Tumgik
#tuş
gecbunlaricom · 1 year
Text
Tumblr media
Scroll Lock: Klavyenin Gizli Kahramanı Klavyeler, bilgisayar kull... https://gecbunlari.com/scroll-lock-klavyenin-gizli-kahramani/
1 note · View note
dinginsel · 6 months
Text
Hayatın bir Ctrl+Z tuşuna ihtiyacı var
8 notes · View notes
sarikaya-teknik · 17 days
Text
youtube
Ariston Alteas One, Genus One Kombi Dokunmatik Ekran Arızası: Sorun Giderme Rehberi
Ariston Alteas One kombi, kullanıcı dostu arayüzü ve yüksek performansıyla öne çıkan bir modeldir. Fakat, tüm elektronik cihazlarda olduğu gibi, bu kombilerde de zaman zaman dokunmatik ekran arızaları yaşanabilir. Bu yazıda, Ariston Alteas One kombilerde en sık karşılaşılan dokunmatik ekran arızalarını ve çözüm önerilerini inceleyeceğiz.
Yaygın Dokunmatik Ekran Arızaları:
Ekran Tepkisizliği: Dokunmatik ekrana dokunduğunuzda hiçbir tepki almıyorsanız, bu en yaygın arızalardan biridir.
Hassasiyet Sorunları: Dokunmatik ekrana dokunduğunuzda kombiler istenmeyen komutlara yanıt verebilir veya komutları algılamakta zorlanabilir.
Ekran Kararması: Dokunmatik ekran tamamen kararmış ve hiçbir görüntü görünmüyorsa, bu daha ciddi bir arıza belirtisi olabilir.
Yanlış Görüntüleme: Ekranda hatalı veya bozuk bilgiler görüntüleniyor olabilir.
Sorun Giderme Önerileri:
Kombiden Elektriği Kesin: İlk adım olarak, kombiden gelen elektrik kablosunu çıkararak dokunmatik ekranı sıfırlayın. Birkaç dakika sonra tekrar takın ve sorunun devam edip etmediğini kontrol edin.
Dokunmatik Ekran Panelini Temizleyin: Toz ve kir, dokunmatik ekranın hassasiyetini etkileyebilir. Yumuşak ve nemli bir bez kullanarak ekranı nazikçe temizleyin.
Kombideki Sıcaklığı Kontrol Edin: Aşırı sıcaklık, dokunmatik ekranın arızalanmasına neden olabilir. Kombideki ortam sıcaklığının normal olduğundan emin olun.
Bu modele ait tüm dokunmatik arızaların tamirini yapmaktayız. Tamiri yapılan ekran kartına 1 yıl garanti verilmektedir.
Ayrıca bu modelde 309, 501, 5p3, 504, 5p6 alev yok, alev eksik arızalarının tamirini de yapmaktayız.
İletişim: 0507 971 09 00
0 notes
sarikayateknik · 1 month
Text
0 notes
dailydanielgillies · 1 year
Text
0 notes
sordumnet · 1 year
Link
0 notes
ceyhanmedya · 1 year
Text
<strong>Mac'te nasıl sağ tıklanır</strong>
New Post has been published on https://bankakredin.com/macte-nasil-sag-tiklanir/
Mac'te nasıl sağ tıklanır
Tumblr media
Mac’te nasıl sağ tıklanır
Mac’te nasıl sağ tıklanacağını açıklamak, geçen yüzyıla bir gerileme gibi geliyor. Ne de olsa Apple, 2005’te tek düğmeli fareden uzaklaştı ve yine de sık sorulan bir soru olmaya devam ediyor.
Neden? Niye? Pekala, Apple’ın Sihirli Faresine ve izleme dörtgenine bir bakış şunu açıkça ortaya koyuyor: Görünürde bir düğme yok, boşver sağ taraftaki düğmeyi!
