Sylvia Plath, Çıkış Yolu
Bir zaman gelir, bütün çıkış yolların kapatılmıştır. Odanda oturursun, bedenindeki, boğazını sıkıştıran, gözlerinin ardındaki gözyaşı torbacıklarında tehlikeli bir biçimde sıkışan o batışan ağrıyı duyarsın. Tek bir sözcük, tek bir el kol devinimi, derken içinde sıkışıp kalmış her şey -irinleşmiş pişmanlıklar, kangrenleşmiş kıskançlıklar, yerine getirilmemiş fazla istekler- öfkeli, erksiz gözyaşları, belli bir kişiye yönelik olmayan boğucu hıçkırıklar ve zırlamalarla dışına taşar. Seni kucaklayan kollar yoktur. “Hadi, uyu, yok bir şey” diyecek bir ses yoktur. Yeni ve korkunç bağımsızlığında, az uykudan, gergin, aşırı duyarlı sinirlerden kaynaklanan o tehlikeli uyarıcı ağrı, kartların bu kez sana karşı hileli biçimde karılmış olduğu, hala da üst üste yığılmakta oldukları duygusuna kapılırsın. Senin bir çıkışa gereksinimin vardır, çıkışlarsa mühürlenmiştir. Gece gündüz kendin için yarattığın o daracık tutukevinde yaşarsın. İçinde fokurdayıp duran o dağarcığı serbest bırakmaz, setteki bir yarıktan dalga dalga akmasını sağlamazsan patlayacağını, parçalanacağını duyumsarsın. Böylece alt kata iner, piyanonun başına geçersin. Tüm çocuklar dışarıdadır; ev dingindir. Klavyede keskin akorların sesi duyulur, omuzlarındaki ağır yükün birazını yitirmenin ferahlığını duyumsamaya başlarsın.
Sylvia Plath, Çıkış Yolu
75 notes
·
View notes
“Stop, this is the empire of the dead” - Catacombs in Paris
3K notes
·
View notes
Eğer eleştirel bir doğaya sahip değilseniz, burada kalmanız faydasızdır.
George Gurdjieff
8 notes
·
View notes
“başıboş dolanan herkes kaybolmuş değildir”
5K notes
·
View notes
Haksızlığa uğramış çocuklar biraz inançsız olurlar.
2 notes
·
View notes
““siz okuyanlar, hala yaşayanlar arasındasınız. ama bunları yazan ben, çoktan yolumu almış olacağım, gölgeler ülkesinin içlerinde.””
— Edgar Allan Poe (via barisakbali)
12 notes
·
View notes