Tumgik
#Net karbon sıfır
kurumssocial · 1 month
Text
Şirketler için Net Karbon Sıfır Hedefi
Net Karbon Sıfır Hedefi – Genel Bakış Dünya, ısınma trendi ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için karbon emisyonlarını azaltma konusunda önemli adımlar atıyor. Bu mücadelede özellikle şirketlerin rolü büyük. Ancak bu yolculuk karmaşık ve zorlu olabilir. Peki, şirketlerin “net karbon sıfır” hedefi tam olarak nedir ve neden önemlidir? Günümüzde birçok şirket, sürdürülebilir bir gelecek için…
View On WordPress
0 notes
yesilhaber · 1 year
Text
IATA, “net sıfır” için yol haritasını açıkladı
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), havacılığın 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşması için kritik eylemlerin detaylandırılmasını amaçlayan bir dizi yol haritasını açıkladı. Yol haritaları net sıfır hedefine giden yolda uçak teknolojisi, enerji altyapısı, operasyonlar, finans ve politika konularını ele alıyor. LTAG’ın kabul edilmesiyle birlikte hükümetler ve endüstri,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 11 days
Text
Türkiye Ukrayna’nın yeniden inşası için masada
https://pazaryerigundem.com/haber/172835/turkiye-ukraynanin-yeniden-insasi-icin-masada/
Türkiye Ukrayna’nın yeniden inşası için masada
Tumblr media
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma Forumu’nda Zirvesi’nde “Ukrayna Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı’na katıldı ve önemli mesajlar verdi.
ALMANYA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Almanya’nın Leipzig kentinde devam eden Uluslararası Ulaştırma Forumu (ITF)’nda konuştu. ITF’de alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya koyulması yönünde yoğun tartışmalar olduğunu belirten Uraloğlu, “Her yıl bakanlık olarak ITF’ye katılıyoruz. Burada öne çıkan konu başlıkları, mutlaka alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya koyulması, aynı sistemlerin içinde de alternatiflerin oluşturulması, hani hava yolunun kendi içerisinde kara yolunun, demir yolunun denizinin kendi içerisinde de alternatif oluşturması, koridorların oluşturulması noktasında bir tartışma ve istişare ortamı var.” dedi.
Bakan Uraloğlu, Süveyş Kanalı’nda karaya oturan bir geminin 6 gün bir bütün sistemi durdurduğu ve 10 milyar dolar civarında dünya ekonomisini zarara uğrattığını anımsatarak, Husilerin saldırısı nedeniyle oluşan güvenlik risklerinin ulaşımda mutlaka alternatif olması gerektiğini ortaya koyduğunu vurguladı. Türkiye’nin uluslararası ticaretteki en önemli projelerinden biri olan, Hindistan, Güney Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden gelecek yüklerin, Irak’ın Fav Limanı aracılığıyla Avrupa’ya taşınmasını sağlayacak Kalkınma Yolu projesine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle devam etti:
“Basra körfezinden kalkınma koridoruyla ülkemize bir projemiz olduğunu zaten bütün dünya takip ediyor. Orada geldiğimiz aşamayı ITF’de anlattık. Bu konuda dörtlü mutabakat sağladık ve bu bizim için kıymetliydi. Ondan sonra dünyanın ilgisinin birazcık daha arttığını söyleyebilirim bu noktada. Sonra yine bütün Orta Koridorun ve bu Kalkınma Yolu koridorunun ülkemizden geçecek olan güzergah üzerinde de özellikle demir yolu taşımacılığının bu net sıfır karbon emisyonunun sıfırlanması noktasında yeşil enerji noktasında yaptığımız yatırımlardan bahsettik. Çünkü önümüzdeki sene Avrupa’da da bu emisyon ticaret sistemi devreye girecek. Onunla ilgili vergiler başlayacak. Biz de o süreci kendi ülkemizde aynen hazırlamaya, kaçırmamaya çalışıyoruz. Bunlardan ITF’de bahsettik.”
“MUHATAPLARIMIZLA BERABER GEREKLİ GÖRÜŞMELERİ YAPTIK”
Bakan Uraloğlu, ITF’de Ukrayna Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirdiklerini belirterek, toplantı da Ukrayna’nın yeniden yapılanmasını masaya yatırdıklarını duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Tabii elbette bizim gündemimiz ulaştırmayla ilgili olandı. Çok sayıda katılımcının dünyanın her tarafından katılımcılığın olduğunu söyleyebilirim. Orada neler yapılabilirliği ile ilgili genel tartışmalar oldu. Türkiye olarak zaten biz bu konuda 2002 yılında Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Yardımcısı yeniden yapılanmadan sorumlu Başbakan yardımcısının imzalamış olduğu bir mutabakat zaptı vardı. Onun gerekleri noktasında biz gerekli gayretleri gösteriyoruz. Yine 31 Ocak’ta İstanbul’da düzenlenmiş olan Ukrayna’nın yeniden imar edilmesiyle ilgili bir forum vardı, oraya katıldık. Orada muhataplarımızla beraber gerekli görüşmeleri yaptık.” şeklinde konuştu.
“ HASAR GÖREN ULAŞTIRMA YAPILARININ TÜRK FİRMALARI TARAFINDAN YAPILIYOR”
Türk müteahhitlik sektörünün Ukrayna’da çok ciddi yatırım ve taahhütleri olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “Savaşın o ilk andaki şiddetinden sonra hasar gören ulaştırma yapılarının Türk firmaları tarafından tekrar Ukrayna’ya dönerek yapıldığını biliyorum. Onları biz o anlamda da teşvik ettik. Tabii bütün herkesin temennisi orada savaşın bir an önce durması noktasında gerçekten. Yoksa savaş altında yapılacak olan her şey hem daha riskli hem daha çok pahalı ama diplomasiye bir fırsat verildiği zaman Türkiye’nin neler yapabileceği de oradaki tahıl koridoruyla ve tarafları İstanbul’da bir araya getirme ile Türkiye göstermiştir. Bunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten çok güçlü iradesi ve halen her iki tarafla konuşup söylediği sözün lafı olan tek ülke olmasının gerçekten bir katkısı var diyebilirim.” açıklamasında bulundu.