Bunu, Apple’ın hala sağ tıklamayı desteklemediği efsanesiyle birleştirin (1983’te tek düğmeli fareyi piyasaya sürdü ve Windows kullanıcılarının iki kullanmaya uzun süredir alışmasına rağmen 22 yıl boyunca buna bağlı kaldı) ve kafa karışıklığının nerede olduğunu görebilirsiniz. doğar.
Yine de sağ tıklama, macOS’un ayrılmaz bir parçasıdır ve ister en iyi fareyi ister izleme dörtgenini kullanıyor olun, bunu yapmanın birkaç yolu vardır . Yani ister PC’den Mac’e yeni geçtiniz, biraz araştırma yapıyor olun, ister tamamen şaşkınsınız ve biraz rehberliğe ihtiyacınız var, o zaman doğru yere geldiniz.
Mac’te nasıl sağ tıklanır
Özetle, seçenekleriniz şunlardır:
Bir fare bağlayın ve sağ tıklama düğmesini kullanın
Apple Magic Mouse’un sağ köşesini kullanın
İki parmağınızı kullanarak bir izleme dörtgenine tıklayın
İzleme dörtgeninin bir köşesini tıklayın
Bir fareyi tıklatırken kontrol düğmesine basın
İzleme paneline tıklarken kontrol düğmesine basın
Her biri için ayrıntılı talimatları görmek için okumaya devam edin.
Bir fare bağlayın ve sağ tıklama düğmesini kullanın
Sağ tıklama fikri, çok düğmeli farenin icadına kadar uzanır. O halde, Mac’inize bir fare bağlamanın size hemen sağ tıklama yeteneği vermesi oldukça uygun – tek yapmanız gereken farenin sağ düğmesine tıklamak !
Peki ya bir sağ düğme göremezseniz? Örneğin bir Apple Magic Mouse pürüzsüzdür ve üzerinde basabileceğiniz herhangi bir şey yokmuş gibi görünür. Ama öyle. Bu durumda, farenin sağ tıklanabilir bir düğme olmasını beklediğiniz kısmına (yani, aygıtın sağ üst köşesinde) basmanız yeterlidir .
Sahip olduğunuz türe bağlı olarak bir fareyi nasıl bağlayabileceğiniz aşağıda açıklanmıştır.
Kablolu bir fare kullanıyorsanız, onu Mac’inizdeki bir USB bağlantı noktasına takın . Mac’iniz varlığını otomatik olarak algılayacak ve sağ tıklama işlevi kullanılabilir hale gelecektir.
Aynı şekilde, dongle’lı bir kablosuz fare kullanıyorsanız, dongle’ı Mac’inizdeki bir USB bağlantı noktasına takın . Yine Mac’iniz varlığını algılayacak ve fareyi kullanırken sağ taraftaki düğmeye tıklayabilirsiniz.
3. Bluetooth fare kullanıyorsanız, eşleştirilmesi gerekebilir (Mac’inizle birlikte gelen bir fare değilse). Fareyi açın ve Mac’inizin menzilinde olduğundan emin olun .
Lightning kablosu varsa, bir ucunu fareye, diğer ucunu da Mac’inize takın . Otomatik olarak eşleşmelidir.
4.Başlamazsa, Mac ekranınızın sol üst köşesindeki Apple simgesini tıklayın (kablolu fare veya izleme dörtgeni kullanın) ve Sistem Tercihleri ​​öğesini seçin .
5. Görünen simgeler aralığından Bluetooth’a tıklayın ve Bluetooth’u Aç öğesini seçin . Fare listelendiğinde, Bağlan veya Eşleştir öğesine tıklayın . Daha önce olduğu gibi, fare çalışır durumda olacak ve sağ tıklamanın kullanılmasına izin verecek!
İki parmağınızı kullanarak bir izleme dörtgenine tıklayın
Fare yerine izleme dörtgeni kullanıyorsanız, yalnızca izleme dörtgenini kullanan tıklamanın iki yolu vardır.
