Tumgik
#heykeltraş
vazgecmelerustasi · 6 months
Text
Tumblr media
Her gün aklımdan geçiyorsun, insan bir selam verir…
6 notes · View notes
haberolacom · 1 year
Link
Tumblr media
5 notes · View notes
hollandagunlukleri · 11 months
Text
Tumblr media
0 notes
silikonmaskeler · 2 years
Photo
Tumblr media
Meth'imiz Çok Duyulmuş ''Walter White Heisenberg'' Olduğumuz Doğrudur! 🎩💎👑👍🎭 🇹🇷 ( Diziyi izleyenler yorum ve beğeni yapsın sayımızı bilelim Arkadaşlar ) Gerçekçi Balmumu Silikon Maske 👇👍🎭 🇹🇷 @silikonmaskeler @silikonmaskelerturkiye ✔👍🎭 🇹🇷 Türkiye'de Tek ✔👍🎭 🇹🇷 İletişim Numaramız; 📞☎0 535 490 00 15☎📞 Aşağıdaki linkten Kurumsal Mağazamıza ulaşabilirsiniz. Ürünlerimizin resimleri, videoları ve fiyatları mevcuttur. Teşekkürler. 👍🎭 🇹🇷 https://sinanilhan.sahibinden.com/ 🌐 http://www.silikonmaskeler.com.tr/ 🌐 #sinanilhan #silikonmaskeler #maske #richkids #estetik #gerçek #heykeltraş #breakingbadfan #kimya #breakingbad #makeup #breakingbadtattoo #richkidsofturkey #hiperrealist #dizi #face #efsane #tbt #bbgsinan #heisenberg #realist #mask #balmumu #maskeler #masks #topsakal #karizma #walterwhite #rakipsiz #maskeli (Silikon Maskeler Türkiye) https://www.instagram.com/p/ChsZdPio1pR/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
altinovaguncel · 2 years
Text
Türk sinemasının 'Sarı bıyıklı, kız babası': İhsan Yüce
Türk sinemasının ‘Sarı bıyıklı, kız babası’: İhsan Yüce
Sinema ve tiyatro oyuncusu, senarist, yönetmen ve şair İhsan Yüce, vefatının 31. yıl dönümünde anılıyor. Tam adı Mehmet İhsan Yüce olan oyuncu, 23 Ocak 1929’da Elazığ’da Kafkasya Dağıstan göçmeni 7 çocuklu ailenin 3 oğlundan biri olarak dünyaya geldi. Yüce, ailesinin İzmir’e göç etmesiyle İzmir Atatürk Lisesi ile İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğrenim gördü. Bir süre özel…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
breatth · 11 months
Text
Kendini yontmayı unutma der Zeus.
İnsan, yücelebilmek için kendini yeni baştan inşa etmek zorundadır. Yenileşmeyi ıstırap çekmeden yapamaz.
İnsan hem mermerdir hem heykeltraş.
Biçimini tekrar kazanmak için çekiç darbelerini kendi maddesine indirerek kıvılcımlar çıkarmalıdır.
"Acıyı törpülemek"
202 notes · View notes
nefes3534 · 2 months
Text
Tumblr media
Eda Erdem'in heykeli dikilmiş..
Fenerbahçe ve Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar'ın Ülker Stadyumu'nda yer alan heykeli, 8 Mart'ta törenle açılmış..
Aşırı t*şak basmışlar yalnız harç yetmemiş! Fenerbahçe, at kuyruğu kısmı koparsa szymanski heykeli olarak kullanırız diye düşünerek heykele t*şak yapmış..
Bu ülkede doğru düzgün heykel ve onu yapacak bir heykeltraş yok onu anladık da, asıl vahimi tüm bu olanlardan sonra Eda Erdem 'in sürekli olarak sırıtıyor olması..ne sırıtıyorsun? olimpiyat öncesi kaptanlığını mı alırlar? “ben bir kadınım”desene aq.. hoşuna mı gitti t*şak yapmaları? onu da geçtim saç kuyruğun dışında sana benzeyen bir görüntü buldun mu heykelde?
