MERHUM MUHSİN YAZICIOĞLU VE 29 GÜN! Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler. Yeni gelen genç içeridekilere selam verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu. Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler. İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda sahiplendi. Çünkü selam verişinden ve simasından bu gencin nasıl biri olduğunu hemen anlamıştı. Genç oldukça yorgun ve bitkin görünüyordu, epeyce bir müddet konuşmadı. Daha sonra yaşlı adamdan bir seccade istedi ve kıblenin ne taraf olduğunu sordu. Sonra kalktı ve yavaş yavaş ikindi namazını kıldı. Yaşlı adam gencin namazını bitirmesini bekliyordu, onunla enine boyuna tanışmak istiyordu. Fakat genç ikindi namazını bitirdiği halde daha namaz kılmaya devam ediyordu, sonunda bitirdi ve yerine geçip oturdu. Yaşlı adam biraz daha yanına yaklaştı. -Nedir o fazladan kıldığın namaz? Biliyorsun ikindi namazından sonra kılınan nafile bir namaz yoktur? Delikanlı bir müddet cevap vermedi, daha sonra sakin bir sesle: -Kaza namazı dedi. -Ne zaman kazaya bırakmıştın? dedi yaşlı adam. -Gözaltındayken, dedi. Çok yavaş bir şekilde söyledi bunu, daha sonra da gözleri uzaklara dalıp gitti. Yaşlı adam onu konuşturarak ve bir şeyleri hatırlatarak üzmek istemiyordu. Fakat yine de kendine hakim olamadı. -Ne kadar tuttular göz altında? -Yirmi dokuz gün. -Allah Allah, yirmi dokuz gün öyle mi? -Evet, yirmi dokuz gün. O yirmi dokuz günlük namazımı kaza edeceğim. -Kılamamışsındır, kıldırmamışlardır herhalde? Delikanlı bir müddet sustu ve sonra yaşlı adama döndü: -Aslında namazlarımı kıldım, bir tek vaktimi bile kaçırmadım fakat… -Fakat ne? -Fakat namazın şartlarını yerine getiremedim, hep eksikti. Çoğu zaman abdest alamadım, teyemmüm ettim. -Olsun, teyemmümle olsun, kabul değil mi? -Fakat toprak bulamadım teyemmüm edecek, bazen beton duvara, bazen de demir kapıya ellerimi sürerek teyemmüm ettim, kabul olur mu? -Ne demek kabul olmaz, elbette olur. -Kıbleyi de bilmiyordum, rica ettim söylemediler. Hem bu arada namazın diğer rükünlerini de yerine getiremiyordum, askıdaydım, hem ellerim hem ayaklarım bağlıydı, çoğu zaman zorla rükuya gidebiliyordum, hele hiç secde yapamıyordum. -Olsun, olsun yine de kabuldür senin kıldığın bu namaz, dedi yaşlı adam. Fakat ses tonu gittikçe değişiyor, ağlamaklı bir hal alıyordu. -Sen öyle hep kabul kabul diyorsun ama… dedi ve bir müddet sustu genç adam. Daha sonra değişik bir ses tonuyla devam etti. -Biliyor musun, gözaltında bulunduğum o yirmi dokuz günün on beş günü anadan üryandım, çırılçıplaktım, soymuşlardı beni. Yalvarıyordum onlara, ne olur Allah için bir tek külotumu bana verin, hiç olmazsa namaz kılacağım vakit verin diyordum, fakat vermiyorlardı. İşte o şekilde kıldım namazlarımı. Mümkün olduğu kadar toparlanıp avret yerlerimi örtmeye çalışıyordum. Fakat bazen onu da yapamıyordum, bu şekilde namaz kılıyordum… Ortalığı epeyce bir müddet sessizlik kaplamıştı, delikanlı yaşlı adamdan cevap bekliyordu, bu namazları kaza etmesi gerekmiyor muydu? Yaşlı adam kafasını kaldırdığında gözyaşlarının baştan sona yüzünü ıslattığını gördü, ağlıyordu, ağlıyordu. Sonra birden doğruldu ve delikanlının omuzlarından kuvvetlice tuttu ve kendine çekti: -Bana bak delikanlı! Anlıyor musun, o namazları asla kaza etmeyeceksin. O namazları alıp Allah’ın huzuruna varacaksın. “ Allah’ım, sana bunları getirdim.” diyeceksin. Biliyor musun, belki hayatında kıldığın en önemli namazlar, senin bu namazların olacak. Yaşlı adam sordu adın ne nerelisin ne iş yaparsın,Suçun ne Delikanlı ? Adım Muhsin yazıcıoğlu Suçum Ülkücü olmak.... #ALTINSÖZLER
