Tumgik
jusovic · 1 month
Text
Savrulurken
Yanakları yanık
Sarı leblebiler gibi
Hoplaya hoplaya savrulurken
Tipi de kar gibi
Dalgada tuz gibi
Serpile serpile saçılırken
Dalga seninle coşar köpürür
Kayalar yolunu gözler, seninle ürperir
Ruh üflersin, can verirsin
Gözün kalmaz
İzin kalır
0 notes
jusovic · 2 months
Text
Kanadım
Sızlar burnumun direği
Ağlayamam ki, gözyaşlarım...
Gözyaşlarım, burnumdan gelir,
Sağır kulak yutkunurken
Balık gibi diplerde
Alık gibi sorarım, kendime
Kaç kere daha dağlanacak bu yara?
Kaç kere daha sıkışacak bu yürek?
Kaç kere daha o dar geçitler kuşatacak beni?
Yaralıyım, bilmedim
Dağlandıkça dinmedim
Yâr etmiş,
Yaram kanar, içime akar
Yer etmiş,
Terk etmez beni
Sâdık yaram,
Ben sana kandım
Kanadım
Kırık kanadım
0 notes
jusovic · 3 months
Text
Kremaj
Zaman mekan, filan feşmekan
Tuzağa düşer, bir kareye hapsolur o an
Ruhunu teslim eder, girerken kadraja
Kadraj alıverir markaja
Takar vitese basmaz debriyaja
Kolaj albüm, beleş mizanpaj
Dokunur iğneli mesaj
Eveleme geveleme, patinaj
Kemik kıran Tay masaj
Saldıkça akarsın, drenaj drenaj
Uçlar sarkık, bol bol makyaj
Azıcık dekupaj, olmadı degaj
Marjinal, daha da averaj
Dağlar taşlar yerinde dursun
Engin deniz kıyıyı dövsün
Ana sığmam, akarım
Carpe Diem, yok demiyem.
0 notes
jusovic · 8 months
Text
Yerim Dar
Sakat atı vururlar, ayaklarım buz
Yürüdükçe yürürsün, tahterevalli tahtında
Bırakırım kendimi, tamirat başlar
Sakat atı vururlar, midem taş
Boşa koyarım, boşuna koyarım
Sıcak bardak avucumda, nefesim tık tık
Uzaklarda Yalova'nın ışıkları, genişletiyor göğsümü
Yalanlar, yanılanlar, yananlar
Vurmasınlar atları, gözlerim düşer
Eylemek gerek derler, ittirirler
Hengameye davetiye
Kıpırdamak, yerinden etmeden kimseleri
Geleceğe yürümek, ayak sürümeden
Herkesin başrol aldığı bu seyircisiz oyunda
Repliklerim ezberimde, kostüm tamam,
Sahne tozu ışığın huzmesinde,
O da kendi sahnesinde
Dekorlar çağırıyor öyküyü
Sıram geldikçe oynarım
Oynarım oynamasına da..
Bana bakma benim Yerim dar
0 notes
jusovic · 8 months
Text
Serbest Düşme
Serbest düşerken yüreğin ağzında
Yere varmadan film yetişir, akıverir jet hızla
Algın pırıl pırıl açık, tıkır tıkır işliyor, yusuf yusuf düşerken sen
Yönetmen sen, kasting sende
Ya da sen öyle zannet
Küt demeye var daha
Dönsün filmler tekrar tekrar
Sahne arkası, kulisler
Yağdır, yağdır hepsini
Bul şeytanını her nereye kaçtıysa
Küt demedi daha, az daha var demek
Filmler bir yana, düşmek en kolayıymış meğer
Kıçını da kılını da kıpırdatmasan olur
Ölmüş eşeğin kurda selamı var
İşin gücün film seyretmek arayı beklemek
Küt deyince 10 dakika yetmez
Arama boşuna
0 notes
jusovic · 8 months
Text
Büyü
Büyüme! Büyülen!
Büyüyen büyüden uzak
Büyülenen büyücüye tutsak
Nasıl da yükselmişim,
Kuşbakışı
Bir anda bulutlardayım, kuş kadar aklım kalmış
O da fazla
Uçlar burası olmalı, bir berraklık
Kalabalıklar gürültüler, solar gider
Büyülenmişlere var, akıllılara aptalca
Sebep yok, yargı yok, büyü var
Büyücü! Sen orada kal.
...
Dalarsın işte böyle, dalar gidersin.
Dalma!
Bır sıkımlık çiğ köftesin ulan, etli olsan ne yazar
Bugün bulutlardasın yarın dört kollu omuzlarda
Bugün büyücüsün yarın sarmaş dolaş kollarda
Düşününce, düşüne düşürünce
O ket vurmalar da büyü, bu yan süzmeler de büyü
Büyücüler hep akılda,
Bilirler mi acaba?
Bir çuval incir
Yoksa çuvaldız mı yıldız
0 notes
jusovic · 9 months
Text
Dalkavuk
Zaptedilemeyen firari, omurilik boyunca beli bulan ter
Meltem esintisinde kıpraşan yapraklarla aşık atan münasebetsiz gurultular
Yılan derisi bir kol, gerilen ensenin kıstırdığı şakakların zonklaması
Göğsün yükselmesiyle nefesin sabırsızlanması
Canlanan hücreler; saçlara gelen hissiyat, keskinleşen tırnaklar
Pembe yelpaze kulaklar
Taşları sürükleyerek akan dere
Akıntıya yüzen balıklar
Burada bırak, çünkü bu kadar
Ötesi öteki için, dalkavuk seni
Ahh! Berisini rüyadan çalamam ki.
Gelir tık nefes, düğümlenir boğazında
Sahne senin dalkavuk, konuşsana!
0 notes
jusovic · 2 years
Text
Lâhza
Hayatın anlamı, anlamsızlığında
Anlamlı olsaydı, anlamsız olurdu
5 notes · View notes
jusovic · 2 years
Text
Abartı
Ne çok abartıyoruz
Sevinmeyi, üzülmeyi
Bak kedilere, onlar öyle mi?
Kendine acıyan kaplumbağa gördün mü?
Ne çok abartıyoruz
Zenginliği, yenmeyi, yenilmeyi
Yemeyi, içmeyi
Abarttıkça, kabarttıkça
Tepemize tepemize bindirdikçe
Sonra birbirimize bindirmekten başka çıkar yol bulamaz oluyoruz
Çok abartmadım umarım
1 note · View note
jusovic · 2 years
Text
Tek Mısra
Günün ilk kahvesi gibisin
Tüterken, damağıma gelmeden daha
En güzel halinlesin
İçmeye kıyamadığım
1 note · View note
jusovic · 2 years
Text
AJİTE
Bildik enstantanelerle apansız tesadüfler
Duygular ajite
Her fark edişte, daha çok tahrik
Daha çok tahriş
Tutku, hasret, gurur
Benliğimi okşar durur
Şimdi, vur yumruğunu masaya
Bak şu an güzel bir zaman
Vur ve bağlan
Koptuğun yerden, kopartan güzelliklerin hatırına
0 notes
jusovic · 2 years
Text
Kandırmıyor
Boştayım.
Vitese takılınca geriliyorum
Kandırmıyor beni, cicibiciler
Sanki çok öncelerde bir yerde
Nereyi açtığını bilmediğim bir anahtarı kaybetmiş gibyim
Küçükken arkadaşımın bisikletini heyecanla pedallarken
Zincirim atmış gibi
İnsan küser durur, ara ara
Hayat akar
Sevince barışır insan
Ama küsken sevmeyi unutur
Unutmaların ağır bastığı yerler
Küslüklerden iz yok
Hayat akıyor
Boştayım ya, sanki boşuna akıyor
0 notes
jusovic · 2 years
Text
Ayıkla Pirincin Taşını
Pirincin taşını ayıklamaktan,
Havanda su dövmekten,
Boşa kürek çekmekten,
Boşverdim neyse
Su sızdığında, insan sezdiğinde
Aklını kiraya verip, kalbinin peşi sıra gezdiğinde
Yavaşladıkça, uzaklaştıkça
Hissettiğine sarılabildikçe
Düşündüğüne güvenebildikçe
Daha keskin görebildikçe
Patikalar, patikalar
Davetkâr, ürpertici, baştan çıkarıcı
Görünmez perdelerin ardından zuhur eden
İlk kez böylesine pervasızca önüne serilen
Davetkâr patikalar
Pirinci ayıklatan, havanda dövdüren, küreği çektiren
Sözüm sana, haydi seç bir patika
Olmadı diğeri, gidelim ardı sıra
0 notes
jusovic · 2 years
Text
Migrasyon
Karlar göç ederken ana kucağına
Kar taneleri, coşkulu, beyaz
Penceremde tipi
Etraf masal gibi
Evim de durmaz yerinde
Göç eder böyle zamanlarda
Kötülük saklambaçtadır, ben ebeyim
Başka biri olurum pencereden baktıkça
Sana göç etmek gelir,
Toprağa kavuşmak gelir
Kana kana içmek isterdim gözlerini
Çınlasın isterdim tasım yalnız senin sesinle
Seni yaşarken başıma gelir
Hem migrene ne oluyor ki?
Migren bekçi midir?
0 notes
jusovic · 2 years
Text
Kum Saati
Kum saati
Tam saatinde bile kum saati
İçinden hayat akan büyü
Işıl ışıl kıvrımlı kristal zarafet
Göz alan, akıl çalan
Alt üst oldukça hayat bulan
Titrek ama akışta
Yeknesak fakat mütereddit
Bir göz kırpma, bir nefes tutma işte bu kadarcık
Kum saati, tam saatinde bile kum saati
Masal olmak, yaşamaktansa
Canavarlara yem olmak, çetele tutmaktansa,
1 note · View note
jusovic · 2 years
Text
Ben bir...
Ben bir lokantayım
Ana yemek şahane
Bana menü sorma
Ben bir evim kutu gibi
Aydınlık, temiz
İlave oda sorma
Ben bir kitabım, meraklısına
Alır, sürüklerim
Sayfalarımı sayma
Ben bir ağacım,
Sessiz derinden
Korkmam hiçbirinizden
Beni çağırma
Ben bir hiçim
Öyle kayıtsız
Bana ölümü sorma
1 note · View note
jusovic · 2 years
Text
Okunmamış Kitap
Çoğu gitti azı kaldı
Tadı gitti tuzu kaldı
Bir kırık heves kaldı
Kursakta.
Okunmamış güzel kitap
Sarılmadan yatılan kerevet
Duymadan ama işiterek yaptığımız sohbet
Sürüklendiğimiz kıyamet
Boyadıkça karartırsın yeğenim
Boyamazsan resim olmaz
İçimdeydi sevgiler
Bir içim su idiler
Bir gümüş sürahide
Kararmasın diye
İçimde sakladım
Ben karardım, benim kararım.
0 notes