Tumgik
#hayvanlara
O veteriner hekim anlatıyor: 'Köpek' bölümünden sonra atandığım 'kedi' bölümünde de kıyım vardı, izinli olduğum gün 48 kedi birden ölmüş ve benim nöbetime yazmışlar; kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var!
Beykoz Belediyesi Hayvan Barınağı'ndaki işine son verilen veteriner Hekim Ege Kabataş'a ulaşarak görüşme talep ettim. İddialarını kendisinden dinlemek, sosyal medyada gördüğüm görüntüleri bir de ondan öğrenmek istedim…
Cereyan eden ve özellikle de tekrarlanan her olayın, eylemin, gündelik ve hatta kişiler arası meselenin dahi politik olduğuna inanlardanım.
Sıklıkla beyan ettiğimiz kadına şiddet meselesinin tamamen siyasi olduğu da bu görüşe yerinde örneklerden biri.
Evrende canlılar hiyerarşisinin en tepe noktasında konumlanan insan ve yavrusunun yaşadığı suistimalleri bu görüşten kopararak değerlendiremeyeceğimiz gibi takdir ederseniz hiçbir ayrıcalığı, koruması olmayan 'hayvanlar'a çektirilen zulmü de yürütülen politikalardan ayıramayız.
Özellikle son yıllarda 'vahşice' işlenen hayvan katliamları özellikle de 'devlet eliyle' kurulmuş 'koruma evleri', yani barınaklarda yaşananlar gündemimizde.
Daha yeni Konya'da kafasına kürekle vurula vurula öldürülen köpeklerin görüntülerini hatırlayalım lütfen burada.
Ümraniye Belediyesi'nde yaşananlar da taze…
dailymotion
Gündemde hak ettiği yeri pek bulamayan 'barınak sorunu' aklımıza ilk olarak açlıktan kıvranarak ölen kedi-köpeklerin görüntüsünü getiriyor şüphesiz.
Benim de uzun zamandır takibimde olan, dikkatimi çeken, fakat bir türlü bahsetmeye sıra gelmeyen 'politik' sorunlardan biri…
Geçen hafta gündeme Beykoz Belediyesi Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde yaşanan bir olay düştü. Bilmem belki çoğunuzun gözünden kaçtı.
Haberdeki iddiaya göre, merkezde çalışan bir veteriner hekim 'içeride' yaşananların görüntüsünü almış, bu görüntüler bir şekilde sosyal medyaya, hayvan haklarını konu eden sayfalara düşmüş ve bu durumdan haberdar olan hayvan hakları savunucuları iddialara konu olan barınağın girişinde ateş yakarak bekleme eylemine başlamışlardı.
Tumblr media
Bu arada şu bilgiyi de hatırlatmam gerekir, söz konusu iddialara konu olan yerleşke, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat kefil olduğu ve 'örnek gösterdiği' barınak olma özelliğinde bir kamu kuruluşu…
Haberi okuduktan sonra Beykoz'un ücra bir köşesinde yer alan ormanlık alana doğru yola çıktım. Temel amacım 'barınaklarda yaşananları' içeriden anlatan o kişiyle konuşmaktı.
Uzun ve karanlık orman yollarını aştıktan sonra büyüklüğüne şaşırdığım 'rehabilitasyon merkezi'ne ulaştım. Heybeti gerçekten de hizmetiyle alakalı bir iddia ortaya koyar gibiydi.
Kapısının önünde ateş yakmış nöbet tutan kalabalıkla biraz sohbet ettim. Anlattıklarına hiç şaşırmadım ama tabii olarak çok üzüldüm. Onlara şimdi bu yazıda değinmeyeceğim, zaten hayvan seven ve bu ülkede yaşayan herkesin vakıf olduğu sorunlardı…
Aradığım veteriner eylemde değildi ama kendisinin iletişim bilgilerine ulaştım ve bir görüşme talep ettim. İddialarını kendisinden dinlemek, sosyal medyada gördüğüm görüntüleri bir de ondan öğrenmek istedim.
27 yaşındaki veteriner hekim Ege Kabataş hâlihazırda Aksaray Üniversitesi'nde cerrahi yüksek lisansı yapan, idealist bir görüntü veren bir genç vatandaş. Mezun olduktan sonra özel sektörde veterinerlik yapmış, kendi veteriner kliniğini de açmış ama maddi olanaksızlıklar nedeniyle sürdürememiş.
Tumblr media
İş ararken meslek büyüklerinin ve hocalarının da yönlendirmesiyle 'Beykoz Belediyesi'nin veteriner hekim aradığı'nı duyuran ilandan haberdar olmuş ve başvurmuş.
Kişisel bilgileri, adli sicil kaydı, güncel sağlık raporları ve diğer evrakı istendikten sonra iki ay süreyle 'incelemeye' tabi tutulmuş. İki ay sonra mülakata çağrılmış ve sicil kaydında yer alan 1000 TL'lik para cezasının ne olduğu sorulmuş. Sosyal medya üzerinden girdiği bir tartışma sonucu 'huzuru bozmak' suçlamasıyla para cezasına çarptırıldığını söylemiş.
Bu durumun işe alımında bir sorun yaratmayacağı, önemsiz bulunduğu kendisine beyan edildikten sonra işe başlamış. Ege Kabataş'a bir oryantasyon süreci tanınmış ve o süreçte çalışmak istediği alanı kendisinin seçmesi istenmiş. En elzem ve acil ihtiyacı 'köpek' bölümünde gözlemlediği için orayı seçmiş.
Tumblr media
Barınaktaki denetime gösterilen direnç
Kafesler kapasite üzerinde (300'e yakın köpek tedavi bekliyor, 500'e yakın köpek doğal alanda beslenme ve temizlik hizmeti bekliyor) dolu, hasta ve ameliyatlı hayvanlar bir arada, açık yaralıların hijyenik ortamında ve tedavi sürecinde ciddi sorunlar tespit etmiş. Evrakın uyuşması ve talimatların uygulanmasıyla sistemli bir çalışma kurmaya odaklanmış.
