Tumgik
jacklardin · 1 day
Text
KARIM İÇİN UNUTULMAZ BAYRAM (1)
Merhaba, başımıza gelenleri anlatmadan önce kendimden ve karımdan biraz bahsetmek isterim. Ben 34 yaşında, 1.69 boyunda biraz göbekli ve özel bir şirkete çalışan biriyim. Karım 27 yaşında 1.70 boyunda ve 54 kiloda olan çok güzel ve alımlı bir bayandır. Aşık bir çiftiz ve biri birimize çok sadığız. Karım gibi çok güzel bir bayanla evliği olduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum çünkü benim standartlarımın ve hayallerimin çok üzerinde bir bayandır.
Bizi tanımayanlar gördüğü zaman, "adama bak birde sahip olduğu karıya bak", dedirten bir önyargı var. Ancak, bizi tanıyanlar ne kadar iyi kalpli, sevecen, dürüst ve mütevazı bir çift olduğumuzu biliyorlar. Karımı da bu yönüm etkilemiştir ki benimle evlendi. Çok uyumlu bir çiftiz çünkü ben biraz saf ve çekingen bir yapıya sahibim, buna benzer olarak da karım çok saf ve utangaç bir karaktere sahiptir. İşte bu yüzden çok iyi anlaşıyoruz, yani kafa yapımız aynıdır.
Ancak, bu durum karşısında iyi niyetimiz her zaman saflığımızdan dolayı suiistimal edilmiştir. Özelikle para konusunda çok kazık yemişiz. Bazen karımla birlikte bildiğimiz halde kazık yemişiz çünkü ben çekingenliğimden itiraz edememişimdir karımda utangaçlığından tepkisiz kalmıştır. Ama sağ olsun dostlarımız ve ailemiz bizi bu tarz konularda hiç yalnız bırakmıyor ve onların destekleriyle ve tavsiyeleriyle engelleri aşıyoruz, bu nedenle onların sözlerine çok sadığız.
Karımın utangaçlığı biraz aşırı olduğu için zaman zaman ben bile ona cesaret verip daha atılgan ve girişken olması için çabalıyorum. Örneğin, karım dans etmeyi çok seviyor, özelikle oynak bir hava çalsın hemen kalkıp kıvırır. Ancak bunu evde sadece ikimiz olduğu zaman yapar, yani yanımızda ailemiz veya arkadaşımız dahi olsa hayatta onların önünde dans edip kıvırmaz. Sonra, yeni insanlarla tanışmaktan çok çekinir ve utanır, insanlardan çok uzak durur ve karımı tanımadıkları için çok soğuk bir insan olduğunu düşünürler.
Hâlbuki karımı iyi tanıyanlar, ne kadar cana yakın ve sempatik bir insan olduğunu bilirler. İşte bu nedenle bende karımı hep yeni insanlarla tanışmasını ve sohbet etmesini teşvik ederim. Karımın çok utandığı bir diğer nokta ise, kıyafet konusudur. Kıyafet konusunda karım tutucu giyinmeyi tercih eder. Yani çok kapalı giyinmez fakat mini etek veya dekolteli kıyafetler giymekten çekinir. Vücudu ve bacakları ne kadarda uygun ve harika olsalar da onları göstermekten çok utanır. Kendide bu zayıflıklarının farkındadır ancak yetiştiriliş tarzından dolayı yeterince özgüven sahibi olamamıştır.
Oysa kendide yerine göre güzel modern ve açık kıyafetler giymek ister. Üstelik yeni insanlarla tanışıp sohbet etmek ve eğlencelerde kalkıp oynamak, dans etmek ister, fakat bunu yapabilmesi için kendine biraz güvenmesi gerektiğini benim kadar o da çok iyi biliyor.
Karımın benden bile çekindiği utandığı bazı konular var. Karımla cinsel hayatımız çok renkli değildir, yani çok seksi ve etkileyici olduğu halde çok sıradan ve basit bir seks hayatımız vardır. Bu yetmezmiş gibi evlendik evleneli karım bana vajinasını bile hiç göstermemişti, karımı hayatımda hiç tamamen çıplak görmemiştim. Bu durumu kimse bilmiyor çünkü bilseler herhalde bana çok gülerlerdi.
Karıma soracak olsaydın, seks hayatımızdan memnundu, yani benim 13 santimlik aletim onun ufacık ve daracık amını tatmin ediyordu, zaten o kadar bir dardı ki daha büyüğünü hayal bile edemiyordu. Karımla sevişmelerimiz pek uzun sürmez, yani ben onun o müthiş daracık kaygan amına birkaç girip çıkmamla dayanamayıp boşalıyorum, karım ise orgazmımın nasıl bir şey olduğunu bilmediği için bunun yeterli bir haz olduğunu düşünüyordu.
Dediğim gibi bir tek misyoner pozisyonunda kısa süreli sevişmelerimiz olurdu, yani hayatında hiç ağzına almamış, eliyle hiç oynamamış, göt deliğini hiç göstermemiş dokundurmamıştı. Göğüsleri hariç vücudunu bile bana hiç yalatmamıştı, tabi göğüslerini bana yalatması oldukça tatmin ediciydi. Buna da şükür ediyordum ve yetiniyordum çünkü gerçekten çok harikadırlar. Karımın göğüslerine bayılıyorum çünkü gayet sert ve diridirler, üstelik o pembe sert göğüs başları iri ve tahrik edicidirler.
Bazen dışarıda olduğumuz zaman karım farkında olmadan göğüs uçları sertleşiyor ve kalın sutyen giydiği halde kıyafetinin altından bir üzüm tanesi gibi belirgin oluyorlar. Bu gerçekten çok tahrik edici bir görüntüye dönüşüyor, üstelik yabancı erkeklerinde çok ilgisini çekiyor fakat karım fark etmediği için bende ona söylemiyorum. Karıma karşı başka erkeklerin bakışlarından rahatsız olduğum halde huzursuzluk olmasını istemediğim için susup kalıyorum, onlarda çaktırmadan karımın her yerini süzüyorlar.
Karımın bir konuda zaafı var o da aşırı intacı olmasıdır. Bu nedenle karımın doğru sandığı bir şey hakkında iddia etmek veya onu bir konuda başarısız olabileceğini söylemek onu çok kızdırır ve inadından dolayı aksini yapıyor veya kendini kanıtlamak için benimle tartışır. Fakat yinede sonunda biri birimizi anlayışla karşılar biri birimizin fikirlerine saygı duyarız. Karımın hep kötü ve zayıf yönlerinden bahsettim ancak kendiyle ilgili iyi yönleri de var tabi.
Bir kere kendine müthiş özen gösteriyor, yani kuaföre gitmesi, cilt bakımı, vücut bakımı, ağda, manikür pedikür. Bu tarz şeyleri hiç ihmal etmez ve bir o kadar daha güzel ve çekici oluyor. Sonra, çok iyi kalplidir, insanları hiç kırmaz ve her zaman yardımcı olur. Yani ortak çok iyi yanlarımız var eşimle. Dediğim gibi, eşimin tek zayıflığı saf, utangaç ve inatçı olmasıdır.
Başımıza gelenleri anlatmaya gelince, her şey bayramda olmuştu. Şeker bayramı yaz mevsiminin sonuna doğru denk gelmişti ancak hava yinede çok güzel ve sıcaktı. Bayramda her zaman yaptığımız gibi, tüm aileyi gezerek büyüklerimizin ellerini öpecektik. Bilindiği gibi, adet olarak bayram için herkes yeni ve hoş giysiler satın alır ve bayramda giyer. Bayramdan bir gün önce eşim kuzenleriyle alışverişe gitmek için benden para istemişti, bana ve kendisine bayram kıyafeti alacaktı.
Açıkçası, ben pek alışveriş olayından hoşlanmadığım için işime de gelmişti. Akşama karım eve geldi ve aldıklarını bana bir bir göstermeye başlamıştı. Önce bana aldıklarını çıkardı poşetlerden, güzel bir gömlek ve pantolon, yeni iç çamaşır, çorap ve güzel bir kemer almıştı. Kendine aldıkları beklentimin dışındaydı, hatta çok şaşırmıştım. Kuzenlerinin ısrarı üzerine kendine, normalde cesaret edipte giymeyeceği tarzda çok şık ve seksi siyah mini bir elbise almıştı.
"Hadi giy de göreyim" dedim eşime fakat o da "şimdi olmaz, bayramda görürsün" dedi. Bu elbiseyi giyeceğine pek inancım yoktu fakat ardından bana yeni aldığı iç çamaşırlarını gösterdi ve o zaman bunları mutlaka giymesi için dua etmeye başlamıştım. Yine hiç tarzı olmayan ve hayatta giymediği fakat aşırı seksi bir çift iç çamaşırı almıştı. O an içimden kuzenlerine helal olsun dedim ve nasıl ikna ettiklerini merak ettim. Tabi almasına almıştı fakat önemli olan gerçekten giymesiydi.
Eşim set olarak gerçekten inanılmaz bir tanga ve sutyen almıştı kendine. Rengi kırmızıydı ve tanganın ön üst tarafı oldukça düşük beldi. Dantel işlemeliydi ve önünden alt tarafına doğru indikçe danteller ince kırmızı şeffaf bir kumaşa dönüşüyordu. Yani belli ki giyse karımın amını net bir şekilde görebilecektim. Elinde tutuğu bu ufacık hassas ve narin iç çamaşırın arka kısmı tamamen incecik bir ipten oluşuyordu ve yan taraflarından da bağcıklar vardı.
Bunu giyse gerçekten çıldırabilirdim çünkü karımı hiç böyle bir şey giyerken görmemiştim, üstelik çok daha utanç verici bir durum vardı, karımın amını daha önce hiç görmemiştim. Yani onu şeffaf bir kumaşın içinden görmem bile, benim çıldırmama yeterli olurdu kesin. Diğer elinde tutuğu sutyen ise daha farklı değildi. Oda aynı şeffaf kırmızı tülden oluşuyordu ve üzerinde yer yer de kırmızı dantel işlemeler vardı.
Boyut olarak normalden daha küçük dar bir şeye benziyordu ve sadece arkadan kopçalıydı. Karımın bana gösterdikleriyle gerçekten çok heyecanlanmıştım fakat bana bunların kendine özel olduğunu ve benim görmemden utandığını ve sadece bayramda giyeceğini söyleyerek zevkimi kursağımda bırakmıştı. Yinede bayramda kıyafetinin altında bu büyüleyici iç çamaşırları giydiğini bilmek beni heyecanlandırmaya yetiyordu. Son olarak, yeni aldığı siyah parlak rugan deri kaplamalı oldukça uzun topuklu şık ve zarif bir ayakkabı almıştı.
Ertesi sabah bayramın ilk günüydü ve bayramın vereceği mutluluk ve heyecanı yerine daha çok karımın giyecekleri beni heyecanlandırıyordu. Sabırsızlıkla oturma odasında karımın hazırlanıp yanıma gelmesini bekliyordum. İçimden bir ses, kesin bayram kıyafetlerini cesaret edip giyemez diyordu fakat öbür yandan da giymesi için dua ediyordum. İşte o an gelmişti ve Allah dualarımı kabul etmişti. Karım gerçekten beni bir kez daha şaşırtarak o alışık olmadığı muhteşem kıyafetini giymişti.
Üzerindeki mini siyah elbise sanki kendisi için özel olarak dikilmişti, yani bir elbise bu kadar yakışabilirdi bir insana. Giydiği elbise straplez olduğu için omuzları ve sırtının üst kısmı çıplaktı, göğüslerini ise kumaş sıkıca sarıyordu. Daracık siyah ipek kumaş ince bellini de sıkıca sararak kalçalarına kadar iniyordu. Dar parlak kumaş tam kalçalarının üzerinde biterek karımın yuvarlak poposunu sımsıkı kavramıştı. Kalçalarının tam bittiği yerden ise 10 santim uzunluğunda büzgülü ve kabarık bol bir kumaş etek ucunu tamamlıyordu. Açıkçası eşimin açıkta olan o seksi ve biçimli bacakları tüm cömertliğiyle göz kamaştırıcıydı.
Bayram elbisesini tamamlayan ise yeni aldığı yüksek topuklu ayakkabılarıydı. Karım genelde çok yüksek topuk giymezdi fakat bu sefer kendine 13 santim uzunluğunda oldukça iddialı bir topuk seçmişti. Uzun topuk sayesinde karım benden çok daha uzun olmuştu ve parmak ucunda duruyormuş gibi görünüyordu. Topukların uzunluğu karıma daha önce hiç fark etmediğim bir seksilik katmıştı çünkü bacakları daha bir şekilli ve kalçaları daha da bir dikleşmişti. Parmak ucu kapalı olan bir ayakkabıydı ve üzerindeki deri çok parlak ve kaliteli görünüyordu.
Kapalı bir ayakkabı olmasına rağmen yan tarafından ayak kavisi çok net ve hoş görünüp yukarı çıktıkça ince zarif ayak bileği bu modern ayakkabıya çok iyi uyum sağlıyordu. Ayaklarına oje sürüp sürmediğini bilmiyordum fakat ellerinde kırmızı oje vardı. Dudaklarına da kırımızı parlak bir oje sürüp hafif birde makyaj yapmıştı. Açık dalgalı saçlarıyla resmen Afrodit gibi olmuştu. Çok büyülenmiştim fakat bir yandan da ikimiz için değişik bir deneyim olacağından biraz çekingendim.
Karıma hayranlıkla bakarak, "sen emin misin, bu kıyafetle dışarı çıkabileceğine gerçekten inanıyor musun?" diye sordum. Bu söz ağzımdan çıkana kadar karımın yüzünde korkak ve utangaç bir ifade vardı fakat sözümü bitirir bitirmez yüzündeki ifade değişerek "tabi ki eminim, niye inanmayacakmışım?" diye kızgınca cevap verdi. Belli ki inatçılığı ağır basmaya başlamıştı. Bir anda karıma büyük bir özgüven gelmişti ve çıkmak için hazır olduğunu belirti.
Benim açımdan bir sorun yoktu nasılsa ailemizle olacaktık. İlk durağımız nenemler olacaktı o yüzden arabaya binerek köye doğru yol almaya başladık. Arabada giderken ister istemez gözüm karımın o muhteşem bacaklarına kaçıyordu, karım ise yolumuz uzun olduğu için dinlenme amaçlı gözlerini biraz kapamıştı. Köye vardığımızda öğlen olmuştu, nenemizin ve dedemizin elini öptükten sonra onlarla biraz oturup tekrar yolla çıkacaktık. Allahtan ki ikisinin de gözleri çok iyi görmüyordu ve karımın modern kıyafeti için rahatsız edici bir yorum yapmamışlardı çünkü yaşlılar genelde bu tarz konularda biraz geri kafalı olabiliyorlar.
Köyde fazla kalma niyetimiz yoktu çünkü burada sadece yaşlılar yaşıyordu ve yapacak pek bir şey yoktu, yani uzun süre kalmak sıkıcı olabilirdi. Üstelik karnımız acıkmıştı ve nenemizin bize sunabileceği yemek pek de iştah açıcı değildi. Tam kalkmak üzereydik ki uzaktan müzik sesleri ve coşkulu bağırmalar duymaya başladık. Köy hiç modernleşmediği için ve şehre çok uzak olduğu için tüm gençler şehre göç etmişti ve zaman içerisinde köyde sadece yaşlılar kalmıştı.
Birkaç orta yaşlı aile vardı fakat onun haricinde bizim nesil hiç yoktu. Köyde gençlerin olmadığını bildiğim için şaşırarak dedeme "bunlar kim, ne yapıyorlar?" diye sordum. Dedem, köyün eski yollarını ve kaldırımlarını yenilemek için bir ekip gönderildiğini ve bayram için taverna gibi bir şey düzenlediklerini söyledi.
Karım müzik ve eğlence seslerini duyunca "hadi bizde gidelim" dedi. Karımı bu isteğinden vazgeçirmek için "ne yapacağız tanımadığımız adamların içinde, üstelik senin için uygun bir ortam olmaz" dedim. Karım "ne demek uygun bir ortam olmaz!" diye kızdı, sonra dedeme dönerek "Dede, karıları yok mu bu adamların?" diye sordu. Dedem, "herhalde vardır, birkaç ay bizim bu dağın başında kalacaklar, karısız ne yapalar bu kadar zaman, üstelik bu tarz eğlencelerde dansöz de çağırılır" dedi.
Dedemin söylediklerinden sonra gitmemek imkansız hale gelmişti. Son bir kez daha şansımı denemek için, "ya şimdi sen dans etmek istersin sonra utanır edemezsin içinde kalır" dedim. Bunu söyleyerek maalesef karımın inat damarına basmış oldum çünkü artık utanmadığını ve kesinlikle dans edeceğini söyleyerek benim yanıldığımı göstermek istedi. Dedemdin söylemesine göre gerçekten adamların eşleri de varsaydı benim için sorun olmazdı, üstelik dansöz izlemekte işime geliyordu.
Karım köy yollarında yüksek topuklarıyla yürümesi zor olacaktı o yüzden arabamıza binerek öbür mahallede eğlencenin olduğu yere kadar sürdüm. Adamların taverna gibi düzenledikleri yer eskiden Ahmet Dayının lokantasıydı. Eskiden bu lokantanın etrafı ağaçlar, çitler ve çiçeklerle çevrili olup ortasında masalar düzenlenirdi fakat Ahmet Dayının vefatından sonra yıllarca kullanılmadığı için çitler kesilmemiş, çiçekler kurumuş ve her tarafta otlar çıkmıştı. Anlayacağınız bir harabeye dönüşmüştü.
Üstelik bu adamlar çevre bakımı için kullanacakları malzemeleri saklamak için bu mekanı ambar olarak kullanıyorlardı çünkü içerisinde moloz, kereste parçaları, çimento torbaları, kum, çakıl, ne ararsan vardı. Ancak, bu özel gün için eskiden dans pisti olan kısma adamlar masalar kurmuş üzerinde meze ve içkiler koymuşlardı. Oturacak sandalye yoktu o nedenle adamlar ellerinde içki bardaklarıyla masanın etrafında coşkuyla bağırıp dans ediyorlardı. Yan taraftaki uzun ahşap parçalarının üzerine ise bir müzik çalar koymuşlar sesi sona kadar açılmış oyun havsı çalıyordu.
Eşimle giriş kısımda durarak bu ortamı yarım dakika kadar izledikten sonra kalabalığın içinden bir iki kişi biz fark etti ve bir anda müziğin sesi kısıldı. Herkes şaşkınlıkla önce bize baktı sonra dönüp kendi kendilerine baktılar ve gülümseyerek bizi aralarına katılmamız için davet ettiler. Açıkçası hayal kırıklığına uğramıştım çünkü etraf çok berbattı ve 12 tane erkek haricinde hiçbir bayan yoktu, üstelik dansözde yoktu.
Davetleri karşısında ben rahatsız etmek istemediğimizi söyleyerek ayrılma niyetindeydim ancak adamlar hemen yanımıza yaklaşarak ısrarla aralarına katılmamızı istediler. Karımın kulağına yaklaşarak, "hemen gidelim, sana göre bir yer değil burası" diye fısıldadım. Tabi karım muhalefetliği üzerindeydi ve "hayır bizde katılıp eğleneceğiz" deyip beni zor durumda bıraktı. Adamlar çocuk gibi sevinmişlerdi ve bizi oynadıkları alana davet ederek meze ve rakı ikram ettiler.
Ben içmemeyi tercih ettim, üstelik oyun havası ve dans etmekte pek bana göre değildi o yüzden masaların tam önüne müzik çaların olduğu tahtalarının üzerine oturdum ve izlemeye başladım. Adamlar birleştirmiş oldukları iki üç tane masanın etrafında çember oluşturmuş ayakta duruyor arada meze atıştırıp içki yudumluyor ve aynı anda da şarkı söyleyerek kıvırıyorlardı. Karımda aynı şekilde bana yakın olan kısımda aralarına katılmış arda bir hiç alışık olmadığı rakı bardağından bir yudum alıp ayakta müzik eşliğinde sallanıyor ve mutlu bir şekilde el çırpıyordu.
Belli ki kıvırmak için utanıyordu fakat bu bile onun için büyük cesaretti. Gruptan iki tane arkadaş yanıma yaklaştı ve kolumdan çekerek benimde dansa katılmamı istediler fakat ben ısrarlarına rağmen burada oturup seyretmeyi tercihe ettiğimi söyledim. Bu iki adam yanıma gelmişken eşleri nerde olduğunu da sormadan edemedim.
İki adamda "ne karısı ağabey, iki aydır buradayız karı yüzü görmedik" diyerek yanımdan ayrıldılar ve tekrar eğlencelerine devam ettiler. Gerçekten sandığım kadarda kötü bir ortam değildi, yani herkes keyfine bakıyor şarkı söylüyor coşuyordu, tabi ilgi noktası karım olduğu için tüm gözlerde onun üzerindeydi fakat bu gayet normaldi. Sanırım rakı karımı biraz cesaretlendirmişti çünkü bir ara karım müzikten sesini duyurabilmek için "dansöz nerde!" diye coşkulu bir şekilde yüksek sesle sordu.
Adamlar "yenge kusura bakma dansöz çağırdık fakat gelemedi, bizde senin kadar üzgünüz" diye yanıt verdi. Bu durumdan en az bende onlar kadar üzgündüm çünkü benim için tek eğlendirici kısım dansöz olacaktı. Karımın sorusundan cesaret alan adamlar "yenge, bu güzel günümüzde ağabeyde izin verirse dansöz yerine sen oynayıp kıvırmaz mısın bize?" diye sordular. Adamlar onay için bana doğru baktılar, tabi ben oralı olmayınca tekrar heyecanlı ve istekli gözleriyle karımın ağızdan çıkacak cevabı beklediler.
Açıkçası ben pek müdahale etmek istemiyordum çünkü kimseyi kızdırmak istemiyordum, nedeni şu ki, ne kadarda uyumlu ve iyi niyetli olsalar da görünüş olarak hepside iriyarı ve hırçın bakışlıydılar, üstelik çokta kalabalıktılar. Ayrıca, nasıl olsa karım utanıp kabul etmeyeceğini biliyordum o yüzden içim rahattı. Ancak, karım hiç beklenmediğim bir cevap verip, "yaa canınız sağ olsun, ben gönüllü dansöz olurum, nasılsa bugün bayramdır" dedi ve oynak hava eşliğinde kıvırmaya başladı. Adamlar sevinçten "HEEEYYYYYTTT BEEEEE!" diye bağırarak çılgınlar gibi el çırpmaya başladılar ve karıma masaya çıkıp gerçek bir dansöz gibi orada kıvırması gerektiğini söylediler.
Ne karıma ne de kendime inanamıyordum, karım sırf iyi niyetten yapıyordu bunları ve sanırım kendini cesur ve özgüveni yüksekmiş gibi ispatlamaya çalışıyordu. Ben ise yine pısırıklığıma yenik düşmüştüm. Karımın masaya çıkması için adamlar hemen masanın ucuna çimento torbalarını dizerek basamak haline getirdiler ve karım dengesini sağlayabilmesi için onu elinden tutarak masaya çıkardılar.
İnanılmaz bir şekilde karım tüm güzelliği ile masanın üzerinde herkesin önünde dans etmeye başlamıştı. Mini elbisesi sayesinde çıplak bacakları adamların tam göz hizasındaydı ve karım podyumdaymış gibi tüm çapkın gözler yine onun üzerindeydi. Adamlar öyle bir coşmuştu ki masanın hiçbir yanında boş yer kalmamıştı ve ben oturduğum yerden sadece eşimin omuzlarından yukarısını görebiliyordum. Oturduğum kereste yığının üzerinden kalktım ve karımı daha net görebilmek için adamların arasına girmeye çalışıyordum fakat adamlar o kadar coşmuşlardı ki beni veya çabalarımı bile fark etmemişlerdi.
Adamların arkalarında durarak aralarından karımı görmeye çalışıyordum fakat bu çabama rağmen sadece adamların karımla ilgili yaptıkları yorumları duyabiliyordum. Adamın biri arkadaşına "Lan, bacaklara bak taş gibi" demişti, bir başka adam ise "amına koyum ben böyle karının, o kıvıran göte bak, göte". Karım müziğin yüksek sesinden ve adamların coşkulu bağırmalarından bu yorumları Allahtan duymuyordu ancak adamlar benim duyduğumu da bilmiyordu, gerçi bilseler bile bu saatten sonra beni pek sallayacaklarını sanmıyordum.
Karımı görebilmek için adamların arkalarında gezmeye başladım ancak görebilme yerine sadece karımın güzelliği ve vücudu ile ilgili kaba yorumlar duyuyordum ve buda beni çok korkutuyordu. Yine bir başkası hayranlıkla karımın ayakkabılarına bakıyordu ve yanındaki arkadaşına "Lan, karının ayak bileklerinin güzelliğine bak, şu ayak kavisine bak, kim bilir bu ayakkabının içinde ne güzellikte ayaklar var, vallah çok merak ediyorum" diyordu. Yanındaki arkadaşı ise, "sen onu boş ver Lan, kim bilir nasıl bir mal, nasıl bir am taşıyor bu hatun kıyafetinin altında" demişti.
Kulaktan kulağa "karı bir içim su, ölünür bu karı için, bir amına koyabilsem ne olurdu yani, sabaha kadar yalarım Lan ben bu karının amını, amını götünü sikim ben bunun" gibi birçok yorumlar dolaşıyordu ve karım bunlardan habersiz bu aç kurtlara göbek atıyor o muhteşem kalçalarını kıvırıyordu. Bunları duydukça ben daha da ürküyordum daha da çaresiz kalıyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum ve duyduklarımdan haberim yokmuş gibi gidip tekrar dizili tahtaların üzerine oturdum.
27 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
KARIM İÇİN UNUTULMAZ BAYRAM (2)
Tam bu sırada müzik bitmiş ve herkes bana doğru döndü. "Ağabey, şurada bir oryantal kaseti var, taksana bir zahmet" deyip kafalarını tekrar karıma doğru çevirdiler. Belikli karımın tam bir dansöz gibi kıvırıp onlara oynamasını istiyorlardı. Az önce karımın ayakları hakkında yorum yapan adam karıma "yenge, şu ayakkabıları çıkarsana, nasılsa masanın üzerindesin ve topuklarla rahat oynayamasın" dedi. Bunun üzerine adam karımın ayaklarına elini uzattı ve ayağını eline alarak yavaşça karımın narin ayağından siyah rugan derili uzun topuklu ayakkabıyı çıkarmaya başladı. Adamın suratından çok heyecanlandığı belliydi. 
Ayakkabı karımın ayağından yavaşça süzülerek çıkıverdi ve o tatlı ayak parmaklar ortaya çıktı. Bu ayak sapığı olan adam hayalini kurduğu ayaklar şimdi tüm çıplaklığı ile tam karşısındaydı. Karımın ayak parmakları ojeliydi ve üzerindeki kırmızı oje elleriyle ve dudaklarıyla uyum sağlamıştı. Adamın elleri titreyerek karımın ayağını geri bıraktı ve öbür ayayı alarak diğer ayakkabıyı da aynı şekilde çıkartı. Karım nazik davranışı için adama teşekkür etmişti.
Adamların istedikleri gibi oryantal kasetini takarak karımın sahne performansı için aptalca destekte bulundum. Karım şimdi çıplak ayakları ile masaların üzerinde mezelerin arasında oynak havayla mutlu bir şekilde kıvırmaya başladı. O güzel yuvarlak kalçası adamların burnunun dibinde sallandıkça ve titredikçe bende kıskançlığımdan kuduruyordum. Ara sıra karımın oynak bir şekilde dizlerini kırmasıyla o kısacık fırfırlı eteğinin arasından kırmızı külotu görünüyordu. 
Karım farkında olmadan verdiği frikikler adamları çıldırtıyordu ve kimisi sikini okşuyor veya düzeltiyordu kimisi ise ağızları açık aval aval karımı süzüyordu. Birden bire, adamlardan bir tanesi "yaa böyle olmuyor ama!" diye bağırdı. Karım şaşkın bir şekilde duraksadı, sanırım yanış bir şey yaptığını düşünmüştü, bende konuşulanları duyabilmek için müziği kıstım. Diğer adamlarda arkadaşlarının bu olmayan şeyin ne olduğunu merak etmeye başladılar. 
Haykıran adam yine "ama böyle olmuyor, dansöz dediğin elbise değil dansöz kıyafeti giyer" dedi. Diğer adamlarda aynı anda konuşarak "evet, evet, hiç estetik durmuyor, havaya giremiyoruz" diyerek destek verdiler. Karım "haklısınız ama benim dansöz kıyafetim yok ki" diye yanıt verdi. Bu sefer adamlar bana dönerek "ya ağabey, yengeye bir şey söylesene". Ben şaşkın bir şekilde "ne diyebilirim ki, dansöz kıyafeti olsa giysin fakat yok" diye çekingen bir şekilde cevap verdim. Adamlar bu konuda pes edecek gibi görünmüyorlardı. 
"yenge, dansöz dediğin bir sutyen bir külot giyer, üzerine de ince tül kumaşlar iliştirilir, siz iç çamaşırı giymiyor musunuz?" diye sordular. Karım durumdan kurtulmak için "evet iç çamaşırı giyiyorum fakat tül kumaşı yok ki" dedi. Adamın biri küstah bir şekilde, "yenge, ne fark eder, ha tül var ha yok, sonuçta dansözlerin iç çamaşırı tülün arasından yine görünür, bence elbisenizi çıkarsanız yeterli olur" dedi. Karım iç çamaşır giriyordu ancak bu dansöz iç çamaşırına hiç benzemiyordu, hatta yanından bile geçmiyordu, bunu karımda bende gayet iyi biliyorduk. 
Karımın çekingen halini gören adamlar bu sefer elbisesini çıkarması için hep bir ağızdan haykırmaya başladılar. Karımı gaza getirmek için "ÇIKART! ÇIKART! ÇIKART!" diye coşkuyla alkış tutarak ve tezahürat yaparak bağırıyorlardı. Karımın kafasından ne geçiyor bilmiyordum fakat gerçekten gaza gelmişti çünkü bana dönerek, "canım, hep sana söz veriyordum bir gün korkumu ve utangaçlığımı yeneceğim diye, işte şimdi bunu ispatlamam için bir fırsat" dedi ve bana çok masumca ve safça gülümsedi. 
Karımın bu düşüncesi güzeldi ancak özgüvenini kazanması için çok yanlış bir zaman ve çok yanlış bir ortam seçmişti. Karımı vazgeçirmek istiyordum ancak bu adamların karşısında buna cesaretim yoktu. Adamlar karımın elbisesini çıkarma fikrine yine coşkuyla tebrik etmeye ve teşekkür etmeye başlamışlardı bile. Karımın o çok güzel seksi vücudunu daha net görebileceklerini biliyorlardı fakat altından giydiği iç çamaşırların ne kadar cömert ve baştan çıkartıcı olduğunu henüz bilmiyorlardı. 
Karımın yarı çıplak vücudunu görmeleri bile beni huzursuz etmeye yetiyordu ancak, onu yarı çıplaktan daha da öte görecekler diye bir his vardı içimde. Sabah, karımın bana göstermiş olduğu o ufak tefek tülden yapılmış kumaş parçasını giymesi için dua ediyordum fakat şimdi bunu gerçekten giymemiş olmasını çok istiyordum. Karımın elbisesinin altındakiler hem bana hem de bu adamlara sürpriz olacaktı. 
Karım podyumdaymış gibi halen daha masanın üzerinde duruyordu ve tüm gözler heyecanla elbisesinin çıkarmasını bekliyordu. Daha fazla beklemek istemeyen adamlar tekrar coşkuyla karım elbisesini çıkarma fikri değişmeden alkışlamaya ve pohpohlamaya başladılardı. Bu tezahürat karşısında karım cesaretini toparlayıp elini sırtına doğru uzattı ve elbisesinin arkasındaki fermuarı yavaşça açmaya başladı. Karımın bu hareketini gören adamlar sevinçten bir o kadar daha coşmuştu. Fermuarını tamamen açan karım ufak seksi elbisesini müzik eşliğinde striptiz yapar gibi aşağı sıyırmaya başladı.
Karım bu olanların gayet normal bir durum olduğunu düşünüyordu fakat bizi nasıl kullandıklarını ben gayet iyi biliyordum ancak hiçbir şekilde müdahale edemiyordum ve adamlar bu zayıflığımı avantaj olarak kullanıyorlardı. Karımın elbisesi ayaklarının dibine düştü ve bir anda ben dahi herkes şok içinde hareketsiz ve sessiz bir şekilde karıma bakakaldık. İnanılmaz bir vücut karşımızda duruyordu ve korktuğum da başıma gelmişti. Karım masumca ne yapacağını bilmeden bu azgın adamların önünde podyum mankeni gibi duruyordu. Arkası bana dönüktü ve aynen diğerleri gibi gözümü üzerinden alamıyordum. O pürüzsüz sırtı incelen narin beliyle birleşip o olağanüstü yuvarlak kalçalarıyla bütünlük sağlamıştı. 
Kalçaları tamamen çıplak görünüyordu çünkü ince tangası sadece belinin üzerinde görünüp geriye kalan ip parçası ise bel kısmından kalçalarının arasına girerek kayboluyordu. Tanganın birde yan tarafındaki fiyonk atılmış bağları görünüyordu, belli ki bir tanesi çözülse olduğu gibi yere düşecek. Karım bu şaşkın ve alevli bakışlar karşısında biraz utanarak bana doğru döndü. Belikli benden bir tepki veya mesaj bekliyordu çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Ancak ben bir tepki veya mesaj verecek durumda değildim, tek yapabildiğim şok içinde karımın daha önce hiç görmediğim bu görüntüsünü incelemekti. Giydiği sutyen tahmin ettiğim gibi aynen içindeki her şeyi net bir şekilde gösteriyordu. Yani, dolgun ve dik göğüsleri kırmızı tülün arasından çok cezbeli görünüp o fındık büyüklüğündeki pembe iri meme başları ise dantel işlemelerin arasından dar transparan kumaşı delecekmiş gibi dışarı çıkmak istiyorlardı. Ancak, giydiği bu ufacık tanga tüm dilleri yutturmaya sebep olmuştu. 
Karımın o esrarengiz ve seksi mahremiyeti ilk kez karşımdaydı, üstelik yalnız değildim, benimle birlikte bu inanılmaz görüntüye 12 yapancı kıro adam daha şahit olmuştu. Karımın giydiği bu kırmızı dar tül parçasının içinden görünen amı hayatta ilk kez gözler önüne sergilenmişti. Üstelik beni daha da şaşırtan olay, tamamen tüysüz olmasıydı. Karımı tanıdım tanıyalı o bal kutusu nasıl göründüğünü ne durumda oluğunu hiç bilmiyordum ancak şimdi ne kadar temiz, pürüzsüz ve kaymak gibi olduğunu görüyordum. Amını daha yeni tıraşlamış veya ağdalamış olduğu çok belliydi.
Bu kadar zamandır karımın amının görüntüsünü hep hayal etmiştim ancak hayalliminkinden çok daha seksi ve baş döndürücüydü. Kumaşın arasından görünen dolgun pürüzsüz dudakları porno yıldızlarınkine taş çıkartacak güzellikteydi. Bu görüntüye hepimiz hipnoz olmuş vaziyetteydik ve bir an kendime gelerek afalladım. Karımın gizemli seksiliği çok hoş bir durumdu fakat ortam buna hiç uygun değildi ve bu adamlar karımı yiyecekmiş gibi bakıyorlardı. Bir şey yapmalıydım, karıma bu şekilde bakmalarını engellemeliydim, onun göğüslerini, kalçalarını ve amını süzmelerini istemiyordum. 
O an aklıma gelen tek şey, müziğin sesini açmaktı ve karımın tekrar dans etmesini sağlamaktı. Böylece adamların da kendilerine gelmesini sağlayacaktım. Vakit kaybetmeden oryantal müziğin sesini sonuna kadar açtım ve karımın benden beklediği o mesajı verdim. Vermek istediğim mesajı anlayan saf karımın tedirgin ifadesi bir gülümsemeyle değişti ve bu inanılmaz iç çamaşırlarının içinde kıvırmaya başladı.
Müziğin coşkusu ve karımın büyüleyici vücudunun kıvırması adamları tekrar kendilerine getirmişti. Aval aval bakışlar yerine el çırpıp karımı seyrederek oynamaya başlamışlardı. Planım kısmen işlemişti fakat sonuç olarak karımın çıplak sayılan görüntüsü onlar için sergilenmişti, üstelik onlar için göbek atıp kıvırıyordu. Karımın göğüsleri yukarı aşağı sallanıyor o dolgun yuvarlak sert kalçaları ise sağa sola çalkalanıyordu. Güzelliği kadar birde müthiş dans ediyordu, dans etmeyi ne kadar sevdiği belli oluyordu ve bunu özgürce yapabilmesi onu çok mutlu etmişti. 
Kendini resmen müziğe ve dansa kaptırmış geriye kalan hiç bir şey omurunda değilmiş gibiydi. Masanın üzerinde o bakımlı kırmızı ojeli ayak parmaklarının ucunda duruyor ve kalçalarını bir yandan öbür yana kıvırarak dizlerini katlıyor ve ritmik hareketlerle aşağı doğru çömeliyordu. Tabi bu hareketiyle ufacık dar tangası o kadar bir geriliyordu ki o dolgun pürüzsüz am dudaklarının arasına giriyor ve kabak gibi herkesin gözü önünde sergileniyordu. 
Karım bir striptiz kulübünde yüksek bir sahnede dans eden kadınlar gibindi fakat tek fark, o çok masum ve saf iyi niyetli bir bayandı. Bayram sebebiyle biraz eğlenmek istemiş fakat işler planladık gibi gitmemişti. Fakat işin iyi tarafı, Allahtan ki bu azgın adamların hiç biri karıma dokunmuyordu ve rahatsız edici bir hareket yapmıyorlardı. Arada bir coşuyorlar, çaktırmadan kendi aralarında abuk sabuk şeyler söylüyorlardı fakat o da böyle bir manzara karşında çok normaldi. Sonuç olarak onlara hak veriyordum çünkü adamların tam göz hizasında ve de birkaç santim uzaklığında karımın am görüntüsü vardı, üstelik onlar için dans eden inanılmaz güzellikte seksi bir bayan vardı. 
Karım bol bol bu adamlara çıplak kalçalarını kıvırmış vücudunu titretmişti, çok yorulduğu belliydi fakat o da adamlar kadar çok eğleniyordu. Müzik bitince karım masaların üzerinden yürüyerek bana doğru geldi ve dinlenmek için yanıma oturmak istedi. Oturduğum tahta yığını masaların tam dibindeydi o yüzden karım çıplak ayaklarıyla yere basmadan bana doğru uzandı ve elini tutarak onu yanıma oturttum. 
Bu arada adamlar karımın sergilediği şovun bitmesine çok üzülmüşlerdi fakat buna bile şükretmeliydiler. Karım yanıma giyinmeden oturmuştu ve ansızın bir çığlık atarak oturduğu tahtaların üzerinden fırlayıp masaların üzerine dalarak acı içinde kıvranmaya başladı. Yüzünü buruşturarak kalçasının tam altından kasık bölgesini eliyle ovuşturarak "ahhh ahhh" diye acı içinde bağırmaya başladı. Hiçbirimiz ne olduğunu anlamamıştık o yüzden karım yardım alabilmek için bacaklarını açtı ve bize tam kasık bölgesinde, yani amının ve göt deliğinin birkaç milim uzaklığında oluşan ufacık bir yarayı gösterdi. Tahtaların üzerine oturduğundan dolay çok ufak bir kıymık parçası girmişti orasına çünkü bu tahtalar henüz işlenmemişti ve üzerinde tiken gibi kıymık parçalar vardı. 
