Akşam ezanından sonra eski belediyenin çevresindeki çay ocaklarında durmuyorsun, Üsküdar Valide-i Cedid Camii bahçesinden geçip sahile doğru yürüyorsun. Bu sırada kıtaların birinde, bir hastane kapısında, bir bakkal önünde, bir otobüsün son durağında ve hep bir yerlerde.
Hep bir yerlerde dua ediyor, annenin dizinde uyanıyor, merdivene oturup ayakkabılarını bağlıyor, sinirleniyor, anlam veremiyor, başın beyaz bir yastıkta şehadet getiriyor, aç kalıyor, geciktiğin derse koşturuyor, yüzün gülüyor, hatalar yapıyor veya göz yaşlarına engel olamıyorsun.