Tumgik
eskisokaklar · 16 days
Text
Şu an neredesin bilmiyorum. Kiminlesin, ne düşünüyorsun, neye ağlıyor neden kahroluyorsun bilmiyorum. Hangi günahın için cezalısın, hangi sevabından iyisin? Nerede sabahlıyor hangi sahilde akşamlıyorsun? Ne zaman gece oluyor sana ve güneş hangi taraftan doğuyor sizin oralarda? Arıyorum seni sokak sokak. Burada olmayan sen değilsin, ben yanlış yerdeyim. Olsun, ben yine ararım sen yeter ki gelme. Bozma dengemi, kırma kalbimi. Dayanırım ben, alışırım sensizliğe. Atamam kalbimden seni ama atarım kalbimi. Yine gitmezsin sen. Hayır ben bencil değilmişim. Kötü olan sizsiniz, günahların bedeliyim ben. Hayır bu günahı ben işlemedim, orada oturan çocuk ben değilim. Ben sevildim o hiç sevilmemiş gibi. Ben değilim değil mi o? Kabul edemem bunu, sevmiştiniz beni yalan mıydı hepsi? Yüksek sesli bir kahkaha duyuyorum. Gülmeyin o çocuğa, bilmiyor sizi, günah sanıyor kendini, yazık. Çocuk ağlama. Sevdiler seni ağlama. Hayır sevmediler kandırma çocuğu. Tamam sevmediler ama yaşar çocuk bu sevgisizlikle. Hem kim ölmüş bundan? Otur karşıma, bağır çağır, kır dök ama elimi tut. Yeniden öp, yeniden sarıl. Ama gelmeden bunları nasıl yapacaksın? Yapamazsın, sevmeden olmaz çocuğum, sevmeden doyulmaz sevgiye. Öpmek yetmiyor, sarılmakla bitmiyor her şey. Yaktıĝın sigara dumanı gibi süzülüyorum havada bak. Camlar kapalı etraf sis oldu, kaçıncı sigara bu? Şişeler var yerde, beraber mi içmiştik bunları? Sarhoş muydun yoksa, ondan mı kırdın beni bu kadar? Hayır o sandalyede ben oturmuyorum bir çocuk oturuyor. Tanımıyorum ki onu ben, ağlıyor, ben ağlamam. Bir adamın gidişini izliyor şimdi. Gözleri körmüş diyorlar. Görememiş gözlerini kör edenin o adam olduğunu. Bir şey söyleyeyim mi size? Görmüş aslında da insan bazen canı daha fazla yanmasın diye susarmış. Ama sesler susmazmış. Sesler hep bağırırmış. Her sokağın sonunda karşısına çıkıp canını alana kadar bırakmazmış. Sonra çocuğa ne olmuş kimse bilmemiş. Ben de bilmiyorum. Siz biliyor musunuz bu hikayeyi? Bilmezsiniz. Bilmezsiniz o evden kaç cenaze çıktı bir gecede. Nereden bileceksiniz? Kulaklarınız sağır, gözleriniz kör, elleriniz baĝlıydı sizin. Ah ne yazık size. Çok yazık!
37 notes · View notes
eskisokaklar · 1 month
Text
Kanatsada ellerini umutların, tutun onlara çocuk.
