#kar yağıyor hayatıma

[yorgunherakles]

benim hiçbir şeyim yok, yalnızlıktan başka hiçbir şeyim.

selim ileri - her gece bodrum

#selim ileri #her gece bodrum #yarın yapayalnız #hepsi alev #dostlukların son günü #kar yağıyor hayatıma #kitap #edebiyat #blogger #felsefe #kitaplar #blog #kitap kurdu #şiir #sappho #marcel proust #genç werther'in acıları #faust #şiirheryerde #tumblr şiir #şiir blog #didem madak #charles bukowski #erdal öz #kanayan #yaralısın #füruğ ferruhzad #birhan keskin #barış bıçakçı #georges perec

[itzseraa]

Farkettin mi bilmiyorum ama hayatıma girdiğinden beri kar yağıyor🥺

[mrsemmm-blog]

Ahmed Arif'te aşıktı Aşık Veysel de Nazım Hikmet de böyle aşıktı. Seviyordu yani kimi şiir yazdı bizi de aşık etti kimi roman kimi türkü okudu yaktı bizi . Bende aşığım onlar gibi Nazım gibi yazıyorum sana son bir kaç gündür, uyku düzenim de bozuldu . Geceleyin derin düşünceler var içimde aklımla kalbim arasında o ince çizgi sonra kalbim var biliyorsun sen dolu . Sevdan var sonsuz uçsuz bucaksız meğer ben hiç aşık olmamışım seni görünceye kadar . hiç fark etmemişim gökyüzü bu kadar mavi . Deniz bu kadar engin sen bu kadar güzel yaşamak bu kadar anlamlı var olmak bu denli özel ver güzel . Yeni fark etmişim işte affet beni . Bak yine yağmurlu bi gece Ahmet Kaya dinliyorum adamda beni anlatıyor şimdi

“Dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur ağlama göz bebeğim biraz daha dur ”

O da aşık olmuş belli benim gibi geceleri yazmış..

Sabah sabah aklımdasın gece uyurken niye uykularımı kaçırmak geçtim bunları rüyama girmeye çalışmak nedir ? Yerin yurdun yokmu senin .

Çok uçsuz bucaksız hayallerim var benim hepsinin baş rolü sen olan mutlu bir gelecek mesela . Sıradan değil ama her güldüğünde aşık olunmalı sana arada saçmalamalı senle . Bazen ağlamalı karşılıklı bazen de saatlerce anlamsız bakışmalı . Sinemaya gidilmeli mesela filmden çok seni izlemeliyim ben yüzünün o her hatlarını Mısır yiyişini sonra dalıp gidilmeli ah o gülüşün varya aşık ettirir adamı . Senden önce yaşadım mı ben nefes aldım verdim başka başka varmı ki . Neydim ben başıboş biriydim amacı olmayan aşkı olmayan kendi içinde boğulmuş biri sonra sonra sen geldin hayatıma o gün değiştim ben . O gün ilk kez dedim kendime “ Ben bu kızı bir ömür severim ” Gerçekten aşık olabilirim sana ilerde bir sokak başında beni görürsün derin derin bakarım sana belki dersin o zaman “ bu adam aşık mı bana ?”

Cevap kesinlikle evet olacak aşk tek taraflıda yaşanır zordur bilirim ama kutsaldır aşk emektir sevgidir ekmek gibidir . Öpsem başıma koysam seni olmaz mı . Beni görünce yüzünü eğme sakın . Ama ne olursa olsun gül . Gül işte gülüşün aşktır ya senin bana can verir kuşlar öter içim ısınır canım çay ister güneş açar bi gülüşün sadece. Kahkaha atsan neler olur düşünemiyorum . Her gece sen her gece farklı düşünceler bir kez gel bana aşk de bir kez sarıl gitsin o şah damarından yakın ol bana . Ben her gece yazarım sana çoğu gece . “Özlemek” var birde 7 harf 3 hece her gece.

