Tumgik
#kara kız
hokkabazgibi · 11 months
Text
Tumblr media Tumblr media
By Ruth Oosterman and her daughter named Eva//
(2 yaşındakı kızının karalamalarını alıp renkli anlamlı resimler haline getiren bir anne.*)
Hayal gücünü anlatıyor bana göre,, power of imagination,,
118 notes · View notes
sillagen · 10 months
Text
Sabahtan beri evden kimse ile iletişime geçmediğim için babam ekmeğiniz yoktu ekmek aldım diye konuşmaya çalıştı. Gülümsedim çay doldurayım mı dedim doldur benim bardağımı niye yıkadın dedi. Temiz bardakta iç dedim. Kendim hakkında bir şey konuşmadığım için "kara kız bize madik atıyor" dedi. Hahaha
9 notes · View notes
gecedensozler · 1 year
Text
Tumblr media
4 notes · View notes
tipitip213 · 1 month
Text
Libyadaki Amcamın Karısını ve Körpe Kızını Siktim!
Slm, ben İzmir'den Anıl. 23 yaşımdayım. Size anlatacağım olay bir yıl önce başladı ve halen de devam etmekte. Yengem Zeynep 45 yaşında, kapalı, muhafazakar, 1.65 boylarında, biraz tombul, iri memeli, harika oval kalçalı bir kadın. Yengemin kızı Gamze ise 17 yaşında, harika vücut ölçülerine sahip, portakal büyüklüğünde memeleri, inanılmaz kıvrımlı kalçaları ve beli olan, fıstık gibi diye tabir edilebilecek, tam çıtır bir kız. Ben ergenliğimin ilk dönemlerinden beri yengeme hastayım, hep yengemi düşünüp 31 çekerdim. Hangi kızı sikersem sikeyim, en son postayı yengemi siktiğimi hayal ederek sikerdim.
Bundan bir yıl önce Elektrik Tesisatçısı olan amcam Libya'ya çalışmaya gidince, yengemle kızı Gamze yalnız kaldılar. Evimiz 2 katlı, üstte biz, altta amcamlar oturur. Geçen kış, fırtınalı bir günde Gamze yukarı geldi ve beni çağırdı. Fırtınadan dolayı zangır zangır titreyen Alüminyum pencere ve kapı doğramalarının çıkardığı seslerden korkmuşlar, "Bizde kalır mısın?" dedi. Alt kata indiğimde yatağımı hazırlamışlardı bile. Hepimiz sobalı odada yatacaktık. Oda gayet genişti, ama yataklar yine de bitişik serilmişti. Yengem, "Anıl sen ortamızda yat, korkuyoruz!" dedi. Ben de, "Tamam yenge!" dedim. Herkes gecelğini giydi ve yataklarımıza girdik. Tam o sırada birden gök gürüldedi, kapı pencere sallanmaya başladı. Yengemle kızı hemen bana sarıldılar. Ama öyle bir sarıldılar ki, o an ben de onları kendime çektikçe çekesim geldi. Gamze, "Abi ben sana sarılıp uyuyacam!" dedi. Gamze aklımda hiç yoktu, "Tamam!" dedim. Gamze bana sarıldı, yattık uyuduk.
Bir ara uyandım. Ben hep sağıma doğru uyurum. Sağımda yatan yengemin üzeri açılmış, geceliği küloduna kadar sıyrılmıştı. Benim yarrak bir anda oldu fişek. Odanın karanlığında yengemin bembeyaz külodundan gözümü alamıyorum. Bu yüzden gözümde bir damla uyku da kalmadı. Dayanamadım ve yengemin hayallerimdeki kalçalarına hafifçe dokunmaya başladım. Bir iki dakika usulca okşadım, külodunu falan kenara kaydırdım. Aynı anda sikimi okşarken ani bir refleksle sıkıvermişim yengemin poposunu. Yengem irkilince ürktüm ve hemen yorganı kafama çektim. Aralıktan baktım, yengem geceliğini aşağı indirmiş, yorganı üzerine çekiyordu ki, benim yorganımın da çekili olduğunu gördü ve duraksadı. Sonra tekrar açtı yorganı ve sıyırdı geceliğini, kalçasını iyicene uzattı bana doğru. Ben çekinerek üzerimdeki yorganı açtım. Baktım yengem uyuyormuş gibi hareketsiz yatıyordu, ama poposunun arasına iyice girmiş küloduyla götü tüm ihtişamıyla sikimin tam hizasında duruyordu...
Elimi hafif hafif yengemin kalçasına dokundurdum. Yengem kalçasını kıvırır gibi kıpırdamalara başladı. Ama bende inanılmaz çekince ve korku vardı. Evet yengemi sikmek içi yanıp tutuşuyordum, ama yengem o kadar tutucu biriydi ki, herhalde amcama bile ayda bir siktiriyordur diye düşünüyordum. Amcam çok zayıf ve pısırığın biri, yengem verse de sikemiyordur diye düşünüyordum nedense...
