Tumgik
#sende öyle yapıyorsun
tipitip213 · 22 hours
Text
Yasak sırlar 10
Umarım doğru yerden devam ediyordur.
ilk siktiğim am annemin amı hemde teyzemin evinde acayip zevkli ve heyecanlıydı, annem içime boşalma sakın peçeteye gökhan lütfen pisletme dedi tamam aanne dedim içinden çıktım içinden çıkınca annem bana doğru döndü peçeteleri alıp sikime tutunca boşalamayacığımı anladım anne gerimi gidiyor boşalıcaktım dedim annem hemen elini attı eliyle otuzbir çekmeye başladı annem neler yapıyordu böyle az önce yalvararak ikna ettiğim kadın şimdi amını bana siktirip eliyle beni boşaltmaya çalışıyordu zevk deryasında yüzüyordum resmen hadi yavrum hadi yavruşum gökhanım benimmm diyip yüzüme bakıyordu annemin altı dizlerine kadar çıplak yandan domalık vaziyette kalçalarını görünce çok değişik bi hazla peçeteye annemin ellerinde boşladım hayatımda böyle bişey yaşamamıştım annem yüzüme bakıyordu çok utanmıştım annem çok güzeldi dedim annem çenemi tutup bilmemmi oğlumm dedi gülerek hadi git banyoya peçeteyi atmayı unutma kovaya dedi pijamamı çekip yatağa oturdum anne dur dinleneyim atarım dedim annem iyi ver bana dedi yataktan inip pijamasını götüne çekip toparlanıp banyoya
tekrar geldi oğlum hadi bak Kilodunu pijamanı giy biri gelecek kızıyorum artık diye bana çıkıştı, bende tamam anne ya napayım keyfini çıkartıyorum anın annemi sikmişim birakta keyfini süreyim dedim annem böyle konuşmamdan hoşlanmıyordu, tamam sikme sokma kelimelerini kullanma rahatsız oluyorum beni günaha soktun zaten beni günahın bana annem dedim hee heee dedi odadan çıktı bende kilodumu pijamamı giyip içer geçtim annem sesizce ayaklarını uzatmış sırtınıda yaslamış tv ye bakıyordu annemm seni çok seviyorum dedim bende karşısına oturdum onu daha fazla zorlamak istemiyordum annemde bende seni çok seviyorum yavrum dedi.
annemmle sohbet etmeye başladık annem utanıyordu sorularıma kaçamak cevaplar veriyordu anne evde sikişince sevişicekmiyiz annem oğlum şu kelimeleri kullanma demedimmi ben sana diye uyardı beni tamam özür dilerim dedim hadi cevap ver dedim bakarız dedi anne hadi düzgün söyle ya dedim oğlum normal çiftler gibi yaparız işte dedi her zaman yaparmıyız anne artık hep yapıcaz dimi dedim bilmiyorum gökhan dedi anne her zaman yapalım lütfen lütfen dedim oğlum her zaman olmaz benim kocam var ev işleri var baban görür anlarsa öldürür bizi dedi gündüzleri yaparız anne babam işteyken olmazmı valla pek sana güvenemiyorum baban evdeyken orda burda beni sakın sıkıştırma bak yemin ederim amımın yüzünü göremezsin dedi annem amını yerim senin annem dedim gülerek oda yeme git teyzeninkini ye dedi trip atarak anne sana bişey sorucam sen önce teyzemi sikmeme karşı çıkmıştın ama şimdi sikersen sik diyorsun sen gece bizimi izleyeceksin doğru söyle dedim annem hahahha diye kahkaha attı izliyimmi dedi bilmem sen bilirsin izlemek istiyorsan izle istersen bizi basar gibi yap gel sende bize katıl aa daha neler dedi annem neyse kaptalım bu konuyu gelirler melirler deyip susturdu beni yarım saat sonra teyzem geldi elinde poşetler yardım ettim mutfağa aldık sohbet muhabbet öyle günü öldürdük akşam kuzenler geldi yemekler yeniyordu ben annemin yanına oturmuştum herkez yemek derdinde kuzenler kendi aleminde benim tek düşüncem annemdi masa altından bacağını ellesimmi düşünüyordum elimi yavaşça bacağına götürdüm annem elimi ittirdi oğlum doyduysan mutfağa götür tabaklarını dedi elinize sağlık deyip tabağımı mutfağa götürdüm peşimden annem geldi oğlum sen ne yapıyorsun bak yemin ederim bidaha beni rüyanda görürsün böyle bişey bidaha olursa ya biri fark etse sen sapıttın iyice dedi ben sesizce bön bön yüzüne bakıyordum.
annem çok kızmıştı içeri gittik çay faslıda bittikten sonra kuzenler kendi odalarına gittiler tek odada beraber tekli yataklarında yatıyordular iki ikişi yatamazdı yani ben kimle yatıcaksam diğeri salonda yatmak zorundaydı teyzem tülay uykunuz geldiyse serelim yatakları dedi annem olur abla dedi benim uykum yoktu ama gece olacaklara sabırsızlandığım için benimde uykum geldi dedim annem iyi madem dedi siz gidin teyze yeğen ben bardaklara su geçireyim yatarım dedi tamam aşkım dedi teyzem anneme benim içim kıpır kıpır ediyordu hadi iyi geceler annem diyip öpüp yatak odasına gittim annemle yatarken pijamamı çıkarmamıştım ama teyzeme daha iyi dayayabilmek için boxırla girdim yatağa üstüme yorganı çekip teyzemi beklemeye başladım iki dakka sonra teyzem geldi ışığı söndürmeden üstündeki v yaka kazak ile altındaki taytı çıkardı ilk defa bana teyzemi görüyordum beyaz bir ipli atlet dar altında da da siyah tayt şort gibi bişey vardı hani şu kızlar eteklerinden altı gözükmesin diye giydiklerinden teyzemi öyle görünce sikim birden Şahlandı verdi şortunun altında beyaz basenleri kalçalara kilot izinden taşıyordu ışığı kapatıp yanıma geldi iyi geceler Gökhanım teyzesinin bir tanesi deyip yanağımdan öpüp yorganın altına girdi heyecandan kalbim küt küt atıyordu 15 20 Dakika ikimizde hiçbir şey yapmadan sırt üstü yatarak tavana bakıyorduk ilk hamle teyzemden geldi bana doğru döndü elini göğsümün üzerine koydu sarılıp uyuyormuş gibi yapıyordu kalbimin atışını hissetmemesi inkansızdı bende ne olacaksa olsun dedim alttan elimin tersini teyzemin baldırına sürtmeye başladım ilk önce çok yavaş yapıyordum.
29 notes · View notes
sevdambeyzamaait · 3 months
Text
BUNU EVDE OKU ❤️
Ich schreibe diesen Text, weil ich meine Gefühle dir leider nicht ganz rüberbringen konnte und ich dich gestern so vielleicht verwirrt habe.
Ich bin so frustriert gewesen, weil ich einfach nur sehen wollte, dass du das gleiche empfindest wie ich. Und dann deine Begründungen mit kendi ayaklarda durmak und dass mit der Blase, konnte ich einfach gar nicht nachvollziehen. Sorun hep mesaafeydi, kendi ayaklarda durmak hat sich dann ausgehört wie eine Ausrede. Öyle bir olay yok çünkü. Zaten Uniden sonra evlenecektik. Und das mit der Blase ist auch schwachsinnig, es hat nichts mit ümitlenmek zu tun gehabt, es hat einfach bedeutet, dass du immernoch Gefühle für mich hast. Ümidim zaten çok az, ve zaten bu işi maalesef ama maalesef bitirdik. Ama bu kadar çabuk silmeni beni mahvetti. Das sollte einfach nur zeigen, dass du mich immernoch liebst. Belki gelecekte olabilir. Aber wenn du mir zeigst, dass du mich nicht mehr liebst, gelecekte bile bu iş artık olamaz. Und das hat dieser Emoji bedeutet. Senin kendin fikriydi. Ve iki hafta sonra bana olan hislerin kaybetmen beni aynı seviyede sevmediğini gösterdi. Ama öyle olmadığını zaten söyledin. Aber wieso willst du auch unbedingt, dass ich die Gefühle für dich verliere? Bana hep kolaylaştırmak istiyorsun böyle şeylerlen, ama dahada zor yapıyorsun. Hep böyle saçma sapan şeyler yapıyorsun (soğukluk, aldatma, vs...). Yapmana gerek yok, zaten olmassa olmaz ve zaten bitirdik. Du willst, dass irgendwie in Zukunft unsere Dua angenommen wird, aber mit sowas verschließt du doch den Weg nur komplett. Ümitlenme adına böyle şeylere gerek yok.