[karanliklararasindakipapatya]

Seni en çok senden, sendeki gözden, bedenini yansıtan aynadan kıskanıyorum. Onlar seni benden daha çok görüyor. Ama ne var biliyor musun sevgilim, onlar seni benim kadar güzel göremiyor... Hoş ben artık seni hiç göremiyorum,duyamıyorum ve biliyor musun sanırım ben artık sevemiyorum. Ne seni ne bir başkasını. Beni öyle bir bağladın ki kendine... Ne sen varsın ne başkasını alıyorum hayatıma... Ne ben varım ne de benden öte bir ben... Şimdi sen neredesin ben nerede? Dışarıda kar yağıyor, benim içime yağmur. Ağlama göz bebeğim biraz daha dur...

[vesselam]

Sonunu bile bile bu sınırı geçtim  İkimize de göre olanını seçtim  Hiçbir hayalim tabiatına uymaz  Onun yalnızca kendine faydası  Bu sefer kesin gidişim, dönüşü olmaz  Bir kez acıttı ama ikincisi koymaz  Ve hayatı hayatıma sığmaz  Her döndüğünde bulunan hiç adam olmaz  Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek  Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek?  Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek  Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek  Gün yüzü görmedim, gitti ve bekledim  Ben onu sevdiğimden beri gülmedim  Boyu boyuma göre ama sorun huydan "çok seven de terk eder!"  Hadi oradan!  Pembe dudakları aklıma girdi saklayamadım  Ki sakatladı beni kimi pakladı sevgim?  Yanakları iki sokak ötede bekliyor ve ben öpemem  Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek  Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek?  Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek  Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek..

Kahraman Deniz - Lapa Lapa (Official Audio)

#kahraman deniz #lapa lapa #müzik #müzikler #vesselam

[sagoolove]

Sagopa Kajmer-Sessiz Ve Yalnız♪🖤 ••••• SÖZLER: •••• Nakarat: •••• Güvendiğim dağlara kar, ağzıma çalınan ballara kan yağıyor. Ben yarınları bugünden tanırım o yüzden umutlarım tek tek azalıyor. Bu yüzden sessiz. Bu yüzden yalnız. •••• 1.KISIM: •••• Hayatın gücü onunkinin hep üstü,o nedenle küstü. Saçlarımın masalı gibi, siyahtan beyaza döngü. Çekilirken umutlarımın önüne sürgü,içim sürgün. Çünkü herkes özgür, bana tel örgü. Yalnız yalnızın halinden anlar yalnız. Cılız ağacın tenine balta değdi. Kaldıramadı bunu görmeyi, kaydı gitti yıldız. Yıllar altın, çalan hırsız. Yaşamak yıpranmaktan farksız. Ben yarınları bugünden tanırım, o yüzden umutlarım tek tek azalıyor sanırım. Artık masallardan uzak duran çocuklardır arkadaşım. Apar topar hazırlanmış bagajım. Nefes nefese yoldayım. Bir elimde yumruk, diğer elimde tokat. Katılaşıyorum kırılganlığıma inat. Yanlışlar pahalıya patlar. Böyle çıkılır hatadan katlar. •••• Nakarat: •••• Güvendiğim dağlara kar, ağzıma çalınan ballara kan yağıyor. Ben yarınları bugünden tanırım o yüzden umutlarım tek tek azalıyor. Bu yüzden sessiz. Bu yüzden yalnız. •••• 2.KISIM: •••• Aşınıyor insan kaya gibi, dalgası hüzünse. Düşer yaprak kendiliğinden, mevsim hazansa. Yardım etmek isterdim hayatıma, lakin anla. Tükeniyorum zamanla. Öyle kalabalık ki içim, ne de yalnız kaldı dışım. Garip kaplumbağanın evini yıktılar bir hışım. Yazım biteli epey oldu, gelen gitmeyen kışım. Şaşırmamaya alıştım, zaman geçti yatıştım. Bir elimde yumruk, diğer elimde tokat. Katılaşıyorum kırılganlığıma inat. •Yanlışlar pahalıya patlar.• Böyle çıkılır hatadan katlar. •••• Nakarat: •••• Güvendiğim dağlara kar, ağzıma çalınan ballara kan yağıyor. Ben yarınları bugünden tanırım o yüzden umutlarım tek tek azalıyor. Bu yüzden sessiz. Bu yüzden yalnız. ••••••