Birden cesaretlenerek yengemin külodunun kenarından taktım parmağımı ve külodunu hafifçe aşağı sıyırmaya çalıştım. Baktım yengem yandan kalçasını kaldırıyor, bunu görünce yengemin de istediğinden iyice emin oldum ve diğer elimi de attım, bir çırpıda çıkardım yengemin külodunu. Koklayıp yastığın altına koydum. Mis gibi kokuyordu yengemin külotu. Artık yengemin o muhteşem götü ve ballı kara kutusu çırılçıplak karşımdaydı. Bir anda tuttum yengemi ve kendime çevirdim. Yengemle göz göze geldik. Yengem (Devam et!) dercesine kapadı gözlerini. Hemen yengemin dudaklarına yumuldum. Yengemle deli gibi öpüşmeye başladık. Yengem kulağımı öperken, "Çok yavaş! Gamze uyanmasın!" dedi. Sessizce, "Tamam yenge!" deyip yengemin geceliğini ve sütyenini çıkarttım. Yengem başörtüsünü çıkartıyorken ben engel oldum, çıkarttırmadım. Belki fantazi, belki yasağın cazip gelmesi, ama ben yengemi kafasında başörtüsüyle sikmek istiyordum...
Yengemin göğüsuçları kapkaraydı. Uzun uzun yaladım yengemin memelerini, yanaklarıma değdirdim, sıcaklığını hissettim iliklerimde. Sonra yalaya yalaya yengemin amına doğru indim. Hafif tüylü ama gür olmayan kıllarla kaplı amını ritmik dil hareketleriyle ağzımda helva kıvamına getirene kadar yaladım. Yengem şelale gibi akıttı zevk çeşmesinin şifalı sularını ağzıma. Yengemin orgazm olup ağzıma boşalması tarif edilemez bir duyguydu. Amının sularını yaladım yuttum...
Yengem kısık sesle, "Sok!" diye yalvarırken, yengemin küçük ağzına bileği kadar kalın yarrağımı dayadım, yalamak istemedi, ittirdi, ağzını kapadı. Yengeme, "Eğer seni sikmemi istiyorsan yala!" deyince mecburen açtı o güzel ağzını ve yalamaya başladı demir kazığımı. Yengeme fazla ızdırap çektirmeden ağzından çıkardım yarrağımı ve bacaklarını omzuma alarak dayadım birtanecik yengemin bebeksi amcığına. Alev alev yanan amcığın duvarlarına temas ettiğinde resmen kavruldu, yandı yarrağımın mantar kafası. Ben yengemin gizli tapınağını yavaş yavaş keşfederken, yengem de yorganı ağzına alıp inlememek için kendini zor tutuyordu. Yavaş yavaş hızlanarak Git-Gel'lere başladım ve yarrağımın tümünü yengemin amında kaybettim. Hızlı hızlı pompalamaya başladım. Tanrım, hayal mı bu diye düşünürken, hızlandıkça hızlandım. Yengem sürekli boşalıyor, zevk suları taşaklarımdan ve bacak arasından süzülüyordu...
Ben de boşalmaya hazırlanırken birden inanılmaz bir gök gürültüsü, ardından içeriyi aydınlatan bir şimşek ve annesini Bacak-Omuzda sikerken bizi gören Gamze, "Anneeee! Bravo! Babamı, onun en sevdiği yiğeniyle, hem de kızının yanında aldatıyorsun!" dedi. Yengem altımda kıvranırken, "Kızım sen büyüdün artık, biliyorsun ki benim de ihtiyaçlarım var, baban gideliden beri amım alev alev yanıyor. Sağ olsun Anıl abin beni ellerin pis yaraklarına muhtaç etmedi, ateşimi söndürüyor. Zaten bu akşam ilk defa sikiştik. N'olur babana birşey anlatma, ne istersen yaparım güzel kızım!" derken, ben de, "Evet Gamzeciğim, ne istersen yaparız!" diye destekledim yengemi. Bunu duyan Gamze, "Madem ne istersem yapacaksınız, ozaman ben de size katılacağım!" deyiverdi.
