Tumgik
#Onu sevmeden
sermeri · 1 month
Text
Seni seviyorum, cümlesi çok zor çıkar ağızdan çünkü sadece iki kelimelik bir birliktelik değil, geleceğe dair bir yük, bir sözdür. Onu taşıyamayacak olanların payına düşen hep ayrılıktır. Sevenler içindir ayrılık, sevmeyen kalbin ihtiyacı yoktur gitmeye. İnsan sevmeden kalabilir her yerde, mesele hem sevip hem kalabilmektir zaten.
Gidenler sanırlar ki, her şey söylendi ve bitti. Oysa ayrılıktır asıl yaşatan ve sınayan sevdayı. Dilin kıyısına kolay vurur akıl, ayrılık kelimesini... Ve sonra gece çöker, aklın ipleri çözülür, aşıklar gece ölür...
53 notes · View notes
eskisokaklar · 1 month
Text
Şu an neredesin bilmiyorum. Kiminlesin, ne düşünüyorsun, neye ağlıyor neden kahroluyorsun bilmiyorum. Hangi günahın için cezalısın, hangi sevabından iyisin? Nerede sabahlıyor hangi sahilde akşamlıyorsun? Ne zaman gece oluyor sana ve güneş hangi taraftan doğuyor sizin oralarda? Arıyorum seni sokak sokak. Burada olmayan sen değilsin, ben yanlış yerdeyim. Olsun, ben yine ararım sen yeter ki gelme. Bozma dengemi, kırma kalbimi. Dayanırım ben, alışırım sensizliğe. Atamam kalbimden seni ama atarım kalbimi. Yine gitmezsin sen. Hayır ben bencil değilmişim. Kötü olan sizsiniz, günahların bedeliyim ben. Hayır bu günahı ben işlemedim, orada oturan çocuk ben değilim. Ben sevildim o hiç sevilmemiş gibi. Ben değilim değil mi o? Kabul edemem bunu, sevmiştiniz beni yalan mıydı hepsi? Yüksek sesli bir kahkaha duyuyorum. Gülmeyin o çocuğa, bilmiyor sizi, günah sanıyor kendini, yazık. Çocuk ağlama. Sevdiler seni ağlama. Hayır sevmediler kandırma çocuğu. Tamam sevmediler ama yaşar çocuk bu sevgisizlikle. Hem kim ölmüş bundan? Otur karşıma, bağır çağır, kır dök ama elimi tut. Yeniden öp, yeniden sarıl. Ama gelmeden bunları nasıl yapacaksın? Yapamazsın, sevmeden olmaz çocuğum, sevmeden doyulmaz sevgiye. Öpmek yetmiyor, sarılmakla bitmiyor her şey. Yaktıĝın sigara dumanı gibi süzülüyorum havada bak. Camlar kapalı etraf sis oldu, kaçıncı sigara bu? Şişeler var yerde, beraber mi içmiştik bunları? Sarhoş muydun yoksa, ondan mı kırdın beni bu kadar? Hayır o sandalyede ben oturmuyorum bir çocuk oturuyor. Tanımıyorum ki onu ben, ağlıyor, ben ağlamam. Bir adamın gidişini izliyor şimdi. Gözleri körmüş diyorlar. Görememiş gözlerini kör edenin o adam olduğunu. Bir şey söyleyeyim mi size? Görmüş aslında da insan bazen canı daha fazla yanmasın diye susarmış. Ama sesler susmazmış. Sesler hep bağırırmış. Her sokağın sonunda karşısına çıkıp canını alana kadar bırakmazmış. Sonra çocuğa ne olmuş kimse bilmemiş. Ben de bilmiyorum. Siz biliyor musunuz bu hikayeyi? Bilmezsiniz. Bilmezsiniz o evden kaç cenaze çıktı bir gecede. Nereden bileceksiniz? Kulaklarınız sağır, gözleriniz kör, elleriniz baĝlıydı sizin. Ah ne yazık size. Çok yazık!
42 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 3 months
Text
Tumblr media
SEVİLDİĞİNİZİ
hissetmediğiniz hiçbir yerde
kalmayın.
Hissetmek diyorum, sanmak değil.
HAYAT..
onu yaşamak için hiçbir zaman
geç değildir. Özürlere sığınma..
Sen değiş herşey değişsin..
Yıllarca
hep birilerini değiştirmek için
eleştirirsin..
Sonra bir gün olur sen kimseyi değiştiremezsin, çünkü değiştirmeye çalıştıklarının hepsi kendinsin.
Onlar sadece aynadaki senin
yansımandır..
Sen değiş her şey değişsin
dediğinde
öylece şaşkın şaşkın bakarsın..
Kendin olursan dokunduğun hayat
Sevgi olur.
Sevmeden, sevilmeden varlığını hissedemezsin.
İnsanlar oynayamayacağı roller
üstleniyor,
Keşke verilen rolü oynamakla
yetinseler,
Bari oyun oyuna benzerdi o zaman..
Hayata renk katan varlığınızdır.
Bütün renkler sizin elinizde
coşkuyla yaşayın hayatı.
Bu hayatın yaşam merkezi
sevgi dolu kalplerdir..
Hayat yaşanacak kadar güzel
eğer sevmeyi bilirsen...
Kendin olursan dokunduğun hayat
Sevgi olur.
Sevmeden sevilmeden varlığını hissedemezsin.
Gönlün ihtiyacı sevgiyle olur..
Seven bir gönlün gücü neye yetmez ki..
Sevgi önce kendinize,
Sonrada çevrenize zarar vermemeyi
öğretir..
Kendini her zaman
Huzur ve güven içinde olduğunu
hissedersin..
İnsanlar oynayamayacağı roller
üstleniyor,
Keşke verilen rolü oynamakla
yetinseler,
Bari oyun oyuna benzerdi o zaman..
Bu yaşamın varlığı sevgi dolu
kalplerdedir..
S.....s...... ♥️♥️♥️♥️
Tumblr media
16 notes · View notes
sevdayolumuz · 7 months
Text
bir gün uzak ülkelerin birinde bir kız yaşarmış. nehirlerin, denizlerin, ağaçların, çiçeklerin, hiçkimsenin bilmediği bir sırrı taşırmış içinde. kendi bile bilmezmiş bu sırrı. ve yine bir gün bu kızın kalbi onu henüz hissedemeyen bir gence tutulmuş. genç bilmezmiş kızın onu görünce yanan, kavrulan kalbini. gecelerce onun için gözyaşı döken gözlerini. onunla hayaller kuran zihnini. gözleri kızın yüzünden öteyi göremezmiş. her şeye inat kızın içi umut doluymuş. bir sebebi var diyormuş kız. onu sevmemin bir sebebi var. halbuki kız da gencin onu sevdiğini sanarmış hep. kabullenememiş yüreği sevilmediğini. umutla beklemiş. inanmış o gencin ona yeniden geleceğini. ve en sonunda gelmiş beklediği. kızın dört bir yanını mutluluk sarmış. sonunda sevildiğini düşünmüş. ama meğer o genç, kızı sevmeden gelmiş. kızsa olsun demiş, en azından yanımda, en azından her gece düşlediğim gibi tutabiliyorum ellerini, sarılabiliyorum kollarına. elbet demiş genç kız, elbet bir gün beni sever. fakat tahmin ettiği gibi olmamış. ayrılık rüzgarları genç kızı da bulmuş sonunda. içi kan ağlaya ağlaya teslim etmiş genci bu rüzgarlara. arkasından gözlerini yummuş gidişini görmemek için. ama ne fayda genç kızın kalbi kanamış. içi kopmuş. gözleri hüzün dolmuş. bu gencin sevgisizliği genç kızın omuzlarına kambur, içine yük, diline ah olmuş. ve sonunda eski günlere geri dönmüş. yeniden gecelerce ağlamış. yeniden genci gecelerce düşlemiş. ama bu sefer anıları da genç kızın kalbinde yer edinmiş. artık o gencin elini tuttuğunda nasıl hissettiğini bilirmiş. ona sarılmanın kendisine nasıl yuva hissettirdiğini bilirmiş. böylesi çok daha acı gelirmiş kıza. böyle olunca daha çok üzülür daha çok özlermiş onu. genç kız Tanrıya yalvarmış. genci ona getiren o rüzgarın yeniden esmesi için. dünya çok büyükmüş belki ama genç kızın umutları daha büyükmüş. dünya çok büyükmüş belki dışarı çıksa başka bir genci görecekmiş ama genç kızın sevgisi daha büyükmüş. genç kız bir kez daha o gencin kendisine gelmesini dilemiş. bu defa severek. sevip de dönsün istemiş.
12 notes · View notes
peltekse · 1 year
Text
" Birinin hayatında çok önceden olmayı hiç istediniz mi? Yaptığı hataları engellemeyi... Bir başkasını sevmeden önce, ilk sevilen kişi olmayı.. Kalbini kıran herkesten onu korumayı.. Ona kötü anı bırakan herkesi silmeyi.. Keşke bunları yaşamadan önce karşına çıksaydım dediniz mi? "
19 notes · View notes
cryingisntlikeyou · 3 months
Text
Onu sevmeden önce kendimi sevmeliyim
6 notes · View notes
Text
Tumblr media
Sadakat hanımefendi, aşk değil.
Penelope, Ulysses'e sadık ama onu ne kadar sevdiğini bilmiyoruz... ve bildiğiniz gibi, insanlar bazen sevmeden de tamamen sadık olabiliyorlar. Bazı durumlarda, aslında sadakat bir tür intikam, şantaj, kişinin kendine olan saygısını geri kazanmasıdır.
Sadakat….. aşk değildir….
26 notes · View notes
seninicinnnn · 6 months
Text
VEDA MEKTUBU 
Gerçekten bittiğini zannetmişim oysaki çok kısa süre içinde görüşeceğimizden habersizmişim. Ayrılmanın sonrasında yaptıklarının beni ne kadar mutlu edeceğini ve aynı zamanda bu kadar kıracağını tahmin edememişim. Sanki senin için bir görevdi, yapman gerekenleri yaptın, görevini tamamladığını düşündün ve artık hayatımdan çıkman gerektiğini fark ettin. Hayatından çıkmam için her şeyi yaptın ve ben gittiğimde beni suçladın.
Bunun olması gerektiğini biliyordum ama böyle olması gerekmiyordu. Ardında enkaz bırakarak gitmene gerek yoktu. Sana beslediğim sevgiyi geçtim verdiğim değeri de kendinle beraber alıp götürdün. Hayatım boyunca seni kötü hatırlamak istemiyordum. Yaşadığımız onca şeyden sonra benim için hiç çabalamadan her şeyi silip atmana gerek yoktu. Yaşadıklarımız ve sana verdiğim değer, sevgi ve aşk bunu hak etmiyordu. Şimdi sana hissettiklerimi hatırlayamıyorum. Seni hatırlayamıyorum. Nasıl biriydin sen? Sana dokunmak nasıl bir şeydi? Sana sarıldığımdaki güven duygusu nasıldı peki? Tenime küçük bir temasta bulunduğunda aldığım alev nasıldı? Seni ev gibi gördüğüm duygular neydi? Nasıl oldu bunlar ve nasıl hissediyordum? Hissettiklerimin ismi var ama kendileri yok. Nasıl hissettiğimi hatırlamıyorum. Kapıdan çıkarken hepsini aldın götürdün. Artık benim için kapının dışındaki insanlardan bir farkın yok. Bunun böyle olmaması için o kadar çok çabaladım ki. Kalmamam gerektiği halde kaldım böyle olacağını bile bile kaldım hem de. Bütün yükü sırtladım ve sana kalan sadece beni sevmekti. En basit şeyi başaramadın. Bende artık yanında olmamayı seçtim ama sen zaten çoktan gitmiştin. 
Başkasına bu denli bir daha böyle şeyler hissedebilir miyim? Bilmiyorum. Hissetmek ister miyim? Onu da bilmiyorum. Şu an duygularım için üzülüyorum.  Hayatımdan çıktığın için mutluyum çünkü seninle ile mutsuzdum. Bu yaptıklarını hak etmediğim için üzülüyorum, hem de hiç hak etmedim ama teşekkür ederim yine de. Bana çok şey öğrettin, çok faydan dokundu. Kimi iyi geldi kimi kötü ama hepsinden öğrendiğim şeyler ve çıkardığım dersler var. Sana kötü birisin diyemiyorum ama iğrenç birisin. Böyle iğrenç biriyle birlikte olduğum için kendimle guru duyuyor muyum? Bilmiyorum ama sayende çok güzel duygular yaşadım tabi ki en kötülerini de yaşadım fakat ben güzelleri hatırlamak istiyorum ve hayatımın kalanında bana yaşattığın kötü anlardan çıkardığım dersler ile devam etmek istiyorum.  
Artık hayatımda yoksun ve bunu hiçbir zaman bu kadar keskin bir şekilde hissetmemiştim. Yaşadığımız güzel anları özleyeceğim ama özlemekten başka bir şey yapmayacağım sana ve kendime söz veriyorum ama en çok kendime çünkü bana zarardan başka bir şey vermedin. Bundan sonra senin teninde hissettiklerimi başkasının kollarında arayacağım belki de. Bu benim için çok zor olacak. Belki de aramam. Bilmiyorum... 
Umarım hayatının amacını bulursun ve buna tutunursun çünkü senin yaşadığına yaşamak denmez. Umarım mutlu olursun ve bir kalbin olduğunu hatırlarsın. Kimseye değer vermeden ve sevmeden yaşamak çok kötü çünkü. Kendine iyi bak 
19.12.2023 
6 notes · View notes
vesa1re · 7 months
Text
"Bok gibi ortada bıraktın!" Gözyaşları bütün yüzünü ıslatmış, titreyen ellerini yumruk yaparak kontrol etmeye çalışıyordu. "Bok gibi ortada bıraktın beni Baran!" Ona doğru bir adım attı ve göğsüne sıkışmış bir hıçkırıkla sarsıldı. "Ekin," dedi Baran. Ellerini onu yatıştırmak ister gibi havaya kaldırdı ama bu son yaptığının çok ağır olduğunu biliyordu. "Ne Ekin? Ne?" Alamadığı nefesleri arasında konuşmaya çalıştı kız. "Ben orada seni bekledim, saatlerce bekledim Baran. Gelmedin. Yine onun yanındaydın değil mi? İçiyor muydun yoksa? Neredeydin Baran, neden yanımda değildin?" Baran, kalbinin etrafını sardığına emin olduğu bir karanlığı artık katlanamayarak içeriye buyur ederken her zaman yaptığı gibi hırsla yerdeki bir şeye tekme attı. Ekin, yerinde biraz huzursuzca kıpırdansa da ondan korkmamayı uzun süre önce öğrenmişti. "Sikeyim!" diye bağırdı Baran. "Yapamıyorum ben Ekin, olmuyor gerçekten katlanamıyorum." Ağlayamadığından sadece kızaran mavi gözlerini kızın yaşlardan görünmeyen gözlerine çevirdi. "Ben sana aşık değilim ki Ekin, ben seni sevemiyorum, yapamıyorum." Kızın vücudundan tüm güç çekildi, yumruk yaptığı elleri yavaş yavaş açıldı. Bu bir şok değildi, biliyordu zaten sevmediğini ama duymak her zamankinden daha çok acıtmıştı. "Yosun, değil mi?" Kafasını aşağı yukarı salladı bunu sorarken Ekin. Gözlerini kapattı, kapatınca geçer zannetti. Geçmedi. İçindeki kara delik her geçen saniye büyüdü, büyüdü, büyüdü... En sonunda Ekin'i de içine aldı, yuttu. Elbisesinin eteklerinden tutarak kendini yatağının yanına attı, elleriyle yüzünü kapatınca gözyaşları yeniden akmaya başladı. Neye ağlıyordu? Hangisine ağlıyordu? Omzunda bir el hissedince hızla geri çekildi. "Defol git!" Artık nefes almak çok güçtü, artık katlanmak çok güçtü, artık her şey çok güçtü. "Kaç sene bana beni sevmeden dokundun Baran? Kaç sene rol yaptın? Kaç sene kandırdın beni ve ben kaç sene inandım sana?" Baran tepeden kıza bakarken kız, bembeyaz elbisesinin üzerine damlayan rimelin lekeleri gibi hissediyordu. Yutkundu, buna ihtiyacı varmış gibiydi. "Söylesene, hiç sevdin mi sen beni?" Baran gözlerini kaçırınca Ekin tamamen pes etti. Tamamen boşverdi. "Biliyorum," dedi. "Beni aldattığını biliyorum. Bu parti bu yüzdendi, tüm her şey bu yüzdendi. Şimdi git Yosun'un yanına." Elinin tersiyle burnunu sildiğine Baran afallayarak konuştu, "Neyi biliyorsun?" dedi inanamıyor gibi. "Siktir git Baran, anlıyor musun? Siktir git." Yerden kalkmak istiyordu ama o kadar güçsüzdü ki bedeni bunu yapamadı. Kalbinde somut bir ağrı vardı, yüreğinde somut bir acı hissediyordu. Eli kalbinin üzerine gitti, yutkundu ve nefes almayı denedi ama aldığı nefes battı. "Yine de," dedi güçlükle. "Parti devam etmeli." Kalkmak için bir hamle yapamadı çünkü kalbinde müthiş bir ağrı vardı, bir sürü iğneyi kalbine batırıyorlar gibi bir histi. Sol kolu uyuşmaya başladığında kulağındaki zonklama şiddetini arttırdı. Kapının açıldığı ancak bir hayal olabilecek gibi hatırlarken, Baran'ın telaşla çıktığını duydu. Kapı kapandı. Orada öylece kalakaldı, nefesi boğazında takılı kaldı. Baran'a seslenmek istedi ama kaşları çatıldı, kalbindeki ağrı acıdan kıvranacağı kadar çoğalmıştı. Kapı, gıcırdayarak açıldığında hızla geri kapandı. Kimin geldiğine bakmak için bakışlarını biraz yukarı kaldırdığında, önünde bir çift ayak vardı. "Sekiz saat oldu Ekin, senin için süre doldu." Ses fazla tanıdıktı.
2 notes · View notes
1dystophia · 1 year
Text
birinin hayatında çok önceden olmayı hiç istemediniz mi? yaptığı hataları engellemeyi. bir başkasını sevmeden önce, ilk sevilen kişi olmayı. kalbini kıran herkesten onu korumayı. ona kötü anı bırakan herkesi silmeyi. keşke bunları yaşamadan önce karşına çıksaydım demediniz mi?
9 notes · View notes
gecede-kaybolaninci · 2 years
Text
Bu yazı şimdiye kadar anlaşılmamış, anlatamamış, konuşamamış, dinlenilmemiş, susmuş, bazen sınıfın arka sırasına bazen otobüsün an arka köşesine saklanmış, herkesten kaçmışta bir kendine yakalanmış, bir kendine yenilmeş herkese ithafen...
Biliyorum kalbin derin bir sancıda kocaman bir buhranın içindesin. Umudun yok inancın yok. Sen dinledin,anladın ama konuşamadın, anlatamadın, kimse dinlemedi, anlayamadılar. Beni de dinlemediler, anlamadılar... Küçücük kalbinize dünyayı sığdırdınızda insanlar kalplerine bir sizi sığdıramadı. Herkesi duydular bir sizi duyamadılar. Bu dünyada en zor şey ne diye sorsalar bana kendimi sevmek derim şüphesiz. Ama her şey kendini sevmekten geçiyor. Önce kendini sev, nereye gitmek istiyorsan git , ne yapmak istiyorsan yap, seni ne mutlu ediyorsa peşinden koş. İnsanların sana vereceği küçücük sevgi kırıntısının, ilginin, mutluluğjn peşinden koşma. O sevgiyi sen kendine ver, kendinle ilgilen, seni mutlu edecek şeyleri sen yap. Çünkü sen o sevgi kırıntısına muhtaç kaldıkça insanlar onu sana çok gerecek küçücük mutluluğu elinden almaları çok kolay olacak. Mutsuz olman, mutlu olman... Bunlar o insanların elinde olacak. Boynuna urgan gibi yapışacak. Senin ipin boynuna dolanacakta o ip onların elinde olacak. Ben kendimi sevmeyi beceremedim. Beni duymadılar, görmediler. Eğer en sessiz çığlığını bile duyan, akamayan yaşını bile gören biri varsa hayatında ve bunu okuyorsan o insanın elinden tut. Sende birinin en sessiz çığlığını duy, gör,anla. Sen o kalbindeki fırtınayla bile savaşan, o kalbinde çığlıklar kulağını sağır eden sen, en kalabalıklarda bile yalnız olan sen,kendi hariç kimsenin duymadığı, görmediği sen, anlayan ama anlatamayan, anlaşılmayan sen... İşte ben tüm bu senlerle gurur duyuyorum. O kocaman yüreğine karşı saygıyla eğiliyorum. Umudunu asla yitirme istiyorum. Hani bir söz var ya en kötü gecenin bile sabahı olmadı mı ? Biz seninle aynı gökyüzünün altında değil miyiz? Batan her gecenin sabahında güneş doğmadı mı ? Öyleyse umut et. İnan. Bu dünyada neye inanmak istiyorsan ona inan. Birini sevmeden önce kendini sev. Sen kendini değersiz gördükçe insanlar da seni değersiz görücekler, güzel kalbini hor kullanacaklar, sen kendine önem vermedikçe seni kırmaktan korkmayacaklar. Ben bu yazıyı okuyan seni yani her halinle seni kocaman kucaklıyorum. O gözyaşını yalnız akıttığın her gece için, kendinden nefret ettiğin her an için, kendine kötü sözler söylediğin için kocaman bir özür dile aynadaki yansımana ve ona ne kadar güzel olduğunu söyle. Biçimli bir burnu, şekilli bir kaşı,dolgun dudakları,büyük gözleri olduğu için değil. Kalbin bu hayattaki en güzel şey olduğu için. Sonra koca bir teşekkür et. Her şeyi kendi başardığı, düştüğünde kendi kalktığı için, küçücük dünyasına her şeyi sığdıran kalbin çok güzel olduğu için...
15 notes · View notes
senkalbimdeotur · 1 year
Text
ben seni çok özlüyorum sevgilim. her sen aklıma estiğinde yazabilecek halde de olsam içimde sana öyle büyük bir özlem var ki ne ben bunu sana anlatabilirim ne de anlatsam anlarsın. özlemek ne kadar tuhaf bir duygu değil mi. sonunda kavuşma ihtimalin olduğunu biliyorsan her şeyinle ona tutunuyorsun ve o özlemin yakışını bile seviyorsun. hoş , ben de yakışını sevmedim desem yalan söylemiş olurum. ama farklı bir yanış bu. seninle yan yana diz dize olduğum bir dünya yok. olmadı. olmayacak. olması için nelerden vazgeçerdim ben bile kestiremiyorum. çok korkuyorum bu halimden. sana bu denli saplantılı olmamdan çok korkuyorum. ama tek kelimen tüm yorgunluğumu alabiliyor. aynı zamanda dünyamı başıma yıkabildiği gibi. bir gün birisine tekrar aşık olacaksın diye çok korkuyorum. beni sevme. hiçbir şeyi seni istediğim kadar istemedim ama sevme. buna dayanabildim dayanıyorum da. ama başka birine aşık olma ihtimalin beni bin parçaya ayırıyor gibi oluyor. bunu ne zaman aşacağım ne zaman başkasını sevebileceğini kabulleneceğimi bilmiyorum. ya da aşabilecek miyim onu da bilmiyorum ama yapma sevgilim. nolur kalbine kimse girmesin. kimseye dokunma kimse sana dokunmasın. hayatta kendimden önce hep senin mutluluğun huzurun vardı. şimdi de öyle bir şey değişmedi. ama eğer gerçekten biriyle olursan bir gün ki bu eninde sonunda olacak. ben bununla nasıl başa çıkarım bilmiyorum. benim senelerdir açamadığım kapısında yattığım kalbini biri çabasız gerçekten sevmeden basit duygularla açarsa ben bununla nasıl savaşırım bilmiyorum. yine özlemden girip nerelere bağladım konuyu. gece çok aklıma düşüyosun uzak ol biraz oralardan da gözümü rahat kapatayım. hiç sarılamadığım kollarını da hiç öpemediğim yüzünü de özlemeyeyim. uyusam iyi olacak gibi. çok yıldızlı olsun gecen.
2 notes · View notes
yazarkalemsblog · 2 years
Text
Aşka inanmayan ben
İmkansıza aşık oldum
Ve
Hasret düştü payıma
Şimdi diyorum
ey rabbim ya onu nasip eyle sol yanıma, yada beni al yanına
Onu uzaktan sevmek
kokusunu alamadan, Saçlarını sevmeden, gözlerine içine bakıp sevdiğimi diyemeden uzaktan sevmek çok zoruma gidiyor
Tumblr media
3 notes · View notes
sadeceluna1 · 2 years
Text
( RB'lerseniz sevinirim )
Size bir tavsiye, birilerini sevmeden önce kendinizi sevin ve kimseyi kendinizden daha fazla sevmeyin. Çünkü başkaları için kendinizden vazgeçebilirsiniz. Bu hayatta kendimi sevmeyi öğrendim ya, öğrendikten sonra her şey düzeldi. Artık kimin beni sevip sevmediğimi umurumda bile değil. Zaten bu yalan dünyaya 1 kere gelmiyor muyuz? 1 kere gelmişken eğlenelim bari. Zaten sayılı zamanlarımız var, birisinden nefret etmekle ne uğraşıcağız allahaşkına? Cidden zaman kaybından başka bir şey değil. Asla birisi sizinle dalga geçti diye üzülmeyin. Onları hayatınızdan siktir edin. Bu sizin hayatınız, doya doya yaşayın. Bu hayatta ki en büyük intikam intikam almamaktır. Birisi sizle uğraşsa , ağlarsanız onun istediğini yapmış olursunuz ama hiç umursamazsanız onlar istediklerini elde edemez. Onların istediklerini elde etmelerine izin vermeyin. Kimseden özür dilemeyin, eğer özür dileyecek birisi olucaksada kendinizden özür dileyin. Geçin aynanın önüne, kendinizden özür dileyin. Kendinizi sevmediğiniz değer vermediğiniz ve daha fazla şey için kendinizden özür dileyin. Kendinize değer verin, siz her şeyden daha kıymetlisiniz. Unutmayın ki herkes bir gün yaptıklarının cezasını alıcak. Sizi üzenlerde öyle olucak. Ve son olarak şunu söylemek istiyorum ki; Seviliyorsunuz ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Başarabilceğinize inanıyoruz . Bir insan bir şeyden vaz geçerse, hiç bir şey onu geri o yola sokamaz. Siz vazgeçmeyin her şeye inat ve yapmak istediklerinizi yapın. Bir insan bir şeyden vaz geçmezse elbet bir gün istediğine,hayallerine kavuşacaktır.
-SADECE LUNA
6 notes · View notes
asetilsisteinin · 2 years
Text
Kendini sevmek.
Biri beni sevmeden ben kendimin sevileceğine nasıl ikna olurum ki. Hem de durduk yere kendimi hem de olduğum halimle neden seveyim. İyi özelliklerin olsa zaten herkes beni sevmez miydi, şimdi bunları düşünüyor olur muydum? Eski ben tam da böyle düşünürdü. Bende onu dinler, kurulur da kurulurdum kendime. Çok eski yaşanılan şeyleri ısıtıp ısıtıp kendimi doldururdum.
Gülseren Budayıcıoğlu'nun bir sözü var. Artık kendimize sahip çıkmalıyız. Nasıl da güzel bir söz. Aslında dümdüz basit gibi görünen bir söz, ama hassas kalpli insanlar için deva olacak bir söz. Kendini de kendisinin düşünmesini anlatıyor. Hep başkalarından bekleyerek, düşünülmeyi, sevilmeyi umarak, duyduğun küçücük bir söze anlam yükleyip böyle kendini iyi hissedemezsin, bir ömür sürdüremezsin. Şansa bırakmamalısın diyor bu söz. Ben kendimi sevme yolculuğuna başladım. Kendimle vakit geçirmeyi, kendimi yavaş yavaş tanımaya başladım. Tanımaya başladığımı sevdim de üstelik. Çabalayan, bildiği en iyi şekilde yaşayan, bayağı da güçlü bir kız. Ne öğrendiyse onu yapmış şimdilerde yeni şeyler öğrenip uyguluyor. Başarılı olacağı da çok belli. Kendimi başka birisi de olsa aynı bu şekilde yorumlardım. Eskiden olsa kendimi acımasızca eleştirirdim. Diğerlerini kendimden üstün tutardım. Şimdilerde kendime sahip çıkmayı ve merhamet göstermeyi güzel huy edindim.
2 notes · View notes
zaaflardaolurmus · 2 years
Text
Keşke sadece bana acı verseydi. Hepimiz sakat büyüyoruz. Tanrıya eklen­miş bir adam; cenneti yok da cehennem evin içinde. En iyi bildiğin konuda bile konuşamıyorsun. Söz, ağzında taşa dö­nüyor. Attığın her adım yanlış. Bir büyük gözaltı ki ölümden sonra da sürüyor. Sonra yaza yaza yaralarından bir baba ya­ratıyorsun. Sonra yaza yaza görüyorsun ki baban sevmeden ölmüş. İnsanlar ondan korktuğunda sevildiğini sanmış. Azı­cık gülümsese, herkes bu çatlaktan sızacak ve onu yerle bir edecek! Buradan, yalnızca sevgi olan bir sevgi doğar mı hiç, heves doğar mı, özgürlük arzusu doğar mı, güzellik dünyamıza yürür mü, bir başkası bize sevinç verebilir mi.
3 notes · View notes