Tumgik
#içimdeki boşluk
amourdelapluie · 11 months
Text
İntihardan bir önceki gün "Artık sabahı da kaplıyor acı." diye kısa bir not düşen Pavese 27 Mayıs'ta günlüğüne şunları yazar: Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanamayışım yüzünden bir girdabın içinde girdim; güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen bu sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar Edebi kariyerinin doruğunda olmasına rağmen özel hayatı karışıktı Pavese'nin. Sonu olmayan aşk ilişkileri onu bunaltmıştı. Torino'daki otel odasında bütün özel kağıtlarını yok edip 21 adet uyku hapını alarak intihar etti. Pavese'nin eserlerini incelediğimizde kendi ölümünü bize sindire sindire haber verdiğini anlayabiliyorduk. Pavese içinde bulunduğu buhranı şu satırlarla anlatır: Bir şey sona ermek üzere. Oturmuş sigaranı tüttürürken içini kemiren, seni tedirgin eden bir şey olduğunu seziyorsun. Gündelik hayatın dertleri mi seni korkutan? Hayır. Seni korkutan içindeki boşluk. Ben hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olmadım. Şu dünyada henüz değerini kaybetmeyen çok az şeye karşı anlayışsız duyarsız ve duygusuz olan insanların bulunması beni neredeyse çıldırtacaktı. Bundan böyle kendi içimde bir çıkış noktası aramanın boşuna olacağı duygusuydu bu karmaşık duruma ilk tepkim. Birtakım şeylerden düzenli ve inançlı olarak vazgeçen insan, hayatını işte bu vazgeçtiği şeyler üzerine kurar. Gözü yalnız bunları görür. Yaşadığım farkındalık şuydu; İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmasıdır. İntihar düşüncesi bir alışkanlık haline gelince ortaya çıkan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur. Sorumluluk, vicdan, irade gelişigüzel yüzüp durur bu ölü denizde, sulara gömülse bile rastgele bir akıntıyla yeniden ortaya çıkar. Acının düzenli vuruşları başladı işte yine. Her akşam hava kararırken yüreğim gece oluncaya kadar sıkışıyor. Acının çirkinleştiğini, alıklaştırdığını, ezdiğini fark ediyorum. Bir zamanlar dünyayı duymamı, yoklamamı, ona yaklaşmasını sağlayan her duyum sanki kökünden kesilip kangrenlenmiş gibi... Ve son olarak şunu yazar Pavese: Bir insanı küçük düşürmenin en korkunç yolu, onun acı çektiğine inanmamaktır.
46 notes · View notes
Text
1510
7 notes · View notes
aloneshe · 8 months
Text
Bu kalp bu beden kaç kere daha kırılıcak. Paramparçayım ama o bunu görmüyor sadece kendi doğrularında devam ediyor. Ben hep kendimde şüphe edip duruyorum ama çok yoruldum . Ellerimin titremesi den , gözlerimin dolmasından , nefes alamıyorum gibi hissediyorum. Ne yapsam ben suçluyum keşke bu kadar iyi bir baba kız ilişkisi içinde olmasaydık . İnsanı hep en çok sevdiği acıtırmış. Ama o ne beni kırdığının ne de canımı acıttığının farkında değil asla. Bunun bir geri dönüşü yok. Saçımı bile şu an gelip okşamıyor. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Gülsem suç , ağlasam gene suç . Benim kendimi yitirmemi istiyor sanırım. O zaman o mutlu olucak....
3 notes · View notes
kalopcia · 3 months
Text
ben harbiden chan’s room u çok özledim ya
8 notes · View notes
Text
Her fırtına bir gün diner.
5 notes · View notes
ll-ff · 11 months
Text
Yemin ederim bazı şeyler çok zoruma gidiyor ama kendimle bile konuşamıyorum.
16 notes · View notes
lala-1903 · 1 year
Text
Ne zaman içimi dökmeye kalksam bir boşluğa denk geliyorum…
2 notes · View notes
gecesozleri · 2 years
Text
Acıyı sevmek olur mu..