Bu ülkede heykel yapmak yasaklansın aq.. sizin yapacağınız heykeli skeyim..🖊
13 notes · View notes
venusunruhu · 5 months
Text
İŞTE SANATTA NIRVANA!!!
İtalyan Heykeltraş Giovanni Strazza 1818-1875
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
11 notes · View notes
dolunay66 · 1 year
Text
Tumblr media
ilk beşik;Eva ile iki oğlu..Fransız Heykeltraş August_Hyacinthe Depay...1804_1865 ...
31 notes · View notes
perge · 1 year
Text
araba yapıyoruz yerli değil fabrikası nerde diyonuz, dünyada çok az ülkenin yapabildiği savaş gemisi yapıyoruz bu ne ki iki bombaya bakar diyonuz. ulan biz size heykel yaptığınızda birimiz çıkıp tasarımı yerli mi motoru var mı heykeltraş sünnetli mi sünnetsiz mi diye sormadık
13 notes · View notes
dilperisanimmmm · 9 months
Text
Sêva Mêxekrêj
Eski İran Kürtlerinin tarihinde yılın istenilen gününde âşıkların, sevgililerin, sevdiklerinden ayrı düşenlerin; aşkını, sevdasını, sevgisini dile getirmek, yeniden hatırlatmak için sunduğu bir kadir kıymetbilirlik nişanesi imiş Kürtçe adıyla Sêva Mêxekrêj (Karanfilli Elma).
Küçük boy bir kırmızı elmanın her bir yanı en küçük boşluk bırakmamak kaydıyla çok sık, birbirine bitişik olmak kaydıyla karanfillerle donatılıyor. İşlem bittikten sonra kuru karanfilin kokusu, taze elma kokusuyla buluşunca hoş bir rayiha ortama yayılıyor. Üstelik bu iki ürünün buluşma hali o anki tazeliğini koruyarak çok uzun süre de kaybolmuyor.
Bize sunulan karanfilli elma paketinin üzerinde 2014 tarihi vardı ve yapılış tarihi üzerinden birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen çok güzel kokuyordu. İçinde çok dilli olarak hazırlanmış kısa tanıtım metnine baktığımda yüz yıl dahi geçse kokusunu kaybetmediği ifade ediliyordu.
Projeyi İran Kürdistanı'ndaki çatışmalı hâl nedeniyle topraklarını terk edip Irak Kürdistanı'na yerleşen ve 11 yıl Süleymaniye'de okuyup yaşayan, bir süre Diyarbakır'da yaşayıp şimdilerde İsveç'e yerleşen Heykeltraş Seywan Saedian, Irak Kültür Bakanlığı'na sunmuş.
Dönemin Kültür Bakanı Felakeddin Kakeyî projeye çok sıcak bakmış ve hayata geçirmiş. Sonra da "taşınabilir organik Kürt kültürü" simgeselliği üzerinden önemli bir yitik değerin gün yüzüne çıkmasına vesile olmuş Sêva Mêxekrêj...
Konuyla ilgilenince birazda konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olmamam nedeniyle projenin müellifi Seywan Saedian'ı aramış, kendisine de sormuştum. O da anlatmıştı.
2005 yılında Irak Kürdistanı Kültür Bakanlığı'na projeyi sunduğunda bu çok eski gelenek neredeyse unutulmuş haldeymiş.
2005 yılından sonra öncelikli olarak Irak Kürdistanı'nın dört şehri ve 100 dolayında irili ufaklı yerleşkesinde adeta bir "karanfilli elma, sevgililer bayramı" kutlaması haline dönüşmüş.
"Hakkında dört belgesel film, 30 saat dolayında video kaydı," sayısını kendisinin de hatırlamadığı kadar röportaj ve yazı yayımlanmış meğerse!
2013 yılında Irak Kürdistanı Şehitler Bakanlığı "Sêva Mêxekrêj"den 1000 adet satın alarak Saddam döneminin en büyük kitlesel Kürt katliamı olan ve ikiyüz binin üzerinde insanın katledilmesi olarak tarihe geçen Enfal ve Halepçe soykırımının mağduru ailelere o günün anısına armağan olarak sunulmuş.