1. Varsayılan hareket, sağ tıklamak için izleme dörtgenine iki parmağınızı kullanarak basmaktır .
2.İzleme dörtgeninin bir köşesine de tıklayabilirsiniz , ancak bunun ayarlanması gerekir. Her şeyden önce, Mac ekranınızın sol üst köşesindeki Apple simgesini tıklayın ve Sistem Tercihleri’ni seçin .
3. Simge listesinden İzleme Dörtgeni’ni seçin .
4. Şimdi İşaretle ve Tıkla sekmesini seçin ve İki parmakla tıkla’yı seçin . Bunu sağ alt köşedeki Tıklama veya Sol alt köşedeki Tıklama olarak değiştirebilirsiniz . Sağ tıklama işlevinin şimdi bulunacağı yer burasıdır.
Tıklarken kontrol düğmesine basın
Fare veya izleme dörtgeni kullanarak, Kontrol düğmesine basarak da sağ tıklayabilirsiniz .
Klavyenizdeki kontrol düğmesini (Ctrl) basılı tutarken farenin sol düğmesini veya izleme dörtgenini tıklamanız yeterlidir . Bu size sağ tıklamayla ilişkili seçenekleri gösterecektir.
İşte buyur. Artık Mac’te sağ tıklamayı biliyorsunuz. Mac’inizin Bluetooth cihazlarınızı tanımasını veya bunlarla eşlemesini sağlayamıyorsanız, Mac’te Bluetooth sorunlarını nasıl gidereceğinizi ve Bluetooth’u nasıl sıfırlayacağınızı öğrenin. 
Ayrıca Mac’te uzak masaüstünü nasıl keşfedeceğinizi, Mac’inizi iPhone’unuzdan nasıl uzaktan kontrol edeceğinizi , Mac’te PDF’yi nasıl düzenleyeceğinizi , Mac’te önbelleği nasıl temizleyeceğinizi ve iPhone veya iPad’de gizli izleme dörtgenini nasıl etkinleştireceğinizi keşfedebilirsiniz .
mac sağ tıklama,
mac te sağ tıklama,
imac sağ tık,
mac’te sağa tıklama,
mac sağ click,
mac bilgisayarda sağ tıklama,
mac sağ tık nasıl yapılır,
mac sağ tuş çalışmıyor,
macbook sağ tık çalışmıyor,
macbook sağ tuş çalışmıyor,
mac de sağ tıklama,
mac sağ tık,
mac sağ klik,
macbook sağ tıklama,
macbook sağ tık açma,
mac mouse sağ tıklama,
macbook sag tiklama nasil yapilir,
mac os sağ tıklama,
macbook sağ tık yapma,
mac sağ tuş,
windows 7 sağ tık çalışmıyor,
0 notes
algeyapi · 2 years
Text
"İşlevsel bilgiler..."
“İşlevsel bilgiler…”
İşlevsel Bilgiler (more…)
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
philosadness · 3 months
Text
Çox haqlı və yerində yazılmış cümlə : "Yüksəklərdə uçmalısan ki, yerdə gəzənlərin sənə atdıqları daşa tuş gəlməyəsən."
27 notes · View notes
sadecedoruk · 4 months
Text
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok, "Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast love"… Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar… Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi…. Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını? İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını? Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında? Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda? Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
😔
30 notes · View notes
arbrenu · 10 months
Note
NAGIM ŞUAN OTOBUSTE MEMLEKETIME GIDIYORUM BE AIRPOSUM BIRISININ TELEFONA BAGLANDI ALDIRMA GÖNÜL CALIP DURUYOR DUZELTEMJYORUM DA NAPMAM LAZIM SAG TARAF ONA SOL TARAF KENDI KULAKLIGOMQ BAGLI AKIL VERIN BANAASKSLSLSKSKS
hdjdkdksksksksdjdkskdodkd aşko bağlantıyı kes önce, sonra kutunun arkasındaki tuş var ya ona uzun basıp yeniden kendi telefonuna bağla sıfırlanmış olur
95 notes · View notes
master1wayne · 9 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B3
Uyarı bu bölüm genel olarak Derya karakterinin bakış açısından yazılmıştır. Bunu dikkate alarak okuyun. -İyi Okumalar-
BÖLÜM 3 [YANIYOR]
A: Yok abla, hatta ben gideyim!