Yengem, "Olmaz kızım, sen bakiresin, kesinlikle olmaz!" dedi. Gamze de, "Ozaman derdinizi babama anlatırsınız!" dedi. Ben yengemin kızını sikmeye dünden razıydım. Yengem istemeyerek te olsa, "Amdan olmaz! Amdan yalayabilir sadece! İlla kendini siktirceksen, götünden siksin Anıl abin!" dedi. Gamze hemen, "Tamam!" dedi ve çırılçıplak soyundu. Ben de yengemin üzerinden kalkıp lambayı açtım, bu güzellikleri daha net görmek istiyordum. Hemen Gamze'nin o körpecik ve kaymak gibi amını yalamaya yumuldum. Yengeme, "Zeynep gel sen de yarrağımı yala!" dedim. Yengem kendisine ismiyle hitap etmeme bozulmuştu, "Hemen Zeynep mi olduk şimdi?" dedi. "Eee bir kere yedin artık bu yarrağı Zeynepciğim!" dedim. Yengem yarağıma yumuldu ve yalamaya başladı, ben de kızı Gamze'nin amını pamuk helva gibi yaptım altımda yalayarak. Sonra çevirdim Gamze'yi, domaltıp göt deliğini yalamaya ve içine dilimi sokmaya başladım. Götüne bir parmağımı sokmaya başladım ki, Gamze hafif bir çığlık attı. Yengem hemen, "Bak gördün mü kızım, bir parmağı alamadın, o koca yarrağı nasıl alacaksın o küçücük götüne?" dedi. Gamze de annesine, "Sana ne! Sen amına nasıl aldıysan, ben de götüme öyle alacam!" diyerek, bana da, "Sen devam et canım abim!" dedi...
Ben Gamze'nin götüne iki parmak, üç parmak sokmaya başladım. Yengem, Gamze vazgeçer diye beklerken, Gamze'de çıt yoktu. Yengem artık kızının götten siktireceğine kanaat getirince, gitti yatak odasından Vazelin aldı geldi ve kızının götüne sürmem için elime tutuşturdu. Yengeme, "Ne o? Amcam seni götünden de mi sikiyor?" dedim. "Yok nerdeeee? Benim götüm de bakire!" dedi. "Tamam onu da sikeriz, merak etme!" dedim. Vazelini Gamze'nin götüne ve yarrağıma bolca sürdüm ve kafasını Gamze'nin göt deliğine dayadım, biraz ittirdim. Gamze'den, "Immm!" diye bir ses çıktı. Sonra biraz daha yüklendim ve kafasını soktum. Ama götünün deliği nasıl dar bir delik ki anlatamam, sikimi sıkmaktan mosmor etti. Daha fazla dayanamadım bir kez daha yüklendim, taşaklarım yapıştı Gamze'nin götüne. Gamze acıdan bayılmış gibiydi ve bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Yengem kızını okşayarak acısını dindirmeye çalışırken, sıranın da biran önce kendisine gelmesini bekliyordu. Ne de olsa artık rahat rahat sikşebilecekti benimle...
Ben başladım Gamze'nin götünde gidip gelmeye. O kadar dardı ki, 2-3 dakika siktim sikmedim, volkan gibi patladım Gamze'nin götüne. Tam 5 dakika fışkırdı yarrağımdan döller Gamze'nin götüne. Biraz önce yengemi sikerken Gamze yakalayınca boşalmadan çıkmanında etkisiyle deli gibi boşaldım. Yarrağım küçülene kadar Gamze'nin götünden çıkarmadım. Sonra çıkardım ve banyoya gittim yıkadım geldim. Gamze yorganı çekmiş üstüne, yüzüstü ölü gibi yatıyordu. Yengem ise aç kurt gibi ölü yarrağıma ve sarkık taşaklarıma bakıp, (Ben bunu diriltir, bir güzelde suyunu sıkarım!) der gibi iç geçiriyordu.
O gece amcamın kapalı karısını 2 posta daha amından ve altın vuruşla 1 posta da bakire götünden siktim. Amcam bana kızmasın, hatta kıymetimi bilsin, yoksa karısı az daha orospu oluyormuş, yaraksızlıktan yanıyormuş ki ben yetiştim imdadına ve yiğenlik vazifemi yaptım. Ne de olsa amcam onları bana emanet etti gitti :)
Yengem ve körpe kızıyla sikişmelerim halen devam ediyor. Şimdi gidip yengem gelmeden çıtır Gamze'nin kaşınan götünü sikmem lazım, zira beni kızından kıskanıyor yengem olacak orospu :)
[Anıl]
Alıntıdır…
141 notes · View notes
1-gelincikk · 23 days
Text
Tumblr media
Sabah sabah yine kendi bebekliğimi sevdim çok tatlıymışım maşAllah, yerim seni kız 😇☺️”kara böcük” derdi hep halacım bana ☺️🤗😇😍🥰🧿
74 notes · View notes
solukmaviipapatya · 5 months
Text
+Bende çok kız istediydim biliyor musun? Buna da söyledim o kadar istemedi. Ya üçüncüde erkek olursa dedi, dört erkekle ne yaparım dedi almadı.
-Komserim görüyorsunuz biz bi kızla başa çıkamıyoruz ya.
+Yok kız iyidir ya. Kız evin neşesidir. Bizim gelinlerden de yana yüzümüz gülmedi zaten. Büyüğü biliyosun o, olmadı beceremedi. Tarığın durumunuda biliyosundur herhalde.
-Biliyorum konuştuk biraz.