“KESİNLİKLE BİZİM TEMENNİMİZ SAVAŞIN BİR AN ÖNCE BİTMESİDİR”
Uraloğlu, Türk şirketlerinin Ukrayna’daki projelerinin finansmanları noktasında Güney Kore ve Japonya ile görüşmelerinin olduğunu belirterek, “Güney Kore olsun, Japonya olsun, onlar finansman noktasında destek verip Türk şirketleriyle Ukrayna’da belli şeyler yapma noktasında da görüşmelerimiz var. Hani biz orada ne diyelim, iyi günde firmalarımız iş yaptı, para kazandı ama kötü günde de firmalarımız orada. Rusya’yla da ilişkilerimiz iyi. Ukrayna ile de iyi. Kesinlikle bizim temennimiz savaşın bir an önce bitmesidir” dedi.
“ÜLKEMİZİN HEM EKONOMİK OLARAK HEM DE STRATEJİK OLARAK KAZANIMLARINI KORUYACAĞIZ, GELİŞTİRECEĞİZ.”
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin küresel ticaret için koridorlar arasındaki boşluğu doldurmaya çalıştığını belirterek, “Bizim eski kamyoncular vardır. O kamyoncular en iyi güzergahı en ekonomik güzergahı bilirler mutlaka oradan giderler. Şimdi bu koridorlar da tam böyle bir şey. Gerçekten Türkiye hem en kısa koridor en güvenli koridor ve yani daha ucuz olabilecek olan bir koridor ama bizim bunu mutlaka geliştirmemiz gerekir ki geliştiriyoruz. Dolayısıyla olan koridorları da alternatifleriyle beraber ortaya koymamız gerekir ki yarın olabilecek sıkıntılarda bir problemle karşılaşmamış olalım. Onun için Zengezur Koridoru’ndan tutun da Kalkınma Yolu koridoruna kadar birçok koridoru geliştiriyoruz. Sadece şunu bile söylememiz gerçekten kıymetli. Diğer koridorlardan biz yük almamıza gerek yok artanı taşımamız bile yeterli olacaktır ama aklın yolu bir herkes de daha güvenli, daha kısa, daha ekonomik koridorları tercih edecektir. Ama bunlar olduğu yerde olmuyor, gayret edeceğiz, ediyoruz, daha iyisini yapacağız ve oradan da ülkemizin hem ekonomik olarak hem de stratejik olarak kazanımlarını koruyacağız, geliştireceğiz.” İfadelerini kullandı.
Basra Körfezi’nden, Irak üzerinden Türkiye’ye, oradan bütün Avrupa’ya ulaşabilecek bir Kalkınma Yolu Koridoru üzerinde yoğun çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Uraloğlu, bu koridor da Türkiye’nin çok ciddi bir kazanımı olacağının altını çizerek, “Projede (Kalkınma Yolu) artık hani oradaki işletme hızlarından hani nerelere istasyon yapılacağa kadar konuşulmaya devam ediliyor? İşi yürüten bir İtalyan firma var. Belli bir aşamaya geldi ve biz de orada neredeyiz gerek bu işin projelendirilmesinde katkı sağlamak, sonra mutlaka yapılmasına da katkı sağlamak mutlaka finansman modeli içerisinde yer almak. Hani biz doğrudan bir para koyma noktasında değil ama yönetme noktasında yer almak ve sonrasında da işletilme noktasında yer almak. Bunların hepsinde Türkiye’nin gerçekten çok ciddi bir kazanımı var. Biz bu Irak ziyaretimizden son birkaç gün öncesinde Dışişlerimizle beraber çok yoğun bir girişimde bulunarak biz bu sürece Irak ile beraber hem Katar’ı hem de Birleşik Arap Emirlikleri’ni de kattık. Bu gerçekten bir başarı ve bu dünya kamuoyunda ilgililer nezdinde çok ciddi bir karşılık buldu ve artık körfezde bazı ülkelerin de bu sürece katılma ile ilgili taleplerinin çok güçlendiğini size söyleyebilirim. Ha neredeyiz? Projeler bitme aşamasında orada. Tabii Irak’ta şunu da atlamamak lazım, gerçekten zor bir ülke. Yaşadığı süreçten dolayı her şey çok istediğimiz hızla devam etmiyor ama buna rağmen iyi seviyedeyiz. Orada Kuzey Irak’ta biliyorsunuz bir bölgesel yönetim var. Onların bu koridordan beklentileri var vesaire bunlar konuşuluyor yani biz bu sene hani fırsat olur da başlama moduna geçebilir miyiz? Bir ihtimal ama epey sona yaklaştık diyebilirim.” şeklinde konuştu. 
“ZENGEZUR KORİDORU İLE TÜRK DÜNYASINA NAHCİVAN ÜZERİNDEN DAHA RAHAT ULAŞMA İMKANI OLACAK”
Bakan Uraloğlu, koridorun ulaşımda herhangi bir problemle karşılanırsa alternatif güzergah olacağını söyledi. Uraloğlu, Türkiye’nin şu andaki ulaşımının Hazar geçişli olarak Bakü, Tiflis ve Kars hattından sağlandığını belirterek, “Bir yıldır kapalıydı ve ciddi onarımlar yapılması gerekiyor burada. Hattın bir kapasitesi var. Bu kapasitenin mutlaka geliştirilmesi gerekir. Alternatifin olması gerekir. Birinci Zengezur koridoru bu anlamda bir kapasite artırımına sebep olacak. İkincisi sizin elinizde herhangi bir problemle karşılaşırsanız alternatif bir güzergah olacak. Yine Azerbaycan Bakü geçişli daha yakın bir güzergah olacak. Daha uygun coğrafyadan iklim şartlarından geçen bir güzergah olacak. Bunu bitirdiğimiz an Türk dünyasına Nahcivan üzerinden daha rahat ulaşma imkanı olacak. Tabii burada Ermenistan sürecin içerisinde İran süresini sürecinin içerisinde yani ikisinin üzerinden de geçme söz konusu. Ermenistan’dan geçerse 43 kilometre İran’dan geçerse yaklaşık 60 kilometrelik bir koridordan bahsediyoruz. Görüşmeler devam ediyor. Netleştiği zaman oradan da geçiş sağlanacak ama Azerbaycan tarafındaki bir kısım yapıldı. Bir kısım yapım çalışmaları devam ediyor. Türkiye tarafında da Dilucu-Iğdır-Kars arası 224 km’nin de ihalesini yaptık, bu sene başlıyoruz inşallah.” İfadelerini kullandı.
