Tumgik
#uzun yazılar
maviyenot · 1 month
Text
Dün bana gerçekten tokat yemişim hissiyati verecek bir hikâye anlatıldı. Toparlayabilirsem size de anlatmak istiyorum.
Vakti zamanında bir adam, bir başka binayla paylaştığı bahçesi olan bir evde yaşar. Bahçeler ortak, binalar ayrı. Adam evinde işiyle o kadar meşgul ki, bir kez bile dönüp bahçeye bakmamış, bahçe çer çöpten, ölmüş bitkilerden, tenekeden geçilmiyor. Bir gün yan binaya bir Kadın taşınıyor, kadının evdeki ve kendi işleri bitince bahçe dikkatini çekiyor, bahçesini düzeltmeye karar veriyor. Kadın kendi tarafındaki ölmüş bitkileri topluyor, yenilerini ekiyor, çimler seriyor, birkaç haftaya kendi bahçesi mis gibi oluyor. Kendi tarafı bittikten sonra, yan tarafın halini görüp "Burayı böyle bırakmayayım" diyor ve adamın tarafını da düzenlemeye başlıyor. Aynı kendi bahçesi gibi cennete çeviriyor, mis gibi çiçekler, yemyeşil ağaçlar. Şans eseri bunu camdan gören adam bahçeyi çok beğeniyor. Adam bahçeden çok memnun bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Birkaç gün sonra kadın yeniden bahçeye çıkıyor, bahçeye farklı şeyler ekmek istiyor. Kendi tarafına da adamın tarafına da farklı farklı ağaçlar dikiyor. Adamın tarafına ektiği ağaç şeftali ağacı olunca ipler kopuyor. Bu adamın hayatta en nefret ettiği şey şeftaliymiş meğer. Derhal kapısına dayanıyor kadının. Bugüne kadar bir kez dahi iletişim halinde bulunmadığı bu kadına derhal o ağacı oradan sökmesini söylüyor. Kadın üzülüyor, ama sessiz sedasız ağacı söküp atıyor. "Madem istemiyor bir daha ilgilenmem bahçeyle" deyip asla onun tarafına ilişmiyor. Adamın bahçesi birkaç hafta içinde yeniden çöplüğe dönüyor. Gelelim ana temaya. Ben hikâyeyi dinler dinlemez, adamın ne kadar kaba olduğundan bahsettim, insan bir teşekkür eder bu ne böyle ya diye çıkıştım. "Sınırlar" dendi. Bahçede bir çit ya da benzeri birşey yoktu. Adam teşekkür edebilirdi, ama rica etmemişti ki. Sınırlar. Kimse istemedikçe birinin bahçesine girmeye, sırf siz istediniz diye düzenleyip teşekkür bekleme hakkınız yok.
Ben insanların hayatına çok burnunu sokan, kimse istemedikçe birşeyler deneyen ve teşekkür bekleyen biriydim. Ama haklılar, çünkü istemediler. Insanların bahcelerinden çıkın. Çok konuştum, özür diliyorum.
133 notes · View notes
anka-khann · 4 months
Text
Bir gün mutlaka hayatına biri girecek. Belki de en çok kimi sevdin diye soracak sana.Sende ona "En çok seni sevdim" diyeceksin büyük ihtimalle. Peki ya seni en çok kim sevdi diye sorarsa, o zaman ismim çıkar mı dudaklarının arasından? Herşeyden çok sevdi beni, çok ağladı, gecelerce uykusuz kaldı benim için diyebilecek misin? Yüzüme, sesime, kokuma hasret kaldı ama bir an bile vazgeçmedi, en güzel o sevdi beni diyebilecek misin?
Tumblr media Tumblr media
Biliyordu olmazdık, olamayacaktık ama yine de vazgeçmeyi hiç düşünmedi diyebilecek misin? En güzel ve en imkansız hayalleri o kurdu, en çok beni sevdi ama ben arkama bile bakmadım diyebilecek misin? ✒️📖
165 notes · View notes
denizdebirintihar · 6 months
Text
Beni arkanızı dönmekle sınamayın. ben bakmaya doyamadığım yüze,yüzümü çevirdim.
#16.10.2023
20 notes · View notes
elifdersinizz · 2 years
Text
Ben umut nedir bilmezdim. Elimden kimse tutmazdı benim, ya da kimse saçımı okşayıp sevmezdi beni.. eksiktim, yarımdım ama ne olursa olsun güclüydüm. Tek başıma da olsa her zaman ayağa kalkmayı başarırdım.