"Çok emek verilmesi gereken bir sisteme dönüştü hem evraklar yazılacak hem beden gücü artacak tabii hemen huzursuzluklar, lobiler başladı" diye anlatıyor yaşadığı süreci.
Sadece tedaviye vakit ve emek harcamak değil, çalışma koşullarının değişmesine karşı oluşan dirençle de mücadele etmek gerekliliği baş gösteriyor. İşlerin artmasıyla içeride başlayan tartışmalar geceleri ev basmaya, mesai saatlerinde üzerine yürümeye kadar varıyor.
Oluşan baskılara rağmen işini yapmayanı, eksik yapanı tespit ediyor ve haklarında yasal işlem başlatmak istiyor. Her birini müdüre raporluyor.
Fakat kendisine karşı alınan tavırlar, gününde ve saatinde hayvanları beslememek veya temizlememek olarak geri dönüyor. Ve yönetim bu olaylara bir 'dur' demiyor. Dememe sebebini de 'belli bir yönetmelik olmaması' olarak gösteriyor.
O günlerde belediye 'kurban komisyonu'nda görevlendiriliyor Ege Kabataş. 40 işletmeyi denetliyor. Ve bu denetlemeler esnasında bazı işletmelerde tüberkülozlu hayvanların kurban eti olarak kesildiğini tespit ediyor.
"İmha ettirmek istedim hastalıklı organları, 'Bu etlerin de alıcısı var Afganlar'a satıyoruz, kendileri istiyorlar' dendi. Tabii kabul etmedim bu açıklamayı, fakat 'sen kim oluyorsun ya, ben senin müdürünü tanıyorum' denilerek üzerime yüründü ve gerilimin sonunda müdürün talimatıyla olay yerinden geri çekildim. Düşünebiliyor musunuz, o etler insan sağlığını tehdit ediyordu ama hiçbir yaptırım uygulamama izin verilmedi" diye anlatıyor yaşadıklarından sadece birini.
Bu olaydan sonra aldığı tüm görevleri, görev yerlerini ve yaşananları düşünmeye başlıyor Ege Kabataş:
"Yarın öbür gün yapmadığım, uygun bulmadığım bir eylemle ilişkilendirilebileceğimi düşündüm, bu olayla da her şeyi, görüntüleri de ekleyerek tutanak haline getirmem gerektiğine karar verdim."
Bu arada da barınakta sürekli bir 'hayvan kaybolması' durumu yaşanıyor. O hayvanlar nereye uçtu belirsiz! Hesabını soracak bir muhatap bile yok. Çünkü kimse hiçbir sorumluluğu üstlenmiyor.
Tumblr media
"Köpek bölümünden alındım, kedi bölümünde de kıyım vardı!"
Kabataş, işe yeni alınan bir bakıcıya, kıdemli olanın, köpekleri göstererek "Baktın direniyor, basacaksın tekmeyi, kıracaksın ağzını yüzünü" diye eğitim verdiğini, Konya'da yaşananın da bu yaklaşımla meydana geldiğini anlatıyor. Ve her gördüğü uygunsuzluğu ifşa ediyor, usulsüzlüğe itiraz ediyor. Sonra aniden "Kedi bölümünde aksaklıklar yaşanmaya başlandı" denilerek 'köpek' bölümünden alınıyor. Diyor ki: "Sonra baktım kedi bölümünde kıyım var!"
Barınağa katarakt tedavisi, kısırlaştırma gibi basit operasyonlar için gelen kediler bile ölüyor. Tabii bu da hayvanları getirenlerde doğal tepkilere neden oluyor. Ege Kabataş kedi bölümünde de bir düzenlemeye gidiyor. "İşleyiş en az köpek bölümü kadar sorunluydu" diyor.
Ölü hayvanlar günlerce yaşayanlarla aynı kafeste kalmış, bunları tespit ediyor ve tedavi düzeni başlatıyor. İzinli olduğu günün ertesinde iş başı yaptığında tedavi sürecindeki 48 kedinin öldüğünü görüyor!
Tumblr media
Öfkeleniyor. Evraka bakıyor; bir muayene, bir bulgu yok, sadece "ex" kararı var. Yasal uyutma işleminde T61 adlı bir ilaç kullanılıyor ama o ilaç envanterde dahi yok o gün. Yani bu 48 hayvan ne şekilde öldü-öldürüldü belirsiz.
Araştırınca bu ölümleri kendisinin nöbetine yazdıklarını öğrendiğini söylüyor. Ege Kabataş. "Bu olayla içeride yaşananları tespit etmeye, ilgililer hakkında tutanak tutmak için ve olay yeri tespiti için fotoğrafları çekmeye başladım. Daha sonra beni suçladılar ama ben görüntüleri yaymak için değil, sorunların üzerine gidip çözmek için çekmiştim. Zaten kurum bilgisayarında da tutanaklar ve tutanaklara iliştirilmiş söz konusu görüntüler mevcuttu" diye anlatıyor süreci.
Tumblr media
"Kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var…"
Bir gün geliyor 19 hayvan kayıp, diğer gün 6… Ne oldu bu hayvanlara kimse bilmiyor. Kimse cevap vermiyor. "Kutuyla gelmiş ve kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var ve ben sorumlu veteriner hekimim ama kimseye hesabını soramıyorum, düşünsenize" diyor Ege Kabataş. Ve bu olayları araştırmaya, hayvanı sokaktan alan arabaya kadar tespite başlıyor.