#sagopa kajmer #2018 #sessiz ve yalnız #yeni müzik #müzik keyfi #rap #turkish rap #love #aşk #sago #kafkef #melankolia

[yolankara]

‘‘ellerim titrer kim bu ben, kim bu susan’‘

en çok yağmurlarını, kışlarını severim bu hayatın. yazı 40 derece sıcaklığın altına düşmeyen, kış mevsiminin çok az yaşandıgı, kasımda bile denize girenlerin olduğu bir şehirde doğup büyüdüm. 4 senedir de ankara yaşıyorum. gerçek soguk ile ve eksili derecelerle bu şehirde yaşadım. akdenizden geldiğimi bilen buranın yerlileri çok zorlanacağımızı söylemişlerdi. ama buranın kışına çoktan alıştım. doğma büyüme ankaralı bir arkadaşım var ondan bile çok mesela.. az önce yağmur kokusunu derin derin çektim içime, 2 senedir kışlar o kadar da sert geçmiyor burada.. bu sene neredeyse kar yağmadı diyebilirim ama 1 haftadır her gün yağmur yağıyor.. 4 senedir alışık olmadığımız bir mart geçiriyoruz.. normalde bu yağmurların ait olduğu ay mayıstır ve bu yüzden yaz bi türlü gelmez.. ceketsiz çıkamazsın sokağa.. doğduğum şehirde ise bikinileri ile tüm günü geçirir insanlar..

ama ben kış insanıyım. sogugu seviyorum, sıcak , aşırı sıcak olan şeylerden nefret ederim. nefes darlığım oldugu için yazın çok sıcaklarda düzenli nefes alamazsam yere düşer, kısa süreli baygınlık yaşarım, uzun süre klimalı bir ortamda kalamam, gündüzleri dışarı çıkmam yasaktır, ve çok beyaz olduğum için markete çıkarken bile güneş kremi kullanmam gerekir yoksa her tarafım kızarır, ateşim çıkar ve hastalanırım vs vs.. 

ama kış iyidir, yeterince kalın giyinir ve bünyeni  zayıflatmazsan hasta olmazsın. kar yağarsa iyidir hava kırılır mikroplar ölür ve biraz yağmur kimseye zarar vermez..

sanırım bu yüzden burada bir hayat kurmaya çalışıyorum.. kendimi en güçsüz hissettiğim şehirde , ama artık kendi gücümü keşfettiğim bir zamanda. üniversitenin ve ankaranın hayatıma kattığı şeyler küçümsenemez..benden aldıkları da.. ama iyi olanlarını hatırlamak için büyük çaba harcıyorum. bu sene mezun olduğumda kalan günlerimi de yine bu şehirde geçireceğim.. havalar ısındıgında kitabımı ve biramı alıp seğmenler’e gitmek için can atıyor olacağım.. 

bu gece yağmur dindirecek gibi acılarımı, kendime muzlu puding yapıp kitabımın son sayfalarını bitireceğim.  

‘‘korkmuyorum artık senden gece, korkmuyorum hiç karanlık’‘

#ankara #gece #karanlık

[celigingunlugu]