+Ondan içiyo zaten. Karısıyla abisi o gece kazada ölünce dağıldı oğlan. Baş edemedi bi türlü, yoksa iyi çocuktur bakma. İyi okudu, saygılıdır, kırar döker ama gönül almayıda bilir. Çok güzel top oynardı kereta. Hep derdim, ben senin arkandayım bırakma topu. Sen fenerde oynicak adamsın. İstemedi. Bazen uyanıyo gecenin bi yarısı, başlıyo ağlamaya. Kızın adını sayıklıyo falan. İçim parçalanıyo ya. Ben ondan oturuyorum zaten sabaha kadar. Anasının uykusu ağırdır duymaz onu. Uyanırsa gidiyorum odasına, başını okşuyorum. Geçti babacım diyorum, geçti. O da geçti sanıp uyuyo enayi. Geçer mi? Bazı acılar kiracıdır ama bunun ki öyle değil. Öyle bi kara bulut yerleşti ki, kalkacak gidecek gibi değil yani. Arkadaşıda yok. Kalmadı hiç. İyi günde herkes iyide, kötü günde çil yavrusu gibi dağılıyorlar. Acıyı kaldıramıyor insanlar Yusuf. Acı bizim işimiz, mesleğimiz. Acı verende, çekende müşterimiz olmuş bizim. Ama normal insanlar için öyle değil.
67 notes · View notes
spayki · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Türkiye'nin ilk ''Kadın Müzesi'' İzmir'de ..
En güzel müze ..
Dünya'da 70 ülkede Kadın Müzesi var..
Türkiye'de ilk ...
Basmane'de , tarihi Tilkilik semtinde ..
Girişte, o efsane fotoğraf karşılıyor sizi..
Mustafa Kemal Atatürk 'ün, 1929'da, Ankara Palas' ta, manevi kızının düğününde, manevi kızı Nebile Hanım'a dans ederken çekilmiş fotoğrafı..
Kimler yok ki ?
Kurtuluş Savaşı Gazisi Kara Fatma gerçek ismi Fatma Seher , İlk Kadın pilot Sabiha Gökçen , Bombalı suikaste kurban verdiğimiz Bahriye Üçok , Türkan Saylan , Dünya güzelimiz Kerime Halis Ece , La Diva Turca Leyle Gencer ..
Birde ilkler ?
ilk kadın Doktor Safiye Ali
ilk kadın Hemşire Esma Deniz
İlk kadın Tiyatro sanatçısı Afife Jale
İlk kadın Gravürcü Aliye Berger
İlk kadın Romancı Fatma Aliye Topuz
İlk kadın Büyükelçi Filiz Dinçmen
İlk kadın Muhtar Gül Esin
İlk kadın Kaymakam Özlem Bozkurt Gevrek
İlk kadın Vali Lale Aytamam
İlk kadın Belediye Başkanı Müfide İlhan
İlk kadın Bakanı Türkan Akyol
İlk kadın Mimar Leyla Asım Turgut
İlk kadın Ressam Mihri Müşfik
İlk kadın Fotoğrafçı Naciye Suman
İlk kadın astrofizikçi Nüzhet Gündoğan
İlk kadın heyeltraş Sabiha Bengütaş
İlk kadın veteriner Sabine Aydemir
İlk kadın Rektör Ayşe Saffet Rıza
Alpar
İlk kadın Gazeteci Selma Rıza Faraceli
İlk kadın Karikatürcü Selma Emircioğlu
İlk kadın Kaptan İlgi Öztuncer
İlk kadın Subay Ülkü Sema Aydın
İlk kadın Polis Fikret Hanım
İlk kadın Polis Komseri Hikmet Cengiz
İlk kadın Emniyet Müdürü Feriha Sanerk
İlk kadın Arkeoloğ Halet Çambel
İlk kadın Orkestra Şefi İnci Özdil
İlk kadın Opera Sanatçısı Semiha Berksoy
İlk kadın Türkiye Güzeli Ferha Tevfik
İlk kadın Hakim Suat Berk
İlk kadın Avukat Süreyya Ağaoğlu
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın,
İlk kadın Yargıtay üyesi Hakimi Melahat Ruacan
İlk kadın Sendikacı Zehra Kosava Duman
İlk kadın Sendika Başkanı Dervişe Koç
İlk kadın Dünya şampiyonu Sporcu Tennur Yerlisu
Otomobil Sürücü Ehliyeti olan ilk kadın Asıme Şahsuvaroğlu
Medeni Kanun'la evlenen Türkiye tarihinde ilk resmi nikahlı kadın Zehra Say
Anlatmakla bitecek gibi değil..
Denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hemde deniz kokan İzmir de..
Türkiye'nin ilk Kadın Müzesin de..
Türkiye'nin olağan üstü kadınlarıyla sizleri bekliyor..
