Tumgik
akilfikirgezegeni · 9 hours
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 2 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 2 days
Text
Söylenilen şeye tepki vermekle karşılık verme arasındaki o ince çizgi... Her şeye tepki gösterilebilir lâkin karşılık öyle mi? Tepki dürtülerin dolayısıyla duyguların ürettiği anlık dışavurumculuk, karşılık ise aklın ve bu sebeple mantığın filtre ettiği varoluşsal kapsayıcılık olarak ifade edilebilir. Başka bir deyişle; sofistike bir kazanma arzusu ile diyalektik mantığın arasındaki farklar diye de okuyabilir bu postu okuyan kişi ya da/kişiler 😉 içaforiz
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 2 days
Text
"Ne hakla! Ve neden? Ne yaptın sen sana?" Umarım günü geldiğinde kendimi böyle bir soru ile muhatap etmem!
İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 3 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
Şu değişmez bir gerçek: "Beklemek talebi artırır" Şuan fırında simit almak için sıraya girdim ve girerken 3 simit almayı düşünüyordum. Sıra bana yaklaştıkça bu sayının enteresan bir şekilde 4'e çıkması gerektiğine karar verdim. Umarım 5 olmadan alıp giderim. 🤔 Garip olan sırada bu sayıların bir tartışma konusu olduğuna şahit olmam 😉
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
Bazı insanların karşısındaki kişileri manipüle etme güçleri o kadar yüksektir ki, (bunun karşı taraf için manipüle olmaya yatkın olması da gerekir!) İsteksiz olduğunuz her ne varsa bir anda o şeyin hevesli olursunuz. Nihayetinde "Büyük Bir Manipülatör Olmak" bunu gerektirir. Hatta bu konuyu bir adım öne taşımak istersek; manipülatörler aynı zamanda "Müthiş Acımasız Diktatörler"dir. Şefkat elbisesi giymiş, alçakgönüllük konusunda kimseye kül bırakmayan, duygual konuşmaların piri, Sevgi anlayışının en zirvesi, romantik serseri, cesaretin azimli timsali, iyiliğin yılmaz bekçisi... Aslına bakarsanız bu saydığım özellikler bir insanda uç noktalarda yaşanıyorsa, o kişi için sağlam bir sosyopat diyebiliriz. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
Çoğu kişi, insanları esrik hale getiren ve sarhoşluk yaratan maddelerin zihni bulandırdığını bilir. Hatta genel olarak isimlerine sanki bir güzelleme olsun diye "Keyif Verici Maddeler" denir. Bu maddeleri kullanan kişiler mevcut benlerinden koparak asıl kişiliklerini bulduklarını bile iddia edebilir. Lâkin gerçek öyle değildir. Bunu anlamak için böyle bir ortamda bu tip madderi almadan bulunduğunuz vakit alan kişilerin hamur gibi nasıl yoğrulduğunu görme şansınız olacaktır. İki saat önceki kişiden eser kalmadığını gördüğünüzde sakın şaşırmayın. Ve yine aynı kişiyi 5-6 saat sonraki kişiyle de karıştırmayın. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
Yalancılık, hilebazlık, düzenbazlık, dolandırıcılık, kötülük, ahlaksızlık, arsızlık, ayarsızlık, anlayışsızlık, saygısızlık... Tüm bu fena işler bir toplumda nasıl çoğalır bilir misiniz? Sadece iki kişinin arasındaki ilişkiden! İki kişi, başka iki kişiyi, onlar ve diğerleri başka başka kişileri etkileyerek sayıca miktarın artması ile toplumsal dinamikler etkilenmeye başlar. Böylece etki alanı en güçlü olan fena söz sahibi olarak kendi kem normlarını icraata geçirir. Her şeyi başlatan en baştaki iki kişidir. Şayet bu zat-ı şahaneleri yukarıda saydığım olumsuz fenalar yerine ilişkilerini doğrunun, düzenin, iyiliğin, ahlakın, arın, anlayışın, saygının ve sevginin üzerine inşa edebilirse, işte o vakit fena denilen ve beladan başka bir şey getirmeyen garabet yasası da yerle yeksan olacaktır. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
Tumblr media
Mayıs 2024 okuma raporu🙋‍♂️
0 notes
akilfikirgezegeni · 7 days
Text
Bazı ebeveynler çocuklarına henüz küçükken gerekli ihtimamı, ilgiyi, sevgiyi, ihtiyacı olan güven ve şefkati vermez, veremez. "Daha vakit var, hele şu işi de yapayım, hele şunu da alayım." gibi bir takım gerekçeleri önceleyip sonraya bırakılan çocuk büyür. Sonra ne mi olur? Birbirlerini tanımayan iki yetişkine ne olursa o... 🤷🏻‍♂️ içaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 8 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 8 days
Text
Sıradan insanların benzeri yoktur. Birine benzetilmek ya da benzemek için benzetilen kişinin ya ünlü, ya zengin ya da popüler olması gerekir. Bu kadın erkek her iki cins içinde böyledir. Çoğu zaman kullanılan nesneler bile bu benzer olma durumundan nasibini alır. Zira ülkemizde ve dünya da "Yahu iki lafın belini kırıyoruz şur'da" diyerek ürün tanıtan gözde ama sözde ünlüler, basbayağı ellerinde tuttukları malın satışını yaparak kazanç sağlamayı amaçlamaktadır. "Bunu bizde biliyoruz" diyeceksiniz. Zaten düşünmemizi istedikleri de bu... Bile bile lades🤷🏻‍♂️ Ona, buna benzeyerek kendimizi unutmamız isteniyor. Birilerine benzemeye çalışılan zamanlar 4-6 yaş ile 12-18 yaş aralığında yaşanan büyüme ve çevreye uyum sağlama olarak ifade edilebilecek ilk ve son ergenlik dönemleri ile ilgilidir. Yani özellikle yetişkin olmadan önce hayatta duruşunu, tutumunu sağlamlaştırmak için seçtiğin kişilerin bakış açısını kendi hayatına katma girişimidir. Bunun dışında, 30-40 yaşına gelmiş hatta daha fazla bile olabilir, yetişkin olduğu bilinen bireylerin kendini özellikle fiziksel olarak birilerine benzetmesi basit bir ifade ile özgüven eksikliği olarak ifade edilebilir. Toplumda kendini orijinal haliyle kabul ettirmiş kişilerin böyle bir benzer olma ihtiyacı olmaz. Aynaya baktığınızda karşıdaki insanda ne kader az kusur görürseniz kendinizi de o kadar kolay kabullenirsiniz. Kusur görenindir diye bir söz vardır. Genellikle başka bir bakışın üzerimizde yarattığı olumsuz yargılar için kullanılır. Fakat o kişilerin bizi yargılama hakkını veren kişiler de bizzat bizler değil miyiz? Aynaya bak ve karşıdakine söyle; "Kendim olmaktan gurur duyuyorum. " İçaforiz
0 notes