“DÜNYADAKİ 10 UYDU ÜRETİCİSİNDEN BİR TANESİ OLDUK”
Türkiye’nin 6A uydusunu üreterek uzay teknolojisinde seviye atladığını belirterek, şöyle konuştu ; “Yani bunun bir dünya kazanımı var. Biz şu anda uzayda 5 tane haberleşme uydumuz var. 4 tane de gözlem uydumuz var. Bir kere bu bizim ihtiyacımız. Ne için ihtiyacımız askeri haberleşme için ihtiyacımız, sivil haberleşme için ihtiyacımız. Her ikisi de ama mutlaka askeri haberleşme daha önemli. Sağlıklı, güvenli şekilde yapılması gerekir. Şimdiye kadar onunla ilgili alabileceğimiz önlemleri almaya gayret ettik ama yerli ve milli uyduyla ki bunun yüzde 90’a varan bir yerlilik oranı var. Artık yazılımıyla her türlü donanımıyla daha güvende olacağız ve biz bunu dünyadaki 10 uydu üreticisinden bir tanesi olduk. İnşallah önümüzdeki ay ABD’ye oradan da temmuz ayında da inşallah 8 ile 14 arası muhtemelen yörüngesine fırlatarak hem kaliteyi artıracağız hem kapsama alanını artırarak. Faydası ne olacak? Hem o uydunun aldığı görüntüleri haberleşmeyi daha güvenli yapmış olacağız, daha kaliteli yapmış olacağız hem de bundan sonra ihtiyacı olana uydu yapıp satmaya başlayacağız inşallah.”
“6G’Yİ DE KAÇIRMAYACAĞIZ”
Türkiye’nin iletişim teknolojisinde 5G’ye geçişiyle ilgili değerlendirmede bulunan Uraloğlu, “5G’ye geçişle ilgili doğru zamanda doğru fiyatla geçelim istiyoruz. Muhtemelen önümüzdeki yıllar onun bir lisans ve yetkilendirme sürecini tamamlayıp yıl sonu ama muhtemelen 2026’da 5G’ye geçmiş oluruz. Esasında geçeceğimiz 5G olmayacak. 5,5G gibi olacak. Çünkü zaten o belli bir noktaya geldi. 6G’yi de dünyada takip ediyoruz ve bununla ilgili toplantılara katılıyoruz. Hani o süreci de kaçırmayacağız.” dedi.
“GENÇLER KENDİNİZE GÜVENİN”
Türkiye’deki gençlerin başarmak için önce kendilerine güvenmesi gerektiğini dile getiren Uraloğlu, “yapabilirim” duygusunun çok önemli olduğunu söyledi. Doğru bilinende sonuna kadar ısrar etmeyi gençlere tavsiye ettiğini söyleyen Uraloğlu şunları kaydetti:
“Başarmak için bir kere önce kendimize güveneceğiz. Biz yapabiliriz ki benim gençliğimde bu duygu daha zayıftı gerçekten ama Cumhurbaşkanımızla beraber bu duygu gerçekten çok daha gelişti. Önce kendimize güveneceğiz. Çok şükür kendimize güveniyoruz. Ondan sonra doğru bildiğimiz ve inandığımız yolda sonuna kadar ısrar edeceğiz. Cumhurbaşkanımız diyor ya “diklenmeden dik durmak” bunu da yapacağız. Bakın ben görevim gereği dünyanın her tarafına gidiyorum. Her tarafına gidiyorum. Gerçekten Türkiye dediğimizde Recep Tayyip Erdoğan dediğimizde insanların bakışları farklılaşıyor. Hani sevsin veya sevmesin ne kadar hakkaniyetli adil olduğumuzu ve söylenen sözünün mutlaka dünyada karşılığı olduğunu herkes biliyor. Bu da bize gurur veriyor. Hani ben de bu, eğer genç kardeşlerime bu anlamda bir rol model olabilirsek onlara bir ışık tutabilirsek kendimizi mutlu hissetmiş oluruz.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
ozel-buro · 2 months
Text
KOMPLO TEORİLERİ : WEF'in Hedefi 6 Milyar İnsanı Öldürmektir !!!
WEF’in Hedefi 6 Milyar İnsanı Öldürmektir !!! Küresel Elit Şeytanların toplanma merkezi olan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve işbirlikçi diğer liderler, dünya genelindeki devletleri ve hükümetleri fosil yakıtlardan kademeli olarak vazgeçmeye teşvik ediyor. Ancak bazı önde gelen uzmanlar, ‘net sıfır karbon’ hedeflerinin en az 6 milyar insanın ölümüne sebep olabileceği konusunda uyarılarda…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
diyarbakirhaberleri · 2 months
Text
De Croo: 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu insan yaratıcılığını gerektiriyor
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/de-croo-2050-yilina-kadar-net-sifir-karbon-emisyonu-insan-yaraticiligini-gerektiriyor/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
iahaber · 4 months
Text
0 notes
discoursehub · 6 months
Text
COP28
Bugün, dünya genelinde giderek artan ve kaçınılmaz sonuçları olan iklim krizi konusunda alınması gereken acil önlemlere dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP28) Dubai'deki ilk beş gününde yaşanan önemli gelişmeleri aktaracağım.