Sonunu bile bile bu sınırı geçtim. İkimize de göre olanını seçtim. Hiçbir hayalim tabiatına uymaz. Onun yalnızca kendine faydası... Bu sefer kesin gidişim, dönüşü olmaz. Bir kez acıttı ama ikincisi koymaz Ve hayatı hayatıma sığmaz. Her döndüğünde bulunan hiç adam olmaz. Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek. Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek? Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek. Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek. Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek. Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek? Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek. Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek. Gün yüzü görmedim, gitti ve bekledim. Ben onu sevdiğimden beri gülmedim. Boyu boyuma göre ama sorun huydan. "Çok seven de terk eder!" Hadi oradan! Pembe dudakları aklıma girdi. Saklayamadım ki sakatladı beni. Kimi pakladı sevgim? Yanakları iki sokak ötede bekliyor Ve ben öpemem. Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek. Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek? Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek. Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek. Lapa lapa kar yağıyor gönlüme ama sevgili görmeyecek. Benim ektiğim tohumlar kimlerde filizlenecek? Yaka yaka canımı, tokatladı ruhumu, asla bilmeyecek. Çektiğim sıkıntıların her biri sebebine geri dönecek.

Kahraman Deniz - Lapa Lapa

[monnarozaaa]

Peygamber çiçeğime;

‘’Çocukça bir sersemlemeydi benimkisi. Tatlı, derin, bir o kadar gülden naif.. Kitap aralarında kruttuğum sevgilerim, bataklıklarda kurumaktaymış meğer. O masum heyecanları ateşe veren kendi ellerimmiş.. Ne yazıkki bilemedim. Meğer ben, çocukmuşum, cahilmişim. Ama hala.. hala ve hala, masumum. Masumca bakıyorum insanlara, dağa, taşa, kuşlara, kedilere, göyüzüne, çocuklara, minarelere, kaldırımlara, yağmura, sokak lambalarına.. Gökten kar yağarken sanki hala anneme 5 yaşımda olduğu gibi ‘‘Anne gökten pasta yağıyor.’‘ diyorum. Evet, ruhum masum. Düşüncelerim ve ben masumuz. Hayallerım gibi, senin yanımda bana destek olduğun, sırdaş olduğun, büyüdüğünü görebildiğim günler gibi.. birlikte özlemini kurduğum masum hayatlar gibi.. Sadece sığınacak bir liman aramakmış bendeki. Safça bir direniş, safça bir inanış, uğruna ateşe atlanacak safça bir sevgiymiş. Hayata rağmen, perdelerin arkasındaki yalanlara rağmen, her şeyi görmezden gelebilecek kadar, dünyayı gözden çıkaracak kadar. Safça ve masumca..

Sevmeyenler var biliyorum. Ardımdan gülenler, halime acıyanlar.. Herzaman yaptığım gibi Peygamber sünnetidir diyerek tebessüm edip susuyorum. Susarak izliyorum etrafımdakileri.. olup bitenleri.. ‘’Her şeye bu kadar sessiz kalma.’’ sözünü duymak istemiyorum. Duymazdan geliyorum. O güzel gibi ‘’Bilmiyorlar Ya Rab..’’ diyorum.. Şimdi de aynı şekilde devam ediyorum hayatıma.. Sende böyle yapmalısın. Hayatına belli kurallar koyup buna göre kendini şekillendirmelisin. Herzaman herkesten farklı olan o insan sen omalısın. Mesela ben O’ndan birkaç iz kalsın istiyorum hayatımda. O’nun ahlakından ufak tefek huyları benimsesem.. Bir düşünsene ne kadar mükemmel olur..

Ama ne derlerse desin yine de sevildiğimi biliyorum. Beklendiğimi biliyorum. Belki bu diyarda, belki bir başka alemde, mekanda.. O’nun beni sevdiğini, beni izlediğini, kolladığını, içime ve her şeyime şahit olduğunu biliyorum. Her şeye rağmen yine de pes etmeyip koskocaman bir teslimiyetle O’na sarılıyorum. O’ndaki manayı maddelerde aradığım için yakınıyorum, tövbe ediyorum. O’ndaki manayı beşerde aradığım için, O’nun affına nail olmayı umarak ahiretimi bekliyorum. Helalinden gelecek güzel günleri bekliyorum..

