Tumgik
#okumayıseviyorum
halledebiliriz · 5 months
Text
Askından ölüp bittigin cocugun sadece arkadasayım….
3 notes · View notes
nadirakkus · 1 year
Photo
Tumblr media
Sağlam ve köklü eğitimin temeli, her şeyden önce, kişiye iyi ve gerekli alışkanhklar kazandırmakla atılır. Bunun için de, en uygun zaman çocukluk çağıdır. Çocukluk çağında iyi bir eğitimin temelleri attlmamışsa, daha sonraları uygulanacak eğitimden kesin ve olumlu sonuçlar almak çok güçtür. Bu nedenle, eğitime çok küçük yaşlarda başlamak, çocukları iyi davrantşlara al:şut-mak ve onları topluma yararlı birer insan olarak yetiştirmek gerekir. Alışkanlikların oluşmasında, aile, okul ve sokak çevresinin etkisi büyüktür. En etkin eğitim ocağı ise, ailedir. Çocuk birçok iyi ve kötü alışkanlıkları aile çevresinde gördüğü tutum ve davranışlar: taklit ederek kazanır. Çocuğun eğitiminde sorumlu olan kişiler, çocuk üzerinde en büyük etkiyi sözle değil, hareketleriyle yaparlar... . . . #çaymolasıkitapsefası #okuma #okumak #okumakgüzeldir #okumasevdası #okumayıseviyorum #okumasaati #okumasevgisi #bookstagram #okumakayrıcalıktır #kitap #bookself #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #read #reading #readingtime #readingbooks #kitapkurdu #kitapsever #kitaplık #kitapsever #book #booklover #meditasyon #meditation #özşefkat #mindfulness #ikigai . (Nadir Akkuş Design / Leiurus Wooden Art) https://www.instagram.com/p/CnC8gCJNTKy/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes
kevkebus-subh · 2 years
Text
“Yaşamak bir şeyler biriktirmek ve biriktirdiklermizi bir sevgiliye götürüp takdim edebilmekten ibarettir...”
16 notes · View notes
tarihedebiyatsanat · 2 years
Text
Çiçek Dağı
Alaydım da cura saz'ım dizime
Çekseydim sürmeler ala gözüne
Cihan güzel olsa girmez gözüme
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.
Bu karşıki dağda yanar bir ışık
Aldırmış sevdiğim ağlar bir aşık
Bir ceren bakışlı zülfü dolaşık
Sende gümanım kaldı Çiçek Dağı.
Dadaloğlu görülmüyor borandan
Yıkılsın şu dağlar kalksın aradan
Elbeyli'den geldim koru Yaradan
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.
Dadaloğlu
Tumblr media
2 notes · View notes
Text
Kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmak için aşk ve gurur okumaya karar verdim inş yanlış bi kitap seçimi değildir bu
2 notes · View notes
cnnycl · 4 months
Text
Tumblr media
0 notes
yerindes · 1 year
Text
Köşe Yazısı…
0 notes
dokirta · 2 years
Photo
Tumblr media
101 tekerleme kitabi #101tekerleme #tekerleme #tekerlemeler #tekerlemeşenliği #kitap #kitapokuyorum #kitapönerisi #kitapokumak #kitapkurdu #kitaptavsiyesi #kitapkokusu #kitapaşkı #kitaplar #kitaplayasamak #okumakayrıcalıktır #okumakgüzeldir #okumabayramı #okumayıseviyorum #süleymanbulut #canyayınları #canyayinlari #cançoukyayınları #canyayinları # (Çiftehavuzlar Mahallesi) https://www.instagram.com/p/Cc97a63Nb-G/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
papatyasseven · 2 years
Text
Tumblr media
'Biliriz ki kurduğumuz her hayal hüzün olup çarpar yüzümüze.'
- Bana Masal Anlatma
131 notes · View notes
nefismuhasebesi · 3 years
Text
Tumblr media
Okumayı bıraktığın gün sonbahardır, Ertesi gün cehaletin kışı başlar.