Karım acı içinde kıvranıyor ben ise ne yapacağımı bilmiyordum. Adamların hepsi karımın etrafına toplandılar, ben ise yine geç kalarak onların aralarından karımı görmeye çalışıyordum. Karıma yardımcı olmaya çalışıyorlar gibi görünüyordu çünkü adamın biri karımı ayak bileğinden tutu, bir başka adam ise öbür ayak bileğinden tutu ve bacaklarını geriye çekerek olabilecek kadar iki yana açtılar.
Karımın her tarafı yine kabak gibi ortaya çıkmıştı ve bulunduğu pozisyondan dolayı ufacık dar tangası yine amını sıkıştırmıştı. Bir tane el uzanarak karımın tangasının yan tarafındaki fiyonklu bağı çözdü ve bir anda karımın kıçındaki yapışık tanga görüntüden kayboldu. Artık karımın amı tamamen çıplaktı ve bacakları iki yana açılmış olduğu için o etli am dudakları iyice aralanmıştı. İçindeki o pembe kayganımsı görüntü çok narin ve hiç daha önce dokunulmamış gibi duruyordu. O tatlı deliği bu görüntüden çok dar ve yumuşak olduğu belliydi. Karım olmasa bakire olduğunu düşünecektim. Karımın amı o kadar güzel, şehvetli ve yegâne görünüyordu ki adamlar kadar bende çok şaşırmıştım. 
Bu arada karım halen daha acıdan kıvranıyordu, adamın biri ise arkasına dönerek bana seslendi. "Ağabey, baksana, yengeye tahta kıymığı girmiş, bunun bir an evvel çıkması lazım yoksa iltihaplanabilir". Ne yapmak gerektiğini bilmiyordum fakat karım parmak ucuyla yaralı yeri çimdikleyerek ve sıkarak içindekini çıkarmaya çalışıyordu fakat giren kıymık parçası çok ufak ve derin olduğu için başaramıyordu. 
Normal şartlarda çok büyültülecek bir olay değildi bu fakat karım hiç sert canlı değil ve ufacık yaralardan bile çok korkar ve çok panikler. Adamlar bu şekilde çıkmayacağını söyleyerek karımın sakin olmasını ve geriye doğru yaslanmasını söylediler. Sonra, bana tekrar dönerek onay istiyormuş gibi "ağabey, bu ancak emilerek çıkar, başka yolu yok" dediler. Ne demek istediklerini tam olarak algılamamıştım fakat verdiğim bilinçsiz tepki onlara onaymış gibi yetti. Adamın biri aniden kafasını karımın bacak arasına gömdü ve kıymık giren yeri emmeye başladı. Karım halen daha "ahhh ahhhh" diye acı sesleri çıkarıyordu fakat kıymık bir türlü çıkmıyordu. 
Başka bir adam arkadaşını geri çekerek "Lan, öyle emilmez, çekil ben yaparım" deyip arkadaşının yerini aldı. Bu arada ben sadece olanlara seyirci kalıyordum. Yaranın emilmesini normal karşılıyordum fakat beni rahatsız eden şey bu kıymığın saplandığı yer karımın amına çok yakın olmasıydı. Karımın yeni kurtarıcısı bıyıklı kalın dudaklarını yaranın olduğu yere yapıştırdı ve emmeye başladı. Tam olarak göremiyordum fakat karımın "ahh ahhh" sesleri "ahh ohhhhh, ıııııhhhh" diye çıkmaya başlamıştı. 
Diğer adamlarda şefkat gösterirmiş gibi karımı okşayıp "yenge merak etme rahat ol şimdi geçecek" diyorlardı. Karımın bacaklarının ve vücudunun her tarafında bir sürü el vardı ve bir annenin yaptığı gibi karımı rahatlama ve sakinleştirme bahanesiyle okşuyorlardı. Ancak, şefkat göstermeleri biraz fazla gibiydi. Karımın ellenmedik yeri kalmamıştı ve bu normalmiş gibi onlara kar kalıyordu. Karımın yarasını emen adam kafasını geri çekerek dişlerinin arasındaki ufak kıymık parçasını gösterdi, bıyıklarının üstünde ise beyaz sıvılar vardı. 
Adam başarmıştı ve diğerleri tebrik ederek karıma geri döndüler. Kıymığın çıktığı yerde çok ufacık iğne ucu kadar kırmızı bir nokta vardı ancak karımın amı kıpkırmızı ve ıslak görünüyordu. Beli ki adam sadece yara yerini emmekle kalmamıştı görünüşe göre karımın amını da iyice emmişti, üstelik bıyıklarındaki beyaz sıvı karımın amından bulaşmış olmalıydı. Adamın ağzı ve dudakları kocamandı zaten, yani karımın amına dokunmaması imkansız görünüyordu. 
Karım çok rahatlamıştı ve masanın üzerinde yığılıp kaldı. Sanırım sadece kıymığın çıkması değil de amında hissettiği dudaklarda karımı karışık duygular içerisine sokmuştu. Hali gerçekten perişan fakat keyifli görünüyordu, uzun süre dans etmiş olmasından da çok yorulmuştu. Ben cesaretimi biraz toparlayarak, karıma "hadi canım, kalk da gidelim artık, daha ziyaret etmemiz gereken yerler var" dedim. Ancak, adamlar "Aaaaaaa, nereye ağabey, daha erken, kalsaydınız" dediler. Ben "olsun, biz yinede gidelim, her şey için teşekkür ederiz" diyerek bu ortamdan kurtulmak istedim. Adamlar, "ağabey, esas biz teşekkür ederiz, fakat teşekkürümüzü bir borç dileriz". Adamlar bizi öyle kolay bırakmayacaklardı, o yüzden bir an teşekkür etmelerini istiyordum. 
Oradan ayrılabilmek için "peki, teşekkürünüz ne ise yapınız de biz gidelim artık, gerçekten geç oldu" dedim. Adamlar, karıma son olarak masaj yapma teklifi yaptılar. "Ağabey, yenge bizim için çok yoruldu, ona en azından bir masaj borcumuz vardır, baksana perişan görünüyor". Kabul etmekten başka bir çarem yoktu.
Karımın zaten kıpırdayacak hali yoktu ve üzerinde sadece ince sutyeniyle masanın üzerinde yatıyordu. Masaj yapmak için hazırlanan adamlar karımın sutyenini de çıkarmışlardı. Artık karım tamamen çıplak bir şekilde bu azgın adamların karşısındaydı. Adamlar bana dönerek, "ağabey, yengeye şimdi öyle bir masaj yapacağız, hayatında öyle masaj olmamıştır." Dediler ve 12 adam aynı anda karımın tüm vücuduna masaj yapmaya başladı. 
Karımı komple kaplayan ve her tarafını sözde masaj yapıyor diye 24 tane el mıncıklıyor, okşuyor ve yoğuruyordu. Karımın omuzlarında, göğüslerinde, karnında, bacaklarında, ayaklarında, hatta kafasında bile masaj yapan eller vardı. Ancak, Allahtan ki amını elleyen yoktu. Karım gerçekten böyle masaj hiç olmamıştı ve çok rahatlatıcı ve dinlendirici görünüyordu. Ben bile kıskanmıştım ve keşke bende böyle masaj olabilsem diye düşündüm.
Ancak, ikinci aşama biraz tuhaftı. Adamlar masajlarını elleriyle değil dilleriyle devam edeceklerini söylediler. Bunun sebebi de, daha yumuşak ve hassas bir masaj için olduğunu söylediler. Amaçlarını anlıyordum fakat yapabileceğim hiçbir şey yoktu. 24 ellin yerine 12 tane dil ve dudak almıştı ve bu sefer karımın vücudunu komple yalamaya ve emmeye başlamışlardı. Adamlar resmen takım halinde çalışıyorlardı ve artık karımın iki ayağı ve ayak parmaklarını emen ve yalayan iki kişi vardı, başka dört kişi ise aynı anda karımın komple bacaklarını öpüp yalıyordu. Bir başla iki kişi ise karımın dolgun göğüslerini yalayıp göğüs uçlarını emiyorlardı.
Bir kişi göbeğini yalıyor bir kişide ellerini. Ancak beni en çok rahatsız eden diğer iki adamdı. Biri karımın dudaklarına yapışmış dilini ağzına kadar sokuyordu, diğer adam ise karımın bacak arasına girmiş, sözde amına masaj yapıyordu diliyle. Kısacası, karımın komple vücudu aynı anda emilip yalanıyordu. 
Eminim ki karımın hiçbir şekilde cinsel bir isteği yoktu ancak haklı olarak hassas bölgelerine aldığı bu etkileyici dil darbeleri ve somuran dudaklar onun haz içinde inlemesini sağlıyordu. Arada bir karımın amını yalanan adam dilini daha derine sokarak karıma çığlık attırıyor ve yalandığı yerde kıvratıyordu. Bunun bu şekilde oluğunu biliyordum çünkü karımın amını yalayan adam arada bir kafasını kaldırarak küstahça bana bakıyor ve yorum yapıyordu. 
Adam "Ağabey, yengenin amı çok dar ve yumuşak ve dilimi içine sokunca ona iyi geliyor" diyordu ve tekrar dilini karımın amına daldırıyordu. Adam bunu defalarca yaparak en son "Ağabey, böyle olmuyor, belikli yengeye daha derin masaj yapmak lazım fakat dilim yetmiyor. Daha derine ulaşmak için uygun bir masaj aleti gerekiyor" dedi. Ben artık çıldıracak durumdaydım, adamlar göz göre göre karımla sevişiyorlardı ve utanmadan daha derine girebilmek için benden masaj aleti gerekiyor diyorlardı.
Öfkemi kontrol etmeye çalışarak, "bende uygun masaj aleti maleti yok" diye cevap verdim. Adam, "yaa ağabey, sen hiç dert etme, onun çaresi de bizde var" diyerek pantolonunu indirdi ve donunun içinden kocaman bir yarak çıkardı. "Ağabey, işte uygun alet bu, sen hiç merak etme şimdi yengenin en derin bölgelerini uygun şekilde masaj yapacağım" dedi ve o kocaman yarağını karımın amına dayadı. Bu manzara karşısında donup kalmıştım, gözlerime inanamıyordum, adam resmen masaj bahanesiyle karımı sikmek üzereydi ve bu gayet normal bir durummuş gibi davranıyordu. 
Daha fazla vakit kaybetmeden, adam yarağını karımın ıslak ve dar amının içine kaydırmaya başladı. Dibine kadar girdikten sonra ritmik hareketlerle içinde gidip gelmeye başladı ve bunu yaparken aynı anda bana bakarak anlatıyordu. "Ağabey, bak gördün mü, şimdi benim bu mantar biçimli başım var ya, yengenin içini iyice masaj yapıyor". Ben içli bir şekilde, "evet tahmin edebiliyorum" diyordum. 
Adamın yaptıkları yetmezmiş gibi, ne kadar incitildiğimi umursamadan anlatmaya devam ediyordu. "Ağabey, şimdi yengenin içi masajıma karşılık veriyor, sürekli kasılıyor ve daha da daralıyor, bak gördün mü kendinden de doğal krem üretiyor." Adam haklıydı, yarağını geriye çektikçe gövdesinin üzeri karımın beyaz sıvılarıyla kaplı olduğu görülüyordu. Adam bir süre karımı bu şekilde siktikten sonra yarağını karımın amından çıkardı ve bana dönerek "Ağabey, bak sana benim alet ne hale gelmiş" dedi.
27 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
KARIM İÇİN UNUTULMAZ BAYRAM (3) SON
Adamın yarağı mosmor olmuştu, sanırım karımın amı ona gerçekten çok dar gelmişti. Karım ne halde olduğunu hiç bilmiyordum çünkü üzerinde olan kafalardan onu göremiyordum üstelik hiç durmadan sesli bir şekilde inliyordu. Karımı biraz önce siken adam, "ben yengeye masaj yaptım ve o dar deliğine zorla girdim, aletim biraz ağrıyor, o da bana masaj yapması lazım" deyip dudaklarını öpen adamın yerine geçti ve yarağını karımın ağzına soktu.
Karım refleks olarak kendisine yapılan bu kadar şeyden sonra ağzındaki yarağı emmeye başladı. Ancak, karımın amı boşta kalınca masaja devam etme bahanesiyle yerini bir başkası aldı. Bu adamında kocaman yarağı vardı, yani karımın kapasitesinin çok üstünde bir yaraktı ve üzerindeki kalın damarlar şişkin ve sem sert görünüyordu. Adam hemen yarağının ucunu karımın ufacık am deliğine dayadı ve yüklenmeye başladı. Karımın am dudakları adamın yarak başını kucaklamıştı ve içine emmeye çalışıyormuş gibi görünüyordu. Adamın kütük gibi yarağı karımın ıslak ve ufak amının içine bir kürdanın tereyağının içine girer gibi girmeye başlamıştı.
Adam ufacık bir deliğe girdiği halde bir kaya kadar sert olduğu için hiç zorlanmıyordu ve tüm hırsıyla dibine kadar karıma köklüyordu. Karımı cinsel ihtiyaçları için zalimce kullanan bu adamlar yalamayı bırakarak pantolonlarını indirdiler. Karımın amını ve ağzını siken diğer iki adam halen daha eylemlerine devam ediyorlardı ancak geriye kalan adamlar yaraklarını çıkartarak karımın üzerine sürterek otuz bir çekmeye başlamışlardı.
Yine küstahça adamlar bana dönerek, "ağabey, şimdi yengeye son olarak özel bir merhem vereceğiz" dediler ve yine uyumlu bir takım gibi aynı anda karımın ütüne boşalmaya başladılar. Sadece üzerine boşalmayla kalmadılar, karımın amında ve ağzının içinde olan adamlarda karımın içine boşalıyorlardı. Adamlar karımı bir dakika içinde döl içinde bırakmışlardı. Karımın saçları, yüzü, ağzının içi, dudakları, göğüsleri, karnı, bacakları, ayakları ve amı döl ile kaplıydı. Birisi sanki onu baştan tırnağa beyaz bir sıvıyla badana emiş gibiydi. 
Amının içinden bile göt deliğine doğru süzülen döl vardı. Karım olanlardan resmen transa geçmişti ve kendinde değildi. Adamlar toparlanıp bana iyi bayramlar diledi ve teşekkür ettiler. Ben teşekkür etmeden karımı kaldırdım ve kıyafetlerini toplayarak arabaya götürdüm. Onu dikkatlice arka koltuğa yatırdım ve hemen eve geri yol aldım. Tabi arabanımın arka koltuğu ve kendi kıyafetlerimde döl olmuştu. Bu Bayram, bazıları için iyi bazılarımız içinde kötü anlamda unutulmaz bir bayram olmuştu.
32 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karım Nasıl bu hale Geldi (1)
Karım nasıl bu hale gelmişti anlayamadım ....
Bir anda yemekten kalkıp asansöre bindiğimizde ikimizden başka kimse yoktu. Elimi eteğinin altına sokup kadınlığını avuçladığımda kor ateşlerin içine sokmuş gibiydim, akıl almayacak kadar ıslanmış ve her şeye hazırdı, yemek salonu ile asansör arasında geçen bir dakikalık süre ne kadar da uzun gelmişti. Ellerimin kontrolü kaybolmuş Nazlı'nın vücudundan gelen komutlara cevap veriyor, bacak ve ezmekten zevk aldığım o güzelim kalçasında dolaşır olmuşlar, parmaklarım ise gizli hazinelerin ortaya çıkarmak için kilitlerine girmiş kapıları açmaya çalışıyordu.
Nazlı ise daha biner binmez yüzünü asansörün aynasına doğru bacakları ayrık vaziyette dönmüş, kalçalarını dışarı çıkartıp yukarı kaldırarak hazinelerine erişmem için bana bütün kolaylıkları sağlıyordu, ne bir ses ne de bir inilti vardı, yakalanmak aklımızın ucundan geçmiyordu, zaten asansörü beklerken koridorda yan masamızdaki çifte yakalanmış ama onların da adeta bize katılmak istercesine sözlü takılmaları daha da cesaretlendirmişti. 
Fazla ileriye gitmeden asansörün durmadan kata kadar ulaşmış olması adeta karanlık ve şehvet dolu bu büyünün devamını sağlamıştı. 
Odaya girer girmez, önce ayakkabılarını sonra da giysisini çıkarıp attı. Hızla soyunmaya çalışırken önümde çömeldi. Elleri ile çatlama noktasına gelmiş aletimi kavradı. Bense, ağzının açılışını ve o güzelim dudaklarının aletimin mosmor olmuş başına dokunuşunu, aralarından ağzının içine girişini zevkten kısılmış gözlerle izledim. Islak dudaklarının teması dilinin aletimin üzerindeki sıcaklığı, erkekliğimin başını emmesi, boylu boyunca diliyle sıvazlaması ve bunu büyük bir iştahla yapması karşısında şaşkın ve hayran hayran bu güzel manzaranın keyfini çıkartıyordum.
Yavaş yavaş şehvet dolu ağzı ile dibine kadar içine alıyor, emerek tekrar başına doğru geliyordu, aletimi ağzından çıkartıp kaçırır gibi yaptığımda başı ile saldırıyor ağzını açarak ve davetkar dili ile ulaşmaya çalışıyor tekrar ağzına soktuğumda iştahla kaldığı yerden devam ediyordu. Oynadığım bu oyundan pek hoşlanmamış olacak ki sikimi iki eliyle kavrayıp kendi oyununu oynamaya başladı. Gittikçe hızlanıp derin derin ağzının içindeki git geller beraberinde bir anda içimde bir top patlamış gibi oldu. Belim fışkırmaya, hiç olmayacak bir şekilde Nazlı'nın dudaklarından sızmaya başladı. Böyle bir şeyi yaşıyor olmak mümkün değildi, gözleri kapalıydı. Ama inanılmaz bir hırsla içimi boşaltana kadar da vampir gibi emmeyi sürdürdü. 
Sonra da aletimi ağzından çıkarıp yalamaya başladı. Yemekteyken "Seni neler bekliyor" dediğinde aklımın ucundan böylesi geçmemişti. Yaşattığı bu haz ve göğüslerine süzülmüş menilerimle sunduğu manzara mükemmel ötesiydi, İnanılmaz çekici, bir o kadar tahrik ediciydi, her şey onun kontrolünde olup bitiyordu, karımı hiç böyle görmemiştim, yemekte veya öncesinde her ne olduysa onu bu hale getirmişti ve hala cevabını bilmiyordum, gerçi şu an kafa yormaya da gerek yoktu bu halinin tadını çıkarmaya bakacaktım. 
Bir kenara fırlattığı elbisesini alıp keyifle dudaklarının kenarında kalan menilerimi sildi. Ben onu nasıl sikeceğimi plânlarken birden ayağa kalkıp beni yatağa doğru sürükledi. Sırtüstü uzandım, göğüslerindeki menilerimin ıslaklığı karanlıkta içeri süzülen ışıklardan parıldıyor, nefes aldıkça dalgalanan memelerinin üstünde yakamozlar oluşuyordu. Dağılmış saçlarını toplamaya çalışırken bir süre yatağın ucunda kendini adeta seyrettirdikten sonra üzerime çıkıp aletimin üstüne çömeldi. Eliyle aletimi dibinden kavramış, bir anda dibine kadar içine almıştı. Alev alev yanıyordu, volkandan fışkıran lavların içinde kalmıştım sımsıcak, kaygan ve bir o kadar ıslak. Karım çıldırmış gibiydi. Zaman zaman biraz doğrulup aletimi amından çıkarıyor, daha önce bin bir nazla götüne aldığı sikimi, gözümün içine baka baka o güzel inci kuyusuna dayayıp yeniden oturuyordu üstüne. Bir süre sonra hangisindeydim bilemez oldum , karımın hayal gücümün ötesini zorlayan bu hali tarif edemeyeceğim bir zevk havuzuna sokmuştu, ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum ama bitmesini hiç istememiştim. Sonunda ikimiz de bitap düşüp kendimizden geçtik. 
Sabah uyandığımda, Nazlı yanımda uyuyordu. Hala çırılçıplaktı. Saçları karışmış bir halde darmadağındı. Bacaklarını dizlerinden kıvırıp karnına çekmiş, sağ yanına yatmıştı. Dirseğime dayanıp onu seyretmeye başladım. Pırıl pırıl kılsız amı ve götünün pembe küçük deliği perişan bir halde görünüyordu. Gördüklerim, sikimin bir anda kalkıp taş gibi olmasına neden olmuştu. Gece olanlardan sonra bunun nasıl olabildiğini anlamakta güçlük çekiyordum ama gerçek buydu. Ben de yan yatıp arkasına geçtim ve aletimi sikilmekten açık kalmış olan deliğine dayayıp bastırdım. İçi hala bellerimle o kadar kaygandı ki, bir anda dibine kadar girdim.
-"Ohhhh sik beni..." diye inledi sonra da, "Ohhhh hadi sik götümü..." 
ilk defa böyle bir şey duyuyordum karımın ağzıdan, beynimde şimşekler çaktı, içine nasıl giriyor nasıl çıkıyor bilemiyordum, her yerimi tek lafı ile yine kontrol eder hale gelmişti. Zevkin doruklarındaydım Nazlı zevk alıyor muydu almıyor muydu bilemiyorum ama çokta umurunda değilmiş gibiydi, yüz üstü uzanmış belini çekerek kalçasını yukarı kaldırmış haldeydi , artık o kalçasını oynatarak sikimi götünün içine alıp çıkartıyordu, genelde sevişirken sesi çıkmazdı ama bu sefer her içine alışında acı ve zevkle karışık inlemeler geliyordu ve yine de umarsız tavrını sürdürüyor kendini belli etmemeye çalışıyordu, vücudu dalga dalgaydı. Götü aletimi bir mengene gibi sıkmış, bir kasılıp bir gevşeyerek adeta beni sağıyordu. Belimin hemen gelmemesi için dişimi sıktım. Şimdi yatağa tamamen yüzü koyun uzanmış yine her zamanki gibi gel bana isteğini yap der gibiydi. Sikim götünde üstüne uzanarak gidip geldikçe yatağa iyice bastırıyor, o müthiş kara deliğe yırtarcasına sokuyordum, gidip gelmelerim hızlanmış ve boşalmaya yakınlaştığım anda aklımı okumuşçasına "yırt ..." diyebildi , Ağzından yırt kelimesi çıktığında öylesine abanmıştı ki, cümlesini tamamlamaya fırsat vermeden, o hızla bütün vücudumdan oluk oluk iliğin karımın içine doğru hareketlendiğini hissediyordum. Gidip gelmelerim devam ediyor karımdan çıkan isterik çığlık ve inlemeler durmamı engelliyordu, artık son damlasına kadar içine boşaldığımda bitkin bir halde karımın üzerine yığılmış, Nazlı ise neredeyse baygın bir şekilde altımda kalmıştı.
Şimdi aklımda tek bir soru vardı karım nasıl bu hale geldi? Daha neler duyacaktım karımın ağzından?
38 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (2)
Son bir saattir olan biten karşısında artık ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilemiyordum, suyun akışına bırakmış bir şekilde, şaşkınlık içinde, garip bir heyecan, bazen utanç eşliğinde seyrediyor bazen de tutamayıp nehrin içine atıyordum kendimi. Hangisi daha güzel karar veremiyordum kenara çekilip tanımlayamadığım ama bir girdap gibi beni içine çeken manzaranın her anını beynime kazırcasına seyretmek mi yoksa manzaranın bir parçası olup bana sunulan seyrine doyulmaz, tadına bakınca dilini damağını yakıp kavuran bu oyuna emredilene karşı gelip katılmak mı? Emir yoktu ama oyunun sahibi böyle istemişti ve oyunbozanlık yapmamak için oturduğum yerde tam da böyle bir manzara ile karşı karşıyaydım.
Nazlı, kim olduğunu bilmediğim adamlardan birisinin kucağına oturmuş en derinlerine kadar arkasına diğerininkini ise dudaklarının arasında yavaş ve derin hareketlerle ağzına alıyor hiç acele etmeden ağzının ve arka deliğindeki giriş çıkışların tadına varıyordu. Adamın kucağına oturdukça kalçaları yayılıyor , büyük bir iştahla dibine kadar aldığı yarağın üzerinde ileri geri hareket ediyor, sırtı,beli ve kalçalarının tüm güzelliğini vücudunun kıvranışları ile egzotik ülkelerin o baştan çıkartıcı dansları eşliğinde bir ayin edası ile sergiliyordu. Yukarıda ise ağzındaki manzarayı seyrettirmek için kafasını sağa çevirmiş diğer adamın yarağı ile doyumsuz bir şekilde sevişiyor aldığı lezzeti bana hissettiriyordu. Evet tam anlamı ile yaşadığı - kaba olacak ama- bu sikişmenin tadına varmak istiyor ve aslında hiç olmaması gereken, hiç yaşanmaması gereken bu sikişi; Seyredeni kim olursa olsun yerine çivileyen, en günahkar duyguları yıkayıp temizleyen hormonların salgılanmasını sağlayıp ayıp ve utanca dair her şeyi yok ederek, cinnet geçirircesine bulunduğumuz ortamı sadece seksle dolduran bir seyir olarak sunuyordu. Bunu çok isteyerek yaşamak ve bana yaşatmak istiyor gibiydi. Pompei'yi yakıp kavuran günahlar kadar arzu doluydu. Yarakların arasındaki rahat ve umarsız hareketleri, her oturup kalktığında doldurulmuş olan ağzından çıkan isterik iniltiler bunlara rağmen hala yaşadıklarının yetmediğini gösterircesine elleri ile vücudunu okşaması, adamların Nazlı'ya göre hareket etmeleri ve üç erkeği böyle bir ortamda yönetmesi bu arzunun en büyük deliliydi. 
Bir gece önce "Sana neler yaşatacağım" derken yaşattıkları ile gayet mutlu etmişti beni ama bu kadarını beklemiyordum. Bunu çok önceden kurgulamış planlamış ve hayal etmiş gibiydi. Hayallerindeki diğer olasılıklar ise beni düşündürmeye başlamıştı. Karım geçen dört gün dört gece boyunca ince ince hissettirmeden yazdığı senaryoyu baş rol oyuncusu olarak oynamaya başlamış, gittikçe yükselen bir performansla da sergilemeye devam ediyordu.
Aslında şimdi yavaş yavaş anlamaya başlıyordum her şeyi, üç gün boyunca hiç olmadığı kadar rahattı otelde, normalde giymeyeceği elbiseleri, topuklu ayakkabıları giymiş, ilk vakitler kızmama rağmen insanlarla daha samimi davranışlar içine girmişti . 
Sürekli olarak aynı kişiler yemekte sahilde veya havuzda yakınımızda görünüyorlar ama rahatsız edecek herhangi bir davranışta bulunmuyorlardı, sadece bir tanesi ile yemekteyken hafif tebessüm ile bir şeyler konuştuğu gözüme takılmıştı ama kıskançlık davranışları göstererek uzun süreden beri ilk kez yalnız çıktığımız bu tatili bozmak istememiştim. Aklıma da böyle bir şey yaşanacağı hiç gelmemişti.Açıkçası karımla fantezilerimiz daha doğrusu onu yatakta baştan çıkartmak, kontrolünü kaybettirmek için benim fantezilerim oluyordu. Tabi bunları ciddiye alabileceği ve bu hale getireceğini tahmin edememiştim, birazda sanki kendim etim kendim buldum gibiydim ama iyi mi kötü mü veya nemenem bir şeydi düşünemiyordum. Albion'dan kopup gelmiş Druid Cadısı halindeki karımın vücudundan, inlemelerinden, yırtıcı kedinin avını yemeden önce yalaması gibi ağzındaki yarağa büyük bir iştahla yaptığı muameleden, aldığı tadın hazzını duyuran mırıltılardan yayılan sihir etrafı sarmış ve büyülenmiş üç erkek ne derse yapıyorduk. 
Adamların tembihli olduğu ve bu işi önceden eşimin planladığı belliydi. Zira normalde Nazlı'yı kelimenin tam anlamı ile çatır çatır sikip bırakmaları gerekirken tamamen onun temposunda hareket ediyorlar, kendi isteklerinden ziyade karımın arzularını yerine getirecek şekilde yumuşak dokunuşlarla onun müsaade ettiği kadarı ile okşuyorlar ve tek kelime etmeden Nazlı'nın yarakları ile oynamasına izin veriyorlardı,
Patron karımdı ve çok belliydi. Kendime geldikçe bu adamlarla otele aynı gün giriş yaptığımızı, hatta uçakta yakın koltuklarda oturan adamlar olduğunu hatırlar gibiydim. Bir kaç kere Nazlı'nın yanımdan ayrıldığı zamanlarda adamlardan biri veya ikisi de ortadan kayboluyordu ama şüpheye mahal bırakmayacak bir süre içinde yanıma geldiğinden sanırım olan biteni fark edemiyordum. Görünen o ki bu kaçak zamanlarda muhtemelen Druid Cadısı planlarını hayata geçiriyordu ....
Yine yemekteydik ve oldukça erken inmiştik bu sefer yemeğe ve bir gece önce fantezilerimi kulağına fısıldarken ;
- "Olabilir, hatta isteyebilirim belki, sen de seyreder misin?"
- "Kıskanmayacak mısın?
- " Ah evet bir tane daha iyi olabilir " diyordu
Ve kucağımda son gidiş gelişlerini yapıyorken "Kendimi sana siktirmem yetmiyor artık galiba ...." cümlesinin sonunun getiremeden zangır zangır titrediğimizde bu ateşin kıvılcımını yakıyordu içimde.
Gün boyunca davranışları daha da rahatlamış özellikle garson ve diğer hizmetli erkeklerle mesafesini biraz daha yakınlaştırmış, tezgahtarlarla denediği elbiselerin yakışıp yakışmadığı muhabbetine girmiş , yılışık ve fırsatçı heriflerin elbise satmaktan başka bir şeyler çıkartabiliriz umuduyla yaptıkları ataklarına yol vermişti. Mağazadan çıkınca da şikayetvari adamların asılmasından bahsedip tepkimi ölçmüş, etraftaki insanlara bakarak "çok hoş kadın" , "adam da çok atletikmiş", "ne kadar fit " , "slip mayo daha çok yakışırmış" gibi nabzı yoklayan, durumuna göre şerbetini verdiği lafları sinsice kıyıdan köşeden iliştirdiği oyunlar oynamıştı
Bir gece önce yan masada oturan ve asansör önünde oynaşırken yakalandığımız çiftten bayan kahvaltı sonrası muzip bir gülümseme ile bizi selamlamıştı. Ben önden sahile gidip yerlerimizi ayarlarken nasıl olduysa Nazlı kadınla beraber gülüşerek sahile doğru gelmiş ve yanımıza bir şezlong daha yanaştırmamı işaret etmişti. Yarım saat sonra ise neredeyse kanka olmuşlardı .Kadının garipsediğim bir şekilde bana ve eşime karşı olan rahat tavırları vardı. Yakıcı güneşin altında kremlenirken benim bakışlarımı yakaladığı anlarda karıma yaptığı kaçak ve mahrem dokunuşlar, görüp görmediğimden emin olmak için gözlerimin içine bakması ve eşimin çok kısa süredir tanıştığı birine bu kadar müsamaha etmesi, kadının kaçamak tacizlerini görmezden gelmesi beynimdeki gariplikler silsilesini çoğalttıkça çoğaltıyordu. Bu kadın kimdi , dün akşam yanında olan adam niye ortalarda yoktu , Nazlı inanılmaz kontrollü ve mesafeli bir kadın olmasına rağmen nasıl, ne olmuştu da son dört gün karımı bu hale getirmişti? Anlamaya çalışıyordum ama bu halinin verdiği keyif daha ağır bastığı için sorular uçuşup gidiyordu kafamdan.
Bulunduğumuz ülkenin egzotik ortamı, otelin özenle tasarlanmış etkileyici yapısı, misafirlerini şımartmaya yönelik hizmetleri, iç gıcıklayıcı odalar ve yalnız oluşumuza yoruyordum bu rahatlığını açıkçası. Fantezi olarak oynadığım oyunların bir ihtimal dahi gerçekleşebilecek olması aklımdan geçmiyor değildi. Ne kadar heyecan verici olacağını hayal etsem de, hormonları bir kenara bırakıp düşündükçe fantezi olarak kalmaları daha doğru geliyordu. Ama bir cadının sinsice hazırladığı planın aşamaları adım adım hissettirmeden uygulandıkça içinde bulunduğum bu duruma açıkçası kendisini sikilirken seyretmeye alıştırılıyordum. Yemek alırken şu an aynı ortamda bulunduğumuz adamlardan biriyle ilk kez iletişim kurmuş , fazla fazla aldığı tabakları masaya kadar getirmesi için yardım etmesine izin vermiş hatta nezaketen masamıza davet bile etmişti adamda teşekkür edip başka masada yemeğini yemiş ama bakışmalar gözümden kaçmamıştı.
Tabak tabak aldığı yemeklere neredeyse hiç dokunmadı, yemeğimi çabuk bitirmemi isterken "Yaşatacağım yeni şeyler var " dediğinde çatalı bıçağı bir anda masaya bıraktım ve sabırsız bir şekilde"hadi "diyerek kalktım.
-"Acele etme , hazırlanmamız gerekli , sen bekle çağırınca gelirsin" dedi.
Çoğul konuşmasını heyecandan fark etmemiştim.Karımın peşi sıra adamın da masadan kalkması ve çoğul konuşmasının farkına vardığımda yapılan büyü kanıma ve sinirlerime işlemişti sanki;
Nasıl , acaba, olabilir mi? Asla karşılaşmaya cesaret edemeyeceğim, oynarken keyif aldığım, ama gerçekte yanaşmayacağım bir şey mi başıma gelecekti? Dilim varmıyordu söylemeye Ne olacaktı? Hayal etmek evet kolaydı, bütün gün oynanan oyunları seyretmekte kolaydı ama şu an yaşadığım bunların gerçekleşme ihtimaliydi ki bu durumda beynimin kıvrımlarında sanal değil fiziki olarak bir şeyler geçiyor, karar ve değerlendirme yetimi kaybediyordum. Ne bir adım atabiliyor ne de oturabiliyordum ayakta öylece kala kalmıştım.
Telefonum çaldığında kursağım düğüm düğüm oldu yüreğim kabarmış, tüm kan midemde toplanmıştı.Kanımın akışındaki hız bedenimi yakarcasına artıyordu .Ellerim titreye tireye telefonumu aldım, cevaplamak için parmaklarıma hakim olamıyordum. Telefonu açtığımda
—"Seni bekliyoruz " dedi.
Başımdan parmak uçlarıma nasıl bir ter boşaldığını önümdeki barmen hayretler içinde seyrediyordu, beynime beynime vuran kalp atışlarım anlatılacak gibi değildi, heyecandan kriz halinde titredikçe üzüm gibi salkımdan tane tane dökülüyordum. Barmenin uzattığı bir bardak suyla, sonrada nasıl elime geçtiyse ne olduğunu bilmediğim gırtlağımı yakan alkol ile bir nebze kendime gelebildim.
"Bekliyoruz "demişti kimle bekliyordu? Yapılan büyünün belki de etkisini şimdiye kadar en çok hissettirdiği andı, bu kelimeyi duyduğumda vücudumda dışarı atacak ter kalmamıştı artık. Evet kesindi başkaları vardı, ayakta durmaya çalışıyordum önümden geçen insanlarla göz göze geldiğimde sanki hepsinin biraz sonra olacaklardan haberi varmış gibiydi, olduğum yerde durduğumu sanıyordum ama nasıl olduysa şimdi asansörün önündeydim.
Karardıkça kararıyordu büyü, düşünceler birbirine giriyordu hızla döndürülen renk tayfı gibi her şey birbirine karışıyordu.Karım yukarıda beni birisiyle bekliyordu ve bu büyük ihtimalle peşinden giden adamdı, oyun olsun diye yaptığım fantezi gerçek olacaktı yani karım başka bir erkekle seks yapacak, belki onlara katılacak ya da seyredecektim, adamın elleri karımın her yerinde dolaşacaktı , organı .....!!?
İyice sarsılmıştım. Kadın? Kadın neredeydi belki bir kadınla sürpriz yapacaktı buna tutunmak istiyordum ama, adamın yarağının karımın ağzında oluşu ve Nazlı'nın büyük bir iştahla yaladığı gözlerimin önüne geliyordu, bu düşünceler aklıma gelince büyü kararıyor karardıkça çalkantı çoğalıyor iyice karmaşıklaşıyordu duygular... korku, arzu ve isteri. "Kadın olsa...keşke" . diyordum, ama karımın amı yalanırken diğer deliğinde dolaşan erkek parmakları, avuçlanan kalçaları ve ortaya çıkan zevk vadisi geliyordu aklıma. Büyü karardıkça kararıyordu, neler yapabilirdi karıma?...
Asansörden indiğimde gerçekle yüzleşmek için bir tık kalmıştı, dizlerimin bağı çözülmüş ama kara büyü artık yerini önümde sertleşmiş bir organa bırakmıştı ya da orada kendine yer bulmuştu , inanılmaz bir sertlik kasıklarımı zorluyordu, sadece arzu ve isteri kalmıştı zihnimde.
Kapıyı çaldım, kalbim yerinde atmıyordu, hani gerçekten yüreğim ağzımdaydı Bir çağlayana doğru hızla sürükleniyordum, 15-20 saniye bekledim kapı açılmamıştı ,oda numarasına baktım doğruydu, ikinci kez ve biraz daha sert çaldım. Kapı açılırken artık nabzım damarlarımdan görülebilecek durumdaydı, çatlarcasına attıklarını hissediyordum.
Kapıyı Nazlı açmıştı, elimden tutarak tebessümle beni içeri aldı koridordan suitin salonuna gelmek inanılmaz uzun sürmüştü gözlerim sürekli birilerini arıyordu salona geldiğimizde kimse yoktu, ben konuşmaları yanlış mı duymuştum acaba? "Bekliyoruz " dememiş miydi? Saçma sapan yakıştırmalar yaparak kendi kendime oyunu ben mi oynamıştım ve bambaşka hallere gelen ben miydim acaba? 
Kanepenin önüne geldiğimizde oturmamı istedi benden Nazlı, ne olacağını bilmiyordum hava almak istediğim söyleyerek yatak odasından balkona gitmek istedim aslında amacım yatak odasını kontrol etmekti ama kalkmama engel oldu 
-"Otur lütfen, bekle ve sadece seyret" demişti. 
Beni koltukta bırakıp, şimdi dikkatimi çeken tiril tiril üzerinde dans eden mor elbisesi ile yatak odasına doğru ilerlerken odanın kapısı açılmaya başladığında aynı tamtamlar yine çalmaya başlamıştı, Öğleden sonra ortalıkta hiç görünmeyen kanka aynı muzip gülümseme ile kapıda beliriverdi Nazlı ile el ele tutuşup bana doğru ilerlediklerinde açıkçası biraz hayal kırıklığına uğramış gibiydim.