Aslında bu resmî sunumun ironik bir arka planı da olmalı bellekte elbette. Bilindiği üzere Enfal ve Halepçe katliamından kurtulanlar yukarıdan atılan gazın elma kokusuna benzer bir koku ile yayıldığını ve o elma kokusunun sonunun ölümlerle bittiğini anlatıyorlar(dı).
Ama işin Kürt tarihindeki asıl otantik hikâyesine göre; yaşanmış olan birçok aşk hikâyesinde; âşık olan ama aşkını itiraf edemeyen genç Sêva Mêxekrêji hazırlayıp âşık olduğu kişiye aşkını dile getirmek üzere gönderiyor. Ayrıca aralarında sorun yaşayan sevgililer de barışma nişanesi olarak "Karanfilli Elma" hazırlayıp birbirlerine sunarlarmış.
Sêva Mêxekrêj üzerinde yapılan kimi araştırmalarda bu geleneğin Zerdüştilik döneminden beri var olan bir "aşk geleneği" olduğu ve "aşk" ile "barış" üzerinden yılın herhangi bir gününde dile getirilebileceği de dillendiriliyor.
Ama işin uluslararası boyuta taşınması bir başka güzelliği beraberinde taşıyor. 2005 yılında projenin hayatiyet bulmasıyla, 2006 yılından itibaren madem 14 Şubat Sevgililer Günü, “Valentine’s day” olarak dünyanın her yerinde kutlanıyor, aynı gün Sêva Mêxekrêj (Karanfilli Elma) Günü, "Valentîna Kurda" olarak Kürtler arasında kutlansın diye düşünülmüş ve kabul de görüp yaygınlaşmış.
Bu vesileyle bu projeyi uluslararası organik Kürt kültürü olarak yaygınlaştırmak isteyen Seywan Saedian; Diyarbekir, İstanbul ve yurt dışında proje eksenli çalışmalar yapıyor.
İşin hoş tarafı giderek yaygınlaşıyor. Mesela Diyarbakır’da 14 Şubat nedeniyle birkaç kafe şimdiden duyuru yapmış. Hatta karanfil sponsoru olan baharatçılar bile çıkmış ortaya, malum karanfil fiyatları da almış başını gidiyor ya!
Konuyla ilgili bir de espri var:
Dayika wi pirs kirîye "Kûrê min berdila te heye gelo! ". Bersiv da ye kûrê wî; "Na wele tuneye dayê ". Dawî yên dawî ew bersiv, bû ye Valentine Day...
O halde Valentine’s Day'dan Valentîna Kurda û Sêva Mêxekrêj kutlu olsun ve piroz be...
Şeyhmus Diken
2 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
"TUNA KIYISINDAKİ AYAKKABILAR" Tuna kıyısındaki 60 demir ayakkabının hikayesi: Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Tuna nehrinin batı yakasına yerleştirilen şimdi paslanmış 60 demir ayakkabı bir holokost* anıttır. Türk asıllı Macar yönetmen Can Togay, heykeltraş Gyula Pauer ile birlikte bu anıtı 2005'de gerçekleştirdi. II. Dünya savaşı sırasında 1944 sonu 1945 başlarında Macar faşist partisinin milislerinin izlediği politikalar sonucu Budapeşte'deki Yahudileri Tuna nehri kıyısına getirirler. Erkek, kadın ve çocuklardan oluşan grubu kışın dondurucu soğuğunda ayakkabılarını çıkartmaları, çıplak olarak kalmaları ve yüzlerini suya dönmeleri söylenir. Daha sonra yakın mesafeden vurularak Tuna'ya düşer ve gözden kaybolurlar. İşte bu olayı öğrendiğinde çok üzülen Can Togay böyle bir anıtın fikir tasarımcılığını üstlenmiş ve çeşitli ödüllere layık görülen bu eser gerçekleştirilmiştir....
Tumblr media
7 notes · View notes
tferyal · 6 months
Text
Tumblr media
GÖZÜNÜZÜ FEDA EDER MİYDİNİZ?
Zaleucus, MÖ. 7. yüzyılda yaşamış Yunan uygarlığının ilk yazılı kanunlarını kaleme alan yasa koyucudur. Son derece önemli bir figür olmasına rağmen Zaleucus hakkında çok az bilgiye sahibiz.
