Tumgik
aradabir · 7 years
Text
Cem’i sevmek başına gelecekleri bildiğin halde bir belaya atlamak gibidir. Üzüleceğini, kırılacağını, yorulacağını bilirsin ama ona doğru gitmek istersin, ona doğru bir şey çeker seni. Buna neyin sebep olduğunu bilemezsin elleri mi , o sessiz ve yavaş konuşması mı , her şey hakkında bi şeyler bilip seni şaşırtması mı... Bazen bir sözüyle gönlünü kırıp seni derin kederlere sürüklerken bazen bir bakışıyla sana dünyaları verir. Cem’i severken pişman olamazsın yine olsa yine severim yine öperim yine öyle derdim yine ona giderdim gibi sözler dilinden eksik olmaz. Herkesin yaptıklarını yapmaz ama kimse de onun yaptıklarını yapamaz bana böyle hissettiremez. Köprünün altından çok sular aktı dediğim bir zamanda bir de bakarım Cem’in gemisi yine benim limanıma gelir. Döner dolaşır birbirimizi buluruz. Çünkü dedim ya sarıldığımızda benim başım tam göğsüne denk geliyor Allah beni öyle yaratmış yerim orası. Ayrıca kimse beni Cem gibi anlayamaz, sevemez, koruyamaz, yanımda olamaz, böyle kocaman sarılamaz, öyle güzel öpemez. Bazen hatta çoğu zaman beni kızdırsa da her gecenin sonunda varlığına şükrettiğim sevgilim en sevdiğim şarkıyı dinlemek gibi mutlu ediyorsun beni. Seninle yaşadığımız her güzel anı bu şarkının bir dizesi :)
1 note · View note
aradabir · 7 years
Text
Tarih 13Mayıs 2017, biraz başım ağrıyor yataktan çıkamıyorum fiziksel olarak bayaa kötü haldeyim. Cem işe girdi onu öpüp işe uğurladım.Evet yanlış duymadın tam 7sene sonra o benim, ben onunum. Az önce burada yazdıklarımı okudum ne güzel bir şeyleri yazmak. O hüzünlü o acılı darmadağın günleri hatırladım. İçim acıdı küçük Zeynep’e. Keşke bilebilseydim bu günleri de deseydim ona bu kadar üzülme kızım Allah dualarını duyacak kabul edecek Cem tekrar senin olacak hatta siz artık hiç olmadığınız kadar mutlu olacaksınız. O seni seviyormuş sana aşıkmış sensiz yapamadı döndü sana sizin çok güzel günleriniz geceleriniz anılarınız olacak. Binlerce fotoğrafınız olacak hepsinde gülümseyeceksiniz. Doya doya öpeceksin öyle bir sarılacak ki sana her şeyi affetirecek her şeyi unutacaksın çok mutlu olacaksınız diyebilseydim.
0 notes
aradabir · 8 years
Text
Aylar oldu sesini duymuyorum, yüzünü görmüyorum, ellerini tutmuyorum, sigara içişini izleyemiyorum, yanına gelmenin heyecanıyla uykusuz geçirdiğim geceler desen zaten yok. Seni aradım telefonumu açmadın sonra geri de aramadın. Bu konuda sana biraz kırgınım aslında kırgınlığımın sana mı kendime mi olduğuna karar veremiyorum. Beni hiç özlemiyor musun hiç aramıyor musun sesimi duymak benden haberler almak istemiyor musun gerçekten ? Ben senden haberler almak için arkadaşlarınla bile konuşuyor seni soruyorken sen nasıl bana karşı böyle kayıtsız kalabiliyorsun? Bana o sözleri söyleyen şiirleri okuyan deniz kenarında hırkasını bana veren eldivenlerini bir an olsun elimden çıkarmama izin vermeyen gecenin bir yarısı bana o şarkıyı atan adam nerede? Pişman mısın yoksa bunları yaptığına keşke tanımasaydım mı diyorsun iyi oldu uzak olmamız böylesi daha iyi mi diyorsun arayıp sormayarak kendini unutturmaya mı çalışıyorsun? Kırgınlığım kızgınlığa dönüyor bir süre sonra hiç mi sevmedi beni diyorum, içinde bir kıpırtı bile olmamış mı yoksa artık başka biri mi var diyorum. Benim seni beklediğim gibi beni beklemeni beklemiyordum zaten . Ben farklıyım benim hislerim farklı ben seneler sonra benim kalbimi böylesine attırdığın için, gecelerce seni düşündüğüm için, seni hissedebildiğim için, belki seni sevdiğim için bekliyorum seni. Ayrıca bunun karşılıklı bir sevgi olmasını beklemediğimi de bilmeni isterim ama . Dün bir film izledim adam şöyle diyordu ‘’bizim aşkımız hep romantik olacak çünkü hep