Tumgik
#yok öyle kararlı şeyler
wxthpersephone · 5 months
Text
Tumblr media
"Bir sarılsan bütün gücünle geçer bi günde..."
Yok Öyle Kararlı Şeyler - Nefret Söylemi
11 notes · View notes
Text
Sonunda çark ettim uçurum kenarında. Hâlâ kimse değilim ben, yapılcak çok hatam var.
03.43 - 19/09/2023
0 notes
vazgectimwagnerden · 1 year
Text
(vazgeçip sağ alt çekmeceye uzandım.)
.
sabah. 
metro vagonunda, şehrin sindirim sisteminde ilerliyoruz. yanımda bir kadın elindeki dergiyi okumaya çalışıyor. ama derginin boyutları metronun sıkışık koltuklarında okumaya elverişli değil. sayfalar katlanıyor, dönüyor ve kırılıyorlar. elbette dayanamıyor göz atıyorum, okuduğu makalenin başlığında şöyle diyor: “sinir sisteminizi sakinleştirmenin en doğal yolu: doğada yürüyüş”
(kadının küçük bir burnu ve gözlükleri var. hey.. diyorum.  bir doğa yürüyüşünde büyük dezavantajlar.)
sonra kendi kendime mırıldanıyorum: sanırım makalede önerilen doğa yürüyüşünde, sinir sisteminiz öyle çok sakinleşti ki... sizi takip eden kaplanı fark edemediniz.
ve o kaplan tarafından avlandınız.
bundan daha güzel bir yokoluş düşünemezdim, diyor. gerçekten sinir sistemim hiç bu kadar sakin olmamıştı. şimdi bu kaplanın midesinde mümkün olan en yüksek seviyede sakinleşmeye ve doğa ile bir olmaya devam edeceğim.
siz... diyorum. tuhaf bir mindfulness tarikatından mısınız. kıyamet öncesi topluca intihar edenler gibi... doğa yürüyüşlerinde kaplanlara yem olmak mı amacınız. 
(eğer öyleyse, biz sıradan ölümlüler gibi sabahın köründe metroda ne arıyorsunuz..)
.
e. online yazarlık dersleri alıyor. kursun ödevlerinden birinde onlara verilen bir cümleyi öncesinden ve sonrasından tamamlayacakları bir kısa öykü yazmaları gerekiyor. cümle şöyle diyor: 
“vazgeçip sağ alt çekmeceye uzandım”.
vay canına. çok kararlı bir kahraman diyorum. böylesini tamamlamak zor olacaktır.
nasıl kararlı? diyor.. vazgeçmiş... vazgeçmek en azından iki kere karar vermiş olmaktır diyorum. ben bu konuda çok deneyimliyim. bir kez karar verirsin. sonra o karardan vazgeçmeye karar verirsin. kararsızlıkla ilgisi yoktur, aksine muhteşem derecede bir kararlılık gerektirir. kararlılıkkare.
bu kelime oyununda hiç bir numara yok, ama ne dediğini anladım diyor.
sonra soruyor: sen bu cümleyi nasıl devam ettirirdin? vazgeçip sağ alt çekmeceye uzandım... uzanılan şeyin bir tabanca olduğunu düşünmeyecek kim var ki diyorum. elbette vazgeçmiş, ve sağ alt çekmecedeki tabancaya uzanıyor. bundan daha bariz bir devam düşünemiyorum.
gözlerini deviriyor...  ya sen? sen nasıl devam ettirdin diyorum: ilaçlar diyor..
ama intihar değil. yani, uyku için mesela.. ilaçlar gelmişti benim aklıma diyor. vazgeçiyor ve onu uyutacak uyku ilaçlarına uzanıyor... hiç heyecanlı değil diyorum. sınıfta bir başkası henüz imzalanmamış bir istifa mektubuna uzandığını düşünmüş . bir başkası ise  soygun sırasında polisi çağıracak olan gizli bir tuşa basmak için çekmeceye uzanıldığını... ikincisinde merak uyandırıcı bir şeyler var diyorum, ama istifa mektubu... yapma-
bunların hepsi çok anlamlı eylemler.. ama hiçbiri öyle büyük bir şeyden vazgeçmeyi gerektirmiyor. vazgeçmek gibi büyük bir eylemden sonra ancak bir tabancaya uzanılır. ama onun kime yönlendirileceğini bilemem.. bunu konuşmak için dersinize katılmam gerekiyor. hahaaa diyor. -asla olmaz! 
asla olmaz... bizler bir hikayeyi tamamlamak isteyenleriz. senin gibilere sınıfımızda yer yok.