Tumblr media
22 notes · View notes
xircusss · 26 days
Text
Tumblr media
Kara Kız
12 notes · View notes
ecemsu · 2 months
Text
Çıplak bedenler bizi şaşırtmıyor artık,
çıplak beyinlerdir varlığına dayanamadığımız
Kara Kız
10 notes · View notes
jan-berk · 8 months
Text
Hissizleştim
Soğuk bir kış gecesi gibi içim de kasvet ve ıssızlık var. Tıpkı gece ormanlarda rüzgarın ağaçları sallamasıyla çıkan ses gibi çıtırdıyor! Hissizleştim nereye baksam yalnızlık var duvarlarla konuşsam, tavanla bakışsam çare yok.
Binlerce insan çevremde olsa bile anlaşılmadıktan sonra boşuna.
Yaşım az da olsa belli bir olgunluğa vardım fakat ben çocukken oyun oynama uğruna yandığım o güneşi özledim. Koşmayı, umrumda olmuyan o geçmiş dünyayı.
Canavarların var olduğunu bilip birgün onları durdurabilecek saçma umutları özledim.
Düşünceler içinde boğulmak ve bir gün göçeceğim bu dünyanın kayda değer olmayan kahırlarıyla vakit kaybedip gülmeyi unuttuk.
Sanki o giderse dünya durulacakmış gibi sevdik.
Ve her yüzümüze güleni dost bildik.
Kaybetmenin acı kaybı işte.
Hayat ve yaşantı diyoruz buna ve her kaybedişimiz de tecrübe.
Bir yol var uzaklara giden. Bütün herşeyi unutup yeni umutlara giden bir yol.
Yeni beyaz bir sayfa, yeniden doğuş için.
Gökyüzünde yıldız yoktu. Kara bulutlarla örtülü gece, yağmur bırakacak gibi.
Her yer sessiz sanki varlığın unutulduğu mistik bir ortam.
Herşeyini kaybedip yeniden yürümek, yeni bir başlangıç için
Pusulasız ilerlenen yeni bir yol bu yol.
Yeni bir hayat eskileri unutturur mu?
Belki unutturur belki de unutmuş gibi yaparsın.
Okyanusun ortasında karmaşık sularda giden bir denizci olmak isterdim bütün insanlıktan uzak.
Kapalı kafeslerde olan hevesim gibi kırgın hayallerim.
Hep ötesi hep uzaklara gider hayallerimdeki tozpembe gülümseten hayata.
Malasef kilitli kapıların ardından bakarım anca.
Uzaklar uzak kalır.
Hayatın bir çok anlamı var.
Ben en anlamsız olan sevmeyi seçtim.
Belkide çok güzel bir şey sevmek ama karşılıksız olunca çok anlamsız duruyor.
Sadece geçici bir heves, kursağında düğümleniyor cümleler açıklama getiremiyorsun sırf bu duyguya sahipsin diye yüreğinle birlikte eziliyorsun.
Bu yüzden bana anlamsız geliyor.
Tabi herkese göre değişir bu durum.
Günü gelir bir şarkıda yüreğine dokunur günü gelir okuduğun bir kitapta karşına çıkar günü gelir bir şiirde görürsün onu.
Her türlü dokunabilir sana fakat sen ona dokunamazsın.
İç dünyanda zirvede başında tacı vardır.
Onun iç dünyasında yoksundur bile.
Adı sevmek olan duyguyuda terk ettim.
Gelmiş geçmiş yoluma bakmalıyım dedim.
Ömrümün kışını yaşıyorum bu genç yaşımda.
Yaktığım tütünün içtiğim çaydan başka tad alamıyorum bu hayatta, kendi kaderimi yazmak istiyorum kendi hayatımı kurmak istiyorum.
Sebebi güvenerek hayaller kurduğum insanların başka yollara düştüğünü gördüğüm, başka hedeflere ulaşmak istiyordular.
Şimdi ise benim hayallerimde yoklar.
Kimi tanırsam tanıyayım yine kendi yolum olacak bu yola ister ayak uydurur ister giderler.
Geçmiş günün birinde sıkıcı hayatımı yapılandırmak istemiştim.
Daha lise yıllarına yeni başlamıştım.
Tanıdığım bir kız vardı kendisini sevmek ona değer vermek istemiştim.
Kendisinin de beni seveceğine inanmış,
Konuşmak için sosyal medyayı kullanmıştım.
Tabi beklediğim gibi olmadı, ben sana hiç o gözle bakmadım dedi.
İlk yaramı almıştım tabi vaz geçmek bana göre değildi.
Her gün her sabah ilk uyandığımda kendisine ona sevdiğimi söyleyip kendisine şiirler yazdım.
En güzel rüyamsın dedim hep kendisine.
Günlerce aylarca beni sevmesine ikna etmeye çalıştım hep benle dalga geçti.
Beni kırmak adına herşeyi yaptı ve her gün sayende günlerim eğlenceli geçiyor dedi.