İnsanlar bırak gülsünler. Zaten onalrın her zaman her şeye gülecek bir şeyleri illaki vardır. Bana gülsünler. Ardımdan sövsünler. Bende güleyim kendime. Hatta beraber gülelim. Dönüp bir kere bile bakmam kimsenin yüzüne. Kimseyi duymam bile. Bak bu da bilmediğin bir başka huyum mesela..

Neyi farkettim biliyormusun? Ben kendimi birilerinin katili diye addederken meğer kimsenin katili olamamışım. Olmamışım demiyorum bak, olamamışım.. Çünkü ben hep şefkatle sarıldım manalara ablacım. Farkedememişim. Meğer asıl öldürülen benmişim. Günden güne solan ve yavaş yavaş kuru toprakta susuzluğa mahkum terkedilen saksıdaki sarı çiçek gibi. Hani şu senin için aldığım. Camın kenarında olduğunu unuttuğumuz için kuruyup giden çiçek. İşte o çiçek benmişim. Oysa o çiçek büyüyecekti. yapraklarını yeni fidanlara dikecektim senin için. Sen ne çok severdin o çiçeği. Yoğunluktan unutmuşum bile varlığını. Kuruduğunu gördüğüm gün belli etmedim ama çok üzüldüm.Benim bu çiçeği böylece unutmuş olabilme ihtimalim imkansızdı. O gün kendime çok kızdım. Üzüntüden oturdum saf gibi çiçeğe bakıp ağladım. Bir çiçeğe bile bakamadım.

O çiçek gibi benim enkazımın üstünde tepinenler, hayal ebedine dalıp diri diri gömdüler beni.. Benim bir katilim olabilir, fakat ben katil olacak kadar acımasız değildim ablacım. Hiçbir zaman da öyle biri olamadım zaten. Hissettim, hissedebilmek istedim. Şu hayata manayla tutunanlardan olmayı diledim. izle.. O güzel insanların hepsi lezzeti manada bulup evliya oldular, karıştılar aşkın sırrına.. Hissetmek güzeldir ablacım. Manayı bazen içtiğin suda bile bulursun. Görmek yetmez, hissetmen gerekir. Düşüncelere karışman gerekir. Oldum değil olacağım demen gerekir. Düşünmezse, hissetmezse insan, hiç insan olabilir mi?

Ben O güzeller güzelinin dostu olabilmek için razı oluyorum taşlanmaya, öldürülmeye. Yeterki O, sevgisini esirgemesin benden. Tüm dünya karşımda dursa da, yeterki O durmasın karşımda. Beni göründüğüm gibi eylesin.Tutunmak için kudret versin. Beni sevdiği gibi eylesin. Beni sana ve sevdiklerine yakın kılsın. En çok da seni esirgemesin benden. Sineye çektiğim onca şey, ardımda sana dair nice hayat dersleri bırakabilmek içindi. Bunca cefa, bunca acı, seninle birlikte güzel memleketlere kavuşabilmek içindi. Çünkü ben senin varlığınla hayat bulup tutunuyorum geleceğe. Senin için ayakta kalıyorum. Kendim için olmasa bile senin için yaşamak zorundayım, biliyorum. Seni bu çirkin insanların içinde bir başına bırakamam. Seni de benim gibi o kör kuyulara atmalarına izin veremem. Varlığına duacıyım. Sen hep var ol can parçam, sen hep mutlu ol, mutlu yaşa..

Bir yerlerde beni, benim gibi insanların hasretle beklediğini biliyorum. Senin gelecekte bir yerlerde beni beklediğini, bana ihtiyaç duyacağını, beni arayacağını biliyorum. Safça ve masumca o güzel insanlar gibi seni de Allah’tan bana yakın kılmasını, aramıza girenin yalnızca hasret olmasını diliyorum...