İkisi de önümde ayaktaydılar kadın Nazlı'nın dudaklarına uzun ve şehvetli bir öpücük kondurup bana doğru eğilerek aynı şekilde beni de öpmeye başladı, yarı domalmış bir şekilde eğilerek öperken bir yandan sikime doğru ellini hareketlendirmişti, eli yerine ulaştığında öpmeyi bıraktı, gözlerimizin içine bakıyorduk, kadını kendime çekmek için hareket ettiğimde kendisini geri çekip, sikimi avuçlayarak ;
- "Sabret...." demişti ve o kara büyü yeniden süzülmeye başlamıştı, kadın odaya yerleştirilen mumları ve tütsüleri birer birer yakmaya başladı, dikkatim kadının üstündeyken Nazlı da yanına gelmişti. Etrafa yayılan sandal ağacının ve mumların vanilya, tarçın karışımı kokusu Druid cadılarının kara büyülerinin etkisini yumuşatmaya başlamıştı, nabzım bir nebze düşmüş tütsü de sakinleştirmeye başlamıştı.
Oda mum ateşleri ile aydınlanırken yerimden kıpırdamadan iki kadını seyrediyordum mumları yakarken ve yürürken seksi bir şov yapıyorlardı Nazlı bir ara mumları yakmak için eğilen kadının kalçalarını okşamaya başlamış, kadın da doğrulup karımı tekrar öperek hatta sevişerek karşılık vermişti, yürürlerken sarmaş dolaştılar, mor ve pembe elbiseler birbirlerinin içinde eriyip birleşmişlerdi sanki, elleri ile birbirlerini okşadıkça ipek elbiseler adeta tenlerinde süzülürcesine hareket ediyor bazen bacaklarını bazen omuzlarını açıkta bırakıyordu, salonun ortasına geldiklerinde kadın karımı iyice kontrolüne almış her yerini okşuyor dudaklarını, boynunu öpüyor yalıyordu Nazlının elleri kadının göğüslerinde dolanıyor aşağı inip kalçalarını avuçluyordu.
Oturduğum yerden iki kadının dansla karışık sevişmesini seyrediyordum, ikisi de hala giyinikti ve elbiselerini çıkarmak için hiç acele etmiyorlardı, kadın biraz daha baskın çıkmış karımı parmakları ile uyarmaya başlamıştı seksin dolambaçlı patikalarındaydılar. Karım kıvranıyor, kadının uyarılarına cevap veriyordu ....Gittikçe ısındıklarını düşündüğüm bir anda kadın yavaş yavaş dokunuşlarını azaltarak Nazlı dan ayrıldı elini yatak odasının kapısına doğru uzatarak karanlıkta bekleyen ve hiç dikkat etmediğim birisini daha içeri davet etti mumlarla aydınlatılan odada ışığın arkasında kaldığından tam seçilmiyordu ama yaklaştıkça sular yine kaynamaya başlamış büyü yine kararmaya ve daha önce yer bulduğu organıma doğru yol almaya başlamıştı. Kapıdan içeri giren, kadının akşam beraber yemek yediği kişiydi ve çırılçıplaktı. 
Adam yanlarına geldiğinde kadın karımı adama sunarak yanlarından ayrıldı, gözlerim şimdi karım ve adamdaydı ancak başka bir şeyler vardı sanki, kaçamak dokunuşlarla oyalanır gibiydiler,
Odanın kapısının açıldığını duydum , kadının gittiğini sanmıştım ama salona ikinci bir adamla, Nazlının masaya davet ettiği adamla tekrar geliyordu, yine barmenin önündeki durumdaydım aynı baş dönmeleri aynı hezeyanlar tekrar başlamıştı nasıl bir oyunun içindeydim, iki kadın ve iki erkek önümde duruyorlar ben yokmuşum gibi davranıyorlardı, boşluktaydım sanki, korkuyordum karım bu oyunun neresindeydi?
Evet, kadın yanlarından ayrılıp bana doğru geldiğinde karımın söylediklerini tekrarladı. "Sadece seyret" diyerek odadan çıktığında karımın rolü belli olmuştu....
Bu arada adamların elleri yavaş yavaş karımın üzerinde dolaşmaya başlamıştı Nazlı çıplak olan adamın vücudunu okşuyor memelerinin uçlarını parmaklarının arasına alıyordu. Usulca adamın memelerini öpmeye başlamıştı diğer adam ise karımın ipek elbisesini yukarı doğru sıyırmış açıkta kalan kalçalarını okşuyordu .. mum ışıklarında altın gibi parıldayan karımın bronz teni tatil öncesi gidilen solaryumu ve vücut bakımlarını açıklıyordu, belli ki solaryuma çırılçıplak girmişti... Peki ya oralar da ne olmuştu? Karımın bu kadar rahat olması daha önce bir şeyler yaşandığını aklıma düşürmüştü. Daha önce? Ne kadar önceydi?
ikinci adam karımın tangasını usul usul ayak bileklerine kadar bacaklarını okşayarak indirmiş ayaklarında kurtarıp bir kenara koymuştu, önündeki ise karımın dudaklarına yapışmış elleri ile de yumuşacık göğüslerini iki yandan avuçlamış, yavaşça boynundan aşağı yalayarak dikleşmiş meme uçlarının ikisini birden ağzına sığdırmaya çalışıyor ,yalıyor, emiyordu. Nazlı iki eliyle adamın başını kavramış ve sanki biraz daha memelerinin üzerinde kalmasını sağlamak için tutar gibiydi,diğeri karımın özgür bıraktığı kalçaları ile meşguldü. Ben şaşkınlık içinde hangisini seyredeceğimi düşünürken, Nazlı da teninde olup biten her şeyi aynı anda yaşayabilmeyi çabalıyor her ikisine de konsantre olmaya çalışıyordu. İlgi altındaki kalçalarını hafifçe dışarı doğru çıkartmış ve belini içeri doğru kıvırarak yay gibi germişti bu durum hem memeleri hem de pembe kalçalarındaki meşguliyetin sürekliliğini sağlıyordu. Ayağındaki yüksek ve ince topuklu ayakkabı ile - Cadı hafif kalacak ama , bu ayakkabıyı alırken bana seçtirmişti - posterlik pozlar veriyordu 
Evet karım gözlerimin önünde iki adamın kolları arasındaydı ve ben bunu film seyreder gibi seyrediyordum, büyü etkisini göstermiş dört gün boyunca bu olacaklara alıştırılmıştım...
Askıları karımın omuzlarından kurtulan elbise teninde süzülerek aşağı düşmüştü. Nazlı çırılçıplaktı artık ve diğer adamı soymaya başlamış diğerine de güzel kalçalarını sunmaya devam ediyordu. Adamsa, sofradaki en güzel ikramın tadını çıkarta çıkarta arkadaki tüm kıvrımların hatlarını dilinin ucu ile yalayarak resmediyor, hatlarını belirlediği o güzelim pembe, pürüzsüz kalçaları kocaman ıslak dili ile yalıyor ,dudaklarını vampir gibi karımın kalçalarında adeta geçiriyor, bense seyrin böylesine derinlerine dalmışken Nazlı'nın aldığı hazzı düşünemiyordum.
-"Sen otur ve seyret "demişti.... 
Adamlar birer birer odaya odaya girdiğinde ne oluyor dedim kendi kendime, ama öncesinde verdiğim sözler ve biraz da sanki isterik halimle beraber bu cazip "Sen otur ve seyret" teklifi makul gelmeye başlamıştı. Vücudumda dolaşan kan,hormon ve gittikçe artan şehvetin oluşturduğu kokteyl iyice esir almıştı ve şimdiye kadar hiç yaşamadığım bambaşka hazların olduğu ılık bir göle sürüklemişti beni. Şu an karımın tüm senaryoyu yazıp yönettiği ve baş rolünü oynadığı bu porno filmi ve onu seyretmek tamda bu ılıman iklimin içinde gölün sularına bırakmak gibi bir şeydi kendimi .
Ben bunları düşünürken kendime geldiğimde adamları sağına soluna almış dizlerinin üzerinde ellerini doldurduğu yaraklarla asıl gösteri şimdi başlıyor der gibiydi. Gözlerini benden ayırmadan sağındaki adamı ağzının içine yavaşça alarak 2-3 saniyelik muhteşem bir poz vermişti bana. Karımla sevişirken belki de en çok görmek istediğim şeydi bu , benim sikimi ağzına alırken sürekli onu böylesine apaçık bir şekilde izlemek isterdim. Şu an ağzındaki yarak ile inanılmaz çekici, şehvetli ve arzuluydu, sekse ait ne varsa düşüncelerinden , hislerinden ve vücudundan dışarı inci taneleri gibi damla damla süzülüyor, bronz teninde içeri vuran ayın ve mumların ışıkları ile birleşip kor kırmızı dereler oluşturuyordu. 
Adamlar elleri arkalarında hiç bir şey yapmıyorlar Nazlı sırayla birer birer yarakları ağzına alıyor emiyor ve elliyle taşaklarını hafif hafif sıkarak oyununu oynuyordu, bütün bunları yaparken gözleri bir an olsun kapanmadan bana doğru bakıyor ve büyüsünü gözleri ile bana , ağzı ,dudakları , dili ve elleri ile adamlara zerk ediyordu. Gözlerindeki büyü öylesine güçlüydü ki o koyu kahve gözlerin içinde yanan cadı kazanlarını görebiliyordum. O kazanlarda kaynayan arzular,tutkular içime içime işliyordu
35 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (3)
Bazen "ne yapıyorum ben " dediğim oluyordu ama kadim ve karanlık çağların en zehirli büyüsü şehvet içime işledikçe arzularımı önüne geçilemez hale getirmiş , geriye kalan her şeyi bir canavar olarak yok etmişti. 
Uzun bir süre yüzü, ağzı, ıslak pembe dili adamların bacak aralarındaki organlarla deli gibi sevişmişti , dilinin kadife dokusuyla taşakları yalıyor, yarakları kökünden ucuna kadar sıvazlıyor, sertlikten iyice şişmiş başlarını dudaklarının arasından ağzının sıcacık ikliminin içine dibine kadar alıyor, uzun uzun ve emerek çıkartıp sırılsıklam ettikten sonra ötekine geçiyor, bir yandan boşta bıraktığını eliyle tatmin ediyordu. Adamlar iyice birbirlerine yaklaşmışlardı sikler, taşaklar ve Nazlının yüzü artık ayrılmaz bir haldeydiler. Adamları kalçalarından kendine doğru çekmiş, kasıkların arasına sıkıştırmıştı.Adamların kasıklarındaki sıcaklığı ve organları her yerinde hissetmek istercesine yüzünü üstlerinde gezdiriyor, yayılan testosteronun kokusunu derin derin soluyordu, Arzu ve tutku o kadar belliydi ki artık rol yapmıyor gerçekten istediğini yaşıyordu, karımın kapılarını ben zorlamıştım ama o adeta kırıp atmış, kendini bağladığı zincirleri koparmış, bu geceyi ve bu sikişmeyi benim için değil tamamen kendisi için hazırlamıştı. Benden ayırmadığı gözlerindeki o derin ifade de ise büyüyü bozacak herhangi bir şey yapmam gerektiği saklıydı.
Nazlı aşağıdaki işini bitirmiş, yavaş yavaş önündeki adamın kasıklarından yukarı doğru yalayarak, sırtını arkasındakinin sikine iyice dayayarak ayağa kalkmaya başlamıştı. Sımsıkı olmuş üç vücut öylesine birbirine girmişti ki ayağa kalkarken zorlanıyor gibiydi. Önündeki ve arkasındaki sıcak temaslardan memnun bir hali vardı. Adamın neredeyse yalamadığı yerini bırakmamıştı kasıklarından göğsüne, memelerine, boynuna doğru yol almış en son dudakları ve dilleri buluşurken ilk defa kolları ile adamın boynuna sarılmıştı. Tenler birbirine öylesine girmişti ki adamlardan biri Nazlı yerine diğer adamın kalçalarını okşamaya başlamış, hatta parmakları içeri doğru temaslar bile yapmıştı.Önde bunları yaşarken arkasındaki karımın boyunun yalıyor sikini o güzelim kalçalarına dayamış sürtünüyordu. Ve o egzotik dansların başlangıcı bu şekilde başlıyordu, üç vücut birbirine girmiş yılanların çiftleşme dansını yapıyorlardı.
Adamlar aynı anda emir almış gibi biri arkada biri önde aşağılara inmeye başlamışlar , kendilerine yapılan muamelenin karşılığını veriyorlardı.Öndeki hareketini bir süre karımın memelerinde durdurmuş her ikisini avuçlayarak yalıyor ve emiyordu, Nazlı aldığı hazdan olsa gerek başını geri atmış ara sıra bana bakmaya çalışıyordu ama o da kendini suyun akışına koyvermiş ve oyunun içine girmeye başlamıştı.
Arkadaki sırtını belini yaladıktan sonra içimin gittiği kalçaların üzerinde dilini yılan gibi dolaştırıyor , okşuyor, avuçluyordu en son ikisi de yere inmişler biri yüzünü kasıklara diğeri de kalçalarının arasına iyice dayamışlar her iki deliği yalıyorlar yalamanın ötesinden karımın hareketlerindeki değişiklikten dillerin hedeflerine ulaştıkları anlaşılıyordu. Biraz önce mahkum olan eller ve diller hareketlenmeye başlamış okşamalar yavaş yavaş avuçlamaya , sarmaşık gidi sarmaya dolanmaya başlamışlar, onlar sarıp sarmaladıkça karımın vücudu kolların arasında kıvrana bildiği kadar kıvranmaya oynaşa bildiği kadar oynaşmaya başlamıştı, ben ise gittikçe ateş basmış bir şekilde yanıyor melteme tutulmuş gibi hafif hafif titriyordum.Maalesef hiç bir şey yapmadan çaresiz seyredecektim ...
Adamlar sanki iyice görebilmem için karıma yapıştırdıkları yüzlerini hafif geri çekmişler dillerini iyice dışarı çıkartmışlar ve karımı yalamaya devam ediyorlardı. Arkasındaki karımı hafifçe sağa çevirerek olup biteni daha rahat görebilmemi sağlamıştı bilerek, eliyle iki yanağından kalçaları ayırmış o güzel pembe deliğini ortaya çıkarmış seyrediyordu , ne yapacağı belliydi, deliğin bulunduğu yarığın yanaklarını yukarıdan aşağı doğru yalıyor öperek aşağı doğru kalça kıvrımlarının sonuna kadar iniyor tekrar ağzının ıslaklığı ile sıvayarak yukarı doğru çıkıyordu, bir kaç kereden sonra sivrilttiği dilinin ucunu Nazlı'nın göt deliğinin çeperlerinde gezdiriyordu, Nazlı arkasından aldığı dokunuşların etkisiyle biraz daha kalçasını arkaya doğru çıkarmış hatta daha rahat durabilmek için, bacaklarını aralamış, dizlerini hafif kırmıştı, önündeki adamın omuzlarından destek alarak öne doğru eğilmişti.Önündeki ise sallanan memeleri avuçluyor uçlarını sıkıştırıyor, bir yandan da Nazlının dudaklarına yapışmasıyla karımla sevişiyordu, dilleri birbirlerinin ağzını içinde dolaşıyor, Dili Nazlının dudaklarını yara yara ağzının içine girip bir birine yapışan dudakların arasında kayboluyordu.
Kırmızıya kesmiş odanın havasında aç ağızların ve karımın deliklerinin macerası yeni bir patikaya doğru ilerliyordu. Adamın dili artık arka deliğinin tam üstüne dolaşıyordu. Kontrolü kaybeden kalçalar sağlı sollu kıvranırken öndeki adam ayağa kalkmış ve yarağını karımın ağzına dayamıştı. Nazlı bu sefer dibinden tutuğu aletin başını dondurma gibi yalıyor, dudakları arasına alıp emiyordu bir süre sonra tamamını ağzının içine alıp çıkartarak adama mastürbasyon yapmaya başlamıştı. Adam da onunla senkron bir şekilde öne arkaya giderek adeta karımın ağzını sikiyordu. Nazlı artık kontrolünü kaybediyor ağzı,dili,kolları, kalçası hepsi bağımsızlığını ilan etmişler ama yine de ahenk içinde hareket ediyorlardı patikaların düzlüklerinden yokuş aşağı iniş başlıyor gibiydi 
Arkadaki adamın ayağa kalkması konsantrasyonumu önümdeki manzaranın tamamına yöneltmeme sebep olmuştu. Pozisyon olarak hafif yan durduklarından arkadaki manzara tüm çıplaklığı ile karşımdaydı karım farkında olmadan ayaklarını daha da aralamış , kalçasını iyice arkaya doğru iterek yanaklarını ayırmıştı, adam karımın götünde yaptığı çalışmayı adeta gururla sergiler gibiydi, adamın tükürükleri ile sırılsıklam olmuş göt deliği aralanmış kalp gibi atıyordu. Eli sikinde olan adam aletini sıvazlayarak karımın arkasındaki vadide, amından göt deliğine kadar ucunu sürtmeye, her iki deliğin üzerinde ufak ufak dairesel hareketler yapmaya başlamıştı. Boşta kalan diğer eli ise kalçasının üzerinde yerleştirmiş baş parmağını ise hafifçe karımın götüne sokmuştu. Sergilenen muhteşem performanstan taş gibi olmuş yarak yavaş yavaş hedefine ilerlerken Nazlı ağzındaki yarağı bırakıp arkasında olup biteni kontrol etmek için arkaya doğru dönmüştü. Adam karımın delikleri üzerinde yarağını tekrar bir iki sürtüp hafifçe götüne doğru bastırmaya başlamıştı . 
Bir zamanlar binbir nazla sikilen karımın götü ilk önce sikilir hale gelmişti. Emir yavaş yavaş, milim milim uygulanıyor, yarağın başı nazikçe karımın götüne girerken aynı şekilde ağzında benzer bir durum yaşanıyordu , Nazlı kafasını sabitlemiş adam ağzının içinde gelip gidiyordu. Nazlı ikisinin arasında kıpırdamadan duruyor bu sefer o, adamların kendisini sikmelerine müsaade ederek onları ödüllendiriyordu. Adam karımın götüne yavaş yavaş girip çıkıyordu. ilk önceleri yarısına kadar soktuğu yarağı dibine kadar ilerletmeye başlamış, dibine kadar geldiğinde kasıklarını karımın kalçalarına dayayarak iyice zorladıktan sonra, oldukça yavaş geri çekiyor ve yine aynı yavaşlıkta içine sokarak çizdiği resme artık hayat katıyordu. Nazlı yarağın götüne girmesiyle ağzı dolu olduğu için boğuk boğuk inliyordu. Adam dibine kadar soktuğunda, içinde kalanları rahatça çıkartabilmek için ağzını boşaltmış öylesine zevk ve özlem içinde inlemiş ve bu inleme öylesine içime işlemişti ki elektriğe tutulmuşçasına sarsılmış neredeyse boşalacak hale gelmiştim.
10-15 dakika kadar devam eden bu seyir bir anda yine karımın kontrolü ile sonlanmış adamlar kenara çekilmişlerdi, ne olduğunu anlamadan Nazlı ,"Bu şekilde devam edemezsin rahatlaman lazım" diyerek dizlerimin arasına çökmüş , fermuarımı açmaya başlamıştı "Çok dolmuşsun dedi" ve dışarı çıkan organımı ufak ufak dil darbeleri ile yalamaya başladı bu arada dizlerinin üzerinde duruyor arkasında muhteşem bir manzara bırakarak adamların bizi izlemesini sağlıyordu . Artık sikim Nazlının ağzındaydı ve inanılmaz bir hızla sona doğru geliyordum , vantuz gibi emdikçe iliklerim kemiklerinden hareketleniyor gibiydi çok değil 5-6 gidiş gelişle boşalmaya başlamıştım.Dün gece olduğu gibi sıvılarım yine dudaklarından göğüslerine doğru süzülüyordu adamlar ise az önce yaşadıklarını seyretmenin keyfi ile elleri siklerinde biraz sonra kucaklayacakları kalçaları seyrediyorlardı. Aslında farklı bir durum vardı ama muhakeme yapamadığımdan gördüğümden çokta emin değildim.Ben yaşadığımın ne olduğun anlamadan şoka girmiş bir şekilde oturduğum koltukta kala kalmıştım.
İşi bittiğinde , bunu neden yaptığını anlamamıştım ama bu satırları yazarken anlıyorum ki , çok uzun sürecek bu gece de kadraja girmem pek istenmiyordu...
28 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (4)
Bedenimi zorlayan baskının azalmasıyla bir ara kendime gelir gibi oldum. "Ne yapıyoruz?" diye düşündüm. Olacak şey değildi bu yaşananlar, pişmanlık başlıyordu....Nereden çıkmıştı bu lanet olasıca pişmanlık şimdi?
Daha fazla ileri gitmemeliydik, daha ilerisi neyse artık?
Paniklemiştim. Bu durumdayken Nazlı aklımdan geçenleri fark etmiş gibi düşünmeme fırsat vermeden sikimi ağzından çıkarmış eliyle son damlaları boşaltarak iyice uyarılmış olan başını ağzına alıp emiyor düştüğüm yerden yine yukarılara taşıyordu beni. Öldüren cazibe bu olsa gerekti, spermlerim dudaklarının kenarlarında, boynunda ve göğüslerinde iken gerçekten felce uğratacak bir etki bırakıyordu üzerimde. Sikimi ağzından çıkartırken bakışındaki garip ve bir o kadar beni ürperten ifade, seks ve şehvetle dolu olan Druid'in içindeki kurban isteyen şeytanı ortaya çıkarmıştı.
Nazlı hala önümde ve en çok görmek istediğim hallerden biriyle beni rahatlatmış ve organımı ait olan yerine koymuştu. Dudaklarından taşıra taşıra tattığı şehvetin verdiği güzellik ile beni adeta iyice hipnotize ederek kurban törenine hazırlarken biraz önce tutkuların heyecanına verdiğim yanlışlığın hiçte öyle olmadığını fark etmiş iyice afallamıştım. Bulanık bir yolculuğun içinde neler olacağını kestiremiyordum.
Adamlar birbirlerini tatmin ederek bizi seyrediyorlardı. Odadaki havanın, karıma karşı olan davranışların yumuşaklığı ve beni artık iyice rahatlamış bir şekilde filmin sonraki karelerini görme arzusu ile oturtan iksirlerden biri de bu olmalıydı diye düşündüm. Diğer bir deyişle karımın iki adam tarafından sikilmesini çok rahat ve isteyerek seyretmemin sebebiydi. 
Nazlı bunun farkında değildi. Zira önümden kalkmaya başladığında adamlar yaptıkları işe son vermişlerdi. Biraz evvel ellenmiş,yalanmış kalçalarını ve sikilmiş götünü benim seçtiğim yüksek topukların üzerinde adı gibi nazlı nazlı sallayarak adamlara doğru gitmeye başlamıştı. Hafifçe dönerek omzunun üzerinden bu sefer gülüşüne yerleştirdiği şeytan, kurban ayininin hiçte kolay geçmeyeceğini parça parça olacağımı söyler gibiydi ama ben çoktan efendimin hizmetine girmiştim sunakta kurban edilmeyi bekliyordum.
Erkeklerinin yanına gittiğinde sırtı bana dönük bir şekilde kolları ile boyunlarına dolanmış dudaklarına öpücük kondurarak yatak odasına yönelmişlerdi. Hepimize hükmeden inanılmaz görüntüler veriyor her hareketi, duruşu, bakışı içindeki bambaşka kişilikleri ortaya çıkartıyordu. Tek kelime ile seyrine doyamıyordum. Dört bir yandan üzerine vuran ışıkların düşürdüğü gölgelerin hepsi farklıydı, kimi vahşi bir kedi gibi avına yaklaşıyor, kimi ölümüne güzel bir büyücü kazanları kaynatıyor , öteki şeytanın rahibesi, beriki kuytu köşelerde iş tutan bir fahişe ama hepsi dişiliğini sonuna kadar yaşayan bir kadındı.
Kalçalarının üzerinde oynaşan, mıncıklayan,avuçlayan hatta gömülmüş eller eşliğinde yatağa doğru gidiyorlardı, adam bir yandan gömleği ile Nazlı'nın göğüslerini temizliyordu. Peşlerine takılmıştım yatağın yanına geldiklerinde benim için ayrıldığı belli olan koltuğa oturdum. Karım adamları yatağın ayak ucuna oturtmuş iştahla öpmeye başlamıştı. Erişebildiği her yerlerinde dudaklarını, dilini gezdiriyor tenlerinde nasıl bir tat bulduysa bir türlü ayrılamıyordu, memelerini, bacaklarını, karınlarını... değmedik yerlerini bırakmamıştı, adamlar kolları ile karıma sarılmış bir yandan boynuna aç kurtlar gibi diş geçirirken fırsattan istifade adamların memelerini emmeye başlamıştı, gaza geldikçe gelen adamların boşta kalan elleri aralarında kaybolmuştu ama Nazlı'nın üzerinde değillerdi. Birbirlerinin tatmin ediyorlardı. Bu durumu fark ettiğinde verdiği tepkiden anlamıştım "Yaramazlık yapmayın onlar benim , hem siz ne yapıyorsunuz böyle diyebilmişti " şaşkınlıkla. "Birbirinizi değil beni sikeceksiniz" diye eklemişti. Bu cümleyi şu an yazarken bile içim titriyor birde kulağınızda çınladığı vakit ne hale geleceğinizi tahmin edemezsiniz.
Adamları göğüslerinden iterek sırt üstü yatağa yatırdı, bacakları yatağın kenarında aşağı sarkmış durumdaydılar, karım ikisinin arasında, dimdik olmuş yarakları eline almış sıvazlarken;
- "Sakın benim yapmam gerekenleri siz yapmaya kalkmayın" demişti.
Sırayla yarakları ağzına alıp iyice ıslattıktan sonra, başlarını avuç içleri ile okşuyor sonra aşağı yukarı indirerek sıvazlıyordu, aldığı kadar adamlara da keyif veriyordu. Saçlarını topuz yapmış kalçalarından boynuna kadar bütün güzelliğini de bana sergiliyordu. Şehvet karımın iyice yayılmış kalçalarından muhteşem bir kıvrımla bel çukuruna iniyor , o güzelim sırtından ışıl ışıl parıldayarak , kuğu kanadı gibi iki yana açılmış zarif kollarından uzandığı yaraklara akıyordu.
Adamlar bedenlerini yarı kaldırmışlar bir yandan karımın memelerini okşuyorlardı. Nazlı solundaki adamın aralık bacaklarına doğru eğilip tüysüz tenini yalamak istemişti ama pozisyon uygun olmayınca şimdi yerini değiştirmiş adamın bacaklarının arasına geçmişti. Dizlerinin içinden başlayarak adamın baldırlarını yalıyor kasıklarına kadar gidiyordu, bir yandan elleri hala doluydu, bacakların arasındaki yukarı aşağı hareket artık taşaklara kadar uzuyor bir yılan gibi dilini yayarak dolu dolu yalıyor ağzının içine alarak emiyordu, diğer yandan karımın harika bir şekilde arkadan verdiği görüntünün seyrine doyum olmuyordu. Sağ taraftaki ise eli sikinde karımı bekliyordu.
Aynı muameleyi ona da yapacaktı, yerini değiştirdi, benzer şekilde diğer adamın bacakları arasına girdi ama bu sefer kollarını adamın bacaklarının altından geçirmiş hafifçe omuzlarının üstünde tutuyordu. Bu sefer kafası biraz daha aşağıya doğru iniyor gibiydi göremiyordum ama adamın hafifçe yükselttiği götüne doğru ilerliyor gibiydi, adamın göğüsünden iterek tekrar yatırmıştı, yarağı eline almış otuzbire devam ederken artık adamın da iyice kaldırdığı kalçaları sayesinde götünden taşaklarına ve yarağının ucuna kadar dili ile sıvama yapıyordu, aşağı son inişinde göt deliği üzerinde dilini gezdirmeye başlamıştı. Adam öylesine keyif almıştı ki ayaklarını karımın sırtından kaldırıp yüzü koyun dönmüş ve kalçalarını yukarı kaldırarak domalmıştı. Nazlı ne yapacağını anlamış bana bakarak hınzır bir gülümseme ile ağzını adamın götünün yanaklarına dayamış ve deliği yalamaya başlamıştı, diğer eli ile adamın sikini sağıyor taşaklarını sıkıştırıyordu. Nazlı da yatağın üzerine çıkmıştı diğer adam elleri ile nazlının kalçalarını doğrultarak yalayabileceği pozisyona getirmiş ve karımı yalamaya başlamıştı. Nereyi seyredecektim bilemiyordum umarım kayıt ediyorlardır diye düşündüm, kaçırdığım yerleri tekrar tekrar seyredebilirdim.
Adamın dolayısı ile benim de mahvıma sebep olacak bir performans sergiliyordu, şimdi sırt üstü yatmış kafasını adamın bacaklarının arasına sokup aşağı sarkan yarağın hizasına getirmiş ağzına doğru sağarken incecik narin parmakları adamın deliğine baskı yapıyorlardı, bacaklarını yayarak amını iyice ortaya çıkarmıştı, ikinci adam bu davetkâr poza aynı derecede istekle saldırmış karımı adeta yemeye başlamıştı. Dili karımın üzerinde dolaşıyor, emiyor deliklerine girip çıkıyordu . Nazlı iyice zevke gelmiş kafasını yukarı kaldırarak olabildiğince yarağı ağzına alıp çıkartıyordu. Amından başlayan zevk zinciri adamın götünde karımın parmakları ile son buluyordu, parmaklar öylesine notalara dokunuyordu ki Nazlı parmağını soktukça, ağzındaki yarak boğazına kadar giriyordu. Parmakları ile adamı sikerken, adamda deli gibi ağzına abanıyordu. Diğer yandan Nazlı bacaklarını adamın sırtına sarmış kaçmasını engellercesine amını yalatıyordu .
Ağzındaki adam artık iyice doğrulmuş, neredeyse karımın üzerine oturmuş gibiydi. Nazlının kafasının altına yastık koyarak yükseltmiş, ağzına vermiş gidip geliyordu, nazlı adamın kalçalarına tutabildiği kadar tutmuş parmaklamaya devam ediyordu, diğeri ise bacaklarını omzuna almış yarağını bu sefer amına soktuğunda, Nazlının inlemeleri ile beraber, diğer adamın götüne giren parmak sayısı da artmıştı. Amındaki adam rahat hareket etsin diye tek bacağını bırakmıştı, karımın omuzuna aldığı diğer bacağına sarılmış piston gibi girip çıkmaya başlamıştı. Nazlı yine boğuk boğuk inliyordu, ağzındaki adam parmaklanan götünün hesabını sorarcasına bu kadar azdırılmasının bedelinin ödetiyordu karıma. Amında ki yarak karımın suları ile sırılsıklam olmuş bir şekilde girip çıkıyordu. Artık başlangıçtaki yumuşaklık yoktu her şey zembereği boşalmış yay gibi sağa sola çarpıyordu. Boşta kalan ayağı ise kontrolsüzce hareket ediyordu.
Adamlar hala aynı deliklerini büyük bir iştahla sikiyorlardı, bense verilen emre itaatsizlik etmiştim. Ateş basmıştı artık gömleğimi çıkartmıştım, elim sikimde başımın çaresine bakıyordum, karımın inlemeleri kulağıma geldikçe deli oluyordum. Karım gözlerimin önünde sikiliyor bende bundan zevk alıyordum. Bir saat önceki ikilemlerin hepsi uçup gitmiş seyrine doyamadığım bir şovu izliyordum. Boşalmamak için ufak ufak oynuyordum sikimle . Karım öylesine güzel sikiliyor olmalıydı ki pozisyonu hiç değiştirmeden devam ediyordu, ama bacak arasındaki adam aynı fikirde olmadığını yer değiştirerek gösteriyordu. Sırtını yatağa dayamış ve oturur pozisyona gelmişti. Karımı diğer yarağından da ayırarak kendine doğru çekti. Nazlı, sikicisinin bacaklarını yalayarak yukarılara doğru çıkıyordu. Tabiki doğru yere geldiğinde ağzına almadan duramamış bir süre adamın siki ve taşakları ile oyalandıktan sonra yukarıda dudakları ile buluşmuştu. Her anını seyrettiğimden emin bir şekilde alttan adamın sikini kavrayarak götüne dayadı, kalçalarını geriye doğru iterek ,derin derin inlemelerle dibine kadar içine aldı.Adamın yarağının götüne girişini ve derinliklerinde kayboluşunu saniye saniye seyrettiriyordu bana. Adamın kucağında oturup kalkıyor götünün sikilmesinden aldığı hazzı her hareketi ile haykırıyordu. Kolları adamın boynuna sarılmış bir yandan sevişiyor, adamın sikinin ucunda kıvranıyordu. Diğer adam hemen yanlarında ayağa kalkmış öpüşürlerken sikini ikisinin ağzına doğru uzatmıştı, ilgi istiyordu o da .Sevgili karım bu isteği kırmamış, adamı yüksekteki bir meyveye ulaşmak istercesine boynun uzatarak tekrar ağzına almıştı. Uzun uzun yalamaya başlayarak, bu geceyi anlatmaya başladığım ana gelmiştik.
Üç kişi de alelacele bir şeyler yaşamak istemiyor sabırla ve keyfini alarak sikişiyorlardı. Ayaktaki adam Nazlı'nın elini tutarak kalçalarının üstüne koymuştu. Nazlı yarak ağzındayken kafasını kaldırıp adama gülümseyerek bakmış ve elini ilerleterek yine parmaklamaya başlamıştı. Karım oldukça yavaş hareketlerle ağzına alıp çıkartırken adam da onunla senkron bir şekilde kendi kalçalarını oynatarak parmağın tadına bakıyordu. Nazlı kafasını siki emerek geri çekiyor, dudaklarını iyice üzerine yayarak içeri alıyordu. Adamın kalçaları ise parmakla beraber geriye doğru biraz daha gidiyor, daireler çiziyor sonra karımın ağzına hareketleniyordu. Her iki taraftan böylesi uyarılan adam fazla dayanamadan boşalmaya başlamıştı, Sikini dışarı çıkartmış suratına boşalacağını beklerken, karımın dibine kadar aldığı yarakla doldurulmuş kalçalarını üzerine bırakmıştı sıvılarını. Nazlı adama bunları yaparken kucağa iyice oturmuş spermler süzülürken kalçasını oynatarak içindekinin tadına varıyordu.
Merak etmiş olacak ki bir an için arkaya doğru dönüp baktığında, beni yarı çıplak mastürbasyon yaparken görünce, kucağındaki adama bir şeyler söyleyip yerinden kalkarak diğeriyle beraber bana doğru geldi.
-"Sen yine dolmuşsun" ..
-"Ama bu sefer seninle ilgilenirken beni..... götümü sikecek."
-"Ancak bu şekilde ikna oldu maalesef" dedi.
Dilim, nutkum tutulmuştu. Sikim taştan da daha sert bir hale gelmişti. Nazlı söylediği sözlerin nasıl bir etki yarattığını haince sırıtarak izliyordu.
Sikim yine karımın ağzındaydı.İşini şimdilik bitirmiş olan seyirci kalmayacaklarını belli edercesine yanımıza gelmiş, karımın saçlarını avuçlamış kafasını tutarak sikime doğru bastırıyordu, diğeri ise kaldığı yerden devam etmek için eli sikinde bize doğru geliyordu, ne yapacağı belliydi. Adam karımın götüne dayamasıyla sokması bir oldu, hiç ikilemeden hızlıca Nazlının götüne girdiğinde karımın aldığı zevk sikime yansımış ben de gerçekten yaşadıklarının farkına varmıştım. Tamamını ağzına almış vantuz gibi sikimi emmeye başlamıştı. Tekrar tekrar bu geceden ne kadar zevk aldığın bana gösteriyordu adeta.
Alttan memelerini avuçlarken karıma dokunmayı ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Ona bu kadar yakın iken dokunamamak garip bir yoksunluktu ve şu an ellerimde tenini hissetmek inanılmaz değerli olmuştu. Çölde vahanın yanında olup suyunu içememek gibi bir şeydi ve oyunun dışında kalmak ilk kez ızdırap vermişti zira seyrederken düşündüğümden çok daha fazlasını yaşıyor ve bende bu yaşananın içinde olmayı arzuluyordum. Evet sadece seyretmeyi değil başkaları ile beraber karımı sikmek istiyordum.
Nazlı kafasını adamın ellerinden kurtarmış özgürce sikimle oynaşırken arkasındaki hareket hızlanmaya başlamıştı , diğeri karımın altına geçmiş muhtemelen ağzına ne gelirse yalıyordu. Üçümüzün arasında kalmıştı. Her tarafı okşanıyor,mıncıklanıyor, yalanıyordu, eller kollar birbirine karışmıştı.
Nazlı bacaklarımın arasında adamın kalçalarına indirdiği darbelerle sarsılıyor ağzındaki kontrolü kaybediyordu, adam götüne yüklendikçe sikim ağzından çıkıyor sanki kaçıp gidecekmiş gibi elleri hemen yakalayıp işine devam ediyor, kızarcasına hırlıyordu. Karımın saçları dağılmış ve terden sırılsıklam olmuş yüzüne yapışıyordu, adam iyice belinden yakalamış girerken yükleniyordu. sarsılmaya başlayan karım beni bırakmıştı arkasından gelen zevkle, başını arkaya atmış, belini içeri çekmiş bir şekilde geriliyordu, adam boşalacak gibiydi hırlamaları artmıştı.
Karım;
- "Devam et sakın boşalma" diye uyardığında
-"Merak etme yavrum boşalmam, bir aydır damızlık boğa gibi oldum, keyfini çıkartmama biraz izin ver lütfen, seni sikmek çok güzelmiş " dedi
Alttaki adam Nazlı'nın klitorisi ile oynamaya başlamıştı muhtemelen, her iki yerden aldığı uyarılar iyice dağıtmıştı onu, beni unutmuş gibiydi ama benim unutmaya niyetim yoktu. Elimle otuz bir çekiyor bir yandan ağzına alması için kafasına bastırıyordum ama nafile bir mücadeleydi, zevkten kas katı kesilmişti, ancak adam boşalmamak için yavaşladığında biraz gevşemiş ve tekrar sikimi ağzına almıştı. Şimdi yavaş yavaş karımın götüne girip çıkıyordu. Nazlı derin derin ağzına alarak ikinci kez beni boşaltacaktı ama bu sefer eliyle beni boşaltırken ağzını açıp dilini sikimin ucuna dayamıştı. Menilerim dün geceden beri ne kadar kaldıysa artık karımın dilinin üzerine boşalıyordu. Kendisinden emerek devam etmesini istediğimde dudakları ile ucunu kavrayarak emmeye ve spermlerimi yüzüne yaymaya başladı yine o muhteşem isterik görüntü ile karşı karşıyaydım, işini bitirmiş olmanın rahatlığı ile başını kasıklarıma dayadığında sıra arkasındaki adama gelmişti adam hızlanıyor, hızlandıkça karım bacaklarımın arasından kayıp gidiyordu. Kısa süreli verilmiş mola bitmiş yine patikalardan aşağı yuvarlanma vakti gelmişti. Kafası aşağı düşmüş elleri dizlerime dayanarak inleye inleye tutunmaya çalışıyordu zira adam kalçalarını yukarı çıkarmak için beline ve sırtına bastırarak eğmeye çalışıyordu. Bu baskıya dayanamayan karım iyice yere eğilmiş neredeyse göğsünü yere yapıştırmış bir şekilde kalçalarını tam önümde yukarı doğru kaldırmıştı. Adam bacaklarını iyice açarak kalçalarını araya almış ve muhteşem iki tepenin arasındaki deliğe girmeye, taş gibi olan yarağını dibine kadar sokup çıkarmaya başlamıştı, sokmanın ötesinde adeta saplıyordu. Nazlı artık inlemeden çığlık atmaya geçmiş daha çok sikilmek için çığlıkları ile komut verir hale gelmişti, adam bastırdıkça ayakları açılıyor, güzelim kalçası tüm güzelliği ile sergileniyordu, muhteşem bir görüntüydü, yarak dibine kadar saplanıp karımın içinde kayboluyor, adamın kasıkları karımın götüne yapışıyordu. Çığlık atmaktan ve emir vermekten yorulmuştu, sikicisinin egemenliğini kabul ederek yaşadığının keyfini çıkartıyordu. İyice yere yapışmıştı aşağıda yüzünü yan çevirmiş, alt dudağını ısırmıştı , gözleri kapalıydı ve zevkine konsantre olmuştu, adamın hareketlerine göre ağzı arzulu bir şekilde açılıyor, inlemelerini serbest bırakıyor sonra yine dudağını ısırıyordu. Adam derinlere girdikçe hemen yüzünün yanındaki elinin parmaklarını yalamaya başlamıştı diğer adamla beraber bu halini seyrediyor ama ağzını doldurma isteğini yerine getirmiyor, dilinin ve dudaklarının parmakları ile sevişmesini seyrediyorduk, bizim orada olduğumuzu bile unutmuş olabilirdi belki, öylesine kendinden geçmiş durumdaydı..Diğer eli ile de amını okşuyordu her anının zevkini çıkartıyordu.