289 notes · View notes
halledebiliriz · 6 months
Text
Özledim cok özledim
4 notes · View notes
nadirakkus · 1 year
Photo
Tumblr media
ÇADIR GÜNCELERİ: FIRTINAYA HAZIRLIKLAR TAMAM.. HADİ BİRAZ NAMAZ KILIP DUÂ EDELİM VE KİTAP OKUYALIM.. . KİMİLERİ VARDIR, SADECE; ÖZENTİDİR, HAYAL KURAMAZ, BAŞKALARINA ÖZENİR, SADECE; TAKLİT EDERLER.. BENİM ORJİNAL HAYALLERİM VAR, ÖZENTİDEN UZAK; ÖYLE TAKLİT OLMAYAN.. GERÇEKLEŞEN HAYALLER.. . . . . . . ВЫ ВЫИГРАЕТЕ, ЕСЛИ НЕ УЙДЕТЕ 👍👍👍 YOU WILL WIN IF YOU DON'T QUIT.👍👍👍 EĞER BIRAKMAZSAN KAZANIRSIN 👍👍👍 . . . . . #çaymolasıkitapsefası #okuma #okumak #okumakgüzeldir #okumasevdası #okumayıseviyorum #okumasaati #okumasevgisi #bookstagram #okumakayrıcalıktır #kitap #bookself #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #read #reading #readingtime #readingbooks #kitapkurdu #kitapsever #kitaplık #kitapsever #book #booklover #meditasyon #meditation #özşefkat #mindfulness #ikigai (Nadir Akkuş Design / Leiurus Wooden Art) https://www.instagram.com/p/CpYDzuyIrx4/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
kirmizirujlukizz · 3 years
Text
Birisinin hüngür hüngür ağlayarak kurduğu bir cümlenin, hiç kimsenin gönlüne değmemesi kadar canım yandı o gece. Sonra, gırtlağımda yüklemi olmayan bir cümle ile eve döndüm. İnsan aptal olduğunu öğrenince eve döner hep.
Canımdan kaç can gitti saymadım o gece. Kendimin en kıyısında ve kendimin en ücrasında gaseyanlarımın çaresizliğiyle koştum. Kendimden kaçtım, bendeki senden,göğüs kafesimin içindeki o mezarlıktan kaçtım. Dizlerimin üzerine çöktüm sonra. Yol bitti. Yol bitince eve döner insan hep
Ciğerlerimi tükürdüm bilmediğim bir şehrin hiç bilmediğim bir caddesinin kaldırımında o gece. Teselli etmek için uzanan her eli itekleyip senin boşluğuna sarıldım. Yanılgılarımı ve yenilgilerimi koydum yanıma. En güzel sana yenildim ben. İlk yenildiği yerden eve döner insan hep.
Celladıma, omuzundaki gülün hatrına gülümsemenin ne demek olduğunu öğrendim o gece. Beni, bir çok kere vurdular çok kez düştüm, ama beni düşüren şeyin senin çelmen oluşunu hazmedemedim. Gırtlağımdaki o cümleyi yuttum. Anlaşılmadığını gördüğü yerin kıyısından eve döner insan hep.
Etimi kemiğimden söküp, canımı yaktım, tarumar ettim, attım seni içimden o gece. Ertesi sabah, dışarı çıktım. Sokak köpeklerini sevdim, çiçekleri kokladım, demli bir çay içtim. Her şey yerli yerindeydi, ben evimde değildim. Hayat yeterince ince davrandığında, eve döner insan hep.
En kuytularımdan vuruldum, cinnetlerimi ve cinayetlerimi kustum sokaklara o gece. Ayaklarımda milyonlarca yıldır yürünmemiş yolla, sana gelmiştim. Kapı dışarı ettin beni. Seni öldürdüm zihnimde acımadan. En güzel sen yaktın canımı. Canının yandığı ilk yerden, eve döner insan hep.
