Yoğun çalıştığım bir sırada kendimi geriye yaslayıp kafamı çeviriyorum.
Pencereden Haliç manzarasına bakıyorum.
İşte deniz. Güneşin altın demleri vuruyor.
İşte gökyüzü. Bir tek bulut yok bugün.
Sonra pencere önündeki saksılara gözüm ilişiyor.
İşte sardunya. Kaç tane çoğalttım bundan.
İşte zeytin ağacı. Yeni geldi. Büyütebilecek miyim acaba?
İşte (...)
Adını bilmediğim bir çiçek. Yılda bir açar sarı sarı.
Topraklarına bakıyorum kurumuş mu diye.
Evet gözümün iliştiği toprak düşündürüyor beni.
Toprağı unutanlarız biz.
Hayır bunu bu kahrolası şehrin beton yığınlarına bakarak söylemiyorum.
Denize ve gökyüzüne bakarak söylüyorum.
Kimi tanısam, kimle konuşsam isteklerini anlatıyor.
“Ben hep yüzmek istiyorum.” diyor biri.
Öteki kanatlanıp uçmak istiyor.
Ayaklarımız kesilsin yeryüzünden…
Göçebeliği aşamadık mı yoksa kökleşemedik mi?
Kök… Evet…
Niye yalanlar söylüyoruz?
Kökleşemediğimiz için.
Niye kendimize sahte gerçeklikler yaratıyoruz?
Toprağa tutunamadığımız için.
Böyle düşününce yüzmenin ve uçmanın kaçmak anlamına geldiği çıkarımını yapıyorum.
Yoksa kökleşmeyi çok önemseyip ben mi tutuculaştım?
Yüzmenin tehlikeleri var: Boğulmak.
Uçmanın irtifa kaybı var: Çakılmak.
Kökleşmenin statükosu var: Durağanlaşmak.
Haliç’te gün batarken anlıyorum.
Niye denk gelemiyoruz.
Ben toprağı unutmadım, sen yüzmeyi özledin, öteki uçmaya heveslendi.
Görsel: Howard Pyle, The Mermaid, 1910.
20 notes
·
View notes
202 notes
·
View notes
Yeni bir Güne BismiALLAH...
AŞK ,
Ne Zaman,
Ne de Mekän arar,
ille de Mekän derseniz,
Kalbim derim...
Aşk'a uçma kanatların yanar.
(Sadi Şirazi)
Aşk'a uçmadıktan sonra kanat neye yarar? (Hz.Mevlana)
Aşk'a vardıktan sonra kanadı kim arar?
(Yunus Emre)
38 notes
·
View notes
Garip kuşların uçuşları farklı olur. Herkes fark edemez.
37 notes
·
View notes
Kalp bu azizim! Kimi zaman uçar, kimi zaman kaçar!
30 notes
·
View notes
Gökyüzü sadece uçmaktan korkanların sınırıdır...✈️
7 notes
·
View notes
Tüm maviliklere kavuşmak.
11 notes
·
View notes
Bir göçmen kuş masalı yazmak istiyorum. Hiçbir yere ait olamayan. Eşyalarını, cümlelerini duygularını ve isteklerini hep bi yerlerde unutan. Kitaplarının arasında kalemleri, satırlarında eksik anlamları kalan. Evim diye sahiplendiği ne varsa gününde birinde muhakkak ayrılan, yükünü hep sırtında taşıyan. Dostlarını ahbaplarını hep özlemekle yetinen. Yuva kurmayı beceremeyen, evini kaplumbağa misali sırtında taşıyan bir göçmen kuş. Kal deseler kalamayan, uçmak kendisine "yol" çizilen...
28 notes
·
View notes
“Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, küçük sevinçler olsun yeter.”
24 notes
·
View notes
Uçmak istiyorsan,
Seni aşşağı çeken herşeyi bırak.
