Şimdi tarif edeceğim şekilde Yasin şerif okumanın faydaları şunlardır.
kısmet ve evlilik niyetiyle cuma gunu cuma vaktinde okunursa kısa zamanda kısmeti açılır.
gene kısmet açıklığı için bir miktar suya okunur bu sudan o kimse 3 gün elini yüzünü yıkar ve içerse kısa zamanda talibi çıkar
bir mahkemesi olan kimse mahkeme gününden evvel okur
işsizlik sıkıntısı borç için okunur
hastalıkların şifası için bu tertip bir miktar suya okunur 7 gun içirilir ve kırk gün boyunca bu işleme devam edilirse şifa olur
eşler arasında muhabbet dargınlıkların kalkması için aile içinde huzur için yenilecek yemek üzerine okunur
hırçın asi söz dinlemeyen evlatlar niyetine okunur
nazar sihir büyü ve manevi tüm pisliklerden temizlenmek için suya okunur bu sudan 21 gün içirilir
zihin açıklığı başarı sınavlardan hayırlı sonuç almak hafıza ve unutkanlığın giderilmesi için suya okunur içirilir.
musallat olan hastalar için bu tertip okunur 7 gün içirilir 3 hafta devam edilir
gebe kalamayan kimseler için bu tertip sabah namazı akabinde okunur
bir malın satılması rızk bereket borçların ödenmesi için okunur
içki kumar ve kötü alışkanlıklardan kurtulmak için bu tertip suya okunur o kimseye içirirlir.
YASİN-İ ŞERİFİ UYGULAMA ŞEKLİ
evvela okumadan önce
111 kere ESTAĞFİRULLAH okunur
sonra niyet edilerek Yasin suresi okunmaya başlanır. 58. ayet olan "SELAMUN KAVLEM MİR RABBİR RAHİYM " ayetine gelince bu ayet 818 kere tekrarlanır ve yasine devam edilerek bitirilir.
yasin okunduktan sonra 11 ihlas 1 fatiha okuyarak dua edilerek bitirilir.
"Rızk-ı helâl, acz ve iftikara göre gelir; iktidar ve ihtiyar ile değil. Belki o rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile makûsen mütenasibdir. Çünkü çocukların iktidar ve ihtiyarı geldikçe rızkı azalır, uzaklaşır, sakîlleşir. اَلْقَنَاعَةُ كَنْزٌ لَا يَفْنٰى hadîsinin sırrıyla; kanaat, bir define-i hüsn-ü maişet ve rahat-ı hayattır. Hırs ise, bir maden-i hasaret ve sefalettir."
Personele atamamı yapmışlar. Tüm gelen herkesin derdini dinleyip efkarlanıyorum. Hatay’dan Ahmet bey geldi. Elinde bir kağıt. Başlamamı yapacaksınız dedim emeklilik dedi. Devam etti. “24 yıl geçti bu meslekte hiç bir bayram görmedim özel gün bilmedim. Eşim epilepsi hastası Hatay Antakya da yıkılmayan bir kaç binadan birindeydik şükür. Merdivenler yıkılmıştı. Önce çocukları indirdim. En son eşimi aldım. O enkazdan sağ çıktığımız gün gözümde hiç bir şey kalmadı dedi. Köyde tek katlı derme çatma bir ev var şükür yıkılmadı. Oraya gittik. Bahçeye iki domates diker iki ağaç gölgesinde otururuz. Yol kısaymış bunu anladım. O nedenle kendime ve çocuklara yetecek kadar rızk bol zaman istiyorum artık dedi. Hayırlı olsun dedim.” Her gün hiç bilmediğim hayatlara ağlamaktan ciğerim soldu.
Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse, Mü'minûn sûresini okursa, Ölüm Meleği kendisine indiğinde melekler ona rahatlık, güzel rızk ve gözlerini aydın kılacak büyük nimetler müjdelerler."
Yine Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur:
"Bana öyle on âyet indirildi ki, onların hükümlerini ikame eden kimse, Cennete girer. " Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra Mü'minûn sûresinin başından on âyet okudu."
Ona sordum; "Neden namaz kılmıyorsun?" Dedi ki bana: "Hidayetim için bana dua et" Ve tam işine gidecekken ona dedim ki: "Dur gitme!" "Niye?" dedi.. "Rızk için sana dua edeceğim"
52- (Ey Muhammed!)Senden önce gönderdiğimiz her Rasül ve Nebi, bir şey temenni ettiğinde, şeytan onun temennisi içine bir şey atardı. Allah da şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.