Kim ne derse dersin bu görüntü karşısında benim diyen, bu seyre, karısının böylesine sikilmesine hayır diyemezdi.
Adam hadi güzelim boşalıyorum dediğinde götünden çıkarak doğrulan karımın ağzına vermişti. Nazlı hiç görmediğim bir şekilde, deli gibi oral seks yapıyordu adama.
Adam:
-"Şimdi yavrum ,hadi şimdi " der demez siki çıkarmış eliyle devam ediyor Nazlı ise ağzını açmış çıkacak spermleri bekliyordu, bir aylık damızlığa çekilmenin sonucu oluk oluk Nazlı'nın ağzına boşalıyor, vücudunun her yerine dağılıyordu bir an için göz göze geldiğimizde kafamı çaresizce iki yana sallamıştım gayri ihtiyari ama adam boşalırken siki yeniden ağzına alıp oral sekse devam ediyor ve yalıyordu, boşalmanın etkisiyle yumuşayan organı usulca bıraktı ama kasık bölgesinde ne varsa yalamaya devam ediyordu.
İçindeki hayvani duyguların açlığı belli oluyordu kesinlikle doymamıştı, şu an yaptığı tamamen içgüdüsel bir şeydi adamın sarkık taşaklarını ağzına alıyor , yumuşamış ve biraz küçülmüş yarağı tıka basa ağzına dolduruyor, kasıklarını yalıyordu. Vücudu yukarıdan aşağı dalgalanıyor sanki içinde yarak varmış gibi gidip deliyordu, Şu an seyrettiğim kadın karım değildi biraz önce saydığım gölgeler sanki hayat bulmuştu. Karımın karanlıktan çıkmış bu hali diğer adamı da yolundan çıkarmış ve açlığı bir türlü bitmeyen kadını beslemeye başlamıştı. Yine gecenin ilk başlarındaki gibi kasıkların arasında kalmıştı ama bu sefer yorgun yakaladığı siklerle avıyla oynar gibi oynuyor testestoron kokusunun yayılmasını yeniden sağlıyordu, o kokuya ihtiyacı vardı. Hep kalkık ve taş gibi olmalarını ister bir içgüdüyle hareket ettiğini düşünmeye başlamıştım. Bu hali açıkçası gözümü korkutmuştu.
Bu kadın nasıl bu hale gelmişti anlayamıyordum
31 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (5)
Bir aydan beri bu gece planlanıyordu... Tüm fanteziler ve istekler paylaşılmış ve kurallar belirlenmişti... Öyle mi? Ve bu iki adam, olacak her şeyi bilerek dört gündür etrafımızda dolaşıyordu. Sanırım bozulduğum nokta aslında tam da buydu bütün bunları benden habersiz yapmasıydı. Adam bir ay boyunca yaşadığı heyecanı "damızlık bir boğa" gibi diye anlatıp zevklenirken ve karımla ilgili hayaller kurarken ben hiç bir şeyden habersiz ve tatile geldiğimizden beri yaşadığım bir dünya karmaşa ile kalmıştım. Oysa bütün bu hazırlık heyecanına beni de ortak edebilirdi.
Kaltak... Adamların yorgun siklerinden ümidi kesmiş yere yaprak gibi uzanmıştı, hala derin derin nefesler alıyor spermlerle ıslanmış memeleri bir inip bir kalkıyordu, üç adam olduğumuz yerde karımı izliyorduk. Bacaklarını uzatmış bir tanesini dizinden kırarak yana doğru açmış sere serpe uzanmıştı , yine o "bana ne istersen yapabilirsin" duruşuydu, ama bu sefer bu cümle çoğul kuruluyordu. Nefesi hala düzelmemişti , kalçaları ve bacakları kıpır kıpırdı, aranır halleri vardı veya kendinden geçmiş rüyalarla dalmıştı, hafif bir tebessüm dudaklarına konmuştu.Gerçekten yaklaşık bir buçuk saattir yoğun bir şekilde yaşadıkları yetmemiş, kurduğu hayali tam yaşayamamış gibiydi.
Yüzü, boynu, memelerinden kasıklarına kadar sperm içindeydi, sikilip bir kenara atılmış orospu gibi görünüyor ve azdırmaya devam ediyordu beni. Adamlar spermlere aldırmadan karımın sunduğu bu sofraya tekrar oturmuşlar ufak dokunuşlarla beraber indikleri yokuşun dibindeki düzlüklerde sakinleştirip tekrar sikebilmek için kendine gelmesini sağlıyorlardı ama biraz önce karımın amını siken adam niyeti bozmuş gibiydi, geçen zaman gücünü yine yerine getirmiş olmalı ki karımın "ne istersen yapabilirsin" hali onu adeta çoşturmuştu. Sikini ağzına doğru yaklaştırıyordu, Druid cadısı kokuyu almış hafifçe araladığı ağzıyla yaklaşan yarağa doğru kafasını çevirmişti. Adamın aleti karımın aralık dudakları arasından tepkisiz bir şekilde içeri girmişti. Bir süre daha tepki vermeyince adam kendisi gidip gelmeye başladı. Nazlı sanki farkında değildi, neden sonra ağzına giren etin sıcaklığını hissettiğinde ortasından kavrayarak adamın sikini emmeye başlamıştı, adam hiç hareket etmeden duruyor, karım ise hayal aleminde gördüklerini bize aksettiriyordu. Öylesine güçlü emiyordu ki yanakları çukur çukur oluyor adamı içine çekiyordu. Boşta kalan eli bedeninde yılan gibi kayarak kalçasının altından yarığına doğru gidiyordu yuvasını bulmuş yarığın içine giren parmakları bu sefer kendi deliğine girmeye başlamışlardı. Şimdi bir yandan adamı somuruyor diğer yandan parmakları ile arka patikalarda başka bir gezintiye çıkıyordu, aşağılarda ilgisiz kalan diğer delikten ise sanki feryat figan yükseliyordu. Kalçası içindeki parmağın hareketi ile yuvarlak daireler çiziyor kabaran amı içine alacak bir şeyler arıyordu. Aslında artık beyinden gelen bilinçli komutlar değil her organın kendi dilinde söyledikleri vardı, bu çağrı başka bir organ tarafından dikkate alınmış okşanmaya başlamıştı. Ağızdaki hareket hızlandıkça alt taraftaki okşamalar ve giriş çıkışlarda buna karşılık veriyordu, bir süre bu şekilde devam ettiler, karım gözlerini aralamıştı, son bir kez daha ağzına soktuktan sonra adamın gözlerinin içine bakarak yarağı dışarı çıkarmıştı, mesaj alınmış adam karımın bacaklarının arasına doğru hareketlenmiş, Nazlı ise sırt üstü yatarak ve adamı rahatça içine alabilmek bacaklarını aralamıştı.
Adam Üstündeki spermlere aldırmadan karımın içine girmiş, kollarını Nazlı'nın altından geçirerek sımsıkı sarılmış ve tek vücut olmuşlardı. Karımdan çok etkilendiği belliydi, aynı şekilde bu durumdan bende etkilemiştim, hemen ayak ucumda karım bir başkası tarafından duygusal olarak sahipleniyordu. Karım neredeyse adamın altında kaybolmuştu, adamın kalçasının üstüne dolanan bacakları ve aynı sıkılıkta sırtına dolanan kolları görülüyordu sadece.Tüm vücuduyla abanmıştı karıma, kafasını boynunun sol tarafına kaydırınca o boyunun nasıl yalandığı, kulak memesinin nasıl emildiğini izleyebiliyor, Nazlı'nın arzuyla ısırdığı dudağının üzerinde inci gibi parıldayan dişleri görebiliyordum. Bir süre sonra adam başını sağ tarafına geçirdiğinde ise Nazlı'yla göz gözeydik anlatmaya çalıştıklarımız anlaşılır gibi değildi, bir şeyler söylemek istiyorduk ama konuşamıyorduk. Dudaklarında, ağzında,gözlerinde aldığı zevke dair izler vardı ama bana sanki başka şeyler söylemek istiyor gibiydi. Ağzı arzuyla açılmış, aldığı zevki haykırıyordu. Gidip gelmeler hızlandıkça Nazlı'nın dolanmış olan bacakları çözülmüş iki yana açılmış bir bedene bağlı değilmiş gibi oradan oraya sallanıyorlardı. Sarsılan yüzündeki ifade değişmişti sanki zorlanır gibi bir hal almıştı. Artık sesiz sedasız yaşanan sikiş doğasına kavuşmuş hırlamalar, inlemeler ile kulaklarımızda dans ediyordu.
Az evvel sikilmiş olan kendisi değilmiş gibi;
- "Daha çok " 
-"Daha hızlı sok" 
-"İyice doldur, doyur beni " diye sikicisine talimatlar yağdırıyordu.
Artan hızın verdiği sarsıntıyla rüzgara kapılmış gibi savruluyordu. Adamın karımın içine nasıl girip çıktığını seyretmeye başlamıştım, kalçaları yukarı aşağı hareket ediyor bir an bile gevşetmediği kolları morartırcasına sıkmaya devam ederken, Nazlı'nın memeleri kenarlardan taşıyordu. 
- "Doyurmayacağım, seni sikilmeye doyurmayacağım " demişti adam 
Evet doymamalıydı böyle bir kadın sikilmeye doymamalıyıdı.
Adam buna rağmen deli gibi hızlanmış karımı kollarının arasında adeta bez bebek gibi sarsa sarsa sikiyordu. Bacakları iki yana tamamen iyice açılmış adamın her şeyini sokmasını sağlıyordu. Bir anda hızlıca son bir kez haykıra haykıra girmiş karımın amına tüm ağırlığı ile yükleniyordu. Adam boşalıyordu köküne kadar soktuğu siki ile karımın içine boşalıyordu, kalçaları kasılıyor menilerini içeri salıyor sonra gevşiyor sonra yine kasılıyordu. İçeri yüklenirken bir yandan karımı elleri ile kavradığı omuzlarından tutup kendine doğru çekiyordu, Nazlı ise içindeki cadının tırnaklarını çıkarmış adamın kalçalarına geçirmiş adeta içine boşaltılan sıvının her damlasını alabilmek için bastırıyordu. Adam geri çekilip son bir defa daha yüklenirken Nazlı beti benzi atmış bir şekilde çığlıklar atıyor "Devam et , durma " diye haykırıyordu. Adam isteği geri çevirmemiş her defasında daha da şiddetli yüklenirken dişlerini adamın boynuna geçirmiş halde sara nöbetine girmiş gibi sarsıla sarsıla boşalmasına şahit oluyordum. Tüm vücudunu saran titreme öylesine kuvvetliydi ki üzerindeki adamın hareketsiz bedenine yansımıştı. Elleri adamın kalçalarına iyice gömülmüş hala içine doğru bastırıyor ve hala adamın altında kalçalarını oynatarak yarağın amında hareket etmesini sağlıyordu. Doyamıyordu bir türlü kadın. 
Karımın böylesine sikilmesinden ziyade edilgen olmaması karşısında ben yine tir tir titriyordum heyecandan, ruh halimi anlatacak doğru kelimeleri bulamıyordum çok farklıydı, neydi nasıldı ifade edemiyordum. Ama yalnız değildim sanırım diğer adamda oturduğu yerden hiç bir şey yapmadan sadece seyretmişti , sona gelindiğinde o da aynı durumdaydı ve aynı terler boşalıyordu üzerinden. Hiç bir hareket yapmadan izlediğimiz tarifsiz gösteri bu derece yormuştu bizi. Yığılıp kalmış olan adam Nazlı'nın üzerinden ancak yana doğru yuvarlanabilmişti, geride bıraktığı görüntü ise azalmış da olsa sarsıntıların hala devam ettiği karımın vücuduydu. Bitkindi. Ama bir eli amında diğeri eli adamın sikindeydi.
Ortalık sakinleştiğinde biraz daha irice olan karımı kucağına alıp üçü beraber banyoya doğru gittiler, karım kısık gözlerle bana bakıyordu.Sarkık kollarını adamın boynuna dolayıp başını göğsüne dayayarak tekrar hazırlanmaya gidiyordu. Bu noktadan sonra ben yine oda da yokmuş gibiydim.
Banyo yatak odasından camlı bir bölme ile ayrılmıştı, otelin ve odaların düzenlemeleri tasarımdaki erotizmi ortaya çıkartıyordu. Yatak odası aslında iki platformdan oluşmuştu, oturduğum koltuk yüksek olan kısımda ve balkona yakın , odaya ve dışarıdaki manzaraya tam anlamı ile hakim bir noktadaydı.Yatak ve banyo ise iki basamak aşağıda bulunuyordu. Dolayısı ile olan biteni rahatça seyredebiliyordum, göremediğim kısımlarda ise hayal kurarak heyecanımı yaşıyordum. 
Adam karımı küvetin içine özenle yerleştirmiş, ayaklarının olduğu taraftan küvete girmişti. Diğeri de dışarıdan baş ucuna yerleşmişti. Nazlı bir ayağını karşısındakinin omzuna kaldırdı, adam bileğinden kalçalarına kadar okşayarak masaja başlamıştı, Nazlı biraz daha küvete gömülmüş ve gözlerini kapamıştı. Köpüklenmiş sünger yumuşak dokunuşlarla bacağında dolaşıyor, adam bir yandan öpebildiği kadarıyla karımın ayaklarını öpüyordu.Sünger yerini ellere bırakmış karımın bacağı kalçalarına ve derin vadisine kadar masajla birlikte okşanıyordu. Baş ucundaki ise şakaklarını ovuyor, parmaklarını kremlediği saçların arasına sokarak masaj yapıyordu.Boynu ve omuzları da bu ilgiden mahrum bırakılmıyordu, 
Elleri inanılmaz yumuşak hareket ediyor gay olmaları sebebi ile kendileri nasıl sevilmek istiyorlarsa öyle seviyorlardı karımı. Adamlarda, şimdi bambaşka bir hava vardı, sanki efendilerini hizmet ediyorlarmış ve ona zarar vermek istemiyormuş gibi adeta korkarak ve hassas dokunuyorlardı. Amaçları onu azdırmaktan ziyade gerçekten dinlendirmek ve sakinleştirmekti anlaşılan. Bu oyunun kurallarından biri skordan ziyade arzu,şehvet ve tutkuların tadına vara vara gerçekten özel bir gece yaşamaktı, hazırlanışından uygulamaya geçirinceye kadar her anında bu kurala sadık kalınmıştı, yaşadıklarımı bu kadar büyülü, keyifli ve kabul edilebilir kılan buydu sanırım, karımın neredeyse şiirsel bir şekilde sikilmesini büyük bir keyif alarak heyecanla seyrediyor, içinden çıkan dişiliğe hayran kalıyordum. Yatakta her şeyi beraberce yaşıyor ve deniyorduk ama hep bir şey eksik kalıyor gibiydi ve o eksiklik bu akşam doyasıya gideriliyordu. ONU SEYREDEBİLMEK EVET TAM OLARAK KARIMI SEYRETMEYE DOYURULUYORDUM.
Yatakta bir tek kendisiyle oynamasını,vücudunu okşamasını ve mastürbasyon yapmasını sağlayamamıştım. Aslında bütün amacım dişiliğini kendi kendine dışarı çıkartması ve onu seyretmekti. Bu isteğimi yerine getirmiş olsaydı bu gece belki hiç yaşanmayacaktı. Tabi iyi mi olacaktı yoksa kötü mü şimdilik bilmiyorum.
Banyoda yaşananlar yeni bir günah ayinine hazırlık gibiydi, değişik aromalar yayılıyordu kullanılan sabun ve jellerden. Etrafa yayılan ılıman iklim beni de sarmış koltuğumda kafamı arkaya doğru dayamış hafifçe yan dönmüş bir şekilde olan biteni izliyordum. Karım vücudu biraz önce işlenen günahlardan arındırılmış, teninden süzülen köpüklerin temizlenmesini bekliyordu. Adam duşu omuzlarının üzerinden karıma tutmuş diğeri ise akan sularla beraber tenini, saçlarını duruluyordu. Hizmetkarlarının yardımı ile banyodan çıkartılmış kurulanmış ve yatağın yanında duran koltuğa oturtulmuştu. Bacaklarını hafif aralamış, kollarını koltuğun iki kenarına koymuş, ipek gibi bronz teni koyu lacivert parlak kadife kumaş ile kaplanmış koltukla muhteşem bir kontrast oluşturmuştu. Adamlar dolaptan çıkartılan bir çift ayakkabı ve bazı giysiler ile yanına gelmişlerdi. Beyaz dantelli bir çift çorap, memelerini alttan destekleyen ve açıkta bırakarak aralarından geçip boynuna bağlanmış bir bantla tutturulan, alt tarafta göbeğinin üzerinde ovalleşen, arka kısmı ise kalçalarının hemen üzerinden başlayıp sırtının yarısına kadar kaplayan ve güzelim kalçalarını açıkta bırakarak tüm dikkatleri onlara yönelten jartiyerli bir büstiyer hizmetlilerinin büyük bir dikkati ile usulca giydirilmişti. Jartiyer bantları çoraplarına tutturulmuştu. Eksik olan Beyaz yüksek topuklu ayakkabıyı giyerken bacaklarını hafifçe kaldırdığında güzel kadınlığı loş ışıkta gizemli bir şekilde hayal meyal görünüyor ışık vurdukça ufacık pırıltılar oluşuyordu. Giyinme işlemi bittiğinde, biraz önceki kontrasta şimdi beyaz giysiler ve kurudukça belirginleşen sarı saçları dahil olmuştu. Tahtına kurulmuş gerçek bir kraliçeydi ama üzerindeki o beyaz renk bile masumiyeti getirememişti karıma. Onu hiç bu kadar güzel,çekici ve günahkâr görmemiştim inanılmaz derecede arzuluyor ama beni tutan gizli bağları bir türlü bulup çözemiyordum
27 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (6)
...Tahtına kurulmuş gerçek bir kraliçeydi ama üzerindeki o beyaz renk bile masumiyeti getirememişti karıma. Onu hiç bu kadar güzel,çekici ve günahkâr görmemiştim inanılmaz derecede arzuluyor ama beni tutan gizli bağları bir türlü bulup çözemiyordum.
Başını koltuğa dayamış , kuruyan sarı saçları saçılmış, altın ibrişim gibi duruyordu kadife kumaşın üstünde. Gözleri kapalıydı yorulmuş gibiydi. Artık davranışlar, duygular, arzular planların dışına çıkmıştı. Biraz önce ayaklarımın dibinde gerçekleşen olaya sikilmek diyemiyordum daha fazlası vardı aslında tutkulu bir sevişmeydi bu.
Adam kocasının önünde bir kadını becermemişti. Karımı çok istemiş, arzulamış ve ona duygusal bir şeyler hissetmişti sanki. Öylesine sevişmişti ki ikisi de, muhtemelen kapıldıkları rüzgârın etkisiyle odanın atmosferinden başka bir mekana gitmiş gibiydiler. Ne ben ne de diğer adam yanlarında değildik. Nazlı'nın adama tutkuyla sarılışı, öpüşü, dilinin adamın ağzında dolaşması, ağızları ayrıldıkça çatallaşan dili ile erkeğinin dudaklarını yalayıp ağzına sokarak, girdaba çeker gibi yeniden kendine doğru sürüklemesi, ıslak ve verdiği nefesin sıcaklığından korlaşan dudakları ile öpüşmesi, neredeyse birbirlerinin içinde erimelerine sebep olacak alev alev sevişmeyi seyrettirmişti bize. Şehvet ve arzu potalarda eritilmiş gümüşe dönmüş okyanus akıntıları gibi vücutlarının altından, aralarından göz alarak sızıyor bizleri de temas ettikleri noktada ise eritip akıntısında sürüklüyordu. Zehirli bir sarmaşık karıma sarılmış ve doğasını ele geçirmek için uğraşıyor, Nazlı ise bu zehrin kölesi olmuş doğasının ele geçirilmesine izin veriyordu. Sarılmalar, dolanmalar sıkılaştıkça, arzunun en derin yaşandığı o güzelim amın içinde hareketler ahenk kazanıyordu. Her girişinde hep daha derine alınan yarağın torbalarında üretilen zehirli sıvı Nazlı'nın içine zerk edildiğinde avcı emeline ulaşırken arzularının döllenmiş olmasındaki mutluluk avın dudaklarında yer buluyordu.
İlk defa kıskanmış gibiydim zira adam artık onu siken herhangi biri değildi erkeğiydi artık ve benim egemenlik alanıma misafir değil ortak olmuştu. Bu da istediği zaman karımla beraber olabilecek demekti. Nazlı'nın buna pek te karşı koyacağını sanmıyordum. Geceyi burada sonlandırmak gerektiğini düşünmüştüm. Aslında en baştan yaşanmamalıydı zaten. Nasıl olur da bu duruma düşürmüştüm kendimi ve bunların yaşanmasına izin vermiştim. Aklımdan bu düşünceler geçerken gözlerimi karımdan alamıyordum tam istediğim kadındı, hayal ettiğim kadın gerçek olmuştu. Cinselliğini rahatça yaşıyor olması hep istediğim bir şeydi ama sadece benimle yaşamalı ve benimle ortaya çıkarmalıydı tutkularını. Böylesi sadece fantezi olarak kalmalıydı. Alamadığım gözlerim her noktasında dolaşırken o inanılmaz görüntüler geliyordu önüme. Adam hala karımın bacak arasında gidip geliyordu sanki. Memelerinin üzerinde dolaşan ağzı, onları emmesi, uçlarına dişini geçirmesi, diliyle her yerini yalaması, Nazlı'nın bütün bunlara inlemeleri ile eşlik ettiği "Devam et", "Sok " , "Durma, daha derin" , "Durmadan sik" sözleri ile yarım saat önce yaşanan olaya yaptığım geri dönüşler ve karımın sikildikçe içinde kabaran iştah, ayinin sonraki hazırlıklarını görmek için heyecanlandırmıyor değildi. Evet pişmanlık, kıskanma vardı ama aldığım bu zevki ve gecenin devamını engellemeyecekti.
Adam elinde şampanya kadehi ile yanına geldi, kanepe üzerindeki meyvelerden bir tanesini kraliçesine doğru uzattı. Boynundaki izi yapan bembeyaz dişler elindeki meyvenin ucuna geçerken, koyu bir pembelik almış dudaklarını kapayarak bir süre sonra yaşanacağı kesin olan ayin için beslenmeye başlamıştı. Pornografik başlayan gece erotik bir hale gelmişti sanki. Ya da böyle düşünmek beni rahatlatıyordu. Diğer adam da onlara katılmıştı, koltuğun arkasında karımın omuzlarına ve boynuna masaj yapmaya başlamıştı. Nazlı omuzlarını kaldırıyor boynunu yana doğru kırarak sevilmeyi isteyen bir kedi gibi yanaklarını adamın ellerine sürtüyordu. Diğer yandan egzotik bir şekilde besleniyor tropikal iklimin en güzel meyvelerinin tadına bakıyordu. Üstündeki beyaz süsleri ile etrafta dolaşan gölgelerinden biri vücut bulmuştu, şeytanın meleği iki erkek kölenin hizmeti ile ayinine hazırlanıyordu, her ne kadar masumiyet renklerine bürünmüş olsa da biraz sonra yarağa ve sikilmeye doymayan ruhunu köleleri ortaya çıkartacaktı işte o zaman roller değişmiş olacaktı.
Kendine geldikçe sunulan meyvelerin tadına artık kölenin parmakları ile beraber bakıyor, meyve ile beraber parmaklarda kalan tatlar emilerek sıyrılıyordu. Omuzlarındaki masaj aşağılara memelerinin hemen üstüne kadar ilerlemişti.
Üzerindeki ilgiden son derece memnun durumdaydı, kadehindeki içki parmaklardan yarı araladığı ağzına damlatılıyor kalanlar yine emzirilerek sunuluyordu, kafası hafif sola doğru yatık gözleri kapalı ve ağzı açık olarak kölesinin hizmetini bekliyor, ikramları büyük bir iştahla kabul ederken parmak bir kaç kez emilip dudaklarının üzerinde dolaştıktan sonra yeni ikramlar başlıyordu. Masa üzerinde insanı baştan çıkartacak muhteşem tatlar karımın yumuşacık dili, dudakları ve insan teni ile karışarak damağında yerini bulurken, kışkırtıcı kokulara sahip yağlar ile yapılan başka bir tensel lezzet diğer kölesinin avuçlarından tadılıyor, boynundan açıkta kalan memelerine, beyaz dantelli büstiyerin üzerinden göbeğine ve kasıklarına kadar avuç dolusu okşanıyordu. Adam büstiyeri üzerinden çıkartarak değmediği yerlerini okşamaya başlamıştı. Karımın vücudu adeta duru bir lagün edasında ayın ışıklarını yansıtıyor ve okşandıkça kabaran memeleri iki küçük ada gibi üzerinde duruyordu. Eller o küçük adalara geldiğinde etraflarını avuçlayarak okşuyor ve içinde görünmez hale getiriyordu.
Emilen orta parmak uzun bir süre karımın ağzında kaldıktan sonra çıkarak, çenesinden gerdanına inmiş, o duru lagünün üzerinde süzülerek arkasında bıraktığı dalgalarla memelerinin arasından geçip aşağılara inmişti. An be an kaçırmadan seyrediyordum, lagünün denize döküldüğü yerde ufak ufak anaforlar çizerek denize doğru hareket etmeden önce o zevk tepeciğinin üzerindeki okşamalar yeni tatları sunuyordu karıma. Usulca yarıktan kayarak denizine kavuşmuş deliğine girmiş yarık iyice avuçlanarak okşandıktan sonra geldiği gibi tekrar yukarı çıkarak Nazlının kadife dilinin üzerinden tekrar ağzına girmişti. Parmak sayısı artarak karımın üzerindeki bu gezinti 3-4 kez devam etmiş ve üç parmağın aşağıda yer bulması ile farklı bir gezinti başlamıştı.
Karım tam karşımda beyaz yüksek topuklu ayakkabısı, beyaz dantelli çorapları ve jartiyeri , bacaklarını iyice açmış hafif dizleri kırık, kollarını koltuğun her iki yanına salmış, şehvet dolu yüzünü aydınlatan ve bir kısmı başını, boynunu saran altın sarısı saçları tek kelime ile enfes görünüyordu.Derin derin nefesler alıyor kadınlığına girmiş olan üç parmağın yaptığı masaj ile - özetle- sere serpe sikilmeye hazır bekliyordu. Adama bu seyri engellememek için gösterdiği çabadan dolayı adeta minnettardım.
Hak verdiğim sebeplerden dolayı bu nezaketi fazla sürdürmemiş karımın bacakları arasına yerleşmişti. Çorabının açıkta bıraktığı baldırlarının üstünden okşuyor, ovuyor, yalıyordu ama ben adamın sırtından başka bir şey görmüyordum. Kafası, artık ayrılmış bacakların tam ortasındaydı karımı yalamaya başlamıştı Nazlı ellerini adamı saçlarının arasına sokmuş kafasını tutuyor, uzattığı kollarının arasında sıkıştırdığı memeleri ise diğeri tarafından yalanıyordu. İnanılmaz ve zevk dolu görüntüler yine sahne buluyor bense artık kabullenmiş olmanın getirdiği rahatlıkla daha çok zevk almaya başlıyordum. Aşağıda parmaklar tekrar devreye girmiş gibiydi ağız, dudaklar ve her iki el karımın o güzel bacakları arasındaki vadinin en dip noktasında deliklerin içine girip çıkmaya başlamışlardı. Nazlı adamın başını bırakmış en yakın sike uzanarak eline almış, ağzına almak için isterik bir halde uzanmıştı. Adam karımı zahmete sokmamak için onu tekrar koltuğa yaslamış, bacaklarını koltuğun her iki kenarına koyarak dizlerinin üzerinde durup Nazlı'nın önüne geçmiş ve kasıklarını iyice yüzüne dayamıştı. Bu zaten Nazlı'nın beklediği bir şeydi. Bir eli adamın kalçasını diğeri eli muhtemelen sikini kavramış biraz evvel parmaklarda aradığı gerçek lezzeti taşakları ile beraber bulmuş yarağı yalamaya başlamıştı.
Adamlar Nazlı'nın üzerine çullanmışlar o biraz önceki yumuşak ortam kölelerin lehine sertleşir bir hal almıştı. Nazlının sadece üst tarafta adamın kalçasını sıktığı eli ve amını yalayan diğer adamın omuzları üzerinden sırtına serdiği bacakları görünüyordu.
Yukarıdaki adam dizlerinin üzerinde durarak yerleştiği yarağı ile Nazlının ağzında sikmeye başlamasıyla biraz önceki "şeytanın meleği" efendisini bulmuş gibiydi. Aşağıda ise hala onun hükümranlığı sürüyor adam Nazlı'yı yalamaktan sikmeye bir türlü geçemiyordu ama az kaldığı belliydi bir eli yavaş yavaş sikine gitmiş sokmak için hazırlıklara başlamıştı, doğrularak karımı belinden biraz daha kendine çekip rahatça işini görebilecek hale getirmişti. Üstteki ise karımın aşağı kaymasından dolayı üzerine abanarak köleleştirmeye devam ediyordu. Aynı işlemin aşağıda da başlamasıyla şeytanın meleği biraz daha vahşi inlemeler eşliğinde yaraklara olan köleliğini dile getiriyor bu sefer onlara en iyi hizmeti vermek için uğraşıyordu. Efendisini daha iyi içine alabilmek için bacaklarını iyice ayırarak havaya dikmiş kalçalarını kaldırmıştı, boynunu koltuğun sağ tarafına doğru kolluğuna dayamış saçları aşağı sarkmış vaziyette adamın rahatça ağzını sikmesine izin veriyordu. Adamda bu pozisyona uyabilmek için bacağının birini sol taraftaki boşluğa doğru kırarak sokmuş diğerini Karımın başının yanına koymuştu neredeyse memelerinin üzerine oturmuştu. Nazlı ellerini adamın kalçasından ayırmıyor ağzının içeri girişini eli ile destekliyordu. Adam bazen sikini ağzında çıkartıp taşaklarını yalatırken mastürbasyon yapıyordu. Bu sefer Nazlı farklı sikiliyordu, adamların tavırları değişmiş sanki yoldan çevirdikleri bir fahişeyi sikiyorlar Nazlı da aynen bu şekilde hareket ediyordu. Ağzından çıkan hırıltılarla karışık söyledikleri tüm vücudumu diken diken etmişti. Koltuğun içinde kıstırılmış bir şekildeydi, adamlar keyiflerince becermeye başlamışlardı. Sırtlan sürüsü gibi üzerine çullandıkça çullanmaya başlamışlar hırıltılar arasında parçalanan zavallı bir av gibi davranıyorlardı. Kafası adamın kolları arasında iyice kasığına bastırılmış ağzı dibine kadar yarakla doldurulmuş ve hızlıca sikiliyordu, kalçası belini kavrayan kollar sayesinde havalanmış ve amına abanıldıkça abanılıyordu. 
Tek kişilik koltuğun üzerindeki daracık alanda üç vücut birbirine iyice girmiş karım neredeyse iki erkeğin arasında görünmez olmuştu varlığını ise ağzının boşalmasından fırsat buldukça ; " Sikin beni , durmadan sikin beni " , "Orospu diye diye siken kocama gösterin orospu nasıl sikilirmiş" , "Ohh doymadım beni sikmenize" ,"Söyleyin nasıl bir orospu olduğumu ona, Nasıl iyi sikiştiğimi de " " Sizin gibi ibneleri bile nasıl baştan çıkarttığımı da anlatırsınız " sözleri ile ispat ediyordu tabi beraberinde nasıl bir orospu olduğunu da. 
Bu sözlerin devamında adamalar iyice gaza gelmiş yaraklarını karımın deliklerinde piston gibi sokup çıkartmaya başlamışlardı . Bense ağrılar içinde yine kazık gibi olmuş elim sikimde seyrimin zevkine bakıyordum. Kendimden geçmiştim ki...
--"Ahh erken başlamışlar sürprizi beklememişler" .... Bir anda irkilmiştim bu cümleleri duyunca
29 notes · View notes
jacklardin · 1 day
Text
Karim Nasil Bu Hale Geldi (7) SON
Yatak odasının kapısında iki kişi belirmişti. Biri bu gecenin organizatörü olduğu anlaşılan kankaydı. Diğeri ise uzun gül kurusu mini streç bir elbise olan kahve rengi teni ile uzun kapkara düz saçlı melez bir kadındı. Sanırım sürpriz kendisi oluyordu. Kanka ile göz göze geldiğimizde suç işlemiş çocuk gibi hissetmiştim, ikisi birden bana doğru gelip yanıma oturdular.
-"Nasıl, keyifli geçiyor mu? " diye sorduğunda ne cevap vereceğimi bilememiştim.
Önümüzdeki manzaraya bakıp "Kendi âlemlerine dalmışlar, karın seni unutmuş anlaşılan yediği yaraklardan" deyip aletimle oynamaya başlamıştı bu arada karıma yapılanları kaçırmamaya çalışıyordum konsantrasyonum bozulmuş, açıkçası seyrimi bozdukları için kızar gibi olmuştum ama melez güzeli de bembeyaz dişlerinin göstererek etli dudakları ile aletimi ağzına alıp emmeye başladığında kendimden geçmiştim. Kanka ise taşaklarımla meşgul oluyordu.
İki kadın benimle ilgilenirken şimdiye kadar ki en güzel oral seksi yaşıyordum. Karşımda karımın iyice köşeye sıkıştırılmış bir şekilde ezile ezile sikildiği canlı pornoyu seyrederken muhteşem iri dudaklar ve o koyu ağzın içinden çıkan kocaman pespembe dilin verdiği inanılmaz bir zevk vardı. Kısık gözlerle bir yandan Nazlı'yı izlemeye devam ediyordum, koltuğun üzerinde çevirerek domaltımışlar o güzelim iri kalçaları yayıla yayıla ortaya çıkmıştı. Birisi arkasından pompalarken diğeri önüne geçip eli sikinde tabak gibi götünü suratına dayamış yalatıyordu. Nazlı adamın kalçalarını okşarken aralarına ağzını dayamış adamın iyice eğilerek ortaya çıkardığı deliğini yalıyor sarkan taşakları avuçlayıp eline aldığı yarağı otuz bir çekiyordu. Arkada hızlanan hareketle kasıklar ve kalçalar çarpışıyor, ıslak tenlerden yükselen sesler, Nazlı'nın inlemeleri, fırsat bulup ta ağzında çıkardığında derin derin "oh" çekişleri etrafı sararken etraftakileri sarıp sarmalıyor herkesi baştan çıkartıyordu. 
Karım tatlı tatlı sikillirken bir yandan seyrediyor diğer yandan iki kadının yaptığı muamele ile kendimden geçiyordum. Melez güzeli bir an bile ağzından çıkarmadan emmeye devam ediyordu ve hızla patlamaya hazırlıyordu beni. Boşalırken oturduğum yerden adeta sıçrarcasına sarsıldığımda yarağımı kadının gırtlağına kadar sokmamın şiddeti ile o beyaz dişler bir miktar canımı yakmıştı. Ama gırtlağına kadar soktuğum yarak kadının umurunda bile değildi. Emmeye ve yalamaya devam ediyordu, devam eden oral seksle iyice uyarılmış olmanın verdiği hazla uçuyordum. Nihayetinde beni yeterince mahvettiğine kanaat getirmiş ve artık rahat bırakmıştı. Kanka ise zaten onların yanına gitmiş adamlar işlerine devam ederken sarılıyor, okşuyor ama biraz azarlar gibisinden tavırlar sergiliyor adamlar da hınzırca gülerek şu cümleleri sarf ediyorlardı;
-"Ah güzelim bırak planladıklarımızı içimizden geldiği gibi sikelim, üstelik baksana halinden çok memnun görünmüyor mu?"
-"Ne zamandır böyle istekli ve arzulu bir kadını becermemiştim sikildikçe daha çok istiyor, durmuyor"
-"Nasıl zevk alacağını da , zevk vereceğini de biliyor, günlerce sadece bu kadını sikebilirim" diyordu Nazlı'nın bir amına bir götüne sokup çıkartırken 
Diğeri ise götünü,taşaklarını yalatırken;
-" Yala yavrum yala, solaryumda seni sikerken içimde kalmıştı, nasıl bir iştahsa artık, bende bile bu kadar yok " 
Bu sarf edilenlerin daha ilk kelimelerini duyduğumda yanmaya başlamıştım adeta. Daha öncesi de vardı ve kim bilir kaç kere, nerelerde sikişmişti bu adamlarla? İkisiyle de beraber olmuş muydu? Başkaları da var mıydı? Nazlı'nın bu kadar rahat olması zevkli solaryum seanslarından mı kaynaklanıyordu? Kahrolası bir şekilde hiç görmediğim bir iştahla adamların arasında her yeri yine başına buyruk hareket ediyor kıvrana kıvrana sikiliyordu. 
Melez güzeli yanımdan ayrılmış onların yanına geçmiş, kadın Nazlı'yı meleze emanet ederek benim yanıma gelmişti. Koltuğa uzanarak başını kasıklarıma koymuştu.
Yine aynı soruyu sormuştu "Keyifli geçiyor mu? " diye .
Cevap veremiyordum.
-"Karının ne marifetleri varmış , onun seyretmek hoşuna gidiyor değil mi? " 
-"Merak ediyor musun daha önce neler olup bittiğini?" 
-"Ah evet daha öncesi var neredeyse üç ay oldu solaryuma ilk gelişi ve 15 dakika sonra kendisini siktirmeye başlamıştı. Kendisini sana seyrettirmek istediğini söylediğinde çok şaşırmıştım. Aramızda kalsın senin istediğinden daha fazla istiyordu bunu. Herhalde ne kadar istekli ve arzulu olduğunu görüyorsundur, daha öncekilerde hiç böyle rahat değildi"
Duyduğum her kelime artık ümidi kestiğim sikimi yine kaldırmıştı,
-"Erkek kadın fark etmiyor artık karın için, herkesle yatağa giriyor, buraya gelmeden önce deliler gibi sevişmiştik" diye devam etmişti. 
-"Burada hiç oldu mu?" Kısık bir sesle sormakla sormamak arasında bir şekilde çıkmıştı ağzımdan.