Nereye?
A:...
O an Aras'a ne oldu bilmiyordum. Gömleğini ve ceketini alıp kapıyı açtı sonra da sertçe çarparak çıktı.
Hemen arkasından kapıya koştum ama çoktan aşağıya inmişti.
Saat gece 1.42 bu saatte nasıl taksi bulacaktı, hem dışarıda dolu yağar gibi yağan yağmur'a çıkarsa ıslanarak ağır bir şekilde hasta olabilirdi.
Hemen salona gittim ve perdeyi çekip aşağı bakmaya başladım. Daha Aras'ı dışarıda göremiyordum. Belki de çoktan gitmişti.
Biraz daha bekledim. Tam perdeyi kapatıp içeri dönecekken, Aras yolun karşısına doğru yoğun yağmurun altında yürüyordu.
Kaldırıma çıktı ve bir sağına bir soluna bakarak bir taksi'nin gelmesini bekliyordu, yağmur bir mermi gibi vücuduna düşüyordu.
Ayriyeten buradan gördüğüm kadarıyla bir şey onu etkilemiş olmalı ki, huzursuz görüntüsü iyice artmıştı.
Bir an kafasını yukarı doğru kaldırdı ve pencereden onu izleyen bana doğru, baktı.
Sonra da Aras bildiğin etrafında bir deli gibi dönmeye ve dengesiz hareketler etmeye başlamıştı.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken, gözlerimin önünde tam o esnada yere çivi gibi çakıldı.
Hemen, anahtarımı aldım ve hızlıca merdivenlerden koşarak indim.
Kapıyı açtığımda, yağmur daha fazla şiddetlenmiş yol bildiğin sulama kanalı gibi olmuştu.
Fakat, buna aldırış etmeden ayaklarım suyun içine gire çıka karşı kaldırıma koştum. Kaldırıma geldiğimde Aras'ı sırtüstü çevirdim ve ilk baş nefes alıyor mu diye kontrol ettim.
Çok şükür! Bir sorun yoktu hemen telefonumu açıp ambulansı arayacakken bir anda Aras elini koluma attı.
-----
Aras:
Birisi'nin yağmur suyuna çarparak çıkan, karışık adım atma seslerini duymuştum, beni sırtüstü çevirdi.
Kim olduğuna bakmak istiyordum ancak içimdeki o şey benim gücümü emmişti gözümü bile açamıyordum.
Bir anda tuş seslerini duymamla ne kadar zorlansam bile elimi ona attım ağzımdan tek çıkan şey o an "bir şey yok sadece beni evime gitmek istiyorum lütfen" diyebilmiştim.
Çok yorgun ve umutsuz bir halde yatıyordum. Belki gelen kişi bir soyguncu ya da öylesine geçen biri olabilir.
Belki bana yardım bile etmeyebilirdi ama yüzünü görmediğim için ne amaçla gelebilir düşünemiyordum.
Güzel bir ses kafamın içinde "Aras haydi kalk canım lütfen" diyordu.
Rüya gibiydi aslında her şey. Fakat, fakat? Evet bu sesi yine duydum!
Ve tekrar daha duydum. Birisi beni kaldırmaya çalışınca gözlerim bütün ağırlığa rağmen açılabilmişti ve gördüğüm tek şey Derya abla'nın güzelliğiydi...
-----
Derya:
Aras Canım lütfen birazcık bile kendini hareket ettirebilsen gerisi kolay haydi canım.