Adalet Tanrıçası Athena tarafından kendisine verilen yasaları Zaleucus’un Locrian Kodeksi ismi ile yazılı hale getirdiği rivayet edilir.
‘Parlayan’ adı ile ölümsüzleşen ismi ile Işığın Kaynağı kanun koruyucu Zaleucus’un yasalarının önemi ise kendi oğluna dâhi ayrıcalık tanımamasıdır.
Adalet terazisinde her birey eşittir,
Kim olduğuna bakılmadan uygulanacak ceza keyfi uygulamalardan uzaktır.
Yasaların külliyatı günümüze ulaşmasa da Cicero, Polybius, Stobaeus gibi yazarların alıntıların sayesinde bazı bölümlerine ulaşılabilir.
Bu anlatılardan birinde Zaleucus’un oğlu hırsızlık suçu ile itham edilir.
Zaleucus oğlunun duruşmasına izleyici olarak katılır. İtham edilen suçun karşılığı ise suçlunun iki gözünü feda etmesidir. Mahkeme kararını verir; oğul iki gözünü kaybedecektir.
Zaleucus kararı duyar duymaz oturduğu kürsüden kalkıp söz ister:
'Sayın Hakimler! Suçlanacak tek kişi oğlum değildir. Oğlumun suç işlemesinin sebebi bir baba olarak benim kabahatim. Bu yüzden sizden ricam oğlumu yarı yarıya affedip yalnızca bir gözünün çıkarılmasıdır. Diğer gözünü alacaksınız ama o gözün sahibi ben olacağım.
Çünkü babası olarak O'nu daha iyi yetiştirmeliydim. Bu biçimde yasa yerine getirilmiş olacak. Yasada belirtilen iki gözünde kör edilmesi ise iki gözü vereceğiz' der.
1564 yılında heykeltraş Jean Goujon tarafından tasvir edilen eser; günümüzde Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir.
mitolojikkadın
1 note · View note
korelist · 7 months
Text
Tumblr media
NEVERTHELESS // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb: 7,2 Benim Puanım: 7
Drama: Nevertheless (English title) / I Know But (literal title)
Hangul: 알고있지만
Director: Kim Ga-Ram
Writer: Jung Seo (webcomic), Jung Won
Date: 2021
Language: Korean
Country: South Korea
Cast : Han So-Hee, Song Kang, Chae Jong-Hyeop, Lee Yeol-Eum
Bir webtoon uyarlaması ile daha karşı karşıyayız. Bunun diğerlerinden farkı ise Kore dizilerinin içerik sınırlarını aşıyor olması. Bütün dizi boyunca ana karakterler bir kerecik öpüşsün diye saçımızı başımızı yolduğumuz o atmosfer yok. Aksine daha cesur, cinselliğin daha ön planda olduğu bir senaryo söz konusu. Tabi ki klasik bir Amerikan yapımı ya da netfilix cinselliğinden bahsetmiyoruz. Her şekilde diğer ülkelere nazaran edepliydi.
Dizi Yoo Na-Bi(Han So-Hee) karakterinin erkek arkadaşının sergisine gidişi ile başlıyor. Heykeltraş olan erkek arkadaş, ikilinin mahremiyetini gözler önüne seren bir heykeli seyirci karşısına çıkartıyor. İlk dakikadan dizinin aşka yaklaşımının rengi belli oluyor. Aşka inancını kaybeden karakterimiz kendini daha çok içine kapatıp yüzeysel ilişkiler kurmaya yöneliyor. Kendisi de okulda heykel bölümü öğrencisi olan Na-Bi bu kafa karışıklığı içindeyken Park Jae-Eon(Song Kang) ile tanışıyor. Jae-Eon ise sevgili olmanın zaman kaybı olduğunu, duyguların anlık yaşanması gerektiğini düşünen sanatçı kafası bir çocuk. Flörtleşmek onun için nefes almak gibi. Herkese karşı nazik, arkadaş canlısı ve neşeli davranıyor ama kimsenin peşinden koşmuyor. Diğer yandan bütün kızlar beyimizin peşinde, hepsi onunla bir şeyler yaşama derdinde.