Hiçte hoş olmayan bir şekilde gülümsüyordu cevap vermemişti , cevabı duymak istemediğimi anlamış gibiydi ama bir yandan duymayı da istiyordum , iki arada bırakmıştı beni ve beynim bu soruyla kemiriliyordu, o ortadan kaybolmaları aklıma geldi beş on dakika içinde ayaküstü bu adamlarla iş tutmaya mı gidiyordu acaba veya ayarttığı herhangi biri, garson, komi ile.....
Kadının sözleri ve karşıda olup bitenin etkisi ile kafasına bastırarak ağzını sikimle doldurdum. Halim kalmadığından yavaş yavaş ağzını sikiyordum. Daha ötesine gitmeye niyetim yoktu madem karım seyredilmek istiyordu ben de istediğini yapacaktım.
Melez , Nazlı'yı o benim avım dercesine adamlardan almıştı. Yüz yüze ve ayaktaydılar , daha uzun ve iriydi gecenin sürprizi. Gerçekten benimsin dercesine sarılarak karımı öpmeye başladı, kocaman ağzın içinde Nazlı'nın yüzü kaybolmuştu . Etli dudakları Nazlı'nın dudaklarına yapışmış gerçekten avını yercesine emiyor o koyu tenin içinde pembeliği daha belirginleşen kocaman dil dışarı çıkıp güzelimin ağzına yılan gibi giriyordu. Nazlı karşılığını boynuna sarılarak vermiş, sevişmeye başlamıştı. Dudakların, dudakların içinde kaybolduğu nefes nefese bir öpüşmeydi, melezin elleri Nazlı'nın memeleri ve kalçası üzerinde dolaşıyordu. Bu sefer iki güzel kadın, nefis vücutları ile iki dişi yılan gibi kıvranarak dans ediyordu karşımda. Uzun kolları ile kalçasına yapışıp iyice kendisine dayadığında Nazlı gayri ihtiyari irkilmiş, boğuk bir şekilde inlemişti. Ağzı hep dolu olduğundan bu gece sürekli boğuk sesler çıkartıyordu ama ne istediğini çok iyi anlatıyordu. Vücudu iyice kadına yapışmış kasıklarını bir birlerine sürtüyorlardı, sarılmalar ve öpmeler hızlanmış, vücut kontrolleri yine kaybolmaya başlamıştı, kadın Nazlı'nın boynuna saldırırken o ise sevicisinin memelerine ulaşmaya çalışıyor bazen aşağı çöküp kadını yalamak için hamle yapıyor ama melez buna müsaade etmiyor yukarı çekiyordu. Boynu, memeleri bitmiş şimdi göbeğine inmişti, iyice yere inince Nazlı'nın bir bacağını omuzuna kaldırmış rahatça eriştiği amını koca dili ile göstere göstere yalamaya başlamıştı. Elleri karımın kalçalarında dolaşıyor ve parmakları defalarca sikilmiş deliklerine giriyordu. İyice kendinden geçmiş olan Nazlı ise kadının ağzına amını sürtüyor kendini yalatıyordu. İki parmak karımın deliklerine girip çıkmaya başlamıştı diğer yandan o kocaman dil amının üzerinde dolaşıyordu.
Yine yetmediği belliydi, elleri ile memelerini okşuyor sıkıyor, parmaklarını ağzına sokup çıkartıyordu. Hemen yakınındaki iki adama bakarak neredeyse acılar içinde kıvranıyordu, onları istiyordu . Okşanmak, avuçlanmak, ağzına almak, yalamak ve parmaklanmak istiyordu. Yatağa doğru sürüklenirken "Hadi sizde gelin, sizi de istiyorum" demişti. Adamlar hareketlenecek gibi olduklarında melezin fırlattığı bakış yeterince tehditkardı belli ki Nazlı'nın tadına tek başına bakacaktı, gerçek bir av partisinin ortasında kalmıştı. Karım paylaşılamıyordu. Melez, aslan payını kendine ayırırken sırtlanlar ondan kalanlarla idare edecek gibiydiler, etrafta sinsi sinsi dolaşıyorlar avdan bir parça et koparmaya çalışıyorlar ama dişi aslan onlara müsaade etmiyordu. 
Avını yatağa sırt üstü yatırmıştı. Yatağın ayak ucuna doğru olan başı hafifçe aşağı sarkmıştı, yüzü gözümün önündeydi bu sefer. Melez, Nazlı'nın bacak arasına geçmiş bize bakarak karımın amını uzun uzun dil darbeleri ile yalamaya başlamıştı. Nazlı yine kıvranmaya ve inlemelere başlamıştı. Sikilmeye bu kadar hazır bu kadar istekli görmemiştim hiç. Melez güzeli yalayarak yine yukarılara çıkmış bir yandan karımın memelerini yerken elleri ile de aşağıda parmaklamaya devam ediyordu. Yukarı gelerek Nazlını başını elleri ile destekleyip sevişmeye başlamıştı. Simsiyah parmakları karımın altın sarısı saçlarının arasında dolaşıyor Nazlı yavaş yavaş üstündeki kadının eteğini sıyırarak güzelim kahverengi kalçaları dışarı çıkarmış okşuyordu. Bir süre sonra kadın doğrularak elbisesini çıkarırken Nazlı da sırtı bize dönük oturur vaziyette ona yardım ediyordu. Elbise çıkınca bu sefer kadın sırtüstü yatmış Nazlı kadının üstüne uzanmış sevişiyorlardı, yavaş yavaş o da aşağılara inerek , görebildiğim kadarı ile göbeğinden kasıklarına geldiğinde kadının tangasını sıyırmasıyla yine o boğuk ses ile inleyerek kafasını gömmüş deli gibi yalamaya başlamıştı. Aldığı tadın iniltileri geliyordu kulağıma.Bense kankanın ağzında emiliyor, elim kadının deliklerinde olup biteni seyrediyorduk
Nazlı yüzüstü yatağa uzanmış , götünü sanki altında yastık varmış gibi hafifçe yukarı kaldırmış,bacakları yapışık ,dizleri kırık vaziyette güzelliklerini sergilerken kadını yalıyordu. Kafası aşağıda kaldığı için tam görünmüyordu ama elleri de işe karışmış başını ileri geri yaparak dilini kadının amına sokup çıkartıyor olmalıydı. Kadın yırtıcı bir sesle "Suck it suck it" derken gerçekten panter gibi bir ses çıkartmıştı. Nazlı iyice kalkarak domalmış vaziyetteydi ama kadını böyle yalaması garip gelmişti "sanki ağzında yarak varmış gibi " diye düşünürken, Nazlı'nın İngilizce olarak "Sik artık beni , bu koca yarağını götümde istiyorum" demesi aklımdaki soruları gidermiş ama bir o kadar da şarsmıştı. Afeti devran ve az evvel ağzına verdiğim kadın bir transtı. Niye gay ve translar seçilmişti anlamıyordum ama önümde hem kadınsı hem erkeksi bir sikiş yaşanıyordu. 
Nazlı yüzünü bize dönüp meleze doğru domalmıştı. Ayağa kalkmış olan meleze yukarıdan aşağı baktığınızda nefis bir kadın görürken belinden aşağı doğru bir kadının amını sırılsıklam edecek, teninden daha koyu renkte simsiyah kocaman, karımın yalaya yalaya parlattığı bir yarak görünüyordu. Nazlı'nın içine almak için sabırsızca beklediği gözlerinden ve heyecandan titreyen dudaklarından belli oluyordu. Kalçasını sağa sola sallayarak hemen biraz üstünde duran ve melezin sıvazlayarak sokmak için hazırladığı yarağa temas etmeye çalışıyordu. Melez iyice isterik hale getirmek için yavaş hareket ediyor ve şimdilik iki tanesini soktuğu parmakları ile avutuyordu karımı. Diğer yandan adamlardan biri masajda kullandıkları jellerden birini karımın amına dökerek girecek kalın yarağa hazırlıyorlardı. Arkada olup biten göremiyor ve çok merak ediyordum ama Nazlı'nın yüzündeki ifadeler bir çok şeyi anlatıyor gibiydi. İçindeki parmak sayısı çoğalmış inliyor , kalçalarını oynatarak zevkini artırıyor ve üç kişi tarafından yeni bir sikişe hazırlanıyordu. Karımın götünü yağlayan adam ağzını dayamış birazdan sikilecek delikleri yalamaya başlamıştı. Fırsattan istifade melezin bir çırpıda ağzına verdiği yarak bir kaç dakika içinde iyice sertleşmiş ve biraz daha irileşmiş olarak çıkmıştı. İşini hallettiğinde adamı kenarı çekerek karımla baş başa kalmıştı, hazırlıklar tamamlanmış artık herkes onları seyrediyordu. 
Bütün gün içinde bulunduğum kara büyü yarı kadın yarı erkek olarak karşımda vücut bulmuştu ve asıl kurban ayini şimdi başlıyor gibiydi. Bir an için zaman durmuş Nazlı yüzü bana dönük şekilde domalmış arkasında ise kapkara bir gölge duruyordu. O karanlığın içindeki bembeyaz dişlerin ve biraz önce sikimi yalayan koca pembe dilin saklandığı ağızdan çok anlamadığım ama " Seyret karını nasıl sikeceğim" gibisinden büyülü kelimeler çıkıyordu. Karşımdaki yaratığın görüntüsü ile çıkan sesin hiç bir alakası kalmamıştı, fantastik bir korku filminde gibiydim. Bir anda dişleri büyümüş ,ağzı kan dolu , gözleri ateş kırmızısı olmuş ellerinden çıkan pençeleri zavallı kurbanın kalçasına girmişti. Üzerinde durdukları yatak şehvet kırmızısında parıl parıl yanan bir sunağa dönmüştü ama Nazlı çaresiz bir kurban gibi değil tam aksine efendisine sunulmayı büyük bir sabırsızlıkla bekleyen mürit gibi iyice araladığı bacakları ve kaldırdığı kalçası ile ayinin gerçekleşmesini ve kendisini kutsayacak, belkide şeytanın rahibeliğine terfi ettirecek hançerin saplanmasını bekliyordu. 
Druidlerin efendisi bütün heybeti ile kurbanın arkasında büyülü asasını adayın amına hafifçe dayayarak sürtmeye başladığında ayinin başladığını duyuruyordu izleyen herkese. Sunağın etrafında sanki binlerce insan bu ayini seyrediyordu. Simsiyah damarlı asanın ait olduğu yerlerde dolaşması ile ruhunu teslim etmeyi bekleyen karım sarkmış olan kafasını kaldırarak, kapalı gözleri ile deliğinin üzerindeki dolaşan asanın içine girmesini bekliyordu. Efendi ise iyice kayganlaşmış ve hazırlanmış olan deliğe usulca girmeye başladığında Nazlı'nın ağzı arzuyla açılmaya başlamıştı. Fal taşı gibi olmuş ve bir an için ateş kırmızısına dönen gözlerinde gördüğüm büyünün eşliğinde acı ve zevkle karışık yayılan çığlık karımın günahlarla dolu yeni bir kişiliğe geçişinin başladığını gösteriyordu. Eşikten attığı ilk adımda bir süre derin derin nefes alır vaziyette kaldı, zira büyük bir heyecanla beklemişti bu kapının önünde, sikin sadece başı girmişti ve zevkle inliyordu... "Aman tanrım çok kalınmış" diye mırıldanabilmişti . Yaratık geri hareket edip asasını çıkardığında ise rahatlamış olmanın derin ve uzun bir "Ohhhh " inlemesi vardı ama bir yandan da ilk kez içine aldığı düşündüğüm bu kadar kalın ve büyük yarağın tadı damağında kalmış gibi yutkunuyordu ve sabırsızlıkla tekrar saplanmasını bekliyordu. Bu sahne bir kaç kez yinelendi melez sadece başını sokuyor sonra çıkararak Nazlı'nın amını alıştırmaya devam ediyor geçtiği kapıdan adım adım içeri çekiyordu. Nazlı ise her defasında kalçalarını geri ittirmeye çalışarak yarağın büyüklüğüne aldırmadan içine almaya çalışıyor ama melez kalçalarına geçirdiği pençeleri ile bunu engelleyerek diğer yandan daha da azdırıyor Nazlı'nın iştahını gittikçe kabartıyordu. Daha da dişileşmiş ve yırtıcı olmuştu , o uysal karım değişime uğruyordu biraz evvel sırtlanların ağızlarındaki ve yaraklarının ucundaki yem değil daha vahşi daha isterik dişi bir canavara dönüşüyordu , boğazını yırtarcasına çıkan hırıltılar korkutmaya başlamıştı beni. Amına giren yarak öylesine zorlamış olmalıydı ki kan ter içinde kalmıştı. Zorlanıyordu ama bu zorlanma adeta ruhunun üzerindeki örtüyü yırtarak çıkartıyor hapsolmuş arzular ve tutkular cinin şişeden çıktığı gibi özgürlüklerine kavuşuyordu. Sırılsıklam olmuş saçları yüzüne yapışmış bir perde gibi duruyor saçlarının arkasından soluk soluğu bana doğru diktiği gözlerinde her şey görülüyordu. Korkuyordum ama onun zarar görmesinden değildi bu korku zira bu gece bittiğinde amı götü büyük yaraklara alışmış bir köle olacak, yedikleri yetmeyecekti ve ben hep seyirci kalacaktım.
Artık dudaklardan kontrolsüzce dökülen isterik "Daha fazla sok" inlemeleri başlamıştı. Arsızca kendini siktiren orospu, tapınırcasına "Hepsini içime almak istiyorum" , " "İyice sikmeden bırakma beni" diye yalvarıyor, melezin bacakları arasından sarkan et parçasını hepsinin içine girmesi için deli oluyordu. Gördüğüm açlık sikilmeye değil melezin kapkara kocaman yarağınaydı.
Örtüsünden iyice kurtulmuş Nazlı'nın bu halini gördükçe bu gece karımı sikenlerin gay ve trans değilde abazan birer erkek olmaları halinde böylesi bir orospuyu nasıl sikeceklerini, Nazlı'nın o adamların altlarına nasıl istekle yatacağını, kucaklarında nasıl hoplatılarak evire çevire sikileceğinin hayallerini kurmaya başlamıştım. Daha o kocaman yarağın sadece başını alıyorken sikilmesini seyrettirmesi yetmiyormuş gibi üzerine hayal kurdurmayı da başarmıştı. Biraz sonra tamamı amına hatta götüne girdiğinde herhalde odadan dışarı çıkıp tutuğum adamı içeri alıp sikmeleri için sıraya sokacak hale gelecektim. Değişim sadece karımda yaşanmıyordu sanırım. Bende de dışarı çıkmaya çalışan ucubeler bedenimi ruhumu zorlarken, örtünün altındaki kıpırdanmalarını dehşetle seyrediyor gibiydim. Bir ömür boyunca yaşadığım yaşayacağım bütün duygular bir araya toplanmış gibiydi. 
Muhteşemdi . Saatlerdir karımın sikilişinin her anını büyük bir keyif ve doyumsuzlukla seyrediyor ve bir tek karesini dahi unutmamak için kafama kazımak istiyordum ki....
"Öldürecek misin beni?" "Derdin ne senin?" diyen kankayla yüz yüze gelmiştim. İlgimi dağıttığı için büyük bir nefretle bakıyordum kendisine ama haksız da sayılmazdı. Anlaşılan zavallıcığın kafasını sikime bastırmış gırtlağına kadar sokup nefessiz bırakmıştım , öylesine kendimden geçmiş gibiydim ve gece boyunca ilk kez sesim çıkmıştı ...
"Senin suçun " diyebilmiştim , yaptığı işin bu seviyede beğenilmesi hoşuna gitmişti orospunun taşaklarıma kadar ağzına almıştı beni yine. Çok umursamıyordum yine ilgilenmem gereken yere yönelmiştim. Nazlı'nın gözleri yerinden fırlayacak gibi olmuş ağzı ise her halde iki üç tane yarağı içine alacak kadar açılmış avaz avaz "sok" "sok" diye bağırırken artık melez kesintisiz bir şekilde yarağını karımın amına sokmaya başlamıştı, yılan gibi kıvrılarak içine girdikçe inlemeleri artıyordu. Melez dibine geldiğinde bir anda hızlıca köklemiş ve neredeyse tüm oteli ayağa kaldıracak bir çığlık çıkmıştı Nazlı'dan. Nefes nefese kalmış ve titremeye başlamıştı, destek aldığı elleri sarsılıyor gövdesini taşımıyor gibiydi, Melez biraz acımasız çıkmıştı girdiğinden biraz hızlıca geri çıkmış ve ikinci kez içeri girerken bu sefer yolun yarısında köklediğinde kölesinin elleri artık taşıyamamıştı gövdesini ve yatağa kapaklanmıştı, göğüsleri ve kafası yatakta domalmış vaziyette melezin sikinin ucunda sanki kazığa oturtulmuş gibi kıvranıyor acı ve zevk içinde titreye titreye orgazm oluyordu. Çok çabuk olmuştu. O kocaman alet tarafından sikilmek isteği ile tahrik olmuş daha sikilmeye başlamadan çoktan zirveye taşınmıştı ve iki üç defa girip çıkınca sarsıcı bir orgazm yaşamıştı. İnanılmaz bir ritüeldi, gerçek bir ayine dönüşmüştü adeta. Sonraki bir iki giriş çıkışla karımın parmakları ve dişleri bu sefer yatağa saplanmış, orgazm sarsıntıları devam ediyor ama melez nefes aldırmadan hızlanarak sikmeye devam edip, yeniden karımı dolduruyordu. 
Nazlı aslan tarafından boğazlanan bir ceylan gibi çaresiz çığlıklar atıyor, kulağıma gelen "Çok büyük , çok kalın", " siiik siiiik " sözcükleri hiç te okuduğunuz gibi çıkmıyordu ağzından. Kocaman yarak amından gırtlağına kadar girmiş ve sanki oradan bir delik açmış gibiydi, iniltiler,homurtular birbirine karışmıştı, boğazını parçalarcasına yayılan sesler artık normal bir insanın değil bir canavarın çığlıkları gibiydi. Kendinden geçmişti , beni de kendimden geçirmişti .Efendisinin acımadan asasını her saplayışını sayıyordum onuncu girişinde devam eden orgazmın Nazlı'nın vücudunda yarattığı deprem muhteşemdi. Kolları iki yana açılmış yüzü ve memeleri tamamen yatağa yapışmıştı. Kaskatıydı. Kalçaları iyice havaya dikilmiş , melez de hafif yukarı kalkıp öne doğru eğilerek dibine kadar köklemiş ve içine doğru abanmaya devam ediyordu , Nazlı bu sefer zangır zangır titriyordu. Koca yarak dışarı çıkartılıp son kez hızlıca abanıldığında Nazlı yerle bir olmuş gibi yatağa yayılmıştı, sikici efendisi kollarını belinin altından sokup kalçalarını hafifçe yukarı kaldırarak iyice derinlere girmeye çalışıyordu, Müridini şeytanın meleği ya da ortalık oropusu yapabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor gibiydi. Sunağın üzerinde onu daha uygun vaziyete getirip yaprak gibi titreyen o güzelim vücudun üzerine tüm ağırlığını vererek sikmeye başlamıştı. Bir yandan da vampir gibi boynuna geçirdiği beyaz dişlerle karımı gerçekten yiyecekmiş gibi ısırıyor, yalıyordu. Nazlı iyice yatağa gömülmüş efendisini altında kaybolmuştu, altın sarısı saçlarına melezin simsiyah saçları karışmış, tenleri birbirine girmişti ağzıdan sürekli "Sik beni , sik beni , sikin beni " yalvarışları dökülüyordu. Bu gece en çok kurduğu cümleydi "Sik beni"
40 notes · View notes
jacklardin · 12 days
Text
ARKADAŞIMIN ANNESİ ORTA YAŞLI HİZMETÇİM (UZUN HİKAYE)
Merhaba sevgili okurlar. Hikayem biraz uzun. Bu tür olaylar öyle 2 dakikada olmuyor. Bu bakımdan ben biraz ayrıntılı anlatacağım, umarım beğenirsiniz. Yalan yanlış şeyler yazıp kendimi tatmin edecek biri de değilim. Söylediğim her şey doğrudur yani.
Adım Gökhan. 25 yaşındayım. İstanbul’da Ataşehir’de yaşıyorum. Ailemin maddi durumu çok öncelerden beri iyi olduğu için hayat şartlarımız oldukça yüksek. Yine de çok şatafatlı hayatları sevmediğim için ailemin yanından ayrılıp kendime ait küçük dairemde yaşamaya başladım. Kendi dairem ile ailemin oturduğu ev oldukça yakın, yaklaşık 4km mesafede. Hikayem de bundan sonra başladı.
Ailem kendi başıma başka bir eve yerleşmemi pek iyi karşılamadılar çünkü evimiz oldukça büyük bir villaydı ve resmen bir elim yağda bir elim ise baldaydı. Açıkçası kendi başıma fazla dayanamayıp eve döneceğimi düşünüyorlardı ve sırf bunun için dairemin içini düzenlememde veya evi çekip çevirecek bir hizmetçi bulmamda bana hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Adeta “madem bizi dinlemeyip eve çıktın başının çaresine bak” dediler. Aslında pek de zorlanmayacaktım çünkü üniversitede beraber okuduğum Simge isimli kız arkadaşımı bende kalmaya ikna etmiştim. Hem öğrenci evlerinde kalıp kira ödemeyecekti hem de evi çekip çevirecekti.
Kız arkadaşımla evimizdeki günler oldukça güzeldi ve tamamen karı koca hayatı yaşıyorduk. Sabahları beraber okula gidip geliyorduk, yemek yapıp yiyorduk ve geceleri ise sabaha kadar sikişiyorduk. Hatta bazen bu yüzden okula gidemediğimiz zamanlar da oluyordu. Sevgilim oldukça açık ve biraz da orospuydu. Ben de açıkçası bu yüzden onunla beraberdim. Çok duygusal bir ilişki aramıyordum. Bu şekilde yaklaşık 1 sene yaşadık. Birgün kız arkadaşım İzmir’e ailesinin yanına gideceğini ve yaklaşık 3 gün kalacağını söyledi. Ben de o zaman ailemle birkaç gün geçireyim diyerek evin yolunu tuttum. İlk gün böyle geçti. Önceden söylediğim gibi ailemin ve benim evim birbirine oldukça yakın. Bu yüzden aynı caddeden geçiliyor. Ertesi gün ailemin evine giderken yine kendi evimin önünden geçiyordum ve başımı kaldırmamla beraber perdelerin açık olduğunu gördüm. Perdeleri ben açmamıştım, kız arkadaşım ise benden önce memleketine gittiği için o da açmış olamazdı. Merakla eve doğru yol aldım, içeriden sesler geliyordu. Biraz dinleyince seslerden birinin kız arkadaşıma ait olduğunu anladım. Çok şaşırdım ama anlam veremedim. Ardından bir erkek sesi duydum. İyice şüphelenmeye başladım. Gizlice kapıyı açıp içeri geçtiğimde ise beni şok eden manzarayla karşılaştım. Okuldan arkadaşım Cenk kız arkadaşım Simge’yi domaltmış sikiyordu. Kıza aşık olmasam da o anda aldatılmanın verdiği sinir ile ne yapacağımı bilemedim. Hızla uzaklaşıp dış kapıyı sertçe çarparak çıktım. Biraz uzaklaşınca kız arkadaşıma mesaj atarak defolup gitmesini söyledim. Yaklaşık 10 dakika sonra önce Cenk ardından ise Simge evden çıkıp uzaklaştılar. Ben ise sinirle eve girdim. Resmen elim ayağım titriyordu. Her ne kadar seks odaklı bir ilişkimiz olsa da 1 senedir beraber yaşıyorduk ve birlikte çok güzel vakit geçiriyorduk. Bu olay beni derinden etkiledi. Başlarda pek etkilenmem gibi gelse de zamanla çok koydu  Yine de hayat devam ediyordu. Artık evde yalnızdım ve oldukça zorlanıyordum. Bir hizmetçi tutmaya karar verdim.
Etraftan sorup soruşturuyordum fakat aradığım gibi bir hizmetçi bulamadım. Bir gün okul arkadaşlarımdan biri olan Sinan yanıma geldi ve benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi. Normalde merhabalaşmaktan başka hiçbir sohbetimiz olmamıştı. Bu yüzden ne diyeceğini merak ettim. Sinan maddi durumu iyi olmayan birine benziyordu ve konuşmamızın ardından gerçekten öyle olduğunu anladım. Hemen lafa girdi:
-Temizlikçi arıyormuşsun galiba.
-Evet. Neden sordun?
-Bulabildin mi peki?
-Hayır henüz bulamadım.
-İyi bari. Benim bir tanıdığım var istersen.
-Uyarsa isterim tabi. Kim o tanıdığın?
-Yalnız bu konuştuklarımız aramızda kalsa olur mu?
-Tabii ki. Söyle.
-Biliyorsundur benim durumum sizin kadar iyi değil. Babam hapiste, annem ise evlere temizliğe gidiyor. Eğer senin için de uygun olursa annem senin hizmetçiliğini yapsın. İnan ki çok beceriklidir. Hem yemek yapar hem evi temizler, her işini yapar. Ne dersin?
-Bilmem ki nasıl olur? Ben biraz daha genç birisini atıyorum çünkü bana her gün gelecek biri lazım. Annen kaç yaşında? Her gün gelebilir mi? Hem temizliğe gidiyor dedin. Hem temizliğe gidip hem de her gün benim eve gelemez herhalde.
-Yok yok zaten kabul edersen sadece senin evinle ilgilenecek artık.
-Peki. Dediğin gibiyse olur ama önce bir deneme süresi olur. Beğenmezsem kusura bakmazsın.
-Süper o zaman ben hemen anneme söyleyeyim.
-Tamam yarın eve gelsin başlasın.
Aramızda bu şekilde bir konuşma geçti. Tamamen kesin olmasa da temizlikçi arama derdinden kurtulduğum için mutluydum.
Ertesi gün annesi geldi. Sinan her şeyi güzelce anlatmış. Biz de ücretin ne olacağını konuştuk. Anlaşmamıza göre hafta içi her gün gelecekti ve hafta sonu için de yemek falan yapıp dolaba bırakacaktı. Ücret olarak ise 800tl verecektim. Kadından bahsetmem gerekirse; 45-50 yaşlarında, başı kapalı ama giyim olarak modern diyebileceğim bakımlı biri. Boyu 160 civarı ve hafif tombulca.
İlk günler deneme günleri olduğu için çok iyi çalışacağını düşünüyordum ve öyle de oldu. Umarım sonradan bozulmaz dedim ve hiçbir zaman bozulmadan aynı şekilde devam etti. Parasını hak etmeye çalışıyordu. Bu böyle 1 sene devam etti. Simge’den ayrılmamın üzerinden de yaklaşık bu kadar zaman geçmişti. Umursamam zannetmiştim fakat onu unutmam bu kadar uzun sürdü. Bu sürede ise hiçbir kızla yakınlaşmam olmamıştı. Her gece seks yapan ben tam 1 senedir hiçbir şey yapmamıştım ama Simge’yi tamamen unutmamın ardından azgınlığım artmaya başlamıştı. 1 ay içinde ise iyice zirveye çıktı. Artık etrafımdaki her kadına gözüm kaymaya başlamıştı. Buna Serpil abla olarak hitap ettiğim hizmetçim de dahildi. Çok güzel bir kadın olmasa da giydiği pantolonların üzerinden götünü izlemek beni inanılmaz azdırıyordu. Hele temizlik yaparken girdiği pozisyonlar beni bitiriyordu.
Arada bir sohbet de ediyorduk. Kocası 2 senedir hapisteymiş. Normalde bundan 2-3 sene öncesine kadar durumları oldukça iyiymiş fakat kocasının kumar borçlarından dolayı eve haciz gelmiş ve adam hala devam edince hapse girmiş. Tabi her şeyini kaybeden bu sosyetik kadın ise evlere temizliğe gitmeye bile başlamış. Hikayelerini duyunca oldukça üzüldüm ve verdiğim paranın az mı olduğunu düşünmeye başladım. Birkaç gün sonra Serpil abla benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi.
– Gökhan biliyorsun 1 seneden fazla süredir burada çalışıyorum. Doyumsuzluk olarak algılamanı istemem ama bu parayla pek geçinemiyoruz. Biraz zam istesem kızar mısın?
Serpil abla bu sözleri söyledikten sonra hemen zam vermek geldi içimden fakat o anki azgınlığım hiç yapmayacağım tarzda şeyler yapmamı sağladı. Beni çok seviyordu ve samimiyetimizi belli bir ölçüye getirmiştik. Yapmamam gerektiğini biliyordum ama bu durumdan faydalanabileceğimi düşündüm.
-Serpil abla tabii ki zam istemek hakkın. Senin düşündüğün miktar nedir?
-Orasını sen bilirsin, ben bir şey diyemem.
-Yok, sen söyle aklındakini önce.
-Ben 1000 lira olabilir belki diye düşünmüştüm.
-Serpil abla bak. Senden çok memnunum. Sen de benden memnun musun?
– Tabi tabi beni yanlış anlama çok memnunum. Neyse bu konuyu kapatalım zam falan istemiyorum.
-Yok Serpil abla sen beni yanlış anladın. Ben zam vermiycem demedim ki. Sen 1000 lira istiyorsun ama ben daha fazlasını bile veririm. Mesela 2000 verebilirim. Tabi yaptığın işlerden fazlasını yaparsan.
(2000 lira dediğim zaman resmen gözlerinin içi parladı Serpil ablanin)
-Tabi yaparım ne istersen yaparım. İstersen arabanı bile yıkarım, temizlerim.
-Benim istediğim o tarz bir şey değil. Bu söyleyeceklerim aramızdaki samimiyeti bozmasın tamam mı?
-Anlamadım ama tamam bozmasın.
-Bak şimdi. Sana Simge’den bahsetmiştim hatırladın mı?
-Hatırlamaz mıyım? Senin gibi pırlanta gibi çocuğu aldatan kız. Ne olmuş ki ona?
-Ona bir şey olduğu yok da biz onunla bu evde beraber yaşıyorduk.
-Eee?
-Yani eee’si hem yaşıyorduk hem de beraber yatıyorduk.
-Yatıyorduk derken?
-İşte karı koca gibi yani.
-E oğlum bana niye anlatıyorsun ki bunları. (Bu arada suratı kıpkırmızı olmuştu)
-Serpil abla o zamanlar her gece birlikte olurduk ama ondan beri hiçbir kadınla beraber olmadım.
-Ben ne yapayım yani oğlum anlamadım.
-Eğer bu ihtiyacımı sen karşılarsan sana 2000 lira veririm ayda.
-Nasıl yani? Benden seninle birlikte olmamı mı istiyorsun.
-Evet.
-Oğlum sen şakamı yapıyorsun?
-Yok abla ne şakası halimi görmüyor musun? (O anki konuşmanın heyecanıyla kalkan sikimi gösterdim Serpil ablaya)
-Ben böyle bir şey yapamam. Senden de bu tarz bir şey beklemezdim.
-Haklısın ben de kendimden beklemezdim açıkçası. Eğer kabul etmezsen 1000 liranı veririm ayda. Bir daha da bu konuyu açmam. Düşünüp kararını bildirirsin yarın.
Bu konuşmanın ardından Serpil abla işlerini bitirip hoşçakal bile demeden gitti. Bir daha gelmez, en iyisi başka bir hizmetçi arayayım diye düşünüyordum fakat ertesi gün tekrar geldi. Hiçbir şey söylemeden işe koyuldu. Ben de televizyon izliyordum ve kabul etmediğini düşünüyordum. Yaklaşık 2 saat sonra işlerini bitirdi ve gelip karşımdaki koltuğa oturdu. Konuşmadan önüne bakıyordu.
Böyle 10dk falan oturduk. Ben de ne diyeceğimi bilmiyordum. Arada bir kaçamak bakışlarla bana bakıyordu. Belli ki teklifimi kabul edip etmemek üzerine içinden birçok düşünce geçiyordu. 2000 lira ile bir nebze de olsa eski hayatına dönme şansı vardı elinde. Ben yine de kabul edeceğini sanmıyordum çünkü onu tanıdığım kadarıyla namusuna çok düşkün bir insandı. Böyle iğrenç bir teklif yaptığım için kendimden de utanıyordum fakat artık olan olmuştu.
Birkaç dakikalık daha sessizliğin ardından:
-Kabul edersem bu iş 1 kerelik olmayacak değil mi?
-Hayır abla 1 kerelik 2000 lira verecek olsam gider çoktan hallederdim işimi. Buraya geldiğin süre içinde seni istediğim zaman istediğim yerde istediğim kadar sikmek istiyorum. Yani kapıdan girdiğin anda soyunacaksın ve ev işlerini de çıplak yapacaksın.
Azgınlığın verdiği ateşle o anda böyle bir cümle kurdum. Benden ilk defa bu kadar açık bir konuşma duyan Serpil abla oldukça şaşırdı ve hiçbir şey diyemedi. Ben bu kadar açık konuşmuşken biraz daha pislik yapmak istiyordum çünkü kabul edeceğini anlamıştım ve ona söylediğim bu aşağılayıcı sözlere rağmen teklifi kabul etmesini istiyordum.
-Verdiğim paranın karşılığını almak istiyorum. 2000 lira veriyorsam benim orospum olacaksın. Seni satın almak için biçtiğim fiyat bu. Yani namusunu bu paraya satacaksın ve bu eve girdiğin anda karım olacaksın. Ne diyorsun?
İyice açık konuşmuştum ve serpil abla çok bozulmuştu bu konuşmalarıma. Hala cevabını vermemişti.
-Ben şimdiye kadar namusumla yaşadım.
-Bundan sonra da dışarıda namusunla yaşarsın. Sadece benim fahişem olacaksın o kadar.
-Bu kadar kırıcı olmana gerek yoktu. Tamam kabul ediyorum. İstediğini yapıcam.
-Ha şöyle yola gel. Soyun bakalım.
-Şimdi hemen mi?
-Hemen tabi. Artık benimsin.
Bunun ardından ayağa kalkıp önce üstündeki hırkayı çıkardı.
-Dur gerisini ben hallederim.
Bundan sonra ben de ayağa kalktım ve yanına gittim. İlk defa bu kadar yakınlaşmıştık. Gözlerinin içine bakıp elinden tuttum. Tir tir titriyordu. Çok heyecanlı olduğu belliydi. Bundan sonra o kadar kırıcı olmayacaktım. Zaten çok iyi bir kadındı ve namusunu satmıştı. Daha fazla yüklenmek istemedim.
-Serpil abla. Sana çok güzel dakikalar yaşatıcam merak etme. Ne zamandır seks yapmadın?
-Kocam hapse girdiğinden beri.
-Sen de azgınsın yani diyip gülümsedim 
Ardından dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Sonra dayanamayıp daha ateşlice öpmeye başladım. Hiç karşılık vermiyordu sanki tecavüz eder gibiydim. Sonra iki elimi birden kalçalarına atıp sıkıca kavrayıp deli gibi okşamaya başladım. 1-2 dakika böyle devam ettikten sonra bıraktım ve başörtüsünü çıkardım. Saçları kumral ve oldukça gürdü. Sonra nazikçe gömleğini çıkardım. Orta büyüklükte göğüsleri vardı ve çok da seksi olmayan siyah bir südyen giymişti. Südyenin içinde göğüsleri harika gözüküyordu. Vakit kaybetmeden eteğini de indirdim ve biraz uzaklaşıp onu iyice süzdüm. 48 yaşındaki bir kadına göre beklediğimden çok daha iyiydi. Yaklaştım ve boynundan öpmeye başladım. Ellerim ise vücudunun her tarafında dolaşıyordu. Artık asıl hazinelere gelmişti sıra. Südyenini indirmemle karşıma muhteşem göğüsler çıktı. Sanırım çok büyük olmadıkları için pek sarkmamışlardı. Hemen göğüslere yumulup hayvan gibi emmeye başladım. Serpil abla ise yavaştan kıvama gelmeye başlamıştı. Ben göğüslerini emerken o da saçlarımı okşamaya başladı. Buraya kadar anlattıklarım hep ayakta oldu.
-Gel yatak odamıza gidelim.
Serpil abla adete yeni gelin gibi heyecanlıydı. Yatağa sırt üstü yatırdım ve üstüne çıktım. Dudaklarından öpmeye başladım, bu sefer o da karşılık veriyordu ve ateşli şekilde biraz öpüştük sonra aşağı inmeye başladım. Karnını öperek aşağı indim ve kilodunu hızlıca çıkarıp yana attım. Manzara harikaydı. Amcığı da en az göğüsleri kadar harikaydı. Tertemiz şekilde tıraş etmiş. Amı o kadar taze görünüyordu ki kocası herhalde hiç sikmemiş diye düşündüm.
-Amcığın harika. Daha önce kimse yaladı mı amını?
-Yok. Kocam göğüslerimi bile yalamamıştı.
-O zaman yaşadın. Seni zevkten uçurucam.
Bunun ardından amcığına yumulup yalamaya başladım. Bu hissi hiç yaşamadığı belliydi. İlk yalamamda ürperir gibi oldu. Artık inlemeleri başlamıştı. Ses çıkarmamaya çalışıyordu ama ince ince inliyordu.
-Kendini rahat bırak abla. Zevk almana bak.
-Ablalığım mı kaldı baksana halime.
10 dakika kadar yaladım. Sonra yukarı çıkıp dudaklarına yumuldum. Sağ elimle ise amcığını okşuyordum. İyice kıvama getirdikten sonra hadi sıra sende dedim.
Benim hala üstüm giyinikti. Hızla soyundum ve yarağımı çıkarıp yatağa uzandım.
-Gel bakalım biraz da sen yala. Kocan yalatır mıydı?
-Birkaç kere yalamışlığım var.
Serpil abla benden kopya çeker gibi önce dudaklarımdan öpüp yavaşça aşağı indi ve yarağımı ağzına almaya başladı. Acemi olduğu belliydi ama zamanla öğrenecekti tabi. Fazla uzun olmayan ama oldukça kalın olan yarağımı zorla ağzına alıyordu. Biraz yaladıktan sonra şaşırtıcı şekilde taşaklarıma da geçip oraları da yaladı. Sonra yatakta diz üstü durdum ve o şekilde ağzına vermeye başladım. Bir yandan başından tutarak deli gibi çekiyordum kendime. Bazen o kadar bastırıyordum ki nefessiz kalıyordu.
Sonra bir hamlede sikimi ağzından çıkardım ve Serpil ablayı sertçe yatağa attım. Hemen sırt üstü çevirdim. Sikimin üstü resmen salyalarıyla doluydu.
-Hazır mısın?
-Hazırım hadi artık.
Ama ben hemen sokmayacaktım, biraz kudurtmak istiyordum onu. Sikimi amına vurup duruyordum ama bir türlü sokmadım. Artık zevkten dudaklarını ısırmaya başlamıştı fakat ben hala sokmamıştım.
-Vaz mı geçtin? Ne duruyorsun?
-Vazgeçmedim de senden duymak istiyorum.
-Tamam sok işte sok.
-Öyle değil daha açık ol.
-Off sik beni dayanamıyorum hadi
Serpil abla gibi bir kadına bunu söyletmenin zevkiyle sikimi bir hamlede tamamen soktum. Uzun zamandır yarak girmediği darlığından belliydi.
-Ahhhhhh
Diye bir ses çıkardı serpil abla. Gözleri kapalı ve kafasını yana çevirmişti. Sanırım hala tam olarak kabullenememişti para için amını verdiğini.