Selametle,

Seni seven ablan..’‘

#14.10.17

[yorgunherakles]

sizi düşlerimde görmemek, istanbul’un ışıklı varlığını düşünmemek için okurdum aralıksız.

selim ileri - istanbul hatıralar kolonyası

#selim ileri #istanbul hatıralar kolonyası #yarın yapayalnız #her gece bodrum #hepsi alev #dostlukların son günü #kar yağıyor hayatıma #erdal öz #yaralısın #birhan keskin #kitap #edebiyat #blogger #felsefe #kitaplar #blog #kitap kurdu #şiir

[burakbaglan]

Ahmed Arif'te aşıktı Aşık Veysel de Nazım Hikmet de böyle aşıktı. Seviyordu yani kimi şiir yazdı bizi de aşık etti kimi roman kimi türkü okudu yaktı bizi . Bende aşığım onlar gibi Nazım gibi yazıyorum sana son bir kaç gündür, uyku düzenim de bozuldu . Geceleyin derin düşünceler var içimde aklımla kalbim arasında o ince çizgi sonra kalbim var biliyorsun sen dolu . Sevdan var sonsuz uçsuz bucaksız meğer ben hiç aşık olmamışım seni görünceye kadar . hiç fark etmemişim gökyüzü bu kadar mavi . Deniz bu kadar engin sen bu kadar güzel yaşamak bu kadar anlamlı var olmak bu denli özel ver güzel . Yeni fark etmişim işte affet beni . Bak yine yağmurlu bi gece Ahmet Kaya dinliyorum adamda beni anlatıyor şimdi 
“Dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur ağlama göz bebeğim biraz daha dur ” 
O da aşık olmuş belli benim gibi geceleri yazmış..
Sabah sabah aklımdasın gece uyurken niye lan uykularımı kaçırmak geçtim bunları rüyama girmek nedir .? Yerin yurdun yokmu senin .
Çok uçsuz bucaksız hayallerim var benim hepsinin baş rolü sen olan mutlu bir gelecek mesela . Sıradan değil ama her güldüğünde aşık olunmalı sana arada saçmalamalı senle . Bazen ağlamalı karşılıklı bazen de saatlerce anlamsız bakışmalı . Sinemaya gidilmeli mesela filmden çok seni izlemeliyim ben yüzünün o her hatlarını Mısır yiyişini sonra dalıp gidilmeli ah o gülüşün varya aşık ettirir adamı . Senden önce yaşadım mı ben nefes aldım verdim başka başka varmı ki . Neydim ben başıboş biriydim amacı olmayan aşkı olmayan kendi içinde boğulmuş biri sonra sonra sen geldin hayatıma o gün değiştim ben . O gün ilk kez dedim kendime “ Ben bu kızı bir ömür severim ” Gerçekten hala aşığım sana ilerde bir sokak başında beni görürsün derin derin bakarım sana belki dersin o zaman “ bu adam aşık mı hâlâ bana ?” 
Cevap kesinlikle evet olacak aşk tek taraflı da yaşanır zordur bilirim ama kutsaldır aşk emektir sevgidir ekmek gibidir . Öpsem başıma koysam seni olmaz mı . Beni görünce yüzünü eğme olursa da görürsen tabi yüzüne karşı bakamam o kadar cesaretli değilim . Ama ne olursa olsun gül . Gül işte gülüşün aşktır ya senin bana can verir kuşlar öter içim ısınır canım çay ister güneş açar bi’ gülüşün sadece. Kahkaha atsan neler olur düşünemiyorum . Her gece sen her gece farklı düşünceler bir kez gel bana aşk de bir kez sarıl gitsin o şah damarından yakın ol bana . Ben her gece yazarım sana her gece . “Özlemek” var birde 7 harf 3 hece her gece.. 1.200 kilometre, özlemek her gece..

