı bir ayna asılı
Kalbine her baktığımda
Sende olmayan benimi görmüşüm
Aşk sanmış bu kara cahil halim
Ayrılığındı düşen ayna
Kendimi göremedikten sonra...
Ξ.
'Ben Kimdim Anne'
16 notes · View notes