Tumgik
#iktidar
hatiragulzaman · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
💫🌟💫🌟
Barla ve. Çam dağı.
“Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir.”
Friedrich Nietzsche.
#
39 notes · View notes
denizeyuruyen · 1 year
Text
"Kendini zayıf hisseden görünüşe önem verir, büyük saraylar, yazlıklar yaptırır, yatlar alır, özgüveni eksik kişiler markalı giyinirler, konuşurken araya yabancı dilden kelimeler sıkıştırırlar."
"Hayvanlar yarına kalabilmek için içgüdüleriyle vücutlarını kullanıp güçlü ve caydırıcı görünmeye çabalarlar. İnsan ise hemcinslerine gücünü, kıyafetiyle, atıyla, arabasıyla, yaşadığı evle göstermeye, en azından hissettirmeye çalışır."
"İnsanın erkeği karşısındakini sindirmek için dikleşir, tepeden bakmaya çalışır, insanın kadını ise öfkelendiğinde ellerini yumruk yapıp beline dayar, hem hacmini büyütür hem de gerektiğinde saldırabileceğini ima eder."
"Afrika’da, Asya’da, Amerika’da eskinin kabile reisleri güçlü ve saygınlık kazanmak amacıyla başlıklarına kartal veya hindi tüyleri taktılar, kabaran bir hindi veya tavus kuşu gibi görünmeye çalıştılar. (...) Bugün müdürler, amirler, patronlar başlarına tüy takamazlar ancak kasıntılı davranışlarla, asık suratlarla ve çevre düzenlemesiyle güçlü oldukları izlenimini vermeye çalışırlar (...) insanların rütbeleri büyüdükçe imzaları, masaları ve makam koltukları da büyümektedir."
"Hitler, Mussolini benzeri diktatörler, abartılı el-kol hareketleriyle, bağırarak, hakaret ederek ve kasıntılı bir şekilde gruba tepeden bakarak otorite kurmaya çalışmış, kabadayılık sergilemişlerdir."
"Çok korkan çok korkutur. Gerçek otorite sahipleri ise sadelik içindedirler, bilgileriyle, bilgelikleriyle, yöneticilik becerileriyle insanları etkilerler."
33 notes · View notes
onderkaracay · 17 days
Text
Tumblr media
4 notes · View notes
seslimeram · 6 months
Text
Sesli Meram #432 - Yersiz Yurtsuz (30.10.2023)
Tumblr media
"İzler kalıyor geriye, onca zamandır var edilmiş ve kapsamı, derinliği hiçbir zaman tam olarak kestirilemeyen acının çetelesi derinleşiyor. Karabağ’da Ermeni, Rojava’da Kürd, Ezidi, Mıhellemi, Süryani, Libya’da ve İsrail’de Arap, Filistin’de Arapların kıyısında kalakalan Hristiyan halklar her durumda muktedir olduğunu varsayan temsili devletlerin insafına terk olunmuş bir hayat memat mücadelesi sürünceme taşımaksızın var ediliyor. Birer yaraya dönüşmüş olan mücadelenin, var olma hakkının ta kendisinin bir türlü kanla bağlantısı kesilmiyor. Hayata yer bırakılmıyor. Düpedüz derin, kalıcı, bir sulhun yerine ikame edilmiş olagelen her türden tahakkümle yaşam dümdüz ediliyor. Yer adları, zulme uğrayanların kimlikleri, cinsiyetleri, aidiyetleri değişse de sonucun her dem aynı yıkımlara çıktığı kesintisiz bir hakikate dönüşüyor. Türkiye’nin şimdisinin yüzüncü yıl vurgusunun kıyısında her nasıl cürümlere çıktığı mesel olunmuyor misal. Her halükarda yok edicilik / sınırlandırma ve inkardan vazgeçip ikrara dökülen tahakküm halleriyle birlikte düzeltilemeyecek yepyeni izler ortaya çıkıyor, derin boşluklar. Karanlık çağının orta yerinde bir ülkenin içinden bir zamanlar söz hakkı sahibi olduğu yerlerdeki faaliyet ve icraatlarına her şekilde çürümüşlükten payımıza düşeni can kırıklarıyla, ödenen ve daha ödenecek nice bedel / diyetlerle var ediyor. İstikametin hep karanlık kılınmaya çaba sarf edildiği bir zeminde bütün o yıkım / yıldırı / tahakküm bir cehennemi sahnelemenin ta kendisini imliyor. Demokrasiden, eşitlikten, sulh ve insan haklarından bahis açılamayan bir zemin zaten ondan ötesini de bildirmeyecektir, biliyoruz değil mi? Yol nereye?" sesli meram