[kitapindiroku]

Kar Yağıyor Hayatıma Kitabı pdf indir pdf indir

Kar Yağıyor Hayatıma “Bazen kitaplarını okuduğumuz, filmlerini, oyunlarını seyrettiğimiz, resimlerine dalıp gittiğimiz kimi sanatçıları tanıdığımızda, tanış olduğumuzda eserlerindeki o duygu yoğunluğunu yaratan kişiyle özdeşleştirmekte zorluk çekeriz. Aksi beklenmeli midir, okurun veya seyircinin buna hakkı var mıdır? Buna ben yanıt veremem ama Selim İleri’nin anılarını okuduğumuzda kendisinin tam da romanları ve öykülerinde olduğu gibi özyaşamında da duygularını, tüm içtenliği ve iniş çıkışlarıyla yaşamayı içselleştirmiş, öyle yaşamayı seçmiş bir yazar olduğunu görüyoruz. Yazarın değerleri, popüler kültürün değerleriyle örtüşmüyor. Onun meselesi başka. Onu, bilinmeyenler, görmezden gelinenler, değeri anlaşılamayanlar, artık sözü edilmeyenler ilgilendiriyor. İleri, anıları kırıldıkları yerden özenle yapıştırmaya uğraşıyor…”

Çiğdem Su

Radikal Kitap, 8 Nisan 2005

Afife Jale, Ahmet Muhip Dıranas, Azra Erhat, Behçet Necatigil, Belgin Doruk, Cahide Sonku, Cahit Uçuk, Diclehan Baban, Feriha Tevfik, Haldun Taner, Halide Edib Adıvar, Kemal Tahir, Kerime Nadir, Memet Fuat, Nisa Serezli, Oğuz Atay, Sadri Alışık, Salih Zeki Aktay, Samet Ağaoğlu, Sevgi Soysal, Sevim Burak, Vedat Günyol, Yaşar Nabi Nayır, Zeki Faik İzer…

Selim İleri’nin anılarından.

Kar Yağıyor Hayatıma Kitabı pdf indir pdf indir oku

#Kar Yağıyor Hayatıma kitabı pdf indir #Kar Yağıyor Hayatıma pdf oku #Kar Yağıyor Hayatıma ücretsiz indir #Kar Yağıyor Hayatıma ücretsiz pdf indir #Anı (hatırat)

[sayisalsozelci]

ÇİSİL ÇİSİL

Her zamanki gibi hafta içi dersten çıkıp kitap almaya gittiğim bir gün, Fareler ve İnsanlar. Kitap parası cüzdanımda, bozukluklar kot ceketimin cebinde. Lise ikinci sınıfa geçtiğimizde zam gelmişti minibüse. Önceden bir lira verip arka koltuğa geçerdik, artık para üstü beklememek için bir lira yirmi beş kuruşu hazırlayıp sol cebime koyuyorum. Minibüsle Avcılar Meydana gideceğim ama bilen bilir Süleyman Nazif’ten minibüs durağına biraz yürüme yolu vardır ki o yolu yürümek yerine alt geçitten direkt caddeye de çıkabilirdim ama durağa gitmeyi tercih ettim. Durakta görürüm diye umduğum arkadaşlarım vardır belki, kim bilir.

Nisan yağmurları gelmiş. Şemsiyeden nefret ederim, bu sebeple asla yanımda şemsiye taşımam. Genelde bilinen bir söz var ya “Islanmayacaksak niye yağmur yağıyor?”. Doğru, ben en fazla yağmurluğun şapkasını kafama örterim. Zaten nisan yağmurlarının güzel yanıdır, ıslansan da hızlı kurur saçların, kıyafetlerin. Bekleyin birazdan gökkuşağı da çıkacak.

Bu arada ben hala minibüs bekliyorum. Bir taraftan da kafamın içinde yapmam gerekenleri düzene koymaya çalışıyorum ve bir şeyler sürekli çakışıyor, henüz on altı yaşımdayım ve bir günün yirmi dört saat olması benim için sorun oluşturuyor.

Kulağımda kablosuna yeşil yün ipten kılıf diktiğim kulaklığım sanki “Golha” çalıyor. Bir de kılıf dikmemin iki sebebi vardı. Birincisi kulaklığım çok bozuluyordu ve telinin kopmasını engeller diye bir arkadaşım önermişti, ikincisi yeşili çok severim.