Sorumlusunu buluyor ve savunmasını istiyor, tutanaklar hazırlıyor. Çok kısa bir süre sonra da "Hakkınızda yapılan inceleme sonucu sicil kaydınızda bir suç tespit edildi ve işinize son veriyoruz" denerek binadan ve özel olarak da kayıtlara erişim şansından uzaklaştırılıyor.
Bu süreçten sonra AK Parti MKYK üyelerine, Beykoz Belediye Başkanı'na, AK Parti teşkilatına ulaştırıyor derlediği bilgileri, yaşananları anlatıyor ama karşısında konuyla ilgilenen birini bulamadığını söylüyor.
Son olarak Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Murat Aslan'a anlatıyor konuyu. Yaşananların korkunç olduğunu, üzüldüğünü söylediğini, ancak karşılık bulamadığını belirtiyor.
"O ana kadar haklı olduğumu, işime geri dönmem, usulsüzlükleri takip etmem ve son vermem gerektiğini düşünerek hareket ediyordum. O noktada anladım ki zaten istenmeyen şey benim bu gidişe izin vermiyor oluşum, değiştirmek istiyor oluşumdu" diyor.
Ve o süreçte, yine aynı barınakta daha önce çalışmış başka bir personelin de benzer sorunlar yaşadığını, "Çamaşır suyuyla hayvanları öldürüyorlar" iddiasında bulunarak yasal süreç başlattığını öğreniyor. Ege Kabataş da, elde ettiği bilgiler ve görüntülerle birlikte o dosyaya eklettiriyor kendini.
Ama tabii bizim görmeye ve duymaya, hatta yaşamaya aşina olduğumuz bir süreçle de hemen karşı karşıya kalıyor. "Örgütle beraber hareket ederek halkı kin ve nefrete teşvik etme" suçundan hakkında dava açılıyor. Beş yıl hapis cezası talebiyle yargılanması isteniyor. Yasal süreç dışında da, hayvan severlere 'uyuşturucu kullanıyordu' türünde itibar saldırıları süreci başlıyor.
Peki diyorum, mesleğe devam etmek istiyor musun, yoksa tamamdır uğraşamam mı diyorsun?
"Aksine" diye cevap veriyor, "Elbette mesleğimde ısrarcıyım. Veterinerlik alanında, özellikle de barınaklar konusunda büyük bir değişim gerekiyor, sivil toplum kuruluşlarının devrede olması gerekiyor."
Ve ekliyor:
"Barınak müdürü, teknisyenlere kadar herkesin altında son model arabalar, özel şoförler var, bunların incelenmesi, maaşlar belliyken nasıl bu yüksek koşulların oluşabildiğine bakılması gerekiyor. Barınaklarla alakalı sene sonu değerlendirmelerinde sadece o sene o barınakta karşılanan talepleri değerlendirilecekler. '30 bin talep gerçekleştirdik' denecek, büyük başarı! 30 bin hayvan toplanmış evet, ama sadece topal diye merkeze getirilen, tedavi bekleyen hayvan bile uyutulmuş, tabii kimse işin bu kısımlarıyla ilgilenmeyecek. Ve ilgilenmediği sürece de bu çark böyle sürecek…"
Ben de üzerine bir laf ilave etmek istemiyorum açıkçası..
Hikâye kendini yeteri kadar güçlü ortaya koyuyor! 
#5199uYaşat
#5199Uygula
#KatilBelediyeler
#TrtHaberBoykot
#TrtdeKatliamVar
#KarstaKatliamVar
#AğrıdaKatliamVar
#BarınakGerçekleri
#SivastaKatliamVar
#BelediyeGerçekleri
#BarınaktaÖlüyoruz
#KonyadaKatliamVar
#GebzedeKatliamVar
#KısırlaştırAşılatYaşat
#MamaktaKatliamVar
#TürkiyedeKatliamVar
#AnkaradaKatliamVar
#BeykozdaKatliamVar
#BarınaklarÖlümKampı
#6ıncıMaddeyiKaldırma
#DilovasındaKatliamVar
#BergamadaKatliamVar
#TrtKatliamaOrtakOlma
#AykırıToplamayıDurdur
#ÜmraniyedeKatliamVar
#BarınaklardaKatliamVar
#ArnvutköydeKatliamVar
#6ıncıMaddeyeDokunma
#HayvanaBelediyeVahşeti
#KatliamVarSusmaTürkiye
#BarınakDeğilÖlümKampı
#AzerbaycandaKatliamVar
#KısırlaştırAşılatYerineBırak
#6ıncıMaddeKırmızıÇizgimiz
#TümBarınaklardaKatliamVar
#TürkiyedeHayvanKatliamıVar
#SokakHayvanlarıSahipsizDeğil
#ÜlkedeHayvanlaraSoykırımVar
#ÖrnekBarınakBeykozdaKatliam
3 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
yakazakalb · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Sevgi değer günlük;
benim için çok önemli bişey oldu bugün.
Ben- bu-gün İLK DEFA bir KEDİ sevdim. O kadar sakin, yumuşak ve mülayimdi ki. Hayatımın güzel bir ilki oldu kedi fobisi olan bir kişi olarak. Bu yaz korkumu kırmıştım biraz. Artık duvarları yıktım heralde.
Mutluyum...
21 notes · View notes
havadaabulut · 1 year
Text
Keşke, mirket ya da bal porsuğu olarak doğsaymışım. Mirketlerin sosyal yaşamlarını, bal porsuklarının da eşkıyalıklarını çok seviyorum :d
24 notes · View notes
katakullii · 11 months
Text
“Ne olursa olsun, bizler acı çekilen, kötülüğün kol gezdiği bir dünyada, olayların varoluşumuzu onaylamadığı, karşı koymamız gereken bir dünyada yaşıyoruz.”