podcast image credit: street art by hijack ::: keep doing what you love :::street art utopia
2 notes · View notes
pdfkitaplik · 3 months
Text
İKTİDAR: Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası, Robert Greene
İKTİDAR: Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası, Robert Greene pdf indir
LİNK:
https://opendisk.net/2bJG8anrmOBE/file
Kitap Açıklaması
Gücü elde etmek isteyenlere, gücün esiri olanlara ya da güce karşı direnenlere… Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası Kimi gücünün zirvesindeyken ölümcül bir hatayla elindekini yitirir. Kimi çok ileri gider veya yeterince ilerleyemez. Fakat kimileri de doğru adımı atarak insanüstü bir gayretle gücü kendilerine çeker. Tarih boyunca yazarlar ve filozoflar kendilerine şu soruyu sormuşlardır; bizden öncekilerin başarılarından ya da hatalarından ne gibi dersler alabiliriz? Üç bin yıllık süre içinde güç hakkındaki çeşitli yazıları hep aynı konuları işlemiş, gücün özünü tanımlayarak nasıl arttırılacağını ve yönetileceğini veya nasıl yok edileceğini tarif etmiştir. Gücün 48 Yasası zihinlerden sonsuza dek silinmeyecektir.
1 note · View note
felsefebilim · 2 years
Text
Çocuklarını Yiyen Satürn
Tumblr media
Bu çalışma, romantizm akımının önde gelen sanatçılarından ünlü ispanyol ressam Goya’nın, Antik Yunan mitolojisinden etkilenerek resmettiği eseridir... Resim, Goya’nın evindeki Kara Resimler adlı çalışmaların arasında bulunmuştur. 
Ressamın konu aldığı ve daha önceki yazılarımda da değindiğim bu mitte, Titan kardeşlerden birisi olan tanrı Kronos (Roma mitolojisinde Satürn olarak geçer), Rhea’dan doğan çocuklarının kendi yerine göz dikip onu öldüreceğine inandığı için onları yutarak yer. Çünkü o da babasının (Uranos’un) üreme organını annesi Gaia ile birlik olup bir tırpanla biçerek koparmış ve sonrasında da onu devirip yerine geçmiştir. Annesinden dinlediği kehanette de benzer bir şeyin kendi başına geleceği söylenmektedir. 
Güç, hırs ve iktidar temalı bu mit, Goya gibi birçok sanatçıyı etkilemiş ve benzer çalışmalar yapmasına teşvik etmiştir.
41 notes · View notes
kalbiyoksun · 4 days
Text
Tumblr media
0 notes
celalyesilyurt · 3 months
Link
Meşruiyetin Sosyal Psikolojisi, Akademik Bakış açısıyla Devlet, Derin Devlet ve Sokak” isimli kitabımda konuyu tartışmaya çalıştım.
Burada (sorunsalımız); seçmenin gücü ile YETİNMEK mi lazım, seçimler, iktidarın güç gösterisine dair meşruiyetinin GÖRÜNMESİnden mi ibarettir? sorusunun peşindeyiz. Çünkü, seçimler; siyasal iktidarların her türlü güç (fiili ve sembolik güç) kullanımına mesnet teşkil ediyorsa ve iktidarın her türlü yaptırımı bu meşruiyetten kaynaklanıyorsa ve biz de bununla yetinmek zorunda isek, gerçekten de seçimlerin bir görüntü olmadığından emin olmamız şart. Daha doğrusu seçmenlerin tercihlerinin isabetli ve tutarlı olduğuna dair kuşkumuz olmamalı. Aksi takdirde meşruiyet büsbütün buhar oluverir.