yarım kalacak’’ katılıyor musun bu söze? Yarım kalan her aşk romantik midir? Belki de ilişkinin o hırsları ihtiraslarıyla kirlenmediği için evet romantiktir. Yaşanmayan şeyler her zaman romantiktir, yaşananlar ise realist. İçimdeki o küçücük umudu da yeşertmeden edemiyorum gerçekten bir gün yan yana olma ihtimalimiz yok mu ? Ne kadar çok soru soruyorum değil mi çünkü cevaplardan korkuyorum, cevaplar her zaman insanı üzer o yüzden sorularla yaşıyorum. İçimde seninle yaşıyorum. Bugün fotoğrafını görür görmez içimde bir kıpırtı oldu seni ne kadar özlediğimi fark ettim. Sana anlatacak o kadar çok şeyim oldu ki hangi birinden başlasam? Beni dinleyecek misin peki ? Dinlersin, işte bu konuda hiç yanılmam benim seni dinlemeyi sevdiğim kadar sen de beni dinlemeyi seversin. Bir ay kaldı belki bir ay sonra bugün akşamüstü 20.41′te senin yanında olacağım, arkadaşlarımızla oturup sohbet ediyor bir şeyler yudumluyor olacağız, sen hararetli hararetli bir şeylerden bahsediyor olacaksın ben çaktırmadan sigarandan bir tane alacağım bana baktığını fark ettiğimde alıyorum sigaran bir tane diyeceğim sen de yalancı bir kızgınlık ifadesi takınıp önce hayır alma diyecek sonra o sıcacık gülümsemenle al tabi canımın içi sorma bile artık diyeceksin. Ben seni ne kadar sevdiğimi bir kere daha anlayıp gülümseyeceğim ama içimi cız ettiren o sana bir şeyleri söyleyememe duygusu içimde peydahlanacak yeniden. Ne yalan söyleyeyim geçen seninle tanışmasaydık daha mı iyi olurdu diye geçirdim içimden. Sonra içimdeki sana karşı bu yoğun duyguların beni ne kadar yorduğunu ama bi yandan da diri tuttuğunu fark ettim. Olan oldu değil mi biz seninle tanıştık o günler geçti bak hala burdayız sen oradasın ben buradayım. Esas fark ettiğim şey her şeye karşı kızgınlığımın sadece seni çok özlemek duygusundan olduğuydu. Ben ki anasını babasını arkadaşlarını kimseyi bu dünyada özlemeyen ben hayatımda ilk defa birini bu kadar özledim. Uzun lafın kısası bari bi alo de be insafsız nasıl özledim bi bilsen.
0 notes
aradabir · 8 years
Text
Sen bilmiyorsun Güneş’i çok severim ve güneşi gördüğümde hep gözlerimi kısarak gülümserim; seni düşünmeyi de çok  severim ve seni düşündüğümde hep gözlerimi kısarak gülümserim. Sen bilmiyorsun yıldızları çok severim ve yıldızları gördüğümde hep gözlerimi kocaman açarak gülümserim; seni de çok severim ve seni gördüğümde de hep gözlerimi kocaman açarak gülümserim.Sen bilmiyorsun sana hiç söylemesem de sana verdiğim deniz kabuğunun cüzdanında durmasına mutlu olduğum kadar bu hayatta çok az şeye mutlu olurum. Sen bilmiyorsun her pazar Alsancak çimlerde uzanmayı çok severim ve bir gün o çimlerde senin dizinde yatmak düşüncesi beni hayata bağlar. Sen bilmiyorsun hiç gitmediğim bir şehrin adını duyduğumda bile heyecanlanırım ve sırf içinde sen varsın diye oraya gitmek isterim. Sen bilmiyorsun adını duyduğumda çok alakasız bir yerde, içimde bir şarkı çalmaya başlar hiç bitmesin isterim. Sen bilmiyorsun seninle konuşmak zeytin ağacının altında öğlen uykusuna dalmak kadar huzurludur. Sen bilmiyorsun bir ihtimale bağlanıp yaşamak duygusunun içimde nasıl peydahlandığını. Sen bilmiyorsun o çok yağmurlu gecede gök gürlerken korkudan gözlerimi sımsıkı yumup seni gördüğümde artık hiç bir şeyden korkmadığımı hissettiğimi. Sen bilmiyorsun seni alıp uzaklara gitmeyi bu hayatta her şeyden çok istediğimi. Sen bilmiyorsun senden ayrıldığım o gece bitmesin diye sanki son sigaranın dibini içmeye çalışır gibi kokunu içime çektiğimi, o geceyi unutmamak için nasıl içime çektiğimi. Sen bilmiyorsun kalbimi nasıl çaldığını en iyi arkadaşıma anlatırken gözlerimin yıldızlar gibi parladığını, gönlümde doğan güneşi bilmiyorsun. Sen bilmiyorsun dudakların