Sıfırdan yeniyi inşa etmenin, yerleşik düzeni değiştirmenin ne kadar zor olduğu gözler önüne seriyor.
İnancın insanın içine yerleşince doğru ve ya yanlış olmasının bir önemi kalmadığını onu söküp atmanın neredeyse imkansıza dönüştüğü gerçeği somut olarak göze çarpıyor.