Biraz yavaşça çıkarıp soktuktan sonra iyice pompalamaya başladım. Serpil abla iyice kıvama gelmiş bağırmaya başlamıştı tam zevkin doruğundayken çok da çabuk boşalmak istemediğim için birden içinden çıkardım yarağımı.
-Noldu neden durdun? Durmadan sik beni hadi koçum geçir amıma hadi
Bu sözlerden sonra tekrar sokmaya başladım ama bu sefer daha yavaştım.
-Beni delirtmek mi istiyorsun hızlansana.
-Biraz daha gaza getirmen lazım beni.
-Beni iyice orospu ettin. Hızlıca sik beni, sabahlara kadar sik, amcığım sana feda olsun durmaaa
-Kocan böyle sikiyor muydu ha söyle orospu serpil
-Hiç böyle sikilmedim artık kocam sensin her zaman sik beni sakın durma. Artık ablan değil karınım senin.
-Ohh karıcım inanılmaz amcığın var doyamıyorum sikmeye
Hem sikişip hem de birbirimizi azdırıyorduk. 10 dakika daha bu pozisyonda siktim onu ve 1 kere boşaldı. Ben de daha fazla dayanamadım çıkarıp yüzüne kadar tüm vücuduna boşaldım. İkimiz de yorulmuştuk, özellikle ben. Kendimi yana doğru atıp yatağa uzandım. Serpil ablayı kendime doğru çevirip saçlarından okşamaya başladım. Göz gözeydik ve yüzünde kocaman bir gülümseme vardı, çocuklar gibi mutluydu.
-Pişman mısın?
-Hayır değilim. Artık karın olduğuma göre kendimi satmış gibi de hissetmiyorum.
-Hissetme zaten. Ben onları azgınlıkla söylemiştim.
Aramızda çok değişik bir duygu alışverişi var gibi hissediyordum. Birbirimize hayranlıkla bakıyorduk. Yaklaşıp dudaklarından öptüm. Bu sefer çok daha yavaş ama duygulu öpüşüyorduk. Sikim tekrar ayaklanmaya başlamıştı.
-Başka pozisyonda yapalım mı?
-Sorman hata
Dedi ve güldü.
Hemen sırt üstü uzandım ve yüzü bana dönük şekilde gelmesini istedim. Önce sikimi biraz ıslatmak için 1-2 dakika yaladı. Sonra eline alıp amına götürdü ve birden oturdu. Gözleri birden açıldı, sanırım öncekinden daha derine girmişti. Ben hiç hareket etmiyordum sadece bir o yana bir bu yana sallanan memeleriyle oynuyordum, tüm işi o yapıyordu. Biraz yorulup yavaşlayınca ellerini bacaklarıma koyup arkaya doğru yaslanıp yapmasını söyledim. Bu pozisyonda daha rahat hareket ediyordu. İnlemeleri yine artmıştı. Komşular duyacak diye korkuyordum ama susmasını da istemiyordum. Sonra onu kendime doğru çekip üstüme yatırdım ve o şekilde hızlıca pompalamaya başladım. Göt yanaklarını da elimle sıkıp şaplaklar atıyordum. Bir yandan ise şehvetlice öpüşüyorduk.
Bana göre ufak tefek kaldığı için aklıma başka bir pozisyon geldi. Pompalamayı bıraktım ve o kucağımdayken ayağa kalktım. Ellerini boynuma dolamasını söyledim. Alttan kalçalarını kavrayıp ayakta hoplatmaya başladım. Bu favori pozisyonlarımdan biriydi ve onun da çok hoşuna gitmişti. Tüm kontrol bendeydi ve o da kendini tamamen bana teslim etmişti.
-Harikasın kocacım. Bana inanılmaz zevkler yaşatıyorsun
Diyerek inliyordu. Ben iyice yorulmuş ve boşalmak üzereydim. Serpili yere indirdim ve ağzına vermeye başladım. Çok geçmeden tüm döllerimi boşalttım. Midesi bulandı ve koşarak lavaboya gitti.
-Özür dilerim. Midenin bulanacağını düşünemedim.
-Olsun sevgilim önemi yok.
Serpil abla iyice kendini kaptırmıştı. Bana bakışları bile değişmiş sevgiyle bakıyordu.
-Çok geç kaldım artık gitmem lazım. Duş alabilir miyim?
-Beraber alacaksak neden olmasın? 
-Tamam gel hadi.
Beraber duş alırken de rahat durmadık ve bir posta da orada gittik. Ben azgındım ama serpil benden de azgındı. Duştan sonra eşyalarını giyip başörtüsünü taktı. Kapıyı açtıktan sonra arkasına dönüp dudaklarıma son bir öpücük kondurdu.
-Yarına kadar nasıl dayanıcam bilmiyorum. Beni mahvettin.
-Sen hele dur karıcım sana daha neler yapıcam
dedim ve giderken götüne bir şaplak attım. Arkasına baka baka merdivenlerden indi.
— THE END —
40 notes · View notes
jacklardin · 14 days
Text
Hacer Abla (2),
Hayallerimin kadını, hacer ablam elini bile sürmeden boşaltmıştı beni
- "Nasıl, geçti mi merakın, ablanın götünü de gördün artık!"
- "Çok teşekkür ederim abla, çok çok güzel!"
- "Hadi ordan, yağ çekme!"
- "Valla abla, emin ol bugüne kadar gördüğüm en güzel göt seninki!"
- "Hasan, içim bir tuhaf oldu benim."
- "Neden abla?"
- "Biz çok kötü şeyler mi yapıyoruz diye düşünüyorum."
- "Yok be abla!"
- "Oğlum hem akrabayız, hem ben evliyim, hem de senden kaç yaş büyüğüm, iyice günaha girdik bugün!"
- "Hayatımın en mutlu günlerinden birini geçiriyorum valla, ne olursa olsun umurumda değil benim abla!"
- "Gerçekten mi?"
- "Evet abla, gerçekten!"
- "Peki doğru söyle bak, hiç aklına, ablama bak orospu gibi konuşup orasını burasını da gösterdi bana, diye gelmiyor mu?"
- "Gelmiyor tabi ki! Sana bir itirafta bulunacağım, ister kız ister söv, artık dayanamıyorum. Ben çocukluğumdan beri sana hayranım!"
- "Nasıl yani?"
- "Baya işte. Erkek olmaya başladığım günden beri hep sana hayran olmuşumdur. Hep senin memelerini, o güzel kalçalarını hayal etmişimdir!"
- "Sen ciddi misin?"
- "Evet abla. Kızdın değil mi bana? Bunları söyledim rahatladım, ama şimdi pişmanım."
- "Neden pişmansın?"
- "Bana kızıp benimle samimiyetini kesmenden, seni kaybetmekten korkuyorum!"dedim ve inanılmaz bir duygu yoğunluğunun içinde buldum kendimi, gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.
Hacer abla kalkıp yanıma geldi. Ben halen götümü koltuğun arkalığına dayamış, dizlerim karnımda, ellerimi göğsümde kenetlemiş, ana karnındaki bir bebek gibi yatıyordum.
Önümdeki küçük boşluğa oturdu, hayran olduğum iri kalçalarını zorca sığdırarak. Yüzümü, saçlarımı okşamaya başladı,
- "Ben sana kızsam bile kıyabilir miyim, kuzum benim!" diyerek gözlerimden süzülen yaşları silmeye çalışırken eğilip eğilip öpüyordu yanaklarımı...
- "Sen benim hem kuzum, hem aslan parçamsın, ben sana kıyar mıyım, seni bırakır mıyım hiç!"
- "Bırakmazsın değil mi abla?"
- "Bırakmam kuzum!"
- "Kıyamazsın, ama kızdın bana değil mi?"
- "Hayır, kızmadım. Tam aksine, beni beğenmen hoşuma gitti. Hem de dediğim gibi kızsam da kıyamam ki sana!"
- "Seni çok seviyorum abla!"
- "Ben de seni kuzum! Hadi üzme artık kendini, bak ben de çok üzülüyorum sen böyle olunca!"
- "Peki ne olacak şimdi abla?"
- "Ne olursa olsun be aslan parçam, senle benden başka kimse bilmedikten sonra!"
- "Ablam benimmm!" diyerek açtım kollarımı, kocaman sarıldım. Ben de onu öpmeye başladım yanaklarından...
Üzerime eğilip iki büklüm kalmıştı. Son öpücüğümü dudaklarına kondurduğumda ayağa kalktı, ellerimden tutup beni de kaldırdı ve sürükleyerek banyoya kadar götürdü,
- "Hadi yıka o yakışıklı yüzünü!" dedi. Yüzümü yıkadım, havlu verdi, kuruladım. Elimi tutup, "Gel benimle!" diyerek yürümeye başladı.
Işığı yakmadan benim odama götürmüştü beni, sadece perdenin izin verdiği kadar ay ve sokak ışıkları aydınlatıyordu loş odayı. Pikemi açıp yatırdı beni.
Öpüp iyi geceler dileyerek gideceğini düşünürken, yanıma uzandı, şimdi yan dönmüş ve bir birimize bakar vaziyette yatıyorduk.
Yüzümü elleri arasına alıp öpmeye başladı, yanaklarımı yüzümü, gözlerimi hatta burnumun ucunu… Hiç bir şey konuşmuyorduk artık...
Ürkekliğimi atmış, o öperken ellerimi beline atmış, sırtını kalçalarını okşayarak sımsıkı kendime doğru çekmiştim. Bir bacağını bacaklarımın arasına koymuştu, artık deli gibi öpüşüyorduk. Acemiceydi öpüşmesi, ama hayallerimdeki kadındı ne de olsa.…
Ben de ihtirasla öpüyordum, dudaklarını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladığımda titriyordu resmen... Dilimi ağzının içine sokuyor emmesini sağlıyor sonra ben onun dilini ağzımda hapsediyordum.
Tüm bunların onun için yepyeni bir deneyim olduğundan emindim. Ellerimiz bazen nazik bazen hoyratça vücutlarımızda geziniyordu.
Önce gül kurusu başörtüsü kaydı saçlarından boynuna, sonra pijamasının üstünü tutup çektim başına doğru.
Hacer abla gövdesini ve başını kaldırıp yarı doğrularak çıkarmamı sağladı. Şimdi o iri başım gibi memeleri aramızdaydı ve tenime değmelerini istiyordum.
Hızlıca kendi tişörtümü de çıkarıp attım üzerimden... O an hiç beklemediğim bir hareketlilik oldu.
Bir anda kalktı, önce pijamasının altını, sonra da şimdi daha net gördüğüm krem rengi önü dantelli külodunu bacaklarından sıyırıp çıkardı. Pijamasını fırlattı yere, ama külodunu bana uzattı.
Sırt üstü yatıp o güzel götünden çıkardığı, am kokan külodunu koklamaya başladım. O ise yine beklemediğim bir hareket yaparak benim eşofman altımı ve boxerimi çıkarıp attı yere. Yeniden uzandı yanıma, başını göğsüme koyarak yan yattı.
Konuşmuyorduk hiç... Ve uzun bir aradan sonra aramızdaki sessizliği ilk bozan o oldu.
- "Hasan?"
- "Efendim abla?"
- "Her şeyi öğret bana tamam mı? Yatakta yaşayamadığım ne varsa seninle öğrenip yaşamak istiyorum!"
- "Tamam abla!"
- "Benim ikinci kocam ol!"
- "Olacağım ablam, karım benim... Dünyanın en mutlu insanıyım şu an!"
Bu arada Hacer abla ürkek hareketlerle göbeğimi kasıklarımı okşayarak en sonunda elini yarağıma atmıştı. Avucuna alıp okşarken, konuşmaya da devam ediyordu.
- "Hasan, biliyor musun, ben enişteninkini bazen içimden falan çıktığında yerine ittirmek dışında hiç böyle elime alıp okşamadım."
- "Gerçekten mi?"
- "Evet, ikinci kocama nasipmiş!"
- "Senin kocam diyen ağzını yerim ben!"
- "Çok güzel yiyorsun zaten! O da ilkti benim için biliyor musun? Eniştenle hiç öyle öpüşmedik. Hatta o sana anlattığım öğretmen bile o kadar çok öpmemişti beni... Aynı filmlerdeki gibiydi."
- "Hoşlandın mı peki?"
- "Evet çok! Bir de bir şey diyeyim mi?"
- "Söyle abla?"
- "Senin alet gerçekten çok kalın, baksana tam sardığımda parmaklarım birbirlerine değmiyor! İçimde nasıl olacak acaba?"
- "Anlarız birazdan!"
- "Eşşek, ablanı sikecek misin?"
- "Hı hı! İstemiyor musun, yoksa gözün mü korktu?"
- "İstiyorum, senden gelen her şeyi istiyorum!"
- "Ya arkanı da istersem?"
- "Kocam değil misin artık, istersen onu da alırsın!"
- "Bir tanem benim!"
- "Aslanım!"
- "Sen şöyle sırt üstü uzan bakayım abla!" diyerek üzerine uzandım, şimdi o iri memelerini eziyordum ağırlığım altında...
Dudaklarına yumuldum tekrar, emiyor, yalıyor hatta hafif hafif ısırıyordum ve Hacer abla altımda kıvranıyordu.
Kütük gibi olan yarağım hedefini bulmuş, sıcacık amcığına temas eder olmuştu. Bir ara eliyle tam yerine yerleştirdiğinde ıpıslak olduğunu ve fırın gibi yandığını hissettim.
- "Hasan, o kızlara sürttüğün gibi sürt bana da kalın yarağını!"
- "Bundan sonra hep sana sürteceğim zaten!"
- "Erkek adamsın, canın istediği kıza karıya da sürt aslanım!"
- "Sana iyice bayılmaya başladım ben! Kıskanıp kızmaz mısın başka karıları siktiğimde, kızlara sürttüğümde?"
- "Kıskanırım, ama kızmam aslanım, erkeğim bilir!"
- "Sana deli oluyor erkeğin!"
- "Ben sana aşık oldum bile!"
- "Ohh karıcığım, hazır mısın tam karım olmaya, beni içine almaya, bana siktirmeye?"
- "Evet, evet kocacığım, evet aslanım, koy amıma götüme, karın yap beni!"
- "Off bebeğim hadi aç o zaman bacaklarını, yerleştir kendi elinle!"
- "Hadi ittir aslanım, sok içime o kütüğü!"
- "Ipıslak, yanıyor sanki amın!"
- "Sana yangın o!"
- "Çok dar!"
- "Evet, sana dar!"
- "Sokuyorum artık!"
- "Sok kocacığım!"
- "Offf giriyorum, harikasın, amın daracık!"
- "Ahhh, Hasan, içimde bir yerler yırtılıyor sanki!"
- "Çıkarayım mı?"
- "Hayır, sik amımı!"
- "Acıyor mu?"
- "Alışırım, anam anammmm, sen bana aldırma, ahh, sok aslanım, ahhh, ağlasam da sızlasam da sok kuzum, sok Hasanım!"
- "Al o zaman ablam, ye Hasanın kütük gibi yarağını da karısı ol! Offf, daracıksın, çok hoşuma gidiyor!"
- "Hasan, sanki, ahhh, yeniden kızlığımı veriyorum, ohhh, her tarafını doldurdu amımın, boş yeri kalmadı, offf, ahhh!"
- "Alışmaya başladın abla, açıldı sanki biraz?"
- "Evet aslanım, sok koçum, acımadan sik ablanı. Ahhh, ohhhh, çok güzel, offf anam!"
- "Seni sikmeye bayılıyorum ablam! Offf, al, al bunu! Nasıl hoşuna gidiyor mu böyle deli gibi köküne kadar sokup çıkarmam?"
- "Çok güzel, ahh, çok güzel aslanım, senin karın olmak harika bir şey, altına yatıp yarağını yemek!"
- "Offf, al o zaman ablammm!"
- "Sok aslanım, artık bulduğum her fırsatta kendimi bu yarağın altına atacağım, sanki ilk defa sikiliyorum, offf, anamm, offf!"
Koltukta kendi kendime boşalmış olmamın rahatlığından dolayı uzun süredir sikiyordum Hacer ablayı.
Artık amı iyice alışmıştı içindeki kalın kütük gibi yarağıma. Hatta bacaklarını iyice açıp kendine çekerek amını tamamen sunmuştu, taşaklarım göt deliğine çarpana kadar sokabiliyordum.
Altımda bağıra çağıra, ahlaya ohlaya, titreyip sarsılarak birkaç defa boşalmıştı. Artık ben de sona yaklaşmıştım.
- "Geliyorum abla!"
- "Gel koçum, gel aslanım, içimi dölle!"
- "Ohhh, sular seller gibi geliyorum karıcığım, harikasın, o senin daracık sımsıcak amına dolduruyorum döllerimi!"
- "Doldur aslanım benim, koçum, ahh, ohhhhmmm, çok güzellll, aktıklarını içimde hissediyorum, offfff!" diye diye tekrar boşalmıştı benimle birlikte.
Vıcık vıcık olmuştu amının içi, am sularıyla döllerim birbirine karışmıştı. Dizlerimin üzerinde doğrularak içinden çıktığımda, amcığı aynı filmlerdeki kadınlarınki gibi açık kalmıştı, kıpkırmızı içi görünüyordu amının rahatlıkla. Baktığımı görünce güldü.
- "Üç çocuk çıktı o amdan, merak etme kendine gelir!"
- "Harika bir kadınsın sen!"
- "Sen de harika bir adamsın! Ablanın amına koydun, dağıttın beni!"
- "Daha dur, bu başlangıç, hep koyacam!"
- "Koyarsın istediğin zaman, kocam değil misin?"
- "Evet karıcığım!" Yanına uzanıp, bir süre dinlendikten sonra kalktım,
- "Hadi beraber yıkanalım!" diyerek elinden tutup banyoya sürükledim.
Girdik duşun altına, kendi elleriyle beni sabunlayıp lifledi, bir güzel yıkadı. Sonra ben de onu yıkarken o bayıldığım koca götüne de iyice baktım. Hatta arkasında diz çöküp, götünün yanaklarını iyice ayırarak göt deliğini bile inceledim.
Bembeyaz göt yanaklarının arasında küçük pembe bir mühür gibi duruyordu, onu da sikeceğimin hayali yarağımı taş gibi yapıvermişti.
Ama şimdi yapmayacaktım, o yıllardır hayalini kurduğum götü burada ayak üstü sikemezdim, törensel bir seks olmalıydı o iş.
Onun için amını incelemeye başladım. Biraz öyle arkasından baktım amına, sonra ters çevirip önden baktım. Etli, dolgun dış dudakları olan, ortası bir çizgi gibi ve iç dudakları çok hafifçe aradan görünen yarım şeftali gibi çıkık duran bir amı vardı...
Sonra kalkıp memelerini inceledim, neredeyse başım gibi irilerdi biraz da sarkık haliyle, ama çok tatlı duruyorlardı.
Göğüsleri de tüm vücudu gibi bembeyaz, göğüs halkaları sütlü kahve renginde oldukça geniş, göğüs uçları ise kahverengi ve zeytin iriliğinde.
Bu arada amında ne de götünde ya da bacaklarında hiç kıl tüy yoktu.
- "Abla, hep böyle tüysüz kılsız mı olur buralar?"
- "Senin şansına ne güzel denk geldi değil mi, kaymak gibi, doktora gideceğim için tertemiz yaptıydım görümcemgille beraber."
- "Çok güzel görünüyor amın da göt deliğin de, ama ben kıllı da severim."
- "Nasıl yani?"
- "Ne bileyim abla, kıllı olması da çok tahrik ediyor beni."
- "Başka zaman da kıllı bırakırım senin için aslanım!"
- "Off abla çok tatlısın!"
- "Senin için her şeyi yaparım aslanım. Hadi çıkalım da kurulanıp giyinirken konuşuruz. Ben bir gün kalır giderim diye bir şey de almadıydım yanıma, artık çıkardıklarımı giyeceğim."
- "Valla sütyenini giyebilirsin, ama külodunu vermem, o benim artık!"
- "Ne yapacaksın külodumu, donsuz mu gezeyim sıpa!"
- "Sen yokken koklar seni anarım ben onunla! Merak etme donsuz bırakmam seni, anneminkilerden giyiverirsin."
- "Yengem anlarsa?"
- "Ya ne anlayacak, kadın saymıyordur her halde külotlarını!"
- "Orası da öyle, tamam, hadi bulalım o zaman bir tane."
- "Şu çekmecelere bak da, birbirine benzeyenlerden birini bul giy işte, o zaman anlamaz."
- "Hah buldum! Yengeme bak sen, onun külotlar da hep dantelli falan!"
- "Babam da ben gibi demek ki, kime çektiğim belli oldu!"
- "Eşşek!"
Üzerimizi giyip tekrar salona geçtiğimizde saat 23:00'e geliyordu. Sabahtan beri 12-13 saattir sohbetle, sevişmeyle vaktimiz geçmiş zamanın nasıl aktığını anlamamıştık bile.
- "Midem bayıldı, biraz bir şeyler yiyelim." deyince, Hacer abla,
- "Evet, benim de!" dedi ve mutfağa geçtik.
Hemen pratikçe dolaptan bir şeyler çıkarıp hazırlamaya başladığında, gidip arkasından sarıldım. Ellerimi göbeğinde birleştirip boynunu öperken, yarağımı da götüne dayadım...
- "Gene dikilmiş seninki!"
- "Dayanamıyorum o güzel götüne!"
- "Ya?"
- "Ya öyle!"
- "Ama az rahat ver, bir yerimi kestireceksin."
- "Tamam tamam!"
Sonra biraz atıştırıp salona geçtik. Üçlü koltuğun sırt minderlerini çıkarıp attım. Sırtımı arkalığa dayayıp yan yatarak, Hacer ablayı da önüme aldım. Dizlerini kırıp iri götünü kasıklarıma yaslayarak tam yerleşti kucağıma.
Boşta kalan elimi üstten uzatarak hafif hafif okşamaya başladım. Pijamasının altına sokup sütyensiz memelerini elliyordum. Zeytin gibi uçlarını sıkıp bırakıyor, hafifçe çekiştiriyordum.
Konuşmadığım zaman ise boynunu ensesini nefesimi vererek öpüyordum minik minik... Hacer ablanın hoşlandığı her halinden belliydi, kendini bana bastırarak kıvranıyordu önümde. Ama gene de sohbete vakit buluyorduk.
- "Abla, kim kim aldınız tüyleri?"
- "Görümcem Fikriye, bir de benim Seda."
- "Nasıl yaptınız peki?"
- "Nasıl olacak oğlum, ağdayla. Bacaklara jilet vurulursa sertleşir gürleşir kıllar. Eğer bacaklar alınmayacaksa, tek am olacaksa, o zaman jiletle yaparım ben."
- "Hımm, peki hanginizde daha çok kıl var abla?"
- "Seda'yla benim bacaklarımızda sık değil, amlarımızda ve götümüzdekiler biraz sık, ama Fikriye'nin bacaklar da amı götü de çok sık kıllı, simsiyah kılları zaten."
- "Merak ettim şimdi valla, görmek isterdim öyle kıllı nasıl göründüğünü."
- "Sapık! Oğlum, Fikriye'nin kıllar varken amını götünü göremezsin zaten, o derece kıllı yani! Seda'nınkiler ise aynı benimkiler gibi."
- "Seninkileri de kıllı göremedim ki daha!"
- "Uzattığım zaman görürsün artık!"
- "Peki, ağda partilerinde öyle seks işlerini falan konuşuyor musunuz?"
- "Evet, konuşuruz tabi."
- "Anlatsana, neler konuşuyorsunuz mesela?"
- "Başka karıları da mı merak ediyorsun?"
- "Hı hı, kızıyor musun?"
- "Yok aslanım bütün karılar feda olsun sana… Ama beni unutup boşlarsan o zaman oyarım gözünü!"
- "Sen benim ilk göz ağrımsın, ilk aşkımsın!"
- "Aslanım benim! Bu Fikriye'nin amında yangın var mesela bu aralar, bunun kocası Libya'da ya!"
- "Çok mu iyi sikiyormuş ki kocası burada olduğunda?"
- "Yok be oğlum, iyi sikmesinden ziyade, sikiyor işte, hiç olmamasından iyi anlamında, karı zilli zaten, hep aç!"
- "Nasıl konuşuyorsunuz peki bunları, böyle açık açık mı?"
- "He ya açık açık, böyle senle konuştuğumuz gibi."
- "Mesela?"
- "Bu son sefer kasıklarını amını alırken bizim elimizin değmesinden bile gözleri kayıyor Seda'nın, halası da, ne o kız, vakit geldi artık da yarak mı arıyorsun deyiverdi!"
- "Ee, Seda bir şey demedi mi?"
- "Yok, gülüp geçtik. Sonra bu Fikriye'nin amını götünü alırken, Fikriye, adam da gelemedi Libya'dan, yanıyorum deyince, bizim Seda da tuttu, halacığım böyle yanıyorsan bul birini ver bari, eniştem daha gelmez diyerek öcünü aldı!"
- "Bak sen Seda'ma! Eee, Fikriye ne dedi?"
- "Fikriye, orospu muyum ben kız zilli deyince, Seda da kimse bilmezse orospu olmazsın halacığım dedi!"
- "Siz ne dediniz peki?"
- "Ben sus kız zilli dedim. Fikriye de, sen öyle mi yapıyorsun yoksa zilli dedi. Sonra gülmekten öldük!"
- "Her şakanın altında bir gerçek yatar derler abla, harbiden bir haltlar çeviriyor olmasın bu Seda?"
- "Valla ne bileyim Hasanım, göt göbek de belli işte artık biliyorsun, memeler göt falan bana çekmiş. Yaşı oldu 16, o yaşta ben yarağı yemiştim. Bir halt yiyorsa bile evlendirmeden kızlığını falan bozdurmasa bari."
- "Kılları falan alırken bir baksaydın abla iyice amına götüne, yarak yemişse iyi kötü belli olurdu."
- "Ya aslında bakmadım değil, Fikriye'ye falan belli etmemeye çalışıyorum, belli olmaz abisine falan söyler, kızın başını belaya sokar. En son baktığımda amında bir şey yok gibi, ellenmemiş gibi duruyor, ama göt deliği sanki biraz bozulmuş gibi geldi bana."
- "Başbaşa olduğunuz bir zaman sorguya çekseydin keşke."
- "Çekmez miyim, ama açık vermiyor. Bu arada… Seda'nın amından götünden bahsederken arkamdaki yarak daha bir hevesli değiyor sanki götüme!"
- "Yok be abla!"
- "Hadi hadi, ablanın kızına da mı kalkıyor senin sikin sıpa!"
- "Ablasına siki kalkan adamın onun kızına siki kalkması normal değil mi?"
- "Kızına kaldırıp anasına dayadım diyorsun yani!"
- "İlahi abla, alemsin! Kızıyor musun Seda hakkında konuşmama?"
- "Yok oğlum niye kızayım, sizin aranızda baya mesafe var, nikah bile düşer!"
- "Ya köye geldiğimde Seda'yı benim siktiğimi öğrenseydin?"
- "Elalemin adamlarına siktireceğine sana siktirsin aslanım!"
- "Cidden mi?"
- "Çok istiyorsan yap aslanım, ama kızlığını bozma sakın, evlenirken rezil olmayalım elaleme!"
- "Yok olur mu öyle şey, bozmam tabi ki, ama benimkiyle arkadan da yapamam ki zaten!"
- "Anlarız, ben alabiliyorsam götüme o da alır kesin, benim kadar göt var zillide!"
- "Alemsin abla, orası da doğru! Aklıma kurt düşürdün ama..."
- "Bir zaman dene aslanım, hem ön tarafta bir sıkıntı olup olmadığını da konuşturup çözersin!"
- "Tamam abla, bakarız bir ara, sen kederlenme, ön tarafı bozdurduysa bile artık eskisi gibi değil, onun da çözümü var, diktiririz olur biter."
- "Gerçekten mi, var mı öyle çare?"
- "Var tabii abla, düğünden bir süre önce dikiyorlar, gerdek gecesi yeniden yırtılıyor!"
- "Vay anam vay. Gene de bizim Seda zillisi duymasın, amdan götten verir durur!"
- "Tabi ki, ona söyler miyim ablam! Abla kız…"
- "Efendim canım… Söyle…"
- "Seda ile bana nikah düşer dedin ya…"
- "Evet… Öyle… O kadar yakın akraba değiliz ki…"
- "Belki diyorum. Senin Seda'yı isterim senden… Verir misin kızını bana?"
- "Bak sen köftehora hele… Senden iyisini mi bulucam ulan? Yakışıklılık desen var, erkeklik desen var, yarak desen var. Verdim gitti."
Off… Helal sana ablam… Sakın körpe kızını bulunca seni unuturum diye korkma… Kızını da sikerim, seni de sikerim arada… Merak etme sen… İkinizi üst üste koyar öyle sikerim sizi…"
- "Sapık herif… Analı kızlı sikeceksin bizi ha? Ee? Damat? Sikerim diyorsun ama… Sana kızımı veriyorum sikmen için, ama beni hala sikmedin damadım… Hadi artık, koy şu yarağı da bayram yapsın amcığım… Hadii…"
Bütün bu muhabbetler olurken Hacer ablanın memelerinden amına kaymış elim okşayıp parmaklayarak vıcık vıcık etmiş, sonra da pijamasıyla külodunu sıyırıp tükürüklediğim yarağımı iri bembeyaz yuvarlak göt yanaklarının arasına sürterken birkaç defa boşaltmıştım onu.
- "Hadi artık içimde istiyorum!" diye yalvarır bir hale gelmişti.
Hacer ablayı kaldırıp tekrar yatağıma götürdüm. Ayaktayken soydum üzerinde ne varsa. Bir çırpıda kendim de soyunup, Hacer ablayı yatağıma sırt üstü yatırıp üzerine çıktım.
Bugün bütün ilkleri yaşasın istiyordum, dudaklarına yumuldum hemen, öpüp emerken sımsıcak amına sürtüyordum kütük gibi kalın yarağımı. Yavaş yavaş aşağıya kaymaya başladım.
Başım gibi iri memelerinin her tarafını öpüp yaladım önce, sonra zeytin gibi meme uçlarını tek tek ağzıma alıp emmeye minik minik ısırmaya başladım.
Hacer abla başımı, ensemi okşayıp inliyordu, memelerinden bile çok zevk aldığı belli olmuştu...
İyice aşağıya kayıp başımı bacak arasına gömerek, etli am dudaklarını yalamaya başladığımda, başımı kaldırmaya çalışıp,
- "Yapma!" diyerek inliyordu.
Yalayıp emdikçe, dilimi etli ama dudaklarının arasına soktukça titremeleri arttı, kasılmalarını kontrol edemez bir hal aldı ve sonunda ahlamalar ohlamalar eşliğinde sularını ağzıma akıtarak boşaldı. Bir süre elleri başımdayken bacaklarının istemsiz kasılmaları devam etti.
Ayırdığım bacak arasında dizlerimin üzerinde doğrularak, dibinden tuttuğum kalın yarağımın başını sulu amcığının etli dudakları arasına yerleştirip ittirmeye başladığımda,
- "Ahhh Hasanım, aslanım, bitiriyorsun beni, sok hadi, sok içime, offf bu ne, ahhh!" diye inlemeleri başlamıştı.
Yine zorlanarak santim santim sokmaya başladım içine. Kalın yarağım etli am dudaklarını yararak bir süre sonra tamamen içine girdiğinde derin bir ohhhh yükseldi Hacer ablanın dudaklarından. Bense önce ağır ağır sonra hızlanarak gidip gelmelere başladım cayır cayır yanan bana daracık gelen amının içinde...
Artık ikimizin inlemeleri birbirine karışmıştı, ahlar ohlar arasında belki 15 dakika siktim amını. En sonunda birkaç hızlı ve sert darbe ile köküne kadar sokup fışkırttım yeniden döllerimi içine.
Yarağımı içinden çıkarmadan uzandım üzerine. Yarağım kendiliğinden küçülüp çıkana kadar öpüştük, koklaştık. Sonra yanına kayarak kendimi bıraktım yatağa...
- "Hasanım, çok güzeldi aslanım, sanki ben hiç sikilmemişim bugüne kadar!"
- "Sen de çok harikasın abla, ben de sana bayıldım!"
- "Bundan sonra hep sana aitim koçum, bulduğun her fırsatta sikersin beni!"
- "Evet benim güzel ablam! Sen ne zaman canın isterse söyle bana yeter. Her zaman her istediğinde sikerim seni…"
- "Bitirdin beni aslanım!"
- "Daha dur bakalım abla, götün var sırada!"
- "Ona da yarın koy kuzum, o da senin!"
- "Tamam o zaman ablam, seni daha fazla yormayayım bu gece!"
- "Senin kucağında uyuyayım artık aslan damadım!"
- "Uyu güzelim! Uyu benim kadınım! Müstakbel kaynanam benim… Uyu…"
O yorgunlukla başlarımızı yastığa koyar koymaz uyumuşuz.
57 notes · View notes
jacklardin · 14 days
Text
Hacer Abla (1)
Babamlar her yaz olduğu gibi kardeşimi de alarak köye gitmişler, ben ise birkaç dersten bütünleme sınavlarım olması sebebiyle şehirdeki evimizde yalnız kalmıştım.
Aslında üniversiteyi kendi memleketinde ailesinin yanında okuyan biri için iyi bir fırsat olmuştu benim için, rahat takılabilecektim. Ama işin kötü tarafı, hem sevgilim hem de bir çok arkadaşım bütünlemeleri olmadığı için memleketlerine gitmiş olduklarından günlerim çok sıkıcı geçiyordu...
Bir sabah telefon sesine uyandım. Arayan annemdi,
"Oğlum, Hacer ablanın hastanede kontrolleri varmış, sabah köyden ilçeye gitti, oradan da dokuz arabasına binip şehre gelecek, onu karşılayıver. Bugün muayeneye yetişemez, bizde kalır. Kontrolleri tahlilleri falan uzarsa belki birkaç gün daha kalabilir!" dedi.
Ben de sabah okulda işim olmadığını, onu hastaneye benim götürebileceğimi söyledim.
Hacer abla, babamın teyzesinin kızıydı, 34-35 yaşlarındaydı, yani benden 12-13 yaş büyüktü. Babamın anne tarafının birçok ferdi gibi uzun boylu, kilolu, sarışın ve renkli gözlüydü. Kendi boyumun 1.80 olmasından kıyaslayarak baktığımda boyu en az 1.75 olmalıydı.
Güzellikten ziyade sempatikliği ile öne çıkan sade duru ve çoğunlukla gülen bir yüzü vardır. Köye gittiğim zamanlarda, neşeli, kafa dengi ve bana karşı çok candan tavırlarıyla bir arada olmaktan en çok hoşlandığım akrabalarımdan biridir.
Ayrıca kimse bilmez ama, iri göğüsleri, kocaman yuvarlak kalçaları, dolgun bembeyaz bacakları ile benim çocukluktan ergenliğe geçiş dönemimin sultanıdır.
O dönemlerde ona hayran bakışlarımın farkına varmamış olma ihtimali olmadığından ve benimle yalnız kaldığında yer yer açık seçik esprilere kadar bile giden sohbetlerimizi sınırlandırmadığından dolayı da her hangi bir eyleme dönüşmemiş olan bu ilgimden onun da hoşlanmış olabileceğini düşünmüşümdür hep. Uzun zaman sonra bir araya geleceğimiz için oldukça sevinçliydim açıkçası…
Saate baktım, 10:00'a geliyordu. Hacer ablanın otobüsü 10:30 gibi terminalde olacaktı. Hemen hazırlanıp çıktım evden ve terminale gidip karşıladım.
Uzun zamandır görmüyordum, sarıldık kısaca hasret giderdik, bir taksiye atlayıp eve geldik. Pardüsesini portmantoya astı, eşyalarını da kalacağı misafir odasına koyduk ve mutfağa geçip oturduk.
Gül kurusu bir eşarp bağlamış, ondan biraz daha koyu renk bir kazak ile bileklerine kadar uzanan siyah bir maksi etek giymişti. Mavi gözleri, yuvarlak hatlı güler yüzü ile her zamanki gibi çok sempatik duruyordu karşımda...
Hemen sohbete başlamıştık, köydekileri, eşini, çocuklarını falan sordum. O da daha önce bir bayramda tanıştırdığım kız arkadaşımı, derslerimin nasıl gittiğini falan sordu.
Mutfağın dağınık olduğu dikkatini çekince, dur falan dememe kalmadan bulaşıklara girişmiş, iki dakikada mutfağı toplayıp çay suyunu koymuştu bile…
Çaylarımızı içmeye başladığımızda, nasıl olsa kimseler yok diyerek sigara da yakmıştı benimle birlikte. Eskileri yad ederek gülüp eğlenmiş, vaktin nasıl geçtiğini fark etmemiştik. Öğlen ve akşamı birleştirip yedik yemeğimizi. Sonra onu da kaldırıp,
"Hadi salona geçelim." dedim. Hacer abla,
"Sen geç, ben geliyorum..." diyerek odasına gitti. Bense salonda üçlü koltuğa uzanıp TV'yi açtım, kanalları karıştırmaya başladım. Bir süre sonra Hacer abla çiçekli pijamaları ve elinde çay tepsisi ile girdi içeriye,
"Yabancı değilsin nasıl olsa, rahatça oturayım dedim, üzerimi değiştirdim!" dedi. Ben de gülerek,
"Kafana göre takıl abla, resmiyet mi var aramızda!" diye yanıtladım onu. Çayımı verirken eğildiğinde gözüm ilişmiş iri göğüslerinin bir kısmını görmüştüm pijamasının içinden, sütyenini de çıkarmıştı.
Karşımdaki ikili koltuğa giderken ise iri kocaman yuvarlak kalçalarına takılmıştı gözüm, külodunun lastik izleri belliydi. Kendi çayını sehpaya koymak için eğildiğinde acayip tahrik olmuştum. Ve sonra o da ikili koltuğa yarı uzanarak yerleşti.
- "Enişteyle aranız nasıl abla, nasıl gidiyor hayat?" diye bozdum aradaki sessizliği.
- "Nasıl olsun, hep aynı işte, köy koşturması, hayvanlar, tarla, bağ bahçe, çocuklar falan derken günler geçip gidiyor işte..." diye yanıtladı.
- "Onu demiyorum kız, enişteyle aranı soruyorum!" diye güldüm. O da gülerek,
- "He o da aynı bağ bahçe, tarla işi gibi sırası geldiğinde yapılan bir iş oğlum, ne olacak!" dedi.
- "Ee? Eskiden hiç rahat vermiyor bu adam derdin, şikayet ederdin?"
- "O eskidendi, adam 40 yaşında yaşlandı!" diye kopardı kahkahayı. Sonra,
- "Sen neler yapıyorsun?" dedi.
- "Ben ne yapayım, evli değilim barklı değilim, karım mı var?" dedim gülerek.
- "Kandırma lan beni, karın yoksa sevgilin var, yemişsindir bir haltlar!"
- "Oluyor işte ufak tefek bir şeyler!" dediğimde güldü
- "Nasıl ufak tefek şeyler? Ablandan mı saklıyorsun, anlat hadi!"
- "Fırsat bulduğumuzda sevişiyoruz, elleşip öpüşüyoruz."
- "Hiç yapmadın yani?"
- "Yok abla, bu kızı yapmadım, zaten bakire."
- "Oğlum, bakireyse elleme ön tarafı, yarın bir gün bırakacak olursun kızı başınıza bela olur o iş."
- "Evet biliyorum, o yüzden dokunmuyorum ben de zaten."
- "Arkadan falan da mı yapmadın?"
- "Abla, onu zaten yapamam herhalde, birkaç kere denedim olmadı bir türlü, ben de kıyamadığımdan üstelemiyorum, işte sürttürerek falan idare ediyorum."