dudaklarıma hiç değmediği halde hep dudaklarımda senin tadının olduğunu. Sen bilmiyorsun en güzel şarkılara,şiirlere,kitaplara,sözlere,sigaralara,denizlere değer olduğunu. Sen bilmiyorsun bana çiçekler getirmene gerek yok , gönlün saçlarıma takılmış en güzel çiçek. Sen bilmiyorsun senin için düşündüğüm sürprizler için nasıl heyecanlandığımı.Sen bilmiyorsun kıymetini nasıl biliyorum,nasıl özlüyorum, her gece rüyamda seni görmek için uykuya yatıyorum, yüzünü gözümün önüne getirmeye çalışıyorum, mutsuz olmak için o kadar çok sebep varken mutlu olmak için seni arıyor ağzından çıkan bir kelimeyle günlerce mutlu oluyorum. Sen bilmiyorsun zaten aşk bilinmeyen değil mi , bu kadar şeyi bilsen gerçekten bilsen ne yapardın? İşte onu da ben bilmem...
1 note · View note
aradabir · 8 years
Text
Mütemadiyen seni düşünüyorum; okurken,uyurken, gülerken,film izlerken, yemek yerken veya sigara içerken.Ama en çok da yıldızlara bakarken. Sana o yıldızı gördüğünde beni hatırla demiştim görüyor musun o yıldızı veya bakıyor musun ? Benimle konuşmuyorsun ama dert değil ben de seninle konuşmuyorum aslında fakat mütemadiyen seni düşünüyorum ve hep yanımda hissediyorum. Güzel bir kitap cümlesi okuduğumda hemen sana söylemek istiyorum,iyi olup olmadığını merak ediyorum ama iyi olduğunu biliyorum. Beni sevip sevmediğini bilmesem de seni sevdiğimi biliyorum. Belki bir gün sana bunu söylerim belki de söylemem bilmiyorum belki de hissediyorsundur. Bu kadar yalan sevginin, zoraki ilişkilerin içinde öyle saf bir duygu ki sana beslediğim. Öyle uzaktan ve öyle yakından ki aslında. Yanımda olmayışın hatta aramızda kilometreler olması o kadar önemsiz bir detay ki. Çünkü ben senin tam gözlerimin içine bakan gözlerini seviyorum, anlattığın o kısa hikayeleri seviyorum, beraber içtiğimiz çayları seviyorum, içince hayatı sorgulayıp sorduğun o soruları seviyorum, taşkında yediğimiz o gözlemeyi seviyorum, pizza yerken bile okuduğun şiirleri, çocukluğunda yaşadığın o acı günleri anlatırkenki buruk umursamazlığını, arkadaşlarınla konuşurken bile bana bakışını, benimle yaptığın planları, İzmir’e gelme ihtimalini, seninle Asansör’de içeceğimiz sigaranın planını yapmayı, Münire’de sana gazoz ısmarlama isteğimi, biz birbirimize yeteriz başkasına gerek mi var deyişini, ikimizin de ne kadar söylensek de en çok Çanakkale’yi sevmemizi, İstanbul’dan nefret etmemizi, aylar sonra sesini duyduğumda bunun verdiği mutluluğun beni 1 hafta gülümsetmesini, gece yattığımda seni düşünüp iç geçirmeyi, ellerim çok üşüdüğü için zorla eldivenlerini bana giydirmeni, bir gün içeceğimiz o rakıyı düşünmeyi, bana sürekli osmanlının kaç padişahı vardı ve kennedy öldüğünde kaç yaşındaydı demeni, sana barış bıçakçı okutma isteğimi, seninle her şeyden konuşabilmeyi, sanki senelerdir tanışıyormuşuz gibi yanında rahat hissetmeyi, aslında benden çok farklı olmanı ama bir o kadar da bana benzemeni, ses tonunu, gözlerini, ellerimi tutmanı, her şeyi bilmeni, lise anılarını, arkadaşlarını, kız kardeşini, en sevdiğin ismin Müjgan olmasını, ne kadar tatlı bir yaşlılığın olacağını hayal etmeyi, bende uyandırdığın duyguları, bana her şeyi açık gönüllülükle anlatmanı, sana güvenmeyi, bana sataşmalarını, seni özlemeyi, su şişesini açamıyormuş gibi yapıp sana açtırmayı, yemeğin yanındaki patateslerimden yemeni , geleceğe dair planlarımızı birbirimize anlatmayı ve o planlara birbirimizi dahil etmeyi seviyorum. Ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şeyden dolayı seni seviyorum. Bu kadar yazınca ben bile şaşırdım seni sevmek için ne çok sebebim varmış. Bunların hiç biri olmasaydı da bir bahane bulurdum seni sevmek için. Mesela ikimizin de Ortaçgil sevmesi olsun mu bahanem?