Jae-Eon bir noktada kendini halka mal edip aynı zamanda bir çizginin gerisinde duruyor. Kendisi herkesin sevgilisi ama kimse onun sevgilisi değil gibi. Na-Bi ile tanıştıktan sonra kendi çizdiği hayali çizgileri zorlamak isteyen bir erkek karakteri ve aşka inanmadığına kendini inandırmaya çalışırken aşkı arayan bir kadın karakteri izliyoruz. Dizinin merkezinde “kelebek” var. Kelebeklerin hayatının kısa olması ve anlık mutluluğun önemi vurgulanıyor. Jae-Eon’un kelebek dövmesi ve Na-Bi’nin kelime anlamının kelebek olması gibi eliniz attığınız her yerden çıkıyor.
Yorum yapacak olursam, diziyi biraz tutuk buldum. İzlerken hep kendi okul günlerim aklıma geldiği için farklı duygularla izledim ama duyguları anlatmak olsun, hikaye örgüsü olsun son derece kısırdı. Song Kang son dönemlerde yıldızı parlayan bir oyuncu, birçok yerde kendini göstermeyi başardı. Oyuncuyu ilk Sweet Home dizisinde izlemiştim. Bence tam da rolü oydu. Bu dizideki duygusuz düz sahnelerde de oldukça başarılı olsa da duygusal yakın çekim sahneler pek ona göre değil gibiydi. Keza Han So-Hee’de aynı şekilde hiç duygusal sahne oyuncusu gibi durmadığından birbirlerini tamamlayamadılar. İkisi de kötü değildi aslında, sadece biraz tutuktular diyebilirim. Ama bu tutukluk senaryodan da kaynaklanıyor olabilir. Karakterler dizi boyunca duygularını kendine sakladılar. Öyle ki, bizden bile sakladılar. Bir ara diziyi “neden ki, şimdi n’oldu, eeee?, yahu söyle işte neyse” şeklinde izlediğimi fark ettim. Bazı noktalarda ise karakterler gerçekten ne hissettiğini anlamıyormuş gibiydi. Elindeki sahne noktalarında ne yazıyorsa onu söylüyor ya da oynuyor ama neden yaptığını bilmiyormuş gibi davranıyorlardı.
Bütün bunlara rağmen, dizinin aurasından mı bilinmez kendisini izletmeyi başardığını düşünüyorum. Belki dönemine ve ülkesine göre cesur olmasından kaynaklıydı ama yadsınamaz bir gerçekti. Dudaklarını birbirine dokundurup öpüştük diye gururlanan çiftler yerine daha gerçekti bir görsel sunuyorlardı. Aslında sırf bu da değil, yan rollerin verdiği mesajlarda bir o kadar yenilikçiydi. Rahat konuşmaların olması, lezbiyen bir çift ile  LGBT’ye değinmeleri gibi Amerikanvari yaklaşımlar vardı.
Darısı başımıza diyelim. Biz çok şükür açık seçik sahne yapmayı öğrendiğimiz gibi bokunu çıkarttık. Daha çok tabuları yıkan göstere göstere yapmak yerine fikirlerin ön planda olduğu yapımlarda yaparız umarım.
OST:
Rio-Nevertheless
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
1 note · View note
serguzest · 7 months
Text
Kilim
Eukles, heykeltraş ve şairdi. Neşeli bir mizacı vardı ve bütün zanaatkarlar gibi, hor görülürdü. Ama bundan pek gocunmazdı. Ne de olsa iyi bir evi ve bir ailesi vardı. Bir zamanlar, kendi adamları iktidardayken, bol bol iş alırdı. Anıtlar, heykeller, resimler.. Güzel para kazanmıştı. ama iyi geçindiği bu grup iktidardan düştü, başka adamlar geldi, hiç tanımadığı insanlar. Likya Birliği'nde anlaşmazlıklar vardı, bu durum siteyi etkiliyordu. Malum, zanaatkarların dünyasında, ilişkiler önemli.. Haliyle, iş alamamaya başladı. Parası tükendi. Tek bir kölesi vardı, onu da sattı. Bir karısı vardı, ama henüz çocukları yoktu.