Birazcık adım atabilse onu evime götürebilirdim. Aras bir dakika ardından biraz da olsa kendine geldi ve benden destek alarak kısa adımlar atmaya başladı.
O an nasıl oldu bilmiyorum ama ağır olmasına rağmen ona destek olabiliyordum. Ayaklarımız yolda suya bata çıka karşıya geçiyorduk.
Ara sıra, Aras'ın ayakları sendeliyordu.
Sonunda iki adım daha attık ve apartmanın kapısından içeri girdik.
Aras'a baktığımda gözleri yarım açık halde bana bakıyordu "Hadi biraz daha adım atalım çok az kaldı şu merdivenleri de hallettik mi evdeyiz" dedim.
[5 dakika sonra]
Oh sonunda! Vardık Aras geldik evimize canım!
Kapıyı açmamla beraber Aras ile birlikte yere yıkıldık. İkimizde derin derin nefes alıyorduk.
Bir an Arasın yüzüne baktığımda hafif hafif gülüyordu.
O gülünce, ben de deliler gibi gülmeye başladım.
Bir süre güldükten sonra Aras'ın tekrar kalkmasını sağlayıp banyo'ya doğru götürdüm. Aras yine gözleri kapanacak gibi olduğu için üstünü ben çıkarıyordum, kendisi de itiraz etmiyordu.
Üstünü çıkarmıştım fakat altı kalmıştı. Ya çıkaracaktım ya da böyle ona su tutacaktım.
Aslında çıkarsam sorun olmazdı, daha önce eski sevgililerimin vücudunu görmüştüm Aras benim kardeşim gibiydi ne sorun olabilir di?
Aras ilk baş pantalonuna el atınca ellerimi bileklerinden tuttu.
Ben de ona "Merak etme yıkanman lazım çok ıslaksın hasta olabilirsin" demiştim.
Yavaşça ellerini bileklerimden çekti. Altını da çıkarınca sadece boxer ile kaldı. Sıcak suyu açtım ve Aras'ı küvete soktum.
[10 dk sonra]
Aras'ı yıkarken bir nebze olsa bile kendine gelmişti, duş aldırdıktan sonra yavaştan ellerimden destek almıştı. Hâlâ gücünü toplayamamıştı.
Ayağa kalkınca istemsizce gözüm aletine takılmıştı, hemen gözlerimi o taraftan çekip, kendi kendime başka bir tarafa bakıp öylece duruyordum.
Aras bir ara seslenmişti fakat kafamda hâlâ kendimle çatışıyordum.
Bir an eliyle bana dokununca kendime gelmiş ve hafifçe irkilmiştim.
A: Abla iyi misin?
!... İyiyim, iyiyim sadece bir an daldım kardeşim. Sen iyi misin?
A: Abla iyiyim ama, ş-şey boxer var mı fazlalık?
Ben yine bir aptal gibi sanki az önce görmemiş ve bilmiyormuş gibi yine altına doğru baktım.
Aras'ın cinsel organı hala ayaktaydı ve hafifçe boxer'ı delecek gibi hareket edince hemen elimi saçıma attım ve birazcık kaşıdım.
A: Abla var mı yok mu?
E-evet var özür dilerim düşünüyordum.
Hemen getiriyorum 1 dakika bekler misin canım?
A: Tamam Abla'm bekliyorum.
Hemen kapıdan çıktım ve arkamdan da kapattım. Hızlı adımlarla giderken içimde bir gariplik hissettim. Tatlı bir ateş vücudumu ısıtıyor ve zevk veriyordu.
Odama varınca hemen babamın eski eşyalarına baktım ve çekmecede 3 tane boxer buldum.
Aldığım gibi tanesini aldım ve hızlıca banyo'ya döndüm.
Döndüğümde Aras ayakta beni bekliyordu ve elini bana uzattı bir an öyle durdum sonra Aras'a bakınca boxer'ı istediğini anladım.