15 notes · View notes
sinema-karakterleri · 19 days
Text
Karınca Adam / Ant-Man- Scott Lang
Scott Lang, Marvel Comics tarafından yayınlanan çizgi romanlarda yer alan kurgusal bir süper kahramandır. Asıl adı Scott Lang olan Ant-Man, boyunu küçülterek gücünü arttırma ve böceklerle iletişime geçme gibi olağanüstü güçlere sahiptir
Ant-Man Süper Kahraman Özellikleri: Scott Lang, Marvel Comics tarafından yayınlanan çizgi romanlarda yer alan kurgusal bir süper kahramandır. Asıl adı Scott Lang olan Ant-Man, boyunu küçülterek gücünü arttırma ve böceklerle iletişime geçme gibi olağanüstü güçlere sahiptir. Boyut Değiştirme: Ant-Man özel bir kostüm sayesinde boyutunu karınca boyutuna kadar küçültebilir ve normal boyutuna geri…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
harepare · 9 months
Text
offf hayal listem gittikce kabariyor delircem
0 notes
Tumblr media Tumblr media
Bu can bir erkek tarafından tecavüze uğrayıp ölüme terk edildi, yaşatmaya çalışanlar maalesef ki başaramadı. Sokak hayvanlarına karşı salak saçma söylem ve düşünce içine girenler bu cana yapılanları nasıl değerlendirir acaba?
dünyanın en güzel gözleri, görmemen gereken öyle çok şey gördün ki o minicik bedenin içinde… ve ben öyle utanıyorum ki böyle adi bir türün mensubu olmaktan, “şu masumlara yapılan eziyetin karşılığı, dişe diş, kökünüz kuruyacak!” dense, yok oluşumu sessizce kabullenirim, sorgulamam.
Savunmasız, koruyanı olmayan, yasalar nezdinde hiç bir hakkı da olmayan bu hayvana sapık bir insan işkence ve tecavüz etmiş. Kurtarılamamış ve ölmüş. Şimdi bu insan sokaklarda aramızda dolaşıyor. Ömrü boyunca toplumdan izole edilmeli.
Sapkın bir pislik yüzünden can gitti, sizin pis nefsinizin her şeyi yapabilirliği artık boyumuzu aştı, çocuk, kadın, hayvan, ne bulursanız becermek peşindesiniz, ahlakınız yok, imanınız sahte, insan zaten denecek halde değilsiniz, midem bulanıyor umudu çalandan, hayatı çalandan
Ona tecavüz eden adamın umarım cinsel organını siğiller basar. İşeyemeyecek duruma gelir. Evi ocağı ne varsa ateşler salınır. İnsan denen varlığın cinsel arzularını bir hayvandan, küçük çocuklardan ya da savunmasız bir bireyden çıkarabilecek kadar sapkın olması bu dünyada artık her şeyin mümkünlüğünü kanıtlıyor.
Aklımda hep kendisi gibi insan kurbanı olan küçük arkadaşıyla kurduğu dostluğu var. Birbirlerine sığınarak iyileşmeye çalışıyorlardı. O manzara gözlerimin önünden gitmiyor, gitmeyecek. Suçluları toplumdan ayıklansın!
iliyor musunuz ? Bu meleğin adı Umutcan bir insan tarafından şiddete, anüsü yırtılana kadar tecavüze ve işkencelere maruz kaldı. Güzel insanlar sahip çıktı, ameliyat ettirmeye çalıştılar ama başarılı olamadı. Bugün bu dilsiz seyyah canın derdi bize, size yeter.
Bugün "Müslüman" olduğunu iddia ettiğiniz ülkeniz de bir eşek tecavüz yüzünden öldü. Allah korkunuza ne oldu? Yaradılanı yaradandan ötürü seviyordunuz ne oldu? Küfür etsem yetersiz size yaraşır bir kelime bulamıyorum. Bağıra bağıra parçalanarak ölürsünüz umarım.
Bu masumun başına gelenleri takip etmiş miydiniz bilmiyorum ama bu ülkede hayvan ya da köpek sorunu değil, başıboş, rezil, pislik insan müsveddesi sorunu olduğunun en büyük ve acı örneklerinden biriydi Umut Can. Canını yitirdi, gitti. İçim acıdı. O kadar üzgün ve kızgınım ki.
TECAVUZE UGRAYAN ESEK ÖLDÜ OLMAYAN İNSANLİGİNİZDAN, SAPİKLARİ KORUYAN KOLLAYAN TUM CANİLER, YASALARİ UYGULAMAYAN AMA MAAS ALAN GEREKSİZLER ORDUSU BU SİZİN ESERİNİZ HEPİNİZE LANET OLSUN * Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Bildiğim bütün küfürleri ve bedduaları ediyorum. Bu ülke bir bok çukuru ve o bok içinde, çocuk, kadın, hayvan, ağaç hepimizi boğulmaya mahkum ettiniz orospu çocukları! * Bu minicik masum meleğe bu acıları yaşatan, tecavüz eden ve dışarda elini kolunu sallayarak gezen, kendine insan diyen, birinin eşi, birinin babası, birinin çalışına veya bilmeden yanından geçip gittiğimiz insan görünümlü şeytan. En vahşi ırk insanoğludur, bırakın hayvanları.
Bu eşek yavrusuna tecavüz edip ölümüne sebep olan yaratığı düşünüyorum da bu nasıl sapık bir beyin yapısıdır ki yavru eşeğe tecavüz edebiliyor, bu aklına geliyor ve bundan sözde haz duyuyor, cidden böyle pislikler kafasına sıksa keşke de geberip gitseler bu hayvanlar da kurtulsa… * Tecavüz edildi, şiddet gördü vücudunda kırıklarla, açlıkla başbaşa bırakıldı.
Sonuç yine Sadist, Sapık, Vicdansız insanoğlu yüzünden ÖLDÜ!