24 notes · View notes
eskisokaklar · 2 months
Text
Yollar ve sevgiler. Bizi bu hayata bağlayan şeyin istemsiz bir nefes olduğunu söylediğimde bu iki kavramın bu kadar can yakacağını bilmiyordum. O zaman da canım yanıyordu, evet ben o zaman da sonu olmayan bir şeyin peşinden gidiyordum. Ama o zamanlar sesler fazlaydı. Annem bağırıyordu, babam susuyordu, arkadaşlarım yanımda oluyordu ve ben sabah hiçbir şey yokmuş gibi o kahvaltı masasına oturup gece olduğunda o masayı aklımda defalarca kez paramparça ediyordum. Evet o zaman karanlıktaydım ama o ölü karanlığın bir mezarı yoktu. Şimdi var mı? Emin değilim çocuk. Hayatımda onlarca mezar var. Ama ben hiçbirine beyaz lale götüremiyorum... Şimdi sesler yok çocuk. Bağırıyorum ses olsun diye, bizi duymazlar, duymadılar. Aynı yerdeyiz, aynı yerdesin. Ama artık dışarısı bir pencere uzağında değil. Artık kapıyı açtığında çıktığın yer bir sokak değil. O sokak senin değil. Bu ev senin deĝil. Bu şehir bizim değil. Hani eskiden bir acın vardı da kesiyordu nefesini ya çocuk. Artık bizim bir acımız bile yok. Hissiz ve kimsesiziz. Biri vardı sen yalnızlığın ne olduğunu bilmiyorsun, yalnız ölemezsin demişti. Onlar bizim dikenlerimizi görmediler çocuk. Zararlıyız biz değil mi? Kırarız, dökeriz, sevmeyiz, mahvederiz ama toplarız çocuk. Sen toplamaya çalıştıkça mahvettin bunu görmediler ve şimdi beni suçluyorlar. Nasıl anlatacağım onlara bizim hikayemizi? Anlatamam, anlamadılar. Belki dinleselerdi anlarlardı. Hayır onlar dinlemez. Ben suskunum çünkü değil mi? Ben anlatmadım onlar duymadı değil mi? Her şey yalanmış çocuk. Bir aile fotoğrafı kadar yalan ve sevgisiz.
20 notes · View notes
eskisokaklar · 2 months
Text
Ben sana veda edemedim ettim.
30 notes · View notes
eskisokaklar · 4 months
Text
Ölüm kadar yalnız hislerim. Fısıldıyorum gelmiyor kimse. Gerçi bağırsamda duymaz onlar beni.
47 notes · View notes
eskisokaklar · 6 months
Text
Mevsim kış, gün yirmi iki. Ruhun bedeninde, vicdanın sesini duy ama bu sefer kendin için. Unutma, kalbin seninle.
34 notes · View notes
eskisokaklar · 7 months
Text
Mutlu musun? Her şeyi geçtim, bütün olanları yuttum, tam mutluyum dediğin an mahfolan her şeyi sildim, şimdi en temiz halimde soruyorum mutlu musun çocuk? İstediğin yalnızlıktasın, kimsen yok bak bunu bağırarak söylemeye gerek yokmuş değil mi, senin kimsen yok, sana inanan, güvenen, ne olursa olsun arkanda duran kimse yok. Bugünü asla unutma olur mu? Bugün sen sevilmediğin için ağladın. Bugün çocukça bir hevesin peşinde giderken yarı yolda bırakıldın ve bunu yapan en yakınındı. Bugün güvendiğin o dağlar bir kez daha yıkıldı. Çocuk, yalnızsın. Çocuk, tek başınasın. Çocuk, sana acımak istemiyorum, yitip gitmeni istemiyorum, tutun istiyorum, ama sadece kendine tutun. Sen değil miydin yıllarca tek ölmek isteyen ölebilirsin şimdi, tek başınasın gidebilirsin neden için acıyor? Neden bir parçan burada? Neden paramparçasın? Umut yok artık çocuk. Bizi en güvendiklerimiz vurdu, yaşımız kaç olursa olsun biz kalbimize saplanan bıçağı tanırız. İlk kez düşmedin yere, kimleri unuttun sen, kimler unuttu seni. Bak umut yok derken bile kalk diyorum. Neden biliyor musun? Çünkü başka şans yok, yol yok, gök yok, ruh yok. Boyaların hepsi siyah, kağıtların hepsi beyaz ama olsun kaderimiz de siyah olsun ama huzur olsun, yalvarırım çocuk huzur olsun.