Sabah olmıyacak dediğim cok geceler oldu, boğazımın dügümlendiği konuşamadığım, yeter bile diyecek gücüm olmadığı zamanlar oldu. Allaha yalvardığım, devam edebilmek icin bir işaret istediğim, evet artık bitti dediğim an oldu.
İşte o bitti dediginiz gercekten hayatınızdan vazgeçebilecek noktaya geldiginiz zaman umudunuz ortaya çıkıyormuş. Ben de böyle öğrendim.
Hayatıma bir güneş doğdu, biri beni kendimden bile daha çok sevdi. O saçım okşandı, ellerim tutuldu, en önemlisi düştüğümde bile beni kaldıran bir insan karşıma çıktı.
Diyeceğim şu ki sizin inancınız kalmadığında bile çark sizin icinde bir gün dönebiliyormuş.
Ne olur vazgeçmeyin...
-Aygız
208 notes · View notes
espaciopya · 9 months
Text
Ben seni çok iyi bilirdim de sen seni bilmenin varlığını hissetmedim aslında. Söylenecek ne çok şey var baktığında içten içe. Vura vura anlatılacak nasıl yaptın denecek, nasıl kıydın, kime neye tercih ettin, ne için feda ettin, hangi fikir için, hangi eşya, hangi yer, hangi kişi için bir sürü soruyla kalıyor insan. Neyi anlamadın ki bu kadar? Seni paylaşmak istemememin neyi zor geldi ki sana? Herkesi senin için acı çekecek olsa daha silecek birine neyi savundun ki sen aylarca? Nasıl düşündün ki bu kadar sevilirken bir çok şeyi yaptığımı? Bana bu kadar yakınken nasıl bir insandım neden anlayamadın ki mesela? Ne kör etti seni göremeyecek kadar? Her insan karşındaki insanı sorgulardı oysa? Çok mu zordu açıklama yapmak, güvende hissetmemi sağlamak, çok mu zordu sorularıma cevap vermek , beni yatıştırmak? Gerçekten sevdim dediğin insanı nasıl iğrenç birine dönüştürebildin ki sen? Sözleriyle mi iğrenç birine dönüşür insan? Yoksa yaptıklarıyla mı? Yapmadığım şeylerin kafanda oluşturduğu şeyi kaç kere sordun ki zaten bakıldığında. Benim kadar sordun mu mesela? Yoksa zaten en başta vazgeçtiğin ben kırmaktan korkmadığın ben hep aynı kalsaydım öylece sorgulamadan yaşayıp gitseydim dilediğince kırıp döküpten sonra kucağımda mı uyutacaktım seni hiçbir şey olmamış gibi? Doğru aslında bunu çoğu defa yapmadım mı zaten? İronik değil mi sözleri keskin bir bıçak gibi duruşu sert olan benin biri için kırılıp durması ve sürekli affetmesi. Şimdi kimin içi rahat ? Benim için niye rahat söyleyeyim. Senle ilgili hiçbir şeyde yanımda kimse yoktu. Ben hep kendi başıma kalıp kendi başıma yaşadım acımı da mutluluğumu da. Ben senle yaşadığım her şey de tek kişiydi peki sen? Hangimiz öldürdü beni? Olmayacak olan bir şeyi bu kadar derinden yaşamam ne için? Nasıl bir aşk bu da kendimi bu derece hiçe saydım ben? Ne yaptın benim için? Ne söyledin de oldu bunlar? Kendi kendime içimde büyütüp durduğum şeyler mi yaktı bu kadar beni? Yoksa bir insan mı? Kırgınım da kızgınım da seviyorum da nefrette ediyorum. Ama geçicek bir gün geçicek hepsi. Ben bir insanı bırakmak zorunda kaldım ama büyüttüğüm her şeye hala ilk gün ki gibi aşığım. Kimin nerde kiminle ne yaptığı zerre umrumda değil artık. Bana dokunmasınlar yeter. Şu kadarını biliyorum ben haketsemde bazı şeyleri içimde büyütüp durduğum şeyler haketmedi. O yüzdendir ki benim değil onların içi bitirir seni.
Espaciopya.
21 notes · View notes
sensizyasamak · 1 year
Text
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına giren her insana "BU BENİM ŞARKIM BAK" diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın.
Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa "ACABA BURDA MI" diye kokuyu duyanın gözü seni arasın.
Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın, yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde "ŞANSIZLIĞINIZA" biraz gülün, biraz ağlayın.
Bir tane çok büyük aşkın olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bir dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanın acıyarak "O OLSAYDI NASIL OLURDU ACABA HAYATIM? diye sorgulayarak. Artık bişey hissetmesen de “BAŞINA BİŞEY GELSE YİNE DE İLK BEN KOŞARIM” diyecek kadar. Unutma masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter.
Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de ama olsun kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olmaz. Sevmek çok güzel, hele bir de her koşulda sevilmek..
Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt, sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur.
Salaş bir restoran edin. Patronundan garsonuna kadar tanı. Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açaçakları kadar müdavimi ol. Bir masan olsun, hep oturduğun. Bir başına gitsen bile başına bişey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır yada yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde "BURDA ESKİDEN HEP Bİ YERİM VARDI" dersin.
Bir hobin olsun kaçmak için. Hiçbir şey düşünmediğin. Dünyadan uzaklaşabildiğin. Onunla övün. En iyi yaptığın şey olsun insanlar şaşırsın. Senin için coçuk oyuncağı olsun.
Bir şey işte imkansız olsun. Peşinden koş, yorul. Defalarca vazgeç, defalarca dene. Susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. Uykuların kaçsın. Düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. Her ne ise istediğin, Aşk da olur iş de. Bağrına taş bas gerekirse, yeter ki gece yatağına yattığında "BEN ELİMDEN GELENİ YAPTIM" de. Bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin yada bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir..
Vakit ayırdığın bi ailen olsun. Yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. Pişmanlık kötüdür. Bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, işkence. Kıymetini bil. Yarın ne olacağı belli değil. Kalp krizi dediğin bir kaç saniye KALP KIRMA..
Sınırların olsun aşılmayacak. Duvarların olsun yıkılmayacak. Herkes bilsin. Ona göre davransın..
Bir alanın olsun metre karesi dert değil. Kapısını kapattığında gerçek sen olabildiğin. Dört duvardan birinin dibine çöküp ağlayabildiğin. İNSAN EN ÇOK KENDİNİ ÖZLÜYOR ÇÜNKÜ..
Bir sevdiğin olsun tabi. Belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama, bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. Para araç değil amaç olsun mutluluğuna. Olmadığı zamanda elindekileri çömertçe paylaşabil. En çok onla gül. Saatlerce muhabbet edebil. Birbirinize ulaşamadığınızda "BAŞKA BİRİYLE Mİ ACABA" diye değil "BAŞINA BİŞEY Mİ GELDİ" diye endişelenen. İlişkini başkalarıyla kıyaslama. Biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. Sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir. TELEFON KARIŞTIRMAKLA ÖMÜR GEÇMEZ. BİR İNSAN BİŞEY YAPMAK İSTİYORSA YAPAR. KALBİN TEMİZSE SEN ARAŞTIRMADAN DA KARŞINA ÇIKAR KORKMA. SONUNA KADAR GÜVEN. BİRGÜN KIRILIRSA KALP YENİSİNİ İNŞA EDER.
VE KALBİNİ TEMİZ TUT. ÇEVRENİ DE, UNUTMA YAPTIĞIN HER İYİLİK BİRGÜN SANA GERİ DÖNER..
46 notes · View notes
gul2011 · 7 months
Text
Solumdan Geçenim
Bu gece yine tam yaralarımın üstüne oturdun. Nefes almaya çalıştıkça daha çok boğuldum. Sana geldiğim günü hatırlıyorum. Siyah saçların. Bi ah çeksem de gülsen öyle güzeldi ki yanakların. Izlerken yüzünü gözlerim dolardı. Beş dakika fazla göreyim, ömrüm kısalsın derdim, öyle razıydım. Tartıştığımızda barışacağımızı bilsem bilr yine içim acırdı. Suratım asılır, yemek boğazımda kalır, gözlerim telefondan ayrılmazdı. Fazla bekletmezdin beni arar gönlümü alırdın. Ne kadar çok kırılırsam kırılayım, ne kadar çok canım yanarsa yansın, bir "Yapma Aşkım " dediğinde affederdim. Sen benim karanlıkta tek ışığımdın. Değneğim değil bacağımdın. Üşüdüğümde ocağımdın. En kötü zamanlarımda bile bir yüzümü okşasan her şeyi unutturanımdın.
