Tumgik
#zikir allah
hatiragulzaman · 1 year
Text
Tumblr media
⚘️⚘️⚘️
8 notes · View notes
ayten-ali · 5 months
Text
Tumblr media
❝ Sadece sabrın kadar güçlü,
Şükrün kadar olgunsundur bu hayatta...
Ve duâ’ların kadar kıymetlisindir ALLAH katında...
Kuldan istemek ve kula yalvarmak senin değerini düşürürken,
ancak O’ndan istemek senin değerini arttırır. ❞
قل حسبي الله عليه يتوكل المتوكلون
De ki:
“#ALLAH bana yeter!
Tevekkül edecek olanlar yalnızca O’na dayanıp güvensinler!
• Zümer Sûresi, 38
Selam_ve_Dua_ile
🤲⚘️🤲⚘️🤲⚘️🤲⚘️🤲⚘️🤲
28 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 1 year
Text
"En güzel oruç tutanlar, oruçlu olduklarında Allah'ı en çok zikredenlerdir."
el-Vabilus-Sayyib
54 notes · View notes
belkidebirharfimben · 9 months
Text
Psikolojinin Allah'ı yok mu?
Tumblr media
"Ey ahmak nokta-i sevda! Hâlıkın ef'âli sana nâzır değildir. Ancak Ona bakar. Kâinatı senin hendesen üzerine yapmış değildir. Ve seni hilkat-i âlemde şahit tutmamıştır.” Mesnevî-i Nuriye’den.
Allah amellerini mübarek etsin. Geçenlerde ODTÜ mezuniyet töreninde “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur!” ayet mealinin pankart olup gezdirildiğini gördük. Cenab-ı Hak, kelamullahından nur alan böyle sineleri çoğaltsın, müslüman memleketini müslümansız bırakmasın. Âmin. Fakat elbette yarasa tabiatlıların bu nurdan gözleri kamaştı. Hemen başlarını mâbâdlarına çevirdiler. Hatta mırıldandılar: “Böyle birşeyi savunmak akademinin/psikolojinin değerlerini aykırıdır!” Neden efendim? Onlar açık açık söylemezler ya. Biz çekinmeyip deyiverelim: Zira kafalarındaki bilimin Allah’ı yoktur. Yani Allah varsa bilim yoktur. O yüzden yanlarında ‘Allah’ denildiğinde ‘Euzü’yü duyan İblis’e dönerler. Şeytanlarından önce kendileri çarpılırlar. Kaçacak mağaralar ararlar.
Will Smith’in, yaşanmış bir hikâyeye dayanan, dişe dokunur, mesaj içerir filmlerinden Doğruyu Söyle’de (Concussion/2016) buna benzer bir sahne olduğunu izleyenler hatırlar. (Hafızamda kaldığı kadarıyla nakledeyim.) Nijeryalı dindar bir hristiyan olan Dr. Bennet Omalu ABD’de adlî tabiblik yapmaktadır. Amerikan futbolu yıldızlarının emekliliklerinin ardından intihara kadar varan psikolojik sorunlar yaşamaları dikkatini çeker. Böyle vakalardan birisini, cebinden de para harcayarak, özel olarak incelemeye tâbi tutar. Teşhisini kesinleştirir. Durum apaçıktır. Futbolcuların oyunun sertliği içinde kafalarına aldıkları darbeler beyinlerinde hasara neden olmaktadır. Ve bu hasar ilerleyen yaşlarda kendini iyice belli etmektedir. Dr. Omalu’nun asıl mücadelesi bu teşhisten sonra başlar. Kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışır. Bulgularını yayınlamak ister. Bir bilimsel derginin editörüne verileri aktardıktan sonra şöyle bir cümleyle sunumu bitirir: “Tanrı insanı futbol oynasın diye yaratmamış!” Editörün bu finale tavrı gariptir: “Tamam. Güzel. Tanrıyı çıkar. Elindekileri makaleye dönüştür. Bunu dergide yayınlayalım.”
“Tanrıyı çıkar!” dindarlığın, sahadaki bilimsel muvaffakiyeti ne olursa olsun, titri/yetki sahibi Nemrutlardan gördüğü muamelenin özüdür. Belki biraz da bu yüzden, Bediüzzaman, “Muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar!” diye yakınan lise talebelerine şöyle cevap vermiştir: “Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla, mütemadiyen Allah'tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil onları dinleyiniz.” Devamında birçok misalle bu uyanışın yöntemini de belirtir mürşidim. Teberrüken birisini alıntılayalım: “Meselâ, nasıl mükemmel bir eczahane ki, her kavanozunda harika ve hassas mizanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var; şüphesiz gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir. Öyle de, küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve hayvanat kavanozlarındaki zîhayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle bu çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması nisbetinde, okuduğunuz fenn-i tıb mikyasıyla, küre-i arz eczahane-i kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelâli, hatta kör gözlere de gösterir, tanıttırır.”