59 notes · View notes
eskisokaklar · 8 months
Text
Her umut evine döner.
81 notes · View notes
eskisokaklar · 9 months
Text
Dallarına diktim dökülen yaprakları, sen sonbaharı sevmezsin diye.
51 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
Bana masal anlat.
72 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
Oyuncakların yok, arkadaşların yok, evin yok, sokağın yok ama senin adın; çocuk.
72 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
"Baş ağrın için birkaç ilaç yazacağım. Bir tanesiyle başlarsın geçmezse sırayla diğerlerini içersin. Bazen bazı ağrıları bastırmak gerekir. "
53 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
Ben renksizim, yorgunum, beceriksizim.Yendiler beni. Ama kim? Neden?
64 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
Kendinden başka kimsesi kalmayınca mı anlar insan ölümü? Son kez bir ele temas ederken mi ağlar sadece. Bazen ilk sarılmalar morglarda olur, acı içinde. Bazıları ilk çiçeğini ölünce alır. Bazıları son nefeside rahatlar, arkasından iyi ki öldü dedikleri bir hayat yaşadığı için. Bazı intiharlar bilek kesmeyle, yüksek bir yerden atlamayla, ilaç içmeyle olmaz. Susarsın ve biter. Hayat oksijen bağılmısı, sen aldıkça seni yaşatır almayı bırakamazsın, boğulana kadar seni zorlar. Çünkü ne kadar zor olsa da bazı acıların filizlenip büyümesi gerek. Anneler ayırmaz ya hani çocuklarını, acılar ayrılır mı hiç iyi veya kötü diye? Ayrılmaz. Büyürler içinde, bazıları ağaç olur serpilir bazıları ise kendi kendine söner gider. Bir mutlu haberdir o ağacı kesmenin yolu, bir anne selamı, bir baba sarılması, bir saçın okşanması, var olmaktır, korkmamaktır ya da daha güçlü olmaktır. Acım artık büyümüyor. Acım artık yavaş yavaş yanıyor. İçim kaldırmıyor ama iyileşiyorum. Kabullendikçe acımıyor artık canım. Çünkü ben artık büyüdüm değil mi? Ağlamayan çocuk yerini duvardan bir insana bırakmış bugünlerde...
62 notes · View notes
eskisokaklar · 1 year
Text
Bazen gerçek değil gibi geliyor hayatta olmak. Eskiden bunu daha çok yaşardım, bu şehire ilk geldiğim yıllarda. Otobüsten indiğim ilk an yeni hayat diye geçirmiştim içimden. İkinci adımda içimi bir huzur kaplamıştı. O huzurun biteceğini, bir nevi çocukluğumun o gün bittiğini bilseydim yine gelir miydim bu şehire? Gelirdim. Geçmişle davamı bitiremedim bir türlü. Hep bu saatlerde geliyor aklıma, hep bu saatlerde acıyor yara. Ayın 22'lerini, saatlerin 22'lerini sevmiyorum. Her yazdığım son olabilir diye hep size bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Burası gizli bir yer, bulacak nadir kişiler var farkındayım. Önce mektuplarımı sonra bunları okuyacaksınız. Özürlerimi, mutsuzluğumu ve tüm endişemin aslında size olduğunu anlayacaksınız. Korkularımın sizinle alakası yoktu. Tüm savaşım kendimle. Hepinizi affediyorum. Yemin ederim kızgın değilim. Kırgınım ve bu uzun sürmez. Kalbim acıyor. Sevdiğim çiçeği de benimle gömün. Artık devam etmeyeceğim. Çünkü belki de o gün çok uzaktadır. Ve o güne kadar umarım pişmalık kalmaz kalbimizde. Sizi hep anladım ama ben susmayı çok seviyorum. Sizi hep sevdim ama ben anlatmayı hiç sevmiyorum.