Ve geldi çattı o gün... Bitmişti..!! BITMISTI..!! anladım. Telefonum bir daha çalmayacaktı. Nefes alamıyordum sanki ayaklarım kırılmıştı. Insanın yüreği ağrır mı? Sanki bin yerinden çatlamıştı. Beni sevmediğin bu soğuklarda beni üşümeye mecbur bıraktın sen. Sıcağımı kaybettim, gecelerimi kaybettim. Gözyaşlarımı değil gözlerimi kaybettim.
Unuttum diyorum onu. Sana ait her şeyi kaldırıp çöpe atıyorum. Ama bu eller ellerini tuttu, kesip atamıyorum. Güldüğüm zamanlar oluyor. Böyle içten içe kahkaha attığım zamanlar. Böyle birden aklıma düşüyorsun. Kalbim sıkışıyor. Yüzümde istemeden sahteleşen bir gülücük. Ah ulan sen beni nasıl böyle güzel darmadağın ediyorsun?
Insanlar sevdiklerini gülmelere, sen beni ihanetlere alıştırdın. Ellerim dedikce el olmayı kendine nasıl yakıştırdın? Oksijensiz kaldığımda tek solunumum... varım deyip ilk kaybolanım oldun . Benim canım.... Ben senin belki bir gün lazım olur deyip kenara attığın eşyan mı oldum? Beynimin içinde gezen, benim olmayan Sen! Git artık evimden.! Evimden, ocağımdan, beni ağlattığın şarkılardan. Git başımdan beni yine aldattığın yalanlardan. !! Sabahımdan, boynu bükük bıraktığın hayalimdeki yuvamdan.! Baktığın yerlerde olmamdan! Ama hiç bir zaman olmamamdan. Üzülüyorum can parçam üzülüyorum. Üzecekler Seni, yakacaklar canını. Sevemiyorum benim olmayan birini anlatışımı. Bu defa 'geldim' dedin. Güvenemedim giydim can yeleğimi. Acımadın ulan yedin son emeğimi. Yenilemedim bu defa gerçeklere, yanlışsın yanlış!!! Öyle bir yanlışsın ki senin bütün doğruların bile yanlış.
Herkes sessiz olsun! Bugün bende anılarımız konuk! Yansın ulan bu dünya, sevdiğimin kanı bozuk. Nasıl bir sevda bu Kalbim? Biz neye konduk?
ÖLÜM OLUR AYRILIĞIMIZ DERDİK! ŞIMDI YOLDAN GEÇEN OLDUK..
16 notes · View notes
Ben yine gelirdim de sana, kalbinde başkası olan birine yazmak yakışmaz bana.
10 notes · View notes
ruhennben · 1 year
Text
Onsuz geçen her vaktime sinirleniyordum. Gidemediğim onunda gelemediği saatlere hep öfke doluydum. Sesini duyduğum an bu öfke kaybolup giderdi. Bana bakışlarını gördüğüm an ruhum uçuyormuş gibi hissederdim. Onu dinlemeyi ve izlemeyi çok seviyordum. Bazen çok umursamadığım şeyler anlatsa da onları anlatırken ki mimiklerinde kendimi kaybettiğim için uzun uzun susardım. Açıkcası sesini tek başına duymaktan çok her zaman ona bakarken onu dinlemeyi daha çok sevmişimdir. Onu izlerken zaman veya dünya durmasa da benim için herşey dururdu.