0 notes
cagdasyatirim · 4 months
Text
Şehit cenazelerinde chp yöneticilerinin yuhalanması, hakaretlerin edilmesi iktidar medyasının bilinçli yayınlarından kaynaklanmaktadır. Halk buna yönlendiriliyor. Halkın yıllardır tek taraflı yayınları izlemesi ciddi ayrışmalara, düşmanlıklara neden olmaktadır.
Medya bir silahtır ve iktidar bunu 20 yıldır çok bilinçli olarak kullanmaktadır.
0 notes
iahaber · 4 months
Text
Tumblr media
İA HABER AJANSI Doktorların maaşı eridi: Emeklilik ücreti ‘Beyaz Reform’un da gerisine düştü, kamuda kadrolar boş kaldı https://bbcturk.com/doktorlarin-maasi-eridi-emeklilik-ucreti-beyaz-reformun-da-gerisine-dustu-kamuda-kadrolar-bos-kaldi/2497/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr https://iahaber.com
0 notes
depresif-baykus · 4 months
Text
House of Cards konusu nedir? İktidar neden yozlaşmayı getirir?
House of Cards dizisi, iktidar ve toplumla ilgili hangi soruları sunar bize? House of Cards konusu nedir? House of Cards dizisi sadece Underwoodların iktidara yürürken yapabildiği tüm korkunç şeyleri mi anlatıyor, yoksa bize insanın iktidar ile ilişkisine dair daha derin tespitlerde mi bulunuyor? House of Cards ne anlatıyor? İktidar insanlık için ne ifade eder? İnsanlar iktidarı sınırsız güç…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cemakkilic · 5 months
Text
Herşeye kol gibi zam gelmiş... İşte AKP gerçeği... Bu pari hâlâ yüzde 35'in üzerinde oy alıyorsa, destek görüyorsa muhalefet otursun düşünsün... Top çeviren bir muhalefet ile hiç bir başarı sağlanamaz!..
Türkiye diye bir ülke kalmadı, memleketimiz uçup gitti ellerimizden!.. İktidar bunu isteyerek yaptı...
CEM AKKILIÇ
Cemology Onuncu köy
6 Aralık 2023
0 notes
turkoyuncu · 1 year
Text
Kızılay, Bedava aldığı bir torba kan fiyatına zam yaptı
Kızılay, bir torba kan fiyatlarına zam yaptı. 502 TL olan kan fiyatı 980 TL oldu.
Tumblr media
Ülkedeki ulusal kan sağlayıcı, temin edici tek kurum Kızılay’ın kan bankasında sadece 3 günlük kan stoku kaldığı iddiaları tazeliğini korurken şimdi ise Kızılay’ın SGK üzerinden bir torba kan fiyatına yüzde yüze yakın zam yaptığı ortaya çıktı.  Kaynak: Kızılay, bir torba kan fiyatlarına zam yaptı. 502 TL olan kan fiyatı 980 TL oldu. - Gündem - AYKIRI haber sitesi
Kızılay KANSIZ kalmasın diye o kadar kan verdik. Ancak imam hatiplilerin doldurulduğu Kızılay yönetimi, KANSIZLIK sorunu yaşıyor ki kanı parayla satmayı uygun görmüşler. Dr Sinan Oğan iktidara gelince hesabını sorar. Zira KK iktidara gelirse hesap sormayacağı, helalleşeceğini söylemişti. Akplilerle, akpyi mi yargılayacak zaten. Ha derseniz ki, Dr Sinan Oğan'ı iktidar olmaya fırsat vermezler, kendi milletine düşman kişileri makam mevki sahibi ederler. O zaman böyle daha çok KANSIZLIK yaşarız. Herkes hak ettiği şekilde yönetilir neticede
youtube
1 note · View note
onderkaracay · 9 months
Text
Tumblr media
🗣️ Dinler, İktidar Hırsı ve Laiklik Devrimi
İncil sev dedi Hristiyanlar kendilerinden başka kimseyi sevmediler.
Tevrat yaşat dedi Yahudiler kendilerinden başka kimseye yaşama şansı bırakmayacak kadar azdılar.
