22K notes
·
View notes
Murathan Mungan, geçenlerde ‘Şu hayattan bir öğrendiğim de şudur: Nüfus arttıkça insan azalıyor.’ demiş. Ben başka bir şey söylemek istemiyorum.
12K notes
·
View notes
birini sevmeyi sevmek. dünyanın en güzel hissi bu sanırım.
3 notes
·
View notes
“Futbolu da polisi de hiç sevmezdin. Bir sabah birlikte kahvaltı yaparken okuduğum spor gazetesindeki “Dahi Anlamındaki de Ayrı Yazılır.” manşetini merak edip nedenini sormuştun. Ben de sana Alex De Souza’yı anlatmıştım. Gülümseyip; “Alex’i sevdim.” demiştin. Sonra bir akşam birlikte yemek yerken sen de ilk defa Behzat Ç.’ye kilitlenmiştin. Sessizce izleyip, bölüm bittikten sonra gülümseyerek; “Dahi anlamındaki Ç ayrı yazılır. Behzat’ı sevdim.” demiştin. Sonra akşam Feride’ye gitmiştik. Kafamız o kadar güzel olmuştu ki, Feride’nin -de’sini ayırmalıyız diye tabelayı sökmeye çalışmıştık. Bizi kovalamışlardı, kaçmıştık. Sonra sen gittin, her şey de seninle gitti. Senin ardından Alex’i gönderdiler, Behzat’la çok uğraştılar, diziyi bitirdiler. Allahtan Feride’ye bir şey olmadı. Ben hep içtim. Bir sürü -de ayırdım, bazıları “dahi” anlamına bile gelmiyordu sen geri gelmedin. Bence hepsi senin suçun. Sen gitmeseydin eğer Alex de Behzat da gitmezdi. Ama olur öyle bazen. Bazen, mutsuzluk anlamındaki insanlar ayrı yazılır.”
1 note
·
View note
me everyday:
1M notes
·
View notes
kavuşamadığın biriyle vedalaşmak zorunda kalmak.
20K notes
·
View notes
Filler üzüldüklerinde ölüyomuş. Bunlar özendiğim hareketler.
11K notes
·
View notes
20K notes
·
View notes
1M notes
·
View notes
bakışlarındaki gündüzleri getir bana.
3K notes
·
View notes
“Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi.”
— Az (via endorpial)
8K notes
·
View notes
162K notes
·
View notes
Bir piç gibi terk edildim bu çirkin kentte, kimsesiz ve en beteri sensiz kaldım.
3K notes
·
View notes
“Futbolu da polisi de hiç sevmezdin. Bir sabah birlikte kahvaltı yaparken okuduğum spor gazetesindeki “Dahi Anlamındaki de Ayrı Yazılır.” manşetini merak edip nedenini sormuştun. Ben de sana Alex De Souza’yı anlatmıştım. Gülümseyip; “Alex’i sevdim.” demiştin. Sonra bir akşam birlikte yemek yerken sen de ilk defa Behzat Ç.’ye kilitlenmiştin. Sessizce izleyip, bölüm bittikten sonra gülümseyerek; “Dahi anlamındaki Ç ayrı yazılır. Behzat’ı sevdim.” demiştin. Sonra akşam Feride’ye gitmiştik. Kafamız o kadar güzel olmuştu ki, Feride’nin -de’sini ayırmalıyız diye tabelayı sökmeye çalışmıştık. Bizi kovalamışlardı, kaçmıştık. Sonra sen gittin, her şey de seninle gitti. Senin ardından Alex’i gönderdiler, Behzat’la çok uğraştılar, diziyi bitirdiler. Allahtan Feride’ye bir şey olmadı. Ben hep içtim. Bir sürü -de ayırdım, bazıları “dahi” anlamına bile gelmiyordu sen geri gelmedin. Bence hepsi senin suçun. Sen gitmeseydin eğer Alex de Behzat da gitmezdi. Ama olur öyle bazen. Bazen, mutsuzluk anlamındaki insanlar ayrı yazılır.”
1 note
·
View note
Parçalasam da çıkarsam seni kaburgamın arasından, eminim o zaman bu kadar ağlamam.
5K notes
·
View notes
“kandırdım. seni sevdiğimi söylerken bile yüzüne bakmadım.”
1 note
·
View note
Bir çiçeği dalından koparmak nasıl öldürüyorsa, bence koparılmamakta birnevi ölmektir o çiçek için. Düşünsene güzel çiçekler herkesin hatırası, anısı, hediyesi olurken, sen hiç birşeysin. İnsanların güzelliğe ne kadar önem verdiğini görmek de insanın canını çok yakabiliyor. Solmuş çiçekleri hep daha çok sevmişimdir. Bana boynu bükük insanları, çocukları hatırlatıyorlar.
1K notes
·
View notes