Bahçeye kurulmuş, keyif yapıyordu. Yere birkaç minder sermiş, ağaçların dallarına da güneşten korunmak için perdeler asmış, oturuyordu. Dostu Philes'in tümseği tırmandığını gördü, ayağa kalktı:
-Vay, sen gelir miydin buralara..
-Eski dostumuzu görmeyelim mi?
-Gel, otur.
Minderlerin üstüne oturdular. Eukles, arkadaşına su testisini uzattı, Philes iştahla suyu içti. Philes sordu:
-İş alamıyormuşsun artık?
-Öyle ya. İşler kesat. Şu puşt Samios'a veriyorlar, heykel işlerini..
-Ee, ne yapacaksın böyle?
-Bilmem..
-Sana bir teklifim var.
-Söyle.
-Yeni bir iş buldum.. Şöyle anlatayım. Biliyorsun, yabancı diyarları çok geziyorum. Perslerin ülkesinde yeni bir moda var. Kadınlar, kalın iplikten bir şey örüyor, dümdüz, böyle şekilli falan. Bunu alıyorsun, evinin zeminine seriyorsun. Böylece, ayacıkların üşümüyor, ayrıca, eve de zengin bir hava katıyor. Bak bir örneğini getirdim..
Philes, yanında getirdiği çuvalı açtı, bir kilim çıkardı, yere serdi.
-Bu işte. Buna kilim deniyor. Bunların daha büyükleri de var, onlar çok pahalı.. Onlara da halı deniyor.
-Bunları mı satacaksın?
-Evet. Pers diyarından getireceğim. Zengin ve soylu tayfa, görse bayılır. Biliyorsun, yeni olan her şeyi sever salaklar.  Bok gibi paraları var, nereye harcayacaklarını şaşırıyorlar.
Eukles eğilip, kilime baktı, eline  kumaşı alıp, inceledi:
-Çok güzel. Desenlere bak. Sanki sanat eseri.
-Seveceğini biliyordum.
-Gerçekten çok iyi. İş yapar bu. Demek bunları, evin içine seriyoruz?
-Aynen öyle. Bütün zemini bunlarla kaplayabilirsin. Hatta diyorlar ki, duvarları bile halı ve kilimle kaplayanlar varmış..
-Güzel.
-Diyorum ki, çevren geniş. Bir sürü zengin ve soylu tanıyorsun. Bu züppeleri ziyaret edelim. Satıştan sana komisyon vereyim.
-Bana uyar. İş güç yok zaten. Nasıl yapıyorlarmış bunları?
-Uzun hikaye.. Makine gibi bir şey var, bütün iplikleri tek tek diziyorlar. Karmaşık bir şey.
-Vallaha şahane..
-Evet.
-Gelmişken, karnını doyuralım senin. Bizim hanım tepsi kebabı yapıyor bugün. Birazdan olur.
-Yerim valla.
Eukles kilime dokundu, hayran hayran, desenlerini inceledi. Usta işi bir sanat eseriyle karşılaştığında böyle olurdu. Muhteşem bir şeydi bu. Gamı, kederi uçtu gitti.
0 notes
turkuyede-haberler · 7 months
Text
Heykeltraş Zayıflama
Heykeltraş zayıflama, sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü için büyük önem taşır. Fazla kilonun sağlık üzerinde olumsuz etkileri vardır ve ideal kiloya ulaşmak, kendine güveni artırır. Estetik açıdan tatmin edici bir görünüm sunar. Ayrıca enerji seviyelerini artırır, hastalık riskini azaltır ve zihinsel sağlığı olumlu etkileyebilir. Heykeltraş zayıflama, uzun vadeli sağlık ve yaşam kalitesi açısından önemlidir. Heykeltraş zayıflama, sağlık ve özgüvenin yanı sıra enerji, dayanıklılık ve mental sağlık açısından önemlidir. Uzun vadeli yaşam kalitesini artırır. İdeal vücut ağırlığına ulaşarak obezite, diyabet gibi hastalıkların riskini azaltır, fiziksel ve duygusal sağlığı iyileştirir, yaşamı olumlu yönde etkiler. Bunlar ile birlikte heylektraş zayıflama sağlıklı, etkili ve hızlı zayıflık isteyenlerin tercihi olmayı başarıyor.
0 notes