.
akşam eve dönüş yolunda, metro vagonunda.. sabahki kadın yok.
ah diyorum.. bir kaplana yem oldu.
insanın kendi zihniyle bu derece barışmasının sonu budur işte. bir kaplana yem olmak.
akşam e.’ye telefon ediyorum. kendi öykümü değiştirdim diyorum. gözlüklü ve küçük burunlu bir kadın, çalılıklar içinde bir hışırtı duyuyor. bir kaplan olabilir mi? diyor.. hayır hayır, ofisin içinde neden bir çalılık hışırtısı ve bir kaplan bulunsun diyor, sadece rüzgardı diye düşünüyor. vazgeçiyor- ve sağ alt çekmecedeki tabancaya uzanmıyor. 
26 notes · View notes
katakullii · 1 year
Text
Hâlâ kimse değilim ben
Yapılcak çok hatam var
11 notes · View notes
duffeien · 2 years
Text
küçükken neyini iple çekiyorduk ki büyümenin. ne zannediyorduk büyümeyi. belki çocuk olmak zor geliyordu. aslında çocuk kalmak zormuş, büyüyünce anlıyorsun.
belki de ciddi bir oyun sanıyorduk geleceği, büyümeyi. kurallarını kendimizin koyduğu, istediğimiz zaman girip istediğimiz zaman çıkabildiğimiz bir oyun. tek söz sahibi biziz. dünyanın, komşu çocuğunun, patavatsız ve aynı zamanda henüz kendini gerçekleştirmenin kıyısına dahi gelmemekle birlikte kendiyle uzaktan yakından alakası olmayan fakat etrafındaki her şeye, herkese basmakalıp etiketler yapıştıran akrabaların olmadığı bir oyun. olmak istediğimiz bir sürü şeyle birlikte kendimizi yalnız varsaydığımız kesin.
şuan hangi yetişkin kendinden emin ki çocukken emin olduğu kadar. hazır cevaplar, net ve keskin cümleler, kararlı bakışlar... büyüdükçe eylemleri bırak düşünceler dahi sekteye uğruyor sanki. ışıl ışıl gözlere bir buğu iniyor bir de biz davet etmişiz gibi gitmek bilmiyor. konuşmalardaki netlik ihtimallere merdiven dayıyor zaman geçtikçe. merdivenden çıkınca uzun uzun, açtığımız kapı olmazlar oluyor. olmaz, bilmiyorum, yapamam, yeterli değilim... zaten olumlu ya da olumsuz herhangi bir düşünceyi eyleme rahatlıkla dönüştürebilen insanın sorunu kendisi değildir.
en önemli dönemin çocukluk olduğunu biliyorum. tabii ki hayatta hiçbir şeyi geri alamıyoruz fakat yakın zamandaki sorunları halletmek sanki taa ebesinin nikahındaki sorunları halletmekten daha kolay. kolay ama zeminsiz. bir de ergenlik, o, bu, şu, bir şekilde yolunu buluyoruz ama o yol pek gidilecek gibi değil. atlatamadığımız travmaların, acıların, hayal kırıklıklarının dumanı üstündeyken bir köprü inşa etmeye çalışıyoruz. kimisi atar o köprüden kendini, kimisi iyice düşer, köprüyle birlikte, kimisi gerçekten güzel zamanlara varabilmek için ister o köprüyü. ama köprü inciniyor, parçalanıyor, biz parçalanıyoruz, ayrılıyoruz kendi içimizde hem de birçok kez. köprü geçilebilecek gibi değil. ne için. geleceğe varabilmek için. bugüne gelebilmek için. bugün yok ki. gelecek yok. çocukluğu olmayan birinin geleceğinin güvenliği ne derece söz konusu olabilir, pek bilemiyorum.
daha çocukluk sorunlarını, geçmişin yükünü sırtımızdan atamadan bunlara ek olarak güncelin ve gidip gidemeyeceğimiz meçhul olan geleceğin yükünü sırtlanıyoruz. sonra da işte koca bir karmaşa, akılalmaz döngü, kimlik kavgası, kendiyle konuşmayı bilmeyen, ağlamaya yüz çevirmiş yetişkinler, her haltı onun oyunu zanneden çocuklar, nereye gideceğini bilemeyen, rota kavramını yoksaymış ergenler. farklı kişilerden bahsetmiyorum. bir yaşama sığmaya çalışan dönemlerden bahsediyorum. zamanda kaybolmuş bir ileri bir geri giden yaşama.