İklim krizi, gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olarak kendini gösteriyor. Artan sıcaklık, deniz seviyelerindeki yükselme, aşırı hava olayları ve biyoçeşitlilik kaybı gibi etkiler, insanlığı ve ekosistemleri derinden etkiliyor. Bu bağlamda, COP28, küresel liderleri bir araya getirerek iklim eylemi için acil ve etkili adımlar atılmasını sağlamak üzere toplandı.
Gün 1: Net Sıfır Hedefleri ve Açılış Konuşmaları
COP28'in açılış gününde, Başkan Sultan Ahmet El Caber, ulusal petrol şirketlerinin 2050 için net sıfır hedeflerini benimsemesini memnuniyetle karşıladı. Ancak, daha fazla çabanın gerektiğini vurgulayarak, "Kutup yıldızımız olan 1,5 dereceyi asla gözden kaçırmayın" dedi.
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, diğer ülkelerden daha iddialı olduklarını belirtti ve silah harcamalarının iklim değişikliği, açlık ve eşitsizlikle mücadele için kullanılması gerektiğini savundu.
Gün 2: Uluslararası İş Birliği ve Lider Konuşmaları
Japonya Başbakanı Fumio Kishida, dünyanın 1,5°C hedefine henüz ulaşmadığını açıkladı. Etiyopya Devlet Başkanı Abiy Ahmed, ülkesinin ağaçlandırma projeleri ve tarım üzerindeki olumlu etkilerini paylaştı. İspanya Cumhurbaşkanı Pedro Sánchez, kirletenin ödeme prensibine vurgu yaptı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, karbon azaltma çabalarının zorlu bir süreç olduğunu ancak başarılı olabileceğini belirtti.
Gün 3: Yenilenebilir Enerji Taahhütleri ve Kayıp Zarar Fonu
Üçüncü gün, 100 ülkenin 2030'a kadar yenilenebilir enerji kullanımını üç katına çıkarma taahhüdüne şahitlik etti. Ayrıca, 50 petrol ve doğalgaz şirketi 2050'ye kadar gaz salımlarını durdurma sözü verdi. Kayıp ve Zarar Fonu'na destek açıklayan ülkeler arasında Kanada, Hollanda, Slovenya ve İtalya bulunuyor.
Gün 4: Fosil Yakıtlar ve Protestolar
Dördüncü gün, COP28 Başkanı Sultan El Caber'ın fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasının bilimsel kanıtının olmadığı yönündeki açıklamasıyla dikkat çekti. Ayrıca, Gazze'deki protestocular ateşkes çağrısında bulundu.
Gün 5: Finans, Ticaret, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Hesap Verebilirlik
Beşinci gün, finans, ticaret, toplumsal cinsiyet eşitliği ve hesap verebilirlik konularının gündeme geldiği bir dizi önemli etkinliğe sahne oldu. Sürdürülebilir Finansın Desteklenmesi Yoluyla Küresel İklim Eylemi etkinliğinde BAE Bankacılık Federasyonu'nun 270 milyar dolarlık destek sözü ön plana çıktı.
->Fosil Yakıt Lobisinin Endişe Verici Artışı
Kick Big Polluters Out (KBPO) koalisyonunun kapsamlı bir analizine göre; Dubai'deki COP28 zirvesi, önceki yıllara kıyasla çarpıcı bir şekilde 2456 fosil yakıt lobisine erişim sağlamasıyla dikkat çekiyor. Ortaya çıkan bu durum, önemli iklim görüşmelerinde büyük iklim kirliliği yapanların artan etkisini vurguluyor.
Küresel sıcaklıkların ve emisyonların rekor seviyeye ulaştığı bir yılda, fosil yakıt lobisindeki artış bir önceki yıla göre DÖRT KATINA çıktı. Bu çıkış, COP28'in öncelikli olarak fosil yakıtlar ve aşamalı olarak kullanılmama stratejileri üzerine odaklanmasıyla çelişkilidir. Bu artış, Küresel Güney ülkeleri, kamusal yetkililer, BM temsilcileri ve geniş toplum tarafından, bu kritik görüşmelerden kirliliği dışlamak için artan çağrıları tetikler pozisyonda.
Fosil yakıt lobistlerinin sayısı neredeyse her ulusal heyetin önünde yer alıyor, sadece Brezilya ve ev sahibi ülke olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin katılımcı sayısından sonra geliyor.
Tumblr media Tumblr media
KBPO koalisyonu, bir dizi kilit bulguyu ortaya koyan ayrıntılı bir analiz gerçekleştirdi:
Fosil yakıt lobistleri, iklim krizi tarafından doğrudan etkilenenlerin yanında endüstrinin gölgesinde kaldığını vurgulayarak, en çok iklim açısından savunmasız on ülkenin delegelerinden daha fazla sayıya sahiptir.
Ticaret dernekleri önemli bir rol oynadı; en büyük on gruptan dokuzu Küresel Kuzey'den geliyor. Ciddi sayıda fosil yakıt şirketi yöneticisi ve/veya hissedarı içeren Cenevre merkezli International Emissions Trading Association (IETA) başı çekti.
Eşitsizlik belirgin; Dubai görüşmelerine resmi yerli temsilcilerden yedi kat fazla fosil yakıt lobisi katılmıştır.
Fransa, İtalya ve Avrupa Birliği gibi önemli ülkeler, delegelerine fosil yakıt devlerini dahil ederek çıkar çatışmaları konusunda endişelere neden olmaktadır.
Bu endişe verici eğilimler, Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerinde kurumsal erişim ve lobiyi aşan bir sorun olarak değerlendiriliyor. Ancak KBPO koalisyonunun tahminleri muhtemelen temkinli bir yaklaşımı yansıtmaktadır - yalnızca fosil yakıt çıkarlarına açıkça bağlı olanları odak noktasına almıştır.
İçgörü: Şeffaflık önlemlerinin güçlenmesiyle birlikte ortaya çıkan aydınlanma, lobilerin COP28'e odaklanmasını ve bu sayede iklim eylemi üzerindeki etkilerini açığa çıkarıyor. Ancak, bu süreçte ortaya çıkan sorular, büyük kirlilik yapanların gelecekteki iklim eylemlerini nasıl etkileyebileceği konusunda önemli düşündürücü unsurlar içeriyor. Günümüzde, iklim değişikliğiyle mücadele için acil ve anlamlı çözümlere ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, lobilerin bu sürece müdahale etme potansiyeli endişe vericidir. Şeffaflık önlemleri, kamuoyuna lobilerin ve çıkar gruplarının faaliyetlerini daha net bir şekilde sunma amacını taşımaktadır. Ancak, COP28 gibi önemli etkinliklerde, bu şeffaflık önlemlerinin yetersiz kaldığı veya manipüle edildiği durumlar düşündürücüdür. Bu noktada, iklim eyleminin gerçekleşmesi için gerekli olan politika ve tedbirlerin, lobi gruplarının çıkarlarına nasıl hizmet edebileceği veya onları nasıl engelleyebileceği konusundaki belirsizlik endişe vericidir. İklim değişikliği ile mücadelede ilerleme kaydetmek için, politika oluşturucuların ve liderlerin, çıkar gruplarından bağımsız bir şekilde, bilimsel verilere dayalı çözümleri benimsemesi önemlidir. Ayrıca, şeffaflık önlemlerinin iyileştirilmesiyle birlikte, lobilerin etkilerini sınırlamak ve iklim eylemini korumak adına daha katı kuralların oluşturulması da düşünülmelidir. Bu, sadece politika oluşturucuların ve liderlerin, halkın ve gezegenin çıkarlarına odaklanmasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede adil ve etkili politikaların hayata geçirilmesine de yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, şeffaflık önlemlerinin güçlendirilmesi, iklim eyleminin geleceği üzerinde lobilerin etkilerini ortaya çıkaran bir görü sağlasa da, bu süreçteki belirsizlikler ve çıkar gruplarının müdahale potansiyeli, hala ciddi bir endişe kaynağıdır. Bu nedenle, gelecekteki iklim politikalarının daha sağlam ve etkili olması için şeffaflık önlemlerinin yanı sıra, lobilerin etkilerini sınırlayacak tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Bu önemli konferansın devamında, sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, ormanların korunması, su kaynaklarının yönetimi ve iklim değişikliği ile uyumlu tarım uygulamaları gibi konularda daha fazla çözüm arayışlarına odaklanılması bekleniyor. Küresel liderlerin, iklim değişikliği konusunda ortak bir vizyon oluşturarak somut adımlar atmaları, gelecek nesillerin yaşam kalitesini ve gezegenimizin sürdürülebilirliğini sağlamak adına kritik bir öneme sahip olduğunda hepimiz fikirdaşız.
İklim krizi konusunda alınacak önlemler için küresel bir aksiyon çağrısında bulunan bu konferansın gelişmelerini yakından takip edelim. Gezegenimizin geleceği için bir araya gelen liderlerin, sözlerini eyleme dönüştürmeleri ve iklim değişikliği ile mücadelede etkili adımlar atmaları, hepimizin ortak sorumluluğudur. Unutmayalım ki, iklim krizine karşı sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek, bugün attığımız adımlarla mümkündür. <3 There is no planet B <3
Tumblr media
Son olarak->The Climate Dictionary
Faydalı, tasarımıyla çok beğendiğim UNDP'nin hazırlamış olduğu sözlüğü önereceğim: "The Climate Dictionary". Climate-vocab konusunda doygun kalmanın yanı sıra, iklim kriziyle ilgili dünyadaki son gelişmeleri takip ederken de bir yandan bilgi dağarcığınızı güçlendirmenize yardımcı olabilir. İklim krizi konusunda güncel kalmak istiyorsan, bu kaynağı öneririm. Keyifli bir iklim ansiklopedisi. Link-> The Climate Dictionary
1 note · View note
shahananasrin-blog · 9 months
Link
[ad_1] .G20 Liderler Zirvesi sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Recep Tayyip Erdoğan yeni dönemde yenilenebilir, nükleer enerji ve hidrojen yatırımlarına dikkat çekti. Erdoğan, OVP'nin verdiği güveni vurgulayarak yeni yabancı yatırım paketlerinin geleceğinin altını çizdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası yerli yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı. "TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİDE AVRUPA'DA 5., DÜNYADA 12." Başkan Erdoğan, "Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5'incisi, dünya 12'ncisiyiz. Yenilenebilir enerji adımlarında attığımız adımlar yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engelledik. 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda 2030 yılına kadarki emisyon azalma hedefimizi 2 katına çıkardık" ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan'ın konuşmasında şu ifadeler dikkat çekti: Yüzde 90'ları bulan rekor katılımla gerçekleşen seçimler Türk demokrasisinin gücünü ve milletimizin iktidarımıza olan güvenini gördük. OVP hem içerde hem de yurt dışında takdirle karşılandı. Dünya Bankasından yapılan açıklama bunu gösteriyor. 18 milyar dolarlık yeni bir yatırım paketini eklediler.' Erdoğan, 'Ülkemize yönelik ön yargılar kırıldıkça yeni kurumlar da eklenecektir. Uluslararası yatırımların daha da arttığını hep birlikte göreceğiz. Türkiye Yüzyılı hedefimizden asla kopmayacağız' dedi.     Fuat Öner Haber7.com - Haber Şefi !function(f,b,e,v,n,t,s) if(f.fbq)return;n=f.fbq=function()n.callMethod? n.callMethod.apply(n,arguments):n.queue.push(arguments); if(!f._fbq)f._fbq=n;n.push=n;n.loaded=!0;n.version='2.0'; n.queue=[];t=b.createElement(e);t.async=!0; t.src=v;s=b.getElementsByTagName(e)[0]; s.parentNode.insertBefore(t,s)(window,document,'script', ' fbq('init', '785434278510362'); fbq('track', 'PageView'); [ad_2]
0 notes
mehmetkali · 11 months
Text
Net Sıfıra Ulaşmak için IATA ve AIA İş Birliği Yapıyor
  Net Sıfıra Ulaşmak için IATA ve AIA İş Birliği Yapıyor
  IATA, Net Sıfır Geçişlerinin Mali Sonuçlarını Değerlendirmek İçin Aviation Impact Accelerator (AIA) ile Ortak Çalışıyor
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve Cambridge Üniversitesi merkezli uluslararası bir endüstri-akademi ortaklığı olan Aviation Impact Accelerator (AIA), havacılık sektörünün 2050 yılına kadar net sıfır CO2 emisyonuna geçişini hızlandırmak için bir işbirliğini duyurdu.
İki kuruluş, havacılığın 2050’de net sıfır CO2 hedefine ulaşmasının mali sonuçlarını değerlendirecek. Mevcut çalışmalara dayanan bu işbirliği, havayollarının farklı dekarbonizasyon yollarını analiz etmesine ve değerlendirmesine yardımcı olacak senaryo tabanlı araçların geliştirilmesini destekleyecek.
Bu işbirliğinin amacı, net sıfıra geçişte havayolları ve kanun yapıcılar tarafından daha bilinçli kararlar alınmasını desteklemek. İşbirliği, IATA ve AIA’nın daha geniş ve uzun vadeli bir ortaklık geliştirmesi için sağlam bir temel oluşturacak.
AIA, Cambridge Üniversitesi tarafından bir araya getirilen geniş bir uzmanlık yelpazesinden yararlanan uluslararası bir uzmanlar grubudur. Amacı, insanların sürdürülebilir uçuşa giden yolları anlamalarına, haritalamalarına ve bu yollara girmelerine olanak tanıyan kanıta dayalı araçlar geliştirerek sürdürülebilir havacılığa giden yolculuğu hızlandırmaktır. Son üç yılda dünya standartlarında bir uzmanlar ağı oluşturuldu ve temel sistem modelleme yeteneği geliştirildi.
Cambridge Üniversitesi Whittle Laboratuvarı Direktörü ve AIA lideri Prof. Rob Miller “2050 yılına kadar havacılığın net sıfır emisyona geçişi için gerçekçi yolları araştıran AIA ve IATA arasındaki bu yeni işbirliğini başlatmaktan heyecan duyuyoruz. IATA, havayolları ve diğer paydaşlar arasındaki işbirliğini geliştirme ve sektörde değişimi yönlendirme konusunda güçlü bir geçmişe sahip, bunu AIA’nın benzersiz modelleme yeteneğiyle bir araya getirerek değişimin kilidini açma fırsatına sahip olduğumuza inanıyoruz.” dedi.
IATA’nın Sürdürülebilirlik Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Ekonomisti Marie Owens Thomsen, “Hava taşımacılığının sürdürülebilir geleceğini elde etmek için birçok potansiyel yol hakkındaki anlayışımızı geliştirmek amacıyla AIA ile güçlerimizi birleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Farklı teknolojik yolların geliştirilmesi, sektörümüzün uzun vadeli görünümü üzerinde bir etkiye sahip olacaktır. İşbirliğimiz özellikle bu kesişimi keşfedecek” dedi.
Gelecekteki işbirliğinin bir parçası olarak AIA ve IATA, diğer çalışma alanlarının yanı sıra IATA’nın Yolcu Başına Tavsiye Edilen Uygulama CO2 Hesaplama Metodolojisinin gelecekteki gelişimi üzerinde de işbirliği yapmayı hedefliyor. Doğrulanmış havayolu operasyonel verileriyle birlikte kullanılan metodoloji, uçuş faaliyetlerinden kaynaklanan karbon ayak izini anlamakla ilgilenen herkese en doğru hesaplama sonuçlarını ve şeffaflığı sağlar.
Kaynak içerik: IATA
The post Net Sıfıra Ulaşmak için IATA ve AIA İş Birliği Yapıyor first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/net-sifira-ulasmak-icin-iata-ve-aia-is-birligi/
0 notes
almanyalilar · 11 months
Text
0 notes
antalyamemurlarcom · 1 year
Text
450 Milyon Dolarlık Dev Bütçe
Tumblr media
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası ile hayata geçirdikleri "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi" ile 450 milyon dolarlık finansmanı sanayiciler, KOBİ'ler ve teknoloji girişimlerine sunacaklarını açıkladı.   Bakan Kacır, KOSGEB eliyle KOBİ'lerin yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm yatırımlarını, TÜBİTAK eliyle de döngüsel ekonomiye ve karbon salınımını azaltmaya yönelik AR-GE projelerini destekleyeceklerini söyledi.   Sanayinin karbon net sıfır hedeflerine vurgu yapan Kacır, şunları söyledi; "İhracatımızın yüzde 90'dan fazlasını gerçekleştiren Türk sanayisini, özelikle 'AB sınırda karbon mekanizmasına daha hazır hale getireceğiz. Aynı zamanda 2021'de yüce Meclisimiz tarafından onaylanan Paris İklim Anlaşması kapsamında ülkemizin karbon net sıfır hedeflerine daha da yaklaşmasını sağlayacağız. Türkiye yeşil sanayi projesinin şimdiden KOBİ'lerimize, ihracatçılarımıza, sanayicilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."   450 MİLYONLUK DEV BÜTÇE Proje kapsamında, 250 milyon dolarlık kaynak, KOSGEB himayesinde kullandırılacak. TÜBİTAK'ın kullanımına ise 175 milyon dolarlık kaynak tahsis edildi. 25 milyon dolarlık kaynak ise proje faaliyetlerinin koordine edilmesi ve ulusal yeşil sanayi dönüşüm ajandasının uygulamaya konulabilmesi için kurumsal temellerin atılması amacıyla kullanılacak.   AB’YE İHRAÇ EDİLEN ÜRÜNLER Türkiye sanayisi her alanda son yıllarda önemli bir büyüme kaydederken, tüm ihracatının yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor ve bunun yüzde 40'ından fazlası Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle gerçekleştiriyor. Bu doğrultuda AB, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) kapsamında AB'ye ihraç edilen ürünler için daha katı karbon standartları benimseyeceğini açıkladı. Projeyle sanayi sektörünün karbon salınımının azaltılmasını sağlamak ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara uyumu gerçekleştirmek için harekete geçildi.   Proje, endüstriyel firmaların yenilenebilir enerjinin gücünden faydalanmalarını, enerji verimli teknolojileri uygulamalarını ve döngüsel ekonomi prensiplerini benimsemelerini sağlayarak daha sürdürülebilir geleceğin yolunu açacak.   Endüstriyel firmaların düşük karbon salınımına sahip, sürdürülebilir ve dayanıklı bir geleceğe doğru geçişini hedefleyen proje, ekonomik büyümeyi ve istihdam yaratmayı da teşvik ediyor.   BİNLERCE FİRMA YARARLANACAK Binlerce sanayi firmasının yararlanmasının hedeflendiği proje ile işletmelerin karbon salınımı, kendi tüketimleri için yenilenebilir enerjilere yatırım yapılarak azaltılacak, kaynak verimlilikleri iyileştirilerek yeşil dönüşüm planları geliştirip uygulanabilecek. Bu sayede firmalar, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na (AYM) kolaylıkla uyum sağlayacak.   KOSGEB tarafından KOBİ'lerin yeşil dönüşüm faaliyetlerine yönelik destek kullandırılacak. Söz konusu destekle yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi gibi tematik alanlarda endüstriyel işletmeler tarafından gerçekleştirilecek faaliyetler desteklenecek.   TÜBİTAK İLE YENİ GİRİŞİMLERİN ÖNÜ AÇILIYOR TÜBİTAK tarafından da Türkiye'de veya diğer pazarlarda yeni yeşil teknolojilerin, ürünlerin veya süreçlerin geliştirilmesini içeren yeşil inovasyon faaliyetlerinde bulunan firmalar hedeflenecek. Yeşil Start-Up'lar, KOBİ'ler, büyük firmaların başvurabileceği destekler; yeşil üretime, daha yüksek enerji ve kaynak verimliliğine katkıda bulunan AR-GE, prototip geliştirme, standart geliştirme ile yeni ürün veya süreç geliştirmeyi içerecek.   Bakanlık ise teknik destek bileşeni altında proje yönetimi, tanıtım, ihtiyaç analizi, kapasite geliştirme, yeşil sanayi akademisi, yeşil izleme sistemi ve tanıtım ve yaygınlaştırma iş paketlerini yürüterek projenin etkin yönetilebilmesini sağlayacak.   KOSGEB de Dünya Bankası ile gerçekleştirilecek "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi" Bileşen 1 kapsamında, sanayide KOBİ'lerin enerji ve kaynak verimliliğinin sağlanması ve karbon emisyonlarının azaltılması konusunda destek sağlamaktan sorumlu olacak.   Kurum, 250 milyon dolarlık toplam bütçesiyle Yenilenebilir Enerji, Döngüsel Ekonomi ve Sanayide Makinelerin Modernizasyonu ile ilgili projeleri destekleyecek.   YENİLEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI Endüstriyel faaliyetlerde, enerji sistemleri karbondan arındırılarak KOBİ'lerin çevre dostu teknolojilerin kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi sağlanacak ve enerji maliyetleri düşürülerek rekabet güçleri artırılacak.   Yaklaşık bin potansiyel endüstriyel KOBİ'ye, üretim tesisinde (yerinde) güneş enerjisi kurması ve kendi elektriğini üretmesinin yanı sıra fazla elektriği şebekeye satması için geri ödenebilir destekler sağlanacak.   KOBİ'lerin çevresel sürdürülebilirlik, rekabet edebilirlik, yatırım fırsatları, dijitalleşme ve kaynak temininde kapasitelerinin geliştirilmesine ve öncelikli ihtiyaçlarının çevresel duyarlılık ve kaynak verimliliği olarak karşılanmasına katkıda bulunulacak. Karbonsuzlaştırma, su verimliliği, sürdürülebilir atık yönetimi, yalın üretimler ve ham madde verimliliği gibi birçok alan desteklenecek. Read the full article
0 notes
yesilhaber · 2 years
Text
Türkiye’deki bankaların iklim karnesi açıklandı
Türkiye’deki bankaların iklim karnesi açıklandı
“Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” adlı raporu yayımlayan İklim İçin 350, bankalara başta kömür olmak üzere fosil yakıtlı yatırımlara finansman sağlamamaları çağrısında bulundu. Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı raporu Türkiye’nin en büyük 17 bankasını iklim değişikliğiyle ilgili beş kriterde değerlendiriyor. Bu kriterler arasında fosil yakıt…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 11 days
Text
Bakan Uraloğlu: 2026'da 5,5G'ye geçeceğiz
https://pazaryerigundem.com/haber/172807/bakan-uraloglu-2026da-55gye-gececegiz/
Bakan Uraloğlu: 2026'da 5,5G'ye geçeceğiz
Tumblr media
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma Forumu’nda Zirvesi’nde “Ukrayna Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı”na katılarak önemli mesajlar verdi. 2026’da 5G’ye geçileceğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Esasında geçeceğimiz 5G olmayacak. 5,5G gibi olacak. Çünkü zaten o belli bir noktaya geldi. 6G’yi de dünyada takip ediyoruz” dedi.
ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Almanya’nın Leipzig kentinde devam eden Uluslararası Ulaştırma Forumu (ITF)’nda konuştu.
ITF’de alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya koyulması yönünde yoğun tartışmalar olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, ““Her yıl bakanlık olarak ITF’ye katılıyoruz. Burada öne çıkan konu başlıkları, mutlaka alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya koyulması, aynı sistemlerin içinde de alternatiflerin oluşturulması, hani hava yolunun kendi içerisinde kara yolunun, demir yolunun denizinin kendi içerisinde de alternatif oluşturması, koridorların oluşturulması noktasında bir tartışma ve istişare ortamı var”” dedi.
Bakan Uraloğlu, Süveyş Kanalı’nda karaya oturan bir geminin 6 gün bir bütün sistemi durdurduğu ve 10 milyar dolar civarında dünya ekonomisini zarara uğrattığını anımsatarak, Husilerin saldırısı nedeniyle oluşan güvenlik risklerinin ulaşımda mutlaka alternatif olması gerektiğini ortaya koyduğunu vurguladı. Türkiye’nin uluslararası ticaretteki en önemli projelerinden biri olan, Hindistan, Güney Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden gelecek yüklerin, Irak’ın Fav Limanı aracılığıyla Avrupa’ya taşınmasını sağlayacak Kalkınma Yolu projesine dikkati çeken Uraloğlu, ““Basra Körfezi’nden kalkınma koridoruyla ülkemize bir projemiz olduğunu zaten bütün dünya takip ediyor. Orada geldiğimiz aşamayı ITF’de anlattık. Bu konuda dörtlü mutabakat sağladık ve bu bizim için kıymetliydi. Ondan sonra dünyanın ilgisinin birazcık daha arttığını söyleyebilirim bu noktada. Sonra yine bütün Orta Koridorun ve bu Kalkınma Yolu koridorunun ülkemizden geçecek olan güzergah üzerinde de özellikle demir yolu taşımacılığının bu net sıfır karbon emisyonunun sıfırlanması noktasında yeşil enerji noktasında yaptığımız yatırımlardan bahsettik. Çünkü önümüzdeki sene Avrupa’da da bu emisyon ticaret sistemi devreye girecek. Onunla ilgili vergiler başlayacak. Biz de o süreci kendi ülkemizde aynen hazırlamaya, kaçırmamaya çalışıyoruz. Bunlardan ITF’de bahsettik.” diye konuştu.
“UKRAYNA’NIN YENİDEN İMAR EDİLMESİYLE İLGİLİ MUHATAPLARIMIZLA BERABER GEREKLİ GÖRÜŞMELERİ YAPTIK”
Bakan Uraloğlu, ITF’de Ukrayna Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirdiklerini belirterek, toplantı da Ukrayna’nın yeniden yapılanmasını masaya yatırdıklarını duyurdu.
Bakan Uraloğlu, “”Tabii elbette bizim gündemimiz ulaştırmayla ilgili olandı. Çok sayıda katılımcının dünyanın her tarafından katılımcılığın olduğunu söyleyebilirim. Orada neler yapılabilirliği ile ilgili genel tartışmalar oldu. Türkiye olarak zaten biz bu konuda 2002 yılında Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Yardımcısı yeniden yapılanmadan sorumlu Başbakan yardımcısının imzalamış olduğu bir mutabakat zaptı vardı. Onun gerekleri noktasında biz gerekli gayretleri gösteriyoruz. Yine 31 Ocak’ta İstanbul’da düzenlenmiş olan Ukrayna’nın yeniden imar edilmesiyle ilgili bir forum vardı, oraya katıldık. Orada muhataplarımızla beraber gerekli görüşmeleri yaptık” diye konuştu.
“6G’Yİ DE KAÇIRMAYACAĞIZ”
Türkiye’’nin iletişim teknolojisinde 5G’ye geçişiyle ilgili değerlendirmede bulunan Uraloğlu, “5G’’ye geçişle ilgili doğru zamanda doğru fiyatla geçelim istediklerini belirterek, “Muhtemelen önümüzdeki yıllar onun bir lisans ve yetkilendirme sürecini tamamlayıp yıl sonu ama muhtemelen 2026’da 5G’’ye geçmiş oluruz. Esasında geçeceğimiz 5G olmayacak. 5,5G gibi olacak. Çünkü zaten o belli bir noktaya geldi. 6G’yi de dünyada takip ediyoruz ve bununla ilgili toplantılara katılıyoruz. Hani o süreci de kaçırmayacağız.” diye konuştu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
endonezyahaber · 1 year
Text
Endonezya, 200 MW Büyüklüğünde Güneş Enerjisi Panelleri Kurmak için 700 Milyon Dolara İhtiyaç Duyuyor
Endonezya karbon emisyonunu düşürecek ve dizel jeneratörlerin yerini alacak 200 megavatlık (MW) bir güneş paneli kurmak için 700 milyon dolarlık bir yatırım bekliyor. Endonezya 2021 ile 2030 yılları arasında 4,68 gigawatt (GW) büyüklüğünde güneş panelleri kurmayı planlıyor. Plan, 2060 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefinin bir parçası. Yetkililer, 200 MW’lik güneş panelinin, 1…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
diyarbakirhaberleri · 2 months
Text
De Croo: 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu insan yaratıcılığını gerektiriyor
https://www.haberidiyarbakir.com/de-croo-2050-yilina-kadar-net-sifir-karbon-emisyonu-insan-yaraticiligini-gerektiriyor/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Tumblr media
AgeSA, 2050 Net Sıfır Emisyon Hedefine Emin Adımlarla İlerliyor Sabancı Holding ve Ageas iştiraki olan AgeSA, sürdürülebilirlik çalışmalarının temeline düşük karbon izi, tasarruf ve geri dönüşüm gibi prensipleri koyarak, 20...
Tumblr media
0 notes