Üzerimdeki beyaz gömleğin kan revan olduğunu gördüm o gece. Zihnimde kaç kere vurdum seni, kaç kere öldürdüm kaç kere diriltip kaç kere sevdim hatırlamadan korkuyu zapt ettim. Gamzelerin ve sen, göğsümde yedi bıçak ve sonsuz sızı. Umudunu kestiği ilk yerden, eve döner insan hep.
Kapısında yıllarca beklediğim evden geriye dönerken, bir başkasının kapıyı ilk çaldığı anda eve girişini görmüş kadar canım yandı o gece. Sonra bir patikada kendimi bulup, düzlükte tekrar kaybettim. Birçok kere veda ettim, gidemedim. İstenmediği ilk yerden, eve dönmeli insan hep.
En babasız evlerin, yetim kalmış odalarında çiçekler büyütmüş kadınlar kadar canım yandı o gece. Kaburgalarıma saplanmış en paslı hançerleri söküp, geceye yürüdüm korkusuz. Ellerinin beyazlığını aradım kuytularda, yoktu. Tutacak bir el bulamadığı ilk yerden, eve döner insan hep.
Aynalar yolumu kesti o gece kaçtım, kurtulamadım. Gölgem gibi benimleydin. Ben seni unutup unutup tekrar hatırladım her seferinde ve bu en güzel mağlubiyetim oldu. Bir sabah yastığımda bir tutam saçın vardı, kimseye anlatamadım. Konuşacak kimse kalmadığında, eve döner insan hep.
Bir çocuğun, herkesin salıncakta sallandığı yerde, mendil satması kadar canım yandı o gece. Sonra göğsüme, kınına hayran kaldığım bir hançeri saplayıp tam yedi kere çevirdim. Herkes gitti, sen kaldın. Ben yoktum orda, sen vardın o gece. Bir acıyı ev bilince, eve döner insan hep.
Göğsümü yumrukladım defalarca yutkunmak, ağlamak için, ağlayamadım o gece. Ben, senin yokuşlarında son sürat sana doğru koşarken vuruldum, adım dahi atmadın, dönüp bir kere bakmadın. Bir çiçek, cehennemde de çiçekti, darılmadım. Kendini suçladığı ilk yerden, eve döner insan hep.
Dünya bir ağrıydı göğsümde, göğsümü kanattım o gece. Sabahlara kadar, ağladım. Bilmediğim şehirlerin sokağında öksüz kaldım. Kaçtım, kaçtıkça yakalandım kendime. Herkes vardı sen yoktun, babam beni terk etti sen yoktun, annem öldü sen yoktun. Kimsesiz kalınca eve döner insan hep.
~@gregorsamsamsi
185 notes · View notes
tarihedebiyatsanat · 2 years
Text
Yazıda Ermeni Tehciri(1915) ile ilgili gerçekleri yazacağım. Kaynak olarak özellikle Devlet arşivleri kullanmayı tercih ettim ki daha güvenilir ve yerinde bir kaynak olsun. Çoğu ülke tarafından soykırım olarak kabul edilse bile herhangi bir kanıt, delil bulunamamıştır. Tam tersine soykırım biz Türklere yapılmış bunun sonucunda bazı güvenlik önlemleri alınmıştır. Bunlardan biride Ermeni Tehciridir.
Devlet arşivlerini ve bazı başka kaynakları inceledim. Ermenilerin iftiralarının asılsız olduğunu açıkça gördüm ve zamanın kaynaklarında dahi bizim aleyhimize herhangi bir şey göremedim. Bu kaynakları birleştirip sizlere sundum.
Yabancı devletlerin kendilerine ilgilerinin geçerliliğini sağlamak amacıyla Taşnak ve Hınçak komitelerinin 1896'da Van'da çıkarttıkları isyanda 418 Müslüman, 1715 Ermeni ölmüştür. Ermeniler, memleketin birçok yerinde çıkarılan olayların yanı sıra Sasun, Van ve Girit'te isyanlar çıkarmışlardır. Peki bu Ermeniler nasıl mı bu kadar vilayete yerleştiler? Ruslar 1.Dünya Savaşına girdiklerinde çoğu birliğin başındaki komutanlar ve birlikteki askerler Ermeni idi. Bu sayede yerleşmeleri daha kolay oldu. Sivil halkıda yavaş yavaş asimile ederek adeta kendi yurtları edinmeye başladılar.