Beni arzuları uğruna dalga geçerek kendi paylaçosu yapmıştı.
Tam bir yıl olmuştu ona açıldığım, sonunda bir kerede olsa seni seviyorum dedi bana.
Çok heycanlanmıştım 1 yıldır verdiğim emek uğraşlar boşuna gitmemişti.
Yoksa gitmişmiydi boşuna emekler.
Üç saat sonra şaka yaptığını söyledi. Sonra da engelledi beni. Bir gün yolda giderken başkasının kollarında gördüm onu ....
Bütün hayat sevincim boğazıma düğümlendi.
Hiç böyle yıkılmamıştım.
Hayal kırıklığı büyük bir moodsuzluk yarattı bende 1 ay boyunca başımı öne eğdim yürüdüm içimde kalmıştı herşey aşamıyordum bu duyguyu tam üç sene sürdü bendeki bu psikolojik sorun,kabulenememiştim.
Çok bedduamı yedi.
Sanki Allah sesimi duydu da yıllar sonra kendisini gördüğümde benden beş beter olmuştu.
O günden sonra daha hiç sevmeye cesaretim olmadı zaten istesem de hep üzüleceğim korkusuyla geride durdum.
Bu sebeple yeni hayaller kurdum uzaklara gitmek istedim.
Gittim de uzaklara bir çok yeri gezdim. Kaybettiğim o huzuru bulamadım yine. Başka başka yerleri gezdim.
Kendime kurmak istediğim bir hayat tasarladım düşüm de,içinde huzur olan mutlu yüzlerin olduğu güzel bir tablo.
Günümüzün gerçeği var tabi maddi sıkıntı çok çektim.
Herşeyimden kısmak zorunda kaldım.
Yememden içmemden.
Yine uzaklarda olduğum bir gün bir ay boyunca peynir ekmekle beslendim parasızlıktan dolayı.
Fazla dert etmiyordum bunu kendime.
Elbet düzelir günü gelir bunlar.
Günler geçti geride kaldı aradığım huzuru ilk kaybettiğim yere döndüm.
Yani evime ilk olarak sessiz günler geçirdim kimseyle görüşmedim baya asosyal oldum.
Kitaplar okudum,bilgisayar oyunlarıyla vaktimi geçirdim.
Bir bahçem var sıkılınca semaver çayı demledim durdum.
Birazda olsa bu yalnızlık bana huzur vermişti.
Bir yazarın sözünü okumuştum.
"Yalnızlık çok tehlikeli birşey insanlardan uzak kalınca bir daha yanlarına dönmek istemiyorsun".
Tam hatırlayamadım da böyle bir şeydi galiba.
Mevsimler geçti hiç bir şey tatmin etmiyordu beni yaşamak, alışıldık hayat, sürekli sıradanlık içerisindeydim.
İnsanlarla dertleşmeyi bırakmıştım çünkü kendi sorunları olmayan başka sorunlar onların ilgisi dışında.
Ama kim olursa biri bana anlattımı kendi derdimmiş gibi hep çare ararım.
Birazda çocukluğumdan bahsedelim.
Çocukken çikolatalı kekleri çok severdim.
Bir hayal kurmuştum büyüdüğüm de çok param olur ve kasa kasa kek alırım diye.
Çocukluk aklı işte sanıyordum ki yetişkin herkesin zenginliği var.
Kötü insan diye bir tabir de bilmiyordum.
Herkesin eğlence amaçlı bu dünyada olduğunu zannediyordum.
Komik bir durum.
Bir sabah kargaların sesine uyandım camdan baktığımda şafak sökmek üzereydi gökyüzünde dolunay vardı kocaman.
Hala unutamadığım bir manzara.
Çok küçüktüm ayı öyle görünce içimde garip bir duygu oluşmuştu.
Geri uyudum uyandığımda ufak bir param vardı bakkala gittim.
Çubuk kraker aldım ambalajı inceleyip durdum.
Arkasında bir logo vardı uzun bir yol şeklinde çok merak etmiştim bu yol nereye gidiyor diye.
Aklıma kazımıştım o logoyu.
Bir gün bir yol gördüm logoda ki yola benzettim nereye gittiğini bilmeden o yolu takip ettim ve kayboldum.
Hava kararmıştı ve çok korkmuştum neyse ki bir tanıdık beni gördü tanıdı evime geri getirmişti beni.
Böyle değişik çocukluk hikayem var.
Ve ben hâlâ o kaybolduğum yoldayım.
Çıkamadım bir türlü belirsizlikten.
Nereye gittiğini bilmiyorum ama hâlâ yürüyorum karanlıkta.
Belki bir gün banada şafak söker.
Bulurum aradığım huzuru.