1 note · View note
aradabir · 8 years
Text
Ben seni önce sevdim sonra unuttum sonra tekrar sevdim sonra tekrar unuttum. Öyle bir bilmece ki bu aşk hiç kimseler çözmeyecek.Seni benden beni senden başka hiç kimse bilmeyecek.Yorgun ve umutsuzum sen ki benim en güzel zaafım seninle savaşmam çünkü her zaman kazanırsın.Savaşları hep kazanırsın, gönlümü hep kazanırsın bu hayatta benden başka her şeyi kazanırsın.İsteseydin beni de kazanırdın o zamanlar öl desen ölürmüşüm iyi ki dememişsin. Şimdi sinemaya gitsek o sevdiğimiz filme, kfc ısmarlasan bana , kahvaltı yapsak, sana kahve yapsam sigaranın sonunu bana versen ben içsem.Seni izlesem baksam öyle yüzüne sadece. Söylemesi çok güzel yaşaması da bir o kadar güzel olurdu eminim ki ama bunları düşlemeye bile yürek kalmadı bende . Gerçekler var hayaller bile yok artık.
0 notes
aradabir · 9 years
Text
Çok sonra anladım esas derdimin kendimle olduğunu.Kimseyi suçlamamalıydım suçlu yoktu aslında altı üstü hayattı işte yaşamıştık öyle olması gerekmiştir.Hem zaten bu zamana kadar neyden pişman olmuştum ki ne yaparsam yapayım yaşanması gerekiyormuş deyip geçmemiş miydim? Farkettim ki büyümüşüm aslında yaşlanmışım.O heyecanlı yoğun duygularımı kaybetmişim o şarkıda dediği gibi ‘’ giderek acı vermez biten şeyler kayıtsız bir razı oluş başlar sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar’’
0 notes
aradabir · 9 years
Text
Yıllar Sonra
Hayat çok garip. Seneler sonra hatta dur hesaplayalım neredeyse 6 sene sonra bizim yollarımız tekrar kesişti. Ben hep merak ederdim bir gün karşılaştığımızda neler yaparız nasıl davranırım sana nasıl bakarsın bana diye hep merak ederdim. Her şey daha mı iyi oldu yoksa daha mı kötü oldu bilmiyorum. Ama kocaman bir boşluğa düştüğüm kesin. Bana baktın hem de öyle güzel baktın ki , benimle konuştun hem de öyle tatlı tatlı öyle yavaş öyle kendin gibiydin ki. Bizim fotoğraflarımız oldu 6 sene sonra zamanında olmayan güzellikte anılarımız oldu. Kısacık iki günde gezdik, yedik , içtik, dans ettik, espri yaptık, atıştık sonra yatıştık, birbirimize baktık, birbirimize sarıldık ve daha sayamadığım pek çok şey.. En güzeli o gece uyandım sen yanımdaydın inanabiliyor musun yanımda uyuyordun ben hayatımda ilk defa gözlerimi açtığımda senin yüzünü gördüm bana sarılmıştın gülümsüyordun yüzünü sevdim kalbini okşadım ellerini tuttum sarıldım sana, rüya mıydı ama hayır rüya olamayacak kadar güzel ve gerçektin. Seni öptüm ilk defa hayatımda seni öpmüştüm 6 sene önce o zamanlar 15 yaşında küçük bir kızdım ilk defa seni öpmüştüm aslında pek öpmek de sayılmazdı. Sen ise 19 yaşında bir delikanlıydın ve heyecandan kalbinin atışlarını duyabiliyordum. O geceyse o yerde yastıkların üzerinde seninle yatarken o gecenin hiç bitmemesi için bildiğim tüm duaları etmeye çalışıyordum ama Tanrı zaten bana öyle bir kıyak geçmişti ki daha fazlasını istemek ayıp olurdu. Fazlasını istemedim olmadı da zaten ordan burdan ekleşmelerin ötesine geçmedi bir de seneler sonra doğum günümde arayıp kutlaman. Yine de bunlar güzeldi ama yine de yetmiyordu işte insanız sonuçta hep daha fazlasını istiyordum.