Dahiliye Nazırı Talat Paşa, durumun nezaketi karşısında geçici bir kanun çıkmadan ve Meclis-i Vükelâ kararı olmadan bütün sorumluluğu üzerine alarak Ermeni tehcirini başlattı. Talat Paşa’nın özellikle boşaltılmasını istediği yerler; Erzurum, Van, Bitlis eyaletleri, Maraş şehir merkezi hariç Maraş sancağı, Adana, Mersin, Kozan ve Cebel-i Bereket sancaklarıdır.
Ermeni sorunun ulusal kimliğe sahip olması da İngiltere, Rusya ve Fransa hükümetlerinin 24 Mayıs 1915 tarihinde yayınladıkları bildiriyle gerçekleşmiştir. Bildiride “Ermenistan” olarak kabul edilen Doğu ve Güney Anadolu bölgelerinde Ermenilerin katledildikleri söz konusu olmuştur.
Kaynaklarla sabit bir şekilde Ermeniler gayet korunaklı bir şekilde İttihat ve Terakki üyelerince başka bir yere taşınmışlardır. Bazı kaynaklara göre Osmanlıda 1.021.000 Ermeni bulunmaktadır ancak Ermeniler 1.500.000 Ermeni’nin soykırıma uğradığını iddia etmektedir. Rus harbinden önce bir Ermeni meselesi yoktu ancak daha sonra Rusların Ermenileri kışkırtması sonucunda olaylar patlak vermiştir. Tıpkı diğer olaylar gibi yine başka güçlerin kışkırtmasıyla bir millet ayaklanmıştır. Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurmak isteyen örgütler savaştan istifade ederek düşmanla birlik yapmış ve sivil Türkleri katletmiştir. Devlete sadakate bağlı olanlar asla tehcire tabi tutulmamıştır. Sadece zarar verenler tehcire tabi tutulmuştur. Sadakatlilerin yanında tehcire şamil tutulmayanlarda vardır. Bunlar hasta ve körler, Katolik ve Protestan mezhebinden olanlar, askerler ve aileleri, memurlar, tüccarlar, bazı amele ve ustalardır.
Osmanlı ordusunda görev yapan asker, subay ve sıhhiye sınıflarında hizmet görenlerin ve ailelerinin yanı sıra merkez ve taşrada bulunan Osmanlı Bankası şubeleriyle, Reji İdaresi, Düyun-ı Umûmiyye ve bazı konsolosluklarda görevli Ermeni memurlar sadakat ve iyi halleri göz önüne alınarak sevk dışı bırakılmışlardır. Sadakatsizlik eden ve komite mensubu olanlar azledilerek sevk edilmişlerdir. Yetim çocuklar ve dul kadınlar da sevk edilmeyerek yetimhanelere ve bulundukları yerlerdeki köylere yerleştirilmişlerdir. Ayrıca ticaret ve benzeri suretlerle ikamet eden Ermeniler, Ermeni mebus ve aileleri de yerlerinde bırakılmışlardır. Sevkiyatta yetim kalanlar ve erkeği olmayan kimsesiz ailelerin geri dönüşü sağlanmıştır. Ayrıca bazı Ermeniler Müslüman olmuşlar ve tehcire tabi tutulmamışlardır elbette ki bu Müslümanlığın samimi olmadığı bir gerçektir ve bu fırsatı da değerlendirmişlerdir.
Devlet sevk edilen Ermenilerin gittikleri yerlerdeki nüfuslarını devamlı kontrol etmiş. Müslüman ahalinin %10'unu geçmemesine özen göstermiştir. Bunun sebebi örgütlenmelerini önlemek, tekrardan bir isyan çıkmamasını ve Müslüman nüfusun azalmamasını sağlamaktır. Ermeni nüfusun belli bir yerde toplanmalarını sakıncalı görerek ayrı kasaba ve şehirlere yerleştirmiştir. Ermenilerin tehcirde ve gittikleri yerde ihtiyaçlarının karşılanması için maddi yardımlarda da bulunulmuştur. Çeşitli vilayetlere ayrı ayrı paralar gönderilmiştir.