1 note · View note
s6rdunya · 6 months
Text
ben, boşluk gibiyim. koca bir boşluk. aynaya baktığımda bile kendimi göremiyorum ben. anlamıyorsun. anlatamıyorum. bu nasıl anlatılır. bu nasıl ifade edilir. beceremiyorum bir şeyleri işte. kalbimde kocaman bir ağırlık. içimdeki bulutlar ağlıyor. bazı ağırlıklar var ki, gücün yetmiyor taşımaya. o yükü ne bırakabiliyorsun ne de taşımayı becerebiliyorsun. yolun ortasında, omzunda taşıyamadığın ve tanımayı bir türlü beceremediğin hislerinle öylece kalıyorsun. elinden tutanın olmuyor, gözlerine bakanın olmuyor. koca bir boşluğa dönüşüyorsun. her yere yabancı oluyorsun. herkesin gözü önünde ama kimsenin görmediği, varla yok arasında bir araf oluyorsun.
152 notes · View notes
1blogibi · 9 months
Text
gerçekten hiçbir şey yapmak istemiyorum, ne yaparsam yapayım istediğim şey o değilmiş gibi geliyor. içimdeki bu boşluk ne zaman ve nasıl dolacak bir fikrim yok
325 notes · View notes
amourdelapluie · 5 months
Text
Gözlerini kapattığın da ne görüyorsun?
Belki aileni belki sevdiğini belki de arkadaşlarını belki umutlarını belki de hayallerini...
Sen bunları görenlerden misin? Yoksa gözlerini kapattığında tek gördüğün zifiri karanlık mı?
O zaman sen de hoşgeldin. Ya sen niye bir şey görmüyorsun, göremiyorsun? Nedir sebebi? Yalnızlık mı yoksa yaşam sevincini mi kaybettin belki de yoktur belki de hiçbir zaman olmamıştır.
Belki de tek istediğin bu dünyadan göçmektir, kim bilir...
Belki değer verdiğin biriyle tartışın, onu kaybettin... Onsuz hayat eksik belki de gereksiz geliyordur sana. Bir yerde okumuştum şöyle diyordu " Sadece o gitti ama ben herkes gitmiş gibi hissediyorum. "
Sahi hissetmek demişken belki de yetersiz hissediyorsun eksik, yarım...
Belki de her şeyden sıkıldın. Her şey senin üstüne geliyor, ağır geliyor, kaldıramıyorsun. Hatta sana yardım edecek kimse de yok öyle değil mi? Yükünü biraz da olsun hafifletecek, belki kamburunun biraz da olsa düzelmesini sağlayacak, dik durmana yardım edecek...
Peki sen anlatmadan iyi olmadığını gören var mı, seni gören? Bakan demiyorum. Seni gerçekten görebilen. Dudaklarından şen kahkahalar da dökülse gözlerindeki acıyı gören...
Yanında ağlayabildiğin birileri var mı peki? Yoksa sen de mı yalnızken ağlarsın. Belki sen de sesini duymasınlar diye elinle ağzını kapatıp sessizce ağlayanlardansın. Kimse görmeden, duymadan, fark etmeden... Kendi sesini susturabilsen de zihnindeki sesleri susturabiliyor musun en azından?
Ama hayat değil mi, kimseyi beklemiyor. Akıp gidiyor. Sahi ne ki hayat? Nereye gidiyor, neden gidiyor, anlamı ne ki...
1 note · View note
unutulmakk · 1 year
Text
Acı çekiyorum . Farklı bir acı bu. Hiçbir nedeni yok gibi dururken o kadar çok nedeni bir arada tutan bir acı ki . Anlatamıyorum . Anlatsam ağlarım , ağlarsam gülerler . Kırıldığım her saniye büyüyor içimdeki o boşluk . Elimde olmadan üzülmeye mahkum ettim kendimi . Bildiklerim , işittiklerim öyle çok yük oldu ki omuzlarıma . Taşıyamıyorum sanki artık onları . Her geçen dakika gülümsemek salak salak mutluymuş rolüne bürünmek öyle zor geliyor ki bazen . Unutuyorum kim olduğumu . Hiç bilemedim ki zaten. Sessizce fısıldıyorum rüzgara içimdekileri sessizce çığlıklar atıyorum , ne duyulduğum oluyor ne görüldüğüm......