Eline bıraktığım gibi, bornozu da makine'nin üstüne bıraktım ve sonra da odama geçtim.
Yatağın üstüne oturunca son 5 dakika içerisinde sanki 5 dakika'dan daha fazla fazla şeyler yaşamış gibiydim.
Kendi kendime soru sorar hale gelmiştim "acaba oraya baktığımı gördü mü? -Yok canım ne görmesi zaten farketmeyecek kadar yorgun ve halsiz." bunu tekrar tekrar kendime diyerek, sadece kendimi avuttum.
Dışarıdan Aras bana "abla nereye geçeyim?" dedi.
Aras, sesime doğru gel balım.
[Kapıyı tıklatır]
Girebilirsin canım, gel içeri!
Otur bakalım temiz kıyafetler ayarladım sana. Saç kurutma makinesi de burada!
A: Teşekkür ederim abla. Yani nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi çok kötü hissettim ve son gördüğüm şey senin suratındı.
Şu an biraz iyi gibisin canım! İyi ki seni yukarıdan izliyordum yoksa bakmasam belki orada başkası seni ya görecek ya da üstünde ne varsa alıp kaçabilirdi.
A: Haklısın abla...
Hem Aras neden gitmek istedin, sana kalma dedim mi ki ben? (sinirli)
A:...
Nasıl yağmur yağıyor saat kaç ıslanıp hasta olabilirsin bunu da mı görmüyorsun, düşünmüyorsun canım? (sinirli)
A: Ne desem şu an o kadar saçma gelir ki abla. Yani neden bilmiyorum kendimi iyi hissedemedim ve çıktım gittim.
Neyse, neyse ne olur ne olmaz sana ben bir çorba yapayım. Sen giyin hapta vereyim sana yemekten sonra ne olur, ne olmaz.
(KAMU SPOTU: SADECE DOKTOR KONTROLÜNDE İLAÇ KULLANINIZ)
Odadan çıktım ve mutfağa gidip hemen bir tarhana çorbası yapmaya başladım.
-----
Aras:
Derya abla odadan çıkınca giyinmeye başladım üzerimde bitmeyen büyük bir yorgunluk ayriyeten de sanki koca bir ağırlık var gibiydi.
Kendi kendime yaptığım şey aklıma geliyor gözlerimi açıp kapattığımda aklıma Derya abla'nın külotunun kokladığım geliyordu.
Giyinirken bile verdiği kıyafetlere de acaba bu koku bulaşmış mı diye hepsini bir köpek gibi kokluyordum.
Ama o güzel ve azdırıcı koku sadece onun külotunda olmalıydı...
Üstümü giydim ve ümitsiz bir şekilde saç kurutmayı fişine takıp saçlarımı 5 dakika boyunca fönleyip kuruttum.
Haydi kalabalık olmasın da şu saç kurutma makinesini yerine koyayım...
Kalktım ve etrafıma baktım bir sürü çekmece yoktu aslında sadece bir dolap vardı, yani bu oda'nın içinde.
O zaman dolabına koyayım sorun olmaz galiba?
Kapağı açtığım da bir sürü eşya vardı küçücük saç kurutma makinesini nereye koyabilirdim ki?
Dolapların bazılarında çekmece bölümü olur normalde, evet bunda da var ama ağzına kadar tişörle dolu.
Acaba şu kapı neyin nesi?
Denemekten zarar gelmez bir oraya bakayım...
[Kapıyı açar ve...]
(yutkunma sesi)
... Bu b-bu ne böyle be. Oğf fena bir sürü fantazi iç giyim malzemesi!
Koca bir oda bunlarla doluydu.
Hayır Derya abla'nın böyle fantezileri olamaz ki? Yıllardır beraberiz azgın biri gibi görünmezdi yani evet ateşliydi ama böyle bir kafa yapısı ve ruhu yok gibiydi???
Misal bunlar ne yani?