Kur'an oku dedi Müslümanlar okumadıkları gibi kendi canına okuyan herkese koşulsuz inandılar.
O zaman dinleri ve günümüze kadar taşınan süreçlerin üzerinden geçerek Atatürk'ü ve laiklik devriminin değerini anlama zamanıdır.
Bunun için tabiat bilimlerini okumayı savunuyoruz.
İnsanı bu hale dinleri kendine alet ederek insan sömürenler getirdi.
"İnsanın dini duyuncundadır."
Doğuran da tabiat doyuranda tabiat olduğu için.
Tabiat aynı zamanda yaratan güçtür.
Son peygamberin dini tebliğ etmek ile birlikte aynı zamanda devlet başkanı olması dinin siyasete alet edilmesinin başlangıç noktasıdır.
Peygamber öldüğü gün öldü o din. Bu kadar kısa ömürlü olmasının tek sebebi güç adına iktidar olmak ve bunu din ile ilişkilendirmektir.
Çünkü dört halife iktidar kavgasına peygamberin cenazesi kalkmadan tutuştu. O gün bugündür bu coğrafyada kan durmuyor.
O gün bugündür insanlığa iktidar elde etmek adına dini siyasete alet etme virüsü bulaştı.
Atatürk dünya da bir ilki gerçekleştirerek laiklik devrimi ile temizledi bu rezil dini siyasete alet ederek iktidar olma ilişkisini.
O büyük dahi hayata gözünü yumduğunda yine hortladı o iktidar ve sömürü adına din kavgası.
Bugün yaşadığımız zulmün kısa hikayesi budur.
Peygamberler de insandır. Hata yaparlar. Tebliğ ettikleri o din yok şimdi. Böyle olacağını bilmesi gerekmez miydi?
Tanrı peygambere aynı zamanda siyaset yapması ve devlet başkanı olması yetkisi izni vermiş olabilir sorusunun bir yanıtı yok ki!
İktidar hırsı olmadığını iktidar olarak gösteremezsiniz. İktidar olmak bir güç elde etme hırsıdır. Ganimet elde etmenin yolunu güç açar.
Yaşarken bir başkasını hatta kendine çok yakın olmayan birisini demokrasi ile başa geçirmiş ya da geçirememiş olmanın faturası çok ağır oldu o kadar düşmana rağmen.
Din sadece tebliğ ile kalsa veya din bir insanla tebliğ edilmese böyle olmazdı.
Arap coğrafyası dinleri ganimet, iktidar ve güç peşinde koşan dinlerdir.
İnsana şah damarından daha yakın olan yaratanın bir insana ihtiyaç duyacak kadar çaresiz olması yaratana hakaret değil mi? Yaratanın insanlığı kurtarmak adına örnek bir insanı geçici kullanması anlaşılabilir. Yalnız dinin o insandan ibaret olduğu konusunda inancı yok etmek sonradan mümkün olmaz.
Dini yaratan duyunç aracılığıyla tebliğ ettiğinde insanlık daha huzurlu olur.
Biri çıkıp din adına Tanrının görevlendirdiği kişi benim dese bile kimse inanmazdı. Başlangıcı sorunlu bir konudur bu konu.
Atatürk bir dogma bırakmadığı için yenilmiyor.
Onun fikrini kimse yenemez. Çünkü insanlığın çıkabileceği son noktayı o çıktı.
Yaratanım insanlığa tebliğini her insan kendi diliyle öğrensin diye dinde ilk devrimi Türkçe Kur'an ile Atatürk yaptı.
Dünyaya insanlar arasından birisi din ve Tanrı adına huzur getiremez ve bu güne kadar getirememiştir.
Bugüne kadar böyle bir yazı ve eleştiri yapılmış mıdır? Doğrusu bilmiyorum.
Din, Tanrı, Peygamber ve devlet ile iktidar konusunda laiklik harici bir çare olmadığını düşünen ve inanan biriyim. Atatürk dışında bu konuda devrim yapmış ve o devrimi aşacak bir çözüm bulabilmiş biri yoktur.
İnançlar insanların kendi temiz duyunçları içinde yaratan ile bir aracıya ihtiyaç duyulmadan yaşanmalıdır.
