Gün geçtikçe bitiyor her şey , umrumda olan her şeyin sayısı azalıyor durup dururken içime bir sıkıntı giriyor, kalbim ağrıyor. Üzüntüm mideme ağrı olarak geri dönüyor, neyi nasıl yapacağımı, kime ne anlatacağımı bilemiyorum. Artık hiç bir şey hissetmiyorum. Bazen NEYSE halledeceğim diyorum, NEYSE’ler kalıyor sadece…
Aşk nedir diye sorsak herkes birşeyler söyleyebilir bu konuda kimi heyecan ve mutluluk kimi zaaf kimi üzüntü kimi hayal kırıklığı kimi ilizyon kimi karşılıksız sevgi gibi gibi.. aslında bakıldığı zaman bu cevaplar ne kadarda birbirinden bağımsız değilmi aynı kelimeden bahsedilmesine rağmen bunun sebebi ne biliyor musunuz "yaşanmışlıklar" aşkı kendinizde kim olarak tanımlandırdıysanız eğer o kişinin size olan davranışları belirler bu kelimenin anlamını sizin tanımınız nedir?
Çok korkuyorum dostlarım, çok. Sevgilimle 3391 Kilometre filmine gittik ve orada bir şeyler yük oldu bana. Sevgilimin üniversite için Ankara'ya gidecek gerçeği, ilişkimizin ilk başlarında bana "ben uzak mesafe ilişkisi yapamıyorum, sevmiyorum" demesi... Bunlar çok yoruyor kafamı. Tüm film boyunca bende ki mod düşüklüğünün sebebini anlayarak bana "merak etme, seni bırakmayacağım. Artık hazırım uzak mesafelere ama sadece seninle varım. Korkma her daim yanında olacağım, seni seviyorum ve sevmeye devam edeceğim." Demesi birazcık da olsa beni rahatlatsa da o içimde ki ufacık şüphe uykularımı kaçırıyor. Sanmayın ki uzak mesafeden korkuyorum, hayır. Ben uzak mesafe ilişkisini elbette ki yürütebilirim. Sadece benden gidebileceği ihtimali, ayrıca karakterinin elbette ki yaşının getirdiği ölçüde değişebileceği ve bunun doğrultusunda yepyeni kavgaların çıkabileceği; yeni insanlar tanıyacak olması ve belki de (zihnimde ki en uç köşelerde ki ufacık bir detay) uzak mesafeden dolayı benden bıkabileceği hatta yeni birini sevebileceği.
Abartıyor olabilirim belki de dostlar ama ben birini ilk defa bu denli sevdim. İlişkimiz çok mu güzel, hiç kavga etmiyor muyuz diye soracak olursanız tabiki de kavga ediyoruz her insan ve çift gibi. Ama ilk defa bir insan beni direkt yargılamak yerine dinliyor, mutsuzsam mutlu etmeye çalışıyor ve hatta çözüm bulmaya çalışıyor. İlk defa bir insanın yanında yaptığım herhangi bir hareketimden suçlu hissetmiyor veya korkmuyorum. İlk defa bir insan yaralarıma gülmek, aşağılamak yerine öpüyor dostlar.
18 yaşımda ve ben normalde olgunken sevgiyi tadan çocuk yanımın onunla beraberken ortaya çıkması dışarıdan bakıldığında tuhaf gözüküyor. Çünkü normal zamanda beni dışarıdan görseniz ne kadar olgun bir insan dersiniz. Fakat onunlayken... Adeta küçük ben ortaya çıkıyor. Bilmiyorum belki de çok duygusal düşünüyorumdur ki normalde mantık insanıyımdır.
Bir yanıt arıyordum yana yakıla fakat sessiz haykırışlarımı, çığlıklarımı duyan ve de önemseyen kimse yoktu...