Şimdi bir fotoğrafına denk geldim yüreğim hop etti bir anda, bir insan bir insanı bu kadar zaman sonra hala sevebilir, heyecanlandırabilir miydi? Ama sana söylediğim gibi ben çok değiştim artık 15 yaşında o kız çocuğu değilim seni eskisi gibi deli gibi sevmiyorum aksine çok aklı başında çok sakin bir şekilde seviyorum senin için ağlamıyor mutlu oluyorum. Sen beni sevsen de sevmesen de sen benim kalbimi tekrar attırdın, bana bir kalbim olduğunu hissettirdin tekrar. Sen benim ilk öpücüğüm, ilk acım, ilk gözyaşım, ilk ahım, ilk aşkım, ilk nefretimsin. Fırtınam, felaketim, hasretimsin... Hayat neler gösterir bilemem bir daha seni bana gösterir mi bilemem ama seni sevdim, seviyorum ama biliyorsun senin için savaşmam.Biliyorsun ben senin limanınım sessiz,sakin huzurlu bir liman. İstediğin zaman gel sığın bana...
0 notes
aradabir · 9 years
Text
Tam bir sene 3 gün geçti seninle o son konuşmayı yapmamızın üzerinden. Değişenlere baktığımda  büyük farklar göremiyorum. Senden sonra birini sevemedim sen sevmişsin. Bizim fotoğrafımıza çok benzer bir fotoğraf koymuşsun görünce dağıldım. Mutluluğunla seviniyor mutsuzluğunla üzülüyorum ben hala farkında değilsin , okulun bitsin diye bekliyorum askere git diye bekliyorum delilik belki de kafayı yemek bu. Hastalık mı takıntı mı aşk mı ne acaba? Bu konuda kendime de kızar ve kendimden de korkar oldum. Herkesin söylediği şey seni unutmam üzerine. İnsan çocukluğunu unutabilir mi sen bütün çocukluk fotoğraflarını atsan da o lunaparkı unutamazsın işte, babanın sizi o pikniğe götürdüğünü unutamazsın, karne hediyesi aldığın bisikleti unutamazsın işte böyle unutulmazlıklara eş değer senin sevgin. Sen benim çocukluğumdun ben seninle büyüdüm. Ben seninle büyüdüğümü söyledim senin umrunda olmadı çünkü sen bir başkasını seviyormuşsun o zaman vaktin yokmuş beni dinlemeye. Benim bütün vakitlerim senin,bütün hayatım,bütün kalbim,bütün hayallerim. Senin için gelip geçen bir gönül macerasıymış.Üzerinden aylar da geçse ben seni sevmekten vazgeçmem demen üzgünüm ama yalanmış, Foça’da elimi tutup öptüğün de yalanmış, Sasalı’da o kulede beraber gün batımını izlememiz de yalanmış, Urla’da o denizkenarında çektiğimiz fotoğraflar da yalanmış.Bu kadar yalanı hazmetmem zaman alıyor,alacak. Yeni yalanlar kurmam ya da gerçeklere alışmam gerek. Senin artık olmadığın gerçeği mesela.