Tony Morrison
16 notes
·
View notes
sıkı tutun sevgilim
gökyüzünü bizden bil
hazırlan avucuna bir ışık demetinin
aşağıda kalsın gökdelen yapımcıları
bulut hırsızları
aşağıda kalsın
Zübeyde Hanım'a dil uzatanlar
“Körler Sokağı” tabelası asanlar iç dünyamıza
siyaset mühendisleri aşağıda kalsın
onlar ki söylemezler
ama karşıdırlar felsefeye
aklımızın törpüleri, belleğimizi öldürenler
onlar da aşağıda kalsın sevgilim
darbeciler ve canlı bombalar da
sıkı tutun sevgilim
koparılmış bütün kanatları sırtımızdan say
çift kartalın soluğunu al Selçuklulardan
Zeugma mozaiğinden Çingene Kızı’nın yüzünü
eli koynunda motifini al bir Milas halısından
Göreme’deki güvercinliklerden
hayat ağacını, kırmızı kök boyalı
Efes Artemisi’nin eteğindeki arıları al
Çiçek Dağı’ndan Neşet Ertaş namlı abdalın sazını
al onu da yanımıza sevgilim
dökülmüş zülüflerin arasından
sıkı tutun sevgilim
bütün haksızlıkları sana yapılmış say
vurulan çocukları, ekmek almaya giderken
televizyon ekranına sıçrayan kanı
atalarımızı anımsa, su içene yılan bile dokunmaz diyen
anımsa sonlarını
kanlı ellerini halklarına yıkatan hükümdarların
ne olur unutma
öpücük öpücük üstüne kurulur ancak
kimsenin yere düşmeyeceği
düşse de kaldırılacağı bir dünya
unutma sevgilim ne olur unutma
sıkı tutun sevgilim
bütün aşk şiirlerini sana yazılmış say
yerlerde sürüklenmeye başlanırken sevgi dizeleri
küçümsenirken deli divane âşıklar
unutma sevgilim ne olur unutma
yara almış bir aşk şiiri dolanınca kirpiklerine
toprağı ağaca dönüştüren tansığı düşün
evrendeki ışığın da bir anne olduğunu
Büyük Patlama olduğunu babasının
düşün bir de
çiçek kokularını yitirmiş bir dünyada
ha yaşamışız biz
ha yaşamamışız
sıkı tutun sevgilim
kazımak için
simsiyah bir harf gibi kıvrılıp bekleyen kaderi
çocuk yaşta evlendirilen kızların alınlarından
boşandıkları kadınları köşe başında
ellerinde bıçaklarla bekleyen adamları
durdurmak için
durdurmak için nar bahçelerimizi kurutanları
elimi sıkı sıkı tut sevgilim
uçmaktan vazgeçmişiz
sabrımız taşmış
sırtımıza almışız da tüm yükünü dünyanın
ışığa doğru koşmaya başlıyoruz say
neden koştuğumuzu unutma
unutma sevgilim ne olur unutma
elimi sıkı sıkı tut
bileyim ki çok sevildim
koşarken de
düşerken de
çok sevildim
ölürken de
- Akgün Akova, Sıkı Tutun Sevgilim
(Yüzünden Yollar Çıkardım)
- Görsel: Angelo Thomas
32 notes
·
View notes
Vardım, uçurumun kenarına yorulmuş ve kırık kanatlarımla, uçabilmek bir mucize olsa da kararlıyım atlamaya...
5 notes
·
View notes
Kuş olup gökyüzünde uçmak isterdim...🕊️
3 notes
·
View notes
Tonlarca ağırlıkla uçmaya çalışan bir çift kanattık biz hiç tamamlanamayan…
M.
32 notes
·
View notes
Sen hangisisin?
Kelebek gibi rengarenk kanatlanıp uçan mı ?
O yerdeki işlevi bitince üstüne basılan sigara mı?
Benim üzerime çoktan basıldı
12 notes
·
View notes
3 notes
·
View notes