35 notes · View notes
yikikbarbi · 2 years
Text
Binlerce anı var zihninde, binlerce kelime , binlerce hayal kırıklığı , binlerce mutluluk ,binlerce acı ,binlerce unutulmaya yüz tutmuş yaşanmışlık. Binlerce dökülmüş gözyaşı var gözlerinde, binlerce ağlayamadığın düğüm boğazında. İstemeden ya da isteyerek ettiğin binlerce veda var içinde, binlerce vazgeçiş, binlerce fazla fazla edemediğin veda. Binlerce cümle var söyleyemediğin dilinde, binlerce söylediğin kelime. Binlerce hata var ,binlerce günah ve binlerce doğru. Yolun sonuna geldiğini hissediyorsun şimdi. Yeterince yol yürüdüğünü, yorulduğunu, gücünün kalmadığını, bilerek ve bilmeyerek yaptığın herşeyin üstüne yıkıldığını. Hepsi oldu.Hepsini yaşadın.Yaşayacak çok şeyinin kalmadığını düşündüğünde bile yaşamak için bir müziğe,bir kitaba, bir filme, denize, sokakta yürürken yanından geçen insanların parfüm kokularına, yağmurdan sonra kokan toprağa, annenin diktiği nergis kokusuna, yürürken gördüğün en sevdiğin çiçek olan güllere, inanmayı güvenmeyi bıraktığın insanlara bile tutundun. İçinde hep sevdin bu dünyayı ama çoğunlukla sevemedin de. Hep bir eksikti bu dünya sana. En küçük yaşlarda başlamıştın bu garip eksikliği, yabancılığı hissetmeye. Ait olamadığın yere ait olmak isteyip ait olamayandın sen. Hata yaptın diye başkasının da sana hata yapmasını acıyla kabul de ettin. Başkaları rahat etsin diye kendi rahatından da vazgeçtin. Yeri geldi başkalarını kendin için hiçe de saydın, yeri geldi başkaları için kendini. İkisini de sevdin. Kendin için kalpsiz gibi görünmeyi de, başkaları için hiç birşey yokmuş gibi göstermeyi de. Eksiklerini gösterdin.Kimi zaman hayal kırıklığına uğrasan da göstermek bile yetti bazen.Ama biliyorum hep kendi kendini topladın.Hep kendinle doldurdun o eksiklikleri. Seni topladığını düşünen herkes dağıttı seni.Dağıttığını sananlarsa topladı.Kötü şeyler hep olur, acı şeyler hep olur, mutlu şeyler hep olur, pişmanlıklar hep olur, herşey yıkılır ama herşey yeniden başlayadabilir. Nedenler küçük gelebilir, büyük gelebilir.Ölüme de aşık olabilirsin ,yaşamaya da. Herşeye aşık olabilirsin baktığında. Bir insana, bir çiçeğe ,bir şarkıya , görünmeyene ve görünene. Herşeyden nefrette edebilirsin. Bir şarkıdan, bir insandan ,bir kitaptan.Çünkü bu yaşam herkese farklı yollar sunar.Farkı insanlar , farklı şehirler , farklı sokaklar, farklı acılar ve mutluluklar. Kendine de aşık olabilirsin nefret ederken kendinden. Çok anının olması mı? Yoksa boş yaşamak mı daha iyi olurdu? Diye düşünüyorum hep. Bunca acı, bunca mutluluk, bunca pişmanlık hepsi yaşanmamış olsaydı nasıl biri olurdum diyorum kendime.Bomboş olurdun diyo içimdeki ses. Boş bir sayfa tertemiz beyaz.
43 notes · View notes
macir-kizi54 · 1 year
Text
Yaş aldıkça öğreniyorsun
İnsan zaman geçtikçe bazı şeyleri daha iyi anlıyor gerçekten olan biteni daha iyi görüyor bende zamanla neyin ne olduğunu daha iyi anlamaya başladım artık büyüdüm ve daha çok olgunlaştım neyin neden niçin yapıldığını daha farklı açıdan bakmaya başladım ama bu benim hiç hoşuma hoşuma gitmiyor çünkü eskiden yani 18 19 yaşlarımda sanki her şey daha güzeldi ve bana yapılanlar olanlar güzel ve eğlenceli geliyordu artık hiç öyle değil çünkü artık büyüdüm ve insanların yaptıklarının ne doğru ne yanlış ne gerçek ne sahte olduğunun farkına varmaya başladım şimdilerde daha net olanları bana yapılanları görüyorum kimin gözünde ben ne kadar değerliyim anlayabiliyorum kimin yapmacık sahte samimiyetli olduğunu görebiliyorum eskidende böyleymiş ama ben yapılanları hep kendi açımdan güzel yorumladığım için belkide göremiyordum artık anladım ki bunun faydası yok bundan sonra benimde hayata bakış açım bana gerçek samimiyetle gelene doğrulukla olana değerimi bilene göre olucak kim bana nasıl yaklaşırsa bende öyle yaklaşacağım kötülük eden karşılığını misliyle alacak yok artık öyle olsun yaptıysa bi bildiğinden yapmıştır düşüncesi onlar küçük bernanın düşüncesiydi artık bana değer verene iyi anımda da kötü anımda da yanımda olana bende daha fazla değer verip başımda taşırım yoksa yok kimse kusura bakmasın yada bakarsanızda bakın hiç farketmez siz benim size gösterdiğim saygının sevginin değerini bilirseniz bende bilirim bu kadar net. Yeni yılda böyle bir benle başlıyorum hayırlı geceler iyi seneler herkese 
10 notes · View notes
anka-khann · 2 years
Text
Sen beni unutabildin mi, bilmiyorum.