Yaşattığınızı yaşamadan ölmeyin! * Kelimeler kifayetsiz.. İyi olucaksın umuduyla çok sevinmiştim oysa . Sana bunları yaşatanların ; ağır ceza vermeyen tüm kişi kurumlar için ahın kimsenin yakasını bırakmasın. Hakkın adaletinde en ağır şekilde yargılandıkları günü bekleyeceğim. Işıklar içinde uyu bi tanem.
Şu yavruya nefsi kabarıp tecavüz ederek ölümüne sebep olan hem katil hem de sapıklarla aynı ortamda yaşamak istemiyorum yeter artık şu masumun ahı yaksın kavursun inşallah Allah'a şikayet et hakkını da helal etme sana bunu yapanlara…
Umutcan ÖLDÜ! Peki tecavüz eden, kemiklerini kıranlar ne olcak? Adamım diye gezecek mi toplumda? Birinin abisi, belki birinim babası, birinin eşi… ve devam edecek mi sapkınlıga… biliorum Umutcan onun ne ilk kurbanıdır ne son… o kadar ağır geliyor ki bunu bilmek… en azından son günlerinde sevildi emek verildi tek tesellim bu… ama en acısı hayvan sevmeyenler aman diyor başını çeviriyor ya bu vahşete… toplumda bir sıpanın anüsünü patlatana kadar tecavüz eden sapıklarla yaşıyoruz belki markette çocuğunuzla karşılaşıyor, yolda yanından geçiyor, otobüste yanına oturuyor. Hayvan düşmanlığı gözünü kör etmiş avaneler bu ACImızı hissedemese de bana dokunmayan acı diye yüz çevirdiğiniz şeyler en sevdiklerinizi bula bilir. Hayat bu düşmez kalkmaz bir ALLAH! * O Şanlıurfa-Mardin arasında tecavüz edilmiş, anüsü ve barsakları yırtılmış, kalçası ile omurunda kırıklar varken felçli olarak bulunmuştu!
Erkek ve hayata tutunan bir sıpaydı, aşıda Umutcan’dı!
Ve maalesef bugün melek oldu!
İnsan sapkınlığının, caniliğinin son kurbanı oldu!!! * Şanlıurfa Mardin yolu üzerinde tec..vüze uğramış ve uğradığı şiddet yüzünden ayağa kalkamaz halde bulunmuştu, malesef yaşam savaşını kaybetmiş. Ölürken sevgi merhamet dolu insanların yanındaydı, tek teselli bu…
Bu hakaret sıfatı olarak kullandığınız EŞEK⁉️ Tecavüzcüsü İNSAN⁉️
Şimdi bir daha düşünün, o eşek ÖLDÜ⁉️⁉️⁉️
Tecavüz ettiler, kemiklerini kırdılar sonunda da öldürdüler. Bu akşam da Umutcan dağladı içimizi. Ne diyelim… Bahçeleriniz bahar görmesin… Vicdanınız bir an susmasın. Ne yaşattıysanız yaşayın…
'Şiddet eylemleri, toplumda ciddi endişe kaynağıdır' diye başlamak isterdim ama olmuyor. Toplum şiddetten zevk alıyor. Yoksa ahlaki değerleri olmayan bu kadar orspu çocuğu nasıl var olabilir?
Bu can 5 aylık erkek 1 sıpaydı… İki ayaklı şerefsiz 1erkek tarafından dövüldü, işkenceyle kemikleri kırıldı ve anüsü parçalanana kadar tecavüze uğradı.. İyi insanlar onu yaşatmaya çalıştılar ama o uçtu gitti. Uygulamadığınız yasaların neticesi bu…
Bu kadar mı? Keder içinde, beddua mı edeceğiz sadece?… Bunu yapan bulunmayacak mı? Teşhir edilmeyecek mi? Yanına kâr mı kalacak? Başka bir kurbana kadar mola mı verdi? O yaratık mutlaka cezalandırılmadıkça ne dense boştur artık….
İnsanlar var olduğu sürece bu dünya iflah olmaz. İnsanlık acı çekmeye mahkumdur çünkü en büyük acıların kaynağı yine insandır. 5 aylık sıpaya, koyuna, kuzuya işkence uygulayıp sert nesnelerle tecavüz edebilecek yaratıklar var. Şeytana, deccale, rahmet okutur bunlar.
Bu küçük sıpa insan tarafından tecavüze uğradı kemikleri kırıldı. Kurtulamadı… Arsız sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm türlere karşı şiddet tırmandı! Başta haber kanalları olmak üzere hepinize lanet olsun!
Sapıklar sokaklarda! Sokaklarda güven yok! Hayvanı çocuğu kadını bu sapıklardan zarar görebilirler! Bu sapıkların canilerin yakalanıp bir yere kapatılması şarttır! Allah bu kindarların ve sapıkların Belasını Versin!
Bu dünyayı sadece kendisi için yaratıldığını sanan şereften yoksun insanlar. Bu koca dünyada tek isteği sadece karnını doyurmak olan canı öldürenler, dünyayı yese de karnı, gözü doymayan şerefsiz oğlu şerefsizler. Haydi kına yakın bu can ölmüş, lafa geldi mi Müslümanım derler
Bunun utancı ile nasıl yaşanır? Neye çözüm aranır artık? Nasıl kanınız donmaz duyunca? Farkında mısınız bu yaşananın? Bizim insani sorunlarımız var her şeyden önce.
Başıboş köpek sorunu öyle mi? Bir sıpaya hallenebilen başıboş sapık sorununa da el atacak mısınız? Yoksa çoluk çocuk bu sapıklarla bir arada yaşayıp onların ayıplarını görmezden gelmeye devam mı!?