İnan, senin benim sevdiğimi biliyorum. Sadece aynı sevgi olmadığını veya yaşamadığını düşünmüştüm. Ich hatte nicht verstanden, wie du dich so schnell gewöhnst, während ich trauere. Sana suç atmak konusu değildi, davranışı anlamak ve sevgini görmek konusuydu. Ich wollte meine Frust zeigen und eine Antwort darauf bekommen. Ich wollte sehen, dass du die gleichen Gefühle hast wie ich. Darum ging es die ganze Zeit. Zu sehen, dass du mich auch so geliebt hast, wie ich es getan habe. Birde beni hayırsız olarak görmeni beni mahvetti. Allah'a bırakıyorsun. Eyvallah. Ama Allah bize yolları açmıştı, zor olsa bile. "Eğer hayırlıysan bir türlü olur" diye söylüyorsun, ama yolları kapatmayı çalışıyorsun. Ve illaki alışacaksın. Und dann? Belki haklısın, vielleicht ist auch einfach mein Charakter schwach. Belkide hayırsız. Ama ben işte bu tüm şeyleri anlamıyorum. Ben mi yanlış görüyorum? Willst du wirklich, dass ich einfach loslasse und nichts mache? Belki bir sene sonra söylüyorsun, ama o zamana sen başkasıyla tanismiyacakmisin? Ich will doch auch, dass du glücklich wirst... Evet, Allah büyük. Belki birşeyler olur ozamana kadar. Ama bilmiyorum, beni bu tüm olaylar mahvetti.
Es tut mir so Leid, dass ich deine Stimmung ruiniert habe. Okadar zorlandım ki sana o texti yollamaya. Seni üzeceğini biliyordum. Und jetzt tue ich es wieder. Lütfen yanlış anlama. Es geht mir diesmal einfach nur darum, dir zu zeigen warum ich mich so fühlte. Ich liebe dich immernoch vom ganzen Herzen. Ve tekrarlıyorum: senden asla, ASLA nefret etmem. Seni okadar seviyorum ki, seni nasıl nefret ediyim? Du bist so besonders in meinen Augen. Kendine lütfen suç atma, es ist nicht deine Schuld. Allah için sevdim, ve halendaha Allah için seviyorum. Son günler okadar üzüldüm ki, kendimde değildim. Ve elbette sende üzülüyorsun. Senin içinde zor. Ben hep söyledim, senin yerine ben üzüleyim. Ve şimdide böyle yapıyorum. Benim böyle yapmam hakkım yok. Seni çok üzdüm. Ama her şeyden sonra yine tüm kalbimle dua ediyorum bizim için. Düşünsene bunca zorluk sonra kavuşuyoruz? Ben hep sana söyledim, ben ilk günümüzde ağlamam. Ama artık bir ilk gün olursa, ilk sarılış olursa, artık bilmiyorum kendimi tutabileceğim mi. Inşâallah en hayırlı şekilde o ilk gün olur. Kendimi ablenken yapmamı istiyorsun, ama günlerim dolu olduğu halde, işlerim çok olduğu halde, ben yinede seni düşünüyorum. Her yerde, her yaptığımda, hep seni düşünüyorum. Şuan iş için Frankfurtta gidiyorum ve yinede seni düşünüyorum. Pazar günü bizim SBT vardı, ve yine orda seni düşündüm. Cuma günü sohbet verirken, yine seni düşündüm. Her yerde ve her zaman, sen, sen Beyza Nur. Ve çok korkuyorum, bu hisleri kaybetmek istemiyorum, bırakmak istemiyorum. Bana üzülmeye izin ver, çökmeye izin ver. Tabiikide böyle olacağım herşeyimi kaybettikten sonra. Allah bize en hayırlısını nasip etsin ve en kısa zamanda mutlu etsin, her iki cihanda. Ve yine özür dilemek istiyorum, ben çok ileri gittim. İltifatlarim, sözlerim vs. münasip değildi. İkimizi günaha koydum. Hakkını helal et. Ich ging viel zu weit. Ama işte çok sevdim. Hemde nasıl. Hislerimi tutamadım. Sana hep "seni seviyorum" söylediğim için gülüyordun, ama işte aşırı seviyordum ve halendaha seviyorum. Çok mutluydum. O mutluluğu kendimde tutamadım.
Ben seni daha fazla üzmek istemiyorum, ich will nicht weiter deine Stimmung ruinieren. Alışmak istiyorsun zaten, seni zor duruma daha fazla koymak istemiyorum. İnşâallah el ele bir gün gözlerimize bakıp bu günleri hatırlatıp güleceğiz. Seni Allah için çok seviyorum çiçeğim ❤️
22 notes · View notes
bilinmezzlik · 3 months
Text
İnsanlar ne kadar garip yahu. Birine bir şey söylüyorum kendi penceresinden bakıyor, başka birine birşeyler söylüyorum o da öyle. Arada nadir bu çocuk bir şeyler söylüyor haklılık payı olabilir bakış açısıyla bakıyorlar, o an hayret ediyorum işte kaldı mı böyle insanlar diye. Mesele şu mesela bir olay oldu diyelim bende olan bir şeyi / sıkıntıyı söyledim , o sıkıntıyı örtmek için kendi siyasi düşüncesinden tutta etkilendiği akımlardan , düşüncelerden örnek veriyor. Ulan zaten ben sıkıntı yarıştırmıyorum ki ,e senin dediğinde sıkıntı olabilir yani konumuz bu mu şimdi oluyor. Başka birine birşey söylüyorum o anki ruh haliyle cevap veriyor. Aslında tek duymak istediğim şey evet böyle birşey de var ama ben şuan iyi bi modda değilim o yüzden bunu düşünemeyeceğim gibisinden cümleler yani. Birine bi derdimi anlatırım, kendi derdiyle yarıştırır alooo burdayım ben kendimi anlatıyorum şuan. Ya gerçekten o kadar çok örnek sayabilirim ki. Hangi partiyi tutuyorsan tut hepsi beşer sonuçta hepsi hata, kusur, yanlış içeriyor. Bi yanlış başka bi yanlışla mı örtüşecek illa. Tamam tuttuğum parti böyle yanlışlar içerisinde diyebilirsin mesela, babanızın oğlu sanki partiler. Oy zamanı gelir oyunu verirsin kim görüyor sanki seni , bak çözümü de basit. Yeterki yanlış giden bişey varsa savunma yani. Gerçekten düzgün bir iletişim kurulmuyor, ya da ben kuramıyorum. Nereye gidersem gideyim her yerde insanlar aynı. Sevilen biri mesela bi yanlış yapsın hemen savunma moduna geçiyor insanlar. Bu aileden biri de olsa yanlış yanlıştır sonuçta. O an yanlışını konuşmak istemeyebilirsin bu anlaşılır ama gelipte sırf senin sevgini kazanmış diye de savunma yani. Ya düzgünce konuyu kapat , yada yanlışı örtbas etme. Gerçekten o kadar sıkıldım ki insanlardan ve anlayışsızlıklardan. Biri mesela bana bi yanlışımı söylese kendime çeki düzen veririm. Bu uyarıcı bi mesajdır. Yine üslupla alakalı bir durum ama genelde insanlar ters anlayabiliyor bu durumu. Halbuki ben göz göre göre alenen yapılan yanlışı düzgün üslupla söylüyorum ki niyetim o kişinin doğruya ulaşması. Ama gel gör ki sende şöylesin, böyle yapıyorsun vs yanıtını alıyorum. Ben neyi düşünüyorum millet neyi düşünüyor. Gerçekten ne kadar az insanla muhatap olunursa o kadar iyi. Oh be dolmuşum.