Her yaptığım güzel şeyi sana anlatma isteğim geçse daha kolay olacak aslında.Üzüldüğümde senin ellerini tutmak istemesem,şu İzmir’de her bir sokakta bir anımız olmasa seninle, tanıdıklar seni bana sormasa, o mandalina kolonyasını atabilsem artık ya da en kolayı ölsem belki her şey geçer . Keşke daha kolay yolları olsaydı ama yok ya da ben bilmiyorum.Hiç aşık olmamışım bununla nasıl baş edilir acaba bu acı nasıl geçer? Uyuyarak,konuşarak,başkalarını sevmeye çalışarak,gezerek,ağlayarak,oturarak,içerek,sevişerek veya aklına ne gelirse işte bunlarla geçmiyor. Her şey geçiyor da gönlüm senden geçmiyor.
0 notes
aradabir · 9 years
Text
Herkesin ruhunun çizildiği bi yer var benim ruhumun da çizildiği bi yer var idare ediyorum ama baya zor oluyor. Seni bile istemezken artık ne yapacağım bilmiyorum . sürükleniyorum. tam anlamıyla yaşadıklarımın özeti bu sanırım. seni gördüm yanında bir başkası vardı. bi başka omuza sarılmış bi başka eli tutmuş bi başka gözlere bakıyordun. ruhum çizildi . nasıl oldu bilmiyorum. içimden haykırmak geliyor. ne diyeceğimi düşünüyor bulamıyorum. sen ona aşıksın. şaşırmadım aslında. benim için tanıdık bi acı. daha önce de sevdiğimin başkasını sevdiğini görmüştüm seneler sonra geçiyor. mesela 4 senede geçmişti önceden. bu da bi 4 sene almasa bari. ne diyorum farkında değilim. keşke şu an başka bi yerde olsaydım. herhangi başka bi yer neresi olduğunun önemi yok. siktir olup gidiyorum en mantıklısı bu 
0 notes
aradabir · 10 years
Text
Eğer bi yerlerde hala beni seviyorsan hiç unutma ben de seni seviyorum, hep sevdim hep seveceğim sevmemek elimde değil çünkü. Sen sevmesen de seviyorum sevsen de seviyorum. Eğer düzenli olarak beni geceleri arayıp sesimi dinleyen sensen bil ki ben de senin sesini çok özledim. Bilirsin senin sesini çok severim, ellerinden sonra en çok sevdiğim şeyin sesindir. Sabahları uyandığımda senin yüzünü görmekten sonra en sevdiğim şey senin sesini duymaktır. Gözlerini öpmeyi ve saçlarını sevmeyi söylemiyorum. Bunlar için canımı veririm zaten bunlar başka. Biliyorum korkuyorsun geri dönersen beni bulamamaktan korkuyorsun, seni eskisi gibi sevemememden korkuyorsun ama korkma. Benim kapım her zaman açık sana sen yeter ki gel. O kadar özledim ki . Geçen gün kız kardeşim şey dedi sanki uzun bir tatile gitmiş de onu bekliyormuşsun gibi yaşıyorsun. Sanki bir tatildesin geri geldiğinde seni çok özlemiş ve seven bir şekilde seni karşılayacağım tekrardan hoşgeldin diyeceğim. Seni bekliyorum, içim sensiz çok kötü , anılarınla baş etmek çok zor , sensiz sigara içmek çok tatsız , denize bakmak çok anlamsız , sinema çok zevksiz , kahveler çok anlamsız. Seninle yediğim yemeklerin bile tadı başkaydı. Şimdi sensiz içtiğim su bile içimi yakıyor . Nolur gel yüzünü seveyim , gözlerinden öpeyim, ellerini seveyim , kızayım sana , şımarayım, abuk subuk şeyler isteyeyim senden , arabayla bi yerlere götür nereye gittiğimizin bi önemi yok yanımda sen ol , öndeki araba senin arabandan daha üst model olsun sen bana anlat, kırmızı ışıkta gözlerime bak elim hep elinin üstünde olsun yine o sokağın başına geldiğimizde ayrılık sokağına geldik diye mız mızlanmaya başlayayım ama sen bunun gerçek bir ayrılık olmadığını yine kavuşacağımızı söyle. Kavuşamadık nolur gel artık kavuşalım ben dayanamıyorum..