57 notes · View notes
eskisokaklar · 2 years
Text
Sene 2017. Annemle kavga ediyoruz. Bana yine benim hiçbir şeyi hak etmediğimi bağırarak anlatıyor. Sus diyorum susmuyor. Alışkınım, dinliyorum. Konu ölüme geliyor, sesim yükseldikçe ağlıyorum, ağladıkça daha çok bağırıyor annem. Ben ağlamayı hak etmiyordum, unutmuşum. Ölseydin keşke diyor annem. Yıllar oldu hâlâ kulaklarımda çınlar. Keşke diye bağırıp bahçemize gidiyorum. Çünkü evden kovuldum. Çünkü kendimi ait hissetmediğim o yerden kovulmuş gibi hissettim. Sene 2021. Annemle kavga ediyoruz. Bana yine hiçbir şey hak etmediğimi anlatıyor ama bu sefer nefes bile almamam gerektiğini ekliyor. Hâlâ alıyorum, özür dilerim. Konu ölüme geliyor. "Bazen diyorum ki keşke olmasan." Tek cümle, ağrı içimde. Acı ruhumda. Yangın, enkaz, ölü, ya da yaralı bilmiyorum ama bu sıfatlardan biri ruhum. Keşke diyor ve odama gidiyorum. Ait olmadığım ikinci ev. Sene 2022. Artık öl demiyor. Çünkü biliyor ki benden başka kimsesi yok. Çünkü biliyor ki ben onun sözünden çıkmam ve ölürüm. Bazen annelerde haksız olur, bazen onlarda susmalı. O bir kelime benim şu an yaşadığım binbir duygunun yansıması. Sana belki bir, belki binlerce özür borçluyum gibi hissediyorum anne. Beni sevdiğini biliyorum, senin de sevilmediğinin farkındaydım. Ama ben çocuktum. Şimdi ikimizde aynı ruhtayız. Aynı yaşta değil ama aynı yerdeyiz. Seninle aynı yerde olmak istemiyorum. Seni seviyorum. Ama hep bir yerde susuyorum, o yer ise seni affettiğim kısım. Senden özür diliyorum ama seni affedemiyorum. Sana sarılmak istiyorum ama sen sarılınca git istiyorum. İçim soğumuyor anne. Ben kendime dönemiyorum. Ben çocukluğumu istiyorum anne. Nolur bana, beni geri verin.
84 notes · View notes
eskisokaklar · 2 years
Text
Zihimin odalarından bazen sesler duyuyorum ve olduğum yerde kalıp onları dinliyorum. Bazı anılar gözlerimin önüne geliyor. Hepsi kötü, hepsi acı, hepsi yara anılar. İyilerini unutuyorum, çünkü ben kötü anıların içinde yaşayıp güçlü kalmayı seçtim. Eski halimi anımsıyorum, acınası durumda olan o çocuğu. Nasıl da biri yardım eli uzatmamış diye düşünüp insanlığı suçluyorum. Ama ben hiçbir zaman kötü hissettiğimi dışarıya vurmadım ki, dudaklarım da hep bir gülümseme olurdu. Bu yüzden çoğu kez kendimi suçluyorum. Güçlü olmayı seçtiğim için. Tek başına ölmek istediğim için. Sevilmemeyi, değersizliği, karanlığı öğrendiğim için. Biliyorum, her şey benim seçimlerimden doğdu, farkındayım ben o acınası çocuk değilim ama geçmiş hep bir ayna gibi karşımda. Ben unutamıyorum. Yaşanan hiçbir şeyi, söylenilen hiçbir sözcüğü, hiçbir çığlığı ve hiçbir kavgayı. Zihnimden nefret ediyorum. Ama yaşamayı her şeye rağmen seviyorum. Tüm öfkeme ve kendime rağmen nefes almak istiyorum. Sevmek ve huzur, tek istediğim bu. Umarım hayat! Bana istediklerimi bir gece ansızın verirsin, çünkü bazı geceler sabahı bekleyecek gücüm olmuyor.
60 notes · View notes