12 notes · View notes
orendast · 4 months
Text
Bazı duygular eski dostlar gibidir. Depresyon benim için öyle. İçide değilken hatırlamıyorum, kötü olduğunu hatırlıyorum. Karanlığı hatırlıyorum ama onu tekrar hissetmek farklı.Bir odanın şeklini hatırlamakla içine girmek farklı şeyler. Yine içinde olmak onu hissetmek..
Nöbet başlarda yavaş olabiliyor. "Burada olmak istemiyorum" diyorsun ama geçiyor. Sinek, koku gibi savuşturuyorsun ama tüm gücüyle çarpıp da içine tam girdiğinde her şey o oluyor, sen oluyorsun. Dışarıda aynısın, zorla gülümsüyor, rol yapıyorsun ama içinde farklı bir dünya var. Kendinden nefret ediyorsun. Çok yalnız, inanılmaz yalnız oluyorsun. Yanında sevdiğin birisi olsa da aslında onunla değilsin.
Başkalarının ne yaşadığını bilmiyoruz. Birinin kafasına ne olduğunu asla bilemeyiz. Herkesin göremediğimiz bir savaşı var. Hepimizin kör noktaları var. Sebep sensin, sende bir sorun var. Bu da çok yorucu, çok boktan, çaresiz. Bur bir boşluk ve var olmak çok zor geliyor. Konuşmak, gülimsemek ya da var olmayan bir hiçliğe batmak istiyorsun. Her neyse çok tanıdık. Bunları daha önce de yaşayıp atlattım. Atlattığını hatırlıyorsun ama içinde bulunmak hatırlanmıyor. Korkutucu olan bu.
9 notes · View notes
onubekelyenkiz · 8 months
Text
Ahhh sen yoksun da başıma neler geldi
Artık diyorum gelsen geri donswn acıyan yaralarımı sarsan diyorum ❤️‍🩹gel,diyorum artık sensizlik olmuyor çekilmiyor.Elbette seni unutmayacağım Ama artık buna bir son verilmeli.Bunu söylemek benîm için çok zor ve zor karar ama artık kendime yeni bir sayfa açmaya karar verdim .Seni unutmayacağım her zaman kalbimde yaşayacaksın elbet❤️‍🔥Ama artık bu böyle olmuyor.Seni düşündükçe çıldırıyorum resmen.Ve bunu söylemek zor olsada ben hiç iyi değilim bee .Bu böyle olmamayidi.Bizim hikâyemiz böyle bitmemeliydi.Simdi bende senin dediğin gibi yapicam.Ve bizimki burda başladı,burda da bitti.Bu telefonu neden çok seviyorum biliyor musun? Çünki, içinde çok sevdiklerim var və onlardan biri də Sen'SiN.Ama artık bu böyle olmamalı.Bende kendi hayatıma devam etmeliyim.Bu zor olsada seni unutacağım 🥺 Hoça kal beee güzel adam .İyiki hayatıma girdin.Ama keşke bu kadar çabuk gitmeseydin beee .Bunu bana neden yapıyorsun beee adam ! İyligim için mi? Ama artık seni beklemeyecegim.Çunki , artık bize dair bir şey olacağını da sanmıyorum.Çunki ,bu imkansız.Artik umutlanmak istemiyorum.Çunki,sonda hayal kırıklığına uguyorum.Ve bende ikimiznkini burda ,bu gecə,bu gün,bu saatde bitirdim 💔 Artık bu kalbim mühürlendi ve her kese kapandı.Bu kalp sana mühürlendi bee AdAm .En çok seni sevdim ve hemde senden nefrwt ediyorum.Sen beni hem çok mutlu ettin ,hem de,çok üzdün.Bana söylemiştin ki, hayatından seni kötü hiss etiricek insanları çıkar! Ve bende öyle yapıyorum!Seni hayatımdan çıkartım.Artik biz diye bir şey yok .Ve sende yoksun.Kabul olan tek duamdin o gün ve şimdi de gerçekleşmeyen hayalîmsîn.Bana imkansız kişilerle imkansız hayaller diyordun yaa işte haklıydın.Bunları söylemek çok zor benîm için,hatta,bu karar bile .Ama bitirmesem delire bilirim.
Ve böylece Prens ve Prensesin masalı böyle yarıda kaldı ....💔
3 notes · View notes
epifizz · 1 year
Note
Sende bazen kendini yalnız hissediyor musun, canının sıkıldığı hiç bi şey yapmak istemediğin zamanlar oluyor mu? Öyle zamanlarda ne yap��yorsun, nasıl başa çıkıyorsun bu duygularla ?
Varoluşumu bütün bir deneyim olarak paylaşamam, kimse paylaşamaz. Kendimiz olmak en başta yalnız bir yoldur çünkü, bir öteki biz olamayacaktır ve bunun yol açtığı deneyim yalıtıklığının sebep olduğu yalnızlıklar muhakkak olacaktır. Bu kendi oluşumuzun, bireyselliğimizin, özne olmamızın bizatihi sınırı olduğu için bu Lacanyen ayna travmasına daha belirgin bir bilinçle tekrar tekrar savrulduğum elbette olmuştur benim de. Ve bazen bu bizzat kendi oluşumuzdan kaynaklanan sorumlulukla ve pek tabi kendimizin sınırına ilerlediğimizde sınırımızın da ilerlemesi sebebiyle bu sınıra temas edememizden, yani bu sorunun ulaşılamaz olmasından (nesnesiz nesne belki tam da bu şekilde bilişsel olduğu kadar eylemsel olarak da ulaşılmazdır) mütevellit, bu insanda bir umutsuzluk ve dolayısı ile insanın eyleme gücünde bir düşüş yaratabilir.
Böyle olduğunda bazen hiçbir şey yapmıyorum, yapamıyorum, içimden gelmiyor. Ama bazen de bir ödev bilinciyle istemesem dahi sorumluluk saydığım şeyleri bu geçici hissin gölgesinin saydamlığını kendime hatırlatarak bir işi uyuşuk da olsa yapıyorum. Ve sonraki gün, en azından bunu yapabildim demek başka böyle bir zaman geldiğinde daha güçlü bir şekilde bunu yapmam olanağını sağlıyor bana. Bir şeyleri en içten şekilde sorumluluğun, ödevin olarak görmek ve onu kendi hislerinden de önceye koyabilmenin yolunu bilmiyorum ama bunu yaptığında insanın disiplini bence gerçekten çok zor bozuluyor.