- "Niye kıyamıyorsun ki, bir iki yaptıktan sonra alışırdı aslında."
- "Bilmiyorum abla, ayıptır söylemesi benimki öyle çok uzun falan değil ama biraz fazlaca kalın... Enişte seni yapıyor mu hiç arkandan?"
- "Ayda yılda bir yapıyordu."
- "Alışkınsın yani?"
- "Hı hı!"
- "Canın yanmıyor mu abla, nasıl alıştın?"
- "İlk başladığında acıyor tabi, bir süre sonra genişliyor sanırım, alışıyorsun."
- "Peki arkadan da çok zevk alıyor musun abla?"
- "Alamadım, enişten istiyor diye kabul ediyorum sırf. Aslında zevk alacak gibi oluyorum, ama oraya gelemeden enişten işi bitiriyor."
- "Nasıl yani abla?"
- "Ablam, ilk önce acıyor, sonra içindekine alışmaya başlıyor deliğin, acı azalıyor zevk alır gibi olmaya başlıyorsun, ama o noktaya gelirken enişten boşalıyor, yani ilerisinde ne olduğunu anlayamadım hiç."
- "Hımm anladım, peki normali nasıl, yani önden çok zevk alıyor musun?"
- "Onda da aynı şey başıma geliyor, tam zevklenmeye başlamışken iş bitiyor. Eskiden de erken biterdi, ama içimden çıkmadan bir kere daha yaptı mı ben de zevklenirdim, ama artık ikinci de kolay kolay olmayınca yarım yamalak kalıyorum işte."
- "Ee ne yapıyorsun peki?"
- "Okşuyorum oğlum, enişten işini bitirip çıkardıktan sonra bazen bir iki parmağımı sokuyorum, yoksa nasıl yatıp uyuyayım o halde!"
- "Üzüldüm valla, bilirsin seni çok severim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da çok mutlu olmanı isterdim."
- "Biliyorum ablam, ben de seni çok severim."
Konuşmamız eskiden hiç olmadığı kadar açık bir hal almış, eskiden sadece esprisini yapıp güldüğümüz şeyleri uzun uzun konuşmaya başlar olmuştuk.
Üçlü koltukta yan yattığımdan taş gibi bir hal alan yarağımı bacaklarımın arasına sıkıştırarak saklamıştım, sırtım koltuğun arkalığına dayalı, yüzüm ona dönük, dizlerim karnıma doğru çekilmiş, yan yatıyordum.
O da aynı benim gibi yüzü bana dönük ikili koltuğa yan yatmıştı. Utandığımdan elimi bacak arama atamıyordum, ama bacaklarımla kalın yarağımı sıkıştırıp bırakarak keyifleniyor, bir taraftan da sürekli olanları ve olabilecekleri sorguluyordum.
Resmen Hacer ablayı arzuluyor, yok yok sadece sohbet ediyoruz ne var bunda diye kendimi kandırıyor, sonra arzuluyorum işte ne olacak diye git geller yaşıyordum.
Akrabam ve evli olmasa neler yapardık şimdi diye kuruyor, yanlış mı yapıyorum bunları hayal ederek diyor, e akrabam olmasaydı bizim evde niye kalacaktı elin kadını, bu ortam nasıl olacaktı diye düşünüyordum sonra.
Ama en çok merak ettiğim şey kesinlikle şu an onun bunlar hakkında ne düşündüğü, kafasından neler geçtiğiydi. Acaba o da benim onu arzuladığım gibi beni arzuluyor muydu, hamle yapsam evet der miydi, o böyle bir şeyin aramızda olabilirliğini sorguluyor muydu gibi onlarca soru kafamda dolaşıyordu.
En sonunda onu tamamen kaybetmekten, onun samimiyetinden mahrum kalmaktan korktuğuma kanaat getirerek her hangi bir girişimde bulunmamaya karar vermiştim.
Sessizliği Hacer abla bozdu.
- "Hasan, niye sustun? Sıkıldın mı yoksa nerdeyse annen yaşında karıyla muhabbetten sıpa?"
- "Yok abla sıkılır mıyım, seninle konuşmayı çok severim bilirsin."
- "Ne bileyim oğlum, öyle susunca, bu sıkıldı benle muhabbetten, zaten azmıştır sevgilisini düşünüyordur dedim."
- "Yok valla ben halimden çok memnunum, emin ol şuan onu da düşünmüyorum!"
- "Kimi düşünüyor benim aslanım?"
- "Kimseyi!"
- "Öyle şeyleri konuşunca aklına düşmüştür dedim ne bileyim. Yok mu gideceğin bir kadın kız falan?"
- "Yok! Imm, şey.. var aslında gidebileceğim birileri de, şuan canım hiç kimseye gitmeyi falan istemiyor yani."
- "Hımm, tamam."
- "Abla ya, çok özel bir şey sorabilir miyim?"
- "Sor lan, özeli mi kaldı!"
- "Evet doğru diyorsun valla! Hiç eniştemden başka biri oldu mu?"
- "Senden başka sırdaşım yok, bunu da sana söyleyeyim, evet oldu bir kere."
- "Nasıl bir kere?"
- "Yani tek bir adam oldu, yani adam birkaç kere yaptı!"
- "Kim peki, nasıl oldu?"
- "15 yaşımda evlenmiş, 16 yaşımda da kocamı askere göndermiştim, işin tadını almış, ama yalnız kalmıştım. Kafa da bir karış havada, biraz çocuk biraz kadındım işte.
Köye yeni tayin olan bir öğretmen vardı Tahsin isminde, sen daha küçüktün hatırlamazsın, bir iki sene kaldı, tayini çıkıp gitti bizim köyden. İşte onunla olmuştu, birdaha da eniştenden başka kimse olmadı."
- "Nasıl başladı peki?"
- "Bir gün dere kenarındaki bahçeye gönderdi kaynanam Hayriye teyzen, domates salatalık biber falan topla gel diye. Ben de aldım bir sepet, indim bahçeye, topladım bir şeyler.
Dönmeden dere kenarına oturdum, çıkardım ayakkabılarımı, ayaklarımı suya soktum, çocuk aklı işte biraz oyalanayım da ev işlerinden ne kadar yırtsam iyidir, görümcelerim çok çalışsınlar dedim!
O ara bir baktım bizim yeni öğretmen dere kenarından yürüyerek geliyor, suya taş atarak falan. Yakışıklı çocuktu, boylu poslu esmer biriydi.
Yanıma gelince durdu, ne yaptığımı, ismimin ne olduğunu falan sorunca bir an heyecanlandım. Bırak yabancı bir adamı, köyün oğlanlarıyla da öyle oturup muhabbet etmek mi var o zaman.
Domates falan topladığımı, adımın Hacer olduğunu, dinlendiğimi söyledim utana sıkıla. Okuyup okumadığımı falan sordu. Orta okulu bitirip evlendiğimi söyleyince biraz şaşırdı, kaç yaşında olduğumu sordu, ben de 16 diye yanıtladım. O ara yanıma oturdu, ben biraz toparlanıp yana kaydım.
"Korkma ya sadece sohbet ediyoruz niye kaçıyorsun?" dedi. Utandım iyice,
"Görürlerse çok kötü olur dayak yerim" falan dedim.
"İyi o zaman, şu çalılıkların o tarafta oturalım da kimse görmesin bizi…" dedi gülerek. Ben de hiç ikiletmeden sessizce kalktım arkasından, gidip oturduk oraya.
Hiç konuşmadan eğilip öpmeye başladı beni. Neden bilmiyorum, büyülenmiş gibi hiç sesimi çıkarmıyordum.
Ellemeye, her yanımı okşamaya başladı. Sonra yere sırt üstü uzandığımı, şalvarımın ve donumun sıyrıldığını ve inlemelerim duyulmasın diye dudaklarımı ısıra ısıra becerildiğimi hatırlıyorum. Çarçabuk olup kısa sürede bitmişti."
- "Nasıldı peki, kocanla kıyasladın mı?"
- "Hayır, hiç o kısmını düşünmedim, yasak bir şey yapıyorduk, onun heyecanı vardı sanırım sadece. Aleti nasıldı, kocamdan iyi mi yapıyordu hiç hatırlamıyorum bile…"
- "Sonrası nasıl gelişti?"
- "Pek fazla konuşmadan toparlanıp kaçar gibi ayrıldım oradan. Eve girince iş güç, kaynana dırdırı falan unutuvermiştim bile. Gece döşeğime yatınca aklıma gelmişti.
Yaptığım çok günah diye düşündüm, korktum cehennemlik olacağım diye, iyi ki yakalanmadık dedim, halimiz nice olurdu diye içimden geçirdim."
- "Canın istemedi mi tekrar?"
- "İstemez mi! Korku, utanma falan geçti bir süre sonra, elim bacak arama gitti, öyle uyumuşum. Aradan günler, haftalar, aylar geçti bir kez daha denk geldik dere kenarında, aynı yerde yeniden yaptı."
- "Gene mi konuşmadınız doğru düzgün?"
- "Yok gene konuşmadık, sessiz sedasız bakışarak hallettik işimizi. Sonra o tayin olup gitmeden bir kez daha oldu ve bitti her şey. Sonra kimseyle hiçbir şey olmadı hayatımda."
- "Özlüyor musun?"
- "Yok be yavrum, adamın tipini bile hayal meyal hatırlıyorum, beşer dakikalık şeylerdi zaten."
- "En azından anın olmuş işte!"
- "Evet!"
- "Abla uykun geldi mi, yatacaksan çeneye tutmayayım seni?"
- "Yok uykum, iyiyim böyle, senin geldiyse git yat ablam."
- "Yok abla benim de uykum, hem ne güzel sohbet ediyoruz, seninle böyle fırsatı bir daha kim bilir nasıl buluruz."
- "Doğru diyorsun, uyku bastırana kadar oturalım o zaman."
- "Evet, oturalım abla."
- "Hasan, sen en son ne zaman bir şeyler yaptın?"
- "Bu kız arkadaşımla bir hafta önce yaptık abla. Babamlar köye gittikten bir gün sonra onu buraya eve getirdim, zaten ertesi gün de memleketine gitti."
- "Eee, neler yaptınız anlatsana."
- "Dediğim gibi abla, öpüşüp elleşiyoruz, sevişiyoruz sadece."
- "Anlat işte, tam olarak neler yapıyorsunuz."
- "Hımm, ayrıntıları merak ediyorsun yani?"
- "Evet, ama utanıyorsan anlatma."
- "Yok abla utanmıyorum, anlatırım da, ben de sen ayrıntıları bilmek istemezsin diye düşündüğümden kısa keserek geçmiştim."
- "Yoo anlat."
- "Tamam o zaman. Bu son seferinde bize geldiğinde üzerinde tek parça dizlerine kadar yazlık bir elbise vardı, biraz sohbetten sonra burada yan yana otururken öpmeye başladım, bir taraftan da okşamaya. Bir süre sonra onun elleri de sırtımda ensemde dolaşmaya başladı, yavaşça kaldırdım yatağıma gittik, bir çırpıda soydum."
- "Sütyenini, kilodunu da mı?"
- "Hı hı, onları da çıkardım."
- "Nasıl bir şeyler giymişti?"
- "Bak bunları sorup beni heyecanlandırıyorsun, sanki kadın çamaşırlarına olan ilgimi biliyorsun abla!"
- "Yok, bilmiyordum! Nasıl bir ilgi bu?"
- "Ne bileyim abla, özellikle böyle dantelli falan külotlar, sütyenler çok tahrik ediyor beni, bazen milletin ipte asılı donları bile etkiler."
- "Alemsin Hasan!"
- "Ama en çok yeni çıkarılmış olanlarını görmek azdırır!"
- "Nerden buluyorsun oğlum yeni çıkarılmışı?"
- "Yani kız arkadaşlarımınkileri falan çıkarınca hemen elimden bırakmam. Ellerim, koklarım, şeyime falan sürerim!"
- "İlahi Hasan, bir yaşıma daha girdim valla!"
- "Sen nasıl şeyler giyiyorsun peki abla?"
- "Ben de öyle tam köylü işi don giymem, benim de hoşuma gidiyor öyle dantelli şeyler falan onlardan alıyorum."
- "Eniştemin gözü bayram ediyor yani!"
- "Yok lan, görmüyordur bile o, yatağın içinde karanlıkta çıkarıveriyorum, yapmak istediği zaman. Pek donuma gömleğime baktığını görmedim!"
- "Şimdi nasıl bir şey var içinde abla?"
- "Çok mu merak ettin?"
- "Evet abla, kızmıyorsun değil mi?"
- "Kızmıyorum da, benim donumdan ne olacak, sen kim bilir nasıllarını görüyorsundur kızlarda."
- "Olsun merak ettim gene de, söyle sen!"
- "Ne söyleyim lan, al bak çok merak ettiysen!" deyip birden ayağa kalktı ve çiçekli pijamasını az sıyırıp külodunu gösterdi.
Krem rengi, önü dantelli slip tarzı bir külottu. Ayrıntılarını fazla göremeden hemen toparlayıp pijamasını yeniden aynı şekilde uzandı yerine...
- "Ee Hasan, kızla neler olduğunu anlatıyordun."
- "He tamam abla, iç çamaşırlarını çıkarıp yatağa yatırdım sırt üstü, ben de hızlıca soyunup uzandım yanına ve öpüp okşamaya başladım."
- "Orasına da elliyor musun?"
- "Neresine abla?"
- "Anladın lan sen!"
- "Yoo anlamadım abla!"
- "Amına lan! İlla söylettin bana!"
- "Hımm, evet elliyorum tabi."
- "Devam et!"
- "Biraz dudaklarını öptükten sonra boynunu falan da öpüp memelerine indim, memelerini yalayıp emdim bir süre, elim de bacak arasında, okşuyorum."
- "Hımm, ıslandı mı kızın amı hemen?"
- "Evet, çabucak ıslanıyor! Seninki?"
- "Benimki de çabuk ıslanır! Devam et, sonra?"
- "Sonra, göbeğini falan yalayıp aşağıya doğru indirdim başımı."
- "Nereye, bacaklarına mı?"
- "Hem bacaklarına, hem de bacak arasına."
- "Nasıl oğlum, kasıklarını falan da mı yalıyorsun?"
- "Evet, amını da yalıyorum!"
- "Lan get orası da mı yalanır, pis!"
- "Olur mu abla, görsen nasıl zevk alıyor kızlar bundan, resmen kıvranıyorlar!"
- "Öyle zevk mi olur lan, ben yalatmam hayatta!"
- "Öyle deme, ver bir gün eniştemin ağzına da gör!"
- "İyy, istemem!"
- "O zaman sen enişteminkini de hiç yalamamışsındır?"
- "Tabi ki yalamadım, olur mu öyle şey, iyyy!"
- "Çok büyük zevkleri kaçırıyorsun valla!"
- "Kalsın, kalsın öyle zevk!"
- "Keyfin bilir abla!"
- "Ee, sonra ne yaptın?"
- "Kız iyice kıvranınca üzerine uzandım, benimkini bacak arasına yerleştirip sokmadan sürttürdüm bir taraftan da dudaklarını öperek."
- "Gelmedi mi seninki?"
- "Yok abla içine giremediğim için gelmiyor hemen, sonra yüzüstü çevirdim. Genelde bu şekildeyken gelirim ben."
- "Nasıl yani?"
- "Aynı şekilde uzanırım üzerine, benimkini iyice tükürükler ıslatırım öyle yerleştiririm kalçalarının arasına, sürte sürte gelirim!"
- "Oraları dölleyip kızı hamile bırakma bir de, içine miçine kaçar!"
- "Dikkat ediyorum abla, tam geleceğim sıra kalkar ya avcuma ya da sırtına falan boşalırım!"
- "O gün de öyle sürterken mi boşaldın?"
- "Evet, sürterken benimki deliğine dayandıkça çok canım istedi."
- "Neyin dayandıkça?"
- "Benimki işte abla!"
- "Neyin lan, utanmaya mı başladın?"
- "Yarağım ya!"
- "Kızın götü de güzel tabi şimdi!"
- "Seninki kadar değil abla!"
- "Git eşşek dalga geçme, benim götüm değirmen taşı gibi, neresi güzel olacak 35 yaşında kadının!"
- "Kendine haksızlık etme abla, sen halen bu kızları cebinden çıkarırsın!"
- "Eşşek! Ee, sonra ne yaptın?"
- "Başladım yalvarmaya, hadi bir kere ver arkadan yapalım falan diye."
- "Eee?"
- "Olmaz, çok acıyor falan diye itiraz etti önce, ben de deneyelim çok acırsa bırakırım diye ikna ettim."
- "Orospuya bak sen! Versene, benim aslanımı niye üzüyorsun!"
- "Tabi abla, da öyle hep veren bulsam keşke!"
- "Sonra ne oldu?"
- "Kalktı altımdan, gidip çantasından el kremini aldı geldi, uzandı yeniden önüme, eline krem alıp biraz sürdü göt deliğine, sen de kremle diyerek bana uzattı, ben de iyice kremleyip uzandım üzerine."
Artık Hacer ablanın bakışları baygınlaşmış, bir eli de bacaklarının arasında kilitlenmişti. Benim bacak aramda kütük gibi olan yarağımı sıktığım gibi, o da elini sıkıyordu.
- "Eee, devam etsene!"
- "Üzerine uzanınca hafif belimi kaldırdım, bir elimle yarağımı tutup kremden iyice kayganlaşmış göt yanaklarının arasına yerleştirip deliğine dayadım."
- "Sikseydin bir güzel orospuyu!"
- "Yok abla ya nerde, başı bile girmeden bastırmamla acıyor bırak ne olursun, yapmayalım, ben vazgeçtim falan demeye başladı. Çok istiyorum öyle boşalmayı falan dedim ama razı edemedim.
"Hadi kremleri yıka gel, emerek yalayarak boşaltayım" deyince, kalkıp koştum hemen banyoya, nasıl olsa o da çok hoşuma gidiyor. Bir çırpıda sabunla yıkadım geldim.
Oturdum yatağıma, o da kalkıp yerde diz çöktü, tuttu yarağımı dibinden, yalayıp emmeye başladı. Zaten hepsini ağzına sığdıramadığı için anca ucunu emiyordu. Bir taraftan ucunu yalayıp emerek, bir taraftan eliyle sıvazlayarak getirdi beni, ağzından çıkardığım gibi memelerine fışkırttım döllerimi."
- "Yarasın koçuma!"
Bunları konuşurken Hacer ablanın kalın dolgun bacakları ile elini sıkıştırıp bırakmalarının hızlandığı, gözlerinin kaydığı, ara ara dudaklarını ısırdığı gözümden kaçmamıştı.
Şu an yapacağım bir hamlenin evetle sonuçlanacağına neredeyse emindim, ama gene de atağa geçmedim. Böyle bile olması, yani şuan yaşadıklarım, deli gibi isterken bir şey yapamadan karşılıklı kudurmamız bile inanılmaz hoşuma gidiyordu. Durumu hiç bozmak istemiyordum. Akışına bıraktım...
- "Hasan?"
- "Efendim abla?"
- "Çok merak ettim..."
Bir an yarak yalamayı, am yalatmayı merak ettiğini düşünerek sordum,
- "Neyi abla?"
- "Aman boş ver, kızarsın sen şimdi."
- "Yok abla niye kızayım, ne merak ettiysen sor!"
- "Bak sonra kızarsan, darılırsan, yanlış düşünürsen çok üzülürüm."
- "Yok abla ben senden gelecek hiçbir soruya kızmam da gücenmem de, sor lütfen!"
- "Ben de senden gelen sorulardan gücenmem ablam."
- "Ee hadi sor o zaman abla, neyi merak ettin?"
- "Yarağını… Çok kalın diyorsun ya, merak ettim nasıl bir şey olduğunu."
- "Göstereyim mi?"
- "Bilmem ki..."
Birden ayağa kalkıp altımdaki eşofmanı ve boxeri indiriverdim, dimdik ok gibi çıktı ortaya benim yarak. Hacer ablanın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sonra toplayıp donumu uzandım yeniden.
- "Oğlum bu harbiden çok kalınmış, neredeyse bileğim gibi!"
- "İşte böyle bir şey abla!"
- "Şimdi anladım kızların derdini, nasıl girecek bu ufacık kız götlerine, hadi karı olsa neyse!"
- "Karılarınkine girer diyorsun yani?"
- "Ya ne bileyim oğlum, öyle bile zor olur gibi ama, en azından yaş ilerledikçe bollaşırdır biraz, zamanla da yapa yapa alışır, arkadan girer herhalde."
- "Enişteminki nasıl abla?"
- "Seninkinden biraz uzun onunki sanırım, ama kalınlığı bunun yarısı kadardır."
- "Enişteminki benimki gibi olsaydı verir miydin gene de arkanı?"
- "O anlamaz ki acıyor bırak falan dememden, yapar geçerdi canı istedikten sonra."
- "Tamam da, sen ister miydin?"
- "Sırf meraktan denemeyi isterdim!"
- "Öyle kızlar gibi nazlanıp vermemezlik etmezdin yani?"
- "Tabi ki canım, öyle canı azcık mıyım ben!"
- "İlahi abla! Abla?"
- Efendim aslanım?"
- "Ben de en çok neyi merak ediyorum biliyor musun?"
- "Neyi lan sıpa, ablanın amını mı?"
- "Onu da görsem hayır demem ama, en çok götünü!" Hacer abla gülerek,
"Sapık seni!" dedi ve ayağa kalkıp arkasını dönerek çiçekli pijamasıyla krem rengi külodunu biraz sıyırıp gösterdi o kocaman, yuvarlak, bembeyaz götünü. Resmen bayılacak gibi oldum, dibim düştü, hiç göt görmemiş gibiydim.
Nasıl olmayayım, ergenliğe girdiğim günden beri elbiselerin üstünden hayranlıkla baktığım o iri kalçaları şimdi çıplak görmüştüm.
Hacer abla pijamasını ve külodunu toplayıp yeniden uzanırken bacaklarımın arasında sıkıştırdığım yarağım kendini bırakıvermişti, 22 yıllık hayatımda ilk defa elimi bile hiç sürmeden boşalıverdim.
Hem saatlerdir süren konuşmalarımıza, hem de o hayallerimdeki bembeyaz götü görmeye daha fazla dayanamamıştım. Bacak aramdaki ıslaklık görünmesin diye endişelenirken, bir taraftan da, o ne haldedir, acaba onun da bacak arası ıslanmış mıdır diye geçiriyordum kafamdan.
Vay be hayallerimin kadını, hacer ablam elini bile sürmeden boşaltmıştı beni.
38 notes · View notes
jacklardin · 14 days
Text
DAMLA 2
Annem suyu ictikten sonra dus alacagini soyledi ve koltuktan kalkti ve banyoya dogru yurumeye basladi. Bende pesinden gittim hemen ve anem arkasini dondu ve bana bugun olanlar yeter artik dedi.
Bende anne birlikte dus alsak ne olcak dusla noktalayalim dedim annemde olur dercesine yuzume bakti ve banyoa gitdik. Ikimizde zaten ciplaktik ve anne suyu acti ve altina girdi. Bende yanina girdim ve annemi belinden tutup kendime cektim ve dudaklarina yapistim. Annem belini kivirtiyor ve kollarimda dahada sexylesmek icin ugrasiyor gibiydi. Ben elimi kalcasinin ustune atim ve annem bacaklarini aralari.
Hafif tuylu ami avucumun arasindaydi. Annemin kulak memesini emmeye basladim ve onun gogusleri vucduma temasetmis birlesmis gibiydik. Parmaklarimdan iki tanesini onun deliginden iceri gecirdim ve annem kendini parmaklara birakti ve dudaklarini kulagima yaklasitrip kisik inlemlerini venin kulaklarimda cinlatircasina inlemeye basladi.
Bana beni bu aksam bitirmekmi istiyorsun dedi ve kendisinin 20lik yaslarda olmadigini soyledi. Bende ona artik boyle sikilmeye alismasi gerektigini soyledim bana neden o dedi?bende artik senin tadini suyunu aldiktan sonra senin pesinden dusmem dedim. Annem bende ne oldugunu bilmiyorum dedi.
Kulagima parmaklarin harika icimde sikin gene kalkarmi diye sordu. Bende o dilinle dipdiri edersin inan sikimi dedim. Annem onumde diz cozku ve sikimi elini sabunlayip ovmaya 31 cektirmeye basladi. Ben anneme tassaklarimi emermisin diye sordum ve annem sen delimisin ne zevk alirsin bundan dedi.
Bende anne aci ve zevk karisik seyler verdedigimde annem tassaklarimdan bir tanesini agzina aldi ve agzinda oynamaya cevirmeye basladi. Somurur gibiydi ve bende hafif aci ile karisi bir zevk aliyordum. Annem sikimi simsiki tutmus tirnaklari ile asagi yukari ustunde yol ciziyordu ve diger elini gobegime dogru cikardi ve vucudumuda okamaya basladi, ben titriyordum.
Agzindan sap diye bir cikarip geri aliyordu tassaklarimi. Sikim dimdik olmustu ve anneme anne seni bir sekilde cok istiyorum dedim ve annem oglum sen manyakmisin birde fantezimi yapiyorsun aklinda dedi ve bende anne seni son dort bes aydir sikmek hayaliyle oldugumu soyledigimde annem sok olmus bir sekilde yuzume bakmaya basladi ve demek ondan ustume dunden raziymis gibi atladin dedi.
Annemi ellerinden tutup ayaga kaldirdim ve yuzunu duvara donecek sekilde cevirdim. Ellerimi belinden sarilip boraz geriye cektimn ve kici tas gibi ortaya cikmisti. Annemin ensesini boynunu sirtini yalamaya basladigimda annem kisik kisik inlemeye basladi ve nefes alisi degisti.
Annem bacaklarini aralamis sanki bekler gibi yarrak yemeyi hazirdi. Bende icine kaydirip sikimi ileri geri sikmeye basladim. Annem sik sik kadin var kolarinda demeye basladi. Bende seni her gece sikecegim. Bacak aranda cok mutlu olacagiz senin goguslerin beni deli ediyor derken annemin sirtini omuzlarini dilimle kesfediyor ve goguelrinden tutup onun zevkini katlamaya calisiyordum.
Gogus uclari sismisti artik annrm yuzunu duvara dayamis yan sekilde ihhhh ihh ihh ihh yapp hadi durma gibi seyler mirildaniyordu. Annem titremeye basladi ve bosaldi orada. Sonra yuzunu bana dondu ve bir bacagini dizini kirarak kaldirdi. Bana tutmami soyledi bir sey anlamiyordum.
Amindan sikmeye basladim o sekilde sikimi kendi elleri ile amina yerlestirdi ve bende egilip goguslerini yalarken annem saclarimi oksuyordu. Kulagima cok tatlisin icime bosal bana kadinligimin en son koselerini hissettirdin falan derken bende bosalmaya basladm. Anneme cok sexy oldugunu onu hep istedigimi soylerken annem basini salliyarak yeter artik dedi ve dus almaya yikanmaya basladi.
Ben elimi vucuduna attigimda yeter dusunnu al artik diyor ama hala nefese hizli ve vucudu bitkinlesmis gibi duruyordu. Anneme yorul duinmu diye sordugumda annem ben tas gibiyim seni gene kaldiririm ama olmaz yeter dedi. Onra dus aldik. Giyindik annem yatacagini soyledi ve odasina dogru gitmeye basladi.
Bende pesinden odasina girdim. Annem ellerini gogusumun ustune koyarak sen odana gidiyorsun dedi bende ama gece iste guzel olurdu derken annem benim yanagimdan optu ve bu gece boyle bitsin dedi ve beni odasindan cikardi ve kapisini kapadi. Bende odama geri dondum ve inanamiyordum. Ama ustumde cok bitkinlik vardi ve uyudum hemen..........
Mail adresime mail atanlar gercek ensest kendileride ailesinde birine ilgisi olanlara annemin resmini yollayabilirim. Ama izmirden annemi taniyanlar resmini gordukten sonra lutfen bana kim oldugunuzu falan yazmayim.
Eger annemi taniyorsaniz annem hakkinda konusa biliriz ama ben sizin kim oldugunuzu dinlemek istemiyorum. Birazda gercek hayatta bunlarin baskalari tarafindan bilinmesinden korkuyorum........
52 notes · View notes
jacklardin · 14 days
Text
DAMLA
Selam benim adim burak 17 yasindayim izmirde yasiyorum. Benim basimdan gecen olay bundan iki hafta once oldu. Anneme karsi son bir senedir cok fazla ilgim vardi ve internette okudugum hikayelerle bu ona karsi olan istegim her gecen gun artti ve 31 cekerken hep onu dusunur ve verdigi frikikleri tam dikkatle izler oldum.
Annemden ve ben kendimden bahsedersem annem seda 39 yasinda kumral ince vucutlu be harika bacaklari ve gogusleri olan birisi ve arkasindan bakarken o disari cikik ve yuvarlak kalcasi her goreni bastan cikartmaya yetecek gibidir. Bende 17 yasinda 177 boyunda 70 kilo siyah sacli ela gozlu bir gencim.
Hikayeme gelince. Son zamanlarda yaklasik bir aydir anneme karsi ilgimi gostermeye karar verdim ve inteernette chat yaparlen konustugum insanlarda aldigim fikirlerle ona yaklasmaya kararverdim. Kilot giymeden evin icinde dolasmalar daha sonra kalkmis sikimi ona belli etmem falan bir baslangicti ama sonunu ben bile onceden tahmin edemiyordum.
Annem genelde dizinin civarinda etekelr giyer ve haftada bir iiki gunde enaz mini etegini giyer ve benim sikimi sonuna kadar kaldirmayi basarir. Annemdede degisikler olmaya baslamisti yada bana oyle geliyordu. Ben annemin oturunca acilan bacaklarina bakarken annemde bana kendinin aciktaki baldirlarina bakmam icin sanki yol gosterir gibi rahatini bozmadan bacaklarini aralayip oturmaya baslamis ve evde daha acik giyinmeye baslamisti.
O gun cok karmasikti hersey sanki hersey benim istedigim gibi hayallerimdeki gibi geciyor ve hersey benim anneme yaklasip onu altimda inletmem icin firsatlar doguruyordu. Babam dirt bes gunlugune sehir disina cikmisti isi geregi. Bizim turizm sirketimiz var ve babam sehir disina kislik ve yazlik beldelere tatil koylerine ve turistlik tesislere gidip anlasmalar yapmak zorundadir.
Internette birinin dediginden sonra bir sex shoptan azdirici damla aldim ve saklamistim evde odamda. Bir gun belki kulanirim diye enazindan bir umuttu annemin hayalimdeki amcigini bacaklarini omzuma alip sikmem icin, ilk gun pek birsey goremedim aksam yemekte ictigi suya damlatmistim. Ertesi gun okul cikisi dukyana gittim ve annemin ictigi kahveyede damlattim maksatim vucudunda hep sehveti gezdirmek ve onu sikismeye mahkum etmekti.
Annem kahvesini ictikten sonra biraz tuhaflasmisti ve yuzu hafif kizarmaya baslamis ve bakislari goz imalari sanki belirginlesmisti ama bu bana karsi degil istem disiydi cunku sirkette calisan 3bayan ikitanede erkek personel vardi. Aklima annem simdi bu adamlarla sikismesin diye geldi ama annem eve donene kadar yaninda kaldim.
Eve gelip birseyler yedigimizde su icmek istediginde ben getiririm dedim ve mutfaktan suyu getirirken icine iki damla damlattim ama normalde uc dort damla sart ama dukyanla damlattim gun aksamda damlattigim icin korktum fazla gelmesin diye. Yemekten sonra anem bacaklarini yaymis dizinin bir karis ustundeki bacakalirni azicik orten eteginden disada kalan sexy ve puruzsuz baldirlairni islemeye basladim. Dilimi ustunde gezdirdigimi dusunerek hayallere daldim ve aklima anneme masaj yapma fikri geldi ve bu azdiricilar ise yararsa oda zevk alacagini duusndum.
Anneme gidip anne masaj yapayimi dedim oda olur dedi ve omuzlairni ve boynunu oksar ibi masaja basladim ve hafif hafif yumusacakca ona dokunmaya basladim artik annem gevsedigini hissettim ve omuz baslarina dokunmaya basladim elimi boynunun altindan gogusleirnin ust kismina masaj yapmaya basladim. Evde kalorifer sistemi oldugundan annem genis v yakali bir tisortla evin icinde dolasiyordu. Sonr anne bacaklarinada yapayimmi dedi
Annem kisik bir sesle ii olur dedi sanki yap olsun der gibiydi. Ayaklarina tutunca annemin elimdeki ayagi birden titredi ve anneme arkana dogru yak bacaklarini uzat keyfine bak her zaman yapmam haa dedim saka ile karisik parada isterim falan dedim annem olur bakariz dedi.
Daha sonra annemin dizine dogru ciktim konusurken anneme anne ayaklarinin ustunde cokmu durdun gezindin cok sertlesmis falan diyordumki daha cok dokunmak icin baldirlairna dgru ciktim ve annem gozler yumuluyordu oglum sen yorulmadinmi falan diyordu. Demek damlalarin etkisi ile ne birak diye biliyordu nede oglun dokun.
Aklida karisikti kimbilir babam evde olsa sabaha kadar sikismeyi planlarken aminin dudaklarinin sulanip acilmasi aklima geldi ve bu dusunce benim iskimi kaldirmaya yetmisti. Ben baldirinin icine dokunmaya baslarken annemin dizimin ustude olan bacagi kaydi ve sikimin ustune geldi ee birden annem irkilir gibi oldu ve bana yeter tamam tamam dedi eline saglik dedi ve bence o anda tek zevk alanin kendisi olmagini anladi sanirim.
Annem sana bir sicak kahve yapayim acilirsin dedim annemde okey dedi ama neskafesini fazla koma uykum iyice kacmasin dedi. Ben icine bu sefer dort damla damlattim. Ne yaptigimi bilmiyordum uzerinde gunde 13 damlayi gecmeyin diyordu ben 11 damla komustum toplam fazla olmasin diye dusunurken goturdum verdim kahvesini. , Annemin yuzu kizarmisti.
Annem kahvenin yarisini icmis bana oglum agir yapmisin gene sert geldi kahve dedi bende icimden amin kasiniyor kahve degil diyordum. Annemin hareketleirni izliyordum. Annem birden anne yarin macim var ama bacagim cok agriyor falan dedim. Ovarmisin eger kaslarim kasildiysa sakatlanir falan dedim annemde getir krem ve bandaj ovalim ve saralim dedi. Bende getirdim ve esofmanimi cikarttim tek boxerla kalmistim. Koltuga uzandim annem dizimin ustunden yukarilara surmeye basladi ve benim sikim dikelmisti
Annem farketti ama hala dokunuyordu baa ve bende anne kasiklairma dogru sanirim cekme var yarin doktorami gitsem falan deyip buyutuyordum ama birseyim yoktu nazar degmesin iki doksan dakika cikartip uzatmalarda ble oynardim suandaki heyecanla. Ben bacaklarimi aralarim ve annem baldirlarimin son nottasinda masaj yapiyordu. Bende annemin bacaklairna bakiyor goguslerine bakip hayal kuruyordum sikim dimdik oldu. Iyiki asagi dogru kalkmisti boxer kilodumun yanindan. Annem arasira eliyle dokunuyordu.
Annem birden iskimi tuttu ve oksamaya basladi bende gozlerimi kapamistim. Birden annemin senin asilderdin sakatlik degil bu gece bir sakatlik yapmak degilmi diye sorusu ile irkildim?anne nediyorsun ne sakatlii dedigimde annem ne sakatligi olcak mayistin kaldin dedi ve elini sikimin ustune atti ama kipirdatmiyordu belkide benim buna tepki vermemden korkuyordu nerden bilsin onu sikmek icin ne zahmetlere girdigimi yanip tutustugumu.
Sikimi sortumdan cikartip eline aldi ve benim gobegimi yalamaya basladi ve oradan asagiya inerek sikimi agzinin icine dogru kaydirmaya basladi. Ben tukmugumu yutkunarak dilimi yutacaktim neredeyse. Bunun zevkinin boyle olacagini halay bile edemezdim, kendimi biraktim ve annemmin basini tutup asagi yukari hareketettirmeye basladim annem basini sikimden ayirip kaldirip yukari benim gozumun icine bakti sanki bana birseyler ima edergibi yada hinzir hosunami gitti dergibiydi.
Ben sesimi bile cikartamadim baldirlarim yarim heyecan yarim zevkten titriyordu. Sonra sikimin basini dudaklarinin arasina aldi ve iceri dogru sikimi kaydirdi. Sikim agzinin icinde sicakliktan eriyecek gibiydi annemin boynunu omuzlarini ovuyordum hafifce parmak uclarimla ve annemi saclarindan tuttum ve asagiya dogru bastirdim. Sikimi agzina hapisettim ve kasilmaya, baldirlarim cekilmeye basladi ve o zevkle agzina bosalmaya basladim annemin her dili sikime temasetiginde ben biraz daha attiriyor agzinin icine bogazina dogru fiskirtiyordum.
Sonra elimi annemin basindan cektim ve ellerimi ikiyana acmis koltuga uzandim. Gozlerimi acamiyordum acaba korkuyormuydum yada bir baska secenek gercekten ermis bitmismiydim. Gozumu hafif acarak anneme baktigimda annemin koltugun yaninda dizlerinin ustunde durdugunu gordum. Onunda saskin bir ifade vardi yuzunde. Ben kanepede dogruldim ve oturur vaziyete gectim ve annemi yanima cektim ve onunda oturmasini sagladim. Annem sanki hala nasil olduguna herseyin inanamamis gibiydi. Ben ona anne ne hissediyorsun, ne dusunuyorsun diye sordum?cevap annemden sessiz bir ses tonajinda geldi.
Kisa ve oz bir cevapti. Bilemiyorum dedi bana ve kendini tuhaf istem dusu oldugunu soyledi. Bende elimi annemin etegine dogru attim ve bacaklarina dokunmaya basladim ve etegini hafif yukari cekiyordum. Guzel sexy baldirlari ortaya cikiyordu ve annem bana bakiyordu. Tuzunde bir ifade vardi ama soyluyemiyor yada aciklamiyor gibiydi. Ben baldirlarinin arasina elimi attim ve oksamaya basladim.
Annemin aldigi ve verdigi nefesini hisediyordum, baldrilarinin araisndaki elini her uc dort sanyede bi sikistiriyordu acaba ami sulaniyormuydu yoksa istemdisi bir kasilmamiydi. Etegini birazdaha yukari cekince kilodu ortaya cikti ve bende basimi asagiya dogru egerek baldirlarini opmeye yalamaya basladim.
Annem oturdugu yerde bacaklarini araladi ve bende yandan annemin kiloduna dogru dudaklarim ve dilimle yaklasiyordum. Annemin kilodunu yana cektim ve dilimi vurdugumda aminin ustune annem bir anda amini agzima dogru verdi. Ben bir elimle annemin bacaklarini ayirirken dilimlede aminin ustunu yarigini tadiyordum. Annem elimi benim sirtima atmis oksuyordu boynumda ve saclarimda elini gezdiriyordu. Ben aminin dudaklarini iki parmagimla ayirip dilimi icine sokmaya basladim.
Annem kisik kisik ohihhhh ahhhhhhhh yeea gbi sesler cikartiyordu. Ben dogruldim ve kendi ustumdeki ince uzun kollu s. Tisortumu cikarttim ve anneme yaklasip dudaklarina gittim. Ust dudagini iki dudagimin arasina aldim ve hafifce opmeye basladim ama annem karsilik vermiyordu. Elimi iki bacak arasina attim ve iki parmagimi aminin icine soktum ici sulanmisti parmaklarim icine kayiverdi.