şu sıralar da en çok böyle hissediyorum. zaman, hapishanemmiş gibi. nasıl geçer, kendi kendine geçmez biliyorum. önüne geçmek lazım, zamanın. bak bildiğim bir şey de varmış. bilmem ki, kendimi, içine böyle hapsettiğim bir kavramdan kaçmak. ne ileri ne geri. mutsuzum geçmişe ve şimdiye de. orda da mutsuzum. orası neresiyse. kendimi bu durumun içine kendim soktuğum için mutsuzum yanlış anlaşılma olmasın. haa buraya düşmeden mutlu muydum. hayır öyle olduğunu zannetmiyordum ama öyleymişim. ve bunu hayatın her döneminde yaşayacağız. eminim. dönebiliyorsak eğer, dönmek lazım. ortada çözülebilecek bir sorun bekliyorsa soruna doğru gitmesek bile en azından sorundan uzaklaşmamak lazım. çok geç olmadan. bizi mutlu eden şeyler ebedi değil çünkü. çünkü insan kendini mutlu eden şeylere hem aşık olup hem de sövebiliyor eşzamanlı. haa mutlu olacak başka şeyler arar mısın? ne mutlu arıyorsan. aramaya, küçük bir dolanmaya kendi etrafında halin varsa ne mutlu.
zaten zamanla iyi olan bir şey de yok. tahammül ve bağışıklılıkla alakalı bir durum. zaman her yerde aynı geçmiyor demiştim, geçmiyor işte. ama zaman korkutmuyor beni. bir yere koşmuyorum aceleyle, gitmek istiyorum, henüz rotam bile yokken. hep gitmek istemişim, doğru, küçükken de gitmek istiyordum. yolculuğun her türlüsü güzel zaten. ama bazen de anlamıyorum neden sığdıramadık kendimizi buraya. sığdırmak istemedik ki, buna gerek olmamalıydı. uyumsuz olan biz olmak zorunda mıydık. uymayan ben değilim, uydurmayan da. bize vasıf buldum yanlışlıkla. çünkü o kadar hiçbir şey olamadık ki. hiçbir şeyleriz biz derdim hep. ondan mı böyle oldu acaba. ama şey olmak isterdim. ölümün korkutacağı bir insan olmak isterdim bu hayatta en çok.
on sekiz yaşındayım baya da yaşlıyım dediğim zamanları hatırlıyorum, yirmi beşe gelmişim, haberim var mı yok mu belli değil. yaşamaya değer bir şey bulamamışım. yaşamaya değer bir şey aramazsın zaten. bir bakmışsın, o seni bulmuş. yani herhalde öyle oluyordur. öyledir. öyle tahmin ettim. bence öyle. bitti.
16 notes · View notes
gokkusaginda · 1 year
Text
5 notes · View notes
anneben-cirkinmiyim · 2 years
Text
beni sevmiyor kalabalıklar. hiç tükenmiyor bu saçmalıklar.
22 notes · View notes
kurtarici0 · 1 year
Note
nefret söylemi-yok öyle kararlı şeyler
aaa bu şarkıyı eskiden dinliyordum hatırladımmmm sşldkfdlşsk teşekkür ederim <3
3 notes · View notes
koalaakizz · 1 year
Note
Tatlış gecelerrrrr🧚🏼‍♂️💚
Günaydiiiin 🤍🌼
2 notes · View notes
birazcehennem · 1 year
Text
2 notes · View notes
ucusmode · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
1)
2)
3)
4)
5)
6)
7) kim coverini yaptiysa iyi oldu ama orjisi meh
8)
9)
10)
18 notes · View notes
coplugunkiyameti · 2 years
Text
3 notes · View notes
mer4t · 2 years
Note
dönmedim ki zaten. gitmemin birçok sebebi vardı ve her yerden gittim. sebebini bildiğini pek sanmıyorum. seninle ilgisi zaten yoktu ama çok garip şeyler yaşadım, zor şeyler atlattım. hiç yeni bir hesap da açmadım,eski ismimle yeni bir hesap açmış zaten çoktan birisi :) her neyse. benim kendime yetecek gücüm bile yok, kimseye yük olmayacağım. ben seni eskilerden iyi bir dost olarak hatırlayacağım. sen de beni öyle hatırla ve bana kızma lütfen. eski günlerdeki gibi sana bir şarkı bırakıyorum. bu sondu. hoşçakal.
-simurg
(yok öyle kararlı şeyler-yolların sonundayım)
o zaman kendine iyi bak dostum, ben her zaman buralardayım. seviliyorsun görüşürüz.
sana önerdiğim ve çok sevdiğin şarkıyı hatırlıyor musun? "masge - karmakarışık" bu gruptan birisi arkadaşımın müzik öğretmeniymiş... bende bir şarkı bırakayım.
(vega - iz bırakanlar unutulmaz)
1 note · View note
transatlantikkedi · 2 years
Text
2 notes · View notes
katakullii · 2 years
Text
Bugün de böyle…
7 notes · View notes
efsunsstuff · 2 years
Text
gel tamamla n'olur
Tumblr'daki tüm eksik kalanların gecesine🍷🌙
2 notes · View notes