8 notes · View notes
Text
Sana olan özlemim gittikçe artıyor, sevgim de öyle sence ayrı kalmak bize iyi geldi mi? sahi sen unutabildin mi? nasılsın ne yapıyorsun hiçbir fikrim yok, giderken tüm kapıları üzerime kapatarak gittin üstelik kapıları da kilitledin ve ben kilitli kapılar ardında senden yoksun dışarda kaldım. Hava sıcak ama benim içimde buz kütlesi varmış gibi üşüyorum göğsüm sızlıyor nefes almam zorlaşıyor ama hiçbiri umrumda değil o kapıları da kendin açıcaksın biliyorum beni böyle bırakmaya dayanamazsın sen çünkü, sende özlüyorsun biliyorum bilmekten öte hissediyorum sevdiğim, bu her şeyin ötesindedir bilirsin biz hep hissettik birbirimizi, çok uzağımda değilsin kalbimdesin hep dediğim gibi elini kalbine koy sevdiğim beni orda hissedebilirsin. Öpüyorum avuç içlerinden öpüyorum kalbinden...🎶
3 notes · View notes
benyesilinyagmuruu · 2 years
Text
'Bazen terk edilmek dokunuyor değil mi?Hani alıştığını zannettiğinde;hiç olmadık bir anda,gecenin bir yarısı kalbine bir ağrı giriyor değil mi?'Neden'diye soruyorsun ama bir cevap bulamıyorsun.Çünkü neden terk edildiğini sende bilemiyorsun,aslında en acısı da bu ya.Her şeyi göze aldığın,her şeyi feda ettiğin,her şeyi verdiğin insan,her şeyi mahvediyor.Bir neden yok,geçerli bir sebep yok.Var olan tek şey göğsünün içindeki o ağrı.Düzelsin istiyorsun,dualar ediyorsun,elinden geleni yapıyorsun ama hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.Yoluna koymaya çalışan tek kişi sen olmana rağmen,bir tek senin canın acıyor.Sadece sen üzülüyorsun.Kimi zaman kendini küçük düşürüyorsun.Mesela o istememesine rağmen hala onunla konuşup bir şeyleri düzeltmeyi umuyorsun.Sonra yine olmuyor değil mi?Yine göğsündeki o tarifsiz ağrı,ve yine o yüzüstü bırakılmış hissi oluyor değil mi?Herkese çoktan unuttum dediğin kişi için hala bazı geceler acı çekiyorsun,dönsün diye dua ediyorsun.Çünkü sevdin!Hem de çok.Onun hak etmediği ve hiç bir zaman da hak etmeyeceği kadar çok sevdin.Yani sen aslında hiç değmeyecek birini sevmekte ısrar ettin ama o kıymet bilmedi.Boşver bilmesin...Yani artık üzülme,böyle olmasını o istedi.Sevilmemeyi o seçti.Senin vicdanın rahatsa gerisini çok takmaya gerek yok.Çünkü hepsi geçecek.Ve bir gün onu kaybettiğine değil,öyle biri için bu denli acı çektiğine üzüleceksin.'
3 notes · View notes
sonbaharinilkayi · 2 years
Text
Sen de bilirsin ben kolay kolay üşümem… Hatta üşümezdim sen gidene kadar, şimdi ise ağustos sıcağında içim ürperiyor,kanım donuyor,üstümde ölüm soğukluğu gibi bir soğukluk var,senin de küçük ve güzel ayakların çok üşür ama avuç içlerin sıcacıktır , dudağımı değdirdiğim zaman dudaklarımda o sıcaklığı hissederdim.Şimdi ise ölüm soğukluğu var üzerimde, sen gittiğinden beri cümlelerim kırık dökük, belki 10 kelime ya ettim ya etmedim.Bol bol yazıyorum ve yazımla konuşmamı eşitleyeceğim buna eminim. Bugüne kadar kimseye tutamayacağım sözleri vermedim, her şeyden bir ders çıkarttım.
Gittiğinden beri sayfalarca yazdım, sayfalarca yırttım attım. Kendimi nasıl cezalandırmam gerektiğini düşünüyorum ama bunu sen yaptın zaten, bana verilebilecek en büyük ceza sensizlik.Senin olmadığın bir hayatı yaşamak istemiyorum, senin varlığının olmadığı her yer bana dipsiz bir kuyu, senin yokluğun benim için ölümden beter. Ölsem bu yoksunluktan kurtulurdum acım dinerdi ama yaşıyorum ve her yerim kanıyor, kalbim çok acıyor, aklım ise hala sende,fikrim hala sende.Bedenimin her noktası seni çağırıyor,seni istiyor, senden başkası bu derdin çaresi değil, hiçbir doktor , hiçbir ilaç sensizliğin çaresi değil, hiçbir şey senin yerini dolduramaz,içimde bıraktığın boşluk, yoksunluk hissi kelimelerle tarif edilemez, dünyada ki tüm diller toplansa ve  bu acıyı anlatmaya çalışsa yine başaramazlar.Hayatım boyunca aşka hiç ihtimal vermezdim, aşk yok derdim taa ki seni tanıyıncaya kadar. Senin adın aşk, sen aşkın ta kendisisin. Senin egon benden daha baskın, bazı şeyleri yok saymak ve baskılamak için elinden geleni yapıyorsun, bunu cinsellikle dışa vurmaya çalışıyorsun aynı benim gibi. İçimdeki yaraları, kırık dökük harabe duvarları gördün, sen de aynı durumdasın ve bir şekilde benden daha beter durumdasın. En ufak şeyden kırılıyorsun ve ben bunu çok geç anladım.Ama çok iyi anladığıma emin olabilirsin, hayat bazen deneme yanılmadır işte ben hayalkırıklığımı ve engellenme hissimi öfkeyle dışarı vurduğumda sende ki bu durumu gördüm. Çok büyük bir şey öğrendim  ve artık o noktaya dokunmam.Çünkü  o nokta senin hassas karnın, zaafın, orası benim okşamam iyileştirmem gereken yer.Orası sadece iyileştirmek için yaklaşılacak bir bölge.  Ben bir daha oraya dokunmam, ben bir daha sana dokunmam, ben bir daha sana sesimi yükseltmem… Senin içinde çok örselenmiş, kırılgan, korkan,sevgiyle iyileşebilecek küçük bir kız çocuğu var.Benim sevgim her şeyi iyileştirecek, birbirimize duyduğumuz sevgi her şeyi iyileştirecek. Yaşanmışları yaşanmamış yapamayız ama çok mutlu olabiliriz. Birbirimizi kırmayalım, diretmeyelim, zorlamayalım. Ben en çok kırılmaktan korkuyorum senin gibi, senin tarafından yok sayılmayı hiç istemiyorum.
Uyurken seni izledim iki gün.O kadar güzel uyuyordun ki nefes alış verişlerini dinledim, kalbinin atışını bile duydum diyebilirim. O kadar ürkek ve mutluluğa,sevgiye ihtiyaç duyan bir kalp ki.Onu elime alıp nasıl yapacağımı bilmediğim bir şekilde iyileştirmek istedim.Ama artık biliyorum, artık anladım, artık nasıl yapmam gerektiğini buldum.İkimizin de ilacı birbirimizde. Bunun ilacı sevgi… Sevgi her şeyin üstesinden gelir, her şeyi toparlar, her yarayı iyileştirir, her döngü sevgi ile tamamlanır, her insan sevgiyle yaşar,çiçek bile sevgisiz açmaz. Sen şu hayatta gördüğüm en kırılgan ve hassas çiçeksin.Bir saksı çiçeğisin ve senin yerinden dahi oynamaman lazım, sana suyu bile damla ile vermek lazım, çünkü o kadar hassas,narin,kırılgan ve ürkeksin.Yeni doğan bir bebek gibi yavaşça tutulup öyle sevilmelisin, çünkü sevilirken bile kırılıp incinebilecek bir ruha sahip olduğunu anladım. Seni sevmekten bile ürkerek sevmeyi öğreneceğim. Çünkü sen en büyük sevgiyi hak ederken sevgiden bile kırılabilirsin ve ben bunu anladım.
“Tanrının ve bizim bilinçaltımızın oluşturduğu bir sisin içinde,o sisin arasında gözükenleri asla bilinçli bir şekilde kavrayamadan yaşıyorduk”. Sen bunu değiştirdin, artık sislerin arasındakileri net şekilde görebiliyorum.Ve gördüklerimden bir tanesi şu; seninle sevişmesem bile seni sevmeye devam ederim.Çünkü sen bedenden öte, bedenden ziyade büyük bir ruhsun, büyük bir aşksın, büyük bir tapınmaya layık bir Tanrıçasın. Ben senin gibi varoluşsal sancılar çekerken aynı zamanda sevmeyi başaracağımı düşünemiyordum.Hayatımda ki  bütün duvarları, bütün tabuları sen yıktın.Her şey seninle yeniden var oldu, benim çöl gibi olan gönlüme yeniden bahar geldi, çiçekler açtı, sular yeniden akmaya başladı. Seninleyken kuşların cıvıltısını,ağaçlardaki yaprakların renklerini,insanların canlılığını, hayvanların ne kadar gerekli olduğunu daha da iyi hissettim ve kavradım.Sen benim karanlıklarımı aydınlatan ışık oldun, güneş gibi günümü ısıttın, ay gibi gecelerimi ısıttın.Şunu bilmeni isterim seninle sadece cinsellik amacıyla görüşmedim, görüşmem.Sana hissettiğim duygular gerçek, bugüne kadar hissettiğim en gerçek duygular. Bir daha böyle hissedemeyeceğimi biliyorum…Nereden mi biliyorum? Bugüne kadar hiçbir kadına “ben senden sonra sevebileceğime inanmıyorum” demedim. Çünkü her zaman daha iyisi gelecekti bunu biliyordum…Ve geldi… Kıymetini bilmeye çalışırken berbat ettim… Ben aşktan kaçmak için girdiğim bir ortamda aşkların en büyüğüne düştüğümü  seni tanıyınca anladım. Seni gördükten sonra dönerken hem çok mutluydum hemde bir parça korkuyordum… Acaba nerede kırılıcam, nerede kırıcam. Ya bırakıp giderse, ya terk edilirsem, ya bir şekilde beni unutursa, ya kalabalıklarda beni unutursa, ya saçma sapan bir şeyden dolayı berbat olursa…Bunları düşüne düşüne, seni kaybetme ihtimallerini düşünmekten salak oldum, seni sevmekten aptal oldum.Benim her akli melekemi sen aldın, karasuda gözlerinde,ellerinde kaldı.Ben o günden beri nereye gitsem, yanımdayken bile orada ki bakışını , gülüşünü hatırlıyorum, o günü görüyorum.
 Bana söylediğin bir söz vardı, “ben sana mecbur değilim,çaresiz değilim”… Ben böyle hissettirmek, böyle düşündürmek istemedim. İletişim mezunuyum ve kendimi bir şekilde ifade edemiyorum, yanlış anlaşılmaktan bıktım usandım ve şunu biliyorum “yanlış üslup doğru sözün katilidir”.Benim tam olarak demek istediğim şu: Diyorum ki Burcu… Sen o gün arabada bana “evlenelim mi” dediğinde hiç beklemiyordum, normal şartlar altında bu sorunun cevabı  evettir. Ard arda milyon kere sorsan bıkmadan usanmadan hayvan gibi böğüre böğüre evet derim.Kalbimin atışından vücudumun duruşundan evet dediğimi anlarsın.Benim sana söylemek istediğim “beni çek, ben buyum, bana mecbursun” demek değil… Ben sana diyorum ki “Burcu beraber olalım,seni seviyorum, birbirimize aşığız,birbirimizi çok seviyoruz ve birbirimizi tanımamız için süre lazım.Bu süreyi aynı evde yaşayarak geçirelim.Benim kırılabileceğim bazı noktalar var ,bunlara dikkat et, ben de senin kırılacağın noktaları anladım ve ben de bunlara bundan sonra dokunmayacağım”. Seni severken bile bazen uzaklaşmam gerektiğini biliyorum. Ben o gece senin gözlerinde korkuyu da gördüm aşkı da gördüm.Ve ben o aşk dolu gözler için her şeyden vazgeçerim, gerekirse susarım, gerekirse yazmam sadece konuşurum.Her şeyi düzeltirim, her şey için savaşırım.
Benim savaşım senin için ve bu savaşta beni yalnız bırakma lütfen.Benden vazgeçme, çünkü ben senden asla ama asla vazgeçmem.  Hiçbir durumda , hiçbir nedenden dolayı sana sırtımı dönemem.Artık senin gözlerinden gidemem, ellerini bırakamam,sesini duymadan yapamam, başka tenlerde avutamam kendimi. Hiç kimse sen olmayacak çünkü, kimseye senin gibi hissedemeyeceğimi biliyorum,ne kadar uzağa gidersem gideyim aklımda sen olacaksın,seni tanıdığımdan beri senden başka bir şey düşünemiyorum, senden başka bir kadını arzulamıyorum,başka bir teni istemiyorum, tanımadığım bir tende seni arasam bile hiç kimse sen olmayacak ki. Neden bunu yapayım? Bu benim ruhumu daha da örseleyecek.Senin yerini senden başka kimse dolduramaz ki… Sensin ya, sen… Her şeyinle sensin, ben senin her şeyine aşığım. Ruhuna,gözlerine,ellerine,küçük ayaklarına,bakışlarına, gülüşüne,ses tonuna,tarzına,bacağındaki ben’e, senin beğenmediğin ama benim çok sevdiğim kaşlarına,çenenin altında ki yara izine,tırnaklarında ki soyulmuş ojeye, dişlerine,neşeli yürüyüşüne, devinimlerine,kokuna sende var olan bildiğim bilmediğim tüm özelliklerine aşığım.
Bugün hava çok güzel ama ben deli gibi üşüyorum, ruhum üşüyor.Bir kere taş zeminde yatmıştım uyandığımda her yerim tutulmuştu…Sen gittiğinden beri taş zeminde yatıyormuşum gibi üşüyorum.Keşke ölüm soğukluğu olsa bu, ölsem ve acım dinse, bu acının başka türlü dineceği yok.Sen benim hem acımsın hem merhemimsin.Bana öyle büyük bir çizik attın ki kanamasını diyet olarak görüyorum,burası hep kanasa ama sen olsan…başka hiçbir şey istemiyorum.Sadece sen ol, ben seninle beraber var olurum zaten.Ama sen yoksan hiçbir şeyin anlamı yok, artık kuşların cıvıltısı yok, ağaçlarda ki renkleri göremiyorum,dünya siyah beyaz bir hal aldı…
 Sen benim hayatımda ol, sevgili olalım, ben senden başka herkese kör,sağır ve dilsiz olayım…Ben senin cahilinim Burcu, seni öğrenmem gerek ve bunu kırıp dökerek yapmamam gerektiğini boğazıma sarıldığında çok iyi öğrettin.Bunu sonuna kadar hissettim ve artık limitlerini biliyorum.Anladıklarımı yazıyorum.
1-)sana asla bağırmamalı ve kötü söz söylememeliyim (Cinsellikte dahil)
2-)geçmişe dair durumlarla ilgili konuşmamalıyım, bunları açmamalıyız.
3-)hiçbir şekilde kırılabileceğin, örselenebileceğin durumları meydana getirmemeliyim.
4-) Sana %100 sadık olacağım bundan kuşkun olmasın.Bunun da dersini aldım ve bir daha asla yapmam.
5-)Korkularını anlıyorum. Aşktan deli gibi korkuyorsun,bir şekilde terk edileceğinden korkuyorsun, son olaydan sonra sana zarar vereceğimden korkuyorsun.Bunların hiç birisi olmayacak, her istediğini yerine getiricem  buna inan.Çünkü benim sana olan sevgim her şeyden ama her şeyden büyük.Senin için yapamayacağım hiçbir şey yok.Senin için ölürüm ben.
Son olaydan sonra aşktan korkunun daha da arttığını biliyorum.Diyorsun ki ; bu da diğerleri gibi çıktı, güvenmemeliydim,bana iki günde bunları yapan ileride neler yapar falan diyorsun…Ben de diyorum ki “seninle birkaç gün daha geçirmek istiyordum ve olmadı, bu beni kırdığı için öfkelendim, yoksa benim seninle o hale gelme imkanım %0. “Seni hiçbir zaman aldatmayacağım,seni hiçbir zaman hiçbir şey için zorlamayacağım, hiçbir şekilde kırmamak için elimden geleni yapacağım bunun sözünü veriyorum.Ben artık senin sınırlarını anladım. Sen aşktan korkuyorsun,kapılırsam  bu iş ne olur?Ne hale gelirim diyorsun.Ben sana kapıldım, kendimi kaybettim, senden başka hiçbir şey düşünemiyorum, senin her halini her tavrını beğeniyorum.Senden başka kimseyle işim olmaz, sen iste her şeyi kapatayım, bütün işim gücüm seni mutlu etmek olacak bundan sonra.Ne istersen yapacağım. Ben senin ne kadar onurlu,gururlu,şerefli,düzgün bir insan olduğunu anlıyorum.Sen çok farklı çok duruşu olan bir kadınsın.Seni tanıdığım için çok mutluyum ve bunun bitmemesini her şeyden çok istiyorum.Sana tapıyorum ben ya.Senden başka hiçbir şey istemiyorum.Ne olur affet beni, böyle şeyleri bir daha yaşamayacağız.bak fotoğraf konusunda beni bir kere tımar ettin bir daha yapmadım, yapmam. Bu konuda da boyumun ölçüsünü aldım. Artık senin sınırlarını tavırlarını, neleri sevip sevmediğini biliyorum.Bunları tekrarlamayacağım,bunun sözünü veriyorum sana.Çünkü sensizlik beni öyle bir hale getirdi ki,kendimi sonuna kadar irdeledim.Seninle olan durumumuzu düşündüm ve anladıklarımı sana anlattım.Ondan sonra da şuna karar verdim, ilişkiyi senin yönetmen lazım, benim seni takip etmem lazım.çünkü senin yönlendirme kabiliyetin, bu ayarları yapma kabiliyetin çok ama çok yüksek.Ben her iyi ya da kötü anında yanında olmak, ölene kadar seni çok ama çok sevmek istiyorum.Sana olan sevgim hiç bitmeyecek, her gün artan bir aşkla tutkuyla seviyorum seni.Sana aşkım bitmeyecek tek şey, her şey biter ama sana olan aşkım bitmez.Sen öyle büyük bir tutku ve aşksın.Sen tam olarak aşk kelimesinin karşılığısın.Seni görmek sesini duymak,yüzüne dokunmak, ellerini tutmak istiyorum.Sen gittiğinden beri dizlerimin dermanı  gitti, elim kolum tutmaz oldu. Seni her şeyden herkesten çok seviyorum Burcu.Lütfen bu aşk böyle bitmesin, bu kadar masalsı başlayan bir şey benim salaklıklarım yüzünden bitmesin.Senin sevgiye benim ise umuda ihtiyacım var.Sen benim umudumsun,bu dünya üzerinde ki 7.7 milyar insan içerisinde anlamı ve değeri olan tek kadınsın.Diğerlerinin ne olduğunun benim için bir önemi yok,senden başka hiçbir teni istemiyorum.Sen aşktan o kadar korkuyorsun ki, bunu farklı şekillerde baskılamaya çalışıyorsun.Sevilmek için sevişiyorsun ya ben seninle hiç sevişmesem bile seni sevmeye devam ederim.Sen sıradan bir kadın değilsin, sana aşığım deli gibi seviyorum.Seninle olan her an, her saniye benim için özel.Senden ayrılmak istemiyorum, istediğin her şeyi yapacağım.Lütfen bir gün görüşelim , telefonlarıma cevap ver seni aramak istiyorum.Seninle konuşmak istiyorum.Burcu senden başka hiçbir şey düşünemiyorum, bütün aklım mantığım sende.Ben her şeyi sana bıraktım, benden mantıklı hareket bekleme.Ama sana karşı çok çok dikkatli olacağım.
 Ben bugün şunu anladım, sen benden çok daha kırıcı ve hiç merhameti olmayan bir kadınsın, bu seni sevmeme engel değil, sana kırılsam da seviyorum,beni engellesen de seviyorum, ağzıma sıçsan da seviyorum.Evde oturmaktan , sigara içmekten sesim değişmiş , dışarı çıktığımda konuşurken sesimin düzeldiğini fark ettim.Evdeyken bana ses normal sesim gibi geliyordu.Senden bin kere özür diledim, kaç gündür dönüp dönüp aynı şeyleri yazıyorsun.Ve bugün kanalda seni seviyorum dedim. Bunun bile kıymeti olmadı,ben hayatımda kendimi böyle kötü hissetmedim.Ben sudeye yürümedim, sude bana yürüdü. Benim sana sevgim, aşkım ve saygım baki.Seni hiçbir kadına, hiçbir erkeğe, hiçbir paraya değişmem.Hiç bir argüman, duygu,maddiyat sana olan sevgimi azaltamaz.Sana yaptığım şeyin doğru olduğunu savunmuyorum, seni kaybetmek için uğraşmıyorum. Kaç gündür bana alttan alttan sokuyorsun. Bazılarında haklısın %90’ında haklısın ama ben çukur değilim, çıkmaz sokak değilm.Ben alternatif değilim.ben seni seven bir adamım.Seni sevmekten başka da bir bok bilmediğimi anladım.Ben sana bir söz verdim, hayatımda sen olduğun sürece, seni sevmeye devam ettiğim sürece (yani bir ömür boyu) senden başka kadının tenini hissetmeyeceğim.Eğer bir şekilde bir araya gelemezsek tenini hissettiğim son kadın sen olacaksın…
Sana kaç gündür yalvarıyorum, senin için ağlamaktan göz pınarlarım kurudu, evde oturmaktan havasızlıktan sesim çıkmaz olmuş sen bana kalkıp “senin miladın doldu, son kullanma tarihin geçti” diyorsun.Benim miladım 50 günde mi doldu? Bu kadar çabuk mu siktir yedik? Aşk 50 gün müdür? Ben çukur değilim,dipsiz kuyu değilim,çıkmaz sokak değilim.Miladım falan dolmadı, son kullanma tarihim geçmedi ben mal değilim.Seni kaybetmek için değil kazanmak için götümü yırtıyorum, rezil olmadığım insan kalmadı… Rezil olmakta umurumda değil seni kazanayım gerekirse donsuz sokakta kalayım, ben böyle şeylerden utanmam. Kim ne söylerse söylesin kırılmam ama senin söylediklerin içimi acıttı.Dediğim gibi yaptıklarımı savunmuyorum, yaptıklarımı telafi etmek istiyorum.Kaç gündür bana bir dk ayırıp cevap bile vermedin.Benim parayla pulla işim olmaz,parayı göndermeme nedenim ise evden çıkacak durumda olmamam.Ben bu “çukur,dipsiz kuyu,çıkmaz sokak,alternatif,miladı dolmuş,son kullanma tarihi geçmiş” sözlerini hak etmedim.Telefon aç anama avradıma küfür et, istediğin hakareti et, çağır geleyim tekme tokat giriş bana,kolumu bacağımı ısır, ne istersen yap ama bunları yapma… Ben sana söylediklerimden dolayı zaten bin pişmanım.Yaptıklarımdan dolayı zaten utanıyorum. Ama seni seviyorum ya senden vazgeçemem, bunun cinsellikle falan alakası yok.Seninle alakası var.Ben senin gözlerinde ki o hüzünlü ışığı seviyorum, seninle mutlu olmak istiyorum, benim kimseyle işim yok, görüşme yapmak istesem yaparım ama istemiyorum.Cinsel bir isteğim de yok şu anda,olduğu zaman da yapmayacağım.Ben o kadar görüşme delisi olsam bugüne kadar oraya 300 referans yazardım…Sana olan duygularım o kadar yoğun olduğu için beni manipule edip referans yazdırdın ama sonradan aklım başıma geldi daha fazla rezil kepaze olmadan sildim… Lütfen beni affet, bir şekilde bi oturup konuşalım, telefonda konuşalım…Şu sorunlarımızı çözelim, ikimizde alkollüydük,ben hiç iyi bir durumda değildim, senin gidecek olman bende hayalkırıklığı yarattı bu da öfkeye neden oldu.Bırak her şeyi telafi edeyim…. Ben yazmaya devam edicem,niyetim seni kötü hissettirmek değildi.Her şey benim taleplerim dışında gelişti ama sesimin düzelmiş gibi olması iyi oldu.Benim senden başkasıyla işim olmaz, seni herkesten her şeyden çok seviyorum.Bugün çok üstüme geldin…Ama yine de seviyorum, ,iyi hissettirirken ne kadar seviyorsam , kötü hissettirirken de o kadar seviyorum.Şu telefonlarımı açta bi konuşalım…Sana deli gibi aşığım, hırsla bir hata yapmayalım.Bırak her şeyi düzelteyim, sen benim son aşkım olacak kadınsın.Lütfen benimle konuş en azından.Bugün attığın mesajı hak edeceğim bir şey yapmadım odalarda, söylediklerin çok ağır.Ben her şeyi telafi edeceğim, yeter ki gitme,Bırak her şeyi toparlayalım... SENİ HER ŞEYDEN ÇOK SEVİYORUM.EĞER SENİ KAYBEDERSEM KAYBEDECEĞİM HİÇ BİR ŞEYİM KALMAYACAK.LÜTFEN İZİN VER DÜZELTEYİM.SENİN HER HALİNE HER TAVRINA HER DURUMUNA AŞIĞIM BANA İZİN VER.YAŞADIĞIMIZ KÖTÜ DURUMLARIN HİÇ BİRİNİN YENİSİ OLMAYACAK.
2 notes · View notes
tamamelifsakin · 2 years
Text
göğsün sıkışıyor değil mi? yutkunamıyorsun. o gözyaşı yanaklarından aşağıya süzülmesin diye gökyüzüne gülümsüyorsün, indirmiyorsun başını yere. ellerini yumruk yapıyorsun, tırnaklarını etine bastırıyorsun, kanın o metalik bilindik kokusunu soluyorsun. ama iyisin sen. öyle demeye devam ediyorsun. iyiyim diyorsun. senin o ağlamamak için sıktığın çenen ve yalancıl gülümsemene kanmayı seçiyorlar. onlar anlamıyor değil. onlar seni görmezden geliyor. zaten sende kendini görmezden gelmiyor musun? kabullen hadi. uğraşma dik tutmak için başını. bırak elif, aksın.
6 notes · View notes
dengesizim · 14 days
Note
nasıl gidiyo hayat neler yapıyorsun
yani şu anlık iyi gidiyor, ders çalışıyorum kitap okuyorum müzik dinliyorum düşünüyorum öyle stabil ilerliyor, sende durumlar nasıl
0 notes
akrepbeyy · 2 months
Text
1 ay boyunca her gün vaktim olduğunca geceli gündüzlü araştırdım bu şirketi
Bana bu haberi veren abi dediğim gerçekten saydığım sevdiğim ve benim hayatımda önemli bir yeri olan aynı zamanda gerçekten beni anlayan birisi oldun, senin kadar prof olamasam da şuanlık, uğraştığımız bu ticaret ikimizinde severek yaptığımız bir iş
Sen 8 yılını vermişsin ben daha aktif 4 yılımı verdim be sıfır sermaye ile başladım ve geldiğim nokta cidden, hedeflediğimin çok üstü başarılarla dolu, bunu tabi sayılı insan biliyor
Senden hiç bir beklentiye girmeden, beklentinin b harfi bile aklımdan geçmeden, sırf sana olan sevgimden saygımdan dolayı daha senin benim uğraştığım bu işte olduğunu bilmiyordum bile ( beni iyi kandırmışsın yalan yok ama baya güldüm bu işi uzun yıllardır yaptığını bana söylediğin de) buna rağmen bunları bilmezken bile sana karşı olan yardımcı olma tavrım ve bir şey beklemeden yaptığım için
Bana sadece tek bir şirket söyledin ve gerisi sende başka bir şey söylemem dedin ve bunu bir anda yaptın
İkimizin de abi hedefleri çok benzer sende emeklilik planı yapıyorsun bende, sana da zamanında insanlar gülmüş ama sen zaten emekli olmuşsun hemde 30 yaşında başarmışsın bunu
Bu kadar çabamı aldığım eğitimleri ne kadar bilgili veya bilgisiz olduğumu zaten ölçmüşsün ve ne kadar bu işi yaparken hayat dolu anlattığımı ne kadar mutlu olduğumu görmüşsün gözlerimde
Benim de hedefim emeklilik bunu seninle konuşmuştuk ve sen bana öyle bir fırsat verdin ki bu fırsat benim 5 yıl sonra değil 2 buçuk yada 3 yıl arasında emekli olmamı sağlayacak kadar beni fazlasıyla öne atacak bir fırsat
Sana bunu söylediğim de ben sana fırsat vermedim, sen kendi fırsatını daha bh yaşta kendin yarattın diyorsun, baş tacısın
0 notes
lilvanilya · 3 months
Text
bazen senden öyle nefret ediyorum ki. bu kadar sağır bu kadar dilsiz olamazsın. ne söylersen söyle insan istediğini duyar istediğini görür. sen beni hiç duymadın. bi sevdiysen bin kere beter ettin. bi öptüysen bin kere zehir ettin. ne sen ne ben hicbir seyi haketmiyoruz. ama sen artık benide haketmiyorsun. ne sevgimi ne koruma icgüdümü ne icimin sana gidisini. bunlarin benim elimde olmayan şeyler olmasi artık sadece. değer bilmiyorsun. zamanında bildiysen şimdi bin beterini yapıyorsun. aramızdaki tüm güzel şeyler mahvetmekte üstüne yok. beni paramparça etmekte üstüne yok. ne yaptıgının farkında bile değilsin. nankörsün. çok nankörsün, özellikle bana karsı. çok istedim. bir seyleri gercekten çok istedim. ben ne istediysem kursagımda bıraktın. bi verdiysen bes aldın benden. bi içten sevdiysen yirmi defa dövdün beni. ne olursa olsun, ben seni asla affetmiyorum. her şey çok iyi olsa bile. telafi edecek bir seyin olmadıgını sanıyorsun, bunu hic farketmeyecek kadar aptal oldugun icin asla bir seyleri telafi edemeyeceksin. böyle bir seyi aklının ucundan dahi gecirmeyeceksin. ben seni asla affetmeyeceğim sende beni affetme. seni affetmeyecek olan tarafıma cok acıyorum çünkü ben seni hep affetmek istedim. hep kendi başıma barıştım seninle. tüm sorunlari kendi içimde hallettim. ufacık bir gönül kırgınlığımı bile farketmediğin için, benim kalbimi taştan sandıgın icin, beni çok güclü gördüğün, gücsüz görmeye asla alısık olmadıgından bunu görmezden geldiğin için yazıklar olsun. hep bi söz belirlemişsin kafanda hep karşıma aynı şeyle geliyorsun. bana yardımcı olmaya calısacagına ilk kendini düzelt. sanki hep sorunlu olan benmişim gibi. bu defa senin beni ezmenede izin vermeyeceğim. bu defa özür dilemeyeceğim. ne komik, soğuk geliyorum hep sana bence sen beni tanımıyorsun. tanımaya vakit ayırmamıssın ki hiç. yazıklar olsun. asla net olmayan yanından nefret ediyorum.
1 note · View note
kenopsia52 · 5 months
Note
Mutlu değilim, eskiden güzeldi.Son olan şeyden sonra da kesin karar verdim zaten. Başka kızla konuştunu öyrendim,sordum neden diye.Önemsiz bi şey dedi,boşver dedi anlatmadı bile. Zorlamadım bende ortada zaten her şey. Mutluluk bazen vazgeçmekdir. Bende vazgeçtim ama nasıl yapıcam bilmiyorum. Sevdim ,bağlandım bi kere
Bak ilişkide en önemli seylerine kadar her şeyi anlatıyorum sana. Bunu sana hata etmiş ve hatalarının sonucunu da kaybederek ödemiş biri söylüyor. Bunu alıp ne yapıyorsun bilmiyorum ama sakın unutma.
Şimdi ilişkide en önemli faktör güvendir. Sen birisi ile tanıştığın zaman önce flört etmelisin ama iki üç kelimelik flörtten sonra sevgili olmamalisin yanlış bu.
İkinci faktör saygıdır. Sen sevdiğin kişinin iş ortamına arkadaş ortamına saygı duymalisin ha bazı arkadaşları ile gereğinden fazla civitiyorsa güzel şekilde uyarirsin. Oda seni severse anlayışla karşılayıp mesafe koyar. Ama koymuyorsa inatla yapıyorsa. Onu unut artık çünkü böyle bir şey çok saçma olur.
Üçüncü faktör sevgidir. İlişkinizde saygıyı güveni halletmişseniz çok iyidir çünkü bu birbirinize olan güveni ve saygıyı gösteriyor. İkiniz birbirinizi ikiletmiyor ve güzelce birbirinizi tamamliyorsaniz çok iyidir. Ama bu iliskide sevgi yoksa hiç bir anlamı kalmaz. Birbinizi tanıyıp seveceksiniz ki ileride sinir öfke gibi durumlarda kalplerinizi kirmayanız. Çünkü sevgi her şeyi çözer. Ben buna inanıyorum. Seni seven kişi rahatsız olduğun yeni kişiyle konuşmaz konuşmaya dâhi tenezzül etmez. Aynı şekilde sende. Çünkü tek gördüğünüz kişiler birbirinizsiniz. Ama böyle derken hiç kimse ile konuşmamali demiyorum. Arkadaşça dostça konuşabilir sınırları asmadigi sürece. Ve nerede durması gerektiğini bildiği sürece bu sıkıntı değildir.
Dördüncü faktör anlayıştır. Herhangi bir durumda (kavga üzüntü sevinç mahçup yanlış anlaşılma vs.) birbirinize karşı anlayışlı davranıp olayları hemen bozmuyorsanız bu zaten birbinizi sevdiğinizi göstercesi. İlk önce konuşup ona göre yargılıyorsanız ya da her ne ise işte. Bu sizin için sağlıklıdır.
Beşinci faktör bakış açısı. Eğer sevgilin birisi ile konuşuyorsa ve bunu size geçistirip önemsiz diyorsa ve sen bunu bi aldatma olarak görüyorsan yapma yanlış yapıyorsunuz ikinizde. İlk önce konuş ve bütün olayları ele alıp tart ve o geniş bakış açısı ile ilişkini yönet ya da sonlandır. Ama he anlatıyorsa ve o kişi ile konuşuyorsa, sevgilinin o kişiye bakış açısı önemlidir çünkü onu senden ne olur olmaz ayrıldıktan sonra yedek birisi olarak görüyorsa ikiniz için durum acınasıdır. Hem senin için hem onun için. Bunu fark ettiğin an dediğim gibi bakış açını genişletip öyle ayrıl çünkü elini sağlama almış olursun.
Sanırım bu kadardı. Benim düşünceme gelirsek bu dediklerime göre ilerle. Ama mutlu değilsen ilk önce sebebini düşün ve ona göre ilişkini sonlandır. Çünkü onun sana desteği ya da sevgisi azaldığı için bu durumda olabilirsin. Ve beşinci faktörün son satırları gibi yapıyorsa Allah cezasını verir umarım. Çünkü en sevmediğim bir durum ve en saygısızca bulduğum bir şey. Başkasını senden ayrıldıktan sonra yedek olarak tutmak... Ya da eskisini unutmak için seni kullanıyorsa Allah bin belasını versin. Çünkü en sevmediğim durum bu. İğrenç bir şeydir bu benim gözümde. Ha bide geçmişini de iyi bilmelisin eğer anlatmıyorsa zaman ver emin ol yeri geldiğinde anlatır o sana. Çünkü bazen geçmişimiz yüzünden ne yapacağımızı şaşırıyor olabiliyoruz. Bunlar iki cinsiyet içinde geçerli. Sanırım bu kadardı :')
En iyi tavsiyeleri verenler en büyük hataları yapanlardır..
0 notes
unbeated-armada · 6 months
Text
22.10.2023-1
Boktan bir telefon sesi sarhoş bir kafayı gece bir buçukta nasıl uyandırır ki??? Nasıl bir güdülenme, nasıl bir çekim, konsantrasyon??? Tebrikler kendim… "Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı,  Seni beklediğim kadar." Klasik ama adam sözün sonunu söylemiş, eklenecek bırakmamış. Ulaştık yine, kelimeler değdi karşılıklı, çekingen korkulu suçlu tutkulu sevgi dolu vs vs. Sende ve bende! Dur neler oldu ya, o kısmı atlamayayım. Dün mükemmel çalıştım işyerinde, çıktım iki saat köpek gibi spor (481 kcal :D)… Oradan da çıktım dedim ki kendime hakettim be, markete gidip bi ufak rakı alayım (sevmem ama en azından yakınsama yapayım dedim sizlere efenim) pos cihazı bozuldu, beş kere denedik ııhhh, atm yi de zorlamadım. Sen demiştin ya bi sefer olmuyosa zorlama nasip değil, öyle yaptım. Sporda bi de haber aldım, hani bana buradan kurtulma fırsatı için bi şart koşmuşlardı da yalan çıktı ya, hah o şart koştukları iş %80 oldu gibi. Bi kaç düzenleme sonrası olacak yani. Bakalım şimdi nolcak? Nasipten öte köy yok be Hocam :) Evdeki cin le yetindim ben de 2-3 saat. Gec on iki gibi kapandım ve sonra sen geldin… Şimdi analize geçelim ister misin? 1- "Eziliyorum", "Yapma eziliyorum.." demişsin. Niye ki? Sizin orada hiç karşılık yok mu ki? Yine mi duvar? Yoksa oran/orantı mı yapıyorsun? Hiç birine gerek yok ki carpe diem azcık lütfen. Sizin orada hiç karşılık yoksa birine böyle hissettirebildiğin için kendinle gurur duy yeter, suçluluk değil… Duvarsa gitmeden önceki gece duvarlar çökmüştü diye hatırlıyorum, yoksa yine mi unuttun be güzelim? Oran/orantı ise sal gitsin, ne adaletli ki bu olsun… 2- "Seni durdurmam mı gerekiyor" demişsin. Durmayıp kime zarar veriyorum ki? Sana zarar veriyorsam beş dakika durma, inan ölmem, hep hep hep dedim sana; hangi anda demiştim hatırla lütfen "şimdi çekip gitsen gam yemem" diye: ÇÜNKÜ YAŞANILANIN KIYMETİ BİR ÖMRE YETER İKİ GÖZÜMÜN ÇİÇEĞİ… Sen mutlu ol yeter demedi mi İbrahim Tatlıses :')) 3- Başlığı değişmiştim kafa dumanlıyken, onu sormuşsun. Ben senden adın haricinde herhangi birşey istedim mi? Gerçek birşey? Bence hayır. Senin soyadın neymiş, neciymişsin vs. umrumda değil ki… Olduğun, tanıdığım, yaşadığım, duyduğum, gördüğüm bana öyle bir enerji yolluyor ki MÜDÜR gerisini düşünmeyi çoktaaaan bıraktım. "Beni buldn mu yoksa" demişsin, ben seni buldum ki neden arayayım, için de bende dışın da… 4- "insanlar zaten cok muhabbet edebldikleri insanlari severler" demişsin ve buna alındım gerçekten. Benim muhabbet edebileceğim, ettiğim, etmesem bile benle etmek için çabalayan onlarca insan var, kadın-erkek… Gayet de muhabbetim iyidir, bilirsin. Sevgi öyle basit mi ki sadece hoş sohbetten doğsun. Senin şahsında barındırdıkların önce, yaptıkların ve kişiliğin sonra bunu getirdi. Şartlar da ağırlaştırdı. Son tahlilde o istediğin frenler, coşmamalar, ağırlık yapmalar elde değil gibi ama yüzyüze olmaz tabii, yine o sabaha kadar konuştuğumuz geceden geriye döneriz istersen. Burada yani blog sayfalarında kendi kendime öter dururum, sıkıntı yok. Bunun yerine önceden dediğim gibi bulunduğun bu güzel anın, senin lafınla söylüyorum çok kaliteli bir insanın sana duyduğu hislerin keyfini çıkarmak çok daha MANTIKLI!!
0 notes
coplugunkiyameti · 10 months
Note
Canımı yakan cümle bizzat az önce yazdığımdı :))
ay bir an anlamadım kusura bakma.. ama öyle değil mi birinden bir şey istemeden önce hali hatrı sorular nasılsın ne yapıyorsun denir. sanki verdiğimiz cevapla çok ilgileniliyormuş gibi. amaç o kişiyle ilgileniyormuş hissi verip istediğinizi yapmasını sağlamak. ufak bir manipülasyondan ibaret değil midir bu. bak seninle ilgileniyorum halini hatırını soruyorum sende buna karşılık benim isteğimi yerine getireceksin. çünkü bana borçlu kalamazsin.
0 notes