Günler haftaları haftalar ise ayları kovalıyor sürekli geçiyor zaman durduramıyorum hayata tutunamıyorum aynalara küstüm ne zaman aynaya baksam kendime tiksiniyorum sanki genç yaşımda kartlaştım insanlardan tiksiniyorum artık kimse gülümsemiyor eskisi gibi insanlar şen değil herkes dert babası olmuş. Ve benim böyle bir dünyada amacım yok çünkü tıpkı bir hayvan gibi sadece tüketip günü geçirip uyuyorum ve tekrar aynı şey oluyor fakat çevre değişiyor yüzler değişiyor zaman değişiyor ben yine aynıyım herşey ne kadar değişsede yine aynı sorunlar dertler başa sarıyor çok rahatsız edici bir paradoks hislerim beni terk etti.
Bir kış sonu ilkbahar başlangıcını hatırlıyorum karlar eriyor sıcak rüzgar esiyordu çimenler yeşillenmiş oturmuş ağlaçların rüzgarda dans edişini izliyordum evet dans edişi şiddetli rüzgar ağaçları salladıkça tıpkı zarif bir kadın gibi sallanıyordu ağaçlar.
O zaman ki baharın gelişi çok netti bunun sevinci ve heyecanı özeldir o manzara beni büyülemişti her zaman o zaman ki gibi hissetmek isterim çünkü bu iki dünya arasında sonsuzluğa yürümek gibi bişey kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durum ya da benim anlatamadığım bir durum bu değişir.
Bugün neden yazdığımı bilmiyorum belki ömrüm kısadır belkide içimi döküyorum belkide birileri okur beni anlar umudu var içimde bu da benim ruh halime göre değişir işin doğrusu bilmiyorum dürüst olmak gerekirse hissedemiyorum artık kaybettim o neşeli, kendini sever, hep gülümseyen kimliğimi.
Öyle bir sistem kurmuşlar ki dünyaya adım adım satın almışlar her yeri yeryüzü komple sürkeli birilerine ait fakat bilsinler ki bir ölürsem gökyüzüne gömecem kendimi benim ruhum gökyüzüne ait.
Bedenim bu dünyada hayata esir olsa bile ruhum hala özgür gökyüzünde uçtan uca uçuyor tıpkı kuş gibi.
21 notes · View notes
guzeliksende · 1 month
Text
Gülüşlerini ,şiir ettiğim. Göz yaşlarını, kahır ettiğim. Dağ çileğim. Gönlümün derinliklerinde ki incim.. Umut belki sıradaki şarkıdadır. Belki de senin çocuk gözlerin de saklıdır. Umutsuz bırakma beni… Bilmezmisin, Umut gelecek güzel günlere hamiledir.. Sen benim herkesten sakladığım. Yüreğim de saklılmsın, Hayalini kokladığım, Kendimden bile koruyup kolladığımsın. Hayat yolunda heybeme koyduğum azığımsın. Ben,senin başını okşadığında babanım. Elini tuttuğum da abinim. Sevmeye gelince, işte orada dur, O Zaman Yarinim.. Bebeğim, meleğim, En değerlim.. Sen benim çocukluğum. Çocukça sevgimsin.. Çocukluğum daki elma şekerim.. Resim defterim de ki, mutluluk resmimsin. Damarlarmda ki kanım, Gözümde ki yaşım, Göz yaşımı silen parmağımsın. Canım, Cananım, Sol yanımsın… Sen benim yaşamaktan korkmadığım hayatımsın. Eksik yanımı tamamlayansın.. Evim, ,hanem ,ailemsin. Adını, birinci derecede sevileceklerin, ilk sırasına kaydettiğimsin. Sen benim , Üstünü sıkı giyin, üşütme dediğinde annemsin. Benim şuna ihtiyacım var dediğin de , kız kardeşim, İş sevilmeye gelince, Yarımsın, Yarimsin. Bal köpüğüm, Aşk böcüğümsün, Varlığın ile ısındığım, Yokluğunda üşüdüğümsün, Bir bakışın ile karanlıkları güldürdüğüm, İki gözümsün, Siyahı güzel renge döndürdüğüm Misket üzümümsün.. Sen benim iyileşecek kırıklıklarıma ,en iyi merhemimsin. Sen benim dermansız dertlerimde ,en güzel çaresizliğimsin.. Sarı papatyam, Kara sevdam. Mas mavi dünyam.. Hayâl kadar gerçek, Gerçek kadar da hayal olan, Sen yeter ki, Seviyorum der gibi , Bak bana, Ben o bakışlarda binlerce seni seviyorumu yakalarım. Senin yerine de yüreğimi , O seni çok seviyor diye kandırırım.. Ahu dudum, Umudum, Nazar boncuğumsun. Yarınlardan umduğum, Rüyama gelirsin diye uyuduğumsun. Uyandığımda, rüyalarda bıraktığım hatunumsun. Varlığım, varlığına armağan olsun.. Sen daha benden ne duymak istiyorsun. Daha ben sana ne diyeyim. İsmini, kaç kere daha şiirlerim ile söyleyeyim.. Yoksa dağlaramı isyan edeyim. Dağlar da az gelirse avucunun içine yüreğimi vereyim. Oda yetmiyorsa o zaman ben öleyim. Sen , benim zaten, Unutmaya cesaret edemediğim,intihar şeklimsin. Sen zaten,benim Yüreğim de, Vazgeçmeye , kıyamadığım cinayetimsin..