Ben seni aramıyorsam, korktuğumdan.
Biraz alıştığımdan, biraz aldırmadığımdan, en çok farkında olduğumdan. Aslında ben seni aramıyorsam; üzerine toz kondurmazken, çamura saplandığını görmeye tahammülüm olmadığından. Ben seni bıraktıysam, sana tutundukça ellerimi parçaladığından, inceldiğinden, kopacak olduğundan.
Ben seni bıraktıysam, senin tellere takılan uçurtmalar gibi yırtıldığından. Bir daha seni göklere yükseltemeyecek olduğumdan.
Ben seni bıraktıysam, acıma merhem değil, tuz olduğundan. Aradığım parçalarım olamadığından değil, var olan parçalarımı da kaybediyor olduğundan. Bir de artık, namertçe kaçtığından kavgalardan..
Yatağındaki dağınıklığın, yüzüne yansıdığından. Ellerin bir başka tene dokundukça sihrini kaybettiğinden.
Artık gecelerimi asilleştiremediğinden.
Korkularımı yenemediğinden.
Ben seni bıraktımsa, Senin yüzünden.✒️📖
278 notes · View notes
denizdebirintihar · 3 months
Text
Ne ki benden istediğin?
4 notes · View notes
sarkilarbanait · 1 year
Text
"Acı sevgiden beslenir. Öp kalbimi, belki iyileşir."
17 notes · View notes
espaciopya · 9 months
Text
Yapma dediğim halde rahatsız olduğum incindiğim şeyleri yapan insanlardan buz gibi soğudum. Bir insan size değer vermiyorsa ne kadar iyi güzel harika biri olun farketmez kendi bildiğini yapacaktır. O yüzden sizi değersiz gören aşağı çeken mutlu etmeyen sadece enerjinizi kullanan insanları hayatınızdan çıkarın. Emin olun ki sizi gülümseten, incineceksiniz diye korkan, size özel hissettiren insanların yanında gözlerinizin içi gülecek. Hani vardır ya izlersiniz çiftleri dersiniz bu kız bu çocuk eskiden çok kötüydü mutsuzdu içine kapanıktı enerjisi yoktu ama şimdi onunla ve gözlerinin içi gülüyor tam olarak o insanları bulmak için bulduğunuz da değerli olduklarını bilmek için kötü tecrübelerinizi unutmayıp değerli olduğunuz yere doğru yola çıkın.
Espaciopya.
3 notes · View notes
sensizyasamak · 1 year
Text
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz.. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğenize dar geldiği gibi. Ne denizin mavisi açıçak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü.. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, Bir yandan da kaybolacak kadar küçüleçeksiniz.. Birileri size bişeyler anlatacak durmadan. "Önemli olan sağlık", "Yaşamak güzel", "Boşver, herşey unutulur" Siz hiç birini duymayacaksınız. Gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksiniz. O'ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hemde kalabalıkların arasında kaybolmak.. İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz neredeyse dakika dakika, ama kötüleri atlayarak. Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz. Gittiğiniz yerlere gitmek, bu size hiç iyi gelmeyecek. Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki açıyı söküp atabileceğinizi söylese, Kaçacaksınız.. Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz.. Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Hiçbir şey oyalamayacak sizi.. İlaçlara sığınacaksınız, bir kaç saat kafanızı bulandıran. Ama asla onu unutturmayan. Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren. Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. Uyumak zor, uyanmak kolay olacak. Sabahı iple çekeceksiniz. Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler.. Ölmeyi isteyip, ölemiyceksiniz. Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. NAFİLE... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek. Rüyalar göreceksiniz gerçek olmasını istediğiniz. Her sıçrayarak uyandığınız da onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile.. Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlara, yüreğiniz burkulacak, canınız yanacak. Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiç bişey yapmak gelmeyecek içinizden, onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız. Defalarca aradığı günlerin kiymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz. Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz. Onunla hiç bir anınınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek isteyeceksiniz. Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu.. Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak. Gel gitler içinde yaşayacaksınız, BUNA YAŞAMAK DENİRSE..
52 notes · View notes