Toplu mezarlarda bulunan hunharca katledilmiş Türk şehit naaşları Ermenilerin kurmaca ve düzmece yalanlarının gerçek olmadığına bir ispattır. Batı ülkelerinde konuyla ilişkili Türk kaynakları da kullanılmadığı için sadece Türkler aleyhine söylemler ortaya çıkmıştır. Tehcire tabi tutulan Ermenilerin yolda güvenlikleri, sağlıkları, iskanları temin altına alınmış her türlü ihtiyaçları karşılanmıştır. Ayrı bir konu olarak yakın bir tarihte bile Ermeniler katliama devam etmişler Hocalı’ da çok büyük bir katliam yapmışlardır. Bunu herkes ya görmezden gelmekte ya da bilmemektedir.
Çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlar vahşice öldürülmüş bazılarının canlı canlı derileri yüzülmüştür. Ermeniler bu durumdan sıyrılmak için “Az insan öldürüldü” ya da “Azerbaycan askerleri yaptı” gibi bahaneler bulmaktadırlar. Diğer devletlerinde işlerine geldiği ve arka planda kendileri olduğu için “Soykırım” ilan etmektedir ancak kimse Ermenilerin bizlere yaptığı vahşilikleri görmemektedir. Biz bu ve bunun gibi değerlere sahip çıkmadıkça bunlar daha çok aleyhimize kullanılır ve düşman edinmekten başka hiç bir şey yapamayız. Bilgilenmek, bilgilendirmek bizim görevimizdir.
Ayrıca bir de kendi içimizdekiler var kendi “kanımızdan” olanlar bile buna soykırım demekte ve kabul etmektedirler. Temel sorunlarımızdan biri de budur. Kendi kültürümüz hariç herkesin kültürüne sahip çıkarız ve onların eline koz veririz. Ermenilerin bizlere yaptığını unutmamalı ve daima bunun bilincinde olmalıyız. Suçsuz günahsız çocukların, kadınların katledilmesi akıl alır bir şey değildir. Bunun elbette bir önlemi olacaktır en insancıl olanı yapmamıza rağmen soykırım yaptığımız palavraları dönmektedir.
Özet olarak anlayacağız ki bizlere yıllardan beri iftira atılıp üstümüzde oyunlar oynanmakta ancak gerçekler bu iddiaları tamamen yalanlamaktadır. Bahsedilenin tam tersi olarak Ermeniler gayet korunaklı bir vaziyette sevk edilmişler ve isyanlar bastırılmıştır.
Ertuğrul B.
Kaynakça:
Ermeni Tehciri Ve Tehcirden Dönen Ermenilerin İskân Sorunu, Hacer Çelik, 2008
Sovyet Arşiv Belgeleri Işığında Türk-Ermeni İlişkileri, İstanbul Üniversitesi, İstanbul:2007
Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, T.C. DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, Ankara:1995
Ermeni Tehciri Ve Gerçekler, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, 2001
Ermeni Tehciri Ve İhtida, Süleyman Beyoğlu
Osmanlı Devletinin Sevk Sırasında Ermenilere Yönelik Uygulamaları, Cemal Sezer, 2011
Tumblr media
2 notes · View notes
kevkebus-subh · 3 years
Text
Tumblr media
"Ben bu kitabı ne zaman okuyacağım?" diye kitap almak kafası, kafa değil. Ona sahip olmak şerefi yeter. Sen kitap al ve ona şöyle bir bak, sen okumasan da onun sende olması nimet olarak yeter..."
59 notes · View notes
hennasthings · 2 years
Text
O yüksekten korkuyor ama baş döndürücü olmayı seviyor.
Tumblr media
41 notes · View notes