Annem parmalarima dogru kendini ileri geri hafif bir sekilde oynatmaya basladi ve benim dudaklarimi emerek karsilik verdi. Suanda anemi soymaya baslamam gerekirdi ve annem daha yavas yavas kivam ortama uymaya basladi. Elimi amindan cektim ve tisortunun icine soktum ve annemin gobek kismini ve ordanda yukarilara cikarken annemin boynuna imdim ve emmeye dilimle omuzu ile boynu arasinda gezinmeye basladim.
Elim sutyenine gelmisti. Gogusunu sutyeninden cikarttim ve ucuyla oynamaya basladim annem basini geri atmis ve kisik kisik inlemeye baslamisti. Ben tisortunu yukari dogru siyirirken annem benim gozlerimin icine bakiyor sanki ileri gidiyor yada sonra pisman olurmuyum gibi bakiyordu. Annemde kollarini yukari dogru kaldirarak bana izin verdi
Ve bende yukari siyirip anemin vucudunu ortaya serdim. Annemin goguslerini sutyeni ustunden disari cikarttim ve uclarini yalamaya basladim ve elimi geri amina attim. Annemde bacaklarini sonuna kadar ayirmis neredeyse bana izinmi veriyor yoksa kendi zevkinin doruklarinami geliyor bilinmez gibiydi. Annemin basi koltuga geri atmis bir vaziyette gozleri kapali devamli vucudu ve bacaklari hareket halindeydi vee inlemeleri geliyordu.
Annewmin ami iyice sulanm, aya kasilmaya basladi ve annemin bacaklarinin arasinda yere diz ustu coktum ve amini opmeye somurmaya ve dilimle icine kadar girmeye basladim. Iki elimde annemin goguslerinde vucudunun ustunde geziniyor anem sanki bacaklarini zor yonetir gibi bir sekilde kasildi sonkez ve agzimin icine bosaldi.
Ben hala yalamaya devam ediyor ve annem kisik inlemeler zevk inlemelerine donusmus kendini daha fazla tutamamisti anlasilan.
Annemin yanina koltuga ciktim ve dudaklarina yapistim beni cok fazla cilginca opuyordu elllerim onun vucudundan bacaklarindan dolasiyordu. Oda benim sikimi eline almis oynuyordu. Sikim zaten okadar dokunma ve yalamadan sonra dimdik olmustu. Annem beni aldi ve kanepeye yatirdi. Benim gozumun iclerine bakiyordu. Kendi ayaga kalkti ve benim ustume oturdu.
Sikimi tutmus aminin hizasina getirmis icine almaya basladi. Ben cok farkli duydular icindeydim. Sikimin yarisina kadar aldi ve benim gozlerime bakiyor sanki oda kendi istegi disi bunlar oluyormus gibi ima veriyordu bana.
Ve kendini bir anda birakti ve hepsi icindeydi artik. Annem sikimin ustunde yavastan inip kalkmaya baslamis bvende allerimi onun tas gibi kicina attim ve asagi yukari olmasindan ona destek verirgibi oynatmaya basladim.
Annem hizlanmayta basladi iki elioni benim gogusumun ustune koydu ve ziplamaya hoplamaya basladi ben hefes alisim hizlanmis annem inlemeyle karisik nasil oldu bu, yapma yapma istemiyorum gibi inliyordu.
Bende cok tatlisin cok sexysisin diyordum. Icin sicacik eriyorum gibi sozler diyordum annemse soyleme istemiyorum duymak diyordu ve ben ellerimi goguslerine attim annem ustume dogru egildi bende ogusleirnin ust tarafini boynunu yaliyordum. Dudaklarin dudaklrin ver bana diyebildim annem yaklasti ve opusmeye basladik annemin icindeydik.
Annem dudaklarini kacirdi ve benimle opusmek istemedigini soyledi ben cok tatlisin askim dedikce annem daha hizli inip kalkiyor ama bana komusmama icin kiziyordu. Gene dudaklarini verdi bana ve dilini agizimin icine sokmus dillermimiz birbirini yaliyordu. Artik gene geliyorum dedim ve annemin icine bosaldim.
Annem hap aliyorum bir sey olmaz dedi bana. Gene ustumde annem zipliyor tamamen sertligimi kaybdene kadar. Ben aya kalktim daha sonra ve annemi omuzlarindan asagi bastirip omunde diz cokturdum ve sikimi agzina almaya basladi. Iki elini benim baldirlarima destek alirsasina butun sikimi agzinin icine aldi ve ileri geri saxoya bas;adi. Ve bunu yaparken gozumun icine bakiyordu.
Ve sikim yeniden dimdik oldu. Annemi ters cevirdim ve dizinin ustununde yuzu kanepeye gelecek sekilde egdim nu domalttim. Ve sikimi amina soktum. Sikim normal boylarda 17-18cm bir sey. Anneme git gele basladim. Annem inliyordu bacaklaari aralikti ve bacaklarini araligini kapadim ve ami dap daracik oldu. Sanki 18lik kiz siker gibiydim. Annemi kopek gbi yapmis sikerken annem nefesi titremesi degilmis inliyordu. Arti oda herseyi serbest birakmisti.
Anneme cok guzel dar bir kadinligi var. Tatli bir tadinvar derken onun sirtini yaliyordum. Ona bugun senin heryerinin tadia baktim benim kadinimsin derken annem hayir hayir. Ben annenin konusma diyordu. Ben ona nasil siktigimi sordugumda annem cok iyisin yorulmuyorsun.
Bana onu guzel siktigimi soylemesini soyedim ma annem bunu yapamayacagini soyluyordu. Bende bana seni sikmemi istedigini soyle ozaman diyordumannem hala ses vermiyordu bende bir parmagimi annmein arka deligine ittim ve girdi ileri geri arkasinida bastutmuyrdum annem kalcalarini bir saga bir sola oynatiyor ama her amina yarrak indiginde hereketi kesiliyor inlemesi cikiyordu.
Annemin diger elimlede bir ogusunu tttuutttum avucumu aldim ve sikip yogurmeya basladim annem az gecmaden bosalmaya basladi ve bende daha hizlandim annem yuzunu kanepeye komus oyle kalmisti. Ayigi yarim acik inlemesi cikiyordu ancak. Bana harikasin sik beni demeye basladi vebde sikimi amindan cikartim ve bacaklarini araladim biraz ve sikimi arkasina yerlestirdim anem yok olmaz deerken ben amindan akan sivilari sikime surdum ve arka deligini ounla icini yaydim.
Artik parmagim iki tane icindeydi ve her girip ciktiginda ses cikmaya basladi anneme gotun alisiyor istiyuor dedigimde kes konusmayi sus falan diuyordu. Sikimi icine ittim ve annem koltuga dogru ileri gitti ama gidecek yeri olmadigindan kaldi oyle ve bim got deligine girmeme izin vermek zorunda kaldi ve bende itit ite yarisina kadar girdim.
Annem ihhhhhhhhhhhhhh ohhhhhhhhhhh diyerek nefese basladi ve bende yarisiyla ileri geriye basladim annemin goguslerinide sikiyordum. Annemde bir elini allttan kendi amina atmis oksuyordu. Annemi sikmey basladi ve ileri geri derken anneme hepsini kaktirdim sokmustum. Annem basini koltuktan kaldirip kalkdirip koltuga indirmeye basladi ve cigliklara basladi.
Cok yuksek seste cigliklardi. Bende zevkten erimis olarak onun arka deliginden cikardim sikimi ve amina itiyordumki annem hadi orda biotir dedi bana oda anlamisti. Sikimi amina soktum ve icine bosalmay basladim.
Anneme bundan sonra senin aminda hep bosalacam derken annem sesini cikartmiyordu. Annemi biraktim sonra orda. Iceri su icmeye gittim. Annemede su gotururken aklima 3 damla daha vermek geldi ve anneme gene damlali suyu icirdim..............
60 notes · View notes
jacklardin · 15 days
Text
GENİŞ (1)
Sabah uyandığımda o günün normalden farklı olacağını düşünmüyordum. Bir ipucu vermem gerekirse; farklı da olmamıştı. Normalden biraz erken kalkmıştım çünkü annem kendisine yardım etmemi istiyordu. Çocukluğumdan beri ev işleri yapmaya alışığım ancak liseyi bitirdikten sonra geçen son iki haftada annem her işi benim yapmamı istiyor gibiydi. Üniversiteyi kazanma ihtimalimin düşük olduğu hesaba katılırsa buna neden bulmak zor değildi. Evde benden 5 yaş büyük ablam Hale de vardı ama kendi dünyasında yaşayan aklı bir karış havada biriydi internetteki makyaj blogundan yeterli parayı kazanmasına rağmen bu paraları biriktirmek için evden çıkmamakta ısrar ediyor bu da annemi delirtiyordu, Hale ablamdan ümidi kesmişti. 
Kahvaltı etmek için iki katlı evimizin giriş katına indiğimde annemin telaşla kahvaltı hazırladığını gördüm, babam tabletiyle ilgileniyor, ara ara annemin isteklerini yerine getiriyordu. Uyku sersemliğiyle kahvaltının neden bu kadar detaylı hazırlandığını anlamam 2 dakikadan fazla sürdü; bugün diğer ablam Ayşe üniversitedeki ilk senesini tamamlayıp yaz tatili için eve gelecekti. Bu güzel gelişmeyi kutlamak için de annem bütün aileyi kahvaltıya çağırmıştı. Geniş aile yemekleri bizim için bir gelenekti. Saat 10’a yaklaşırken önce dedem Cemil, yeni ve aşırı seksi eşi Gülüzar ve Gülüzar’ın oğlu Melih geldiler. Dedem yine huysuzdu, bu saatte kahvaltı değil öğle yemeği yeneceğini, Gülüzar’ın bir türlü hazırlanıp evden çıkamadığını anlatıp duruyordu. Gülüzar ilgileniyor gibi gözükmüyordu ancak babam onun sürekli gözümüze soktuğu memeleriyle yakından ilgileniyordu. Öyle ki annem birkaç kez bıçağın ucuyla dürterek babamı uyarmak zorunda kaldı. Dedemlerin ardından Mithat dayım eşi Pemra ve kızları Leyla ile evin kapısında belirdiler. Gürültülü bir merhabalaşmanın ardından herkes Ayşe’nin gelip gelmediğini merak etti. Çok geçmeden bir araba evin önüne yanaştı ve içinden bildiğimizden biraz daha bakımlı ama “inek” görüntüsünden hiçbir şey kaybetmeyen Ayşe indi. Bütün aile onu kapıda karşıladık ve başarılarından dolayı kutladık. Dışımdan kutlasam da içten içe onun başarılı benim başarısız olmam beni rahatsız ediyordu. Bizimkiler bunu anladı mı bilmiyorum. Hep beraber kahvaltı sofrasına oturduk. 
Dedem annemle beraber sahibi oldukları dolap firmasını işletiyordu, mali durumu hiç fena değildi. Hepimiz ilk başta karısı Gülüzar’ın bu maddi kaynağa sahip olmak için dedemle evli olduğunu düşünsek de geçen yıllar bize bu konuda yanıldığımızı göstermişti. Hem Gülüzar’ın oğlu Melih’le yıllardır sadece akraba kalmamış çok iyi de dost olmuştuk, aynı yaştaydık, onunla her şeyimi paylaşabilirdim. Mithat dayım avukattı uzun yıllar denemelerine rağmen çocukları olmayınca kızları Leyla’yı evlat edinmişlerdi. Leyla benden ve Melih’ten iki yaş büyüktü. Pemra yengem uzun yıllar gördüğü tedavi nedeniyle kilo almış o kiloları da bir türlü verememiş bir kadındı. Ancak neşeli ve sevecen tavırlarıyla hepimizin sevdiği biriydi. Bazen çok yüksek sesle konuşur, kahkaha atar ama her zaman bizi eğlendirirdi. Masada güzel bir sohbet dönüyor ben de yer yer eşlik ediyor bazen de yemeğe gömülüyordum.
Kahvaltının ardından herkes günlük yaşamına devam etmişti, Alex’in gelişini herkes kanıksamış evde herşey rayına oturmuştu. Bir gün annem ve babam işe gitmişlerdi evi dolaştığımda kimseyi bulamadım Hale ablamın bir alışveriş merkezinde aylaklık yaptığına emindim, Ayşe de görüşemediği lise arkadaşlarıyla dışarıdaydı galiba. Mutfağa ilerlediğimde Hale ablamın bilgisayarını masanın üzerinde gördüm, neden burada bıraktı acaba diye düşünerek yaklaştım ve ekrana bir göz attım. Masaüstünün sağ köşesindeki not bölümünde “Melih senden daha iyi olduğunu söylüyor, onu yanıltmak istemez misin babacığım :)” yazıyordu. Anlam verememiştim. Hale ablamın pek çok sevgilisi olduğuna eminim, mutlaka içlerinden birinin ismi Melih’tir fakat “babacığım” ne demek? Bu ne çeşit bir oyun? İğrenç. Oradan hemen uzaklaştım ve odama geçip bilgisayarda takılmaya devam ettim ancak aklım sadece o mesajdaydı. Bilgisayara tekrar bakmaya da götüm yememişti. Odada bilinçsizce Facebook, Twitter gezinip mesajın ne demek olduğunu çözmeye çalışıyordum. Senelerdir bizim Melih’in Hale ablamı arzuladığını ve çokça onu düşünerek 31 çektiğini biliyordum ama Hale ablamın Melih’e yüz vermesi ihtimal dahilinde bile değildi. Hale ablamın 180’den aşağı sevgilisi olmamıştı, Melih ise orta boylu ve tombul biriydi. Hiçbir şartta Hale ablamın Melih’i çekici bulmasına olasılık yoktu.
Ardından geçen iki gün de o mesaj aklımdan çıkmadı. Düşündüm ki zaten Melih’ten gizlim saklım yok neden gidip ona sormuyorum. Hemen Melih’e bir mesaj attım ve dışarıya bir kafeye çağırdım. Orada buluşup laklak ettikten sonra yakındaki bir parka geçip ağaç gölgesinde yayılmaya karar verdik. Düşünceli halim gözünden kaçmamış olacak ki sordu; – Hacı noluyo’ ya? İrem işini geçmedik mi abi ne bu surat beş karış – Yok ya sikerim İrem’i bana ne İrem’den… -E ne var amına koyim o zaman, sınavı mı takıyosun siktir et olm ya. -Yok… -Umut siktirtme belanı ne var lan? – … – Senin ben amına koyim bana söylemicen de kime söylicen sikik? – … – … – Sen Hale ablamı mı sikiyosun? – …
Bu sözler ağzımdan çıktıktan sonra sanki tüm parka yayıldı ve ortalık bir anda sessizleşti. Kuşlar havalandı, yapraklar hareketlendi. Melih’in gözlerinde korkuyu gördüm. Zaten tombul olduğu için yazın çok terleyen vücudu şimdi sırılsıklam olmuş tişörtünün üstü ter izleriyle doluydu. Ne diyeceğini bilemedi, ağzında bir şeyler geveledi yüzüme bakamıyordu. – Y… Yok abi. N.. Ne… Ne diyosun sen ya? – Ablamın bilgisayarında bir not buldum. Bunu duymayı beklemediğine eminim. Yerinde duramadı kalkacak gibi oldu oturmasını söyledim, oturdu. – Abi… şey… Ü… Üç ay önce… Benim doğum günümden sonra… sarhoş olmuştu… beni… arkadaşı sandı. Durduramadım… – Bir kere mi oldu? – Evet. – Yalanını sikiyim senin göt.
Hızlıca yerimden kalkıp yürümeye başladım. Koca götünü kaldırıp arkamdan gelemezdi birkaç kez seslendi dönüp bakmadan devam ettim. O gün ne kadar yürüdüm, nereleri dolaştım bilmiyorum. Ayaklarımın ağrısından adım atamayacak hale gelene kadar yürüdüm. Kardeşim bildiğim Melih… benim “üvey dayım” Melih, Hale ablamı sikmişti. Hem de bir kez olmadığı da belliydi. Yorgun argın eve geldim annem yemek yeyip yemediğimi sordu. Cevap vermeden odama geçip uyumaya çalıştım. Gözümü kapattıkça Melih’in üstünde inleyen Hale ablam geliyordu gözümün önüne. Banyoya koşup yüzümü, özellikle gözlerimi yıkamaya çalıştım. Bunu daha önce de yapmıştım. Sevgililer gününde sürpriz yapmak için kahvaltı hazırlayıp annem ve babamın odasına girdiğimizde… Annemi babamın önünde domalmış halde görmüş ve kusmak istemiştim. Yüzüme çarpan soğuk suyla bir nebze olsun rahatladım. Yorgunluğun da etkisiyle uyuyakaldım…
62 notes · View notes
jacklardin · 15 days
Text
GENİŞ (2)
Kaldığım yerden devam edeyim anlatmaya..
Ertesi gün uyandığımda unutmak istediğim herşey olduğu gibi yine aklımdaydı. Melih’in Hale ablamı siktiği gerçeği. Gün boyu oturup düşündüm. Sinirimi bir şeyden çıkarmam lazımdı. Bu Melih olamazdı çünkü onu dövmenin bana fayda sağlayacağını düşünmüyordum. Onu neyin acıtacağını düşündüm. Ne yaparsam Melih’in hayatını sikerim diye düşündüm. Akşamüstüne doğru artık düşünmekten beynim çatlamak üzereydi. Annem’in işten geldiğini duydum. İşte o anda şimşekler çaktı Melih’in bu hayatta en çok sevdiği şey annesiydi. Okulda herkes onunla “ana kuzusu” diye dalga geçerdi. Peki annesine ne yapabilirdim? Gülüzar’ı baştan çıkarmaya çalışmak komik olurdu. Hayatımda gördüğüm en güzel kadının 17 yaşında bir ergenin tavırlarından etkilenmesini beklemek gerizekalılıktı. Biraz daha düşündüm ve Gülüzar’ın çıplak fotolarını bulma fikri geldi aklıma. Kadınların ölümsüzleşme arzuları asla körelmiyordu. Bu kadar güzel bir kadının vücudunu ölümsüzleştirdiğine emindim. 
Dedemi arayıp evde olup olmadığını sordum, Gülüzar’la birlikte yemeğe gittiklerini söyledi. Swarm’ı kontrol edip Melih’in nerede olduğuna baktım. Bir kafede aşık olduğu ama asla ona bakmayacak bir kızla oturuyordu, vakit müsaitti. Koşarak evden çıktım ve soluğu dedemin kocaman malikane gibi evinde aldım. Kapıyı hizmetçileri açtı. Dedemin alet takımından alacağım birşey olduğunu söyleyerek içeri girdim. Aile toplantılarından alışık oldukları için hizmetçi gelişimi garipsemedi ve işine koyuldu. Ben de harıl harıl dedem ve Gülüzar’ın ortak kullandıkları bilgisayarı aradım. 
Çok çabalamadan buldum ve karıştırmaya başladım. Dedemin teknolojiyle arası iyi olmadığı için dosyalarını iyi gizleyebildiğini düşünmüyordum. Gezinmeye devam ettim ve içinde bir sürü klasör olan bir dosyaya rastladım. Bu klasik porno saklama yöntemlerinden biriydi. Tıklamaya devam ettim, “Fotoğraflar” diye bir klasör buldum. Dosyaya girmemle doğru yerde olduğumu anlamıştım. Rastgele bir fotoğrafa bastım ve işte oradaydı. Bütün ihtişamı, kocaman yuvarlak memeleri şahane götüyle Gülüzar yatakta uzanmıştı. oklara basarak devam ettim artık göreceğimi gördüğüm için hızlı davranıyordum, bu fotoğrafları internete koyduğumda Melih’in yüzünün alacağı hali çok merak ediyordum. Fotoğrafları geçmeye devam ederken birden duraksadım. Gözlerimi faltaşı gibi açmıştım. Bugüne kadar gördüğüm en iğrenç şeyi görmüştüm. Dedem ayakta Annem Hale ve Ayşe ise önünde diz çökmüşlerdi, dedemin eli sikindeydi, annem Hale ablam ve Ayşe’nin ise ağızları açık üstleri çıplaktı. Dedem, annem ve iki ablamın ağzına veriyordu… İlerlemeye devam ettim. Birkaç fotoğraf sonra yaşadığım şok ikiye katlandı. Babam Gülüzar’ı kanepenin üzerinde domaltmış sikiyor annesinin yanında koltuğa oturmuş olan Melih de sikini sıvazlıyordu…
Ben ne görmüştüm? Bu dünya gerçek miydi? Bu bir rüya olmalıydı. Cebimden çıkarmaya hazırlandığım flash disk elimden düştü, olduğum yere yığıldım kaldım. Başım dönüyordu. Bir süre öylece kaldım fotoğraftan gözümü alamıyordum. Dedemin sikine ve onu kavrayan eline, annemin gözlerindeki ifadeye, Ayşe’nin terden yapışmış saçlarına ve Hale ablamın gülümsemesine boş boş bakıyordum. Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Biraz olsun kendime geldiğimde bilgisayarı kapatıp yerine koydum. Başım dönüyordu. Yavaş adımlarla evden çıktım. Yine yürüyordum ancak bu kez yüküm daha ağırdı ve bunu kaldırabilir miyim bilmiyordum. Ben nerede yaşıyordum? Annem, babam, ablalarım… kimdi onlar? Dayım ve yengem bu işin neresindeydi. Ben kimdim? 
Cevabı olmayan sorularla gece geç saatlere kadar yürüdüm. Eve girdiğimde herkes odasına çekilmişti. Özellikle bu saate kadar beklemiştim kimsenin yüzünü görecek halim yoktu. Son 4-5 günde olanlara aklım ermiyordu. En büyük derdi üniversiteye gitmek olan ben dedemin annem ve ablalarımı siktiğini gözümle görmüştüm. Gerizekalı da değildim bu iş bundan daha karmaşıktı. 
Ertesi gün yine evde kimsenin olmadığı bir anı kovaladım ve annemlerin odasına girdim. Ortak kullandıkları bilgisayarı asla diğer odalara götürmezlerdi. O bilgisayarı bulmalıydım ve bu işin gerçek yüzünü öğrenmeliydim. Bilgisayarı buldum, şifre koymuştu babam. Çözmem zor olmadı çünkü babam arkadaşım gibiydi muhtemel şifrelerinin hepsini biliyordum. Yine dosyaların içinde kayboldum. Babam emlakçılık yaptığı için bilgisayarında bir sürü kontratlar, dosyalar vardı. Aralarında bir dosya dikkatimi çekti “Meleğim” yazıyordu. Tıkladım. Bu dosya da şifreliydi birkaç denemeden sonra şifreyi çözdüm ve gezmeye başladım. Sadece fotoğraflardan oluşmuyordu günlük gibi, tarih atılmış dosyalar da vardı. Fotoğraflara bakmaya gönlüm el vermedi önce günlükleri açtım.
Bu dosyalar günlükten çok babamın fantezilerinin kağıda dökülmüş halleriydi. Annemle yaptığı ve yapmak istediklerini anlatıyordu. İlerledikçe işler sertleşmeye başladı. Dosyalardan birinde babamın annemi bir zenciyle sevişirken görmek istediğini okudum… Galiba bünyem üst üste şoklara alışmıştı. Bu olayı resmen normal karşılayıp başka şeyler bulmaya çalıştım. Ancak ne dedemle ne Gülüzarla ne de ablalarımla ilgili hiçbir şey yoktu. Fotoğrafları gezdiğimde annemi iki zencinin arasında gördüm, tahammül sınırımı aşmıştım, bilgisayarı kapatıp odama döndüm.
Yaşadığım şokun etkisi geçmeye başlıyordu galiba, çünkü yaşadığım onca duygunun arasında en göze çarpanı merak haline gelmişti. Sadece merak ediyordum. Bu iş ne kadar ileriye gitmişti. Mithat dayım, Pemra yengem, Leyla da dahil olmuşlar mıydı? En nihayyetinde ben de bir ergendim. Onsekizinci yaşına 10 gün kalmış bir ergen. Bazen Leyla’yı düşleyen bir ergen. Penisimin hareketlendiğini fark ediyor ve ona hemen inmesini söylüyordum. Bazen sözümü tutuyor bazen de Melih’in üstünde inleyen Hale ablamı görüp şahlanıyordu. Kendime inanamıyordum. İğrençliğin içine düşmüş gibiydim.
Arada geçen günler odamdan tuvalet ve yemek haricinde hiç çıkmadım. Evdekilerin yüzüne az da olsa bakabiliyordum. Günde 15 dakika en fazla. Dedemin annemi ve ablalarımı, babamın Gülüzar’ı, zencilerin annemi siktiğini öğrenmemin üzerinden 10 gün geçti ve doğum günüm geldi çattı. 
Annem her zamanki gibi bu olayı da büyütmüş ve tüm aileyi öğleden sonra için mangal yapmaya çağırmıştı. İstemeye istemeye aşağı indim ve birbirlerini siken ailemin arasına karıştım. Evden çıkmadığım için bembeyazdım. Bunun sebebi sadece evden çıkmamam da olmayabilir tabi. Başımla insanlara selam vererek yürüdüm ve arka bahçedeki kocaman masadaki yerime geçtim. Benim haricimde herkes gülüp eğleniyor şakalaşıyordu. Dedem mangalın başında etlerle ilgileniyor, babamın karışmasına asla izin vermiyordu. Bir süre sonra bir şeyler yemeye başladım vakit de geçmiş oldu böylece. Kimse bana bulaşmıyor diye düşünürken Gülüzar; “Umutcuğum, ne bu halin ya.” dedi. Masadaki herkes bana döndü. Genelde böyle durumlarda soruları annem göğsünde yumuşatır ben de “ehe ehe” der geçerdim. fakat bu kez annem hiçbir şey demediği gibi “Hakikaten oğlum neyin var senin?” diye sordu. Birden masadaki herkes bu anı bekliyormuş gibi bana sorular sormaya başladılar. Kızları mı düşünüyosun? Sevdiğin mi var? Okulu bir şekilde halledersin… Hiçbirinin onların birbirlerini siktiğini bildiğimden haberleri yoktu. Git gide sinirlenmeye başlıyordum. Elimdeki bıçak ve çatalı sıkıp duruyordum. Artık dayanamadım ve patladım;
– Herşeyi biliyorum.
Masadaki herkes donakaldı, annem çabucak toparlanarak;
– Ne diyorsun sen Umut? – Bilmemi istemediğiniz herşeyi.
Israrla anlamamış gibi davranıyorlardı. Nereye kadar kaçabileceklerini sanıyorlardı ki. Hepsinden nefret ediyordum.
– Oğlum bizim ailemizde gizli saklı olmaz biliyorsun. – Biliyorum anne, kendinizi dedemden de saklamıyorsunuz.
O anda masanın ortasına gökten bir öküz düşmüş gibi oldu. Herkes oturduğu yere yapışıp kaldı, tedirgin gözlerle birbirlerine bakıyorlardı. İlk toparlanan yine annem oldu;
– Demek buraya kadarmış, sana bunu biz anlatmak istiyorduk. Çünkü diğer herkes bu şekilde öğrendi ve zorluk çekmedi. Sana da anlatmanın sırası geldi…
Annem masadan kalkıp içeri gitti ve bir defter ve albümle geri döndü. Günlük annemin genç kızken tuttuğu günlüktü. Albüm de eski aile albümlerine benziyordu.
– Anlattıklarıma inanmazsan ve kanıt istersen diye bunları da getirdim. Şimdi beni dikkatle dinle. Anneanneni az da olsa hatırlıyorsun. Dedenle sen çok küçükken boşanmışlardı. Mithat dayın ve ben güzel bir çocukluk geçirdik. Dedeni çok çalıştığı için pek göremezdik ama anneannen bizim her ihtiyacımızı karşılar bizi hep mutlu ederdi. Ancak anneannenin alışılmamış bir huyu vardı; evde hep çıplak gezerdi. Bizi de bu şekilde büyüttü. Okula gidene kadar başka insanların evlerinde kıyafet giydiklerini bilmiyorduk bile. Bizim için çok normaldi. Ben 11 Mithat dayın 10. sınıftayken anneannen dedenle birlikte bizi karşısına oturttu. Deden bazen anneannene katılıp çıplak gezse de fazla karışmazdı. Zaten pek evde de değildi. Anneannen bizi karşısına oturtup vücutlarımızın geliştiğinden artık birer ergen olduğumuzdan, bir takım ihtiyaçlar duymaya başlayabileceğimizden bahsetti. Tabi ki ne demek istediğini biliyorduk ama o güne kadar hiç deneyimimiz olmamıştı. Anneannen de bunu bildiği için ilk deneyimimizin birbirimizle olması gerektiğini söyledi. Biz şaşırdık tabi ki. Anneannen kendi ilk deneyimini de ağabeyiyle yaşadığını ve bu hissiyatın çok güzel olduğunu söyledi. Sen pek görmedin onun çok ikna edici bir tarafı vardır. Bir süre sonra Mithat dayın üzerimdeydi. İlk deneyimimizi bu şekilde yaşadıktan sonra aile olarak daha sıkı bağlara sahip olduk. Bazen deden de bize katıldı ve çok güzel zaman geçirdik. Ancak bu durum benim bir seks manyağına dönüşmeme neden oldu. Okuldan sonra sürekli seks ihtiyacıyla hareket ettim. Babanla da sandığın gibi okulda değil bir seks partisinde tanıştık. Hale ablana hamile kalınca da evlendik. Bu noktadan sonra ben daha dengeli hareket edip sizleri de birer seks manyağına dönüştürmemek amacıyla her birinizin 18 yaşına kadar bu durumdan haberdar olmamanızı sağladım. Deden Gülüzar’la evlenirken Mithat dayın da Pemra yengenle evlenirken onlara bu durumu söylediler ve bu sayede sırrımız devam etti. Ailedeki herkes birbirleriyle özgürce cinselliğini yaşıyor, sen de artık bir yetişkin olduğuna göre aramızda seni de görmeyi bekliyoruz.
Masadaki herkesin rahatladığını görebiliyordum. Bu sefer yerine çivilenen bendim. Boş boş anneme bakıyordum. Annem ise bir yandan gülümsüyor bir yandan elimi okşuyordu. Hızlı bir hamleyle yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Ancak fazla ilerleyemedim olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. Neden ağladığımı bilmiyordum günlerdir peşinde olduğum sırrı artık öğrenmiştim ancak öğrenmemle birlikte aileme olan nefretim geçmişti. Şimdi onların arasında olmak istiyordum fakat içimde birşey hala bunun iğrenç olduğunu söylüyordu. Bunları düşünmek bile kendimden nefret etmeme sebep oluyordu. Sanırım bu yüzden ağlıyordum. Sümüklerim aka aka 2 saat kadar evin önünde ağladım. Kimse de yanıma gelip napıyorsun demedi. 
İki saatin sonunda zihnimde bazı şeyler berraklaşmıştı. Ben bu ailenin bir ferdiydim ve onlardan farklı değildim. İçimde bu dürtüyü taşıyordum bununla yüzlşmeliydim. Yoksa ömür boyu kendimden nefret edecektim. Kendimle barışmak en doğrusuydu. Yerimden doğruldum derin bir nefes aldım. Sanki haftalardır ilk kez nefes alıyordum. Eve doğru yürüdüm kapıyı açtım koridor boyunca ilerledim. ��çeriden gelen sesleri tanıyordum. Koridor birince başımı sağa çevirdim ve ilk acayip manzarayla karşılaştım. Pemra yengem ve leyla üstlerini çıkarmışlardı ve koltukta arkası bana dönük olan Mithat dayımın önünde kıkırdıyorlardı. Kafamı sağa çevirdiğimde ise mutfak masasına dayalı Ayşe ablamı gördüm. Arkasında Melih vardı, terlemişti ve güçlükle Ayşe Ablamı sikmeye çalışıyordu, bir nebze başarılıydı da. 
Koridordan geri dönüp üst kata doğru yöneldim annemlerin odasının kapısı aralıktı, içeri girdim ve yüzü bana dönük domalmış annemi ve arkasında onu siken dedemi gördüm. Yatağın baş tarafına doğru uzanmış olan babam bir yandan Hale ablamı sikerken bir yandan da yüzüne oturmuş olan Gülüzar’a oral yapıyordu. Bu kadar pronografik bir manzarayı beklemiyordum. Annem eliyle gel işareti yaptı.
– Biraz düşünüp doğru kararı vermen için seni yalnız bıraktık. Görüyorum ki doğru kararı vermiş benim oğlum. Annesinin oğlu.
Annem dedemden kurtulup bana doğru geldi. Tişörtümü çıkardı kotuma yöneldi. Kemerimi çözüp beni boxer’ımla bıraktıktan sonra elimden tutup beni yatağa doğru çekti. Yatağın ucuna oturttu ve vücuduma dokunmaya başladı. Daha önce seks yapmıştım, mevzua aşinaydım ancak annemin vücuduma dokunması bütün sinir uçlarımın yanmasına sebep oluyordu. Başım istemsizce geri gidiyordu. Annem boxer’ımı da çıkaıp penisimi eliyle tuttuğunda sanki gözümde şimşekler çaktı. Kalbim deli gibi atıyordu. Arkamda bir el daha hissettim kafamı kaldırdığımda Gülüzar’ı gördüm. Görkemli memeleri sırtıma değiyor elleri vücudumda geziyordu.
– “Hoşgeldin” dedi.
Ağzımı açamıyordum bile. Bir ara dönüp babama baktım Hale ablamın bacaklarının arasına geçmiş ileri geri hareket ederken bir gözüyle de bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde yüzündeki gurur ifadesini gördüm. Tedirginliğim biraz azalmış kendimi olaya kaptırmıştım. Annemin saçlarını topluyor bana oral yapmasını kolaylaştırıyordum. Gülüzar da memelerini ağzıma dayamıştı. Yatağa iyice uzandım ve Gülüzar’ın üzerime oturmasına izin verdim. Amı karşımdaydı işte, sırılsıklamdı. Dilimi dudakları arasında gezdirmeye başladım, yavaş yavaş klitorisini buldum. Parmaklarım da boş durmuyordu ufak ufak Gülüzar’ın amını zorluyordum. Annem tamam oldu bu dedi. Başımı kaldırdığımda dimdik penisimle karşılaştım. Yatakta biraz daha geri çıktım. Tarihi bir andı. Annemi sikmek üzereydim. Gülüzar üzerimden çekilip bu ana tanıklık etmek istedi. Annem üzerime geldi ve amının penisimin başına temas ettiğini hissettim. İnanılmaz sıcaktı. Usta bir hareketle vücudunu kaydırdı ve penisimi içine aldı. Tamamen annemin içindeydim artık, sanki o yatakta değil de bulutların üzerindeydim. Belinin kıvrak hareketleri beni adeta çıldırtıyordu. Bir elimden Gülüzar diğerinden ise Hale ablam tutuyordu. Babam da Hale ablamı bırakıp bizi izliyordu. Birkaç dakika boyunca dünyayla iletişimim kesildi. Annem üzerimde inip kalkıyordu sıcaklığı bütün vücuduma yayılmıştı. Babam, Gülüzar ve Hale ablamın bakışları altında annemin içine boşaldım. Annemden gelen DNA’larımı ona geri vermiştim. Bir nevi borcumu ödemiştim.
– “Hadi aşağı inelim” dedi annem.
Hepimiz hemfikir olup çırılçıplak aşağı indik. Aşağıda muazzam bir manzara vardı. Pemra yengem Melih’in üstünde kanepede yanlarında ise dedem Ayşe ablamın arkasına geçmiş pompalıyor Mithat dayım ise Ayşe Ablamın ağzına veriyordu. İnlemeler ve ıslak amların şırıltısı birbirine karışıyordu. Annem muzaffer bir tavırla önden yürüyor sırasıyla ben Gülüzar babam ve Hale ablam onu takip ediyorduk. Aşağı indik, Gülüzar hemen Pemra yengemin omzuna dokunarak ondan yer istedi. Pemra yengem de onu kırmadı. Annesinin oğluyla sevişmesine izin verdi. Gülüzar zaten kalkık olan Melih’in penisini kolayca içine aldı ve zıplamaya başladı. Bizi gören dedem de;
– “Nihayet hep beraber yapabileceğiz ha” dedi.
Annem “evet” diye yanıt verdi ve dedemin dudağına bir öpücük kondurdu. Ayşe Ablam da dedemin önünden kalkarak yanıma geldi.
– “Hale, artık küçük kardeşimiz artık bizimle olduğuna göre bunun tadını çıkarmamız gerek” dedi 
Elimden tutarak beni odanın ortasına getirdi ve önümde diz çöktü. Hale ablam da aynısını yaptı ve ikisi birlikte henüz annemin içine boşalmış penisimi diriltmek için var güçleriyle çalıştılar. Biri taşaklarımı yalarken diğeri başını uyarıyordu. Bunu daha önce babama, dedeme, Mithat dayıma, Melih’e yapmış olabilirlerdi. Demek ondan bu kadar rahatlardı. Penisim yeterli sertliğe ulaşınca Hale ablam domalıp kalçasını kaldırdı, belini indirdi. Bütün şehrin sikmek için can attığı am karşımdaydı. Biraz uğraştıktan sonra içine girdim ve gidip gelmeye başladım. Ayşe ablam da beni destekliyor, öpüyor ve beni uyanık tutuyordu. 
Ellerimi Hale ablamın kalçalarına koyup elimden geldiği kadar hızlı ve sert gidip gelmeye çalışıyordum. Sağıma baktığımda babam ve Mithat dayımı Pemra yengemi sikerken gördüm. Yengemin mutluluğu yüzünden okunuyordu. Melih de annesini sikiyor gözünü dahi açmıyordu. Annem ise dedemin inmeye başlamış olan penisini ağzına alarak ona can veriyordu. Ayşe ablam sıranın kendisine geldiğini söyleyerek Hale ablamın yanına uzandı ve bacaklarını ayırdı. Hale ablamın sıcacık amından çıktım ve Ayşe ablamın henüz taze amını zorlamaya başladım. Biraz uğraşsam da içeri girmeyi başardım. Ayşe ablamın yaşına göre gereksiz büyüklükte memeleri vardı. Uçları küçük ve pembbeydi. Ellerimle iki memesini sıkarak gidip gelmeye başladım. Bu sırada Hale ablam da dedemin penisini kaldırma çalışmalarında anneme yardıma gitmişti. Ayşe ablamı bir müddet siktim, bu kez boşalmadım çünkü annemin içine boşaldıktan sonra kendimi daha kontrol edebilir hale gelmiştim. Ayşe ablamı öylece yerde bırakıp Melih’in yanına gittim.
-Sana bi önerim var. Yan yana birbirimizin annesini sikelim. -Kabuul
Annem de Gülüzar da duymuştu bunu. Bir çırpıda pozisyon alıp kanepenin üstünde bacaklarını açtılar. Gülüzar’ın biraz yıpranmış esmer amına kolayca girdim ve sertçe sikmeye başladım. Hemen yanımda Melih de yorulmasına rağmen bana ayak uydurmaya çalışıyor annemi güzelce sikiyordu. Bu kadarı benim için fazlaydı birkaç gidiş gelişten sonra Gülüzar’ın içinden çıktım ve vücuduna boşaldım. Dizlerim tutmuyor ve başım dönüyordu. Olduğum yere yığıldım. Ayşe ablam yanıma gelip sokuldu ve “günaydın” dedi. Yüzüne anlamsızca baktım…
76 notes · View notes