insan bir ömür arar durur,geçici heveslerin uğrunda bir ömrü feda eder. sürekli arar insan sahip olamadıklarına erişince hakiki mutluluğa ereceğini sanır lâkin kavuşmayı ebedi mutluluk olarak zannettiği hayale kavuşunca da mutlu olamaz. şimdi sor bir kendine,asıl aranması gereken hakikat nedir, bulduğunda ebedi saadete ereceğin gerçek nerdedir?
evet dedi derviş. canım sıkıldı. konuştum lakin anlaşılmadı, koca koca cümlelerden, anlam kuleleri inşa etmiştim, her yerden görüldü ama onun kulağına ulaşamadı.
âhh dedi yoldaşı.
ne beyhûde bir keder.
insanlara kendini anlatmak için bu kadar çırpınacağına keşke sadece yüreğinden Rahman’a fısıldasaydın!
O hem bilirdi, hem duyardı, hem tamir eder, hem sıvazlardı.
8 Mart dünya kadınları pohpohlama günü. Sevgili 'duyarlı' kozmetik firmalarında şahane indirimler var. Petrol şirketleri bile kadının yanında. İstihdam hedefi yüzde elli. Gözlerim doluyor. Etrafta kelebekler uçuşuyor yaşasın kadınız be herşeyi yaparız. Çiçek böcek kalp kutlamalar.. Kutlamalar? Neyi kutluyoruz? Neden gül verdiler bugün bize? Kadın olduğumuz için..Tebrikler. Büyük başarı. Samimiyetsizler.
Dünyada kaç kadın öldürüldü bugün? Kaç kadın tecavüze uğradı hapishanelerde? Kaç kadın çocuğunu kaybetti? Kaçı zaten kaybetmişti? Bahsedin mesela çadırlardan yuva yapan kadınların gücünden. Patlamada yüzü yanan bi kadına verin indirimli kozmetik ürünlerinizden hadi. Salonlarda spor yaparken değil aç susuz kilometrelerce göç ederken güçlüdür bir kadın. Fakat aşağılık insanoğlu kanlı gömlekler değil hot couture görmek ister.
Kadının gücü parasıdır kapitalist düzende. Samimiyetsizler. Kadını meta yapar, süsler püsler giydirir, topuklularınla güçlüsün der. Güzelliğe tapar. Değerler alaşağı edilir, kaç kitap okuduğu sorulmaz mesela, çantasını kaç bine aldığı sorulur. Usul budur çünkü.
Kadın güçlüdür. Hakikaten güçlüdür. Ama gücü para kazanabilmek zannederler hep. Evlatları için yediği dayakları yutan annelerdedir güç. Hapishanelerde işkence görüp, onuru parçalandığında bile yaşamaya devam eden kadınlardadır güç. 20 liraya aldığı rujla, 10 cm uzattığı boyuyla dünyanın en âlâsı kesilen kadında değil.
Üzgünüm.. Çünkü kadının değil kadının kazandığı paranın yanındasınız, kadının alım gücünün, reklam rantının yanındasınız. Hala binlerce kadın haksız yere tutuklu, işkence görüyor, göçte, taciz tecavüz ve baskı altında.. Dağıttığınız güller umarım işe yarar, dünyayı sevgi kurtarır ve global vampirler güllerin kokusuna aşık olup birden melekleşir de tüm dünyayı pembe sevgi yumakcığına dönüştürürler. Aksi halde yine bir kadının feryadı hepimizi yakacak..Üzgünüm
diye başlayan bir dizesi vardır, bilir misiniz? bu dizeyi kelime kelimesine; harfi harfine her okuyuşumda ruhun elest bezminden o ulvi firâğına isnâd ederek duyumsuyorum.
ne oluyorsa, bundan sonra olmuyor mu zaten? o ayrılıktan doğan hüznün kalbimizin üzerine bir tül gibi serilmesi de, bu fâni âlemin her zerresinden bir gurbet yeli derilmesi de... hâl bu iken de,
"uzatma dünya sürgünümü benim..."
dememek ne mümkün...
belki durup dönüp bundan sebep, Allah'ın o engin merhametine, şefkatli rahmetine şiddetli iştiyâk duyan kalbimle eşiğinde duruyorum.
O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?
mülk, 3
Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.