5 aylık bebek sıpa tecavüzden ölüyor, her gün kadın cinayeti, çocuk ve hayvan ve kadın tacizi tecavüzü, hayat pahalılığı, işsizlik, iş bulunca mobing, hak hukuk zaten yok… çok üzgünüm
Ve bunu yapan serbest… Neden? Bir çocuğa da aynı şeyi yapsın diye mi? Yapmaz mı diyorsunuz? Sizce küçücük sıpanın belini kırana kadar tecavüz eden sapık, küçücük bir kız çocuğuna bunu yapmaz mı? Onu ne durduruyor? Kanun mu? Hayır…
Tecavüzcüsü insan görünümlü bir yaratık. Hiç unutmayın. Aranızda dolaşan böyle sapıklar var. Sizinle aynı otobüse biniyor, çocuğunuzla yolda karşılaşıyor. Fırsatı olunca aynısını çocuklara yapar. Önce neye karşı olmanız gerektiğini iyi düşünün.
Şu haberleri görmemek için buraya girmek istemiyorum artık. Gerçi insan canının ne değeri varda, hayvana kıyamasınlar. Tuttuğunuzu öldürün, sikin nasıl sizden izole yaşayacağız bu sorunun çözümü yok ama umarım, İsmin cismin ortaya çıkarda en azından güzel bir rezil olursun.
Hayvan düşmanı onun bunun çocukları; hani sokakta “başıboş” köpek istemiyorsunuz, çocuklarınız için endişe ediyorsunuz ya! Böyle kansız pisliklerin sokakta olmasına niye sesiniz çıkmıyor? Çocuklarınızın da bu hayvan gibi tecavüze uğraması ihtimali korkutmuyor demek ki sizi… * Düşünebilecek, eğriyi doğruyu tartabilecek bir aklı olan insan, 5 aylık bir sıpaya şiddet uygulayıp tecavüz etti ve bugün öldü o sıpa. Her gün daha nice hayvan bu kötülüğe maruz kalıyor bu ülkede. Feryatlarını duyuramayan da var, duyurup kurtarılmayan da. Yabanından evciline; bir hayvan tecavüz etmez, zevk için öldürmez, nefret edemez, düşmanlık besleyemez çünkü ne kalbinde ne de beyninde kötülük barındıramaz, sadece kaderini insanın şekillendirmesini bekler. İnsanoğlundan nefret etmemek için hiç bir sebep yok aslında ama hala nefret etmiyorsam o sıpaya Umutcan ismini verenler sayesinde.. Bir ismi olacak kadar sevildiği iyi insanlarla karşılaştı Umutcan, ama yaşamının son günlerinde…
"Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." - Mahatma Gandi
Büyük okullarda okudun, büyük işler başardın. Şöyle büyük insan oldun, böyle büyük insan oldun.. Hadi bırakın bu işleri.. Hoş kendi türünün de yaşam hakkına saygı duyduğun pek söylenemez de; dünyan ölüyor ve sen, dünyanın senin dışındaki diğer sahiplerinin, yaşam hakkına saygı duymadığın kibrinin altında kalacaksın insanoğlu. Umarım ben yanılıyorumdur. Umarım cennet ve cehennem vardır.. Ateşine odun atan zebanin bol olsun kötülüğün tek temsilcisi kibirli insanoğlu. * Derinden etkilendim, aklımdan çıkmıyor. Sana bunu yaşatan için bir dizi kötü temenni sıralayıp bunların gerçekleşeceğine inanmak isterdim fakat inancımı kaybedeli epey oldu… Başına bunların hiç gelmediğini dileyebilseydim keşke. Son günlerinde sevgi ve ilgi gördün. Tek teselli…
Ben anlamıyorum biliyor musunuz? Bir insan neden eşeğe tecavüz eder nasıl koyunların makatına değnek sokar nasıl kedilerin kafasını keserek eğlenir. Aklım almıyor saf kötülük bu. Ben yanlışlıkla kedimin kuyruğuna bastım diye günlerce uyuyamamıştım. Umutcan ve diğerlerine canım çok sıkılıyor. Birileri gerçekten örnek olması adına en ağır cezaları almalı.
Umutcan daha bir sıpacıktı, öldürüldü.. Kalçası ve beli kırılmıştı, neden mi? T*cavüzden. Sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm canlılara karşı şiddet tırmandı! Bu korkunç gidişatın nelere neden olabileceğinin farkında mısınız?
Tüm insan görünümlü yaratıklardan midem bulanıyor, kendini savunmaya gücü olmayan bir canlıya bunu yapmak akıl işi değil, bu nasıl bir ağır sapıklık, bunu yapanların aynı durumu yaşaması dileğiyle. * Yılbaşından iki gece önce Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde bir öğretmen, her yeri dikenli otlarla kaplı, bazı kemikleri kırılmış, tecavüz edildiği için anüsü parçalanmış bir sıpa buldu. Bu öğretmen ve bir arkadaşı sosyal medyada Zülal Kalkandelen'e ulaştılar ve sıpa, onun üstün çabaları sayesinde Haydiko’nun (Hayvanları Doğayı ve İnsanları Koruma ve Yaşatma Derneği) Artvin’de kurduğu Mucizeler Diyarı’na gönderildi. Adını da Umutcan koydular. Orada girdiği ameliyattan çıkamadı ve öldü. 2024 yılında, Türkiye'de 5 aylık bir sıpa tecavüze uğradığı ve işkence gördüğü için öldü. Ona bunu yapanlar ise aramızda dolaşıyor. Bunun sorumlusu sadece o aşağılık tecavüzcü değil, ona bu cesareti veren, "hayvanın hakkı olmaz", "insan en değerli varlıktır; diğer varlıklara ne isterse yapabilir" diye ortada dolaşanladır. 3 tane oy alacağım diye sokak hayvanlarını hedef gösterenlerdir. Halkı gerçek sorunlardan uzaklaştırmak için sabah akşam sokak köpekleri üzerinden hayvanların yaşamını değersizleştiren tetikçi habercilerdir. Bu fotoğraf Umutcan'ın son fotoğrafıymış. Başka da ne diyeceğimi bilmiyorum. * Beş aylık bir erkek sıpa, canım Umutcan… Kalça ve omur kemikleri kırılana kadar eziyet ediliyor, insan denilen bir yaratık tarafından, defalarca, anüsü yırtılana kadar tecavüz ediliyor… Ayağa kalkamayacak hale getiriliyor…
Değerli Zülal Kalkandelen'in girişimiyle duruma el uzatılıyor, Haydiko ve iyi insanların da katkılarıyla, hayata tutunması için harcanan tüm çabalara rağmen, uçup gidiyor… 😞
Bu zulüm hiçbir medya grubunda haber olarak yer almıyor. Çünkü onlar öyle böyyük, öyle gocaman gocaman işlerle uğraşıyorlar ki, böyle insani tepkiler gibi küçük işler, böyyük isimlerine halel getiriyor!
