Evet, bazen birşey haparız ve bunun sonunda düşünürüz "acaba ben doğru mu yaptım" diye ve evet, eğer senim kararın doğruysa bile vicdanın senin rahat hissetmene asla izin vermez. Ve bundan kaynaklıdır ikisi arasındaki fark, çünkü birisini kalp yönetir diğerini ise beyin bu ikisi herzaman çelişir birisi doğru der diğeri yanlış. Ve bu yüzdendir sürekli yaptığımız şeyin doğru veye yanlış olması konusundeki kararsızlığımız ama unutulan birşey vardır burda o da şudur; yaptığın şey eğer doğruysa kendine olan övgüvenin artar, kendine güvenmeye başlarsın ama eğer yanlışsa doğruyu öğrenirsin birde şu var eğer bu yanlışın sonunda birilerini kaybedersen gerçekleri görürsün bu yüzden yaptığınız şeylerin doğru veya yanlış olmasının bir önemei yok. Önemli olan sonuç çünkü zamanı geri alamayız önceleri düşünmeyi bırakın, sonuca bakın ve bundan bir ders çıkarmaya çalışın. Sadece bu.
Mutlu sonla bitmen gerekiyordu. Bu dünyada mutlu olmanız gerekiyordu. Hiç bir zman Merih'in Eylül'ü sevdiği gibi sevilemeyecek olmam daha üzücü .... Elveda Kar Tanesi
Unuttum dediğim ve sanki öyleymiş gibi yaşadığım birkaç günün ardından hiçbir sebep yokken bunun gerçek olmadığı farkındalığına vardım. Aylarca uğraştığım, kendimi kandırdığım onca zamanı dün tek bir an da silip attım. Dediğim gibi nedenini bilmiyorum bir anlık farkındalığın sonucu oldu bu. Kendim için değildi bu yaptığım şey. Senin içindi daha önce de söylediğim gibi. Başarabilir miyim bunu hiç bilmiyorum ama başarmak zorunda olduğumu biliyorum. Nereye baksam sen gibi gelmeye başladı tekrar o yüzden ne yapacağımı bilmiyorum. Tekrar yazmayacağım. Bu sefer bunu yapmayacağım ama sana yazdığım, seni andığım bu cümlelere tekrar senden bahsedeceğim. Belki sen yazarsın, ilk kez sen merak edersin diye bekleyeceğim. Ben çok geldim sana, bu sefer sen gel istiyorum önemliymişim gibi, değerliymişim gibi... Kendimi kandırıyorum tabii ki bu şekilde bekleyerek ama olsun. En azından ben geldim çok sefer ve bu yüzden içim rahat. Sen de rahatlatmak istersin belki bir gün. İstemezsen veya çoktan rahatsa için o zaman öyle kalmaya devam eder umarım. Seni kötüleyen biri olmadım hiçbir zaman. Gene seni anlattığım insanlarda da bunun etkisini görüyorum. Ne ben senin hakkında kötü bir şey söyleyebiliyorum ne de anlattıklarıma söylettiriyorum. Ne yazacağımı veya bundan sonra neler yazmaya devam edeceğimi bilmiyorum. Tek bildiğim hâlâ bir şekilde seni özlüyor olduğum. Seni bekliyor, vazgeçemiyor oluşum. Biliyorum sana vazgeçtim dedim, beklemiyorum dedim ama bu düne kadar geçerliydi. Gerçi hiç bırakmadım bunları ama en azından kendime ifade etmiyordum bunları. Artık saklama gereği duymuyorum. Öyle ya da böyle bir şekilde başarmak zorundayım. Ne zaman bu şehirden çıkarsam işte o zaman seni arkamda bırakmaya çalışıcam. Kalırsam da içimde hâlâ sen varken ve daha önce de dediğim gibi seni son nefesime kadar severek gideceğim bu dünyadan. İki seçeneğim var sadece. Hangisini daha çok istiyorum bilmiyorum. Ama gerçekleşecek iki olasılık var. Neyse. Belki okursun bir gün. Mutlu kal. Gittiğin yer de, yerleşeceğin kalpte mutluluklar hep peşinde olsun.