Çıt çıtlı transparan badi, jartiyer takımları, vücudu saran külotlu çoraplar.
Küçük aralıklı fileli çoraplar ve daha fazlası. En güzelleri de dantelli külotlar. Yani aklım almıyor ki?
Ayrıca bunlar Derya Abla'nın götüne nasıl oturuyor acaba? Aklım almıyor?
[1.68 boy, ela göz, hafif buğday ten, beline uzanan ince tel saçları, ince beli, orta boy memeler, lana rhoades gibi bir kalça yapısına ve ince ama şekilli bacaklara, küçük ayakları vardı]
Abi bu ne böyle?
Şaka mı bu elektrikli dildo, pembe kırbaç bile vardı. A-acaba Derya abla kendine mi yoksa varsa birilerine mi vuruyordu ya da vurdurtuyordu?
Daha baksam mı yoksa farketmeden çıksam mı? Ne yapsam bilmiyorum ki.
Şu an Derya abla kafamda çok değişti, annesi'nin olabilir mi demek istemiyorum zaten annesi öldü?
Yani bazıları neredeyse sıfır gibi zaten bu sebeple bunlar annesine ait olması imkansız.
-----
Derya:
Kolum koptu be sonunda pişti.
Hemen tabağını koyayım Aras'ın.
Limon ve ekmekte keseyim az bir şey.
Tamamdır hazır.
(Bağırarak) Arasss! Arasss? Arasss?
Hayda uyudu mu acaba?
Bir bakayım.
Kordiorda yürürken acaba uyudu mu düşüncesi vardı içimde umarım uyumamıştır o kadar çorba yaptım hem haplarını da içmedi.
Kapıyı açtım...
Aras?
A: E-evet abla?
Sana seslendim duymadın mı?
A: Dalmışım abla kusura bakma bunları nereye koyacağız dolaba baktım bir an ama yer bulamadım şu kapı'nın olduğu tarafta koyacak bir yer var mı?
Bir an hızlıca kapıya yönelince hemen aklıma kendi fantazi giyimlerim olduğunu hatırladım.
Durr!
Orası değil sen bırak ben koyarım sonra ablacım.
A: Neden abla'm burasıysa elimdeyken koyayım yerine!
Ya sen bırak ben hallederim!
A: Tamam ablacığım.
Aras yavaşça odadan çıktı ben de hemen kapıyı açtım, göz ucuyla baktım her şey aynı ve yerindeydi.
Her şey öyle duruyorsa, demek ki görmemişti!
Hem görmemesine sevindim ama ayriyeten de neden bilmiyorum ama içimde kendimce bir gariplik hissettim yeniden.
Aras'ın yanına döndüğümde koyduğum çorbayı afiyetle içiyordu.
Yanına geldim ve saçlarını okşamaya başladım ben okşarken ağzını sildi ve elimi öpmeye başladı.
Elimi her öptüğünde sanki o sıcak öpücükler başka yerlerime dokunuyor ve bana anlayamadığım bir haz veriyordu.
Ama buna rağmen, araya sınır koymak zorundaydım.
Elimi yavaşça çektim ve Aras'ın yanına eğildim. Sonra küçük bir ödül verir gibi hemen dudağının bitimine bir öpücük kondurdum.
Aras'a baktığımda gözleri parlamıştı bana tatlı tatlı bakıyordu, hafif bir gülücük vardı suratı'nda ama ayriyeten de bekliyordu. Evet belki devamı olur mu diye ya da sadece teşekkür amaçlı bekliyordu.
Çorbasını bitirince kalktı hemen temizlemeye kalktı ancak kendisine "ben temizlerim" demiştim.
Elinde duran tabağı yavaşça aldım ve sonra da yıkamaya başladım.
Ben deterjanı sünger döktüm ve köpürtüp tabağa sürtmeye başladım.
O esnada Aras arkamdan bana yaslandı memelerimi kollarıyla kapladı, kafasını omzuma attı, boynuma sıcak öpücükler konduruyordu.
Ablam, iyi ki varsın diyor, öpmeye devam ediyordu. Vücudu tenime daha fazla değmeye başlamıştı.
Aramızda artık boşluk kalmamış Aras bütün ağırlığını bana vermiş, tezgâha yapışmış halde duruyordum.
Elimde tuttuğum tabağı yıkamaya devam ederken, yanaklarım kızarıyor, nefes alış verişlerim gittikçe artıyor.
Yüzümdeki gülümseme, içimdeki o ateş ve terlemeye başlayan vücudum, kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum.
Neden bilmiyorum kalçalarımı hiç anlamadığım kadar istekli ve ateşle Aras'ın önüne bastırıyordum.
Kendimi artık onun vücuduna bırakıyordum.
Ancak kafamda bir taraf bana "dur" demeye başladı, içimde ki bir yerde, daha doğrusu uzak bir yerde bir şey bana "dur o Aras, o senin tek kardeşin" diyordu.
O an sanki gözlerim rüyâdan açılmış gibi oldum ve kendimi dizginledim.
Ne kadar dalmışsam aslında tabağı temizlemiş, hatta su boşa akıyor elimde kirli bir bez duruyordu.
Elimdeki bezi sıktım, sonra da yıkadım ve hemen kendimi Aras'tan kopardım.
Aras'ın yüzü bir an şaşkın şaşkın yüzüme bakıyor. Bana "Şimdi ne oldu da kendini benden uzaklaştırdı?" der gibi bir hâl almıştı.
Sesim titreyerek Aras'a "Haydi artık uyuman lazım" demiştim. Yatağını zaten lavabo'da dururken hazırlamıştım.
Hemen salona boynu bükükler gibi geçerek, gitti ve sertçe gece lambasının kablosunu çekip kapattı.
Ben ne kadar bir şey demek istesem de ağzımı açsam da kelimeler ağzıma gelmiyor bir şey söyleyemiyordum.
Belki de böylesi uygun du, ama bir yandan kafamda kendimle itişiyor "cidden uygun mu? Belki de sen artık güvendiğin birinin kollarına kendini bırakmalısın." diyordum.
Ama her ne kadar az önce kendimi kaptırıp o ateşi az bile olsa yaksam da içimde bir yer Aras'ın benim hayatımdaki yerini sorgulamamı tembihliyordu.
Ben de ışıkları kapattım ve odama doğru gitmeye başladım ama her iki adım attığımda kalbim parça parça oluyordu.
Ancak neden böyle oluyordu, az önce olanlar mı buna sebep oldu yoksa ben cidden mi Aras'a karşı farklı bir şey mi hissediyordum.
Tekrar yürümeye başladım. Odama girdiğimde ışığı açtım ilk baş yatağa oturdum ve öylece durdum sadece durdum. Ne düşündüm ne de bir şey yaptım.
Yere baktım iç çekerek. Kafamı ellerimin arasına aldım. Derin bir nefes aldım bütün oksijeni çiğerlerime doldurur gibi koca bir nefes.
Kafamı kaldırdım elimi lambaya attım, sonra da ışığı kapattım ve ben de yattım...
-İYİ OKUMALAR AMINA KOYAYIM-
28 notes · View notes
ve-bittim · 25 days
Text
şu tuş sesini açık tutan vatandaşlar...taktaktaktaktak size tak valla size tak ya
7 notes · View notes
benimsid · 6 months
Text
Tövbeler olsun herkes takur tukur birileriyle mesajlaşıyorlar, ben de tuş kilidini açıp kapatıyorum falan
14 notes · View notes
aysafhar · 3 months
Text
Ali insan pisliklərdən ictimai qınağa tuş gəlməyin qorxusundan deyil, həmin işlərin pis olduğunu dərk etdiyindən çəkinməlidir!
7 notes · View notes
sordumnet · 1 year
Link
0 notes