Umutla takip ediyordum, ama olmadı… Sapık aramızda dolaşmaya devam ederken, yasalar uygulanmazken, siyasiler, yetkililer, medya gülleri gocaman gocaman konuşmaya devam ederlerken… O, tüm yaşadıklarına rağmen, hâlâ sevecen bakışlarla etrafındaki iyi insanları süzüyordu… Dayanamadı, gitti bu zulüm ülkesinden, bu körpe sıpacık…
Sapık hâlâ aramızda dolaşıyordu… Tüm neden olanlar, savunmasız canlara uygulanan böylesi vahşetin değirmenine su taşıyanlar, tepeden tırnağa… aynaya baktıklarında kendilerini görüyorlardı…
Uçtu gitti Umutcan, bu karanlık zulüm ülkesinden… Lanet olsun, çok üzgünüm! Utanın, eğer varsa yüzünüz!
1 note · View note
gazetelinkmedya · 1 year
Text
Erhan CEYLAN: İçimizdeki Naziler!
Erhan CEYLAN: İçimizdeki Naziler!
İçimizdeki Naziler Erhan CEYLAN yazdı: Bu toplumun bir ferdi olarak yaşamanın yükü her geçen gün artarak ağırlaşıyor omuzlarımda. Acıdan, kederden kuruduk. Orhan Veli’nin dizelerindeki gibi, “kelimeler kifâyetsiz kalıyor” artık.   Yaşananlar karşısında hissettiklerimizi “acı, mutsuzluk, yalnızlaşma” gibi duygularla ifade etmek artık mümkün değil; bunların çok ötesine geçmiş durumdayız.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilgievreni · 9 months
Text
Evcildunyasi - Devasa+ (2)
Egzotik evcil hayvanlara bakmak ödüllendirici ve tatmin edici bir deneyim olabilir. Dünyanın en güzel atları ve hayvanları arasında atlar yer alır. Güzellikleri ve zarafetleriyle tanınan, dünya çapındaki at tutkunlarının kalbini büyüleyen birkaç tür vardır. Bu cinslerden biri, kendine özgü kafa şekli, yüksek kuyruk taşıması ve zarif hareketleri ile tanınan Arap atıdır. Bir başka çarpıcı cins, uzun, akıcı yelesi ve kuyruğunun yanı sıra güçlü yapısıyla Friesian atıdır. Bu atlar, şık kürkleri ve muhteşem varlıklarıyla genellikle yaşayan sanat eserleri olarak kabul edilir. Bu muhteşem yaratıkların bakımı, onların refahını sağlamak için doğru beslenme, egzersiz ve düzenli veteriner bakımı gerektirir. Tüylü yoldaşları tercih edenler için papağanlar, özellikle Forpus papağanları, canlı renkleri ve aktif yapıları ile tanınırlar. Bu küçük papağanlar enerji doludur ve gelişmek için zihinsel uyarım ve sosyal etkileşim gerektirir. Oyuncu kişilikleri ve sesleri taklit etme yetenekleri onları popüler evcil hayvanlar yapar. Muhabbet kuşları veya muhabbet kuşları olarak da bilinen muhabbet kuşları, bir başka popüler seçimdir. Çeşitli renklerde gelirler ve neşeli ve girişken yapıları ile tanınırlar. Forpus papağanı bakımı, onları eğlendirmek için geniş bir kafes, dengeli beslenme ve bol miktarda oyuncak ve aktivite sağlamayı içerir. Kanaryalar, melodik şarkıları ve büyüleyici güzellikleriyle sevilirler. Her biri kendine özgü özelliklere ve görünüşe sahip çeşitli kanarya türleri vardır. Red Factor Canary'nin canlı renkleri, onu kuş meraklıları arasında favori kılarken, Waterslager Canary, kendine özgü şarkısıyla hayranlık uyandırıyor. Yeni doğmuş kanarya yavrusu nasıl beslenir? İster Muhabbet kuşu bakımı ister Kanarya bakımı için olsun, sosyal yapılarını korumak için uçmak için yeterli alana sahip uygun bir kafes, tohum, meyve ve sebzelerden oluşan çeşitli bir diyet ve düzenli etkileşim sağlamak esastır. Rahat ve teşvik edici bir ortam sağlamak, bu sevimli kuşların refahını ve mutluluğunu sağlayacaktır.
