14 notes
·
View notes
hep istemiştir
ateşi seyretmeyi de
söndürüp yürümeyi de.
2 notes
·
View notes
kuan - birds
5 notes
·
View notes
Beni geçti. Hemen bir şeyler söylemeli ve üste çıkmalıyım. Eğer kontrolü eline almasına izin verirsem korkunç saatler geçireceğim. Kimse benden daha bilge ve daha yüce olamaz. Sürekli ben anlatmalıyım ve ortamda konuşulan her şey benim söylediklerime bağlanmalı ya da benimle ilgili olmalı. Eğer böyle olmazsa, anlatılan hiçbir şeyi dinlemeyecek, kafamı sallamakla yetinecek ve sıranın bana gelmesini, sıra bana geldiğinde anlatacaklarımı tasarlayarak geçireceğim. Bunu istemiyorum. Hep benim istediklerim olsun istiyor ve şımarık bir çocuk gibi geziniyorum ortalıkta. Kendimi onlara kanıtlamalıyım. Bildiğim her şeyi ortaya dökmeli ve ne kadar bilge olduğumu göstermeliyim onlara. “Ben bunu biliyorum” diye haykırmalı ve bildiklerim karşısında herkesin boyun eğdiğine tanık olmalıyım. Yoksa hayatım bir cehennem azabına dönüşecek. Açlığımı doyuramayacak ve kendimi tatmin edemeyeceğim. Ey insanlık! Önümde diz çökün. Çünkü ben, içinde kendimden başka kimsenin olmadığı bir dünyanın kralıyım. Ve işte bu denli açık olmalıyım.
1 note
·
View note
karşıyaka galaksisi
2 notes
·
View notes
İnsan, birinin durmadan konuşmasına ancak belirli bir süre tahammül edebilir. Sonrasında muhakkak bir sessizlik talep edecektir. Beckett "Not I" filminde, belki de birinin hiç durmadan konuşmasının ne kadar rahatsız edici olabileceğini göstermek istemiştir. İç-evrendeki sesin sürekli konuşuyor olması, insanın onu susturacak bir yıl bulamaması ve sürekli olarak ona maruz kalması bir çıldırıştır. Çünkü bu ses, belki de bir başkasıdır ve bütün kişilik bozulmalarının, en başta da şizofreninin başlıca kaynağıdır. Onu bir düşman ya da rakip gibi algılamak beraberinde bir savaşı getirecek ve kişi acı dolu bir hayat sürecektir. Oysa onunla arkadaşlık ederek, onun varlığını kabul ederek, onunla güzel bir ilişki de geliştirebilir. İç-evrendeki ses, tek olmakla birlikte kendisinde pek çok kişilik barındırır: öfkeli, neşeli, gaddar ya da merhametli... Bu kişilikler birbirleriyle sürekli bir çatışma halindedirler. Bir insanın infazı sırasında, gaddarca davranarak infazı gerçekleştirmek ya da merhametli davranarak mahkumun suçunu bağışlamak, bu kişilikler arasındaki savaştan çıkacak sonuca bağlıdır. Bu, insanın kişilikleriyle geliştirdiği ilişkilere bağlı olarak bir tercih meselesi de olabilir. Merhametli davranışlar görmemiş, gaddar insanların arasında büyümüş biri için, merhametli davranmak olası değildir. Fakat sorgulama gücünü edinmiş insanlardan, kendilerine uygulanan bu gaddar davranışlardan acı çekmiş olmalarından dolayı, bu acıları başkalarının da yaşamaması için merhametli davranmayı tercih etmeleri beklenir.
2 notes
·
View notes
1 note
·
View note
Kesişmek, nehrin bir koluyla güneyde. Durmayan, sürekli tekrar eden ve hızlı bir hamleyle dalgalandıran denizi: Odur, bir dalganın titreşimini sonsuzluğa taşıyan.
0 notes
1 note
·
View note
2 notes
·
View notes
tek ayakla koşmak, ikincisinden habersiz
Hatırlayana dek, sabır. Hafızası bir nehirdir içinde yıkandığı. Dört yanı ufuksuz bir düzlemin içindedir şimdi. Yönü dünden bellidir ama bugün belirsiz. Hep ümitsiz, geceyi hibe ettiği tasarılarla karşılaşmaktan. Ne olacaksa, olacaktır, olması gerekendir çünkü. Bir lütuf sayar alnında birikmiş sıvıyı, çünkü kimseyi görmez, avcuna dökülen bu sıvıda gördüğü aksinden başka. - lutfeden tanrıdır, oysa ölmelidir tanrı. Yay hep gergindir ve hazırdır kılıfta oklar. Ama titretir, ilk top sesiyle korku. Göğün ortasına doğurmak uçmayı bilmez bir kuşu. Ölümden başka son yoktur.
3 notes
·
View notes
The Passage of St. Gothard, J.M.W. Turner, 1804
34 notes
·
View notes
Mind Maps (Bodies without Organs) by Eva Strohmeier
33 notes
·
View notes
1 note
·
View note
Esrime: Beni kitleden farklı bir yere koyduğunu düşündüğüm her şeyi bir lütuf saymam mümkün. Yine de kendimi kitleden farklı bir yere koyduğum zaman, ister istemez tuhaf bir kedere bürünüyorum. Kitleden kendimi ayırarak içine girdiğim azınlıkta (kitleden bağımsız olmak arzusundaki çoklukta) mutlu sayıyorum kendimi. Ama gerek kendimin dışına çıkamıyor oluşumdan, gerekse de uyuşturucudan, bir anda azınlıktan da ayrılıyor ve bir ömür boyu süreceğine inandığım ebedi bir yalnızlığın içine düşüyorum.
0 notes