Bu meselede yukarıda zikredilenlerden daha garibi de şudur bence arkadaşım: Bu sekülerizm kaselislerinin din düşmanlığındaki gayreti, bönlüğü, basitliği, iptidaîliği, hamlığı vs. Batılı pirlerinde dahi bulunmaz. Mesela: Psikolojinin Freud ve Jung ile birlikte ‘üç kurucu babasından biri’ sayılan Alfred Adler, İnsanı Tanıma Sanatı isimli eserinde, ‘ben merkezciliğin’ psikolojik sağlığa verdiği zararı izah sadedinde, sözü ilginç bir yere getirip der ki:
“Gelişmiş bir toplumsallık duygusunu içinde barındıran ve ‘Başkalarına ne verebilirim?’ sorusunu soran biri tüm karşıtlığıyla kendini beğenmiş kişiyle yanyana getirildiğinde arasında ne büyük bir değer farkının bulunduğu hemen anlaşılacaktır. Bu da ulusların binlerce yıl önce müthiş bir kesinlikle sezdiği ve İncil’in o bilgelik dolu ‘Vermek almaktan daha hayırlıdır!’ sözünde dilegelen bakış açısına götürür bizi. Alabildiğine eski bir insanlık deneyiminin dışavurumu sayılan bu sözün anlamı üzerine düşündük mü görürüz ki: Burada anlatılmak istenen ruhsal bir durumdur; vermenin, kollayıp gözetmenin, yardım elini uzatmanın insanın ruhunda yarattığı havadır; bu hava, ruhsal yaşamda kendiliğinden bir denge ve uyum sağlar, veren kimsenin kendiliğinden ele geçirdiği bir Tanrı armağanıdır adeta. Daha çok almaya eğilimli kimse ise çoğu zaman dağınık ve tutarsız biridir. Hoşnut olmak nedir bilmez. Tam bir mutluluğa ulaşabilmek için elindekiler dışında daha nelere kavuşması ve neleri kendisine maletmesi gerekeceği düşüncesiyle oyalanıp durur hep. ‘Gözlerimi çevirip başkalarının gereksinimlerine bakayım’ demez. Başkalarının mutsuzluğunu kendi mutluluğu saydığından, bir uzlaşmanın sağlayacağı huzur düşüncesine kafasında yer yoktur. Dikkafalılığıyla yarattığı yasalara başkalarının boyun eğmesini ister amansız bir tutumla, varolandan başka bir gökyüzü ister, bir başka türlü düşünce ve duygu ister. Kısaca: Onda gördüğümüz herşey gibi hoşnutluk ve alçakgönüllülük duygusundan uzaklığı da dehşet vericidir.”
Tumblr media
Adler bu hususta daha birçok önemli şey söylüyor. Fakat yazıyı daha fazla uzatmayalım. Yalnız şu noktaya bir dikkat çekelim: Adler’in bahsettiği bilgelik, sadece İncil’de değil, hadis-i şeriflerde de bulunuyor. “Veren el alan elden hayırlıdır!” buyuran Aleyhissalatuvesselam Efendimiz de bize mezkûr duruşu bir anlamda tavsiye ediyor. Biz; Bediüzzaman’ın ifadeleriyle; hodbin, hodgam, hodendiş bakanlardan değiliz varlığa. Olmamalıyız. Kainatı kendi merkezimizde şekillenmeye zorlamamalıyız. Bu yalnızca ‘nazarımızda pek fena bir memlekete’ düşmemize sebep olur. Halbuki memleket fena değildir. Nazarımızda öyledir. Mü’mine yakışan hüdabinliğinden kaynaklanan bir “Herşeyle beraber birşeyim!” neşesine sahip olmaktır. Tevhide iman tevhidle yaratılmış herşeye bağlar bizi. “İman bir intisabdır.” Artık bu zeminde, varlığın merkezini Allah’ın esmaü’l-hüsnası şekillendireceğinden, mü’min ben merkezciliğin vartalarından kurtulur. İnsaniyetini bütünün amacına kattıklarında arar. Kendi varlığına kapanmaz. 