Yağmur belli bir süre sonra üstüme değil içime yağmaya başladı. Kafamdaki tüm soru işaretleri birden birleşip büyük bir ünlem oldu. İç sesim sadece şu dizeleri seslendiriyor:

Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,

Dayandıkça çisil çisil yağacak.

Bu yağmur, delilik vehminden üstün,

Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.

Tüm kaygılarım toplanmıştı bu dizelerde. Benim dilimden dökülmüş gibiydi bu kelimeler. Hayatıma dahil olan her şeyi çok çabuk sahipleniyorum. Biraz geç oldu ama sonradan öğrendim her neyi sahiplenirsen onun sorumluluğu senin sırtına biniyormuş. Sırtıma binen yük dizeler değildi. Benim dizelere yüklediğim anlamın yükünü, dizeler de benim sırtıma yüklemişti. Şiiri iç sesimle söylüyordum. Belki de bu yüzdendir yükü tek başıma taşımaya mecbur kalmam. Gerçi yüksek sesle söylesem kim kendi yükünü bırakıp benim yükümü taşıyacaktı. Üstüne üstlük sesimin kısılması da yanıma kar kalacaktı.

Peki ben yükü taşımaya devam edebilecek miydim? Her türlü düşecektim yakın bi’ zamanda. Sırt üstü mü düşecektim yüz üstü mü? Sorumluluklarım mı beni ezecekti yoksa ben mi sorumluluklarımı ezecektim? Aynı yolda yürüdük o kadar. Bari yan düşelim.

#ders #fareler ve insanlar #kitap #para #cüzdan #kotceket #minibüs #zam #paraüstü #avcılar #süleymannazif #cadde #durak #nisan #şemsiye #yağmur #gökkuşağı #onaltı #yeşil #golha #kulaklık #ünlem #dize #şiir #sahiplenme #sorumluluk #içses #yük #yol #buyağmur

[vazgecilenoykuler]

4 oda

Uzunca bir koridordaydım

Kar mı yağıyor, gökyüzü yıldızlarla mı kaplı, mevsimlerden neydi,

yaralandığım günlerin ayrıntılarını hatırlamakta pek iyi değilim

ocaktaki yemeğin altını kısmakta olduğum gibi.

bir unutkanlık hayatıma mal oldu.

gözlerime inen perdeleri ne zaman açmaya cesaret ettim, hatırlamıyorum.

kimsesiz kalmak, yalnız başına kalmak gibi bir klişe değil.

eşyalarını fırlattım dolaptan. 

neden yaptım bilmiyorum.

gözlerin her daim gördüğüne inanmak istemeyişiydin benim için.

ağzından çıkacak tek bir inkarı gözlüyor, inanmak için yalvarıyordum.

inkar etmedin, etmeyi istemedin. biliyorum

içten içe mutlu oldun, bensizlikten. 

[yorgunherakles]

özel duyarlılıklar çok özel insanlarındır, çünkü bunların her biri bir küçük ölümdür.

mario levi - bir şehre gidememek

#kitap #edebiyat #blogger #felsefe #kitaplar #blog #kitap kurdu #şiir #charles bukowski #mario levi #bir şehre gidememek #aret vartanyan #orhan pamuk #selçuk baran #bir solgun adam #selim ileri #kar yağıyor hayatıma #erdal öz #yaralısın #küçük prens #bu oyunda gitmek vardı

[yorgunherakles]

aşk mıydı bu? özlemek, hiç unutmamak, yıllar sonra bir içsel sızıyla dolup taşmak... aşk mıydı?

selim ileri - dostlukların son günü

#selim ileri #dostlukların son günü #kar yağıyor hayatıma #erdal öz #yaralısın #bizansiyya #lale müldür #murathan mungan #yalnız bir opera #yaz geçer #charles bukowski #kitap #edebiyat #blogger #felsefe #kitaplar #blog #şiir #kitap kurdu #selçuk baran #artist #anna ahmatova #bir solgun adam #attila ilhan #sabahattin ali #kuyucaklı yusuf #kürk mantolu madonna #anton çehov #vanya dayı #vişne bahçesi