“Hava latiftir, letaiflerin el değmedik, ayak basmadık muhitinin en muhafazakârıdır. Ne parmak izi taşır, ne de ayak… Albatrosların hürriyeti, kartalların iktidarı, serçekuşun küskünlüğü, turnaların veda rotası ve biz; ademoğlu-havva kızının meyal salıncağı, kalbe ayarlı pedalıdır. Yorulsak da kirletmeyelim.. ”
“Hürriyet için geçir tırnaklarını sema perdesine.Gör bak bir günde nasıl aşacaksın göğün katlarını. Kaplumbağa kadar ihtiyar hissetsen de kendini, kelebek gibi genç ve diri ÖL! ”
“Putçukların kurtçuklar halinde benliğimizi kemirdiği bir asrın, tavanı arş, zemini arz kısmındayız.Bu aziz dinin, muhafazakârı( cehaleti, ataleti, rezaleti) ve mutaassıbı ( hurafeleri, safsataları) olmaktan kurtulup, orta çağ karanlığının engizisyon şuurundan sıyrılmalıyız. Bize ön adsız; Müslüman olmak kafi gelecek…”
“Yüzmeyi öğrenmeden öğrettiler yaşamayı
Yangınlarda boğulmalarım ondandır
Kalp seslerinden tanıdım, ağlatan insanları
Kaçmadım, gittim korkuların üzerine;
Aldığım yaralar bundandır…
Yetmedi Adem'in çocuklarına ısırılmış elmalar
Talan edilmiş ağaçlar ve yetmedi;
Bu günahı yazan kalemler………
Sırf bu yüzden, yazısız okunur bazı hikayeler…
Anlıyorsun beni değil mi ey kelamın kalbi!
Biliyorum
Biliyorum!
Üç büyük yemin gibi…
Senin sağ,
Benim sol gözümden çıktı yaş
Biz, iki göz ile birlikte ağladık billahi!
Amma kıyamam, dar'e çekmişse hayat seni
Ben de talibim,
Ben de tabibim!
Ölmekse ölmek, yok gayrıca bir erek
Olsa da;
Zilkade
Zilhicce
Muharrem
Recep
Kaderin şiiridir haram aylarda ölmek!”
“Bir tek duvarlar duymaz beni, uyurken duyar kuşlar
Yağmur da duyar, kar da, boran da…
Sıcacık ekmeğin buğusu
Odamın kokusu
Islanmış kedicik
Ağlayan yağmur
Serseri rüzgar
Hatırlı kahvem
Vefasız dostlar duyar…
Bir tek duvarlar duymaz beni, uyurken duyar kuşlar
Gece duyar
Gündüz duyar
Ocak duyar, Şubat duyar, Mart duyar…
Ateşe meftun hâr duyar
Gidiş-Dönüş-Hasret-Vuslat
Çıkmaz sokaklarda adres duyar…
Arada bir efkar duyar
Mavi kuş
Gri bulut
Pembe yanaklar
Kırmızı balonlar
Penceremde gece sefası
Kayıp bir hayalin resmi duyar…
Baharın elçisi cemre
Kışlara gebe nice yaz duyar
İçimin gam temaşası
Dışımın belası
Gizlim duyar
Aşikarım duyar
Bir gamzelik fırtına
Bir infazlık ferman duyar…
Say ki taş kesilmiş duvar
Say ki duvar cansız
Canlı iken nice duvar var ki umarsız…
Beni mezar başında “CAN” olan mermer duyar
Bir tek duvarlar duymaz beni, uyurken duyar kuşlar…”
“Hâsılı bulamadım içi boş çıkan cevizin içinde inci. Dünya bu ceviz kadar sahici. Ez-cümle ; ben öleceğimi bilecek kadar alimim amma, billahi filozof değilim!”
Haramlardan kaçmaya başladığın vakit bil ki hakikat sende tecelli ediyor.
Ehli-ebed (via ehli-ebed)
900 notes ·
View notes
Statistics
We looked inside some of the posts by
enessarem
and here's what we found interesting.
Average Info
Notes Per Post
19K
Likes Per Post
8K
Reblog Per Post
11K
Reply Per Post
3
Time Between Posts
4 months
Number of Posts By Type
Text
2
Photo
12
Video
2
Quote
1
Explore Tagged Posts
Fun Fact
BuzzFeed published a report claiming that Tumblr was utilized as a distribution channel for Russian agents to influence American voting habits during the 2016 presidential election in Feb 2018.