1 note · View note
aradabir · 10 years
Text
Bazen öyle olur, hayatınıza biri girer ve anlarsınız o insanın bir daha hayatınızdan çıkamayacağını.Onu tanıdığımda öyle olmuştu onu ilk gördüğümde anlamıştım.O zaman korkmamıştım bundan ömrüm boyunca benimle olması güzel bir fikir gibi gelmişti . Ama şimdi ömrüm boyunca benimle olmayacağını bildiğim adamı ömrüm boyunca içimde taşıyacağımı hissediyorum.Bazen gerçekten öyle olur,anlarsınız o insandır hep beklediğiniz, hep seveceğiniz.Benim için kötü olan şey bu insanı 21 yaşındayken bulmam oldu.Şimdi 21 yaşındayım ve aşık oldum.Keşke aşık olmasaydım ama iyi ki oldum.Onu sevdiğim için hiç pişman olmadım keşke biraz olabilseydim . Bugün o sokağın köşesine baktım uzun zamandır bakmaya başladım yine oraya. Kabul edememek çok kötü bi şey . Mesela bi daha hiç seni o sokağın başında göremiceğimi düşününce hiç iyi olmuyorum.Kaldıramıyorum hala.Şimdi benim 21 yaşında hayatım sona erdi. Bir daha başlar mı nereden başlar bilmiyorum. Çok korkuyorum ömür boyu içimde aynı adamı taşımaktan çok korkuyorum ömür boyu  o sokağın başında o adamı aramaktan...
0 notes
aradabir · 10 years
Text
Her anı ölüdür.
Şimdi sen bir anısın. Tenin herhangi bir yerde sürdürecek yaşamını. Hiçbir sevginin ardından gidemem. Sevgi inandırıcı değildir.
Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk 
1 note · View note
aradabir · 10 years
Text
Bi gün gelirsen diye.
Bir gün gelirsen geri beraber okuyalım bu yazıyı. Ben sana okurum sen biraz hüzünlü biraz da seni bu kadar sevmemin verdiği gururla bana sarılarak dinle okuduklarımı, ben en güzel ses tonumu takınıp biraz da içli bir şekilde okurum bu yazıyı.
Gidişinin üzerinden 3 ay 10 gün geçti.Aslına bakarsan sanırım o gece Bostanlı'da bitirmiştin sen beni. Sonrası benim için birbiriyle aynı acı dolu muazzam kötü günlerdi.O gece Bostanlı'da oturup parkta seni bekledim, sen gelmedin.Ne inat çocuk insan sevdiğini o saatte bırakır mı orada diye ağlaya ağlaya kızdım sana o gece. Sandalda rakı balık yapan amcaların yanından ağlaya ağlaya geçip otobüs durağına gittim.330 u bekledim tek başıma. Hani senin beni soğukta kara kışta elimden tutarak biraz da ah be Zeynep incecik giyinmişsin içine bir şey de giymiyorsun hasta olacaksın diye söylene söylene götürdüğün, sonra insanlar gelene kadar köşesinde sarılarak beni ısıttığın usul usul öptüğün durak var ya işte orada oturup kendi başıma bekledim otobüsü.Aynı şimdi bu satırları yazarken olduğu gibi o gece de o durakta boğazıma bi yumruk oturdu. Durağın köşesine baktım Zeynep'le Can'ı gördüm , sarılarak otobüsün gelmesini bekleyen mutlu günlerdeki Zeynep'le Can'ı. Sonra otobüs geldi, herkes bindikten sonra en son beni bırakır gizlice öperdin de otobüse öyle bindirirdin. O gece beni öpmedin ve bir daha hiç bir gece ve hiç bir sabah..
Sonrası umutsuz ve sensiz günlerde hep senden bir haber bekledim.Beklediğim iyi haberi bir daha da alamadım zaten.Bir daha hiç seni seviyorum dediğini duymadım, ekmek gibi ellerim var sıcacık tutmayacak mısın diye gözlerimin içine bakmadın, bir daha hiç hayatımın geri kalanını verebileceğim kadar mutlu uyuduğum o öğle uykularımız olmadı, akşam seninle buluşacağım için sabahtan başlayan o heyecanlarım bir daha hiç olmadı, o caminin önünde araban hiç beni beklemedi bir daha, hiç Bostanlı'ya gelmedim çünkü 330 a bir daha hiç binemedim bi kaç kez denedim biner binmez ağlayıp iki durak sonra indim.Senden sonra 6 paket sigara içtim sonra farkettim senin sigara tutuşunu bile ezberlemişim öyle tutmaya başlamışım.Can olsa şimdi Parliement ya şeker gibi sigara derdi dedim. Camel ucuzladığında Can ne sevinmiştir şimdi dedim içimden sonra da senin daha çok içebilme ihtimalini düşünüp üzüldüm. Sonra günlerce yurttan çıkmadım sadece ağladım ve sigara içtim yemek yemedim ve kustum. Keşke dedim seninle yaşadıklarımı da kussam böyle içimden ve kaybolup gitse.Ama gitmedi hatta daha çok kafamda patladı anılar. 