Kimse kimsenin dini ve inancı ile ilgilenme ve inancına karışarak müdahale etme hakkına sahip değildir.
Yaratan peygambere bile tebliğ et yalnız kimseyi zorlama demiştir.
Din her insanın yaratan ile kendi arasında üçüncü bir aracıya ihtiyaç duymadan kurduğu iletişimdir.
Din, insana hükmetmenin aracı olmaktan hiçbir zaman kurtulamamıştır.
Dünya da yaşam menfaat üzerine bir düzen ile kurulu olduğu için ve insan menfaatine satılmak konusunda zaafı olan bir canlı olduğu için bu tuzağa din ile kolay düşürülmektedir.
Laiklik gibi bir devrim yapmış Türk ulusunun ve Atatürk gibi bir insanlık devrimcisinin kurduğu devlet ve yaptığı devrimleri dini siyasete alet eden işbirlikçi bir zihniyet dini kullanarak elde ettiği güç ile bugün tehdit etmektedir.
] Önder Karaçay [
7 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Sesli Meram #391 - Yersiz Yurtsuz (10.01.2023)
Tumblr media
"Yerinde saymalara devam diyen bir ülkenin sureti kendiliğinden bir kere daha görünürlük kazanır. Yinelemekte fayda olan, asgari ücret ile yoksulluk sınırının paralelliği arasında kurumsallaştırılan her ön alma bir kere daha sıradan insanların deneye kobay her nasıl kılındığı da göstere gelir. Cürme rehin, geleceğinden umutsuz, yarınından çoktan feragat etmiş bir yerin imali söz konusudur artık. Enflasyonun başını ezdik, yeni yüzyılın şartları gereği herkesin refah payını arttırdık, uçuyoruz, kaçıyoruz, şahlanıyoruz bahislerinin hemen dibinde bir çürüme gerçekliğine kavuşur. Kesintisiz olagelen her eylemin ardılı gibi bu tahayyüller silsilesi, duraksamadan var edilen müdahalelerle birlikte kölelik bir kere daha sabitlenir. Hiçbir yere yetişmeyen bir ücret için feragat ettirilen şey koca bir hayat imgesidir. Ne okuyan, ne duyan, ne seyreden, ne sorgulayan, ne itiraz hakkını var eden, ne hükümlere karşı hakkını savunan bireylere dönüşüm sürdürülür. Daha yılın en başında, daha henüz hiçbir şeyin yaşanmadığı bir güncellikte, bir arafta bu satırları yazarken, yarının belirsizliği bütün ümidi de berhava etmektedir. Bir yerlere sabitlenmiş olagelen bu zehir zemberek kısır döngünün bir çıkışı sahiden olmalı, olabilmelidir değil mi? Müştereken, bir hayat imgesi için, en ufak bir itirazın dahi gümbürtüde boğulmaya bunca afaki devam olunduğu bir yerde belirgin bir gelecek tahayyülü için elzem olanı, o hakkı, şu savunuyu, gerekli olanı kim / kimler her nerede var edecektir? Muktedir hayatı kuşatırken, yarının ne hallere konulacağı bunca afaki cürmün kılınırken, dur diyebilmek o gidişata ne zamandır!" sesli meram
podcast image credit: looking eyes::jr:::çerçi sanat
6 notes · View notes
sustun · 1 year
Text
Normalin Dönüşümü ve Oy Verme Davranışları
Bu yazımızda, normalin dönüşümü kavramını açıklamaya çalışarak seçmenin oy verme davranışları arasındaki farklara dikkat çekiyoruz.
Malum seçimler yaklaşıyor. Her zaman olduğu gibi “kritik bir seçim” daha yapacağız. Burada siyasi bir analiz yapmayacağım elbette. Uzun zamandır eğitimini aldığım alanlar üzerinden seçmendeki oy tercihleri üzerinde çok düşünüyorum. Vardığım sonuçları da sizlerle paylaşmak istedim. Son yıllarda istisnai durumlar artık olağan hale geldi ya da getirildi. Bu da toplumdaki düşünme ve karar verme…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes