Dilimi kesen o keskin bıçağın ne olduğunu anlamaya kalkışmadığım için… Varoluşunun o arka bahçesine hep gözlerimi kapattım. Küçük bir inanç yeterdi yaşamam için. O yaşayabilmek ve ayakta kalabilmek için ihtiyacım olan kendimi aldatma inancı… Bu küçük ve zavallı inanç kendi kanımı emerken kendimi unutmama yeterdi. Böyle yaptım.
Sonra işte kapanır kapı , yakılır fotoğraflar , silinir gözyaşları , perdeler çekilir etraf zifiri karanlık olur , anlarsın bazı şeyleri ve kafanda bitirirsin anladıklarını. Geriye de her şeyi kafasında bitirmiş biri olarak geri dönersin.