53- (Allah şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) Kalpleri katı olan ve kalplerinde hastalık olanlara şeytanın attığı bir imtihan olsun. Muhakkak zalimler uzak bir ayrılık içindedirler.
54- Kendilerine ilim verilenler onun, Rabbinden bir gerçek olduğunu bilmeleri, ona iman etmeleri ve kalpleri ona ısınması için (Allah onu şeytanın vesvesesinden korur) şüphesiz Allah, iman edenleri doğru yola iletir.
55- Kâfirler kendilerine (kıyamet) saati ansızın gelinceye kadar veya kısır günün azabı gelinceye kadar, şüphe içinde devam edecekler.
56- Mülk, o gün Allah'ındır. Onların arasında hükmeder. İman edip ameli salih işleyenler naim cennetlerindedirler.
57- İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar için alçaltıcı azap vardır.
58- Allah yolunda hicret eden sonra öldürülen veya ölenlere gelince elbette Allah onları güzel rızkla rızklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızk verenlerin en hayırlısıdır.
59- Onları hoşlanacakları yere sokacaktır. Allah her şeyi bilendir, halim'dir.
60- İşte böyle. Kim kendisine yapılan cezanın misliyle ceza verir de, sonra kendine saldırılırsa, elbette Allah ona yardım eder. Şüphesiz Allah afvedicidir, bağışlayıcıdır.
61- İşte böyle, Allah geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar. Ve Allah her şeyi işitendir, görendir.
62- İşte böyle, Allah, hakkın ta kendisidir. O’ndan başka çağırdıkları ise batılın ta kendisidir. Şüphesiz Allah yücedir, büyüktür.
63- Görmedin mi Allah gökten su indirdi de yeryüzü yeşeriverdi. Şüphesiz Allah latif'dir, her şeyden haberdardır.
64- Göklerde ve yerde olanlar O’nundur. Şüphesiz Allah zengindir, hamd edilendir.
65- Görmedin mi yeryüzündekileri ve emriyle denizde akıp giden gemileri sizin emrinize verdi. Gökyüzü, yerin üzerine düşmesin diye tutuyor. Ancak O’nun izniyle (gök düşer). Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
66- O, sizi diriltti. Sonra sizi öldürecek ve sonra (âhirette) diriltecek. Muhakkak insan çok nankördür.
67- Her ümmet için ibadet yeri/yolu kıldık ki, onlar ona göre ibadet etsinler. Bu işlerde seninle çekişmesinler. Rabbine çağır. Muhakkak sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
68- Eğer seninle mücadele ederlerse: "Allah yaptıklarınızı daha iyi bilir" de.
69- Allah, kıyamet günü hakkında ihtilaf ettikleriniz şeylerde aranızda hükmedecektir.
70- Bilmez misin Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Şüphesiz bu bir kitap (levhi mahfuz)dadır. Şüphesiz bu, Allah'a kolaydır.
71- Allah'tan başkasına ibadet ediyorlar. Allah onun hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onların bu konuda hiç bir bilgileri de yoktur. Zalimlerin yardımcısı yoktur.
72- Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğunda kâfirlerin yüzlerinde inkârı tanırsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan (inkâr ve öfkenizden) daha şerlisini haber vereyim mi? O Allah'ın kâfirlere va'd ettiği ateştir. O ne kötü bir dönüş yeridir.
73- Ey insanlar, bir misal verildi, onu dinleyin. Şüphesiz sizin, Allah'tan başka çağırdıklarınızın hepsi bir araya toplansalar bir sineği bile katiyyen yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa onu ondan geri alamazlar. İsteyen de istenen de zayıf kaldı.
74- Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah güçlüdür, kadirdir.
75- Allah meleklerden ve insanlardan elçiler seçer. Şüphesiz Allah işitendir, görendir.
76- Onların önlerindekileri ve arkalarındakileri bilir. Bütün işler Allah'a döndürülür.
77- Ey iman edenler, rukû edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki, kurtuluşa eresiniz.
78- Allah (yolun)da, onun cihadına layık cihat ediniz. O sizi seçti. Dinde size hiç bir zorluk kılmadı. Babanız İbrahim'in dini (gibi kolay kıldı). O (Allah) ,sizi bundan (Kur'ân'dan) önce de, burada (Kur'ân'da) da "Müslümanlar" diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit olsun, siz de bütün insanlara şahit olasınız. Haydi namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz ve Allah'a (Allah'ın ipi olan Kur’ân’a) sarılınız. O’dur sizin Mevla’nız. O, ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır.