Tumgik
#fikret i̇
fikret-i · 5 months
Text
Tumblr media
Bugün Cuma Namazı için ilçedeki Merkez Camiye gitmiştim. Cami kalabalıktı. Kışlık namazgah olarak kullanılan cam bölmenin arkasında yer bulup oturdum. Sonra önüme doğru baktım ki; babam. Bölmenin iç tarafında dizleri ağrıdığı için ayaklarını uzatarak sırtını da cama dayayarak oturuyordu. Camdan ona bakarken kendi yansımamı fark ettim. Sanki ona değil de gelecekteki ‘Ben’e bakıyordum. Kendimi Babam olarak tahayyül ettim. Ben de 35 sene sonra şayet ölmez isem o vaziyette olacağım. Yıllar önce o dizler sağlamdı. Babam dimdik ayakta, en ağır işleri yapmaktaydı. Çocukluğum geldi aklıma doksanlı yılların ortaları, benim ortaokul zamanlarım. Hiç unutamadığım bir anım var babamla ilgili: Bir gün çok hasta olmuştum. Tabi o yıllarda pratisyen hekime dahi ulaşmak çok zordu. Askerdeyken sıhhiyelik yapmış, döndükten sonra da askerde öğrendiği birkaç bilgiyle sıhhiyeliğine devam eden bir adam vardı. Her hasta olan yanına gider, o da her gelene bir-iki iğne yapar gönderirdi. Sonradan öğrendim penisilin dediğimiz antibiyotik ve ağrı kesici ateş düşürücü iğnelerden yapıyormuş. Bizim buralar engebelidir, tepelere kurulmuştur evler. Evimiz tepenin en yukarısında, sıhhiye dediğimiz adamın evi de diğer tepenin en yukarısında idi. Arada bir iki km mesafe var. Babam beni sırtına aldı zorlana zorlana o adamın yanına götürdü sonrada yine sırtında evimize kadar getirmişti. Ortaokul yıllarımdı; işte büyükçe idim. Ayaklarımın sallanarak ara ara yere değdiğini hatırlıyorum. Ateşin etkisiyle pek kendimde değilim tabi. Ahh az bir gücüm olsaydı babama o zahmeti verir miydim hiç. Babamı çok seviyorum. Fakirlik zamanlarımıza rağmen bana yokluğu hissettirmemeye çalıştı hep. İyice yaşlandı. Ömrü nihayete ermek üzere. Ben babamdan razıyım. İnşallah o da benden razıdır. Allah onu ve tüm fedakâr babaları iki cihanda da incitmesin.
54 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media
Bazı zamanlar günahlar içinde öyle boğuluyoruz ki resmen dibi görüyoruz. Böyle zamanlarda insanın hakikat konuşası gelmiyor. Çünkü söylediklerine kendisi dahi inanmıyor. Haktan hukuktan bahsederken kendi kendine "peki ya sen?" diyor. Mübtela olduğu seyyiatından da bir türlü vazgeçemiyor. Öyle ümitsizvari bir hal üzre bunalımda geçen zamanlar. Sorsan ne bekliyorsun bu diplerde? Diyecek: bir ışık, bir kıvılcım... Korkarım Azrail'in tokatından hasıl olacak kıvılcımla ayıkacağız. Ey Rabbim! Gayrete tevessül edecek irade nasip eyle.
69 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Bizi hayattan küstüren, hayatı bize zindan eden musibetler, felaketler, yokluklar, mahrumiyetler değil! Şimdi ve geçmişte mutlu olduğumuz, lezzetlerde kaldığımız anlar ve anılardır. Nasılki çirkin güzelin derecesini hissettirir. Aynen öyle de ferahlı, mesrur anlar da sonra gelecek sıradan günlere dahi musibet nazarıyla baktırır. Öyle sevinçler yaşamışız ki nötr, sıkıntısız zamanlar dahi bizi boğar, bizi perişan eder olmuş.
61 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media
Öyle çıkarcıyız ki kendisini sevmeyen bir maşuku, kendisini sevdirsin diye yıllarca dua edip hunharca kabul olmasını bekleyen bir aşıktan farkımız yok bizim. En nihayetinde ikisi de mutlu olacaksa neden olmasın? 😊
46 notes · View notes
fikret-i · 3 months
Text
İçinde oluşan fırtınaları kimseye anlatamıyorsun. Biliyoruz ki anlatsak da anlamayacaklar. Anlasalar da çare olamayacaklar. Dışarıdan her şey güzel görünüyor olabilir; maddi cihetle güzel de gidiyordur belki. Ya kalbin? Ya ruhun? Feryad eden sessiz çığlıkların... Kimse bilmese de kendi kendine ne acılar yaşıyorsun ey biçare insan!
56 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media
Yaptığımız her iş, işlediğimiz her bir günah, gördüğümüz her yeni yüz, zihnimize giren her bilgi, kalbimizde yer edinen her bir insan... bundan böyle bize yük olarak sırtımıza binecektir. İşler bitmesiyle, günahlar istiğfarla silinecektir ya da hafifleyecektir. Zamanla yüzler unutulacak, bilgiler yeni bilgilerin varlığı ile tebeddül edecektir. Zihni metalar, başka zihni süreçlerle geri plana itilecektir belki. Amma kalbî yükler kalbimizde çıkardıkları devrim niteliğindeki dehşetli yangınlar sebebiyle ya hiç sönmeyecekler ya da ağır kor izlerini bizlere bırakıp öyle gideceklerdir. Allah, bizlere çaresiz illeti, hakikatsız bilgiyi, istiğfara mukabil gelmeyen günahı, neticesi olmayan muhabbeti nasip eylemesin.
75 notes · View notes
fikret-i · 5 months
Text
Bazen kaçmak istiyor insan. Güzel addedilen şeylerden dahi kaçmak. Ayak bağı olanlardan da baş üstünde tutulanlardan da...
54 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media
Sedir ağacımızı diktik. 4 adet diktim hem de. Her bir ağaç 60 kişiye oksijen verecek. 320 kişi eder. Bunlar yaşadıkça çarpı yeni gelen nesiller.... ohooo sevaplara bak maşallah. Sadaka-i cariye bu kadar kolay. Allah sevap yazmak için basit sebepleri dahi vesile kılıyor. Biz ise basit sebeplere, ulvi ibadetlere, günahlardan içtinap edişlere tevessül dahi etmiyoruz.
56 notes · View notes
fikret-i · 7 months
Text
Tumblr media
Örümcekler beni çok etkileyen canlılar. Acayip şaşırtıcı yaratıklar. Hele o ağları ne garip. Rızka ulaşmak için müthiş mimari yapılar inşa ederler. Küçük avları uçuşurken ağlarına takılır. Görünüşte oturdukları yerden rızık ayağına geliyor gibi algılarız. Halbuki bir lokma rızık için kısacık ömürlerine kıyasla çok uzunca süre çaba harcayarak yaparlar o yapıları. Bazen de tüm detaylı, planlı, mimari yapılarını tarumar edecek büyük kuşçuklar takılıverir ağlarına. Görünüşte ömrünce kendine yetecek, artık koşturup ağlar örmeye çabalamayacak bir ikram gibidir. Fakat rızık dediğimiz kuşcuk kolay lokma olmayabiliyor. Çırpınmasıyla yok eder bütün ağı. O kuşcuk belki de kendisini dahi yutacak bir canavara döner.
Örümcek hayatlarından mükteseb biz de ömrümüz boyunca rızık addettiğimiz nimetler peşinde koşarız. Örümcek ağı kadar hassas kalbimizi de sayısız tulü emellerle doldururuz. Bir güzele, makama, paraya, eve, arabaya... Bunlara ulaşabilmek için çok çaba harcarız. Elde de ederiz bir çoğunu. Ama elimize geçmeyen metalar boynumuzu büker hep. Güneşi parmağıyla kapatan çocuğun, parmağını güneşten büyük zannetmesi gibi verilmeyen daha değerli, büyük gelir düşüncelerimize. Zannederiz ah bir kavuşsak o arzumuza; dertsiz, tasasız bir hayat geçireceğiz. Gerçekten de büyüktür belki. O kadar büyük, güzel, müthiş ki büyüklüğü nedeniyle varoluşumuza dahi zarar verecek boyuttadır. İşte bu bize nimet mi oldu nıkmet mi? Bizi yaratan, bizi bizden daha iyi tanır. Hangisi hayırlıdır Yaratan bilir. Evet arzularımız peşinde helal dairede koşmalıyız. Ağlarımız bozulsa da tekrar tekrar örmeliyiz. Amma verilende kanaati bulmalı, verilmeyende hikmeti görmeliyiz vesselam.
64 notes · View notes
fikret-i · 8 months
Text
Tumblr media
Gerçeklikle hayal dünyası arasında çok sık seyahat ediyoruz. Bu git geller neticesinde bizler, 'ben' olmaktan çıkıyoruz. Algılama güçlüğü çekmeye başlıyor; hayale gerçek, gerçeğe de hayal libasını giydiriyoruz. Haliyle yaşam, bu yanılsamalarla yaşanılmaz bir hale dönüyor. İnsan yoruluyor, ne gerçeklik ne hayal onu mutlu etmeye yetmiyor. Çok vahim neticeler hasıl olmadan bir karar verilmeli. Hayallerinin peşinden mi koşmalı yoksa gerçeklerle yüzleşip net bir kabüllenmişlikle hayatına devam mı etmeli...
66 notes · View notes
fikret-i · 7 months
Text
Tumblr media
Hayatım boyunca hiç Starbucks, McDonald's, Burgerking e girmedim. Tam olarak boykot maksadıyla da değil. İslami hassasiyet diyelim. Coca-Cola da içince başım ağrır hep. Helal kesim midir bilemediğim yerlere de pek girmem. Ülkemin yöresel lezzetlerinin hepsini tatmaya dahi ömrüm yetmez iken; içinde ne idiğü belirsiz şeyleri yiyemiyorum. Güneydoğu ve Doğu Akdenizde yaşıyorsanız beni daha da iyi anlayacağınıza eminim.
59 notes · View notes
fikret-i · 7 months
Text
Tumblr media
Önceki gün acayip başım döndü. Hiç bu kadar şiddetli vurmamıştı vertiko denen illet. Belki on defa istifra yaptırdı bana. Namazda rükular hele hele de secdeleri yapabilmem o kadar imkansızdı ki. Şunu anladım bu vakte kadar ben namaz kıldığımı zannediyormuşum. Meğer bu basit gibi görülen ibadet dahi benim elimde değilmiş. Ben de namaz kılıyorum diye sevap bekliyordum. Şimdi sağlıklıyım. Kendi kendime şunu söylüyorum: "Bak Fikret, perişan haldeyken basit gibi görünen ibadeti dahi beceremiyorsun. Şimdi iyisin. Boş zamanlarını hastalıkla mı geçirmek istiyorsun yoksa helal dairede dünyevi ve uhrevi işlerle meşgul olmakla mı?" Ahh ahh İsra Suresi'nde bahsi geçtiği gibi yine sahile çıktık yine gaflet, yine üşengeçlik çöküyor üstüme. Gerçekten Allah çoook merhametli. Hakettiklerimizi verseydi cefadan öte karşılığını göreceğimiz bir hakedişimiz olmayacaktı herhalde.
61 notes · View notes
fikret-i · 8 days
Text
Tumblr media
2012 yılında kaba inşaatını tamamladığım seneye de tamamen bitiririm dediğim dairemi daha bitiremedim. 2019 da acil araba almam lazımdı bir yıl sonra değiştiririm diye aldığım arabaya daha biniyorum. 2020 de param kadar aldığım sonraki seneye daha iyisini alırım dediğim motorumu değiştirsem gerek. Tarlaya ikinci bir su kuyusu açtıracaktım güya, 2016 dan beri erteleyip duruyorum. Bir hevesle planladığım işler, oluşlar gerçekleşmedi pek. Yaş kırk olmuş gerçekleşmemelerine pek de üzülmüyorum artık. Kaç yıl zaman geçti olmayınca da hayatımdan bir şeyler eksilmiş değil. Bütün gerçekliği ile gördüm ki değmezmiş alakayı kalbe. Hayaller yaşamdan zevk almak için gerekli evet. Olmayınca da olmamayışına çok fazla üzülmek fâni alemde mantıklı olmasa gerek. Değiştirmeye asla ümidimin olmadığı köşe taşları muhkem şekilde yerlerinde dururken. Değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek hayatıma ne katacak ki? Ben inkılap istiyorum arkadaş! Küçük dokunuşlar teselli vermiyor pek.
31 notes · View notes
fikret-i · 10 days
Text
Tumblr media
Bir yerden duymuştum demiştim ya hani. Duymamıştım aslında. O, hep bendim.
35 notes · View notes
fikret-i · 6 months
Text
Tumblr media
Nasıl ki necis hayvanın etine alerjimiz var. Hassasız bu konuda ki bu yüzden her üründe yazar: "domuz eti ve yağı yoktur" diye. Hakeza israil mallarına da bu nispette tepkimiz olmalı. Öyle ki bakkallar, marketler... sattığımız ürünler arasında 'israil Malı Yoktur' yazmalı. Ancak bu şekilde onların hurma ağaçlarını kesmiş oluruz ve boykotumuzda muvaffakiyete ulaşırız.
50 notes · View notes
fikret-i · 8 months
Text
Gücün yetiyor, ihtimal ve olasılıkları bertaraf edecek iraden var. Ama o, bu, şu yüzünden bastırıyorsun kendini. Aman Allah'm öyle zor, öyle boğucu bir durum ki. İzahı mümkün olmayan acılar barındırıyor. Duygularımızı birileri ve tabuları gibi nedenlerle hapsetmek ruhumuzun kabz olmasına sebep oluyor. Ve bu da yaşama sevincimizi bertaraf ediyor. İnsanın elinden bir şeyler gelmese der ki: "Olmaz." Ama yapabilirsin yapmıyorsun. Gel de izah et, ikna et, teselli et kendini.
58 notes · View notes