Sen yokken sürekli Alsancak'a gittim, çok para harcadım,finallerim iyi geçti ama bir dersten kaldım, seninle ilgili bütün her şeyi attım sadece mandalina kolonyasına kıyamadım.Ne çok severiz seninle gidip kolonya koklamayı. Severiz diyorum çünkü biliyorum şimdi yine gitsek senle koklasak yine o kadın bize ne kadar tatlı olduğumuzu söyleyip hediyeler verecek.Ve biz yine mutlu olacağız.Eve döndüğümde bir kitabın arasında İnciraltı'nda çekildiğimiz şip şak fotoyu buldum günlerce baktım baktım kıyamadım, sonra yırttım attım. Kızma çünkü öyle yapmam gerekiyordu.Senden hiç haber alamadım, biliyordum zaten benimle konuşmazdın.Gidip saçlarımı sarıya boyadım çünkü sen sarı saçı sevmezsin koyu saç seversin. Belki de bana geri dönüşün olmasın istedim, öyle bir ihtimalin varlığını kaldıramazdım. Yeni şarkılar dinledim ama çokça eski şarkılar dinledim, senin bana attığın şarkıları dinledim, beraber dinlediğimiz şarkıları dinledim, senin bana söylediğin şarkıları dinledim en çok da onlar acıttı içimi. Sesini unutmanın , artık kulaklarımda olmamasının acısını çektim o zamanlarda. Youtube'da Can diye bir playlistim vardı onu gördüm defalarca dinledim, sonra sildim.Sildim diye üzülme bütün şarkılar kafamın içinde duruyor zaten.Erinç askere gitmiş Can çok yalnız kalmıştır şimdi ben de yokum dedim geçen. 3 ay sonra da sen askere gidiyorsun. İnşallah düzgün bir yere gider o öyle çok sıkıntılı yerlerde yaşayamaz diye dua ettim sana . 
Bir gün geri dönersen belki kaldığımız yerden her şeyi berbat etmeye devam edeceğiz.Bunun da farkındayım. Ama bu 3 ay 10 günde anladım ki bir başkasıyla mutlu yaşayacağıma seninle mutsuz olmayı istermişim. Çünkü ne yazık ki seni seviyorum ve kahretsin ki beni seviyor musun bilemiyorum.Eğer bir gün bu yazıyı okursam sana ve sen hem biraz hüzünlü hem de seni bu kadar sevmemin verdiği gururla bana sarılarak dinliyorsan beni seviyorsun demektir.Ben seni her şeye rağmen seviyorum ve bir insanı her şeye rağman sevmenin ne kadar acıtıcı bir şey olduğunu bilemezsin . Olsun sen yanımdaysan ben senin o ekmek gibi sıcak ellerini tutuyorsam, gözlerine bakabiliyorsam yeter.
0 notes
aradabir · 11 years
Text
Bir insanı anlamak için onu sevmek gerekir. Peki ama sevmek için ne gerekir? İşte tam bu noktada nedensizliğin arsız kuşları üzerinize pisler. Ciddiyim, bir de bakmışsınız, seviyorsunuz. Biri çıkar karşınıza, balkon yıkamanın çok güzel bir şey olduğunu söyler, seversiniz. barış bıçakçı
0 notes
aradabir · 11 years
Text
Saçlarınla oynayacağım, dudaklarımı çenene dayayacağım ve bana sarılacağın sessiz bir gece için “beklediğim tüm sabahlar sen ol” diye yalvaracağım.
-Umay Umay
1 note · View note
aradabir · 11 years
Text
Ama günün başka kimselere anlamlı gelmeyen anlarında bazen onu elli geçe mesela bazen ikiye altı kala çorabımın tekini ararken ya da kaç yumurta kıracağımı düşünürken tavaya mütemadiyen seni düşündüğümü söyleyebilirim. Sevgilim denmez artık uzaktaki sevgiliye sevgilim denmez çok ayıp ama sevdiğim diyebilirim sevdiğim belli olmaz saçma sapan bir zamanda bir çocuk gülüşünde ya da eski bir türk filminde farkında bile olmadan aklına gelebilirim..
— Ali Lidar.
0 notes