207 notes · View notes
girifit · 1 month
Text
ardı arkası kesilmezcesine yaktığım sigaralar arasında, içimdeki boşluk daha da derinleşir hâle geliyor. yolumu, yönümü şaşırmaktan da öte artık bu. kim olduğumu unutur hâle geliyorum. bir bağımlının uyuşturusunu yana yakıla araması gibi kendimi arıyorum. ardından inatla ve hiçbir şey olmamışcasına bir sigara daha yakıyorum, geçmesini bekliyorum. umutsuz bir bekleyiş oluşu yakıyor içimi ama ben söndürüyorum. biraz gülüyor ve kahkaha atıyorum. hâlâ kalabalıktan kaçıyorum, sessizlik arıyorum. beni boğan sessizliğe muhtaç gibi hissediyorum. elimi nereye koyacağımı şaşırıyorum bazen. dizlerim titriyor bazı yollarda yürürken. düşüp kalacağım sanıyorum. olmuyor öyle. başım biraz eğiliyor, gözlerim doluyor, çok şey oluyor ama ben düşmüyorum. düşmemeye and içmişim gibi ve düşersem ölecekmişim gibi. susuyorum. bazı vedaların zafer olduğunu da anladım artık. biraz sızladı yaralarım ama anladım. biraz düştüm sokaklara ama anladım. tüm bu acılar benim doğuşum oldu. aynaya baktığımda gördüğüm yansımanın ben olduğunu kabullenmediğim günlerim oldu. gecelerce uyumadığım ve günlerce yemek yemediğim. hepsi oldu, hepsi benden beni eksiltti. kollarımdaki morluklara bakamaz hâle geldim. sızlayan yaralarıma inatla daha da dokunup kanattım defalarca. çok güldüm. sahiden bak, sahici güldüm. bazen ben bile inandım kendime. ben bile kandım kendime. tüm bu yalan dolanın içinde yaşadım. kandırmacalar ve kanmacalar. sözler ve yeminler. her defasında başladığım noktaya döndüğümü anladığım an her şeyden, herkesten çektim kendimi. ne yazdım ne de konuştum o günlerde. döndüm kendime. sustum ama çok ağladım, bir çocuk gibi. annem dedi bana, yapma etme diye. döndüm sırtımı ama bir yanım delirdi, sarılmak ve sözünü dinlemek uğruna. yapmadım. gururumu, tenime ikinci bir deri misali diktim. pişman olmadım. gittim de kaldım da. bir çıkış yolu aradım ama en çok kendimi aradım. kendime varmaya çalıştım. çok sigara içtim, çok kez delirdim. çoğu gece sigara içmek uğruna çıktığım balkonda binbir senaryo kurdum ölüm uğruna. tutmadı kimse beni. ben de tutamadım kendimi. bu kadardı. bazı şeyler hep birkaç satır kadardı.
34 notes · View notes
kadehtezehir · 9 months
Text
öfkeliyim her şeye. içimdeki boşluk kelimelere sığamayacak kadar canımı yaktı
86 notes · View notes
bilinmezliklere · 3 months
Text
Boşluğun içinde, adeta bir sonsuzluğun ortasında sürükleniyorum. Nefret, acı ve öfkenin oluşturduğu yoğun bir döngünün içinde kaybolmuş gibiyim, çünkü her an bir bıçak gibi kesiliyor umutlarım.
Bittim, evet, tam da buradayım. Yıpranmış duygularımın izlerini taşıyarak, çevremdeki dünyayı anlamaya çalışıyorum.
Belki de bu boşluk, içimdeki duyguların bir çatışmasıdır.
31 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 11 months
Text
"Sayamadım onsuz geçen günleri. Engel olamadım özlemime. Ne ondan vazgeçebildim, ne de ona gidebildim. Anlamsız bir boşluktayım. Sadece bir boşluk hissi var, boşlukta boğuluyorum. Kafamin içindeki sesleri bastıramıyorum, ne yapsam da susmuyorlar. Gözyaşlarıma engel olamıyorum, onları kontrol edemiyorum artık. Her şey o kadar boş, anlamsız ve samimiyetsiz geliyor ki çoğu zamanımı boş bakışlarla geçiriyorum. Içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Çok sevdiğim, yapmaktan keyif aldığım şeylerle bile aramda uçurum var uzun zamandır. Mutsuzluğum, kalbimdeki acı bana isteksizlik olarak dönüyor. İçimdeki polyanna onunla birlikte terk etti beni. O gün güneş batti ve bir daha doğmadı bana. Aylardır karanlığin içindeyim, tek bir ışık, tek bir çıkış yolu bile yok. Benim işığım, umudum, gücüm, her şeyim oydu.."
73 notes · View notes