Aman, neler söylüyoruz, çenemiz düştü, Adler Efendi bizi tehlikeli(!) sularda yüzdürdü. Psikoloji adına cür’et edip İncil’e gittik, hadis-i şeriflere uğradık, Allah’lı-Kur’an’lı lâflar ettik. Cık, cık, cık. Oldu mu hiç? Şimdi Allahsız bilimcilerimiz böyle şeylere müsaade ederler mi? “Çaaat!” diye tanrıyı çıkarmazlar mı aradan? Bir antidepresan yazıp yollayacaklarken müşteriyi camiye yönlendirirsek elbette ekmeklerine kan doğramış oluruz. Kalpler Allah’ın zikriyle tatmin olur, tamam, ama bazılarının gözü maddeden başka şeylerle tatmin olmaz. O yüzden ne Adler’e, ne Bediüzzaman’a, ne hadis-i şeriflere, ne de Kur’an’a uyup böyle lâflar edilmesin dilerler. Bunların psikolojisinin Allah’ı yok çünkü. Eh, evet, ODTÜ’de ayetli bilim yürek ister. Kardeşlerimizin yüreğini tekrardan tebrik ediyoruz.
24 notes · View notes
mutlulugun-sifresi · 7 months
Text
Tumblr media
15 notes · View notes
ruhurevan-tr · 2 months
Text
Tumblr media
"Bir sâlik yani Mevlâ'ya yürüyücü, yirmi sene oyalansa sonra yarım saat ciddiyetini takınsa, yirmi senelik boşluğu doldurur."
Nefehat-ül Üns
10 notes · View notes
kitapsevenbiriii · 10 months
Text
Namaz kılıp kaçan değil, uzun uzun yalvaranlardan olmalıyız.
"Allah'ım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek , sana lâyık ibadet etmek için bana yardım eyle!"
34 notes · View notes
s-serdal · 7 months
Text
Ya Bâki Entel Bâki
7 notes · View notes
teneres · 1 year
Text
Tumblr media
Okunuşu;
Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’un fil ardı ve lâ fissemâi ve huves-semi’ul alim.
"Kim bunu sabah ve akşam 3 defa derse, ona hiçbir şey zarar vermez.”
Ebû Dâvûd, Edeb, 101/5088;
Tirmizî, Deavât, 13
Bu hadîs-i şerîfi Osman (radıyallahu anh)'dan oğlu Ebân duyup rivâyet etmişti. Bir gün Ebân felç oldu. Bu hadîsi ondan işiten biri, Ebân’ın yüzüne bakmaya başladı. Bunu farkeden Ebân: “–Niçin bana öyle bakıyorsun? Allah’a yemin ederim ki ben Osman adına yalan uydurmadım. Osman da, Rasulullah ﷺ adına ya­lan uydurmadı. Fakat felç olduğum gün bir şeye öfkelenmiştim de o duayı okumayı unutmuştum.” dedi.
Ebû Dâvûd, Edeb 101/5088
25 notes · View notes
humaid--art · 1 month
Text
Tumblr media
ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ
📜 This will be (Sadaqah Jariyah) an ongoing charity for you and me, so feel free to Save, Share or Re-post for other's benefit!
2 notes · View notes
yakazakalb · 10 months
Text
Tumblr media
Her nefes hû diyerek Allah'ı zikreder... Kul gafil olsa da nefesi dahi gafil değildir...
17 notes · View notes
islamiyet · 2 years
Text
Tumblr media
Kalp huzuru, kalbin mutluluğundan çok daha önemlidir. Çünkü mutluluk, gelip geçicidir. Kalp huzuru ise süreklidir. Kalp huzurunun en büyük vesilelerinden biri de Allah'ı zikretmektir.
40 notes · View notes
ayten-ali · 1 year
Text
Tumblr media
RECEB-İ ŞERİFİN HER 10 GÜNÜNÜN ZİKİRLERİ ( Paylaşalım hayra ortak olalım inşaAllah )
19 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years
Text
Tumblr media
Lisân-ı Arabî de ورد (verd) gül mânasında olup, bu kelime ''su bulmayı istemek, suyu bulmak için araştırmak'' demektir.
Gül, diğer çiçeklere nazaran suya en çok ihtiyaç duyan ve muhtaç olandır. Bu sebeple, gülü solmadan sulamaya çok dikkat ve gayret göstermek gerekir.
Aynı kökten gelen ورد (vird) ise ''zikir'' demek olup, ölmemesi için kalbi dâima onunla sulamak demektir.
39 notes · View notes
nurtohumlari · 9 months
Text
Acaba hararet zamanında vücudun idaresinden fazla olan kanın çoğalması ve bulaşık bazı mevadd-ı muzırrayı hâmil evridede cereyan eden mülevves kana musallat belki memur olan sivrisinek ve pireler, fıtrî haccamlar olmasınlar mı? Muhtemel... (Risale-i Nur; Lem'alar)
Tumblr media
6 notes · View notes
mutlulugun-sifresi · 7 months
Text
Tumblr media
10 notes · View notes