1K notes · View notes
blogmakine · 7 months
Text
SERKAN ESMER - SİLVER
Tumblr media
Geçici dövmeler son yıllarda giderek daha popüler bir ifade ve sanat biçimi haline geldi. Kalıcı dövmelerin aksine, geçici dövmeler, uzun vadeli bir taahhüt olmaksızın farklı tasarım ve stilleri deneme esnekliği sunar. Kolayca uygulanıp çıkarılabilmeleri, onları her yaştan ve her kökenden insanlar için çok yönlü ve erişilebilir bir seçenek haline getiriyor. Geçici dövme sanatı, çok çeşitli tasarım ve desenlerle kişisel tarzınızı ve yaratıcılığınızı ifade etmenin benzersiz bir yolunu sunar. Ankara dövme sanatçılarının yükselişi dövme dünyasında dikkate değer bir gelişme olmuştur. Ankara'nın en ünlü dövme sanatçılarından Serkan Esmer bu akımın ön saflarında yer almıştır. O sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda becerilerini müşterileri için anlamlı ve kişiselleştirilmiş dövmeler yaratmak için kullanan bir hikaye anlatıcısıdır. Ankara'nın en iyi erkek dövme sanatçısı Serkan Esmer, insanların sanatın ve ifadenin gücünü vücutlarında taşımasına yardımcı oluyor. Geçici dövmeler, kalıcı dövmeler ve piercingler de dahil olmak üzere geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. Dövme modelleri sektörün şekillenmesinde ve trendlerin etkilenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Serkan Esmer'in portföyü, bu sanat formunun sanatsal çeşitliliğini ve görsel mükemmelliğini sergileyen çok çeşitli geçici dövme modellerini içeriyor. Desen ve sembollerden bitki ve hayvanlara kadar geçici dövmeler, insanlara farklı tarz ve tasarımları denemeleri için geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Serkan Esmer'in Ankara'daki mağazasında geçici dövme, piercing ve kalıcı dövme çeşitleri sunularak insanların kendilerini benzersiz ve anlamlı bir şekilde ifade etmelerine olanak sağlanıyor.
Ankara'nın En İyi Dövmecisi
Geçici dövmeler son yıllarda popülerlik kazanıyor ve bireylerin aralarından seçim yapabileceği çok çeşitli tasarımlar ve sanatsal stiller sunuyor. Bu dövmeler geçicidir ve kolayca silinebilir; bu da onları, kalıcı dövme taahhüdü olmadan farklı tasarım ve stilleri denemenin harika bir yolu haline getirir. Türkiye'nin başkenti Ankara, müşterilerine benzersiz stil ve teknikler sunan birçok yetenekli sanatçının bulunduğu canlı bir dövme topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır. Ankara dövme sanatçıları detaylara verdikleri önem ve sanatsal yetenekleriyle tanınırlar. Çarpıcı tasarımlar oluşturmak için su transferleri, kına ve macun dahil olmak üzere çeşitli teknikler kullanıyorlar. Serkan Esmer, Ankara'nın en tanınmış dövme sanatçılarından biridir ve şehrin ilk ve tek dövme sanatçısı sertifikasına sahiptir. Karmaşık çiçek desenlerinden cesur ve grafik tasarımlara kadar geniş bir tasarım ve stil yelpazesi sunuyor.
Ankara'daki diğer önemli dövme sanatçıları arasında müşterileri için benzersiz ve kişiselleştirilmiş tasarımlar yaratma konusunda uzmanlaşmış Serkan Esmer bulunmaktadır. Ankara dövmeci olan Serkan Esmer sunduğu çok çeşitli dövme stilleri ve teknikleri, şehrin zengin kültürel mirasının bir kanıtıdır. Geleneksel Türk tasarımlarından çağdaş grafik tarzlarına kadar Ankara dövme sanatçıları herkes için bir şeyler sunuyor. Geçici dövmeler, farklı tarz ve tasarımları denemenin harika bir yoludur ve Ankara dövme sanatçıları, çarpıcı ve benzersiz geçici dövmeler yaratma konusunda yeteneklidir. İster cesur ve grafik bir tasarım, ister daha incelikli ve narin bir tasarım arıyor olun, Ankara dövme sanatçıları kişisel tarzınızı ve kişiliğinizi ifade edecek mükemmel geçici dövmeyi bulmanıza yardımcı olabilir.
343 notes · View notes
gun-ce · 5 months
Text
Başarmak istiyorsan çabala. Unutma, kimse senin yürüdüğün yolları yürümedi.
Tumblr media Tumblr media
Günaydın mutlu pazarlar arkadaşlar ☕️
Tumblr media
Hayvanlara dokunmayın onlar bize allahin emanetleri ❤️
174 notes · View notes
nebez · 7 months
Text
Zaman zaman insanın acımasızlığı ‘vahşi’ sözcüğüyle ifade edilir ama bu, vahşi hayvanlara yapılan korkunç bir haksızlık ve hakarettir. Vahşi hayvan hiçbir zaman ustalık ve zevk almak bakımından bir insan kadar acımasız olamaz. (Dostoyevski)
Tumblr media
164 notes · View notes
mcanylm34 · 16 days
Text
Yeni bir insan çeşidi oluştu ;
Dünyayı kendisinden ibaret sanan, hatta kendisi için döndüğüne inanan. Oğlu öldürebilir, köpeği saldırabilir, silahla her ortama dalabilir, kadını, çocuğu taciz edebilir, hayvan tekmeleyebilir.
___________Ceza almayabilir, serbest dolaşabilir.😡😡😡
Tumblr media
Tumblr media
143 notes · View notes
olumetutkunkadin · 1 month
Text
"Birbirinizden uzaklaşıyorsunuz, sevgiyi, yardımlaşmayı, ihtiyaç duymayı unutuyorsunuz, herkes sadece kendini düşünen mutsuz insanlar hâline geliyor, uyuşturucu ya da haplarla deva arıyorsunuz. Kendi kendinizi yok ediyorsunuz, doğayı mahvedip hayvanlara işkence ediyorsunuz, çocuklarınızı koruyamıyorsunuz, kadınları hor görüyorsunuz. Taçtan ve tahttan mı bahsedeceksin? Hepiniz dört duvarın içinde o aygıtların, telefonlarınızın içinde kendinizi kanıtlayıp durma çabasında değil misiniz? Herkesten nefret edip aynı zamanda herkes tarafından sevilmek ve yüceltilmek istemiyor musunuz?"
54 notes · View notes