Tumblr media
12 notes · View notes
otopsicireisso7 · 1 month
Text
Ah’lar Ağacı
...
Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım Tanrı’nın eliydi.
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
Çok şey görmüşüm gibi,
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
Ah...dedim sonra. Ah!
...
Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
...
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı’nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
...
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah...dedim sonra, Ah!
...
İç ses, diye söylendim
Ve ah dedim sonra,
Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.
...
Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
‘İnsan unutandır
ve insan unutulmaya mahkum olandır.’
Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah!
...
Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının tanrım,
Ulaşılamazdı,
Sen sarılmak istesen ona,
O sana sarılmazdı.
Ne çok dikenin vardı Tanrım!
Ne çok isterdim,
Sana sarılamazdım.
Ve şöyle derdim o zaman: Ah!
Ahlat ahların ağacıydı,
Yaşlanmaya başlayanların,
İtiraf edilememiş aşkların,
Evde kalmış kızların.
Ahlat ahların ağacıydı,
Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse,
Öyleydi işte.
Ve etimoloji Eti’lerden kalma
Bir zaman birimiydi yanılmıyorsam.
Ve yanılmıyorsam yalnız insanların,
Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.
Mesela o zamanlar
Mutsuz olduğunda insanlar,
Yok olurmuş bazı dakikalar.
...
Vasiyetimdir:
Dalgınlığınıza gelmek istiyorum
Ve kaybolmak o dalgınlıkta.
...
Ya siz,
Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat?
Nasıldı
Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak?
...
Annem çok sevinmelerin kadınıydı.
Bazen sevinince annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı,
Sıcak yemeklerin.
Başına diktikleri o taş,
Ne zaman dokunsam soğuktur oysa.
Ben okşadığımda ama, ısınır sanki biraz.
...
Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi,
Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.
Yıllarca biriktirdim
rengarenk çokomel kağıtlarını kitap aralarında.
Aşık olduğumda,
Çikolata kokardı kırmızı yazgım.
hayatıma hayat diyemem artık.
sarı yazgım her sonbahar onu
biraz daha fazla, ömür yaptı.
Maviye de, yeşile de dili dönmez ömrümün artık.
Kara yazgımı şimdi kim bilir
Hangi kitabın arasında saklıyorsun tanrım?
Ah.. dedim sonra. Ah!
...
Bir zamanlar meydan okumak isterdim.
Kaç meydanını okudum da bu hayatın.
Yalnızca iki harfini öğrendim:
AH!
Ah benim nergis kokulu cehaletim...
Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
Anlatmak isterdin kendini durmadan
Bir bardağa bile olsa.
Ne diyecektin, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan,
Bir AH’dan başka.
Ah benim nergis kokulu cehaletim
Bana yıllarca, bunca sözü boşa söylettin.
AH!
...
Vasiyetimdir:
Bin ahımın hakkı toprağa kalsın...
8 notes · View notes
yantekerlek · 7 months
Text
anım: esma youtube premium aaayle hesabı almış.
altı kişiyi toplabiliyormuş çatı altında. fikir babası abimi aldı. abimin eşini aldı. beni aldı. etti dört. annemi aldı, diğer kız kardeşimi aldı. kız kardeşimin eşini de alacaktı. hatta haber verdi maili onaylaması için. meğer ona yer kalmamış. kara haberi verdiler. "ya o çok duygusal bi insan, hayal kırıklığına uğramıştır, üzülmüştür, o yengeç burcu" dedim. sonra annem "beni çıkarın, onu alın! :,,,(" dedi. evde duygusal anlar... annem çıkarılacaktı. durup "hayır! annem de yengeç burcu kıyamam, beni çıkarın" dedim. çıkar beni ulan, çıkarın beniiii dedim. beni çıkarmaya yakın annem "yavrum kıyamam ben sana beni çıkarın" dedi. kalkıp sarıldım. sonra fikri ortaya atan abimin zaten premium kullandığı ortaya çıktı. beni çıkarın dedi. eşim orada en azından napalım dedi. annem de onayladı. evet onu çıkarın varmış onun dedi. esma abimi zarttt diye çıkardı. eniştemizi aldı. abim "vay be ilk gözden çıkarılan ben oldum" dedi. kimsenin umrunda olmadı flfşfpsşd. abim yay burcu. kendi burcumdan başkasının ne şartlarda üzüldüğünü bilmiyorum. bakim abim üzülüyor muymuş.
18 notes · View notes